25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 KASIM 2003 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYF ISTANBUL'DA TEROR Sigorta sektörü bekleyişte Terörteminatında koşullarzorlaşabilir SÖZÇÎZGMN Tlırhan Selçuk OLCAYBCYCKIAŞ Bir hafta ıçınde peş pe- şe saldınlar. sigorta sektö- ründe terör olaylanndan kaynaklanan zararlan te- minatdışı bırakmayı ya da lcoşulfannın ağırlaştınlma- sını gündeme getırdı. Uz- manlar, saJdınlann ulusla- rarası reasürans anlaşmala- nnın görüşme dönemine denkgelmesinuı büyük bır talihsizlik yarattığmı dile getirdi. Bazı sigorta şirketı yet- kilileri teminat venlmesin- den vazgeçilebiJeceğini dil- lendirirken MıIIı Reasû- rans Şirkeri ve Türkiye Si- gorta ve Reasûrans Şirket- leri Bırliği konuya daha sağduyulu yaklaşıİması ge- rektiğınden yana. Türkiye Sigorta ve Reasûrans Şir- ketleri Birlığı Genel Sek- reteri Bilgi Kongar. terö- rün muhatabıniD devletol- ması gerektiğine vurgu ya- parak, şımdilik bir sıkıntı olmadığinın altını çizdi. "Reasürans anlaşmalan birer yıllık yapıfar bu ne- denJe 31 Arâhk 2003 tari- iıinekadarherhangi bir sı- kuıbyok. Çünkü sözleşme- ler söz konusu tarihe ka- dargeçerii" diyen Kongar, zatenABD'dellEylülsal- dınlannın ardından terör teminatlannın ya alanlan- nın kısıtlandığtnı ya da fi- yatlannın yükseltildiğini dile getirdi. Türkiye'rün 11 Eylüi sal- dınlanndan sonra terör te- minatı veren ender iilke- lerden bin olduğunu ifade eden Millı Reasûrans Ge- nel MüdürYardımcısı Bar- baros Valçın. bu tanhten sonra ABD'de de. Ingilte- re'de uygulanan havuz sis- temıne geçıldiği bilgisini verdi. Ingıltere'de 1990'lı yıJlarda yaşanan terör olay- lannın, zaran sigorta şir- ketlennın karşılayamava- cağı boyutiara uiaşmasıy- la büyük oranda devletin katkıda bulunduğu bır ha- vuz sistemi oluşturulmuştu. DÂR-ÜL HARR. Teröristlerin çoğu işsiz. Yüzde 27'si öğrenci, yüzde 28.5'i serbest meslek sahibi Wışeti yoksullukbesliyorMEHMETFARAÇ Perşembe günü teröristlerin psıko- lojisını ele aldığımız "Cennet düşüy- leyaraölan cehennem" başlıklı yazı- nın biraz da Türkiye Islami hareketi- nin örgütlenme dayanaJdan açısmdan irdelenmesi giderek bir zorunluluk oluyor... Burada karşımıza başta Hız- bullah olmak üzere îslamcı örgütlerin üyetabarunın sosyoekonomik durumu- nun içler acısı, bir o kadar da tehlike- !i yapısı çıkıyor... Sonuçta Istanbul'u kana bulayan ey- lemJerin odağmda şu soru çok önem kazanıyor. Terörün beslendiği kaynak- lan kurutmadan yapılacak mücadele ne kadar etkilı oluyor?.. Oiayı açmak ıçin 9 Şubat 2000'e gitmek gerekiyor. Ankara 2 No'lu D inci terör Türkiye'de 20 yıldır cehaleti ve yoksulluğu kullan/yor. Karnınr doyuramayan militanlann cennet ve şehadet özlemi, Türkiye'yi tehdit eden örgütlerin, yoksulluk ve çaresizliğin oluşturduğu bataklıktan nasıl beslendiğinin çarp/cı örneklerini içeriyor... DGM'nın duruşma salonunda "şflah- b irtkaj örgüt kurmak ve bomba imal etmekten" yargılanan Selefî Örgü- tü'nünyöneticisi MehmetEminAldn ve arkadaşlan o gün mahkeme üyele- riyle gerginlık yaşıyor. Başkan MehmetTurgutOkyay, sa- nıklan"Rejimi beğenmiyorsanız, Su- udi Arabistan'a, TaJibana, İran'a gi- din. Özgüriû'k batıyor mu size" diye azarlıyor. Okyay, örgüte Suudi Ara- bistan Kralbğı'nıngönderdiğiparanın makbuzunun Akın'de olduguna iliş- kin ıddiayı anımsatıyor... Sanık böy- le bir makbuz olmadığını savunuyor. Okyay'ın yanıtı dikkat çekiyor: fc Üç kunış için memleketi saöyorsunuz_" Bu sözlerden yola çıkarak geriye gitmek gerekiyor. Hizbullah'ınörgüt- lenmesini ve eylemlenni sürdürdü&ü 1990'lara.. 1$ verme vaadi... Diyarbakır DGM'de örgüt üyesi ol- mak iddiasıyla yargılanan Hüseyin Güney, Hizbullah'a kendisine "iş" ve- receğı vaadıyle katıldığını söylüyor... Batman'da camıde birHizbullahçının kendisiyleyan yana cuma namazı kıl- dığını belirten Güney o dönemde şun- lan anlatıyor: "Namazdan sonra 'Sen Müslüman birarkadaşsın, bundan son- ra seninle yakından iigileneceğım' de- di Mesieğrmi sordu ışsız" otduğumu söyiediın. Onunla birlikte çabşmalar- daıbulunursam bana I)i>arbakır'da iş ajarünacagmı söytedi. Mesleğini sor- dum, MüsKimanİığı daha geniş kide- lereva>makiçinçalış&ğmı söylcdLÖr- güte kaübnış oldunı." Bu konuyu güçiendirecek bir baş- ka örnek vermek önem kazanıyor Gazianteppolisinin 13 Ekim 1999'da Hizbullah'ın \asat kanadına yaptığı operasyonda hücre evlennden birinde "Vaayet" başlıklı bir yazı ele geçiri- liyor Gazıantep'teMüjdeKitabevi'nı bombalayan Vasatçılann hangi sosyal kesım içınden geldığinin anlaşılması için Mehmet A. nın yazısının dikkat- le değerlendirilmesi gerekiyor: "Yarabbi inşallah borçlanmı öde- meden canımı almazsın!. „. Kitabevi- ne 3 mihon, „.. kebap salonuna 400 bin, KöyiüGarajı \aionındakidürüm- ciiye 500 bin, „ kâsabına 300 bin Bra borcum varL Senden tek istegim be- nim şehit olnıamı nasip e\lemendir. Ancaik kul hakkrviayanına varmakis- ingiliz Başkonsolosluğu'na yapılan intiharsaldınsındabinanın girişipatlamanın etkisiyletanınmazhalegeldi.(REUTERS) Eıı koHomç saldınlar Kuledibi, Osmanbey, Levent ve Beyoğlu'nda 5 gün arayla yapılan eşzamanJı intihar saJdınlan, en çok can alan, en fazla maddi hasara yoJ açan eyJemler oldu ALPERTURGUT Türkiye'de son 7 yıl önce başlayan ve sinagog eylemJeriyle sayısı 25e çıkan intihar saldınla- nnda27 si terörist 99 kişı öldü. Asker, polis, ço- cuk \e yabancılann da aralannda bulunduğu 950 kişinin yaralanmasına yol açan saldınlarda çok büyük maddi hasarlar oluşru. "Canü bom- ba" olduklan iddiasıyla 1 'i hamile 5 kadm, 13 irişi tutukJanırken intihar eylemierine hazırlan- dıklan öne sürülen onlarca kışi ise haien aranı- yor. Türkiye'yi sarsan ilk intihar saldınsı 30 Ha- ziraıı 1996'da Tunceli'de yaşandı. PKK'lı terö- nst Zemep Kınacı. beline sardığı 30 kilo TNT le bavTak töreninin yapıldığı alana daldı. Olay- ja 7 askerşehitoldu, 29'u yaralandı. Bugüne dek j'tanbul'da 7, Tunceli'de 3. Adana. Hakkân, Van .e Şırnak'ta 2, Hatay, Ankara, Bingöl, Diyarba- ur, Snas. Muğla ve Batman'da ise 1 'er intihar ialdmsı yaşandı. Türkiye'deki intihar saldınla- ında 13 polis ve 10 asker şehit oldu, çok sayı- ia güvenlik görevlisi yaralandı. Canlı bomba- lann yansını kadınlar oluştururken en çok inti- har saldınsı (10), 1999'da yaşandı. Sinagoglan hedef alan son eylemlere dek intihar saldınlan PKK ve DHKP-C örgütleri üyelerince gerçek- leştirildi. KuJedibi, Osmanbey, Levent ve Gala- tasaray'daki 5 gün arayla yapılan eşzamanh in- tihar saldınlan, en çoİc can alan, en fazla mad- di hasara yol açan eylemler oldu. Şeriatçı terö- ristler ülkede ilk kez intihar saldınlanna katıl- dı. Son saldınlarda yaşanan bir başka ilk ise in- tihar eyleminde bomba yüklü otomobülerin kul- lanılmasıydı. üırihar saldınlannın hedefi ise son eyleme dek valilikler, askeri binalar ve gü\ en- lik güçlerinin nokta görevi yaptıgı meydanlar ol- du. fntihar saldınlan konusundaki büyük tehdi- di ise teslim olan KADEK üyesi açıklıyordu: "Ör- giitün 400 canlı bombası var." Güvenlik güçlerinin canlı bomba listelerinde yeralanveTürkiye'ninheryerindearananSon- güJ Koçvigit, Adalet Şahin, Selda Yıidız. Şengül Gülsoy, îpek Y'ücel, Semra Başv^it, Farma Gü- zel, Uygur Evin, Afet Süreyya Erenin de arala- nnda bulunduğu birçok kişinin ya cezaevinde ol- duklan ya da haklannda hiç soruşrurma açılma- dığı belirlendi. "Yaşadığunız Vafan Dergisi''nin Samsun Temsilcisi Afet Süre\ya Eren, kendisi- ni canh bomba olarak tanıttıldan gerekçesiyle emniyetyetkilileri hakkında suç duvoırusunda bu- lundu. Ankara'da intihar eylemcisi ilan edilen Sel- da Yıkta'ın canlı bomba olmadığı anJaşıln-ken genç kadın ışinden oldu. Fatma Koyupuıar'uı TÎHV tarafindan tedavi edildiği, Öık&n Güzel ve Haiü Aksu'nun Korsakof nedenıyle yürüye- meyecek durumda olduklan ortaya çıktı. "ManisalıgençJer" davasının mağdurlanndan Mahir Göktaş da intihar eylemcisi ilan edildi. Bakırköy Ilçe Emniyet Müdürlüğü'ne doğru koşarak "Yaşamakiçinöldürmeklaam, üzerim- de bomba var" diye bağırdığı savianan Burak Yapıcı adh genç, polis tarafindan öldürûldü. Bakırköy Ruh ve Süur Hastalıklan Hastane- si'nde 6 aypsikolojik tedavi gören Yapıcı 'nın üze- rinden ise bomba değil su şişesi çıktı. Canlı bom- ba olduğu iddiasıyla gözaltına alınan Yunus Gü- zel'in Istanbul Terörle Mücadele Şubesi'nde kendısini astığı öne sürüldü. Karnını doyuramayan bır militanın cennet ve şehadet özlemi, Türkiye'yi tehdit eden örgütlerin, yoksulluk ve çaresizliğin oluşturduğu bataklıktan nasıl beslendiğinin çarpıcı örnekleri- ni içeriyor... İslamcı örgüt üyelerinin sosyoekonomik durumunun daha de- rinden irdelenmesı ıçın 2 bin HizbuJ- lah üyesi üzerinde Emniyet'in yaptı- ğı bir araştırmanm masaya yatınlma- sı da gerekiyor. Imam hatipli çoğunlukta Terönstlenn >üzde2.5'inın 10-14 yaş grubu çocuklar, yüzde 1.5'inin cahil, yüzde 19'ununiik. yüzde 14'ününor- ta, yüzde 40.5'inin imam hatipli baş- ta olmak üzere lise mezunu olduğu görülüyor. Incelemede örgüt üyeleri- nin çoğunluğunun işsiz, joizde 27'si- nın öğrenci, \lizde 28.5 'inin ise ser- best meslek sahibi olduğu anlaşılıyor. 1999 yılında MGK'ye sunulan bir rapor ise Güneydoğu'yu kana bula- yan Hizbullah'ın örgütsel kökenini sorguluyor "AiJelerinçoğunhıklaDo- ğu vıeGüneıdoğu kökenJiveçokçocıık- hı olduğu, son dönemlerde psıkopat, yankesici, hırsız vb.' şahısiann örgüt bünyesine aündığı. örgüt mensuplan- nın ailelerinin orta ve dar geürti okiu- ğu" saptanıyor. Şu bir gerçek ki, Istan- bul 'daki eylemlerde adlan geçen diğer örgütlerin kadrolan da bundan farklı bir yapı>ı ıçermiyor. Radikal gruplara yem Türkiye'yi tehdit edenler ve beslen- dikleri. güç aldıklan, yararlandıklan asıl kaynağın anlaşılması için îstan- bul'daki sinagoglann çevresini cehen- neme çevıren ıMesut Çabuk ve Gök- han Elalfııntaş ın sosyoekonomik port- releri üzerinde de yoğunlaşmak kaçı- nılmaz oluyor. Eşinin iddialanna gö- reçalışmadığı halde cebinde sürekli pa- ra olanÇabuk v e onun gibi İslamcı ör- gütlerin taban bulduğu Bingöl doğum- lu lise mezunu, çok çocuklu aileden gelme arkadaşı Elaltuntaş!.. Türkiye'yi kana bulayanlar, bom- balı kamyonlann direksiyonuna ceha- letleri, yoksulluklan ve çaresızliklen nedenıyle radikai gruplann eline dü- şen zavalhlan orurruyor... Terörün varlık gerekçelerini orta- dan kaidırmadan, nasıl yok edileceği- nı tartışmak pek akılcı gelmıyor... Is- tanbul daki eylemlenn göz önünde bu- lundurularak terörü besleyen güçle- rin taban bulduğu bataklıklann hızla kurutulması gerekiyor. ARAYIŞ TOKTAJVHŞ ATEŞ OgrenmemizGerekenler Şışlı ve Şişhane'deki sinagog bombalamalan- nın dumanı dağılmadan ve acıları küllenmeden, perşembe sabahı Levent'te bir banka genel mü- dürİLİğüne ve Galatasaray'da Ingiltere Başkon- solosluğu'na, benzer saldınlar gerçekleştirildi. öyle sanıyorum ki; soğukkanlı değerlendirmeler yapmak ve teröristın temel amacı olan "paniğe" asla yer vermeden, önümüzü görmeye çabala- mamız gerekiyor. Ve gene öyle sanıyorum ki; ya- zılı ve görüntülü kitle iletişim araçlanmızın, ken- dilerıni toparlamaları ve "habercilik'le "duygu sömürüsünü" birbirınden ayırmalan gerekır. • • • Kitle iletişim araçlarındaki; "çarpıcı", "Sadece bizde var", "ilk görüntüler" vb. biçimlerde sunu- lan görüntüler, aslında habercilik falan değildir. Habercilik, olayı doğru bir bıçimde duyurmak; gelişmeleri yakından izlemek, aktarmak ve doğ- ru teşhisler koyarak, toplumdaki gerginliği tahrik etmemektir. Izleyebildiğim tüm televizyon kanal- larında; bir yandan, "Teröristin amacına ulaşma- sına engel olalım, panik yaratmayalım" vb. tü- ründen temenniler dile getirilirken; bir yandan da en yürek dağlayıcı görüntüler, "Su görüntü- ler! sadece biz çektik" gibi kostaklanmalarla su- nuluyordu. Olacak iş mi bu?.. Kitle iletişim araçlan; sadece olanlan yanlış ya da aktanlmaması gereken bir biçimde aktarma- dı; bır de abartı/ı ve yanlış bılgılere dayanarak aktardı. Olayı ilk duyduğumda, okuldakı odam- daki radyoyu açtım. Çok ciddi bulduğum ve sü- rekh dinlediğim bir haber kanalının spikeri, ina- nılmaz bır telaş ve heyecan içındeydı. Asla doğ- rulanmayan teiefon duyumlarını da dinleyenlere aktarıyordu. Bu haber radyosuna kalsa, Istan- bul'un dört bir yan/nda bombalar patlıyordu. Göztepe'de de bir bomba patladı, Bostancı'da da bir bomba patladı, fngiliz Konsolosluğu'nda patlayan bombanın dışında Ağa Camıi Soka- ğı'nda da bir bomba patlartılar... Hepsi yalan. Böyle sorumsuzluk olur mu? Zira her "haber", o bölgede yakını olanlan, inanılmaz endişelere sevk edıyor ve telaş yaratıyordu. Bu, büyük bir sorumsuzluk. • • • Teröristin amacı, yaşamın normal akışını bir başka yöne çevırmek ve her biçimde "varfığını hissettirmek". Fakat kimi kurumlar, bu amaç doğru/tusunda kararlar almışlar ve çalışanlarını eve yolladıkları gibi, cuma gününü de tatil et- mişlerdi. Aslında maalesef, teröristin amacj bu... Hükümetin aldığı anlamsız tatil kararıyla bir- leştırilince; kimi kurumlar, 12 günlük bir tatile başladılar. Türkiye'nin bu ortamında sanki çok lazım... • • • Istediğimiz kadar, "paniklemeyelim" diyelim; kimilerinin paniklediği ve "Bu işin sonu ne ola- cak" sorusunun gitgide daha yüksek sesle du- yulduğunu gözlüyoruz. Bu türden şeyler, birbirini tahrik eder ve bır orman yangını gibi toplumu sarar. Bu nedenle, en ufak kıvılcımlar konusun- da bile duyarlı olmamız gerekir. Teröre engel olmak mümkün değildir. Zira te- rorizm, çok "ucuzlamıştır". Piyasada kolayca bulunan ve satın alınan birtakım maddelerle ve çok kolay bir biçimde, etkili patlayıcılar yapılabi- linmektedir. Ve inançlan doğrultusunda can ver- meye şartlandırılmış birkaç kişi bulunduğu za- man, hiç de istenmeyecek görüntüler ortaya çı- kabilmektedir. Buna karşı yapılabilecek şey, çok ciddi bir is- tihbarat oluşturmaktır. Eğer devlet bu türden maceracıların arasına sızabilirse, sorunlan baş- tan engelleyebilir. • • • Bu hafta yaşadığımız acı olaylar, yitırdiklerimi- zin yakınları ve yaralananlar dışında, fazla bir et- kı yaratmayacaktır. Turizmimiz etkilense bile; za- ten turizm mevsiminın geride kalması, zaranmızı düşürecektir. Bugün Türkiye'de, terörün "ortamı" yoktur. Her ne kadar sınıflar arasındaki gelir farkı bir uçuruma dönüşmüşse de ve işsızlik sürekli ka- nayan bir yara özelliğini korumaktaysa da, top- lumdaki gerginlik, bir "patlama noktasında" gö- rülmemektedir. Bu durum, galiba şansımız. Teröristin amacı, toplumda gerginlik ve "par- çalanma" yaratmaktır. Eğer bu acı olaylar, bizi "kenetlenmeye" iterse; hem terörist amacına ulaşamamış olur ve hem de gereksinimini duy- duğumuz morale kavuşmuş oluruz. Not: Bir TV kanalında yönetici olan arkadaşı- ma bu "kanlı görüntülerı" şikâyet edince; "Hak- tısın" dedi, "ama biz bunlan kaldınnca, izleyici- ler başka kanallara geçiyor"... "Galiba "mazoşist" bırtoplumuz... Cirîs cıkıslara sınırlama İncirlik'te sıkı önlemler ADAJVA/DENİZLt (AA) - Adana'nın mer- kez ilçesi Yüreğir'deki Incirlik Üssü girişındeki önlemlenn Istanbul'da- ki saldınlann ardından arttınldığı belırtildi. Saldmlann ardından, Incirlik Üssü çevresınde güvenlik önlemlerinın arttınldığı dikkati çekti. Üste görevli ABDTi as- kerlerve ailelerinin çıkış- lanna suıırlama getirildi ve dıkkatli olmalan ko- nusunda uvanlarda bulu- nuiduğu öğrenildı. Bu arada, taşeron fir- malann çalışanlannın tn- cırlik Üssü'ne gınşlen- nin, geçici süre ile dur- durulduğu bildınldı. Denızli'de de güven- lik önlemleri arttınldı. Denizli Emniyet Müdür- lüğü Asayış ve Trafik Şubesı ekipleri denetim- ler yaprı. Zaman zaman telsiz anonslanyla ekip- len yönlendıren Denizli Emniyet Müdürü Müm- taz Karaduman, şüpheli araçlann tıtızlikle kont- rol edilmesini istedi. Ana caddeier üzenn- deki parkyasağı uygula- masının yenne getıril- mesı uyansında bulunan Karaduman, "Kamyo- net,yabancı plakaiıaraç ve şüphe çeken otomo- bfllere dikkat edin" tali- matını verdi. Bankalann yoğun ol- duğu Bayramyeri, îkin- cı Ticari Yol ve Oğuz- han Caddesi'nde park eden araçlar kaldınldı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle