10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 16 AĞUSTOS 2002 CUMA 8 HABERLERIN DEVAMI G U N C E L CÜTVEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada da değil. Bizhalklaıttifakarryorvz" içeriğindeki de- mecınin gazetelerde yayımlandığı sabah; Deniz Baykal, TV'erden birine koştu ve... dinleyenin, gazetede ckuyanların gozlerini yaşartan "tarihi" çağnsını yaptı. Solda biriiğe kendini adamış bir siyaset adamı havası bastı. Cem'in, özellikle Derviş'te olumsuz izler bırakacağına ınandığı demecinden yararta- narak harekete geçti. Ama nedense günlercesustuktan, Cem'in de- mecini okuduktan sonra, üstelik Derviş'in YT'ye fiilen katılma olasılığının belirdiği gün biriîktelik çağrısının anlamını Baykal'a soran olmadı. Aman efendim o ne özveri yüklü bir girişimdi. Herkes (tabıi Baykal kadar) sorumlu olmalıydı, herkesi kucaklamaya hazırdı. Velakin: Çağdaş bir iktidar için Cem, tabii CHP'den oy tırtıklaması olası YT, kuşkusuz YT'ye (veya han- gi partiye giderse) güç kazandıracağı sanılan Der- viş, ismini anrmsamayıp söyleyemediği ne kadar bildik bilmedik sol varsa, hepsi, ama hepsi... el- bette, CHP çatısı altında... elbette Deniz Bay- kal'ın liderliğinde bir araya gelmeliydi. • • * • Tarihsel çıkışıyla övündüğü sırada bir gazeteci Baykal'a çıkışın içyüzünü aydınlatacak bir soru yöneltti: "Birieşmenin erdeminden sözediyorsunuz. ör- neğin diğeıieri sizin genel başkanlığı bırakmanızı isterierse yanıtınız ne olur?" Baykal'ın kaşları yarım ay gibi çatıldı. Soruyu yanıtlarken böyle bir yaklaşımın "insat ve sağdu- yu" ile bağdaşmayacağını biraz kızgın, daha çok şaşkın sesle ifade etti. Oysa o sıralarda Gaziantep Belediye Başkanı Celal Doğan'ın önerisi üzerine YT kurmayları Baykal'a Cem'le birlikte liderlikten çekilmeyi, Baykal'ın vazgeçemediği isim, Derviş'in çevresin- de toplanmayı önermeyi düşünüyorlardı. Derviş ise iştahsızdı. Liderlikfalan istemiyordu. Sol birleşsin ona yetiyordu. Olmazsa üniversite- yedönebilirdi. Sol ittifak arayışlarını destekleyen, hatta yete- rince "provokatör rolü oynadığı söylenen" hatta hatta CHP'yi YT'ye yeğlemesini isteyen, Derviş'i dar zamanında yalnız bırakmamak için güzelim Istanbul'unu bırakarak bir koşu Ankara'ya gelen işadamı Bülent Eczacıbaşı bu eğilimleri doğru- lar niteklikte açıklamalar yaptı. • • • Baykal'ın ittifak anlayışı yıllardır değişmedi. CHP lideri solda birleşme ne zaman gündeme gir- se, böyyyük özveri gösteren havaya girer, ama sorunu döner dolaştırır birleşmeyi, bütünleşme- yi CHP çatısına, ancak kendi liderliğinde kabul göreceği gibi tek koşula bağlar. Nitekim dün verdiği demeçte bu yargıyı doğru- ladı: "Ben son noktayı koydum. ötesi bana ait değil" diyerek birleşme edebiyatına hiçbir özve- ride bulunmayacağının altını çizdi. YT de dün yayımladığı yazılı açıklamada Bay- kal'ın tutumunu irdeledi: "Klasik, eskimiş ve tak- tikamaçlı birleşme eğilimlerine hiç kimsenin inan- ması ve güvenmesinin beklenmemesi gerektiği- ni" bildirdi. Kimi çevrelere ters düşecek bir mantıkla; Bay- kal'ın niyeti merkez solu birleştirmek değil, par- çalamak! Baykal, bir yandan seçim sonrası AKP ile ko- alisyon hesapları yapıyor, öte yandan (ad vermi- yor ama) AKP'ye karşı solun birlikteliğini savunur görünüyor. Sonuç vermeyeceği bilinen siyasal girişimin bir nefeslik ömrü vardı, tükendı. Birleşme girişimlerinde son sözü söyleyecek tek kişi kaldı: Derviş! Ya YT'ye ya CHP'ye... Ya da hocalık kürsüsüne... Şayet siyasete girmezse ileriki günlerde, özel- likle 4 Kasım'dan sonra çıkan tabloya bakarak bu- günkünden daha fazla kanştırıcı, karışan bir "kor- kuluk", bir "rejim vasisi" rolü üstleniyor olacak. Bir tarihte köyünde diiediği koşullarda göreve çağnlmayı bekleyen De Gaulle kimliğine soyunu- yor demektir. Türkiye'nin siyasal yaşamı Derviş'siz olmazsa olmaz değil. Düşe kalkaolur, olur hem de bal gi- bi olur! Ecevit ve Yılmaz'dan elestiri. Derviş parti bölen BaykaFla birleşiyor ANKARA (CumhM- riyet Bürosu) - K e m a ] Derviş'in siyaseti siir- düreceği parti olarak CHP'yi işaret etmesi, DSP'yi şaşırtırken ANAP'ı rahatlattı. B a ş - bakan BüJent Ecevit, "50 yıldır aktif siyaset içindeyim, böyle şaşır- tıcı gelişme görme- dim"derkenANAP li- deri Mesut Yılmaz, "Sayın Derviş'in k e n - disini solun bir hizbiy- le sınırlandınnasın- dan üzüntü duydum "" dedi. Derviş'in k a r a n ANAP'ta "Partiye e n az zarar verecek k a - rar" olarak nitelendi- rildi. Derviş'in C H P ' y i işaret etmesi siyasette yankı buldu. Ecevit, Derviş'in açıklamalar»- nın çok şaşırtıcı oldu- gunu vuıgulayarak " l l l c önce DSP'yi oluşturan partililerimizin birço- ğu Derviş'in teşvikiy-- le partiden ayrıldı, sonrasında Y T P ' y i kurdular. Sayın Talay, 'Biz solcu değiliz' d e - di. Cem de birkaç g ü n sonra 'Galiba demo>k> ratik soluz' dedi Der- viş de YTP'yle birleş- meyeceğini söyledi ve CHP'ye gireceği izle- nimini verdi" dedi. Derviş'in solu birleş- tinneye çalışüğuu, an- cak geçmişte sık sık parti bölen Deniz Bay- kal ile birleştiğini kay- deJen Ecevit, "Bugün d« CHP'yi çok tutar- lıymış gibi gösterdi. Beo 50 yıldır aktif si- yaset içindeyim, böyle şaşırtıcı gelişme gör- medim" diye konuştu. ANAP lideri Mesut Vıimaz ise gazetecile- rin konuyla ilgili soru- lar. üzerine "Sayın Dcrviş'in kendisini so- luE bir hizbiyle sınır- landırmasmdan üzün- tû duydum" dedi. ANAPBaşkanlıkDi- van'nda Derviş'in ka- ıar değerlendirilirken "AVAP'a en az zarar verecek ihtimal budur. CKP içindeyken bize zarar vermez" yoru» nu yapüdı. Yılmaz, -YTP ile ivme kazan- nuşü, ancak şimdi re- sinJer kanştı" diye koruştu. Derviş CHP'yi gösterdi• Baştarafı 1. Sayfada rekçeleri olabilir, fark- lı bir yaklaşım içinde olabilir. Bu konuda gö- rüş ayrılığı var aramız- da. Ben merkez solda sosyal demokratları bir araya getirecek bir çabanın sürmesi gere- kir diyorum. YTP yö- nericileri de biz bu tür bir birleşinı ve birlikte- lik arayışında yokuz, çaba göstermeyeceğiz dediler. Gerçi orada bir birlikteük var. DTP ile bir ittifak var ama, sol- daki bir ittifakı, özel- UkleCHPUeveDSPile bir ittifakı gereksiz gördüklerini açıkiadı- lar. Bu durumda artık aynı görüşte değiliz. Bu çabanın içinde olma- yan bir partiye girmem kendimle çeîişkiye so- kar beni, yani YTP'ye girmem mûmkün de- ğil." YTP'nin "merkez sağda toparlayıcı olabi- leceğini", bunun için de Cem ve Özkan'a başan- lar dilediğini belirten Derviş, "Ama sosyal demokrat birlikteliği aramıyorlar. Başka bir birlikteliği anyorlar. Dolayısıyla, o bakım- dan ayrı bir konuma düşrük. Sosyai demok- rat dediğiniz zaman CHP var, DSP var, ba- zı başka ufak partiler de var. Bunlan dışlaya- rak bir sosyal demok- rat birlikteük oJuşnır- mak pek münıkün de- ğil" dedi. *Baykal kapı açtı' Kemal Derviş, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın çağnsını olumlu karşıladıgını, bu- nun merkez soldaki sos- yal demokratlann ve de- mokratik solda duran in- sanlann bir araya gelme- lerine kapıyı açtığını an- lattı. Baykal'ın, "Gelin konuşalım, çalışalım" demesinin "önemli ve yeni" olduğunu vurgu- İayan Derviş, sosyal de- mokrat oylann Meclis'te güçlü temsili için bu çağnnın önemli olduğu- nu ifade etti. Derviş, gazetecilerin CHP'ye katılıp katılma- yacağı yönündeki ısrarh sorulan üzerine ise "Be- nim şu anda pat diye bir partiye giriyorum bu akşam, deme duru- mum yok" dedi. Siyaset yapıp yapamayacağı ko- nusunda lcuşkulannın sürdüğünü belirten Der- viş, "Ama siyasal çö- züm üretnıeden ekono- miyi düzeltmek müm- kün değil. Ekonomi uğ- runa bir siyasi çabanın içinde devam etmek is- tiyorum" diyerek siya- setin içinde yer alacağı mesajını verdi. Bir parti- ye katılmanın yetmedi- ğini, yurttaşın önüne ye- nilik, gençlîk boyutu ağır basan bir seçeneğin ko- nulması gerektiğini vur- gulayan Derviş. "Deniz Baykal bence bu konu- da çok önemli bir adım atmıştır. Bu çalışmala- n birlikte sanıyorum yürüteceğiz, konuşaca- ğız. Bir somut sonuca varacağımızı sanıyo- rum. Ama kimseyi dış- lamamamız lazım. Sos- yal demokrat yüzde 1 oyu bile gözden çıkar- mamamız lazım" diye konuştu. Kendisiyle ilgi- li "kararsızlık" eleşti- rilerine de yanıt veren Derviş, "Sosyal demok- raıları birleşrirme ko- nusunda kararlı oldu- ğunu" vurguladı. Der- viş, bundan sonraki he- defıni açıklarken de "ts- mail Cem'in bir lafını söyleyeceğim: Korkula- nmızdan başka korka- Kemal Derviş kararım Türk-tş Genel Merkezi'nde açıkladı. (Fotoğraf: AA) cak bir şeyimiz yok" ör- neğini vermesi dikkat çekti. Derviş, çabasınm bun- dan sonraki seçimlerde de devam edeceğini söz- lerine ekledi. Kemal Derviş, parçalanmış si- yasi yapmm sürmesi ha- linde kasım-aralık ayuı- da Türkiye'yi yine çok zor günlerin beklediğine dikkat çekti. Derviş, ko- alisyonların ve Bakanlar Kurulu'nun seçimden önce açıklamasının ya- rarlı olacağını da sözle- rine ekledi. Kemal Derviş, gençle- re, mutlaka sandığa git- meleri çağnsında bulun- du. Gençlerin hak ettik- leri bir Türkiye'nin ha- zırlanması gerektiğine işaret eden Derviş, "He- pimiz mutlu olmak için yaşamamız gerekiyor. Nâzım Hikmet ne güzel söylemiş; yaşamak gü- zel şey be kardeşim. Çok güzel bir söz" diye konuştu. Derviş basın toplantısının ardından Meral ile yanm saat sü- ren bir görüşme yaptı. Derviş daha sonra Türk- îş binasmdan aynldı. Kemal Derviş, akşam eşi Catherine Derviş, An Grubu'ndan Kemal Köprülü ve yakın dost- lan ile Gaziosmanpa- şa 'daki bir restoranda ye- mek yedi. Baykal: Pazartesi çalışmaya başhyoruz B Baştarafı 1. Sayfada atlerinde yaptığı basın toplanh- sından sonra Cumhuriyet'in so- rulannı yanıtladı. Toplantı son- rası Derviş'le telefonla görüş- tüklerini ve kendisini yaptığı de- ğerlendirmelerinden ötürü kut- ladığını söyleyen Baykal şöyle devam etti: "Sayın Derviş'le pazartesiden itibaren çalışma- ya başhyontz. Gelinen nokta belki biraz zaman aldı ama, kamuoyuna bazı şeyleri çok net anlatmak için belki de böy- le bir süreç gereküydi. Gelinen nokta ufuk açıcı bir çalışma- dır. Derviş'le birlikte güzel şey- ler gerçekleştireceğiz." Baykal, "Deniş, bir kadroy- la birlikte siyaset yapmak isti- yor. Böyle bir değerlendirmey- le size gelirse ne yapacaksımz" sorusuna, "Tabii ki Derviş'in kadrosuna da açığız, ancak her şeye yeni başhyoruz. Bu konuiarda aramızda herhangi bir anlaşmazlık çıkacağını sanmıyorum" karşılığını ver- mekle yetindi. Son bir iki gün içinde yaşananlann heyecan ve- rici bir gelişme olduğunu vurgu- layan Baykal, CHP çatısı altında siyaset yapmak isteyenlere ka- pılannın açık olduğunu yineledi. Baykal, "DSP içindeki do- kuzlann da siyaseti CHP çatı- sı altında düşündüğu söyleni- yor, bu konuda bir değerlen- dirmeniz olacak mı" sorusu- na, "Oniarın kamuoyuna açık bir değerlendirmesi oldu mu" sorusuyla karşılık verdi. Baykal, "YTP'nin yazılı açıklamasın- dan sonra ipler rümüyle kop- tu mu" sorusuna karşılık ise "O arkadaşlar da çağmnıza ilgi gösterebilirdi. Artık gün- demimiz bunlar değil. Türki- ye'nin geleceğine CHP'nin yön vereceğini herkes görü- yor" diye konuştu. Baykal, görüşmede Derviş'i aynca Hacıbektaş'a davet etti. Derviş ise başka bir programı olduğunu belirterek daveti geri çevirdi. DSP'DEN DERVİŞ'E SUÇLAMA Troykanın bir ayağı çöktii ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP Genel Sekreteri Süleyman Yağız, dün öğleden sonra yaptığı açıklamada Kemal Derviş'e, "Bölünmesinde rol oynadığı- nız DSP'yi ucube bir ittifakın içine çek- meye çabşmanıza bir anlam veremiyo- ruz. Dolduruşa gelmeyin" diye seslendi. Derviş karannı açıkladıktan sonra da 'Va- ğız, "Troykanın bir ayağı çöktü, nikâh bozuldu. Demek ki aralannda güven bu- nahmı varmış" değerlendirmesini yaptı. Yağız, dün yaptığı yazılı açıklamada, "Derviş'in DSP'nin bölünmesine çanak tutanların yanında yer aldığını" söyle- di. Yağız, Derviş'e "Bunu neden ve han- gi amaca hizmet için yaptınız. Yoksa bu ittifak turlanyla bazı uluslararası çevre- lerin de planlı biçimde büyütnıeye çahş- tığı AKP'ye mi hizmet ediyorsunuz?" diye yüklendi. Yağız, Derviş'in karannı açıklamasın- dan sonra ise "Troykanın bir ayağı çök- rü. Deniş ilişkisini kesti. Demek ki, ara- lannda güven bunalımı varmış. Hüsa- mettin Özkan, nikâh kıydık, demişti. Ni- kâh bozuldu" görüşünü dile getirdi. Ya- ğız, Derviş'in solda toparlanmadan söz et- mesini de inandıncı bulmadı. Çiller: Merkez sağın tek adresi DYP ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Doğru Yol Partisi (DYP) Genel Başka- nı Tansu Çiller, "Merkez sağın tek adresi DYP olarak görünmektedir" derken seçime hazırlıklı olduklannı kaydetti. Çiller, dün 9. Cumhurbaşkanı Süley- man Demirel'ı çalışma ofisinde ziya- ret etti. Yaklaşık yanm saat süren görüş- menin ardından bir açıklama yapan Çil- ler, "Türkiye'yi bir yıl içerisinde ynz- de 8 büyümeye götüireceğiz" dedi. Çil- ler şöyle devam etti: "Sayın Demirel çok tecrübeli bir siyasetçimiz ve bü- yüğümüzdür, ondan bu danışma sü- reçlerinde yararlanıyoruz, yararlan- maya devam edeceğiz." 'ECEVİT'TENYANIT ALAMADIK' Dokudar da CHPyolunda ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP'de "doknzlar" olarak anılan milletve- killeri de CHP'yi işaret etti. DSP Ankara Milletvekili TJluç Gürkan, Başbakan Bü- lent Ecevit'e yaptıklan "Merkez solun bü- tünleşmesinin onurunu sahiplenin" çağ- nsına yanıt alamadıklanıu vurgulayarak "Tarihi sonımluluklan yerine getirmez- seniz tarihi kurumlar öne geçer" dedi. CHP'den çağn bekleyen dokuz milletve- kili, DSP'den kopma noktasına geldi. Mil- letvekilleri dün kendi aralannda yaptıklan toplantıda, siyasal geleceklerini tartıştılar. Dokuzlardan Uluç Gürkan, gelinen nokta konusunda şu bilgileri verdi: "Sayın Ecevit'e tarihi kişiliği nedeniy- le, solu bütünleştirme konusunda kendi- sine tarihi bir sorumluluk düştüğünü söyledik, merkez solun bütünleşmesi işi- nin onurunu sahiplenmesini istedik, an- cak yanıt vermedi. Bu durumda tarihi sorumlulukların yerine getirilmesi için tarihi kurumlar öne geçer. Biz dokuz Id- şinin bir arada olmasını önemsiyoruz." Gürkan, Kemal Derviş'in açıkiamalany- la ilgili bir soruya da "Derviş'in ne kadar ciddi olduğunu test etmek gerekiyor" yamtını verdi. GUNDEM BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada ABD'nın Irak'a operasyon düzenleyeceği kesin ama, sonrasında ne yapacağı belli değil. Türkiye'nin duruşunda da bir değişiklik yok: ABD pek çok konuda ortak hareket ettiğımiz müt- tefikimizdir. Irak'a yapılacak müdahaleye katılsak da katılmasak da biz bundan etkileneceğiz. Geliş- melerden haberdar olmak ve Türkiye'ye etkilerini azaltmak için devrede olmak ve plan yapmak isti- yoruz. ABD'nin Türkiye'ye bakışının da şu olduğu anla- şılıyor: Stratejik ortağımızı üzmek istemeyiz, Irak'taki he- saplarımızdan vazgeçmeyiz! Son VVashington toplantılannı biraz kazıyınca bu- nun ne demek olduğu bir ölçüde anlaşılıyor. Toplantılar serisine, Irak Ulusal Kongresi (INC), I- rak Ulusal Mutabakatı, Irak Islami Devrim Yüksek Konseyi (SAIRI), Irak Kürdistan Demokratik Partisi (IKDP), Irak Kürdistan Yurtseverler Birliği (IKYB), Krallık taraftarları katıldı. Bu altı grubun hedefini Türkçeye çevirdiğimizde şöyle diyebilıriz: öncelikle Irak yönetiminin tümünü ele geçirmek, bu olmazsa etkın olduğumuz bölgede kendi devle- timizi kurmak. Olası operasyon sonrası neler yaşanabilir? Birinci şık için kıyasıya savaşacak olan taraflar bu- nu başaramayınca ikinci şıkka razı olacaklar ve or- taya üç devlet çıkacak: Kuzeyde Kürtler, güneyde Şii Araplar, Bağdat do- laylannda Sünni Araplar. Böyle bir bölünmeden sonra taraflar arasındaki sakin duruşun "sa"sı gidecek "kin"\ kalacak veyıl- larca sürecek, binlerce insanın ölümüne neden ola- cak savaşlar serisi başlayacak. Petrol savaşı su sa- vaşına karışacak, taraflar birbiriyle kanlı-bıçaklı, ABD ile borçlu-alacaklı olacak. Toprak bütünlüğüne saygı duruşu! ABD, gidişin bu yönde olduğunu bilmiyor mu? Elbette bıliyor. Hatta yönlendiriyor. Bunu yapar- ken de arada demeç venyor: "Irak'ın toprak bütünlüğüne saygılıyız." ikide bir verilen bu demeçlerin Türkçesi de şu ol- sa gerek: "Irak'ın toprak bütünlüğü önünde saygı duruşun- da bulunuyonız!" Biz yukarıdaki olası senaryoyu aktarırken belki de iyi niyetli davrandık, Irak'ı fazla bolmedik! Zira, I- rak'ta bölünme üç nedene dayalı olabilir: Dinsel aynlıklar, etnik ayrılıklar, yönetim anlayışı ayrılıkları. Bu üç ayrılığı çarpıp böldünüz mü, alın size lime lime Irak. Böyle bir durumda ne olur? Dünyanın bilinen petrol rezervlerinin yüzde 10'u- na sahip Irak'taki devletçiklerin petrolleri çokuluslu şirketler kanalıyla Batı'ya akar. Bunun karşılığında Batı'dan bölgeye dolar akar. Bu dolarlar silah kar- şılığı olarak Batı'ya akar. Batı'dan bölgeye silah akar. Silahlar karşılığında bölgede oluk oluk kan akar! Bunun yanında üç durum daha öne çıkmış olur: 1- ABD'nin başkanlık seçimlerinden dış politika- sına kadar her şeyini etkileyen Israil'i tehdit eden güçlü bir Arap devleti ortadan kalkmış olur. 2- Filistinlilere zaman zaman omuz veren bir güç devre dışı bırakılmış olur. 3- Sıra Iran ve Suudi Arabistan topraklarıyla ilgi- lenmeye gelmiş olur. Bu değerlendirmeleri Saddam rejimi iyidir ya da kötüdür yaklaşımıyla yapmıyoruz. Türkiye ile ilgili hesaplar ne olabilir, bu da aynca ele alınması gere- ken çok önemli bir durum. ABD yönetiminin stratejistlerinden Richard Per- le, 1990'larda Kafkaslar'ı dolaştıktan sonra özü şu olan bir rapor yazmıştı: Bu topraklardan 50 devlet çıkar! [email protected] tTT'de toplusözlefme • tstanbul Haber Servisi - tstanbul Büyükşehir Beledıyesi iştiraklerinden KİPTAŞ AŞ personeli olan ve ÎETT'de çalışan işçilerin toplu iş sözleşmesi görüşmeleri anlaşmayla sonuçlandı. Büyükşehir Belediyesi'nden yapılan yazılı açıklamaya göre, KİPTAŞ AŞ personeli olup tETT'de çalışan 1832 işçiyi kapsayan toplu iş sözleşmesi, bugün Büyükşehir Belediye Başkanı Alı Müfit Gürtuna'nın da katılacağı törenle imzalanacak. Yürürlüğe girecek sözleşme şartlan, yargı aşamasındakı sendikal yetki probleminin çözümünü bekleyen yaklaşık 6 bin İETT işçisine de yansıtılacak. Karakolda uyuştırucu davası • ADANA (AA) - Mersin'ın Kazanlı Beldesi'ndekı polis karakolunda, "teşekkül halinde uyuşturucu ticareti yaptıklan" iddiasıyla yakalanan; başkomiser, başkomiser yardımcısı ve 3 polis memuru ile 2 bekçinin de aralannda bulunduğu 2'si tutuklu toplam 21 kişinin yargılanmasına Adana DGM'de devam edildi. Adana 1 No'lu DGM'deki duruşmada mahkeme heyeti de, tutuklu sanıklardan başkomiser Hamit Kuru'nun 500 milyon lira kefaletle tahliyesine, başkomiser yardımcısı Mehmet Cebeci'nin tutukluluk halinin devamına karar vererek dosyadaki eksikliklerin tamamlanması için duruşmayı erteledi. Marmaris'teki yangırı rüzgânn etkisiyle geniş bir alana yayıldı 300 lıektar orıııaıı alanı kül oldu Nüfus cüzdanım.1 kavtettm. Hükümsüzdür. KADEMIAIAKAŞ MUĞLA (Cumhuriyet) - Mar- maris'e bağlı Çetibeli köyünde çı- kan yangında yaklaşık 300 hektar orman alanı kül oldu. Muğla Orman Bölge Müdürlüğü yetkiiilerinden alınan bilgiye göre, sık çam ağaçlanyla kaplı bölgede dün akşam saatlerinde başlayan yangın, yön değiştirerek r esen şiddetli rüzgânn et- kisiyle geniş bir alana ya- yıldı. Gazetemiz baskiya girdiği sırada devam eden yangını söndürme çalış- malannın, arazinin dağlık ve sık orman alanı olması nedeniyle güçlükle yürü- tüldüğü; Marmaris'in ya- nı sıra Muğla, Yatağan, Köyceğiz. Ortaca, Fethi- ye'den orman ekipleri, çevre belediyelerden ve kamu ku- ruluşlanndan arozözler ile iş maki- nelerinin bölgeye takviye olarak gönderildiği bildırildi. Yangım sön- dürme çalışmalanna 1100 söndür- me işçisi, 4 helikopter, 60 arozöz ve 8 dozer katıldığı acıklandı. Yetki- liler aynca,Aksaz Us Komutanlıgı, TEDAŞ: Sorumlu değiliz aye EleEnıt Dağıtım AŞ Genel Müdürlüğü (TEDAŞ), Balıkesir'in Kepsut ilçesine bağlı Tilkicik ve Akçakertil köyleri arasında çıkan orman yangınının enerji nakil hatlanndan kaynaklanmadığını bildirdi. TEDAŞ'tan yapılan açıklamada yangının söndürülmesinden sonra zarar gören köylere enerji verilmesi konusunda çalışmalann devam ettiğı belirtildi. Muğla II Jandarma Alay Komutan- lıgı ve Muğla Piyade Taburu'ndan takviye askeri birliklerin yangın bölgesine gönderildiğini belirttiler. Yangın nedeniyle Muğla-Marma- ris karayolundan ulaşunın dün ak- şam boyunca kontrollü olarak veril- diği, yangının devam ettiği alanda çok sayıda an kovanının bulunduğu ve büyük bö- lümünün tahrip olduğu belirtildi. Yangının, TB-- DAŞ'm yüksek gerilim hatlanndan çıktığı sanılı- yor. Öte yandan Balante- pe'de 1979 yılında Türki- ye tarihinin en büyük yan- gını gerçekleşmiş ve 17 bin hektarlık orman alanı yok olmuştu. ACI KAYBIMIZ Merhum Topçu Albay Şaban Önsel'in eşi, Nazmiye Öztürk, Feride Erkü, Nazmi Önsel ve Ferit Önsel'in çok sevgili anneleri; Berke ve Emre Erkü'nün anneanneleri, Zeren ve Eda Önsel'in babaanneleri; Haluk Öztürk, Hasan Erkü, Serpil Önsel ve Lale ÖnsePin kıymetli kayınvalideleri, Besim ve Suna Alpaslan'ın kı>Tnetli ablası, Ayşe Alpaslan ve Koray Alpaslan'ın sevgili halalan Emekli Tabiiye Öğretmeni ve Üsküdar Kız Lisesi Emekli Müdiirü AYŞE BESİME ^ ^ ÖNSEL — 14.08.2002 günü Hakk'ın rahmetine kavuşmuştur. Merhumenin naaşı 16.08.2002 günü Teşvikiye Camii'nde kıhnacak öğle namazmı müteakip Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verilecektir. Allah rahmet eylesin. AİLESt
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle