Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SATFA CUMHURİYET 15 KASIM 2003 CUMARTESİ
HABERLER
AKP hükümetinin göreve gelmesinin ardından BEDAŞ'ta sürgünlerin ardı arkası kesilmiyor
Kadrolaşma engeltanımıyor• BEDAŞ'ta geçen
günlerde 'yeniden
yapılandırma'
gerekçesiyle önce 258,
ardından da 85 çalışan
sürgün edilmişti. Şimdi
ise 64 çalışanm daha
görev yeri değiştirildi.
MUSTAFAÇAKIR
ANKARA - İktidara gelir gelmez
sürgün fırtınası başlatan AKP hükü-
meti, "engel" tanımıyor. Başkent
Elektrik Dağıtım AŞ (BEDAŞ) Al-
tındağ Işletme Müdürlüğü'nde 10
yıldır santral görevlisi olarak çalışan
gÖrme engelli Cafer Ekmekçi tek tek
evlere giderek elektrik sayacı ve ad-
res kontrolü yapan personelin çalış-
tığı Abone Güncelleme ve Durum
Tespit Koordinatörlüğü'nde görev-
lendirildı. Çalışma yaşamında ge-
çirdiğı 17 yıl boyunca hiç bu kadar
"aşağılanmadığınr belirten Ekmek-
çi, BEDAŞ Genel Müdürlüğü'nde
görüşecek yetkili bulamadığını söy-
ledı. Ekmekçı ile birlikte 63 çalışa-
nın daha tayını çıkanldı.
'Yeniden yapılandırma'
AKP hükümetinin göreve gelme-
sinin ardından BEDAŞ'ta "yeniden
yapılandırma" gerekçesiyle önce
258, ardında da 85 çalışanın görev
yeri değiştirilmişti. Son olarak 64
çalışanın daha görev yerlerinde de-
ğişiklik oldu. Enerji, Sanayi ve Ma-
den Kamu Emekçileri Sendika-
sfndan (ESM) alınan bilgiye göre,
COCUK SUÇLULAR
Ceza yaşı
12'ye
çıktı
• Ceza sorumluluğu
olmamasına karşın suç
işleyen çocuklar ve akıl
hastalanna salıverilme
yerine bazı güvenlik
önlemleri uygulanacak.
ANKARA (Cumhumet Büro-
su) - TBMM Adalet Alt Komis-
yonu, ceza sorumluluğu yaşını
11 'den 12'ye çıkanrken suç işle-
yen çocuklar ve akıl hastalanna ce-
za indirimini arttıran düzenleme-
ler getirdi. Ceza sorumluluğu ol-
mamasına karşın suç işleyenler
hakkında ise salıverilme yerine
güvenlik önlemleri uygulanacak.
Alt komisyonun getirdiği yeni
düzenlemelerle birlikte kabul edi-
len maddeler şöyle:
l/ Fiili işlediği sırada 12 yaşı-
nı doldurmamış çocuklann ceza
sorumluluğu olmayacak. Bu kişi-
ler hakkında ceza kovuşturması ya-
pılmayacak, ancak çocuklara öz-
gü güvenlik önlemleri uygulana-
cak. Fiili işlediği sırada 12-15 yaş
arasında olanlann ise işlediği su-
çun hukukı anlam ve sonuçlannı
algüayamaması durumunda da
ceza sorumluluğu olmayacak. Ter-
si durumda bu kişiler hakkında
suçun getirdiği cezalara göre ağır-
laşhnlrnış hapis cezası yerine 9-
12 yıl, ömür boyu hapis yerine 7-
9 yıl arasmda ceza verilecek. Di-
ğer cezalann üçte ikisi indirile-
rek uygulanacak. Sağır ve dilsiz-
ler için de aynı yaş aşamalanna gö-
re aynı cezalar uygulanacak.
V Geçici bir nedenle ya da ira-
de dışı alınan alkol veya uyuştu-
rucu madde etkisiyle işlediği su-
çun hukuki anlam ve sonuçlanru
algılayamayan veya bu fulle ilgi-
li olarak davranışlanru yönlendir-
me yeteneği önemli derecede azal-
mış olan kişiye ceza verilmeyecek
V Akıl hastalığı, işlediği suçun
farkında olmayan kişilere ceza
verilmeyecek. Ancak işlediği suç-
la ilgili olarak da\Taruşlannı yön-
lendirme yeteneği azalmış olan
kişiye ağırlaştınlmış ömür boyu
hapis cezası yerine 25 yıl, ömür
boyu hapis yerine 20 yıl ceza ve-
rilecek. Diğer durumlarda ise ce-
zanın altıda birini geçmeyecek bi-
çimde ceza indirimi yapılacak.
Mahkûm olunan ceza, süresi ay-
nı olmak koşuluyla akıl hastala-
nna özgü güvenlik önlemine de
çevrilebilecek.
'AulRIMA CİDİYOR
1
- BEDAŞtakisün^nsa\ısınınl50'yeuiaşnwsıbekknirken,sürwünkrde'insanhk
ayıbı' dayaşanryor. lOyddır santral görevlisi olarakçabşan gönneengeffi Cafer Ekmekçi, tek tek evlere gkierek
adres tespiti yapmakla görevlendirildl Ekmekçi 'Ağuıma gköyor" dedi (Fotoğraf: SERDAR ÖZSOY)
bu sayı önümüzdeki günlerde 150'ye
ulaşacak. Görev yeri değiştirilen 64
çalışan arasında görme engelli Ca-
fer Ekmekçi de bulunuyor. Ekmek-
çi, 17 yıl önce o zamanki adıyla Tür-
kiye Elektrik Kurumu'nda (TEK)
çalışmaya başlamış. Ekmekçi, 17
yılın son 10 yıhnda ise BEDAŞ'a
bağh Altındağ Işletme Müdürlü-
ğü'nde santral görevlisi olarak gö-
rev yapmış. GÖrme Engeüiler Oku-
lu'nda santral operatörü eğitimi alan
Ekmekçi, Elektrik tdaresi'ne de sant-
ral operatörü olarak işe alınmış. BE-
DAŞ "yeniden yapılanma" gerek-
çesiyle Ekmekçi'nin tayinini çıkar-
dı ve Abone Güncelleme ve Durum
Tespit Koordinatörlüğü'nde görev-
lendirdı. Abone Güncelleme Merke-
zi çalışanlan tek tek evlere giderek
elektrik sayacı ve adres tespiti yapı-
yorlar. Gözleri hiç görmeyen Ek-
mekçi'nin bu merkezde görevlen-
dirilmesi ise şaşkınlık yarattı.
Cumhuriyet'in sorularuu yanıtla-
yan Ekmekçi. görevlendirildiği ye-
ri ögrenince "şaşınp kaktığuu" söy-
ledi. 17 yıllık çalışma yaşamında
hiç bu kadar "aşağılanmadığuıı"
vurgulayan Ekmekçi. "Ben iki kişi-
nin yapüğı işi yapıyordum. Hiçbir
zaman yurttaşlara kötü davranma-
dım. İşime hep zamanında geldim.
Ben yanıma bir kişinin verilmesini
beklerken, kendinı de görevden ahn-
dım. Şimdi düşünüyorum, ben Abo-
ne Güncelleme Merkezi'nde nasıl
çahşabilirinı diye" dedı.
İş veriyoruz, gitmiyorsun'
Ekmekçi. kendisinden hiçbir ge-
rekçe gösterilmeden atama kararını
imzalamasının istendiğim, tepki gös-
termesi üzerine ise "Sana iş veriyo-
ru^ghmhorsun" yanıtını aldığıru ıfa-
de etti
Gözleri görmediği için Abone
Güncelleme ışini yapmasınm ola-
naksız olduğuna işaret eden Ekmek-
çi, yaşadıklannı şöyle anlattı:
"Karan ögrenince, ben körüm,
Abone Güncelleme Merkezi'nde ne
iş yapanm diye sordum. Bana," Sen
oraya git, ne iş yapacağını söylerler"
dediler. Bunda bir hi nrvet yok. Onu-
rumla oynuyoriar. Çok ayıp bu. Ka-
ran öğrendikten sonra çahnadığun
kapı kalmadı. BEDAŞ Genel Mü-
dürlüğü'nde hiçbir yetkili görüşme
istemimi kabul etnıedi. Şimdi 8-9
gündür hiçbir iş yapmadan Abone
Güncelleme Merkezi'nde oruruyo-
rum. Ağuıma gidiyor."
Emniyet güçleri öğretmen cinayetine kanşan çocuklann geçmişini araştınyor
Sosyafleşememe suça itti
Miniklerden Ata'ya ziyaret
F
eyziye Mektepleri Vakfı Özel Ayazağa Işık llköğretim Okulu
öğrencileri Anrtkabir'i ziyaret ettiler. Ulu önder Mustafa Kemal
Atatürk'ün mozolesine çiçek bırakan 168 öğrenci ve 16
öğretmen, daha sonra Anrtkabir'deki müzeyi gezdiler. Öğrenciler,
duygularını şu sözlerie dile getirdiler: "Bizler minik yürekleri Atatürk
sevgisiyle ve Cumhuriyet aşkıyla yanan küçük Işıklılar olarak bu
anlamlı günlerde Cumhuriyetimizin kalbinin attıgı ve Atatiirkümüzün
ulusuyla kaynaştığı yerlerde aynı havayı solumanın mutluluğunu
yaşıyoruz. Anılarımızda her zaman yer alacak olan bu gezinin bizim
duygu, davranış ve düşüncelerimizin olumlu yönde gelişmesini
saglayacağına inanıyoruz." (Fotoğraf: SERDAR ÖZSOY)
kılavuzları
basıldı,
başvurular
1 Aralık'ta
ANKARA (CumhumetBürosu)-
ÖSYM, 2004 ÖSS kılavuzlannın ba-
sımını tamamladı. ÖSYM Başkanı
Savaş Küçükyavuz, kılavuz basımı-
nı bayTam tatilini dikkate alarak ta-
mamladıklannı belirtti.
ÖSYM 2004 kılavuzunda, Milli
Eğitim Bakanı HüseyinÇeJik'in ola-
sı yasa değişiklikleriyle yapılacak
katsayı değişikliklerinin uygulana-
cağının göstergesi olarak sunduğu,
"Bu kılavuzda yer alan kurallar, k>-
lavııziannyayımtarihinden sonrayü-
rürlüğe girebilecek yasama. yürüt-
me ve yargı organlan ile Vüksek Öğ-
retim Kuruhı kararlan gerekK kıkb-
ğı takdirde değiştirilebilir. Böyle du-
rumlarda tdenecekyoLÖSYM tara-
findan beürknir ve kamuoyuna du-
yuruhır* ibaresi bulunuyor. Bu uya-
n, geçmiş yıllarda uygulanan ÖSS h-
lavuzlannda da yer alıyordu.
ÖSS başvurulan, 1-15 Aralık tarih-
lerinde gerçekleştirilecek. 2004 ÖSS
ücreti 35 milyon lira olarak belirlen-
di. Yabancı Dil Sınavı'na (YDS) gır-
mek isteyen öğrenciler ise 40 milyon
lıra ödeyecekler. Adaylar, kılavuz ve
başvurma belgesi için de 4 milyon lira
ödeyecek. ÖSS 20 Haziran, YDS 27
Haziran 2004'te yapılacak. Sonuç-
lar, 2004 Temmuz'da açıklanacak.
OZANYAYMAN
tZMİR- Emekli öğretmen Lale Mumcu'yu
öldürdüklen iddiasıyla gözaltına alınan 8
çocuktan O.G. ile M.Ö. tutuklanırken emniyet
zanhlann geçmişini araştınyor. Yaşlan 14-17
arasında değişen çocuklann 5'i öğrenci.
Öğrencilerin 4"ünün yankesicilik ve hırsızhk
suçlamalanyla ilgili emniyette kaydı bulunuyor.
Izmir Emniyet Müdürü HaHl Tataş, okullann
çevTelerinin daha yakından izleneceğinj
söyledi. Olaya kanşan çocuklardan KLÖ'nün
yanı sıra B.K ile E.S'nin Murat Reis tlkögretim
Okulu, M.T'nin Tınaztepe llköğretim Okulu ve
IVLÖ'nün de 9 Eylül llköğretim Okulu'nda
öğrenim gördüğü bildirildi. E.Y (17) adlı kız,
C.Ç. ve O.G'nin öğrenci olmadıklan öğrenildi.
tzmir Milli Eğitim Müdürü Kamil Aydoğdu,
olayın ardından yaklaşık 30 saat geçmiş
ohnasuıa karşın çocuklann 5'inin öğrenci
olduklannı bilmediğini ve konuyu
araştıracağını söyledi. Aydoğdu, daha sonra
durumun endişe verici olduğunu belirterek
"Çocuklar neden bu tür eylemlerin içinde yer
abyoriar? Bunu toplum olarak sormahyız" dedi.
Öte yandan savcılığa
sevk sırasında
çocuklardan
bazılannın
parmaklanyla bozkurt
ve zafer ışaretleri
yapması da dikkatleri
çekti. Emniyet güçleri
çocuklann herhangi
bir siyasal eğilimi
olmadığını söylerken
"Bunlarbir
başkaldın, isyan halini
sergiliyor. Sağda solda,
tele>iz\onda
gördüklerini
yapıyoriar"
açıklamasını yaptılar.
Emniyet yetkilileri. çocuklann daha önce
birlikte benzer suçlan bir arada işleyip
işlemediklerini araştınyor.Avukat Gülnur
Erdoğan, çocuklarm tümünün suça kanştığına
daır net bir bilgi olmadığmı söyleyerek "O.G.
isimli çocuk, kavgaya başlamış ve diğerieri
ayırmaya çahşımşlar. Organize bir saldın söz
konusu değü" dedi. Erdoğan, 8 çocuğun sabaha
karşı bir arada olmasıyla ilgili olarak da "Her
birinin evi var. Ancak aileden göremedikleri
ilgi>i bir araya gelerek gidermeye çabşıyorlar.
Sorunun kaynağı ilgisizlik" dıye konuştu. Ege
Üniversitesi'nden Prof. Dr. NuriBügin,
saldınyı başansız sosyalleşme olarak
nitelendirirdi. Çocuklann sosyalleşme
sürecınde, içinden gelen duygularla hareket
eden bir varlık olmaktan çıkması gerektiğini
anımsatan Prof. Bilgin, "Görülüyor ki saldmyı
gerçekleştiren çocuklarda bu süreç
başanlamanuş. Olay. başansız bir sosyaUeşmeyi
gösteriyor. ÇevTeye karşı saldırganhklannm
hedefıni değiştirip emekli öğretmene
yönlendinnişler'' dedi.Çocuk psikiyatn Dr.
Mazlum Çöpür de cinayet gibi ciddi bir suçu
işleyen çocuklann genelde antisosyal kişilik
bozukluğuna sahip olduğunu söyledi.
• Çocuklann
avukatı, 8 çocuğun
sabaha karşı bir
arada olmasını
"Her birinin evi var.
Ancak aileden
göremedikleri ilgiyi
bir araya gelerek
gideriyorlar.
Sorunun kaynağı
ilgisizlik" diye
açıkladı.
CUMARTESİ
YAZILARI
ATAOL BEHRAMOĞLU
Küba, Gençliğimiz...
Oliver Stone'un "Commandante"sini merakla,
heyecanla izledim...
Aklına nerden estiğini bilemem ama, ABD'li yönet-
men, Rdel Castro'nun 75. yaşını, Moncado Kışla-
sı baskınının (26 Temmuz 1953) ellinci yıldönümünü
belgelemekle iyı bir şey yapmış.
Belgeselin odağında kuşkusuz ki Castro vardı.
Daha doğrusu bu bir Küba telgeseli değil Castro bel-
geselı. Havana'dan görüntüler belli ki filme bir ölçü-
de renk ve hareket katmak ıçın çekilmiş.
Bununla "Commandante "nin renksiz ve hareket-
siz bir belgesel film olduğunu söylemek istemiyorum.
Tersine, Castro'nun özgün ve tarihsel kişiliği filmin
ilgiyle izlenmesine yetiyor
Ekrandaki Castro bana yaşından biraz daha yaş-
lı göründü...
Bu belki de belleğimize onu hep genç bir devrim-
ci olarak yerleştirmiş olmamızdandır...
Che yaşıyor olsaydı Castro'yta aynı yaşlarda ola-
caktı.
O genç ölümüyle sonsuz gençliği kazandı.
Che devrim için ölmeyi, Fidel aynı amaç için ya-
şamayı başardılar...
Hangisinı başarmak daha güç ve önemli...
Sanıyorum ki duruma, kişiye, biraz da yazgıya
bağh birolgudurbu...
• • •
Fidel Castro yaşlandıkça daha fılozoflaşmış...
Yaşlılığa salt yaşlılık olarak saygı duymayı anlam-
lı bulanlardan degilim...
Çünkü gençlikteki olumsuzluklar, yaşlılık döne-
mınde daha kronikleşmiş olarak ortaya çıkabilir...
Basında, siyasette, edebiyat ve sanat dünyasın-
da bunun pek çok örneğine tanık oluyoruz...
Castro'nun yaşlandıkça filozoflaşması, onun genç-
ken de böyle bir kimlığe sahip olduğunu gösterir.
Zatenbaşkatürlü, Kübadevrimiyanmyüzyıldırni-
ce sıkıntıları, güçlükleri, bunalımları, saldırılan, al-
çaklıklan, yaian ve iftiralan aşarak bu günlere ulaşa-
mazdı...
önderin seçkin, özgün kişiliğinin bu gerçekten
olağanüstü başarıdakı belirleyici payı yadsınamaz...
• • •
Yönetmenin ün ve şanla ilgili bir sorusuna Cast-
ro'nun yanıtı şöyle:
"Bir gün güneşin ışınlan da tükenecek ve yeryü-
zündekiyaşam tümüyle sona erecek. Böyle birger-
çeklik karşısında ünün ve şanın ne gibi bir antamı
olabilir..."
Ama Fidel'inki bir karamsarlık felsefesi değil... O
sadece kendi ülkesmin değil, gezegenımizin bugü-
nüyle de, geleceğiyle de yakından ilgili... Dünya nü-
fusunun yakın bir gelecekte 10 milyara ulaşmasıy-
la, dünyada yaşanmaya değmeyecek oluşuna iliş-
kin degertendirmesi çok ilgınçti ve haklıydı...
Yaşam elbette nitelikli bir yaşamsa anlamlıdır...
• • •
Yazıya başlamadan önce Kübatarihine kısaca göz
attım...
16. yüzyıl başlannda Ispanyollarca ele geçirildik-
ten sonra 1868'e kadar Ispanyol egemenliğinde kal-
mış.
Bunu, şiirlerini Türkçeye çeviren ilk kişi olmakla
övünçduyduğum büyükdevrimci şairleri Jose Mar-
ti'nin önderlik ettiği bağımsızlık savaşı izliyor...
Zaman içinde Ispanyol egemenliğinin yerini ABD
egemenliğinin aldığını görüyoruz.
ABD, geçtiğimiz yüzyılın önemli bir bölümünde
Küba'nın şeker ve petrol üretimini büyükölçüdeelin-
de tutuyor.
Castro ve arkadaşlannın devirdiği (önce çavuş,
hemen arkasından general) Batista, bu tekellerin
adamı.
1953'teki kışla baskınıyla adını duyuran gerilla ha-
reketi, 5 Ocak 1960'ta Fidel Castro'nun başkan ilan
edilmesiyle zaferini kesinleştiriyor...
Küba'nın Castro yönetimindeki son yanm yüzyıl-
lık tarihini burada irdeleyemeyiz. Bu konuda ben
özetle şunu söyleyebılirim: Küba devrimi insanlığı-
mızın gençliği ve onurudur. Eğer ABD baskısı, teh-
ditleri ve ekonomik kuşatması olmasaydı, bu ülke bu-
gün bir yeryüzü cenneti bıle sayılabılirdı...
• • •
Küba Dostluk Derneği, 13-16 Kasım tarihlerini
"Teslim Olmama Derslen" başlığı altında Küba Dost-
luk Haftası olarak ılan etti. Che'nin oğlu Camillo
Guevara March da bu nedenle ülkemizde bir onur
konuğu olarak bulunmakta... Yıne bu günlerde, "Te-
mel Haklar ve özgürtükler Demeği"nüen adresime
gönderilen bıldiride, Bush'un Küba'ya yönelik teh-
ditlerinden alıntılar yapıldıktan sonra şöyle deniyor
"Yeni bir Irak senaryosu planlanmaktadır... Küba bi-
zimdir. Küba bütün dünya halklannındır... Bush'un
tekelteri Küba'yı ele geçirememiştir, onun bütün der-
di budur... Amerika'nın Küba'ya saldırısına karşı Kü-
ba halkının ve Castro'nun yanındayız..." (Bildirinintü-
münü inceleyip imzalamak isteyebilecekler için, Tel:
0 212 296 3515)
• • •
Irak'taalmaktaolduğu derslerden sonra ABDem-
peryalizminin Küba cellatlığına kalkışması kolay gö-
rünmüyor... Ama yine de belli olmaz... Böyle bir du-
rumda, yaşamın gerçekten de gitgide daha nitelik-
sizleştiği, soysuzlaştığı, insan olmanın neredeyse bir
utanca dönüştüğü bu dünyada Küba'nın ve devri-
minin yanında etkin olarak yer almak, insanlığımızın
onurunu savunmakla eşanlamlıdır...
ataol b@cumhuriyet.com.tr
Faks:(0212)513 85 95
Cinsel istismarın rutısal etküeri
• BURSA(AA)-Ege Üruversitesi Tıp Fakültesı
Çocuk Psikiyatrisi Anabilim Dah Başkanı Prof.
Dr. Cahide Aydın, cinsel istismara uğrayan
çocuklarda depresyon ve davranış
bozukluklannın, normal bıreylere oranla daha
fazla görüldüğünü söyledi. Bursa'da devam eden
"8. Ergen Psikiyatrisi Sempozyumu"nda,
"Cinsel Istismann Ruhsal Etkileri" konulu
bildiri sunan Prof. Dr. Aydın, araşhrmalann.
cinsel istismar açısından kızlann erkeklerden 2-
3 kat yüksek risk altında olduğunu, gösterdiğini
ifade etti. Aydın. "Boşanma, anne babadan biri
veya her ikisinin olmaması, üvey baba, aile
içinde ciddi anlaşmazlıklar, anne babanın kendi
çocukluklannda cinsel istismara uğramış
olması, pasif anne gibi etmenler, çocuklann
cinsel istismara uğraması açısından risk
faktörleridir." diye konuştu.