Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 14 EYLÜL 2002 CUMARTESİ
OLAYLAR VE GORUŞLER olay.gorus@cumhuriyet.com.tr
AÇI
MUMTAZ SOYSAL
Yeni Düzende Haklılık
BAŞKAN George W. B u s h yine estı köpürdü.
BirleşmişMılletlerGenel Kurulu'ndayaptığı ko-
nuşma, uluslararası alanda geçerli olmaya başla-
yan bir gerçeğin anlaşılması açısından ilginçtir:
Güçlülüğün haklılığadönLJştürülmesınde Güven-
lik Konseyi kararlarının kullanılması.
Bu kararlar. ne kadar doğru, gerçeklere ne ka-
daruygun, hak kavramıyla neölçüdebağdaşırol-
duklarına bakılmaksızın, güçlülerin yaptıklarına
meşruluk kılıfı geçirmek i ç i n artık pervasızca kul-
lanılıyor. Dikkatederseniz, Bush'un bütün konuş-
ması, Isvıçre'nin de Birleşmiş Milletler'e üye olu-
şuyla sayıları 19O'ı bulan ctevletlerin temsilcileri-
ne Irak konusunda Amerika'nın davranışlarını ön-
ceden aklayacak bır karann çıkanlması gereğini
anlatmaya yönelik olmuştur.
Büyük olasılıkla, Güvenlik Konseyi'ndeki Avru-
palı dostların da yardımıyla, böyle bir karann çık-
ması artık zaman meselesidir. Biraz ültimatom ni-
teliği taşıyan, "Şu kadar vakit içinde silah denet-
çilerine müsaade etmezseniz, VVashington 'un ya-
pacaklarına kanşmayız" anlamına gelecek bir ka-
rar.
A zündetaraflardan biri açısından büyük haksız-
\J\\k payı taşıyan sorunlarda Güvenlik Konseyi
kararlarının nasıl kullanıldığıını Türkiye'den veözel-
likle de Kıbrıs'taki Türk tarafından daha iyi kımse
bilemez.
Ada Türklerini 1963 sonunda başlayan katliam-
dan korumak üzere Birleşmiş Milletler Barış Gü-
cü'nün göndertlişi içın Güvenlik Konseyi'nden çı-
karılan Mart 1964 kararı bunun en iyi örneklerin-
den bırı değıl midir? Oylama sırasında Ankara'ya
"Merak etmeyin, kararda Barış Gücü'nün gelişi-
ne müsaade ettiği söylenen Kıbns Hükümeti'nden
kasıt, iki tarafın da katıldığı ortak hükümettir" den-
diği halde, sonradan aynı rnetin Rum Yö'netimi'ne
dönüşmüş bir Kıbns Cumhuriyeti'ni tek meşru
devlet saymak için kullanılmamış mıdır?
1983'te KKTC'nin ılanı sonrasında "Bu devleti
tanımayın" ve "Bu devlete yardım etmeyin" diye
çıkarılan kararlar Kıbns Türklerine yıllardır uygu-
lanan insafsız bir uluslararası ambargonun gerek-
çesi olarak kullanılmıyor m u ? "Tanımamak" ve
"yardım etmemek", bütün bir halkı "insan yerine
koymamak" ve onu dünyadan soyutlayıp "yaşa-
mını zehir etmek" anlamına mı gelir?
Ne var kı, beş büyük devletin egemen olduğu
Güvenlik Konseyi'nin kararları geçerli birer
hukuk belgesı sayılınca, uluslararası mahkemeler
de işin kolayma kaçıp o kararlara dayanarak Tür-
kiye'yi mahkûm ediveriyorlar.
"KKTC varmı, yok mu?" sorusunu hukuk açı-
sından ayrıca tartışmadan.
Strasbourg ve Lüksembourg'daki Avrupa mah-
kemelerinin hükümleri hep böyle. O zaman, hak-
lılık, hak hukuk konusu olmaktan iyice uzaklaşı-
yor.
"Yeni dünya düzeni"ri\n en kusurlu yanı da galiba
Nözım Hıkmet Kiıltür
YeSanatVak.fi
Şûrier. Genco Erkal
Şarkrior Sertofa Ersner
Gövenç Dağüstün
ibrahim Yavcı
Şef: Noci Özgüç
• Kukur Hakantığt iıırnr DeWel
Senfom Orkestrası • Küttür
Bakcnhğı OeyJet Çofcses/TKofesK
• TRT Ankara
Korostl • Çocvk
Koro ySı
Elnara K&'fno-va - ibrahim
(6 Eykif 2002 Pozorttsi Saat 21.00
Haıbye CemtTı
T.C KMtSti
GÜS27
••Theı
ENGLISH CENTRE
L a n g u a g * S c h o o t
Genel Ingılızce Programlan
ŞrkeCter ve Kuruluşlar tçın Ûzel Programlar
Iş tngılizcesı Programlan
TOEFL-iELTS-FCE Sınavtanna Hazırkk Prooramlan
yocuklara Oze Hafta Içı Gûndûz Yaz Programlan
Btre-bo* İngÖızce Eğıtımlen
Ev Harıımlanna Özel Programlar
Öğrencıtenmize Ücretsız Akcıvıteier
Runttli Cad. No »2 «0220 0»manb*y tatanbul
T»l: (0212)225 91 72 -247 M * 3 - 241 20 14
l h * com
Cevad Memduh Altar 100 Yaşında...
Sanat tarihçisi ve müzikolog kimliğinin yanında aynı
zamanda önemli bir araştırmacı olan Cevad Memduh
Altar, sanat ve müzik dallannda pek çok uluslararası
kongreye katılıp bildiriler sunar.
inciKUT
• • Ikemizin ender ye-
U
tiştirdiği, nesli tü-
kenmiş idealist kül-
tür adamlarından,
sanat tarihçisi ve
müzikolog Cevad Memduh Al-
tar'ın yüzüncü doğum yıldönü-
mü 14 Eylül. Dolu dolu geçmiş
uzun yaşamı boyunca ülkemizin
kültür ve sanat hayatına önem-
li katkılarda bulunmuş, çağdaş
ve evrensel nitelikteki müzik ve
sanat kurumlanmızın, Atatürk
devrimlerinin bir parçası olarak
kurulup kökleşmesinde coşku
ve özveriyle çahşmış, bu alan-
da yüzlerce aydın öğrenci ye-
tiştirmiş ve geride değerli eser-
ler bırakrnış bu güzel insan, ye-
di yıl önce mart ayında bir sa-
bah aramızdan aynhp sonsuzlu-
ğa göçmüştü.
Bilmeyenlere, unutmuş olan-
lara ya da onu tanımayan genç
kuşaklara, Cevad Memduh Al-
tar'ın uzun sayılabilecek ama
yine de vakitsiz sona ermiş ha-
yaünın dönüm noktalannı anım-
satmakta yarar var: Orta halli
aydın bir ailenin çocuğu olarak
tstanbul'da dünyaya gelen Ce-
vad Memduh, Nişantaşı Sulta-
nisi'nden (ortaokulundan) son-
ra ticaret lisesinde öğrenim gö-
rürken Tepebaşı'nda akşamlan
sık sık önünden geçtiği Petit
Chant bahçesinin parmaklıkla-
n arasından kulak verip dinle-
diği Bah tarzı hafif müziğin, ge-
celeri de komşu evde kemanla
çalınırken kulağına gelen
Bach'ın hüzünlü aryasının et-
kisiyle kendini müziğe adama-
ya karar verir ve ne yapıp edip
ailesini razı ederek Birinci Dün-
ya Savaşı sonrasında ve Kurtu-
luş Savaşımızın zor günlerinde
ailenin büyük bir özverisiyle
gencecik bir delikanh olarak
müzik öğrenimi görmeye Viya-
na'ya gider. Bir yıl kadar yaşlı
bir kontesin evinde pansiyoner
olarak kaldıktan sonra, disiplin-
li kontes hanımın gözetimi al-
tında yaşamaktan bıkıp, sonun-
da arkadaşlannın da etkisiyle
kapağı Leipzig Konservatuva-
n'na atarak orada viyola öğre-
nimini tamamlar.
Cevad Memduh, yedi yıl son-
ra Batı müziği ve kültürüyle
yogrulmuş olarak ülkesine dö-
ner ve 1927 yılının yeni yeni
gelişmekte olan Ankara'sında
Musfld Mualfini Mektebi'ne kıı-
ram (teon) öğretmeni olarak
atanmasıyla, daha sonra Gazi
Eğitim Enstitüsü, kız teknik öğ-
retmen okulu, Ankara Devlet
Konservatuvan ve Istanbul'da
Mimar Sinan Üniversitesi gibi
öğretim kurumlannda neredey-
se ölümüne kadar aynı heyecan-
la sürecek olan upuzun hocalık
mesleğine adım atmış olur. Sa-
nat tarihi, opera tarihi, estetik
ve sanat felsefesi dallanndaki
hocalığının yanı sıra. 1935 yı-
lından emekli olduğu 1967 yı-
hna kadar Basın Yayın ve Turizm
Genel Müdürlüğü, Devlet Ti-
yatrosu ve Opera Genel Müdür-
lüğü, Güzel Sanatlar Genel Mü-
dürlüğü ve TRT Genel Müdür
Yardımcılığı gibi önemli görev-
lerde uzun yıllar emek verir.
Atatürk'le karşüaşma
Cevad Memduh, 1927 yılının
heyecan dolu Ankara'suıa yeni
geldiğınde, Avrupa'da özellikle
sanat ve müzik alanında eğitim
gördükten sonra yurda dönen
gençlerle ilgilenen büyük ön-
der Atatürk ün kendisini köşke
çağırtmasıyla, o eşsiz insanla
tanışma, ona Almanya'daki mü-
zik kurumlannı ve kendi çalış-
malannı anlatma fırsatını bulur.
Atatürk ile olan bu ilk karşılaş-
masıyla ilgili ilginç bir anısı da
vardır: Bir gün boş bir saatinde
sinemaya gider; fılm oynarken
birden ışıklar yanar ve içeriye as-
lında sivil polis olan iki kişi gi-
rer, yanına gelip adını sorarlar,
sonra da kendisini köşke götür-
me emrini aldıklannı söylerler
ve kollanna girerek alıp götürür-
ler. "Ben nere>e gitt^imi biü-
yordum ama çevredekiler be-
nim böyle apar topar götürül-
menı karşısında ne düşünmüş-
lerdir, diye hep merak etmişim-
dir" diye gülerek anlatırdı ya-
kınlanna. O gün köşke göturül-
düğünde ahndığı çahşma oda-
sında Atatürk'ü beklerken, pen-
cerelerden birinin içinde açık
olarak duran kalın bir kitap Ce-
vad Memduh'un ilgisini çeker
ve yaklaşıp baktığında bunun, ld-
mi satırlann altlan çizilmiş, ki-
mi yerlerine notlar alınmış ola-
rak, Fransız müzik yazan Al-
bertLavignac'ın "MüzikvıeMu-
zJsyenkr" (1895) adlı yapıtı ol-
duğunu hayretle göriir. Bu da
büyük Atatürk 'ün müzik devri-
mine ne denli bilinçli atıldığının
bir göstergesidir.
Cevad Memduh daha sonra
da uzun bir süre Atatürk'ün Mar-
mara Köşkü'nde verdigi sah
çaylanna katılma onuruna sa-
hip olur; Atatürk'ün sanat ve
müzik devrimi çerçevesinde ve
onun yönergeleri (direktifleri)
doğrultusunda kıvançla çalışır:
Karl Ebert, Paul Hindemith,
Ernst Practorius gibi dünya ça-
pında Avrupalı uzmanlarla ya-
kın ilişkiler içinde sürdürdüğü
bu çalışmalanyla konservatu-
var, tiyatro ve opera gibi müzik
kurumJannın kurulmasına büyük
emek verir.
Daha sonra 194O'lı yıllarda
.\nkara Radyosu'nda yaptığı ün-
lü "İzahh Müzik'" programıyla
klasik müziği pek çok kişiye
sevdirerek bugünkü bilinçli Ida-
sik müzik meraklılannın çekir-
değini oluşturan bir müzik din-
leyicisi yaratılmasına katkıda
bulunur.
Sanat tarihçisi ve müzikolog
kimliğinin yanında aynı zaman-
da önemli bir araştırmacı olan
Cevad Memduh Altar, sanat ve
müzik dallannda pek çok ulus-
lararası kongreye katılıp bildi-
riler sunar. gazete ve dergilere
sayısız yazılar yazar, ulusal ve
uluslararası müzik kongrelerin-
de, seminerlerde, sempozyum-
larda görev alır, çağdas ve ev-
rensel müzik alanında pek çok
yapıt verir; bu yapıtlann (eser-
lerin) en kapsamlısı, dört cilt
halinde geçen yıl yepyeni bir
baskısı yapılan Opera îarihi'dir,
1967'de devlet hizmetinden
emekli olduktan sonra. tstanbul
Kültür ve Sanat Vakfi 'nın kuru-
luş aşamasında rahmetli Nejat
Eczacıbaşıile birlıkte çalışarak
bu konudaki derin bilgi ve de-
neyimini bu işe akıtır; aylarca
Ankara ile tstanbul arasında me-
kik dokuyup otel odalannda öz-
veriyle çalışarak özellikle vakıf
senedinin ileride tutucu çe\Te-
lerce yozlaştınlamayacak bi-
çimde çağdaş bir anlayışla ha-
zırlanmasına büyük katkıda bu-
lunur; daha sonra da uzun yıl-
lar vakfın yönetim kurulunda
çalışmayı sürdürür. Geçen aylar-
da tstanbul Festıvali'nin 30. ku-
ruluş yıldönümü kutlamalan sı-
rasında bir değerbilirlik gereği
olarak adının bile anılmaması
ne acıdır!
Doksan üç yıllık hayatının alt-
mış beş yılını ülkesinin kültür ve
sanat hayatında ilerleyip uygar
ülkeler düzeyine erişmesi yolu-
na adamış olan bu kültür adamı,
engın bilgisinin yanı sıra hoşgö-
rüsü, filozofluğu, çelebiliği, se-
vecenlığı, insanseverliği, cana-
yakınlığı. nüktedanlığı, terbiye-
si, nezaketi ve alçakgönüllülü-
ğüyle de onu tanıyan her kesim-
den insanın sevgi ve hayranlığı-
nı kazanmış. kendine özgü bir
kişiydi.
Yapıtlanyla ölümsüzlüğü ya-
kalamış olan bu eşsiz insanı say-
gıyla, sevgiyle, özlemle anı-
yoruz.
Sol9 3 Kasım ve Ideoloji
Burak COP Gazeteci
S
iyasetin sol kanadına
damgasını vuran
CHP-YTP-Kemal
Der\iş odaklı tartışmalar-
da, yeterince göz önünde
bulundurulmayan bir bo-
yut var: tşbirliği ya da ay-
nşma tercihlerinde ideolo-
jininrolü...
DSP'nin ikiye bölünme-
sinin ardmdan yaşanan ge-
lişmelerde; yani YTP'nin
doğuşu. Derviş'in önce bu
partiye meyledip, sonra
CHP'ye katıİması. YTP'de-
ki ideolojik kararsızlık ve bu
kararsızlıkla sebep-sonuç
ilişkisine sahip olan YTP-
DTP yakınlaşmasında, par-
tilerin ve tek kişilik parti
Kemal Derviş'in siyasi çiz-
gileri bulanıklaşmadı mı?
Belki bu soruya şöyle bir
karşılık verilebilir: "Kaü
ideolojik a> nmlar Soğuk
Srn'aş döneminin özelliği-
dir. tki kutuplu dünya dfi-
zeninin sona ermeshle bir-
likte, sağ ve sol arasındaki
farklıhklar silikJeşmiştir."
Siyasi yelpazenin merke-
zinde mi yoksa merkezin
solunda mı yer alacağına
tam olarak karar vereme-
yen YTP'nin Genel Başka-
nı tsmail Cem'in, partisi-
nin doğuşunu açıklarken
sarf ettiği "Arük yeni şe>-
lersöylemek laam cancağn
znn" cümlesini anımsatan
bu yaklaşım, yine de yeter-
siz kalıyor birgerçeğin açık-
lanmasında: Neden "ide-
oloji" kavramı buharlaştı,
solda büyük bir hareketli-
lik yaşanırken?
YTP Genel Başkanı ts-
mail Cem. partisiyle ilgili
yaptığı ilk açıklamada. ide-
olojik doğrultu olarak sos-
yal demokrasiyi göstermiş-
ti. Ne var ki bu durum. baş-
ta medyanın bir bölümü ol-
mak üzere, bazı kesimler-
Vızyonu Turkıye'ye motiel ve Avrupa da referans göstenlen
tedarık, urebm, depolama ve dağıtım lojıstık şırkeöennden bın
olmak ve mısyonu Outsourcıpg, Sjpply Cham Management,
Trackıng&Traang vb kavramlann uygulanmasım sağlamak olan
MATES Lojıstık GTUDL Raungen/Aımanyd, ZvMjndrecht/Hollanda,
Istanbül ve Izmır şubelen ile lojısbk hızmetı sunmaktadır.
TAŞIMACILIK LTD. ŞTİ.
Istanbül ve Izmır şubelerımızın
Uluslararası Karayolu
Ve
Denizyolu Taşımacılığı
Bolümlenne pazarlama, muşten hızmetleri ve operasyon konusunda tecrübelı,
(Denızyolu Taşımacılığı Bolumu için) Ingilizce ve/veya Almanca bılen, ekıp
çalışmasına hazır elemanlar alınacaktır. Aşağıdakı adreslerden bırisıne Semir
Kuçukrecep Bey dıkkatine yapılması gereken müraacatlar gızlı tutulacak ve
yanıtlanacaktır.
MATES Uluslararası Taşımacılık Ltd. Şti.
Perpa Ticaret Mkz. B-Blok K.ll No. 1838 - 80270 Istanbul-Şisli
Telefaks: 0212-2209942 - E-posta: semir.kucukrecep@mates.de
RENKLERİM / ÜMİT SOYGENİŞ
Kitap ; Mat Yapım
Tel-Faks: 0212 5113907, 5115857
İstemek için:
Tİş Bankası Balmumcu Şb. 1135-380461 numaralı hesaba 20 mılyonTL yatınldığını gosteren makbuzu,
ısım ve adresınızı beltrten yazınızla bırlikte fakslayınız Krtap adresınıze göndenlecektır
ZEYTtNBURNU SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
Esas No: 2002 665
Karar No: 2002,878
Hâkim: Kemal Güzel 20998
Kâtip: Nuran Taşkıran
Hüküm Özeti Ilanı
Zeytinburnu Sulh Hukuk Mahkemesı'nden ılanen tebliğ olunur.
Zeytınburnu Sulh Hukuk Mahkemesi'nce venlen 2002 665 esas. 2002'878 karar
sayılı 10.7.2002 tarıhli karar ile davacı, davasının kabulüne 15.03.2002 tarihli
2002/43 esas, 2002 235 karar sayılı kayyum karannın iptalı ile kayyum Muammer
Gün kayyumluğuna son verilmesine, Istanbül ili. Emınönü ilçesi, Küçükayasofya
Mahallesi, Cilt: 16, Hane: 367'de nüfusa kayıtlı bulunan Muammer ve Nevin'den ol-
ma Bakırköy, 14.05.1993 doğumlu Orkun öür'e Zeytinburnu 1. Asliye Hukuk Mah-
kemesı'nin 2001 1053 esas sayılı dosyasmda görülen nesebin reddi davasında küçıik
Orkun Gür'ün menfaatlannın korunması ıçın Istanbül ıli. Üsküdar ilçesi, Ayazma
Mahallesi, Cilt No: 7, Hane No: 25'te nüfusa kayıtlı bulunan Ahmet ve Sultan'dan ol-
ma Koçubaba 01.01.1932 doğumlu Hakkı Tuncer'm kayyum olarak tayin edilmesine
karar verilmiştir. Bu husus ılanen teblig olunur. 10.07.2ÖÖ2
Basın: 55520
ce çok hoş karşılanmamış-
tı: Öyle ya, Türkiye'de sağ
ve sol oylar arasında her za-
man yüzde 70'e karşı yüz-
de 30'luk bir dağılım var-
dı. Dolayısıyla YTP, zaten
iki (HADEP'ı de sayarsa-
nız üç) büyük partinin oy is-
tediği yüzde 30'luk kesim
yerine. toplumun daha ge-
niş bir kesimine hıtap et-
meliydi... vs. Bu yönlendi-
rici fikirler parti yönetimi-
ni etkilemiş olmalı ki. Ge-
nel Sekreter Istemihan Ta-
lay,deyim yerindeyse bom-
ba>ı patlattı 31 Temmuz'da:
Talay'a göre YTP sol par-
ti değildi. Ideoloji bir kena-
rabırakıldıböylece... DTP
ile işbirliği arayışlan ise
partinin tam anlamıyla pu-
sulasını bozdu.
Elbette seçime kadarpek
çok gelişmeyle karşılaşa-
cağız. Ancak şu seçeneğin
gerçekleşme olasıhğının
hayli yüksek olduğunu bu-
günden söylemek mümkün.
İdeolojik bir doğnıltudan
feragat ederek yeni arayış-
lara yönelen YTP, bu terci-
hin bedelini "'eıdeki bul-
gurdan olarak" ödeyebilir.
u
Bu ne bicim sol parti" di-
yerek YTP'ye sırtını döne-
bilecek seçmenlerden doğa-
cak kaybı, partinin saygıde-
ğer genel başkanının aydın.
(prezantabl) ve canayakın
bir insan olması telafi eder
mi acaba?
YTPnin ideolojik karar-
sızlığı sürüyor. Bir yanda
A} dın G. Gfirkan ve Ercan
Karakaşgibi adlara kucak
açılıyor. öbür yanda parti
yöneticilerinin YTP'nin si-
yasal çizgisiyle ilgili kar-
maşık açıklamaları devam
ediyor. Bu kararsızlık. za-
ten Derviş'i CHP'ye "kap-
örarak" büyük yara alan
YTP'yi daha çok yıprat-
maz mı?
Derviş w sol
Kemal Derviş. YTP ile
bağlannı kopardığı ünlü ba-
sın toplantısında. bu parti-
yi sağa kaymakla eleştırdi,
İci eski Devlet Bakaru'nın bu
konudaki tespitleri doğruy-
du... (Tesüdafe bakın ki,
YTP'nin solda durmasın-
dan hoşlanmayan bazı med-
ya çevrelen bu konuşmayı
da beğenmediler!)
Öte yandan bu eleştin is-
ter istemez akıllara şu so-
ruy'u getıriyor: Der\iş solun
neresinde duruyor?
Yanlış anlaşılmasın,
"Diinva Bankası'nda baş-
kan \ardımcüığı yapan ve
IMF programı uygula>an
bir kişi asla solda olamaz"
gibi bir görüşü savunmu-
yoruz. .^ncak. şu soruya ya-
nıt bulmakta da zorlanıyo-
nız: Derviş'in öngördüğü
ekonomik düzenin,
ANAP'ın hedeflediği ikti-
sadi sistemden ne farkı bu-
lunuyor?
Denişin **sos)-aHa>eral
sentez" önerisi, akıllara
Tony Blair'in "3. Yofunu
geûriyor. DenizBavkal'm da
Blair'den esınlenerek ilk
kez 1995 seçimlerinden ön-
ce ortaya attığı ^eni sol"
kavramıru unutmamak ge-
rek. Dolayısıyla. Baykal'ın
ve Derviş'in dünya görüş-
lerinde bır örtüşme var gi-
bi görünüyor. Pekı ama, ay-
nı örtüşme Derviş ve geniş
anlamda, bir tüzelkişilik
olarak CHP arasında bulu-
nuyor mu?
CHP, bugüne kadar, Der-
viş'in önerdiği sentezin
"sosjal" ayağında bulunu-
yordu. Acaba bu köklü par-
timiz; programıyla, örgü-
tüyle ve "kemSdeşnıiş*' seç-
meniyle: bundan böyle
"sentez" noktasında dur-
maya hazır mı?
Yukandaki sorunun yanı-
tı "evet" de olabilir, *ha-
vir" da... Ancak sorunun
bu boyutu hemen hemen
hiç tartışılmadı. Reel poli-
tık çıkarlar ve oy oranlan-
na yönelik hesaplar, ideolo-
jiye baskın çıktı.
BirdePSP
Çoğulcu olmayan seçim
sistemimiz yüzünden bü-
\ük olasılıkla Meclis dışın-
da kalacak olan DSP ise
"ulusal soFa sanlarak sol
kanatta ideolojik bakımdan
belki de en "derti toplu"
görüntüyü verdi.
Peki, İ 999 'da uluslarara-
sı tahkim yasa tasansına
karşı çıkanlan "Onlar za-
ten Boğaz Köprüsü'ne de
karşı çıkmtşlardı" sözleriy-
le eleştiren Bülent Ece\itli-
derliğindekı DSP. "ulusal
soTu, bu kadar zor duruma
düşene kadar neden keş-
fedemedı? Neden acaba?
PENCERE
Vaka-i Hayriye mi,
Şeriye mi?..
Biraranediyorlardı:
- Sakın seçim lafı etmeyin, ekonomi yeni düze-
liyor, sonra bozulur...
Derviş -ne olduysa oldu- birden karşı çıktı:
"-Seç/m.."dedi.
- Aman ekonomiye bir şeyler olmasın!..
- Bir şeycikler olmaz!..
Seçim 'sath-ı maili'ne girdik..
Şimdi de diyorlar ki:
- 3 Kasım'da seçim olmazsa, ekonomi rayından
çıkar, çok kötü olur!..
•
Erken seçimi erteletmek isteyenlere bizim şaşı
medya çok ters bakıyor:
- Hainler..
- Küskünler..
Oysa her politikacı seçimi kendisine en uygun
zamanda yapmak ister...
Doğaldırbu davranış, "eşyanın tabiatı^ndandır...
Bu işın hainlikle, küskünlükle, dargınlıkla bir iliş-
kisi yok..
Hem siyasetin doğası politikacıyı boğalaştınr...
Içi boş laflar etmek muaşeretinin kafaları kısır-
laştırdığı bir ülkede yaşıyoruz...
Bu kısırlıkta geri zekâlılığın bereketı tohumlanı-
yor...
•
Hain kim?..
Tanımı zor!..
Ihanet, ateşe vurulmuş türtü yemeğinin zerzeva-
tı kadar çeşitli olabilir...
Vatana ihanet var..
Partiye ihanet var..
Sevgiliye ihanet var..
Emanete ihanet var..
Saymakla bitmez...
Söylendığine göre Roma Imparatoru Sezar iha-
neti sever, hainlerden nefret edermiş...
Son sözü ne oldu:
"- Sen de mi Brutus!.."
Türkiye'yi 3 Kasım seçimine sürükleyen sürecin
ihanetle müsemma olduğunu artık bilmeyen yok...
Şimdi 3 Kasım seçimini erteletmek isteyen po-
litikacı neden hain sayılsın ki?..
•
Seçim olsun ya da olmasın, degişecek bir şey
yok, çoktan yan yatmış çamura batmışız...
Ünlü özdeyişe göre "Çamur atanın elleh kirte-
nir..."
Temiz ellerin sayısı kaç?..
Benim bildiğim Zekeriya Temizel vardı; onu da
listede beşinci sıraya koymuşlar...
Türkiye bir seçimle belinı doğrultacak durumda
değil; eski Başbakanlardan Refik Saydam "A'dan
Z'ye her şey bozuk" demışti; bozukluk alfabeyi
çoktan bitırdi; yüksek diplomasını aldı; çürümüş-
lüğe dönüştü; kokuşmuşluk namuslu insanın bur-
nunun direğini sızlatıyor...
•
3 Kasım, Mustafa Reşit Paşa'nın kaleme aldı-
ğı meşhur 'Tanzimat-ı Hayriye'rim yıldönümüdür...
Buna 'Vaka-i Hayriye' derler..
Ancak bu yrl 3 Kasım'ın 'Vaka-iHayriye'm\ yok-
sa 'Vaka-i Şeriye' mi olacağı bellı değil...
Yenilmez Motel
B o d r u m Yalıkavak'ta
Denize sıfir, yüzme havuzlu, restaurant + bar
1 kişi kahvaltı dahil
15.000.000
Tel: 0252 385 40 55 Fax: 0252 385 40 13
FETHÎYE ÇALIŞTA BILUNAIV
HOTEL TAURUS
Denize yaya 8 dakika,
' 250 m2 havuz, aynca çocuk havuzu,
Her odada klüna,
Sabah akşam açık büfe, öglen tabldot
Eylül Fiyatlan
Tam panshon 20.000.000
Yanm [tan-iyon 17.000.000
Bakyı çiftlerine özel indirim
Tel: (0252) 613 62 45
YTCELEN HOTEL
YÛCa TURİSTİK TESİSLERİYAT1RIM v'E TtC A Ş
DÜŞLEDİĞİNİZ TATİL
GERÇEK OLUYOR!
Aeahan Mımarlık Ödüllü Akyaka yöresınde... Tûrk mimarisi ile
Baıı konfonınun benzersız bırleşımı. GÖKOVA, dûnya gıizeiı bır belde
Bır yanda çam ağaçlan. bır yanda masmavi btr denız. Buz gıbı kaynak
sulan arasında doga ile baş başa bır dınlence Bu dınlence yennın adı
YÜCELEN HOTEL
• Denize sıfir • Denız ve orman manzaralı • Ûzel plajlı
Yatak savısı 220. odalannda klıma, merkezı ısıtma. mınıbar, TV,
dırekt çıkışlı telefon, balkon, saç kurutma makınesı ve özel banyo mevcut.
• Genış vûzme hamzu • Çocuk havTizu • Kapalı ısılmaiı havuz
• Sauna • Masaj • Jakuzzı • Çocuk parkı
Fıtness cenler. Spor aknvıtelen
• Wındsurf • Tenıs • Masatenısı • Mını futbol • Bılardo • Joggıng
• Bısıklet • Kano • Kıteboard
Genış mekân içinde havuz bar. sahıl bar, lobv bar
ÖNEMLİ NOT: Oksıjen ve ıvot zengım YÜCELEN HOTEL asom ve guatr
hastalan ıçın de önenlen bır sağiık merkezıdır
Rezerv adyon ve daha fazla bil^i için:
Tel: 0252-243 54 36 - 243 51 08
Fax: 0252-243 54 35
E-mail:goko\a^g yneelen.com tr
http://wwı«.yucelen. oom.tr
Türkrye Gazeteciter Cemıyetı'nin yayınladığı günliik
Bizim Gazete
Ülke sorunlanna ılişkın raporlanyla. araştırmaJanyla,
köşe yazılanyla, tarafaz habertenyle sivil toplumlann gazetesi.
Düzenli okumak ıçın abone olun. Tel: 0.212.51108 75