Katalog

SAYFA CUMHURİYET 23 KASIM 2003 PAZAR 10 P A Z A R Y4ZILARI dishab(5 cumhuriyet.com.tr Otuz saniyedeBaşkan Bush! Amenka'da gelecek yılki başkanlık seçimkri yaklaştıkça siyasi ortam da giderek kızışıyor. Ortamı hareketlendiren gelişmelerden birisi de, geçen günlerde liberal aktivist grup MoveOn'un (ww-w.moveon.org) kuruculan tarafindan duyurulan "30 Saniyede Bush" adlı politik reklam yanşması. 400 binden fazla üyesi bulunan MoveOn'un başlattığı bu girişim, internet üzerinde yürütülen George Bush karşıtı kampanyaya önemli bir destek sağlıyor. "30 Saniyede Bush" yanşması. 15 yaşından büyük Amerikan vatandaşlanna ve ülkede yasal oturma iznine sahip olan herkesin katılımına açık. Katılımcılardan beklenen, Bush ve yönetiminin, değiştirilmesi veya düzeltilmesi gereken bir uygulaması hakkında (örneğin ekonomideki kötü gidiş, ızlenen dış politika sonucu Amerika'nın yalnızlaştıntması, Irak'ta dayanaksız ve yanlış bir savaşı başlatmak, Usame bin Ladin ailesiyle ilişkiler gibi) 30 saniyeyi geçmeyen etkili bir reklam yaratmalan. Kahlımcılann yarattıklan reklamlar, "www4xishin30seconds.org" adresındeki internet sitesinde yayımlanacak ve halkın katılımına açık bir oylama sonucu ilk 10 reklam önensi belirlenecek. Daha sonra aralannda fılm yapımcısı ve yazar Mfchael Moore, politik strateji danışmanlan Janıes CarviDe ve Donna Brazfle, fılm yönetmeni Gus Van Sant, The Natıon dergisinin editörü Katrina Van Heuvel, müzisyen Moby, R.E.M. grubunun solisti Michael Stipe, kamuoyu araştırmacısı Stan Greenberg, Pearl Jam grubunun solisti Eddie Vedder, aktör-müzisyen Jack Black ve komedyen Margaret Cbo'nun da olduğu bu- jüri, 10 film arasuıdan birinciyi seçecek. Birinciliği kazanan reklam, Bush'un ocak ayındaki ulusa sesleniş konuşmasının olduğu hafta televizyonlarda MoveOn'un reklamı olarak yayımlanacak. Her şeyden önce halka açık bir politik reklam yanşması düzenlemek, son derece parlak bir fîkir. Öncelıklı faydası, Bush hakkındaki gerçekleri ortaya çıkarmak. Fakat bunun ötesinde. böyle bir organizasyonla elde edilebilecek başka NEW YORK ZULAL KALKANDELEN büyük yararlar da var. Bu yanşma sayesinde, halktan birçok insanın politik alana aktif kahlımının sağlanması amaçlanıyor. Politik katüımın yüksekliği, ~ ^ ^ ~ ~ ~ ~ " ^ ^ demokrasinin önemli göstergelerinden biri olduğuna göre, bu tarz bir organizasyon, kuşkusuz toplumdaki demokrasinin gelişmesine hizmet edecektir. Bir diğer önemh' faydası ise bugünkü büyük medya ve sermaye etrafinda dönen sistemin dışladığı gnıplann seslerini duyuracak bir platform oluşturması. Bush yönetimi, medyanın büyük çoğunluğunu yanma almış olmanın verdiği avantajı sonuna kadar kullansa da internet üzerinde çok güçlü bir Bush karşıtı kampanya başlatılmış durumda. Birçok bağunsız yazar, sanatçı ve aydın. 2004 seçimlerinde Bush'un tekrar seçihiıesini önlemek için çeşitli organizasyonlar çevTesinde bir araya geliyor. Cumhuriyetçilerse, aktivıst gnıplann Bush karşıtı kampanyalannı öfkeyle karşıhyor ve tüm güçleriyle medyayı ve tabii ki interneti tarnamen kontrol altına almak için var güçleriyle uğraşıyorlar. Bir süre önce medya sahipliğı yasa önerisinin kabul edilmesi için her türlü baskıyı uygulayıp Kongre'de büyük fırtına yarattılar. Oysaki Amerikan halkı, zaten birkaç büyük holdingin tekelinde olan medyanın etkisi ve Bush yönetiminin yanlış bügilendirmesi nedeniyle iyice sağa kaymış durumda. Özellikle televizyon kanallan Irak Savaşı'mn yarattığı milliyetçilik dalgasını palazlandırmak için her şeyi yapıyor. Bir taraftan CNN, MoveOn'un reklam kampanyasıyla dalga geçiyor, diğer taraftan NBC Irak'ta Amerikan komandolan tarafindan kurtanlarak bir kahraman haline gelen eski savaş esiri er Jesska Lynch'in hikâyesini film olarak yayımlıyor. Arkasuıdan erkek dergisi Hustler'm sahibi Larry Fiynt, elınde Lynch'in çıplak fotoğraflannın olduğunu ıddia ediyor. Fakat Lynch'in Irak'taki savaşı haklı çıkarmak için Bush yönetimi tarafindan kullamlan bir kurban olduğunu söyleyip Amerikan halkının kendisinden nefret etmemesi için fotoğraflan yayımlamaktan üzülerek vazgeçiyor. Bu durumda, medyanın Bush ve takımına verdiği desteğin tek aksayan noktası, birkaç bağımsız dergi ve gazete ile birlıkte liberallerin internet üzerinde giderek güçlenen organizasyonlan. MoveOn'un yaptığı bir diğer ilginç çahşma ise Bush'un konuşmalannı günlük olarak takip edip her bir satırda söylediklerinin gerçeklerle nasıl ters düştüğünü saptamalan. Yüz binlerce kişi her gün elektronik posta aracılığıyla Başkan'ın bir önceki gün söylediği yalanlarla karşılaşıyor. Basın mensuplan için ayn bir liste hazırlanıp Bush'a sorulabüecek sorular listeleniyor ve ilgili kişilere yine e-posta ile gönderiliyor. MoveOn'un yürüttüğü muhalefet takdiri hak ediyor. Hele bir de halktan ınsanlann yarattığı "etîk standarHardan ödün vernıeden etküi otanayı başaran politikreklamlar"televizyon kanallannda yayımlanır ve kamuoyunun dikkatini çekerse siz seyredin muhalefeti... [email protected]. Yanı başımızdaki İstanbul... Aylar önce okuduğumda beni şaşırtan, ama en çok da sevindiren haben gazetede tekrar görünce yine de heyecanlanıyorum... Münih'te yeni açılacak olan Georg-Brauchle- Ring metro durağında İstanbul resmine de yer veriliyonnuş! Hemen biz de açılışa katıhnaya karar verip düşüyoruz yollara... Aslmda çok da yollara düşmemize gerek yok, çünkü durak bizim oturduğumuz yere çok yakuı... Evet, uzun inşaat faslından sonra, U-l metro hattmın son durağı artık Georg-Brauchle-Ring... Yolda biraz da tedirgin yürüyoruz... Koca istanbul bu, içinden deniz geçen istanbul. tek kareye'panoya nasıl sığdınlır, nasıl anlatılır?! Bu işe kalkışanlar bunlan düşünmüşler midir, yoksa onlar için istanbul diğer dünya metropolleri yanında şöyle bir yer verilmesi gereken bir şehir midir? Işin kötüsü, ya İstanbul'un hakkı verilmemişse, istanbul gibı bir şehrin hakkı fotoğrafla nasıl verilebüir ki? Kim anlatır, nasıl anlatır? Tam da endişelenmeye başlamışken, fotoğrafla istanbul anlatılamaz ki diye düşünürken aklıma geliveriyor ve rahatlıyorum. Tam da umutsuzluğa kapılmışken artık derin bir nefes alabilırim... Anlatsa anlatsa, istanbul'u Ara Güler anlatır... tnsan ancak — — Güler'in fotoğraflannda tamam ya, işte bu istanbul, istanbul böyledir deyiverir. Güler'in istanbul fotoğraflan insana bunu söyletir, hatta haykınr onun resimleri, tstanbul'um ben diye... Yaşar onun fotoğraflan, ama en çok da îstanbul fotoğraflan, nefes alır, aldınr, insana yaşadığını hissettirir... Acaba duvarlarda yer alacak resimlere karar verenler, tanırlar mı bizim dünyaca ünlü fotoğrafçunızı? Ya bilmiyorlarsa Güler'i, hiç görmemişlerse fotoğraflannı, ya farknıda değillerse İstanbul'un tek karede anlatılamayacağmın?.. Ya Istanbul'u bile görmemişlerse, ya öylesine bir fotoğrafi İstanbul diye diğer metropollerin yanma koyuvermişlerse?.. Neyse, birazdan göreceğiz. kilometrelerce öteden selamlayacağız Istanbulumuzu... Açıhşın yaptldığı yere ulaştık... Tabii ki ağırdan alıyoruz, öyle hemen gidip İstanbul resmini aramayacağız, mutlu sonu(!) elimizden geldiğince geciktirmeye çahşacağız. Her etkinlikte bira muhabbetini firsat bilen Ahnan MUNIH halkına bu açılışta da biralann bedava verilmesı ortamı yumuşatmışa benziyor. Meydandaki bira masalannda yer yok. Biz de ayakta dikilenlerin arasına katılıp ritmini hep de birbirine çok benzer bulduğumuz, biraz da gülümseyerek dinlediğimiz Bavyera ezgileri eşliğüıde, açılış alanında yerlerini ahmş olan itfaıye ve temizlik hizmetleri arabasına bakıyoruz. Insanlann bu araçlardaki düğmeler, kablolar vs. hakkında nasıl da aynntılı sorular sorup, nasıl sabırla sorulannın cevaplandınldığını görüp Akdeniz'den gelen bizlerin, böyle aynntılara hiç sabır ve merak(!) göstermeme eğilimimizi konuşuyoruz... Artık yavaş yavaş şu istanbul resmine doğru uzansak fena olmayacak... Metro durağına indiğimizde gördüğümüz kalabahk bizi şaşırtıyor. Bizim gözlerimiz ise artık tek bir şeyi anyor: Memleketimizin esintisini bize getirecek olan istanbul resmini! Duvarlara bakıyoruz. rengârenk panolann arasına yerleştirihniş şehir resimlerine göz atıp büyük metropollerin asluıda birbirine benzer görünümleri olabileceğini düşünüp, ya istanbul da böyle bir resimle, şu zevksiz ve hiçbir özelliği olmayan beton yığınlarmı gösteren bu- panoyla anlatılıyorsa diye endişeye kapılıyoruz. Arada, yaşadığımız ^ — ^ — semtin binalannın da olduğu panolar görüyoruz ama istanbul hâlâ karşuruza çıkmıyor... Yoksa, şu insan yığınlannın yaşadığı, panodaki görüntülerinin bile bakanm içini bunalttığı resimlerden biri mi istanbul? Yok artık, o kadar da değil. Istanbul'u gördük mü tarunz. Ve birden burun buruna geliyoruz Istanbul'la. Sultanahmet Camisi bütün ihrişamı, ululuğu ile karşımızda! Biryandan, tstanbul'un hiç olmazsa tanınan, dünyaca ünlü Sultanahmet Camisi ile görüntülenmesini olumlu karşılayıp Istanbul'u çirkinleştiren beton bloklan ile gösterilmemesine sevinirken bir yandan da resmin çok çarpıcı, sanatsal bir tat bırakmadığını dile getiriyoruz. Bize Istanbul'u istediğimiz gibi ulaştıramamıştı resim, Güler'e ait değildi ve bunun eksikliğinı hissedivermiştik! Yine de selamladık Istanbul'u... Ve artık, duraktan her geçişimizde, rengârenk çelik panolar arasına yansımış şehir görüntüleri içinde istanbul tüm ihrişamı, tüm mucizeleri ile bize göz kırpıyor olacak! BUKET BARLAS Yiyin Dünyanın kimi yerlennde insanlar ağizlanna atacak bir lokma ekmek bulamazken kimi yerlennde de durmamacasına yemekten balon gibi şişiyor. Bu ikinci gruptakiler şişmanlamamak için tüm zorlayıcı şartlara rağmen ellerinden geleni yapıyorlar; örneğin aynı yiyeceğin daha az yağ içerenini yemek gibi. Bu çabaya destek ohnak için büyük fast-food zincirlerinden Pizza Hut da nihayet. yüzde 25 daha az yağ içeren pizzasını mönüsüne ilave etti. Bu pizza daha az peynir. daha az sosis, ama daha çok domates sosu ve sebze içeriyormuş. Klasik bir dilim pizza 450 kalori iken bu yeni pizzanın dilimi sadece 150 kalori sağlıyormuş. 'Sizin-için-ivi (good-for-you)' akımı, yetişkin nüfusunun beşte birinin obez olduğu hesap edilen ABD'nin yeni modası. Gereğinden fazla kalorih. fakat içi boş beslendikleri söylenen Amerikalılar. beslenme alışkanlıklannı kökten değiştirmek yerine, hi2İı tüketilen hazır gıdalarda ısrar ederken yeni pazarlama stratejilerinin de kurbanı oluyorlar. 'Yüzde effi daha az yağfa pizza!', 'yüzde otuz daha az kalorüi cips!'... Yani demeye getiriyorlar kı. 'arük eskisinin iki kau kadar bik yiyebilirsinizT Bu yeni akmı, tüketicinin önüne sürekli yeni bir ürün çıkarmak zorunda olan fast-food zincirlerinin de imdadına yetişti. Örneğin tüm dünyada büyük kan kaybeden McDonald's herkesten önce davTanıp salata içeren "sağfakh' mönülerini hazırladı, çocuklar için mönüsüne süt ekledi, yeni reklam kampanyalan başlattı, sağlıklı beslenme üstüne yapılan çahşmalara sponsor oldu. Ne ironik değil mi? Ne yazık ki, bu kadar ucuz ve her köşe başmda olduktan sonra, Kuzey Amerika'da McDonald's'uı ohnası biraz zor görünüyor. Belki ancak günün bırinde, sürekb müşterilerinden biri bozulan sağlığı için McDonald's'ı sonımlu tutup dava eder ve kazanırsa. Olmaz demeyin. pek yakmda böyle hikâyeler duyabilirsiniz. Kuzey komşu TORONTO Kanada'da da ise durum biraz daha iyice olmakla beraber yine de ciddi seviyede. Son zamanlarda gazetelerde sıklıkla, toplumun kötü beslenme ahşkanlıklannın gündeme geldiğini görüyoruz. Kanada Istatistik Kurumu'nun yayunladığı bir araştırmaya göre, okul çağı çocuklannm yüzde otuzunda kronik kalp rahatsızhklanna rastlanmış. Bunun en belli başh sebepleri. kötü beslenme, TV veya bilgisayar başmda çok zaman geçirme, buna karşılık az fiziksel egzersiz. Sağlık örgütleri durmadan aileleri uyanyor ve doğru beslenme biçimini özendirmeye, yaygınlaşhrmaya çalışıyor. Ancak hızlı yaşam şekli, aileleri hazır, MBERNA DEMİRYOL /ınpaketlenmiş, masaya kolayca gelen gıdalara yöneltiyor. Evde taze sebze ile yemek pişirmek ancak özel günlere mahsus bir olay. Çocuklan oyalamanın ve bu sayede serbest kalmanın en kolay yolu da çocuğun eline uzaktan kumandayı tutuşturmak ya da yeni bilgisayar oyunlan almak. Son günlerde yapılan bir başka ateşli tartışma ise k trans fatty acids' denen bir tip yağın besinlerm içine konmasının tamamen yasaklanması etrafinda oluyor. Son çıkanlan yasaya göre, 2005 yılına dek tüm gıda firmalan, ürünlerinin üstüne besin değerlerini koymak zorunda. Böylelikle tüketici, ürünün içinde bu zararlı toksik yağlann olup olmadığını görebılecek. Yeşil Parti'den (NDP) bir milletvekili ise bu yasaya şiddetle karşı çıkıyor: "Diğer ülkelerin yapoğı gibi bu yağın kuOannmnı tamamen yasaklamak yerine. biz bu firmalara diyoruz ki bizi zehirlemeye devam edebilirsiniz, etikete yazdığınız müddetçe!" Bu yağlar, genelde işlenmiş ürünlerde, cipslerde ve hamburger tarzı hazır gıdalarda kullanılıyor. 2020 yüında 7.5 milyar olacak imiş dünya üstündeki nüfus. Bu, Birleşmiş Milletler'ın tahmini. Ve bu artışın, yanı BM'nin tahminlerine göre, en az yüzde 97'si henüz gelişmekte olan ülkelerden kaynaklanacak. Dünyanın kimi yerlerinde insanlar bir lokmamn peşinde yaşamla ölüm arasında dolaşırken kimi yerlerinde de çok yemekten ölecek. BAYRAM lüsfelik DAHILJ HTİLPİHTİSİZ ?25.000fOOV'-J ^* O\e 0fcVa^ Bjngalow 0 12 Ya$ l.Çocuk ucretsı2îlı a qe» t j ı i p*ıkel:fr.nı ? [ Ç T turfr Yıtzme Havuzıı Canfı Mıızı* vf Amfiıasycn doiu eŞ<eı>ce>ı bır bâyr Çarrıhrnam ntcvkn Ku^atiau i (90 256) 618 CM 06 pbx Fax:(9O.2S6) 618 08 18 - 19 ww*pmebay com KUŞADASISULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 2002-570 Davacı Adile Çavuş ve ark. vekıli tarafindan davalı Fatma Yüksel Karamanlıoglu ve ark. aleyhıne açılan ortaklığın gıdenlmesı davasının mahkememızde yapılan yargılaması sırasında verilen ara karan uyannca. Davalılardan Ali Bülent Karamanlıoğlu'nun yapılan tüm araştırma- lara rağmen açık adresı tespıt edilemediğinden davalıya dava dilekçesi ekli duruşma gününü ve saatıni bildinr davetiye tebliğ edilememiş, davanın duruşması 24 12 2003 günü saat 11.10'a bı- rakılmıştır. Adı geçen davalının belntılen gün ve saatte mahkememizde hazır bulunması. dava- ya karşı diyeceklerinı yazılı olarak mahkememız dosyasına bıldirmesi. duruşmaya gelmedıği ya da vekille temsil edilmediği takdirde HUMK. 509 mad. uyannca yargılamaya yokluğunda devam olunarak karar venleceğı ilanen tebliğ olunur. 5.11.2003 Basın: 56766 ESKÎŞEHİR 3. ASLİYE HUKUK MAKEMESİ'NDEN EsasNo-2003 364 Davacı Şefika Solmaz Av. Tahir Atılla Tarcan tarafindan davalılar Murat Okumuş ve Nüfus Müdürlüğü aleyhine açılan doğum tanhının tashıhı davası sebebıyle; Tüm aramalara rağmen adresı tespıt edilemeyen en son olarak Eğıtım Mah. Sungur Sok. No: 29/7 Balçova/Izmır ardesinde olduğu btldirilen davalı Murat Okumuş duruşmamn bırakıldığı 18.12.2003 günü saat 10.35'te mahkemede hazır bulundurulması veya kendısını kanuni bir vekille temsil ettirmesı aksi takdirde HUMK'nin 377. maddesi gereğince yokluğunda yargılamaya devam edileceği ve hüküm venleceğı hususu davalı Murat Okumuş'a dava dilekçesi ve duruşma gününün tebliği yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur 31.10.2003 Basın: 57222 'Masum çocuk' operasyonu Tki hafta önce Başkan George Bush, JL Amerikan halkını etkileyen ve farklı tepkiler uyandıran bir yasa imzaladı. Kürtaja karşı olan Cumhuriyetçiler için büyük başan olan bu yasa, kürtaj hakiannı kısıtlıyor. Son 30 senede kürtaj la ilgili olarak yapılan en büyük yasal düzenleme olan bu adım hakkında Bush, "Hükümet masum çocuğu kurtarmaya gekü" dedı. Kürtaj hakiannı savunanlar çok kızgın ve özellikle Kaliforniya ile New Yorkta mahkemelere başvuruyorlar. Yargıç Richard Kopf, yeni yasanm anayasaya aykın olduğunu, çünkü kadın sağlığmın göz önüne alınmadığını belirtti. Yeni kanun kürtajın bir düzeyini yasaklıyor, bu düzeyin adı ise "kısmi doğum" (partial birth). Bu işlemde kadının tam oluşmamış bebeği doğurması sağlanıyor. Ileride kafatası olacak yer ameliyatla deliniyor. Genellikle hamileliğin ilk 20 haftasmda (4.5 ay) gerçekleştirilen bu tarz kürtajın çok sonraki aylarda da (8 aya kadar) yapıldığı belirtildi. Bu kürtajm yapıldığı üç durum var: 1. Bebeğin ciddi bir anormallikle doğacağı kesinse, 2. Doğum esnasında ya annenin ya da hem anne hem de bebeğin öleceği belirlenmişse. 3. Annenin klinik derecede ruhsal TEKSASsorunlan mevcutsa. Ama bu kürtaj ı yapan ve bu durumlann hiçbirine uymayanlar da var tabii. Kürtaj la ilgili ilk büyük yasa 1973'teyapıldı; "Wade'e karşı Roe" davasında Anayasa Mahkemesi kadmlann kürtaj yaptmna hakkma sahip olduğunu yasalaştırdı. O zamandan beri kürtaj, Amerika'daki büyük tartışma konulanndan biri. Kendilerine "hayat yanhsı" (pro-life) diyen ve kürtaj hakkına karşı olanlar ile "seçme yanha" (pro- choice) olup kadmın kürtaj hakkını sa\ıınanlar tartışma halinde. Amerika'nın hemen her şehrinde kürtaj kJiniklerinin önünde protesto gösterileri yapan "hayat yanhlarT ya da "dindar vatandaşlar" görmek mümkün. Dini fanatiklerin kürtaj kliniklerini bombaladığı da başka bir gerçek. Bush, başkan olursa kürtajı tamamen yasadışı kılacağını söylemişti. Seçme hakkım savunanlar, Bush'un bu yasadan sonra kürtajı tamamen yasaklamasından korkuyor. USA Today/CNN araştırmalanna göre 10 Amerikalıdan 7'si kısmi doğum kürtaj ma karşı. Istatistiklere bakılu-sa, son yıllarda Amerika'da kürtaj sayısı düşmekte. 1990 yılında 1000 kadından 27'sine kürtaj yapıhruş; 1999'da ise bu oran binde 21 olmuş. Bush'tan "büyük" bir adım, ama iyi mi kötü mü, bakış açısına bağlı... bgunersel2 fahotmail.com RAWŞADALET GÜNERSEL CUMOK'lara Ç A Ğ R I Sevgilı Cumhuriyet okurları, biliyorsunuz bundan 8 yıl önce 3 aralık günü çok değerti bir okurumuzun -Erol Geyran'ın - gazetemizdeki ilanı ile Fenertoahçe Roman- tika'da bir araya gelmış ve CUMOK biriikteliğini kurarak gazetemız etrafinda kenetlenmiştık. Ne yazık ki sayısı giderek azalan bu btrliktelığe bugun her zamankinden da- ha çok gereksinımimiz olduğunu düşünüyor ve sizlerı 6 aralık cumartesi gecesi saat 19'da Çatıda Cumhuriyet okurları ve yazarları ile buluşmaya çağırıyoruz. (Istiklal cad. Suriye Pasajı 348/10. Kişi başı 20 milyon) İstanbul CUMOK adına Tiirkan Erkln Yer ayırtmak için: , İstanbul: Türkan Erkın, 19.00 dan sonra Ev. 0 216 337 57 97, Cep 0 537 672 55 00 Tekırdağ: Mehmet Merdın, Iş. 0 282 25011 66, Cep. 0 532 568 78 98 Ankara: Nuran Çıftçıoğlu. Iş 0 312 434 27 70. Adana: A.Hılmı Çamurdan 0 222 457 6610