22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 25 HAZİRAN 2002 SALI HABERLER DİJNYADA BUGUN AlJ StRMEN Dim-BomGibiHissetmek Teşekkürler Milli Takım! Bu ÜBİkenin altmış beş riiyor insanına kendisini Cim-E3om'lu gibi hisset- tirdin. Yanlış anlaşılmak istemem, muradım herkes Galatesaray taraftan oldu dermiyorum. Ama bü- tün Türkiye, Galatasaraylılann sc»n yıllarda duyduk- lan, doya doya tattıklan başan duygusuna, "Biz de Avrjpalıdan dana aşağı değdl, en iyileriyle eşit, çoğundan da iyiyiz" duygusur—ıu şimdi bütün ül- ke tadyor. Kendisini Galatasaraylı gibi r-ıissetmekten mu- radım buydu işte. Milli Takım yann. şimdiye kadaroynanan maç- lara bakınca rahatnkla turnuvanın en iyisi diyebi- leceğirniz Brezilya ile karşılaşıy or. Sambacılar karşısında işimız :zor. Ama galibiyet imkânsız değil; tribündeki veya televizyon başın- daki yurttaşlar kadar. takımın eslemanlan da artık zaferin imkânsız olmadığını. p e k de âlâ, yenebı- leceklerini biliyorlar. Artık devler karşısına çıkıyorujz diye panik yok. Bilinçle, emekie, futbol zekâsryla, büyük bir kon- santrasyonla, Brezilya'yı geçrr>ek mümkün. Ama bu bir maç. Yannki karşılaşmadan yenik aynlsak bile kımsenin yadsıyıp küçümseyeme- yecegı bir başan kazanmıştır IVIillı Takımımız. • • • Futbolu bu denli önemsem&miz, ona böylesi- ne bağlanırken başka şeyleri Ljnutmamız, yengi ya dayenilgiyi gereğinden çok abartmamız, kimi- lerince eleştiri konusu oluyor. Onlarakatılıyorum. Hattakimi tepkiler, beni sev- diğim futboldan sogutma raddelerine getiriyor. Ama bir noktayı unutmayalım. Bu garipliklerin sorumlusu bizatihi futbolun kendisi değil, onun na- sıl algılandığı, nasıl kullanıldığıdır. Frenklerin bir sözü var; "Neyi yaptığın değil, nasıl yaptığın önemlidir" derle-r. Gerçekten de öyledir. Televizyonu bir budala ku- tusu, ahmaklaştıncı bir aygıt, bi r propaganda ara- cı olarak da kullanabilirsiniz, aKsine eğitici. öğre- tici, sanat ve bilimin tanınıp sevilmesine katkıda bulunabilicı bir aygıta da dönüştürebilirsiniz. Evet, Portekiz'in 1973yılında askeıierin karan- fıl devrimi sonucunda yıkılan otuz yıllık diktatörü Salazar, "Ben bu ülkeyi futbo/, fado ve fiesta ile bunca yıldır rahat yönettim" demiştı. Ben de ta 30-35 yıl önce, bu sözleri sıkça gündeme getir- miş ve irdelemeye çalışmıştım. Ama aynı futbol başka türlü de kullanılabilirdi. Papaz'ın Çayin'nda Ingilizler ile karşılaşan Fe- nerbahçeli gençlerin zaferteri bütün ulusa, "Biziş- galcileh de yenebilihz" duygutsunu aşılamıştı ve o sıralarda, Galatasaray'ın kızıl saçlı acar solaçı- ğı, kulübün 2 numalan kurucu üryesi şair Emin Bü- lent'in Batı emperyalizmini yerden yere vuran "Kin" şiirinin dizelerini dilinden düşürmeyen Mus- tafa Kemal, Fenerbahçe'nin ingilizlerle maçlan- nın sonuçlannı heyecanla beklerdi. • • • En az elli beş yıldır maç izliyorum, futbola me- raklıyım. Ama bu ne toplumsal sorunlan görmez- den gelmeme, hatta ne de zaman zaman futbo- lun kötü kullanımınatepki göstermememe neden oluyor. Neyi yaptığınız değil. nasıl yaptığınızın önemli olduğunu gösterecek, aynı olayın iki birbirine zıt yorumunu aktarmak istiyorurn izninizle. 1998 Dünya Kupası'nı kazanan Fransız Milli Ta- kımı, değişik ırktan, renkten. etnik gruptan ve din- den futbolculardan oluşan, çok etnili, dilli, dinli, renkli bir ulus takımdı, Fransa'da çok kişi. bu takımın şampiyonluğu üze- rine özellikle olayın bu yönünü vurgulayıp Fran- sız Milli Takımı'nda, Fransız ulusunun kültür çe- şitliliği, zenginliğinin, uzlaşma yeteneğinin de- mokrasisinin yansımasını gördüler. Ama aynı olguyu bu yılki seçim kampanyasın- da, ırkçı ve faşist Le Pen. başka türlü algılıyor ve bu mozaiği küçümseyip yererken "Daha ulusaS mar- şımızı bile doğrv dürüst söylemeyenler var" di- yerek mugalata yapıyordu. Onun ağzının payını ise takımın gözbebeği, Ce- zayir asıllı, ama Le Pen kadar Fransız olan, Zine- dine Zidane (Zizzi) veriyordu. Görüyoruz ki neyi yaptığımızdan daha önemli olan onu nasıl yaptığımızdır ve futbolun kötü kul- anımından dolayı futbolu değil, o kötü kullanımı eleştirmemiz gerekmektedir. Milli Takım'ayarınki maçta candan başanlardi- iyorum. Almanya'nın Dortmund kenti 2 Türk sokak ortasında öldürüldü BERLtN (AA) -Al- manya'mn Dortmund kentinde, dün sokak or- tasında 2 Türk vatanda- şı süahlı saldın sonucu öldürüldü. Saldında 1 Türk ve 1 Yunanlı ağır şekilde yaralandı. Dortmund polisi, gör- gü tanıklannın verdiği ifadeye dayanarak kim- hği belirsiz kişilerin kent merkezinin kuzeyindeki Nordmarkt semtinde bir otomobilden dışanya ateş ettiklerini belirtti. Alman özel televizyon kanalı N-TV ise ateş edenlerin bir lokalden dışan çıktıklannı kay- detti. Polis, kaç kişi olduk- lannı açıklamadığı ldşi- lerin olay yerinden kaç- tıklannı belirtirken bir bilgisayar dükkânı önün- de vurulan 4 kişiden iki- si öldü; ikisi de ağır şe- kilde yaralandı. Dortmund polisi, da- ha sonra yaptığı açıkla- mada sokak ortasında öldürülen 2 kişinin Türk vatandaşı olduğunu bil- dirdi. Saldında 1 Türk ağır şekilde yaralanır- ken diğer ağır yarahnın da Yunanlı olduğunu kaydedildi. Yetkililer, ölenlerin ltimlikleri hakkında her- hangi bir bilgi vermez- ken saldınya kanşanla- n yakalamak için görgü tanıklannın ifadelerine başvurulduğu öğrenildi. Dortmundkentnde 15 Haziran'da da bir oto- mobilden 26 yaşındaki birTürk vatandaşına ateş edilmiş, bu kişi bacağın- dan yaralanmıştı. ^ Mesut Yılmaz, Brüksel'de, AB için TBMM'nin olağanüstü toplanacağmı söyledi ÜÜyelikiçinhedef2008olmalıBRÜKSEL (Cumhuriyet) - Başba- kan Yardımcısı Mesut Yılmaz, temas- larda bulunmak üzere geldiği Brük- sel'de, Türkıye'nin AB"ningenişleme takvimine yetişmek için hızlı davran- mak zorunda olduğu uyansında bu- lundu. Türkiye'nin AB üyeliği için he- definin 2008 yılı olması gerektiğini belirten Yılmaz, TBMM"nin eylül ayı sonuna kadar olağanüstü toplanması ge- rektiğini v^jrguladı. AB'nin aday ülkeler için belirledi- ğı takvıme Türkıye"nın de uyması ge- rektığine dikkat çeken Yılmaz, "Şu anda bir uzlaşma yok. Ancak partiler bu takvimi göz önünde bulundurarak bir an önce göriişlerini bildirmeüler"' • AB'nin aday ülkeler için belirlediği takvime Türkiye'nin de uyması gerektiğine dikkat çeken Yılmaz, "Şu anda bir uzlaşma yok. Ancak partiler bu takvimi göz önünde bulundurarak bir an önce göriişlerini bildirmeliler" dedi. dedi.Yılmaz, TOBB heyetiyle geldiği Brüksel'de, temaslannın ardından ga- zetecilerin sorulannı yanıtladı. AB'nin terör listesinde yer verilen örgütlerin faaliyetlerinin sınırlandığına. ancak bunlann başka kuruluşlar altında faali- yette bulunabileceklerine işaret eden Yılmaz, "PKK. ABterör listesine abn- dı.Büyükbir ihümalle KADEKde lis- teye dabil edilecek" dıye konuştu. Yılmaz, ANAP'ın kurulacak bir AB komisyonunu desteklediğını, ancak süratle tamamlanması gereken uyum yasalan söz konusu olduğundan komis- yonun kurulmasının daha ılenkı bir tarihe ertelenmesinın yerinde olacağı- nı kaydetti. Yıİmaz, AB yasalan için partiler arası uzlaşmanın kısa sürede sağlana- cağından umutlu olduğunu, uzlaşma- nın konulan tarihe kadar sağlanabilme- si için Meclis'in olağanüstü toplanö için ekım ayını beklemeden açılması gerek- tiğini belirtti. Kıbns konusunda da AB içerisinde farklı görüşler olduğunu belirten Yıl- maz, anlaşmaya vanlmaması, ancak Güney Kıbns'ın üye olması durumun- da Türkiye'nin konuyu Uluslararası Adalet Divanfna götürmesinin söz ko- nusu olabileceğini vurguladı. Kopenhag Zirvesi'nin Türkiye'nin AB üyeliği için yaşamsal önem taşı- dığını vurgulayan Mesut Yılmaz, 14 Aralık'ta gerçekleşecek zirvenin gün- dem maddesinin "genişleme" olduğu- nu söyledi. Yılmaz, "10 aday ülkenin tam üyeliğine karar verileeektir. 2 aday içinse hızlandınlmışbir strateji benim- senecektir. Ancak Türkiye için ne ola- cağı henüz kesin değiL Koşullar yerine getirüirse eğer, tam üyelik müzakere- leri başlatılır veüyelik süreci netieşir. Re- formlar gerçekleştirilemezse, ilerleme- lerin hiçbirisisaglanamaz" görüşünü di- le getirdi. AB "nin Kopenhag zirvesinin ardın- dan genişleme sürecini yavaşlatıp de- rinleşme, yanı "dike\ entegrasyon" sü- recine başlayacağına dikkat çeken Yıl- maz, üyelerle ilgili sürecin çok daha ya- %aş ilerleyeceğini, belki de ilave engel- lemeler yapılacağını belirtti. Yılmaz, hedefin Bulgaristan ve Ro- manya'nın gerisine düşmemek oldu- ğunu söyledi. HPIideri Bahçeli,MYK toplantısmda, "tdam. anadilde yayın ve eğitim konulannın bugün gündeme gelmesi anlambdır. t\i irdelenmesi gerekir. PKK'nin siyasal söyleminin bu kadar arttığı bir dönenıde yurtiçinde benzer açıklamalar yapıhvor. MHP'ye karşı kampanyalar düzenleniyor" dedL MHP muhalefeti ve ortaklannı şikâyet edecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - MHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Dev- let Bahçeli. idam, anadilde öğrenim ve ya- yın konularmda gerilimi tırmandırıyor. Bah- çeli'nin yaz aylarında alanlara inerek muha- lefet partileri ve ortaklannı halka şikâyet et- mesi beldeniyor. AB'ye uyum düzenlemeleri konusunda- ki sert çıkışlannı sürdüren MHP Hderi Bah- çeli, yaz aylannda alanlara inmeye hazırla- nıyor. Hafta sonlan şehirdışı gezıler planla- yan Bahçeli, yayla şenliklerine katılarak par- tisinin AB, idam, anadilde öğretim ve yayın konulanndaki görüşlerini tabana anlatacak. MHP'nin bu konularda görüşü ve duru- şu net olan tek parti olduğunu vurgulayacak olan Bahçeli, muhalefet partilerini "zikzak" çizmekle, ortaklannı da altına imza attığı tasan ve programlara sadık kalmamakla suç- layacak. Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik du- rum ve istikrar nedeniyle idamm Mecliste çözühnesini hükümet sorunu yapmadıklan- nı, ancak Meclis'te bir uzlaşma sağlanama- dığına dikkat çekecek olan Bahçeli. "MHP'nin AB'nin önündeki engel ohnadı- ğuuıı görüldü" mesajını işleyecek. SP VE AKP'DEN DSP'NÎN ÖNERlStNE ^. ANAP DA ANAYASA DEĞlŞtKLİĞÎ ÎSTtYOR idam pazarbğı sonuçsıızANKARA (Cumhuri>« Büro- su) - DSP'nin ölüm cezasımn kaldınlmasına ilişkin önerisine SP ve AKP'nm "ha>ır" deme- si, ANAP'ın da eleştirel yaklaş- ması üzerine bu düzenlemenin sonbahara kalması kesinleştı. DSP'lilerin ölüm cezasının Meclis tatile girmeden kaldınl- masına dönük girişimleri sonuç- suz kaldı. SP ve AKP yönetici- leri, dün DSP Grup Başkanve- kili Emrehan HaLcı'yı zıyaret ederek olumsuz yanıtlarını ilet- ti. tktidar gruplan bugün, Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancn oğhı hakkındaki soruşturma ko- misyonu raporu ile SP'nin hü- kümet hakkında verdiği genso- ru önergesinin görüşülmesini planhyor. Bu hafta TBMM Ge- nel Kurulu'nda Meteoroloji Ge- nel Müdürülüğü'nün yanm ka- lan yasası ile daha önce Anaya- sa Mahkemesi tarafından iptal edilen çalışma yaşamı ile ilgili 4 yasanın çıkanlması hedefleni- yor. Bu yasalann TBMM Genel Kurulu'ndan geçmesi için Baş- bakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan'ın AKP, SP ve DYP grup yöneticilerini telefonla aradığı öğrenildi. SP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bekaroğlu, DSP'nin 1 TÜRKİYE-AVRUPA VAKFI'NDAN HÜKÜMETE UYARI: Olüm cezası AB önünde engel tstanbul Haber Servia - Türkiye-Avrupa Vak- fı yöneticileri, AB ile müzakerelere başlama ta- rihi yaklaşırken programda yer alan anadilde öğrenim ve yayın ile ölüm cezası konulannda- ki düzenlemelerin, hükümet içinde ve partiler arasında uyumsuzmk yaratmasının hem siya- si alanda belirsizlik doğurduğunu hem de Güç- lü Ekonomiye GeçişProgramı'nı olumsuz yön- de etkilediğini vurguladılar. Türkiye-Avrupa Vakfi Yönetim Kurulu'ndan yapılan yazılı açıklamada, siyasi partilerin kı- sır tartışmalan bırakıp Türkiye'nin geleceği- ni düşünerek çözüm bulmalan gerektiği belir- tildi. Açıklamada. "Bugün bulunduğumuz nok- tayı özgüven içinde, akricı bir yaklaşımla değer- lendirerekönünıüzdeki engeDeriaşmamızın zo- runlu olduğunainanıyoruz. Bu firsatı hi değer- lendirmezsek gekcek kuşaklar, bu dönemi mut- laka sergikyeceklerdir. Türkiye'vi içine alan AB deekonomikgücüyanmdapofitik kimBğiile dün- ya>a yön veren güçler arasında daha anlamta ve güçlü bir birlik olarak yer alacakbr" denildı. önerisini yeterli bulmadıklannı \-urgulayarak "Askeri Ceza Ya- sasrnda yer alan sa\~aş ve yakın savaş halleri dışmdaki idam ce- zalannın önerinin kapsamında olmaması anayasayia ayknı Mü- ebbethapse çarptnîlanlann ömür bo> u cezae>inde kalmalan sağ- lanmah\dı,buyok r ' açıklaması- nı yaptı. MHP'nin hükümeti ve Türkiye'yi "kih'tkdiğini" kay- deden Bekaroğlu, DSP'lilere "AB için yapılması gereken ya- sa değişiklikkri konusunda bir konüsyon oluşturulması, anava- sa değişikliklerinin de uzlaşma komisyonundaete ahnmaa" öne- risinı götürdüklerinı söyledi. ANAP'lı hukukçu milletve- killeri Be\ han Aslan, Cemal Öz- bilen, Yaşar Topçu ve Turhan Tayan. yeni bir taslak hazırla- makarannavardı. Terör suçla- ruun ölüm cezası kapsamı dışm- da tutulması için yasal düzenle- menin yanı sıra anayasada da değişiklıkyapılmasını isteyerek AKP ile aynı noktaya gelen ANAPTılar, üıfaza ilişkin ko- nulara netlik getirihnesi gerek- tiğini dile getirdi. Yılmaz'a DHKP-C eylemi Türkiye'den Brüksel'e sert nota • Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz'm Brüksel'deki temasları sırasında DHKP-C tarafindan yapılan eylem üzerine Türkiye Belçika'ya sert bir nota verdi. Belçika makamlan, "Örgütlerin üzerine gidersek yeraltına inerler" gerekçesini ileri sürdü. AYHAN ŞtMŞEK BRÜKSEL - ANAP lideri ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yıtanaz'ın Brüksel'deki temaslan sırasmda terör örgütü DHKP-C tarafından yapılan eylem üzerine Türkiye Belçika'ya sert bir nota verdi. Belçika makamlan, "•örgütlerin üzerine gidersek yeraltına inerler" gerekçesini ileri sürerken ANAP lideri Mesut Yılmaz ve beraberindeki heyet için güvenlik önlemleri üst düzeye çıkanldı. Türkiye, Avrupa Birliği'nin terör örgütleri listesine aldıgı PKK ve DHKP-C'nin Belçika'da serbestçe etkinliklerini sürdürmesi üzerine bu ülkeye tepkisini nota vererek gösterdi. DHKP-C militanlannın Başbakan Yardımcısı Mesut Yıhnaz'ın yanına kadar serbestçe gelebilmelerinin ve tehditte bulunmalannın kabul edile- mez olduğunu vurgulayan Türkiye, Belçika'dan Avrupa Birliği çerçevesinde terör örgütlerine karşı mücadele yükümlülüğünü dikkate almasmı istedi. Üst düzey güvenlik Belçika makamlan, Türkiye'nin tep- kisinin ardından harekete geçerek Türk heyeti için sağlanan güvenlik önlemlerini üst düzeye çıkardı. DHKP-C ve PKK konusundaki uyanya karşı Belçika yetkilileri, "Örgütlerin üzerine gidersek, bunlar yeralüna iniyor ve kontrol edilemiy or" gerekçesini öne sürdüler. Belçika makamlannm, Avrupa Birliği'nin bu örgütleri terör listesine almasının ardandan, örgüt içindeki bazı gruplann yeraltına indiğini belirttikleri öğrenil- di. DHKP-C Ti bir militan, önceki günkü yemek su-asında Başbakan Yardımcısı Mesut Yıhnaz'ın yanına gelerek zarf vermek istemiş, daha sonra da "Başına belûıe sıkacağız, hep- inizin kafasuıı dağrtacağız" tehdidinde bulunmuştu. 1R NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com Doğubeyazıt-dengbejler. Kürtlerin âşıklan. Uzun ve acıklı türküler okuduk- lan gibi, gunlük yaşadıkları bir olayı da tasvir ediyorlar. Doğubeyazıt'ın tepe- sinde Ishakpaşa Sarayı'nın hemen ar- kasındaki Ahmedi Xani Türtoesi'nin ya- nıbaşında kurulu çadırda, bu kentin in- sanlarıyla sohbet ettik. Ancak sohbete başlamadan yörenin dengbejleri, aşk, acı, umut ve umutsuzluk dolu uzun tür- kuler okudular. Dengbej Hasan Tannkulu, bir öz- lem ve aşk türküsünde şöyle diyordu: "Cıya bılınde te nabinim". Türkçesi, "Dağlar yüksek seni göremiyorum." Böyle bir türküye de en çok burası ya- kışıyor. Koca Ağn karşıda bernbeyaz tepesiyle geçit vermiyor. Kıl çadırda söylenen türkülerden bi- risı günceldi. Cezaevlerinde yaşanan acıları anlatıyordu. Bir çocuk, bayram geldiğtnde babasını soruyor. Ona ba- basının cezaevinde olduğunu söylü- yorlar. Türkü, bir ozlemı, bir sıkıntıyı, buradan hiç eksik olmayan acıyı dile ge- tiriyordu. • • • Mukaddes Kubilay, öğretmen oku- lundan ayrılmış. Eşi öğretmen. 1974 yı- Ciya Bılmde Te Nabinim lında eşiyle birlikte Doğubeyazrt'tan iz- mir'e göçüyorlar. Yüreği ve aklı Türki- ye'nin en doğusundaki kentinde. 1999 seçimlen olduğunda HADEP ona Do- ğubeyazrt belediyle başkan adaylığını önerdiği zaman tereddüt etmeden ka- bul ediyor. 1999 seçimlerinde Diyarbakır, Mar- din. Urfayöresindeydim. Gazetem adı- na orada olanları izliyordum. Tam bir yasak ve baskı dönemiydi. HADEP'ten aday olmak kolay değildi. Örneğın ba- zı başkan adayları, aday olduklan kent- lere bile sokulmuyordu. Mukkaddes Kubilay'ın kaderi de farklı değildi. Ağ- n'da iki kadın adaydılar. Diyadin'de Fe- rah Diba'nın da seçimleri kazandığı söylendı. Gece, sonuç garip bir şekil- de değiştı; başkası kazanmıştı(!). Bura- da seçimlerden sonuç almak o kadar kolay değildi. Iğdır'da da önce HADEP adayının kazandığı söylenmiş, geceya- nsı kazanan değişmişti. Mukaddes Kubilay seçimleri yüzde 65 oyla kazanmıştı. Şimdi seçim olsa yüz- de kaç alırsınız sorumuza, "Yüzde 90" diye cevap verdi. Yıllar sonra kentine dönmüş ve tahrip olmuş, yureği yaralı yoksul bu kentte bir şeyler yapmaya gayret ediyordu. Kentin yönetimıni dev- raldığında7tnlyonabirmüteahhideiha- le edilen kanalızasyon projesini iptal et- miş. "Onun yehne biz kendi olanakla- nmızla bunu yapalım dedik. Çalışma- lara halkı da kattık, dunjmu anlattık. Şimdi kanalizasyonun yarısı bitti. Har- cadığımız para 250 milyar. Bittiğinde toplam maliyeti 500 milyarolacak. Ara- da tam 6.5 trilyon fark var." Bu yörede kadın olmak kolay değil. Geleneksel kürtürün içinde bir kadının kentin başkanlığını yapması nasıl kar- şılanacaktı? "llkzamanlarbende de bi- raz çekıngenlik vardı. Yurttaşlann bir kısmı bana 'Başkan Bey' dıyorlardı. Za- manla onlarda alıştı ben de. Şimdi ka- dınlarta birlikte kentin sorunlannı tartı- şıyoruz. Özellikle mahalle toplantılan çok venmli geçiyor. Temizlik, düzen ko- nusunda bir şeyler yapmaya çalışıyo- ruz. Mukaddes Kubilay, olanaklan sınıriı bu sınır kasabasında, onlarca sanatçı- nın, yazarın, gazetecinin katıldığı bir festıvali düzenlemenin zorluklarını ya- şamış. "6u ilkti, bundan sonra daha iyilerini yapacağız" diyor. "Asıl ama- cım, burada kadınlan üretime katacak, onlann emeklerinideğeriendirecekyol- larbutmak. Bir halı atölyesi açmayı dü- şünüyoruz. Gelişmiş bir sağlık ocağını uluslararası yardımlaha tamamlamak üzereyiz." • • • Devlet yetkilileri, buradaki HADEPTı yöneticilere kuşkuyla bakmayı sürdü- rüyorlar. Yurtdışından geten davetlere va- lı izin vermediği için belediye başkan- lan gidemiyorlar. Bunu bir türlü anlaya- bılmiş değilim. Bir kentin seçilmiş baş- kanının, yurtdışına gidebılmek için va- liden izin alması gerekiyor. Iznı verme- yen ise tayinle gelen. • * • Mukaddes Kubilay'la sohbet ederken yanımızda bir başka kadın belediye başkanı daha vardı. Mardin'in Derik il- çesinın belediye başkanı Ayşe Kara- dağ. O da kadın meslektaşına destek amacıyla Doğubeyazıt'a festivale gel- mişti. Derik'ten ilginç öyküler anlattı. Kasabanın merkezinde anayolu bi- tirdikten sonra, yolun kenarlarına çöp kutulan yerleştirmişler. Kutuları öğren- cilerle birlikte yerlerine takmışlar ve çöp kutulannı korumalarmı istemişler. "Işın gerçeği, biz bu çöp kutulannı ko- yarken, çoğunun birsüre sonra kınla- cağını düşünüyorduk. Aylargeçti. ana- yoldaki kutulann hepsi yerinde duru- yor. Henüz sokak aralannda çöplerini kutulara atma alışkanlığını tam olarak edinemediler. Her şey zamanla ola- cak. " • • • Bu yazıyı akşam Doğubeyazıt'ın te- pesindeki "Paraşüt" lokantasından ya- zıyorum. Turistler. ellerindeki fotoğraf" makınelen heyecan içinde dağlann ara- sında ışıkları yanan Doğubeyazıt'a ba- kıyorlar. Mor dağlar, trtrek ışıklar için- deki Doğubeyazrt. Büyüleyici birgörün- tü... Istersenizgeleceğe, isterseniz ta- rihe yolculuk yapın. Büyü sürüyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle