Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 6 TEMMUZ 2002 CUMARTESİ
O L A Y L A R V E G O R U I Ş L E R olay.gorus@cumhuriyet.com.tr
MUMTAZSOYSAL
Birleştirmeleri
Birleştirmek
GUN geçmıya kı, "solda bırleşme" sözu edıl-
•nış olmasın. Dılerde, yazılarda hep o Dunku
Cumhunyet'te öi Eşber Yağmurdereli'nın ya-
zısı vardı.
Bu bırleşrne czlemını ve ozlemın anlamıyla
gerçekleştırılme<oşullannı lyı çozumlemek ge-
rek
J l nce, boyle br ozlem nıçın var? Ulkenın ıçı-
U ne duştuğu aırumlan herkes goruyor ve ya-
şıyor Çozulmemş sorunlar, genye gıdışler, da-
ha da bozulan dengesizlıkler, hatta cumhurıye-
tın ozune yoneleı tehlıke ve tehdıtler .
Bunlara karşı tırteştk bırsol çıkışın gereklılığı
uzerınde de orta< goruş var gıbı Ama, çok sık
ılerı surulen b u gcraşun de sorgulanması gerek
Her karşı çıkış, sol bılınen kışılerce ortaya kon-
du dıye hemen ';o/" karşı çıkış mı sayılır?
Solu hep bır 'terşı çıkış" olarak algılayanlar-
ca, evet Ozellıkle de, karşı çıkışı gencılığe, dın-
cılığe, turbana faan karşı çıkıştan ıba/et sayan-
larca
Oysa, sol karş çıkıştan mı ıbarettır, bır genel
karşı çıkış bıçımne burunse bıle"? Yoksa, yara-
tıcılık, onculuk, kebul edılenın dışına çıkmak mı-
dırsol? Sonra, neye karşı çıkış ve nelerde yara-
tıcılık, onculuk'' En azından, karşı çıkışın ayrtl-
maz parçası olması gereken çozum ve toplum-
sal tasarım, dırılış programı nerede'? Kımın adı-
na, kımlerle, kımlsrıçın'7
Bu açılardan bakınca, alışılmış karşı çıkışla-
rın da ırdelennesı oğretıcıdır Örneğın gerı-
cılık belırtısı sayıan durumlar konusunda bıle
sol karşı çıkışın bırozellığı olmalı sorunların eko-
nomık ve sosyal nedenlerını ortaya koyan, hal-
kın bu akımlara suruklenışı uzennde kafa yoran
bır tutum Eskı partı koyculuğunde "çarşaf ytr-
tan kadın kollan "rca yapılanlar herhalde sol kar-
şı çıkış sayılamaz.
AynışeyıbugurunTurkıyesı'ndeyolsuzluklar,
yıyıcılıkler konusundakı yaygın karşı çıkışlar ıçın
de soyleyebılırsınz "Bırkaçını sallandır"tn yenı
çeşıdı olan denetim rnekanızmalarını sıkılaştır-
ma tek başına çağdaş bır sol karşı çıkış degıl
Sol, bunların otesıne geçıp sıstemı değıştırme-
ye yonelmek zorLndadır
Yaygın ve genel korolara katılıp kamusal olan
her şeyı kotulemeK kamu yatırımcılığını ve ışlet-
mecılıgını batırmaya yonelmek de sol karşı çıkı-
şa yakışmaz Sol, bunlarda karşı çıkılması gere-
kene karşı çıkıp yanlışları duzeltmek, ekonomı-
de kamusallığın rolunu yenıden duşunup olum-
luya çevırmek ooevıyle karşı karşıyadır Hele,
Turkıye gıbı sosyal duzenı bozuk, bolgeler ve sı-
nıflar arası uçurumları denn, yatınmsızlığı, ure-
tımsızlığı ve ışsızlığı koyu bır ulkede
Bırlık, elbette sol bır ıktıdar hedefıne yonelık
olmalıdır ama, bu ılkeler ve projeler çevre-
sındegerçekleşmeyen bır bırleşme, sol bılınen-
lenn sol yonu bılınmeyen bır ıktıdar amacıylabır-
leşmelennden başka anlam taşıyamaz
SonsLLZluğa Uğurlama
90 yılı aşan omrunun son amna kadar he>ecanını
coşkusunu >urtseverlıgını yıtırmeven ıdealıst bır
Cumhun>et oğretmenını sonsuzluga uğurluvoruz
Merhum Ihsan Ozdemır ın eşı
Prof DT Coşkun Ozdemır ve Insel Yucel'ın annelen.
Emıne Ozdemır ve Nurcan Y ucel'ın kavınvalıdesı
Ozgur Ozdemır Ozlem Eroi v e Buket Akbaş'ın
buyukannelen
LAMİA
ÖZDEMİR
6 Temmuz Cumartesı gunu oğle namazını ızleyerek
Levent Camıı'nden kaldınlarak Zıncırlıkuvu
Mezarlığı'nda toprağa venlecektır
AİLESt
Lutfen çelenk eondermevınız
Bagışlannızı Turkıve Kas Hastalıklan Derneğı
T tş Bankası Yeşılyurt Şubesı 0149838 \o lu
hesaba vatııabılırsınız
BAŞS.4ĞLIĞI
Cumhumet dostu
Sayın Prof. Dr Coşkun Ozdemır'ın
ariDesı
LAMİA
ÖZDEMİR'm
vefatını ımuıtüyle öğrenmış
bulunuyoruz Menumeye Tann'dan
rahmet, ailesi \e yakınlanna
başsağlıs dılenz
Cumhuriyet ÇALIŞANLARI
BİÜR MÎSİNÎZ SİZİN > ERGİNİZÎ, YAZARIN
EMEĞİMİÇALANP
4DI FÜTAFKORSANI'
Bilim ve Edebiyat Eseri ^ahipleri Meslek Biriiği
Sorumluluk ve Özgürlük Üzerine
BediaAKARSU
Ç
oktan ben bu konu-
da yazmak ıstıyor,
nedense hep ertelı-
yordum Aydın En-
gjn'ın 28 Hazıran
2002'de Cumhunyet'te çıkan ıkı
onemlı kıtap uzenne yazısı tam
da zamanına uygun duştu Or-
han Bener'ın "Bir Bürokraün
Anılan" ıle Ahmet ŞensılaVın
"BirTaşraBürokraünın \nıla-
n" kıtaplannın bızdekı burok-
rasuım durumunu gozlenmızın
onune serdığını vurguluyordu
Engın "Kişi olarak \iiksek bü-
rokraün elbette tercihleri var.
Ama onları gorevinde uvgula-
ma şansı yok. Çünku devlet ge-
leneğinde bürokrata bırakumış
böyle bir hareket alanı \ok. İDe
de kişisel goruşunu katmak iste-
yen bürokraün iseyuksehnesine,
yüksek burokrat ya da burok-
ratın yukseğı' olmasına -pek-
olanakyok." tşte ışın can dama-
n "bürokrata bırakümış bır ha-
reket alanmm" olmaması, de-
mek kı burokrata bır sorumlu-
luk venlmemış ohnası, açıkça-
sı bürokraün ozgurluğunun kı-
sıtlanmış olması, dahası hıç oz-
gur olamaması
Ozgurluk ve sorumluluk bır-
bınne koşut kavramlar Boşuna
soylemıyor Sartre, "Özguriük
angaje obnakür" sozunu Oz-
guriuk olmadan sorumluluk ola-
mayacağı gıbı, sorumluluk ust-
lenmeden de ozgurluğun boş bır
kavram olduğunu anlatmak ıs-
tıyor Sartre kanımca Hıçbır şe-
ye bağlanmadan, hıçbır sorum-
luluğu olmadan yaşayan ve boy-
lece kendını ozgur sanan ınsan
yalnızca başıboş bır kışıdır Tur-
kıye'dekı olumsuz gıdışı yen-
mek ıçın en buyuk engel ışte bu
yanlış anlamalann onlenemeyı-
şı ve kavramlara eğılmek gerek-
üğı anlayışının bır turlu yerleşe-
meyışı Kullandığımız kavram-
lann anlamlannı tam bılerek on-
lan uygulasak davTanışlanmız da
onlanyansıtırsanınm Bırkaçyıl
once TRT'nın bır kanalında gos-
tenlen bır îngılız dızı fılmı var-
dı "Emret Bakanım" O fılmı
ızleyenler Ingıltere'dekı burok-
rası ıle Turkıye'dekı burokrası-
nın farkmı gormuş olacaklardır
Onemlı olan kurumlar \e ku-
rumlann ışleyış duzenıdır, bu-
nu da yasalann ve kurumlann
kurallannın gereğme gore burok-
ratlar yurutur, gelıp geçıcı olan
bakanlar degıl, kaîıcı olan. ku-
rumlardır, bundan dolayı bu-
rokrasının her elemanının uze-
nne aldığı ışten sorumlu olma-
sı gerekır Sorumlu olduğu ıçın
de o ışı gerektığı gıbı \e ozgur-
ce yapar Yennden atılma ya da
uzaklaştınlma korkusu olma-
dan Burada Avrupa'dan bır or-
nek Parlamentoya mutlaka ye-
tışmesı gereken ChurchüTe kır-
mızı ışıkta yol vermeyen trafık
pohsı, degıl yennden olmak, er-
tesı gun bırteşekkur mektubu ahr
gorevını yenne getırdığı ıçın
Işte Avrupa ıle farkımız1
Bu-az
da kendımızı eleştıremez mı-
yoP Bızde ıse burokratlara oz-
gurluk \ enlmıyor da bakan olan,
mılletvekılı olan her alanda ken-
duıı alabıldığıne ozgur sanıyor
v e dokunulmazlığı olduguna gu-
venerek kendını hıçbır şeyden
sorumlu tutmuyor, anlaşılan do-
kunubnazlığın sorumsuzluk ol-
madığını duşunemıyor v e yasa-
lan, kurallan ıstedığı gıbı çığ-
neyebılıyor Gorevlı burokrat da
bu yuzden ona karşı gerektığın-
de gorev ını yenne getıremıyor
ve herhangı bır ışte açık venl-
dığınde de sorumlu bulunamı-
yor Bu yuzden de butun olum-
suz gıdışlenn hesabı da \ enle-
mıyor Oysa sorumlu olan ozgur
olarak yapttğı ışlenn hesabını
da verebılır Ancak, madalyo-
nun bır de tersı \ar yonetıcıler
ve halk da burokrasıden yakın-
makta Bunu da doğal karşıla-
malıyız, bu denlı başıboş bır du-
zende ışler elbette duracakür
çunku artık mekanızma paslan-
mıştır Işte sorun bır yerde kav -
ramlann yerh yennce kullanıl-
masına ve anlamlannın sındı-
nlmesuıe dayanıyor Sorumlu-
luk. hesap verebıhne, ozgurluk
gıbı felsefenın temel kavramla-
n uzennde duşunulmedığı \e
anlamlanna onem venlmedıgı
ıçın bu ka\Tamlara dayanması
gereken davranışlar da olumsuz
oluyor Ustelık ozgurluk, so-
rumluluk gıbı kavramlar, yıne
pek de uzennde duşunmedığı-
mız ve nasıl bır yonetım bıçımı
olduğunu hâlâ kavrayamadığı-
mız demokrasının de temel kav-
ramlan Bu gıbı kavramlan ger-
çek anlamlanyla tam olarak yer-
leştırmeden, bu kavramlar uze-
nnde duşunulmeden demokra-
sının de ışlemeyeceğım anla-
manın zamanı geldı sanınm
Ataturk'un sık sık yıneledığı
"duşunuş de\Tİmi"nın ve "dü-
şunen insanlar \araunanm" yo-
lu eleştırel duşunmeyle bılımsel
duşunuşu saglayan felsefeden
geçer Lıselerde felsefe yıne se-
çılı ders olmuş Bız ıse, bır kez
dahayıneleyerek(bkz 10\e 19
Ekım 2001, Cumhunyet), so-
ruşturmadan ınanmanın yenne
duşunmeyı koyan felsefenın ve
bırbınne bağlı kavramlar olan dü,
matematık ve sanatla bırlıkte
eğıtımde baş yen alması gerek-
tığını duşunuyor ve felsefeyı da-
ha ılkoğretımden başlaünak ıs-
tıyor, eğıtım, ama doğru yon-
lendınlmış eğıtun dıyoruz
Ezan ve Hoparlör...
Av. Burhaneddin AKDAG Eskı Sakan'a Mıllene/ah
1
939 yılında Emınonu Yenı Camı'de,
cuma gunlen halkın çok kalabalık
olması dolayısı ıle okunan Kuran \e
venlen vaazlann uzaktakı cemaat ta-
rafından duyulmadığı ıçın, butun masrafla-
n Emınonu'nde Mıllı Pıyango Bayıı Hacı
Nimettarafından karşılanmak koşuluyla ıkı
mıkrofon kurulması talep edıhnıştır Bu ta-
lep, okunan Kuran' ın "gâvur icadı bir tene-
keparçasınaokunamayacağı'" gerekçesı ıle
istanbulMuftuluğu'ncereddedılmıştır Ha-
cı Nımet, Ankara Vakıflar Genel Mudurlu-
ğu'ne gıderek ıkı mıkrofonun Yenı Camı'ye
konulmasına karar aldırmıştır
1946 yılında, Ankara Hukuk Fakulte-
sı'nde oğrencıyken, yazlan Hendeklı Ha-
fiz Remzi Hoca'nın dınsel soyleşılennden
ve Kuran tefsırlennden çok yararlandım
Kendısı Mısır llahıyat Fakultesı mezunu ve
Şemsettin Gunaltay'ın sınıf arkadaşıydı
1946 yılında Hendek'e anıden 1946 model
taksı ıle Ankara Dıyanet Işlen Başkanı Ham-
di Aksekili geldı
Hafiz Remzi Hoca'nın evıne gıttı ve beş
saat sonra Ankara'ya dondu Ertesı sabah
olayı Hafız Remzi Hoca'ya sordum Bana
"Dunya İslam Birligi bir Kuran tefsiri için
Diyanettşleri Başkantağı'na >azı gondermiş.
Hanıdi Hoca da bana değer verdiği için ben-
den goruş ıstedı, ben de naçızane gorüşumu
bildirdim" dedı
Olay benım aklıma takıldı \ e bır yıl son-
ra Ankara"da Dıyanet Işlen Başkanı Ham-
dı Aksekıh'ye uğradım Dunya Islam Bır-
lığı'nın, Hafiz Remzi Hoca'nın goruşunu ka-
bul ettığını, Remzi Hoca'nın bır dın bılgı-
nı (âlımı) olduğunu, Hendeklı olarak onun
kıymetını bıbnemızı soyledı 1946 seçım-
lennde, Demokrat Partılıler koylerde, Cum-
hunyet Halk Partısı ve Nihat Erim'ın dın-
sız olduğunu, camılere asker ve saman dol-
durduklan yolunda konuşmalar yapıyorlar-
dı Remzi Hoca da bu konuşmalara çok sı-
nırlenıyor, bır Muslumanın bıle kâfıre kâ-
fır deme hakkı olmadıgını, o kışının son
nefesmde Kelune-ı Şahadet getınp Muslu-
man olabıleceğını soyler, camılere konulan
asker v e erzak ıçın de "OsmanlıDevletiza-
maıunda seferberiik ve savaş sırasında Edir-
ne'de camilere asker ve erzak doldunıldu-
ğunu \e bu tedbir ahnmazise askerierin ole-
bileceğini ve bir Muslumanın hayatuun iba-
detinden ustun olduğunu" Kuran dan tefsır-
ler > aparak bıze anlatırdı
Hafiz Remzi Hoca, cuma gunlen koltu-
ğunun altında seccade, sağa sola selam ve-
rerek camıye gıdenlere çok kızardı ve gos-
tenşe dayalı namazlann nafile olduğunu
soylerdı 1961 seçımlennden sonra Suley-
man Demirel. Ekrem Pakdemirfi, Necmet-
tin Erbakan'lar Meclıs'e gırdı Bır gun ts-
met Paşa bana, bu kışılen kastederek, "Ak-
dağ, nıuhendis okullan açük ve bu okuDar-
dan sankh hocalar çıkmaya başladı" dedı
Suleyman Demirel o tanhte cuma gunlen
mılletvekıllennı arkasına takar ve toplu na-
mazlar kılardı
Ismet Paşa, Kurultay'da seçımı kaybedın-
ce, onurlu bır ınsan olarak genel başkanlık-
tan aynldı O tanhte CHP'yı ele geçıren
Ecevit'lenn ıktıdar hırsı 1973 ve 1974 yıl-
lannda laıklık duşmanı Necmettın Erbakan
ve partısını ıktıdara taşımışfir Aynı hırs
Adalet Partısı 'nden Hilmi İşgüzar ve Ma-
taracı'lan CHP'ye transfer ederek, mahke-
me kararlan ıle CHP'ye hırsız damgasıru vur-
durmuşlardır
Ecevıt aılesının bu hırsı, bugun hâlâ de-
\am etmektedır Buyuk Turk mılletı ılk se-
çımlerde Ecevıt aılesıne, Ismet Inonu'nun
Termal Otelı'nde yaşadığı huznun bedelı-
nı odetecektır, kanısındayım
Necmettın Erbakan gostenşe dayalı ola-
rak yırmı defadan fazla hacca gıtmış ve Is-
lamda kadınlann ımam olabılmesı mum-
kun olmadığı halde, fakır fukaranın çocuk-
lannı imam okuüanna gondermekte, ancak
kendı çocuklannı Amenka'da okutmakta-
dır Aynca, Kuran'da faız, gunah olduğu
halde, faızın adını nema dıye değışnnp, ser-
vetını bu şekılde açıklamıştır
Suleyman Denurel, Cumhurbaşkanı olduk-
tan sonra, bugunlerde Demokrat Turkıye
Partısı'nın başına Bavar ı getırdığı gıbı,
Doğru Yol Partısı'nın başına da Amen-
ka'dan bebek yuzlu, ıpek gıysılı hanımı ge-
ünnış ve o da Taksım'de bır elınde bayrak,
bır elınde Kuran polıtıkaya aülmıştır
Ben 1950yılından 1960 yılına kadar her
cumartesı ve pazar Istanbul'a gıder, arka-
daşlanmla Ağa Camıı yanmdakı Konya Lo-
kantası ve Çıçek Pasajı'nda Degustasyon Lo-
kantası'nda buluşurdum Hıçbır zaman ho-
parlorden ezan sesı duymadım
Necmettın Erbakan ve partısı, beledıye-
len ele geçırdıkten sonra ezanı da. turbanı
da polıtıka malzemesı halıne getırmışür
27 Mayıs 2002 Pazartesı gunu 1961 Ku-
rucu Meclıs uyelen olarak saat on ıkıde
Taksun Atanark Anıtı'na çelenk koyduk
Uç arkadaşımla beraber eskı gunlen yadet-
mek ıçın Çıçek Pasajfna gıttık Bunınma-
salar tunst doluydu Tam yemek sırasında
bırden tuylenm dıken dıken oldu Hoparlor-
leavazavazezan okunmaya başlandı Ben
Halep, Şam, Urdun ve Beyruta defalarca
gıttım, fakat hıçbır camıde hoparlorle ezan
okunduğunu duymadım Ben buradan po-
lıtıkacılara, Ismet Inonu'nun sanklı hoca-
lanna seslenıyorum Islama, ezana ve Ku-
ran'a saygınız varsa, Istanbul Çıçek Pasajı
meyhanesınde, Bodrum yat lımanında, Ku-
şadası barlar sokağında ezanı avaz avaz ho-
parlorle okutmayın Mınarelerden o boyun
bağını kaldınn Ezanı o mınarelerden yanık
ve guzel seslı muezzınler okusun Ezana
karşı tunstler ve insanlar sev gı ve saygı duy-
sun
Bir Cumhuriyet Öğretmeninin Öyküsü
Prof. Dr. Coşkun OZDEMİR
8
yaşnıda babasız kaldı 11 lıkte oğretmen okuluna başla-
yaşında Izmır'ın ışgalını
yaşadı Işgalcılenn Karşı-
yaka sokaklanndakı acımasız
davranışlannı hıç unutmadı An-
nesı ve ıkı kuçuk kardeşı ıle bır-
lıkte Izmır'den Mılas'a, oradan
Kuşadası 'na, Kuşadası'ndan Ro-
dos'a suruklendıler Çaresız don-
duler sonunda doğduklan şeh-
re 1922 Eylul'unde Turk or-
dusunun Izrrur'e gınşını yaşadı
O tanf edılmez sevıncı, coşku-
yu, o benzersız kurtuluş gunu
anılannı gozyaşlan ıçınde de-
falarca anlattı Cumhunyetle bır-
dı O yıllar ıçmde Mustafa Ke-
mal'ıyakındangordu 19yaşuı-
da mezun oldu \ e L rfa 'ya atan-
dı Statlarda kaf-sın-kafdıye ba-
ğıran Karşıyakalı genç kız Ur-
fa'yı pek beğenmedı ama Urfa-
lı bır başoğretmene gonul ver-
dı 30 yılını orada geçırdı Sev-
gılı Mengu Ertel ın Cumhun-
yete Kanat Gerenlerprogramın-
da, 30 yıl boyunca Urfa'da çok
gûzel gunler geçu-dığuıı, Urfa-
lılardan daıma se\gı ve saygı
gorduğunu anlattı Eşı\emes-
lektaşlan ıle bırlıkte Urfa halkı-
na tıyatro sunmak ıçın sahneye
çıktı Halke\ ınde en onsafta yer
alan oğretmenlerle bırlıkte do-
yasıya çalıştı Tum yurtta Ata-
türk ruzgânnın estığı, devrım
havasının egemen olduğu o yıl-
lar gerçekten çok ama çok gu-
zeldı Cumhunyet oğretmenle-
n çok sayıdakı yurttaşlar gıbı
ovunuyor, çahşıyor, guvenıyor-
lardı Oğlunun Ingılızce oğreten
ıyı bır okulda okuy abılmesı ıçın
duğun armağanı olarak gelen
altın bılezıklen sattı 30 yıl so-
nunda eşı ıle Urfa'dan ağlayarak
ve buyuk bır torenle aynldılar,
uğurlandılar Bu- Istanbul ılçe-
sınde (Yalova) yıne aynı coşku
ıle çalıştılar ve ız bıraktılar
Emeklılık yaşamında Cumhu-
nyet ıdeallenne bağlıhğını he-
yecanla surdurdu Eşını kaybet-
ükten sonra da yalnız, yaşlı ama
onurlu yaşamına devam ettı
Çevresı ıle ılgılenmekten, onla-
n etkılemekten gen dunnadı
Fızıksel ve beyınsel gucunun
azalması, yorgunluğunun gıde-
rek artması, onu artık ulaşmayı
arzuladığı sona doğru goturu-
yordu Bır Cumhunyet oğret-
menının yaşamı 4 Temmuz
2002 "de noktalandığında gen-
de çok anlamlı, çok venmlı ve
onurlu bır yaşam oykusu kahyor-
du
ŞtŞLİ ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN
Es 2001 1239
Davacı Istanbul Vakıflar Bolge Müdurluğu vekılı tarafından davalı Hılmı Hacıoğlu
alevhıne 1 461 000 000 -TL ışgal tazmınatının 01 04 2000-30 06 2001 tanhlen arasin-
da ıtıbaren kademelı faızı \argilama gıden \e ucreti vekalet ıle bırlıkte davalıdan tahsı-
lıne ılışkın Ecnmis.il davasi sebebı>le mahkememızce vapılan açık yargılama sonunda
venlen karar uyannca
Şışlı Inonu Mah Dolapdere Cd No ^2-54 adresındekı davalı Hılmı Hacıoğlu adına
dava dılekçesının teblığ edılemedıgı, adres araştırmasından da adı geçenın elvens.li ad-
resının bulunamadığı anlaşılmış olmakla 7201 savılı Teblıgat Kanunununun 28 29
maddelen hukumlenne bınaen dava dılekçesının ılanen teblığıne karar venlmıştır
Yukanda ısmı jazılı davalının P 10 2002 gunu »aat 10 30 da mahkememızde hazır
bulunması veya bır vekıl ıle kendısını temsıl ettırmesı delıllennı ıbraz etmesı duruşma
>a gelmemesı veva mazeret bıldırmemesı halınde HLMK nun 213 maddesı geregınce
>argılamanın yokluğunda yapılacağı ve hukum kurulacağı dava dılekçesının teblığı ye-
nne geçerlı olmak uzere ılan olunur 27 06 2002 Basın 41814
KARŞIYAKA 3. SULH HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
DosvaNo 2000 1076
Davacı Ayşen Kılıç vekılı taraftndan davalı Alı
^teşaIp vs alevhıne mahkememızın 2000 1076
esas sayılı dosyası ıle açılan Izmır ılı, Karşıyaka
ılçesı Bahanve mahallesı, 26078 ada 2 parselde
kayıtlı 489 00m2 vuzolçumlu taşınmazın taksı-
men veva satılarak ortaklığın gıdenlmesı ıle ılgılı
davada davalılar Şekıbe Emesavın <Mpdoğan Lut-
fı>e Ayşım Bılgıç \unttin Oncu Alpdoğan'a teb-
lıgat yapılamamış olmakla duruşmanın yapılaca-
ğı 24 09 2002 gunu saat 9 00 da mahkememızde
hazır bulunmalan aksı halde vokluklannda dava-
nın sonuçlandırılacağı ılanen teblığ olunur
28 06 2002 Basın 41737
PENCERE
Dinci Medyada
Hizbullah Kafası...
Şenatçı medyanın bır kanadında Fethullahçılar
televızyonları, radyoları, ınternet kanallarıyla yer
alıyorlar
Gazetelerı
Zaman1
Zaman bır sureden ben 'mızanpaj ve grafik' du-
zen açısından en guzel gazete goruntusunde
Çok satışlı basının boyacı kupune batınlıp çıka-
rılmış manzarası az buçuk estetık duygusuna sa-
hıp her ınsanı rahatsız edecek boyutlarda1
Mavı
zemın uzenne dışı yazılarla donatılmış bırıncı say-
falara sıvanmış alacalı renklerden kâğıdın beyazı-
nı görmek olanağı yok1
'Zaman' sayfa duzenı, renk kullanımı, başlık hu-
rufatı bakımından çağdaş
Darısı dıncı olmayan basının başına1
•
5 Temmuz 2002 gunlu Zaman'dan bır haber baş-
lığı
"Almanya 'da Federal Mahkeme oğretmene ba-
şortusu yasağını onayladı "
Haber metnı
"Almanya'da, Federal Mahkeme, oğretmenle-
rın sınıfta başortusu takmasını yasaklayan karar-
lan onayladı Berlın 'dekı Federal Idare Mahkeme-
sı, oğretmenın dını kımlığını sergılemesının farklı
dınlere mensup oğrencıler ıle öğretmenlerarasın-
dakı ılışkıyı zedeleyebıleceğı kararına vardı "
Başortusu kavgası, yalnız Turkıye'de degıl, Av-
rupa'da da suruyor
Amaç ne?
Şenatçı polıtıka 'Avrupa Mahkemelen'nöen ka-
rartar çıkarabılırse, Turkıye'ye baskı dıye kullana-
cak, ama, hedefıne bır turlu ulaşamıyor
•
Başortusu yada turbanı şerıatçılarTurkıye'de la-
ık Cumhunyet'e karşı savaş bayrağı gıbı dalgalan-
dırmak yontemını yurutuyorlar
Kaç gunden ben dıncı medyanın butun gazete-
lenndeîstanbul Unıversrtesı Rektoru Kemal Alem-
daroğlu nun fotoğraflarından geçılmıyor
O dıncı gazete, bu dıncı gazete, şu dıncı gaze-
te soz bırlığı etmışler gıbı orgutsel bır eylemle Ke-
mal Alemdaroglu'nu hedef tahtası yaptılar
Saldınyorlar
Suçluyorlar
Ne yapmış Alemdaroğlu?
Cınayet ışlemış
1
Nasıf
Medine Bırcan adında bır hasta, başortulu ol-
duğu ıçın, Istanbul Unıversıtesı hastanelerınde te-
davı edılmemış ve sonuçta olmuş
Iddıa doğru mu?
Yalani
Pekı yalancı murtecının en buyuk duşmanı kım?
Alemdaroğlu
1
Ne denır "Soyle bana duşmanını, sana kım ol-
duğunu soyleyeyım "
•
Turk ıle Kurt arasında duşmanlık yaratmak ıste-
yenler ıflas ettıler, şenatçılar da amaçlanna ulaşa-
mayacaklar yobazın kın ıle duğum duğum, çatal
çatal yureğı toplumda kardeşı kardeşe duşman
etmek ıçın çırpınıyor ama amacına ulaşamaya-
cak, Muslumanı Muslumana kırdırmak yolundakı
sıyasetın koku kazınacak
Kım yapacak bunu
9
Halkın sağduyusu
1
Ancak ne yazık kı dıncı medyada Hizbullah ka-
fasını taşıyan çok kışı var
Çırpınışları nafıledır'
TGS 50. KURULUŞ
YILDÖNÜMÜNÜ KUTLUYOR
10 Temmuz 1952 de kurulan Turkıye Gazete-
cıler Sendıkası'nın kuruculan, başkanları ve yo-
netıcılen 50 yıllık bılgı bınkımlennı, anılannı ak-
tanmak uzere aramızda
10 Temmuz 2002 Çarşamba gunu saat
14 OO'te Istanbul, Cağaloğlu Basın Sarayı Kon-
ferans Salonu'nda eskı-yenı tum uyelerımızle
buluşacağız
TGS'nın yanında olan basın orgutlerını, sen-
dıkaları ve tum dostlan beklıyoruz
TURKIYE GAZETECİLER SENDİKASI
YONETİM KURULU
ISTANBUL 1. ŞULH HUKUK
HÂKİMLİĞİNDEN
2002 ^40 \ası T
Hastalığı sebebı>le Cemıle Koçvıgıt mahkemem!-
zın 2002 340 esas 2002 316 karar sa>ılı ılamı ıle
4 n
2002 tanhmde vesavet altuıa alınmış olup kendısı-
ne Şaır Nedım Cd Kaptan Ap No 5 4 Beşıkta^ Istan-
bul adresınde ıkamet eden kızı Emıne Koçvıgıt vası
tavın edılmıştır Ilan olunur 4 7 2002 Basın 41974
TRABZC^ \SLİYE 1. HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
EsasNo 2002 191
Davacı Trabzon Beledıye Başkanlıgı tarafından aşa
ğıda ısımlen vazılı kışıler alevhıne açılan kamulaştınna
bedelının tespıtı ve taşınmazın ıdare adına tapuja tescılı
davasında kamulaştuma Kanunu nun 4650 S K nun ıle
değı^ık 10 maddesı hükmu gereğınce tensıben venlen
karar uvannca, Trabzon ılı Merkez Gulbaharhatun Ma
hallesı'nde kaın ve aşagıda davalılan malıklen \e ozel-
lıklen vazılı taşınmazlardan belırtılen ver kadar Trab
zon Beledıye Başkanlıgı tarafından 14 2 2002 tanhlı
karan ıle kamulaştınlmasına karar venldığı ve kıvmet
takdır komibvonu tarafından belırlenen bedelı aşmamak
kavdı ıle pazarlıkla satın alınması ıçın anlaşma sağlana-
madığındkn kamulaştınna bedelının tespıtı ve taşınma-
zın ıdare adına tescılı ıçın Trabzon Aslıve Hukuk Mah-
mekesı'nde davanın açıldıgı ve vapılacak vargılama so-
nunda kamulaştırılan taşınmazın bedelının 4650
S K 'nun geregınce saptanmasinı muteakıp bedehn ılgı-
lıler adına mahkemece belırlenen TC Zıraat Bankası
Trabzon Şubesıne vatınlmasına ve bedehn vatınlması
uzenne de taşınmazın ıdare adına tescılıne karar venle-
bıleceğı hususu Kamulaştınna Kanununun 4650 S K nu
ıle değı^ık 10 maddesı hukmu geregınce ılan olunur
21 05 2002 Davalı ve malıkier 1 Muzaffer Ozkan 2
Hayrettın Ozkan Pafta 19 Parsel 5 Vasfı Arsa Yu-
zolçumu m2 121 72 Kamulaştınlan alan (m2) 121 72
m2 Basın 34688