Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
7KASİM2003CUMA CUMHURİYET SAYFA
DIŞ HABERLER dishabncumhuriyet.com.tr 11
AB Büyükelçisi Kretschmer, Kıbns bağının 'AKP'nin çözüm kararhlığını' güçlendireceğini savundu:
Hükümetin işikolaylaşacakAYHAN ŞİMŞEK
ANKARA- AB Türkiye Temsilcisı Bü-
vükelçi HansJörgKretschmer, Türkiye'nin
AB üyeliğini Kıbns'la ilişkilendirmeleri-
nin. hükümetin "tutucu baaçevrelere'' kar-
şı Kıbns sorununu çözmede işini kolaylaş-
tıracağını savundu.
"Strateji BelgesTne eklenen "Kıbns'ta
çözümsüzlük Türkiye'nin AB bekientileri
için ciddi engel olabiür" ıfadesınin, "Kıb-
nsta çözümün Türkjye'nin iiyetigini kolav -
laşüracağT anlamına da geldiğine işaret
eden Kretschmer, AB 'nin çözüm çağnsı-
nı yalnız Türk tarafı değil, "ilgili tüm ta-
raflara" yaptığını vurguladı.
Kretschmer, "Kıbns'ın AB üyeüği için ne-
den çözüm koşuiunun gedrilmediği" sorusu-
na ise " Kıbns, AB sürecinde kaülını anlaşma-
sını imzaladı. Bu aşamada Kıbns'ın üyeüği
için böyle bir bağ getirilmesi mümkün değU"
şeklınde yanıt verdi.
AB Komisyonu Türkiye Temsılcisi Büyü-
kelçi Hans Jörg Kretschmer. Cumhuriyefin
"tkrleme Raporu ve Streteji Belgesi"ne iliş-
kin sorulannı yanıtlarken çarpıcı açıkJamalar-
da bulundu. AKP hükümetini Kıbns'ta çö-
züm için kararlı gördüklerini, hükümetin adım
KP'nin Kıbns'ta çözüm
için kararlı olduğunu belirten
Kretschmer (ortada). çözümsü-
zlükten "tutucu bazı çevrelerin"
sorumlu olduğunu kaydetti.
Kretschmer bu çevrelerin,
"Türkiye için önemli olan 150
bin Kıbnslı Türk değil, adanın
stratejik önemi" diye
düşündüğünü savundu.
da 2004 yılı Arahk ayında Türkiye ile
müzakerelere başlama karannın alınabi-
leceğine işaret etti. Kretschmer, Türki-
ye'nin 2004 Aralık ayına kadar özellik-
İe uygulamada Kopenhag kriterlerini kar-
şılayabileceğine inandığını kaydetti.
'Kıbrıs konusu reformları
engellememell'
atmak için seçım sonuçlannı beklediği işare-
tini aldıkJannı kaydeden Kretschmer, "Seçim-
lerde muhalefetin gaüp çıkmasımn, Kıbns'ta
çözüm için büyükfirsatolduğu görüşünü pay-
laşıyonız" şeklinde konuştu.
"Strateji Belgesi"ne eklenen. "Kıbns'ta çö-
zümsüziük Türkiye'nin AB bekientileri için
ciddi engel olabiür" ifadesinin, "hayatm bir ger-
çeğT olduğunu, bunun çözüm için kararlı olan
Türk hükümetinin "tutucu bazıçevretere" kar-
şı işini kolaylaştıracağını da savunan Kretsch-
mer şöyle konuştu:
"Türidye'de muhafazakâr bazı çevreler şu-
nu söylüyor. Türkhe için önemK olan 150 bin
Kıbnslı Türk değil, Kıbns"ın stratejik önemi
Bunu çok anlamsız buluyonım. Hangi strate-
jik önemden bahsediliyor? Ben böyle bir şey
görmüyorum. Bize İngihere'nin üsleri örneği-
ni veriyorlar. îngiltere binlerce kilometre uzak-
bkta. Türkiye'nin ise Kıbns'ın yanı başmda In-
cirlik Üssü var."
Kıbns sorununa, 2004 Mayısı'ndan önce
çözüm bulunması konusunda kötümser olma-
dığını da ifade eden Kretschmer, soruna çö-
züm bulunması ve Türkiye'nin Kopenhag si-
yasi kriterlerine uyum sağlaması durumun-
Kretschmer, AB Komisyonu Türkiye
Temsilciligi'nde "İlerkıne Raporu ve
Strateji Belgesi''ne ilişkin yaphğı basın
toplantısında da Kıbns konusunun re-
form çabalannı olumsuz etkilememesi ge-
rektığı mesajını verdı.
Hükümetin siyasi ve ekonomik açıdan zor
bir yıl olmasma rağmen 2003'te önemli re-
formlar gerçekleştirildıöinı belirten büyü-
kelçi, özellıkle "yargmın bağmısızhğınınsağ-
lananıamasu işkiencenin sürnıesi, Türkçe dı-
şında dillerde ögretim ve yayına başlanama-
rnasu dini aanhklann hakiannın geliştiril-
memesini" eleştirdi. Bu eksikliklerin Türki-
ye'nin cesaretini kırmamaması gerektiğini de
ifade eden Kretschmer, hükümetten reform-
lann bir an önce uygulamaya geçirihnesini
bekledikleri mesajını verdi.
Bölünmüş ada
K K T C ^ Naus; 200,000 • GSYH: 4,500 euro (2002)
YeşılHat
Kuzey Kıbns s<?l
I ^ , . . . Türk Cumhuriyeti
• I I ^
Gürtey Kıbns • Nüfus: 600.000
RumKesimi • GSYH: 18 500 euro (2002
1990'dan 2003'e
Türkiyesustu,
Rumlarilerledi
ANKARA (Cumhuriyet Avrupa Genişleme
Bürosu) - Güney Kıbns Programı'na alındı.
Rum Kesimi'nin • AB'nin GKRY ile
(GKRY), 1990 yılında müzakere takvimine
girdiği Avrupa Birliği'ne ilişkin karanyla Türkiye-
üyelik yolu, iktidardaki AB gümrük birliğinin
Türk siyasetçilerinin AB kabul edilmesi aynı gün
ile ilişkilerin gerçekleşti. 6 Mart
yıpranmaması için göz 1995'te Türkiye, AB'nin
yummalan nedeniyle müzakere talcvimine itiraz
somut adımlara dönüştü etmezken Yunanistan da
ve tam üyeliğe kadar gümrük birliğini veto
geldi. AB Komisyonu, etmedi.
şimdi de Kıbns • Tansu ÇiDer'in,
sorununu Türkiye'nin Türkiye-KKTC
önüne siyasi bir kriter cumhurbaşkanlannın
olacak şekilde getinne açıkladıklan ortak
için ilk adımı attı. Kıbns deklarasyonlara karşın
Rumlannın AB yolunda AB-GKRY ilişkisinin
attığı adımlar ve Türk gelişmesine ses
hükümetinin tutumu çıkarmaması üzerine
özetle şöyle: AB, 15 Temmuz 1997'de
• Kıbns Rum hükümeti, Türkiye'ye adaylık
3 Hazıran 1990 tarihinde statüsü vermediği ancak
ABye tam üyelik Kıbns'ı aday alacagını
başvurusunda açıkladığı
bulundu. KKTC 7ürkive G ü n d e m 2 0 0
°
Cumhurbaşkanı ^ ' adlı raporunu
Rauf Denktaş, A B v e K u m
yayınladı. 31
başvurunun Kesimi'nin Mart 1998'dede
hukuki dayanağı attığı adımlar Kıbns Rum
olmadığı. konusunda Kesimi ile Kıbns
dolayısıyla jjgn s ı n ı r ] j Cumhuriyeti adı
geçersiz tenic' altında tam üyelik
sayılması P müzakarelerini
gerektiğuıe gösterdl. başlattı.
ilişkin sert bir • 1999 Helsüıkı
açıklama yaptı ve bunu Zirvesi'nde Türkiye'ye
AB'ye iletti. BM Genel adaylık statüsü verilirken
Sekreteri'nin adada 2002 yılı sonunda da
çözümü güçleştirecek Kıbns'ın AB 'ye tam
adımlardan üyeliği karannm
kaçınılmasını »verileceği ortaya çıkmış
açıklamasma karşın AB oldu. Helsinki zirve
Bakanlar Konseyi, 17 bildirisinde Ege
Eylül 1990 da başvoınıyu sorunlannın 2004
kabul etti. Ankara'nın bu sonuna, Kıbns
karara tepkisi çok sınırlı sorununun da 2002
oldu. Bunda özellikJe sonuna kadar
Cumhurbaşkanı Turgut çözümlenmesi gerektiği
Özal'ın konuyu ifadeleri yer aldı.
büyütmeme, AB ile • AB Komisyonu, 2003
ılışkilerde sorun Strateji Belgesi'ne
çıkmaması tercihi etkin "Çözüm ohnaması'nın
oldu. Türkiye'nin AB
• Türkiye'nin sınırlı beklentilerine ciddi engel
tepkisi nedeniyle üzerine oluşturabifir" ifadelerine
gıtmediği başvuru, 30 yer vererek Kıbns
Haziran 1993'te AB sorununun Türkiye'nin
Komisyonu'nca olumlu önüne siyasi bir ek kriter
karşılandı. 1994 Korfu olarak getirilmesinin
Zirvesi'nde Kıbns, zeminini yapmış oldu.
Başbakan Erdoğan, AB'nin Yunanistan'ı cesaretlendirdiğini vurguladı
Kopenhag ayrı, Kıbns ayrı
• Erdoğan, Finlandiya
Dışişleri Bakanı ile yaptığı
görüşmede, Kopenhag'da
olmayan bir şeyi Türkiye'nin
önüne getirmeye kimsenin
hakkı ohnadığını soyledi.
EBRU TOKTAR
ANKARA-Başbakan RecepTay-
yip Erdoğan, AB'nin 2003 1lerle-
me Raporu "nda Kıbns'la ilgili yer
alan maddeye ilişkin en sert tepkı-
sını Finlandiya Dışişleri Bakanı
Erkkj Tuomioja ile yaptığı görüş-
mede verdi. Raporda Kıbns ile il-
gili maddenın fıili bir durum yarat-
rığinı ve Yunanistan'ı cesaretlen-
dirdiğini ifade eden Erdoğan, "Ko-
penhag'da olmayan bir şeyi Türki-
ye'nin önüne getirmeye kimsenin
hakkı yok" dedı. Raporun yayım-
lanmasının ardından Yunanistan
Hükümet Sözcüsü Hristos Proto-
papas, "Rapor Türkiye için güçlü
bir uyan ntteBğindedir'' yönünde-
kı açıklamasına tepki gösteren Er-
doğan. "Çirkin bir üshıp" dedi.
Tuomioja ile bir araya gelen Er-
doğan. terör sorununa değinerek
KADEK' in terör örgütleri listesine
alınmasını ıstedı. Türkiye'nin 2004
Aralık'a kadar elinden geleni yapa-
cağını kaydeden Erdoğan. AB'nin
de adil da\Tanmasını istedi. Erdo-
ğan. "Kopenhag kriterleri Kıbns
konusunda yükümlülük yüklenıi-
yor. Kıbns'ta acilvekalıcı çözümis-
tiyonız, ancak raporda Kıbns 0e ü-
giü madde ilefiilibir durum da söz
konusu otmuştur" dedi. Buna örnek
olarak da Protopapas'ın açıklama-
lannı gösteren Erdoğan, "Türkiye,
AB yolunun Kıbns'tan geçtiğini an-
lamabdır'' yönünde açıklama yapan
Protopapas'a aynı üslup içerisinde
yanıt vermeyeceğini kaydetti.
Tuomioja, Türkiye'nin AB'ye
tam üye olmasını başından beri des-
teklediklerini ve Aralık 2004'te Tür-
kiye'ye müzakere tarihi verilmesi
gerektiğini düşündüklerini kaydet-
ti. Tuomioja, raporda Kıbns ile il-
gili madde konusunda "AB,Kopen-
hagkriterlerineek bir kriter koyma
niyetindedeğilancakbirfirsat pen-
ceresi açümıştır" dedi.
Oslo ile
işbırlıgı
kararı
Türkiye'ye flk kez gelen
Norvec başbakanı olan
KjeJl Magne Bonde%1k,
Ankara'yla Oslo'nun Or-
tadoğu ve Kafkasya'da
birüktc hareket edebilece-
ğini bildirdL Başbakan
Recep Ta>yip Erdoğan ile
görüşen Bondevik, Irak'ta
NATO gücü oluştunılursa
Türkhe'nin buna nasıl
bakacağmı sordu. Erdo-
ğan, "Btanı için ideal olan
BM şcmsiyesi"" \anrtmi
verdL AB ü>esi olmayan,
ancak KADEK'i terör ör-
gütleri listesine almayan
Norveç ile yapılan göriiş-
mede,Türki>e terörekar-
şı işbirüği üzerinde durdu.
Basın toplantısında konu-
şan Erdoğan. Noneç ile
Hazar bölgesi petrol ve
doğalgaz kaynaklannın
değeriendirÜnıesi ve ürün-
lerin dış pazara iletilmesi
konusunda işbüiiği yapıla-
cağnu belirtn. (Fotoğraf:
SERDAR ÖZSOY)
Verheugen övgü yağdırdı
Dış HaberlerServisi-AB Komisyonu 'nun
genişlemeden sorumlu üyesi Günter Ver-
heugen, "Türkiye'nin AB üyeüğijie Ugfli
tamşmalan, ülkedeki reform iradesini lar-
ma>acak şekilde yürütmethiz. Hüküme-
tin, reformlaradestekbulnıakiçin \\rupa
perspektifîne ihtiyacı \ar" dedi.
Alman Die Zeıt gazetesine açıklama
yapan Verheugen, "Kıbns'ta çözüm kar-
şılığmda Türkrve'nin AB'ye alınacağı şek-
linde pazarnk yapılamavacağınr Başba-
kan RecepTayyip Erdoğan'a ılettiğini kay-
detti. Haberde, KKTC seçimlerini Rauf
Denktaş'ın kaybetmesi durumunda Türk hü-
kümetinin Kıbns'ın çözümü konusunda
görüşmek için uygun zemin bulabileceği
görüşüne de yer verildi. Verheugen, Der Spi-
egel'e verdiğı demeçte de "11 EylüL tslam
düm ası\1a Baa demokrasüeri arasmdaJd en
büyük çatışmalardan biridir. Türkiye'ji
kampımıza alma karan verirsek böyle ça-
ûşmalardanuzaklaşmaşansıartaryadaba-
nşçı çözümlere ulaşılır. Türkiye gibi Mös-
lüman bir ülke AB üvesi olabflir" dedi.
AB, Kıbns'ı Türkiye'nin önüne siyasi kriter olarak getirmenin zeminini hazırladı
Ankara ödüne zorlamyor
SERKAN DEMİRTAŞ
ANKARA - Avrupa Birliği Komisyo-
nu'nun Türkiye'ye yönelik Kıbns koşulu
karan, hem Türkiye-AB ilişkilerinde hem
de Kıbns sorununun çözümünde yeni bir
süreç işaretini veriyor. Güney Kıbns Rum
Yönetımi'nin Kıbns Cumhuriyeti adı al-
tında AB'ye üye olacağı 1 Mayıs 2004 ön-
cesine kadar çözüm bulunması için Anka-
ra'ya baskı yapan Brüksel, araç olarak Tür-
kiye- AB ilişkilerini kullanıyor. Hüküme-
tin, AB'yle ilişkileri yıpratmamak amacıy-
la tepki vermediği Kıbns ifadeleri. gelecek
aylarda Ankara'yı adada ödün vermeye zor-
layabilir. Çözümü, Türkiye'nin AB gelece-
ğini etkileyebilecek bazı unsurlar şöyle:
• AB ilk kez "ciddi engel" ifadesinden
bahsederek Türkiye' ye önemli bir uyan-
da bulunuyor.
Diplomatik kaynaklann "haörlatnıa**
olarak görmelerine karşın tehdit de içe-
ren bu uyannın gelecek ay
yapılacak Brüksel zirvesine
de yansunası bekleniyor.
AB. çözüm için Anka-
ra'dan ödün vermesini içe-
ren ağır bir baskıda bulunabilir.
Kritik eşlfc1
• Diplomatik kaynaklar, Kıbns'm kriter
olup olmaması tartışmasının yararlı ohna-
dığını, Türkiye ile ilgili karar alınırken ada-
nın zaten etkili olacağını düşünüyorlar.
GKRY'nin aralıkta veto hakkına sahip bir
tam üye olarak Türkiye karannın verilece-
ği masada yer alacağını belirten diploma-
tik kaynaklar, bunun "yaşamın bir gerçeği''
olarak görülmesi gerektiği görüşünde.
Dışişleri Bakanlığı'nda raporla ilgili şu
değerlendirmelere yer verildi:
• Siyasi uyum süreci açısından kritik bir
eşikte olduğumuz belgeleniyor. Siyasi öl-
çütlerin bir kısmının müzakerelerin baş-
lamasının ardından tamamlanabileceğin-
den hareketle Türkiye. müzakerelerin baş-
lamasına yeterli olabilecek bir eşikte bu-
lunuyor. Raporda belirtilen eksikliklerin
tamamlanması durumunda gelecek yıl
müzakerelerin başlayabileceğine ilişkin ka-
rann çıkması beklenebilir.
• Eksiklik olarak görülenler arasında iş-
kence ve körü muamele ile mücadele, ce-
zaevleri. yargının güçlendirilmesi, sivil-
asker ilişkisinin uyumu, bölgeler arasın-
daki farklılıklann giderilmesi, temel hak
ve özgürlüklerin sağlanması gibi konular
bulunuyor. Bu eksikliklerin gerçekçi bir
yansıması yapılmış.
BIÇAKSIRTI
EROL MANİSALI
İlerleme Raporu mu?
Gerileme Raporu mu?
AB'nin ilerleme raporu tartışılıyor. Türkiye - AB
ilişkileri ilerliyor mu? Ilerlemesi için neler gereklidir
konusu, AB'nin gözü ile ele alınıyor. Türkiye'ye
"tam üyelik görüşmelerine başlamak için" tarih
verilmesi konusuna da ışık tutan bu raportar aslın-
da, "tam üyelik ile uzaktan yakından ilgili değildir."
Türkiye diğer 12 adaydan tamamen kopanlmış
ve bekleme odasına hapsedilmiştir. 12 aday için-
de Türkiye'den "her alanda geri olan ülkeler var-
dır". Onlar, daha 1994'te Essen Doruğu'nda, "içe-
riye kesin olarak alınacaklannı biliyortardı". 2000
yılındaki Nice Doruğu'nda da 12'ler, milletvekili sa-
yılanndan alacaklan para yardımına kadar AB'nin
vereceklerini elde ediyorlardı, öğreniyorlardı.
Gruptan tek itilen ve tecrit edilen Türkiye'dir.
Çünkü Türkiye, AB'ye hiçbir zaman tam üye ya-
pılmayacaktır. Türkiye "AB'nin himayesi, deneti-
mi, mandası altına almacaktır" ve alınmaktadırda.
Bugün tartışılan "ilerlemeraporu" aslında, bu sü-
recin ilerlemesı ile ilgili bir rapordur. Bu süreci ve
Sessiz Darbe'yi 1993 yılından beri Cumhuriyet'te
ve yayımladığım kitaplarda aynntılan ile yazdım. 10
yıldan beri yazdıklanmın hepsi de teker teker doğ-
rulanmıştır. "Olacakdediklerimin" hepsı de gerçek-
leşti ve halen de gerçekleşmektedir. Bu "be/gese/ln
belgelerini ve olacaklan "Türkiye-Avrupa İlişkile-
rinde Sessiz Darbe" kitabında yazdığımı okurlanm
biliyorlar.
Içimizdeki Danimarka'nın işleri...
Içimizdeki Danimarka, içeri alınmayacak olan ve
halen tek yanlı bağlanarak sömürgeleştirilmekte olan
Türkiye'nin "alınacağı yalanını" pazarlamaktadır.
Hiçbir aday ülkenin imzalamadığı "Gümrük Bir-
liği" dışarıdaki Türkiye'nin tek yanlı bağlanması
için imzalattınldı. San Marino, Andora kasaba dev-
letleri ve Mustafa Kemal'in kurduğu Türkiye Cum-
huriyeti imzaladı. 70 mılyonluk ülke, bir muz cum-
huriyeti durumuna, içimizdeki Danimarka tarafın-
dan özellikle sokuldu.
lleride de içeri alınmayıp özel statüye sokulaca-
ğı için diğer 12 adaydan onun ıçin aynldı, tecrit oda-
sına adeta hapsedildi. Türkiye'den her alanda ge-
ri olan ülkeler içeri alınırken, Türkiye dışarda tutul-
du.
- Türkiye'yi AB içine aldıktan sonra ıçerde çok
kolay ve dengeli olarak çözülebilecek uyuşmazlık-
lar için Türkiye'den haksız yere ödün ısteniyor.
Hem de uluslararası anlaşmalara aykırı olarak.
Çünkü Türkiye hiçbir zaman içeri alınmayacaktır.
AB'nin Kıbrıs ve Ege politikalan, bunun en açık
kanıtlandır.
- Onun için AB Türkiye'den, "toplumsal demok-
rasinin gelişmesi ile ilgili" taleplerde bulunmuyor,
koşullar öne sürmüyor. Bugün AB ile Türkiye ara-
sında demokrasi açısından en önemli fark "memur-
ların grev hakkıdır". AB bunu "istemiyor'. AB Tür-
kiye'de memurun, işçinin, köylünün siyasal olarak
daha örgütlü bir biçimde etkinliğini büyütmesini
istemiyor.
- Çünkü gerçek 'demokrasi, toplumsal demok-
rasi' istemiyor. Toplumsal demokrasi olursa, "içer-
deki Danimarka 'nm yerini 70 milyonun Türkiyesi
alır". İşçinin, köylünün, memurun, ulusal sanayi-
nin Türkiyesi alır.
O zaman da Türkiye tek taraflı bağlanamaz. AB
onun için Tükiye'ye
- etnik ayrımcılık ve bölünme için baskı yapıyor.
-toplumsal çıkargruplannı, stnıfları güçlendiren
değil, zayıflatan karariar dayatıyor,
- dini, etnik ve bölgesel çözülmeleri özendiriyor.
- bireyci bakıyor; karşısında ulusal ve toplumsal
çıkar değil, "sadece bireyci ve bireysel çıkar" gör-
mek istiyor.
- Batı kapitalizminin çokuluslu şirketlerine tek
yanlı bağlanmış, "gayn milli sermaye çevreleh" ile
Brüksel'de, Berlin'de ortaklıklar kuruyor.
- Onun için, Cumhuriyete, Kemalizme ve ulusal
politikalara soğuk bakan, hatta firsat bulunca baş-
kaldıran "köktendinci çevrelerie" tam bir uyum
içinde çalışıyor. Çünkü bunlar da artık, içimizdeki
Danimarka'nın bir parçası haline geldiler. Gayri mil-
li sermaye çevreleri ile adeta bir kader birliği içine
girdiler.
Aynen Bush yönetiminin oluşturduğu Yeni Mu-
hafazakârlar koalisyonu gibi toplumsal demokra-
siye, ınsan haklanna karşı bir koalisyon.
Bugün tartışılan ilerleme raporunun aslında, Tür-
kiye'yi tek yanlı bağlama sürecinın bir parçası ol-
duğunu görmek ve içimizdeki Danimarka'nın ve
AB'nin oyununa gelmemek gerekir.
Bu AB muhipleri, dünkü Ingiliz Muhipleri'nin ye-
rini almışlardır. Aynen Mustafa Kemal'in Nutuk'ta
gösterdiği tehlike gibi... Içimizdeki Danimarka...
www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali
"ÖLtMCm 18. YIMDA
RUHÎSU
SMATGECESİ
• İtfaıbul Devlec Opera ve Baiesi,
(Mûzik ^daptasyonunu \t Yönetmenlığmı
Stnto Yalça'm YapDğı "FOLRLORAMA'-
i- eserinin bir bölümûyie)
2.Bölüm
* Rnhi SU DOSTLAR KOROSU
# Erdal ER2İNCAS - Tolga
Mercan ER2İNCAN Pıoar S\Ğ
* Yönetmen - Sunucu.-
Sıleıler Mıı Su Ktinr vt Smeı Valtftiı
A X.H. Gipltrinie vmlmktiı-
SUHI SuItLrtı vıSAMATVAUI