25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
S/YFA CUMHURİYET 23 HAZİRAN 2002 PAZAR HABERLER DÜmDA BUGÜN ALt SİRMEN Tiftku ve Ahm aklığın Tek Bir Uyrugu Yok Sevgilı, Cnce sana, en sevdiğim "fıkrayı anlatayım. Irgiliz Devletler Topluluğu'na (Commenvve- a/thı dahil Afrikc ülkelerinden birinin, bir kabile reis. geçen yüzyılın ortalannda, Londra'yı ziya- ret etmış. Dönüşünde, rerkes başına toplanmış, - Eee yediğin çtiğin senin olsun da demişler, gordükJerini anlct bakalım. LJcağı, otobüsleri beton cangılı kentleri, beton- Jann ortasındak ormanları, kafese kapatılmış tiayvanların hapshanesini (hayvanat bahçesi) velhasıl ne gördüyse hepsini anlatmış. Scnra da. - Ama demiş bunlar hiçbir şey değil, öyle bir şey gördüm ki, c hepsinder» yamandı. Devam etmiş: - Eir gün benı, yayıriık birfoü'yüalanına götür- düler, ayın içın bütün bizim kabile ve ülke kadar adam toplanmıştı etrafta, hepsı bağırıyorfardı. - Eee... Sonra? - Sonra yeraltından 11 tane kırmızılı adam çı- kıp çayınn bir yanına dağıldılar. Bir de 11 tane beyazlı adam karşı tarafına. Sürdürmüş: - Bırde siyahlı bir büyücü çıktı. iki de yamağı, büyücü başı çayınn tam ortasındaki noktaya elindeki beyaz yu/arlağı koydu ve bir düdük çal- dı; işte o zaman inanılmaz bir şey oldu... - Çatlatma adamı söyle r\& oldu, demişler. Kabile reisi, gördüğüne hâlâ inanarnamış gibi gözlerini iri iri açarak: - İşte o anda bardaktan boşanırcasına yağmur yağmaya başladı. demiş. • • • Artık böylesine garip algılamalara yer kalma- dı dünyada, sihirli kutu, futbol u dünyanın dört bir yanına yaydı. AJIah bilirya, o şefin torunları artık Ingiltere milli takım kadrosunu ezbere biliyorlar- dır. Artık Afrika ülkelerinin takırnları dünya kupa- lannda, çeyrek finale yükseliyorlar... Küreselleşmenin kutsal vaadi, ekonomik ve sosyal yaşama yansımadı, tam tersi oldu. Küre- selleşmenin tek başarısı futbolda gerçekleşti. Son Dünya Kupası tunun bir örneği. Eskiden futbol bir erkek merakıydı! Bütün maçların Inönü Stadı'nda oynandığı dönemde Galatasaray'ı izleyen birkaç genç kız vardı. Bunlardan biri de dostum Gül Ar'dı. He- yecanla incecik çığlıklar atariardı, biz de içten içe gülerdik. Gerçi Caddebostan'da, kramponlu ayyakka- bılarını giyip, bizimle futbol oynayan, şimdi sa- nınm büyük anne olmuş birarkadışımız vardı. Ama o saydmazdı. O "erkek kız"Ğ\. Şimdi ise futbol dil, ırk, din, rnilliyet ve cinsiyet farkı gözetmeden herkesin tutkusu, hatta çılgın- lığı haline dönüştü. • • • Sevilla Doruğu Ingiltere maçı yüzünden iki sa- at geç başlayabiliyor, en gelişmişlerin yönetici- leri, bu tutkunun tutsağıdırlar ya da tutsağı olan, seçmenlerinin tutkulannı paylaştıklarını göster- mek istiyorlar. Cuma günü, Brezilya'nın haklı zaferi karşısın- da yıkılan Ingilizler, büyük kentlerin alanlarında gözyaşı döktüler. Eğer Ingiltere yarı finale kala- bilseydi, ülkede bir gün tatil ilan edilecekti. Daha da garibi ve de çok çirkini, Italya'da ol- du. Uzatmada, Italya'yı kupadan eleyen, altın go- lün kahramanı Koreli Ann oynamakta olduğu Italya'nın Perrugia kulübünden kovuldu. Kulüp Başkanı Luciano Gaucci, "Bu beyfen- dibir daha Perrugia 'ya ayak basamayacak" bu- yurdu. Sayın Başkan kendini aşın milliyetçi olarak ilan etti. Çirkin bir şovenizm, insanı tiksindirirken kah- kahayia güldüren bir ahmaklık. Futbolu çok seviyor, ama tutkumuzun boyut- lanndan da son derecede tedirgin oluyordum. Ama artık boş vereceğim Sevgili, çünkü gör- düm ki, tutkunun da hamakatın da uyruğu yok ve bu ikisi kimsenin tekelinde değil. Hâkim Boran'dan iptal talebi İdari işleme idari yargı bakmalı ANKARA(Cumhuri- j*tBürosu)-12.SulhCe- za Mahkemesi Hâkimi Beytaıi Boran, idari ey- lemve işlemin idari yar- gılama yöntemi ışığında denetlenmesi gerektiği görüşüyle, bu eylemlere adlı yargının bakmasını öngören maddenin ipta- li istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne başvur- da Gerekçede, idari yar- gının görev alanına gi- ren biruyuşmazlıgın çö- zûmünde adli yargının görevlendirilmesinde ka- mu yaran bulunmadığı- naişaretedildi. SSK Ankara Bölge Mûdürlüğü, işyerinde teftiş tarihinde 65 işçi- nin çalıştığı, çalışan iş- çi sayısına göre 2 özür- lü ve 2 eski hükümlü is- tihdam edilmediğinden Ankara Alışveriş Hiz- metleri Limited Şirke- ti'ne26milyar882mil- yon liralık idari para ce- zası verdi. Şiıketin itira- zını değerlendiren An- kara 12. SulhCeza Mah- kemesi Hâkimi Boran, cezanuı verilmesine da- yanak olan yasanın ba- zı maddelerinin anaya- saya aykınhğı nedeniy- le Anayasa Mahkeme- si'ne başvurulmasına karar verdi. Mahkemeningerekçe- li karannda, bu tür ceza- lardaki uyuşmazlıgın çö- zümü konusunda sulh ce- za mahkemelerinin gö- revli kılındığı anımsatı- larak "Davadaincelenen para cezasının idarenin kamu gücünü kullana- rak akbğı bir idari iştem olduğu açıkür" denildi. Adaylıkta bir sonraki aşamaya geçişimiz, Sevilla'daki AB doruğu sonuç bildirgesinde yer aldı Türkiyekaran Kopenhag'daDçHaberlerServisi- îspanyanın Se- villa kentinde yapılan iki günlük Av- rupa Birliği (AB) doruğu dün sona erdi. Sonuç bildirgesınde Türkiye'yi, adaylığında bir sonraki aşamaya ge- çirecek kararlann Kopenhag zirve- sinde alınabileceği belirtildi. Toplan- tıda yasadışı göç ve genişleme takvı- miyle ilgili uzlaşmaya vanldı. AA'ya bilgı veren üst düzey biryet- kili, bildiride Türkiye'ye iüşkin yeralan ifadelerin Laeken bildirisindeki ifade- lerin çok da önüne geçmediğine işa- ret ederek "Cesaret verici ancak bağ- layKideğiT dedi. Yetkili. Türkiye'nın Kopenhag zirvesinde görüş- melere başlangıç tarihi ala- bilmesi için Sevilla ile Ko- penhag doruklan arasında- ki zaman dilimi içerisinde, Ulusal Program'da belirti- len yükümlülükJeri yerine getirmesi gerektiğini kay- detti. Sonuç bildirgesinin ana başlıklan şöyle: Türkiye: Sonuç bildi- risinde, A\Tupa Konseyi 'nin, Türkiye'de kabul edilen re- formlan memnuniyetle kar- şıladığı ifade edıhrken ''Tür- kiye'nin KaOJını Ortakhğı BeJgesi'nde betirfcnen önce- Kkleri yerine getirmesi yö- nündekiçabalannı destekti- yoruz" denildi. Siyası ve ekonomik reformlann uy- gulanmasının, diğer aday ülkelerde de uygulandığı üzere, Türkiye'yi katılım konusunda ilerleteceği kay- dedilen bildiride, "Sev3h ve Kopenhagzirveleri arasmda- Id dönemdeki getişmeler ve AB Komisyonu'nun Ekim 2002'de yayımlayacağı tier- leme Raporu tşığmda. Tür- kiyeHi adaytğında bir son- raki aşamaya geçirecek ye- ni kararlar, Kopenhagzirve- sinde ahnabilir" ifadesı kul- lanıldı. KlbriS: Sonuç bildirge- sinde, Kıbrıs konusunda Helsinki kararlannın AB pozisyonunun temeli oldu- ğunun altı çizilerek AB 'nin, adanın birleşik olarak katı- lımı tercihinin sürdüğü kay- dediliyor. Kıbns'ta iki taraf • AB doruğunun sonuç bildirisinde, Avrupa Konseyi"nin, Türkiye'de kabul edilen reformlan memnuniyetle karşıladığı ifade edilirken "Türkiye'nin Katılım Ortaklığı Belgesi'nde belirlenen öncelikleri yerine getirmesi yönündeki çabalannı destekliyoruz" denildi. Kıbns konusunda ise adanın "tek bir ses" olarak hareket etmeye gereksinim duyduğu ifade edildi. arasında sürdürülen görüşlere iüşkin olumlu ifadeler yer alan "AB, müza- kerelerin tamamlanmasmdan önceiki tophun Bderierini.görüşmeleri yoğun- laştırmaya ve hızlandırmaya davet eder" denildi. Kıbns'ın, AB hukuku- nun uygun biçimde uygulanmasını sağlamak ıçin "tek bir ses" olarak ha- reket etmeye gereksinim duyduğu da belirtilen sonuç bildirisinde, AB'nin. adanın birleşmesi halinde, kuzeyin kalkınmasına katkıda bulunmak ıçin mali destek sağlayacağı kaydedildi. Yasadı$ı göçle saya$ım: So- nuç bildirgesınde, 2002 yılı sona er- meden birliğin dış sınırlannda insan kaçakçılığıyla mücadele için ortak operasyonlar yapılması konusunda anlaşmaya vanldığı belirtildi. Yasa- dışı göç yollan üzerinde bulunan üçün- cü ülkeler işbirliğine davet edilirken talepleri yerine getırmeyi reddeden bu ülkelere yaptınmuygulanması öne- risine yer \erilmedi. CenİŞleme SÜrecİ: Sonuç bil- dirisinde. AB genişleme sürecinin planlandığı üzere uygulanacağının al- tı çizildi. Aday 10 ülkenin 2004 yılın- da birlığe tam olarak katılması hede- finden sapma olmadığı \"urgulandı. Cumburbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve Dışişleri Bakanı İsmail Cem, dün çeşitli temaslarda buJundular. Sezer, belirsizliğin AB'nin sorgulanmasma neden olabileceğine dikkat çekti Türkiye'ye müzakere için tarih verilmeli SEVİLLA (AA)-Cumhurbaşkanı Ahmet NecdetSezer,AB'nin Türkiye'ye, yıl sonun- da Kopenhag'da yapılacak zirvede katılım müzakerelerinin başlamasına ilişkin tarih vermesini "umut ettiklerini'' belirterek "Türkiye'nin AB ik kaüüm müzakereleri- nin başlangıç tarihinin belirsiz birgdeceğe bırakılmasL, AB üyeliğinin Türkiye künde kazandığı hmenin >itirilnıesine ve AB'nin içtenliğinin Tiirk kamumıınca sorgulan- masma neden olabileceknV" dedi. AB Se- villa zirvesinin sonuç bildirisinde Türkiye ve Kıbns'a ilişkin olumsuz beyanlann yer almadıgını söyleyen Sezer, "Dışandan üçüncü taraflann konuya müdahaie etme- mesi gereldr" diye konuştu. Sezer, dün AB üye ve aday ülkeleri dev- let ve hükümet başkanlanyla biraraya gel- diği çahşma yemeğinin ardından bir basın toplanhsı düzenledi. Sezer'e toplanada Dı- şişleri Bakanı îsmail Cem de eşlik etti. "Türkhe'nin kararfa tutumunun AB tara- nndan da destekienmesi gerektiğini düşü- nüyoruz" diye konuşan Sezer, îspanya dö- nem başkanlığının yapıcı tutumunun Da- nimarka dönem başkanhğuıca da sürdürü- leceğini umut ettiklerini ifade etti. Sezer, basın toplantısında gazetecilerin sorulan- nı yanıtladı. Kıbns konusunda KKTC Cum- hurbaşkanı RaufDenktaş'ın kapsamlı öne- riler getirdiğıni, Kıbns'ta iki taraf arasuı- daki görüşmelerin sürmesini bekledikleri- ni ifade eden Sezer, Güney Kıbns Rum Yö- netimi'nin de bu önerilere iyi niyetle yak- laşmasını umduklanm kaydetti. Sezer, 6 aylık zaman diümi içinde Tür- kiye'nin gerekli düzenlemeleri yapıp yapa- mayacağına ilişkin bir soru üzerine, AB 'nin "Türkiye'nin kurulduğu 1923 >ıhndan bu v^ana, yüce Atatürk'ün sözünü ettiği Babn- İaşma hedefî yohında tek hedeP olduğunu söyleyerek Türkiye'nin bu uygarlık bütün- lüğunün dışında kalamayacağını belirtti. Sezer, sorunun siyasetçilere düştüğunü, si- yasetçilerin de bir yol bularak AB için ge- reken yasal düzenlemeleri yapacağına inan- dığını söyledi. Sezer, şunlan kaydetti: " Bu ötçükrin nıudaka \erine getirüece- ğine inanryonım ama geciken zaman Tür- kn«'nin aleyiıineoiuyor.Buniarm biran ön- ce yapıbnasmda fa>da yar." Sezer, tüm gerekli değişikliklerin idam cezasının kaldınlmasıyla bağdaştınhna- ması gerektiğine de dikkati çekti. Bildiride, Malta, Macaristan, Polon- ya, Slo\akya, Lırvanya, Letonya, Es- tonya, Çek Cumhuriyetı, Kıbns (Rum kesimi) \e Slovenya'yla görüşmele- rin 2002 yılı sonunda tamamlanma- sının hedeflendiği belirtiliyor. AGSP: Avrupa Güvenlik ve Sa- vxınma Polıtikası (AGSP) konusunda Laeken bıldirisinden çok farklı ifade- ler yer almayan bildinde, Yunanistan ile AB arasındaki anlaşmazlıklann çözülmesı için Kopenhag zirvesine kadar görüşmelerin de\am edeceği anlaşıhyor Terörle savaşım: Bıidınde, özellikle 11 Eylül'den sonra AB'nin terorizmle mücadele konusunda ve AB'nin dış iliş- kileri bovutunda bazı somut önlemlerin ahnmasına karar venldiği kaydedildi. Bu ön- lemler arasında. çatışmalann engellenmesi için AB araçla- nnın güçlendirilmesi, 3. ülke- lerle terorizmle mücadele ve si- lahsızlanma konusunda siya- si dıyaloğun geliştirilmesi, 3. ülkelerle olan ilişkileri bu ül- kelerin terorizme karşı aldık- lan tavır doğrultusunda tekrar gözden geçırmek ve terörle mücadele karşısında olumlu turum sergilemeyen ülkelere bazı gerekli önlemlenn alınma- sı bulunuyor. OrtadOğU: Sonuç bildir- gesınde. bölgedekı şiddete dikkat çekilerek acilen ulusla- rarası konferans düzenlenme- si çağnsı yapıldı. Sivil Israil- lilere yönelik terörist saldınla- n kınayan AB liderleri, 1967 suıırlannı temel alan demok- ratik bir Filistin dev letınin ku- ruJması ve Filistin topraklann- dakı işgalın sona ermesı çağ- nsında da bulundu. Doruk, Bask bölgesinin bağımsızlığı için savaşan ETA örgütünün bombalı saldınlannın gölge- sinde geçti. Zirveden önce AB liderlerine, Bask bölgesine ba- ğımsızlık tanımalan için Fran- sa ve Ispanya'ya basla yapma- lan çağnsında bulunan ETA, önceki gün ve dün toplam 5 bombalı saldın düzenledi. Zırvenin ardından dün gece Sevılla'da binlerce küreselleş- me karşıtı gösteri yaptı. AB düzenlemeleri ve çahşma süresinin uzatılması konusunda somut gelişme yok ANAP da paıtflere paket götürecek —!Siirt ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Meclis'in tatile girmesine bir hafta kal- masına karşın AB ile ilgili düzenleme- ler ve çahşma süresinin uzatılması ko- nusunda henüz somut bir gelişme yaşan- madı. DYP Genel Başkanı Tansu Çifler ile Başbakan Yardımcısı Mesut Yü- maz'ın birçok konuda ortak görüş be- lirtmeleri de çözüme yönelik adım ola- rak algılanmıyor. ANAP'ta oluşturula- cak komisyon gelecek hafta diğer par- tileri ziyaret ederek kendi önerilerine destek isteyecek, TBMM'nin çahşma süresinin uzatılması yönünde ortaklann nabzını yoklayacak. ANAP Grup Başkanveküi Beyhan As- lan, DSP'nin hazırladığı taslağın terör suçlan açısından daha da sertleştirilme- si gerektiğini savundu. Aslan, "Teknik açıdan bazı eklemeler yapılabilir. Ida- mın kaldınlması kamu vicdanını yara- tamamab" değerlendirmesini yaptı. Mec- lis'in çahşma dönemini kapatmasına bir hafta kala ölüm cezası ve AB ile ilgili düzenlemelerin çıkanlması önündeki tı- kanıklık henüz aşılamazken, çalışma sü- resinin uzatılması konusunda da bir eği- meler sonbahara kalacak. Çiller'in Yılmaz'ı ziyareft sırasında iki partinin AB ile ilgili düzenlemelerdeki ortak tavırlan bir kez daha ortaya çıktı. Çiller'in getirdiği anadilde yayın, öğre- tim ve diğer demokratik açılımlara iliş- kin önerüerin tamamına Yılmaz'ın da ka- • ANAP'm oluşturacağı komisyon, gelecek hafta diğer partileri ziyaret ederek kendi önerilerine destek isteyecek, TBMM'nin çahşma süresinin uzatılması yönünde j- ^ ortaklann nabzını yoklayacak. lim ortaya çıkmadı. Hükümet ortakla- nnın isteksiz davranışlannı sürdürmesi durumunda TBMM'nin gelecek hafta so- nunda tatile girmesi bekleniyor. Bu du- rumda Türkiye'nin ulusal programda taahhüt ettiği, ölüm cezası, anadilde ya- yın ve eğitim konulanndaki düzenle- tıhnasına karşın sonuç alınabilecek bir çözüm çıkmadı. Yılmaz, Çiller'in AB ile ilgili düzenlemeleri bütün olarak ele alma koşulunu da kabul ederken, çö- zümsüzlüğü hükümet ortaklan arasın- daki uyumsuzluğa bağladı. Yılmaz, TBMM'nin AB düzenlemeleri için ta- tile gırmemesi yönündeki öneriyi de yi- ne hükümetteki anlayış farklılığına bağ- lı olarak olumsuz yanıtladı. Yılmaz, hü- kümette AB ile ilgili düzenlemelerde ortak tavır olmaması durumunda TBMM'nin verimli çahşamayacağını savundu. Terör suçlannın ölüm cezası kapsamından çıkanlmasım içeren DSP taslağmı görüşmek üzere ANAP'ta oluş- turulan komisyon, kendi önerilerini de diğer partilere götürmeye hazırlanıyor. ANAP Grup Başkanveküi Beyhan Aslan başkanhğında oluşturulan komis- yonun yann toplanarak DSP'nin kendi- lerine verdiği taslağı değerlendirmesi bekleniyor. ANAP'hlar, ölüm cezası ile ilgili taslağın yanı sıra kültürel haklar ve demokratik açılımlara ilişkin partileri- nin görüşlerini içeren öneri paketini de diğer partilere sunacak. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com MehmetKaramehmefin dra- matik çöküşü, Türk ekonomisinin içine düştüğü durumu tanımla- mak açısından önemli birdönüm noktasına ışaret edıyor. Nedir bu dönüm noktası? Ülkenin büyük işadamları son yıllara kadar dev- letle olan ilişkiler üzerinden zen- gin olurlar ve bu zenginliklerini yi- ne devletle ilişkilerini iyi tutarak sür- dürürlerdi. Teşvikler, ballı krediler, devlet ihaleleri yoluyla kiminzengin olup kimin olmayacağına büyük ölçü- de devleteegemen olan güçter ka- rar verirlerdi. Bunabırdegümrük duvarlan desteği eklenir ve böy- lece kendi iç dunyamızda, kendi zenginlerimizi yaratırdık. Serma- yenin bu kadar küreselleşmedi- ği dönemde, gümrükduvarlannın arkasında işadamlığı yapmanın ası) yolu devletin "korumasmdan" geçiyordu. ••• Önce şunu söyleyelim, artık dünyanın hiçbir ülkesincfe eko- nomiyi, uluslararası rekabetdün- yasından annmış bir şekilde yü- rütmek mümkün değil. Bu duru- mu onayladığım veya onayfama- Türk Ekonomisine Neler Oluyor? dığım anlamında söylemiyorum, bunun artık dünyanın yeni birger- çeği olduğunu vurgulamak için söylüyorum. Bir ülkede ürettiği- niz bir sanayı ve tanm ürünü, ka- lite ve işletme verimliliği açısından rekabete açık olacaktır. Örneğin beyaz eşya ya da her- hangi bir tanm ürünü eğer baş- ka ülkelerde üretilen üründen da- ha kalitesizse ya da daha paha- lıya üretiliyorsa artık piyasalarda birşansı kalmıyor. Eskiden güm- rük duvarlan yoluyla kalitesiz maf- ları ya da pahalıya üretilen mal- ları iç piyasada satarak işi yürüt- mek mümkündü. Bu olanak ar- tık adım adım ortadan kalkıyor. Bir başka önemli sorun ise iş- letmelerin verimli yönetilmesi. Planlama, geleceği görme. yatı- nm venmliliği, modernleşme gi- bi bir dizi konu yönetim açısından önemlidir. Günümüzün dünya- sında işletmesıni verimli yönete- meyen işadamının geleceği ola- maz. Eskiden bu kadar önemli değildi. Verimli bir uretim yapma- sanız, işletmeniz yeteri kadar çağ- daş ölçüler içinde çalışmasa bi- le idare etmek mümkündü. Artık bu mümkün değil. Çağdaş reka- bet dünyasında yeni ve ileri gö- rüşlü bir yönetim anlayışına sa- hip olmayan gider. Türkiye'deki işadamları da bundan muaf de- ğildir. ••• Karamehmet olayında yaşadı- ğımız veya daha önceki banka ve şirket iflaslannda yaşadıklan- mız biraz da bu durumdan kay- naklanıyor. Çapaçul bir yönetim anlayışı, uluslararası alanda re- kabete dayanamayan verimsiz işletmecilik, çürük mal üretimi ar- tık geleceği olmayan bir yönetim tarzı haline dönüşüyor. Parada milliyetçilik sökmüyor. Bu nedenle, yerliyi üstün hale ge- tirmek ve yerliyi korumak, ancak rekabete dayalı bir üretimle müm- kün. Ekonominin sınırlarını slo- ganlarla korumanın imkânsız ol- duğu bugün dahafazla kabul gö- rüyor. ••• Karamehmet olayında neler ol- duğunu tam anlamıyla anlamak bugün elımizdeki verileraçısından mümkün görünmüyor. Türkiye. bir manipülasyonlar ülkesi. Ger- çekten rakip holdingler devleti arkalanna alarak mı Karameh- met'i bitirdiler, yoksa şirket iyi ve verimli yönetilmediği için mi bu ha- le geldi? Her ikisi de mümkün. Şurası bir gerçek ki, Türkiye kötü yönetilen şırketler ülkesi. Devleti bu kadar kötü yönetilen bir ülkenin işadamı nasıl düzgün olabilir ki, diyebilirsiniz. Fakat iş dünyası rekabete dayalıdır, üste- lik bu rekabet artık dünya çapın- dayapılmakdurumundadır. Ulke içinde "milli" sınırian koruyarak "milliyetçi" politikalaryapabilirsi- niz ve ulkeyı kötü yonetsenız de uzun süre idare edebilirsiniz. So- nuçta rakibiniz de sınırlann için- dedir. ••• Turkcell, son yıllarda en çok nakıt parayı sağlayan bir kuru- luştu. Bu kuruluşun paralan ve- rimli kullanılsa bu duruma düşü- lür müydü? Artık tablo şöyle or- taya çıkıyor. Bu kadar büyük ku- ruluşları iyi yönetemezseniz, bu kuruluşlar uluslararası şirketlerin eline geçiyor. Son yıllarda ülkemiz- de bunu çokça yaşamaya baş- ladık. Öyle görünüyor ki, böyle gı- derse Türkiye'deki birçok eko- nomik kuruluş uluslararas/ ser- mayenin eline geçecek. Turk- cell'in hisselerinin önemli bir kıs- mının bu duruma geldiği gazete- lere yansıdı. ••• Futbolda uluslararası ölçüleri tutturamazsanız, turnuvalardan, kupalardan elenirsiniz. Siyasette uluslararası ölçüler tutturamaz- sanız, bir Ortadoğu ülkesi olarak alt standartlarda bir yere sahip olursunuz. Işletmenizı kötü yö- netirsenız, elinizdekinı alırlar. Gelın bu ulken/n standartlannı yukseltelım. Futbolcuları örnek alalım. Siyasette. ekonomide, in- san haklarında uluslararası ölçü- leri yakalayal/m. Yoksa düşüş sürecek. 14tiyatro oyuncusuna soruşturma ALÎBtLGİLİ SÜRT - ttalyan yazar DarioFonun "Ödenme- yecek Ödemiyoruz" ad- lı oyununu sahneledik- leri gerekçesiyle Siirt Be- ledıyesi Halk Tıyatro- su'nun (SlHAT) 14 oyuncusu hakkında "TürkpoHsine hakaret" suçundan soruşturma başlatıldı. Çoğu Siirt Eğirim Fakültesi öğren- cisi olan tiyatro ekibinin 12 Nisan'da belediyeye ait amfi tiyatroda sahne- ledıkleri oyun 1974'te Italya'da başlayan grev- Ierle birlikte kaleme alın- mış. Varoşlarda yaşam mücadelesi veren işçile- nn yaşamlanndant>irke- sitin konu edildiği oyun- da. zamlardan ve açlık- tan bunalan halkın. mar- ketlerdeki yiyeceklere el koyarak zamlar, yoksul- luk ve açiığa duyduğu öfke de yansıtılıyor. Siirtliler tarafindan bü- yük ilgi gören oyunu sah- neye koyan SlHAT oyun- culan IVfizgin Karadağ, Gülnur Ka> a, Bedri Er- demci.Ayfer Sevinıü,Ser- pil Ercan. Ercin Berrak, AJperGöyer, Sabahattin Kaya, Zülfîi Kava. Şoreş \etis, Lokman Hekimoğ- lu. Abbas Dayan, Veysel Akcan ve Ekirem Oktay ise 2.5 ay sonra hakla- nnda soruşturma başla- tıldığını öğrendiler. Siirt Güvenlik Şube- sı'nce açılan soruştur- maya gerekçe olarak •'Türk Silahlı Kırv^ede- ri ve Emnhet Teşkilatı'nı tahJdr ve tezyif emıek" gösterildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle