Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
17 AĞUSTOS 2002 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
J\_ \j 1J M. \j M \ kultur(g cumhuriyet.com.tr 15
Titenlerin ardından yazılar ve Adam Sanat'ın soruşturmasının yankıları öne çıkıyor
Dergilerde ağustos sıcağıHÜRRÎYET YAŞAR
Adam Sanat'ın temmuz sayısın-
daki "Edebiyatın Topluma Dö-
n ü k Yüzü" soruşturmasının ve
ayru konulu yazılann, ağustos der-
gilerinde yankılan oldu. Şükran
FCurdakul. Adam Sanat'ta, soruş-
turmaya yanıt verenlerin,
"•1930'lardan60'lara kadarya-
şanan toplumsal siyasal dalga-
lanışlar içinde kendini arayan
b i r edebiyatın varlığını görmez-
likten geîdiklerini" söyledi. Ay-
dın Çubukçu da Evrensel Kül-
tiir'de, "Sorun toplumculuk kav-
ramının kendisinde değildir. (...)
Önemli olan, toplumcu savıyla
yapıt üretenlerin gerçekte başa-
rılı, yetenekJi olup olmamaları-
d ı r " diyen Yaşar Miraç'ı ayn ru-
tarak (ama Kaan Arslanoğ-
lu'nun, toplumcu gerçekçiliği
özeleştirel bir yaklaşımla irdele-
yip öneriler sunan yazısına da kar-
şı çıkarak), tüm yanıt verenleri
eleştirdi.
Yitenler, yeniler, denemeler...
Geçen ay yitirdiğimiz Ece Ay-
han'ı Hürriyet Gösteri, Refik
Durbaş ve Haydar Ergülen'in;
Varlık. Sabit kemal Bayıldıran
ve küçük İskender'in; E, Nilüfer
Kuyaş'ın; Evrensel Külrür, Sen-
nur Sezer'in yazılarıyla anıyor.
Hürriyet Gösteri'de, 1995 Tem-
muzu'nda yitirdiğimiz Bilge Ka-
rasu'nun Haluk Akere yazdığı
mektuplar var. Yobazlann Sıvas
kıyımını Öner Yağcı, Eski'de;
Âşık Mahzuniyi Alper Akçam,
Turgut Özatay'ı V'akur Kayador
Adam Sanat'ta; Adnan Yücel'ı
Hilmi Haşal Evrensel Kültür'de;
H. Hüseyin Yalvaç Berfın Ba-
har'da yazıyor.
Bu ay, çok yeni üç ımzadan bi-
rer öykü yayımlayan Varhk'ta, öy-
kü sayısı dörde çıktı. Yine çok ye-
ni bir imza olan Erkan Tuncay'ın
hem E'de hem de Yaba Edebiyat'ta
öyküleri var. Adam Sanat'ta M.
Sadık Aslankara 10 yazarın son
yıllarda yayımlanmış ilk öykü ki-
taplannı konu ediyor.
E'nin geçen sayısında öykü
yıllığı üstüne görüş
ve önerilerini ya-
zan Feridun An-
daç'ın bu sayıda
da öykü seçkileri
üstüne eleştiri ve
önerileri var.
Varhk'ta, Adil
tzci, ağaçlar üstü-
ne denemelerini,
bu sayıda "Manol-
ya Ağaçları" ile
sürdürüyor.
Her sayıda başka bir
fotoğraftan yola çıkan
Merih Akoğul'un
£'deki yazısının
konusu, iki ünlü:
Fotoğrafçı Ric-
hard Avedon ve
oyuncu Fred As-
taire. Agora'nın
temmuz-ağustos
sayısında Afşar Ti-
muçin'in konusu
şiirde felsefe.
Ağustosun kimi
dergilerinin konulann-
dan biri, yenı yayımla-
nan Deli Aşk adlı ro-
manı nedeniyle
Peride Celal. E
dergisi, yazarı
Nur Özkan'ın
söyleşisı ve Tü-
lin Er'inyazısıyla
tanıtıyor. Fendun
Andaç, Agora'da
"Peride Celal ro-
manının kırılma
noktası"nı yazarken
Hürnyet Gösten'de Pe-
ride Celal'le konuşuyor.
Varlık ağustos sayısın-
da Adnan Özer'in konuş-
ması, Meral Oraliş ve
Rüstem Arslan'ın yazıla-
nyla Metin Kaçan'ı; Feri-
dun Andaç'ın yazı ve ko-
nuşmalarıyla da Latif
Demirci'yi tanıtıyor Bu
sayıda tanıtılan şaırler ıse Ahmet
Necdet, Enis Akın ve Ahmet Öz-
er. Adam Sanat'ta Latife Te-
kin'le, Gümüşlük Akademısi'ni
Pelin Özer konuşurken Semih
Gümüş de romancımn Ormanda
Ölüm Yokmuş adlı yapı-
tını inceliyor. Ayn-
ca Server Tanilli
Sefiller'i, Ed-
mund Keeley,
Yannis Ritsos'u,
Arslan Kaynar-
dağ "edebiyatı-
mızda dostluk"u,
Feridun Andaç Dı-
yarbakır'ı, Suna Ka-
raküçük ise "Eylül
romanında mekân"ı
konu ediyorlar.
E'de "aydının ko-
numu" Bihter Dere-
li'nin yazısında, Yaban
ve Kar romanlan
üzerinden karşılaş-
tırmalarla incele-
nırken Hüseyin
Haydar da "Çığ-
Iık, SayıkJama,
Acı ve Şiir" başlık-
h uzun denemesinde,
şairlerin, gerçek şiire
giden yolda, Karade-
nizli yaşh kadmlar kadar
cesur ve içtenlikli olma-
lannı istiyor. Ön-
der Otçu'nun
"yazının gelece-
ği"ni ırdelediğı,
/ Namık Kuyumcu
ve yeni öykücüler-
den Faruk Du-
man'la söyleşilerin
de bulunduğu E'de
tdil Önemli'nin bir
öyküsü, E. Bülent
Yardımcı'nın da \e-
cati Güngör'ün bir öy-
küsü üstüne eleştirisi
var.
Yenibinyıl Şiir, kendi
adıyla verdiği şiir ödülle-
rinın sonuçlannı açıklar-
ken Sedat Umran, Meh-
met Sarsmaz ve Osman
Serhat Erkekli'nin yazıla-
rına yer venyor. Ahmet Uysal,
Yücel Kayıran, Sabahatrin Yal-
kın, Sıtkı Salih Gör, Hüseyin Av-
ni Cinozoğlu da bu sayının şair-
ler arasında.
f
Agora'da M. Sadık Aslankara,
Cemil Kavukçu'nun öykü kişile-
rinin alkol ve ölüme savruluşlan-
nı; Alper Akdeniz, Tezer Öz-
lü'nün yapıtlannda gördüğü "tut-
ku"yu; Hüseyin Peker, Hürriyet
Yaşar'ın öykülerini ve Soner De-
mirbaş'ın şiirlerini, Mehmet Gü-
ler, Norveçli yontucu Gustav Vi-
geland'ın yapıtlannı anlatıyorlar.
Yaba Edebiyat, Sıvas'ı, Cengiz
Yıldırım'ın Cumhuriyet Devrimi
ile 2 Temmuz 1993 arasındakı sü-
reci kuş bakışı yorumladığı yazı-
sıyla anıyor.
Derginin ağırlıklı konusu olan
"Marksist estetik" üzerine ya-
zanlar Adnan Acar, B. Sadık Al-
bayrak, Nihat Ateş.
Folklor şiire dûşman mı?
Hürriyet Gösteri'de Özdemir
tnce, "çok satan kitap'Marın ya-
zınsallığını tartışırken Bahriye
Çeri de Orhan Pamuk'un Benim
Adım Kırmızı adlı romanından
yola çıkarak "oryantalist söy-
lemde cinsel fark"ı işliyor. Çiğ-
dem Sezerın Ahmet Özer'le, Os-
man Olmuş'un Baki Ayhan T. ile
konuşmalarının bulunduğu Gös-
teri'de Yücel Feyzioğlu, Cemal
Süreya'nın "folklor şiire düş-
man" sözünün dogma gibi algı-
lanmamasını savunuyor.
Berfin Bahar'ın ağırlıklı konu-
su anadıl. Yücel Feyzioğlu'nun
"Anadili Gereldi midir?" baş-
lıklı yazısıyla, bu yazıya karşı çı-
kışlar içeren Liebe Harkort imza-
lı yazı aynı sayıda.
Öner Yağcı, Orhan Pamuk'un
son romanı Kar'ı yazarken Beşir
Ant "Mem u Zin" adlı Kürt aşk
öyküsünün, "Leyla ile Mecnun",
"Romeo ve Juliet" adlı aşk öykü-
lerinin de kaynağı olduğunu öne
sürüyor.
Evrensel Kültür'de Iranlı Haşim
Hüsrevşahi ve Yunan EHi Pa-
pa'nın birer öyküsüyle "Küresel-
leşme ve Kentler" konulu dosya-
nın yanı sıra, üç yıl önce yitirdiği-
miz Can Yücel, el yazısı bir şiiriy-
le anılıyor.
Joe Eszterhas'a göre, sigarayı şıklık ve zarafet gösterisi olarak sunan yapımcılar gereksiz ölümlerin sorumlusu
Kadının
kimlik savaşı
Kültür Servisi - Yağ-
hane Sanat Galerisi, 23
Ağustos'tan itibaren Gül-
çin Aml'ın 'Özgür Ka-
natlar' sergisine ev
sahipliği yapacak. Anıl,
bu son dönem resimleriy-
le ılkçağdan bu yana ka-
dının değişen kimliğini
sorguluyor. Anıl'a göre,
önceleri her şeyin başı ve
sonu kadınken üretim bi-
çimlerinin değişmesi ile
erkek kol gücünün ve cin-
sel rolünün aynmına van-
yor. Anıl'a göre, erkek
binlerce yıl süren uyku-
sunun inrikamını, yaşana-
cak binlerce yıllık gele-
cekten çıkarma yolunu
benimsiyor ve kadını ken-
di kanatlan arasmda ko-
rumaya alıyor.Anıl'ın
'Özgür Kanatlar'ı, kader-
lerine meydan okuyarak
kendi onurlannı yeniden
geri kazanmak istiyor.
(Yağhane Sanat Galeri-
si 0252 313 4747)
Kent ve sanat
tartışılacak
Kültür Servisi - Kültür
Bakanlığı, Antalya Kültür
Sanat Vakfı ve Antalya Sa-
natçılar Derneği işbirliğiyle
14-20 Ekimtarihleri arasın-
da, 1. Antalya Resim Festi-
vali düzenleniyor. Festival
kapsamında yer alan önem-
li etkinlıklerden biri de dört
oturum halinde yapılacak
olan 'Kent ve Sanat' konu-
lu panel. 15 Ekim'deki ilk
oturum 'Kent Sanat ve Ye-
rel Yönetimler' başlığını ta-
şıyor. BTT otuTuındayeraîan"
konuşmacılar ise Prof. Dr.
\dem Genç, Prof. Dr. To-
mur Atagök, Prof. Dr. Me-
an Sözen ve Prof. Dr. Kaya
Özsezgin. Aynı gün yapıla-
;ak ikinci oturum 'Kent Sa-
nat ve EğitinT inin konuş-
macılan iseProf. Dr. Hüsa-
mettin Koçan, Prof. Dr. Za-
fer Gençaydın, Prof.Dr.
Yüksel Bingöl olacak. 16
Ekim'deki üçüncü oturum
'Kent Sanat ve Birey' baş-
lığmı taşıyor. Oturuma Prof.
Dr. Ali Akay, Prof. Dr. Hü-
samettin Koçan ile Prof. Dr.
Günsel Renda katılacak.
Aynı gün yapılacak son
oturum 'Kent Sanat ve Si-
\il Toplum Kuruluşlan'
başîıfmı taşryor. Bu^öturu^
ma da konuşmacı olarakAn-
talya Kültür Sanat Vakfı,
Antalya Sanat Derneği, AN-
SAN, Yerel Gündem ve Mi-
marlar Odası temsilcileri y-
er alacak.
sigara sava
ENGİN AŞKIN
TORONTO/KA-
NADA - "Temel tç-
güdü" adlı ünlü
Hollyvvood filmının
ve 14 diğer ünlü yapı-
mın senaryo yazarı
olan Joe Eszterhas,
filmlerde sıgara ıçı-
mini bir zarafet ve şüc-
lık gösterisi olarak su-
nan yapımcılan. yüz
binlerce gereksiz ölü-
mün sorumlusu ilan
etti.
ABD ve Kanada ga-
zetelerinde yazdığı
yazılar yanı sıra, Los
Angeles'taki kapsam-
lı kampanyasıyla, si-
garanın ölümcül etki-
lerini, kendi boğaz
kanserinı örnekleye-
rek vurgulayan ünlü
yazar, daha önce siga-
raya karşıt tutumu, ki-
şisel özgürlüğe saldı-
n olarak gören tavnnı,
akılsızlık olarak ta-
nımladı. "Temel tç-
güdü" adlı filmde,
içeriğı cinsellikle ör-
gülü öykünün odak
kesiti olan sigarayı,
bir seksüel simge ola-
rak kullanan ünlü se-
narist, bir cesur sah-
nesinde Michael Do-
uglas'ın yüzüne siga-
ra dumanlan üfleyen
Sharon Stone'un bel-
leklere yerleşen çok
cüretkar bir başka
sahnede, elinde sigara tuttuğunu
anımsatıyor. "Temel lçgüdü-Basic
Instinct" adlı filmde. bırçok başka
üründe olduğu gibi, sigarayı bir ko-
şullandırma yöntemi olarak kullanan
yapımcılarla, sigara fırmalanna savaş
açttğını vurgulayan yazar, dünya kap-
samında ilgi toplayan "Temel Içgü-
dü"nün beyazperdeye gelmesi ardın-
dan, piyasaya "Basic-Temel" marka
sigaralar sürüldüğünü belirtıyor. "Ya-
ratım Özgürlüğü", "Artistik Söy-
lem" gibi örtülerin ardına saklanan
Hollyvvood'un, özellikle genç beyin-
Ünlü senarist Holl\"vvood'un, sigara övücülüğünün
leri yıkayan sigara övgücülüğünü dur-
durmasını isteyen Joe Eszterhas, si-
gara tıryakılerinı de suçladığı eleştiri-
lerinde, aile bireylerini de zehirleyen
"ikinci el içimP'ne Hollyvvood kö-
kenli bir saynlık olduğunu öne sürü-
yofc-—=— • -
10 bin kişi sigaradan öltiyor
Özbildinsınde, "iyiliğin, iji olma-
nın ve dürüstlüğün" daima yenece-
ği savını ışleyen Hollywood yapımla-
nnın, 12-15 yaşlarında başlayan bir
intihar girişiminin başlangıcı olduğu-
emel
İçgüdü
filminde, bir
çok başka
olduğu gibi,
sigarayı bir
koşullandırma
yöntemi olarak
kullanan
yapımcılarla,
sigara
firmalanna
savaş açtığını
vurgulayan Joe
Eszterhas
dünya çapında
ilgi toplayan
bu filmin
beyazperdeye
aktanlmasının
ardından Basic
(Temel) marka
sigaralann
piyasaya
sürüldüğünü
belirtiyor.
durmasını istiyor.
nu vurguluyor ünlü senarist.
Senaryo yazarlannın saptadığı her
ayrıntıya sigara içirhini yerleştiren ke-
mikleşmiş alışkanlığm, günde tüm ev-
rende 10 bin kişiyi ölüme götürdüğü-
nü belirten Joe Eszterhas, büyük ço-
ğunluğu sigara rutktmu olan oyuncu
ve senaristlerin, bir kısır döngüye tut-
sak olduklannı anımsatıyor.
Son 1.5 yılını kanser İcoğuşlarında
geçirdiğini belirten ünlü yazar, büyük
yıldızlann dudaklannda tüten her si-
garanm, bir ölüm simgesi olarak al-
gılanılmasını istiyor.
ESİNTtLER
ZEYNEP ORAL
Gerçeğin Mayası...
Küçük Prens nice serüvenden sonra, bu geze-
genden ayrılırken anlamıştır ki, onun gülu, evrende
bir tanedir, eşsizdir. Çünkü yalnız o gül içın canını
vermeye hazırdır, üzerini fanusla örttüğü odur, rüz-
gârtardan koruduğu odur, yakınmasına. böbürlen-
mesine, hatta susmasına kulak verdiği odur, emek
verdiği, zaman verdiği odur...
Evrende binlerce çiçek, binlerce gül varken, ken-
di gülünün eşsız olduğunu ona öğreten, evcilleştir-
diği tilkidir. Ve ayrılık vakti geldiğinde Tilki, Küçük
Prens'e bir sır verir:
"- Vereceğim sır çok basit: Insan ancak yüreğiy-
le baktığı zaman doğnıyu görebilır. Gerçeğin maya-
sı gözle görülmez...
Küçük prens unutmamak için tekrarladı:
- Gerçeğin mayası gözle görülmez.
- Gülünü bunca önemli kılan uğruna harcadığın
zamandır.
Küçük Prens unutmamak için tekrarladı:
- Uğrunda harcadığım zamandır.
- Insanlar bu gerçeğı unurtular, sen unutmamalı-
sın. Evcılleştirdiğin şeyden her zaman sen sorum-
lusun. Gülünden sen sorumlusun...
Küçük Prens unutmamak için tekrarladı:
- Gülümden ben sorumluyum."
• • •
Bir haftadır her gün, her dakika, Saint Exup ery,
Küçuk Prens, tilkı ve gül arasında gidip geliyorum.
(Yukandaki alıntı Cemal Süreya ve Tomris Uyar'ın
Türçe'sınden - Cem Yayınevi.)
Nereden takıldı kafama, dilıme bu satırlar? Neden
terk etmiyor beni? Neden ha bıre ha bire yüreğimı
oyuyor? Neden bunca acı veriyor?
Tam da gece gündüz haberler karşısında mıllet-
çe 3 Kasım seçımlerine kenetlenmişken, nereden
saplandı ıçime bu gül, bu tılki, bu Küçük Prens...
Belki Süreyya Ayhan, şampıyonluk ipini göğüs-
lerken ona nasıl davrandığımızı düşündüğümden...
Dönekliğimizi saygısızlığımızı ikiyüzlülüğümüzü yü-
zümuze çarptığından... Belki Leyla Tavşanoğ-
lu'nun haftalık sohbetini ve o sohbete tepkileri oku-
duğumdan... Belki 29 yıl boyunca emek verdiğim,
uğruna zaman harcadığım, rüzgârlardan korumaya
çalıştığım Sanat Dergısi'nın 30. Yıl kutlamalarını dü-
şündüğümden... Medya transferierinde şaşkınlıktan
şaşkınlığa duştüğümden... Insanların, birbirine na-
sıl hoyratça davrandığını, herkesin herkesi linç et-
meye hazırlandığını gördüğümden... Seçim mani-
pülasyonlannı ızlediğımden... Çevremızi sarmış sev-
gisizlikten, saygısızlıktan, küstahlıktan, acımasız-
lıktan... Dost bildıklerimizin, içimizi acıtmaya çalış-
masından...
"Insanlann tanımaya ayıracak zamanlan yok artık,
dedı tilki. Aldıklannı hazıraltyoriardükkânlardan. A-
ma dost satan dükkânlar olmadığı için dostsuz ka-
lıyoriar."
"Insan ancak yüreğiyle baktığı zaman doğnıyu
görebilır. Gerçeğin mayası gözle görülmez..."
Belki de ben çok hassaslaştım...
Sevgıli okurlar yazının burasında, -Perşembe ak-
şamüstü saat 17.00- Kemal Derviş'ın açıklaması-
nı dinlemek üzere televizyon başına gitmiştim ki...
Bir de baktım yıkıcı değil yapıcı, bölücü değil bir-
leştirici, karşıt görüştekilerı bile aşağılayıcı değil yü-
celtici bir konuşmaya tanık oluyorum... En azından
siyası yaşamımızda bu bir jlktı.
Kemal Derviş'ın açıklaması sona erdı. Ve ben de
bu karamsar yazıyı sürdürmemeye karar verdim.
• • •
P.S.: Geçen haftakı yazımı, derhal arkadaşım Jo-
an Baez'e bir haber uçurmalıyım, TBMM'den çıkan
kararı, ölüm cezasını kaldırdığımızı ona duyurmalı-
yım diye bıtirmiştim. Çünkü her konserinde "Biliyor
musunuz ki, uygar dıye geçinen ülkeler arasında
ölüm cezası uygulanan ıki ülke var: Biri bizimki. öte-
ki Türkiye..." deyip duruyordu... Size söylediğimi
yaptım, ona haber uçurdum.
Elektronik posta sağ olsun anında yanıt geldi:
Konu başlığı "Hip Hip Hurrey!" nidasıydı. "Türkiye'yi
sevıyorum" diye başlayıp, "Bu akşamkı konserim-
de ve sonra turnem boyunca bu başannızı tüm din-
leyicilerimeanlatacağım"diyor. Baktım, konsertur-
nesı Califomia'dan VVashington'a, ABD'de sayısız
eyaletı ve Kanada'yı kapsıyor... Fena değil!... Ben-
den bildirmesi...
e-posta: zeynepfâ zeyneporal.com
faks:(0212)257 16 50
Fesfivali
A tZMtR (AA) - 15.08.2002 - Çiğli
Belediyesi tarafından düzenlenen " 1.
Uluslararası Mezopotamya'dan Makedonya'ya
Anadolum Kültür Sanat Bilim Fesrivali", 20-
25 Ağustos tarihleri arasmda yapılacak.
Belediyeden yapılan yazıh açıklamada, Kültür
Bakanlığı'mn katkılanyla ve sponsorlann
desteğiyle gerçekleştirilecek festivalin
amacının, 'Anadolu külrür mozaiğinin
harmanlanması' olduğu bildirildi. Festivalin
onur konuğu olan Kültür Bakanlığı Konya
Türk Tasavvuf Müziği ve Mevlevi
Topluluğu'nun, Izmir'de ilk kez Çiğli'de ve
Efes Antik Tiyatro'da iki ayn özel gösteri
yapacağı açıklandı. Tüm gösterilerin ücretsiz
olacağı festivale Nijerya, Yunanistan,
Bulgaristan, Litvanya, Meksika, KKTC ve
Slovenya'dan da gösteri gruplan katılacak.
Haluk Levent ise açılış konserinde
izleyicisiyle buluşacak.
BUGÜN
• BÜYÜKADA tSKELESt TURİNG
CAFE'de 'Adalar Kitap Şenliği' kapsamında
16.00 - 18.00 saatleri arasında Celal
Başlangıç, Osman Aysu, Müjde Birder ve
Hıfzı Topuz, 18.O0-2Ö.0O saatleri arasında
Mario Levi, Mehmet Altan, Buket Uzuner
ve Yaşar Özürküt'ün katılacağı imza günü.
(0 216382 78 51)
M İŞ SANAT'ta 'Sinema Şenliği' kapsamında
12.00,15.30 ve 19.00'da Alejandro Gonzales
Inarritu'nun yönetmenlığini yaptığı
'Paramparça'. (0 212 31610 83)
M BEYOĞLU StNEMASInda Yaz Şenliği
'02 - II, Ferruh Doğan Anısına' kapsamında
12.00, 15.00, 18.00ve21.00'deDavid
Lynch'in yönetmenliğini yaptığı 'Mtüholiand
Çıkmazı'. (0 212 251 32 40)
• BEKSAV'da 15.00'te Stanley Kubrick ın
'Şölen' ve 19. 00 da 'Otomatik Portakal' adlı
filmlerinin gösterimi. 17.00'de 'öykü
Anlatımı'. (0216 349 91 55)