Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
»YFA CUMHURİYET 23 HAZİRAN 2002 PAZAR
4 KULTUR kuttur@ cumhuriyet.com.tr
1960'LARIN EFSANE GRUBU 'MAVÎIŞIKLAR' YENİ BESTELERÎNÎN BULUNDUĞU BİR ALBÜMLE MERHABA DÎYECEK
DİSKOGRAFt
•'Kanamam / HeKacı Hdva' (Hürriyet
/ Grubun 1965'te Hürriyet gazetesince
düzenlenen ve finalisti olduklan 'Altın
Mikrofon Armağanı YanşmasTnda ikinci
olmalan üzerine Hürriyet gazetesince
basılan ilk 45'lik plaklan)
• 'Çayır Çimen Geze Geze' (Hürriyet /
Grubun 1966'da yeniden 'Altm
Mikrofon'a katılmalan ve yine ikinci
olmalan üzerine Hürriyet gazetesince
basılan ikinci 45'likleri)
• 'Johnny Be Goode' /'Justüıe' (Odeon
/ Grubun 1966'da Odeon'un teklifini
kabul ederek doldurduklan üçüncü
45'likleri)
• 'Ankara Rüzgân' 'Just Like Me' /
'Woody BuBy' BumbJe Bee' (Sayan /
1966 Eylülü'nde kendileri için önemli bir
dönemin kapılannı aralayan Sayan
firmasıyla anlaşan grup, firma
bünyesinde sekiz plak doldurur. Bu
plaklann ilki. içinde üç Ingilizce parçanın
da yer aldığı "Ankara Rüzgân'dır.)
• 'Ayva Çiçek Açnuş' 'Come Home' '
'Senede Bir Gün' 'Stipin and Shdin'
(Sayan,' 1966 sonlannda Sayan'dan
çıkardıklan ikinci albümleri)
• "Çayır Çimen Geze Geze' / 'Kecp
Searchin' 'Outof Sight' 'Yayla Çiçeği'
(1967'nin başlannda Sayan imzah üçüncü
albümleri)
• 'KızGeldinSenÇerkeşten' "IKnovv
What I VVant' 'Yar Saçtonn Lûle Lüle' /
'The Great Air Plane Srrike of 1967'
(Sayan 1967"nin sonlannda yayınlanan
albüm, grubun Ingilizce şarkılar da
söylemekten vazgeçmediğinin ispatı
niteliğindedir.)
• 'The Seventh Son' 'Tath Bela'
'Gözyaşlan' / 'In My WorH' (Sayan /
1968'in başlannda piyasaya çıkan plak,
grubu yeniden müzik listelerinde
zirveye taşır. Gazete ve dergiler,
plağı okurlanna dağıtmak için
adeta yanşırlar.)
• 'İyi Düşün Taşm' 'Ain't That So?'
(Sayan ' 1968 tarihli bu albümleri de
büyük gürültü kopanr. Kıtlelerin dilınde
marş olan parça, grubun bugün de zevkle
dinlenen en önemli hitlennden sadece
birisidir.)
• 'AğlaÇocukGibi' 'Giresun
Kayıklan' (Sayan)
• 'Büyükbabam Der ki' 'Üsküdar'
(Sayan)
• 'Light My Fire' / 'Gül Dah' 'Ob-la-
di,Ob-la-da''(Batı Plak)
• 'GitmeKal' 'VenüsveAşk' (Disko)
•'Sevguun' 'Zaman'(Disko)
•'Aşk Çiçeği' 'Yaramaz Ne
Oklu Sana'
Türkpopununmavi
ışıldan yeniden sahnede...
GAMZE AKDEMtR
Türk popunun resmi başlama tarihi
1961. Ülkede o güne kadar Türk halk
müziği, Türk sanat müziği ya da yaban-
cı müzik var. Fakat Türk pop müziği
diye bir oluşum henüz evrilmemiş. Pop
müziğin tüm dünyada patladığı, de-
ğerlerin yeni yeni ortaya çıkıp taşlann
yerine oturduğu, saygı gördüğü bu dö-
nemlerde 1961 yıhnda Fecri Ebcioğlu,
Türkçe pop yapma fikriyle ortaya çı-
kıncakımse ne yapacağını pek bileme-
miş. Beste yok. dışardan şarkılar alıp
üstüne Türkçe söz yazılması-
, Halk müziği parçalannı aranje edil-
meye çalışmalar derken 7 Eylül 1964'te
kurulan ve beş gençten kurulu bir grup
bu bocalamaya bir tür çeki düzen ver-
miş. 'Ma\i Işıklar' Müziklerini batı-
dan uyarladıklan tek tip kıyafetler ve
muhteşem sahne şovlanyladestekleye-
rek daha da özgün bir hale getiren 'Ma-
vi Işüdar', aynı zamanda Türk popunun
ilk teenage grubu.
Son kadrosu Çetin Yavuzdoğan (bas
gitar). MetinYavuzdoğan (kla\ye), Ne-
jatToksoy (solist), CihatGünaydm (so-
10 gıtar) ve Atilla Şimşek'ten (baterist)
oluşan grubun üyelen arasında önce-
ki süreçte Zamir Manisa, Ayzer Dan-
ga,AdnanGöykenadlı müzisyenlerde
yer almış. 'Mavi Işddar'ın 30 yılı aş-
kın bir aradan sonra kendi adlannı ta-
şıyan eski şarkılanndan oluşan bir al-
bümü CD formahnda Ada Müzik'ten
çıktı. Albümde HervacıVFmcükDal-
lanYÇayır Çimen Geze GezeVAşkÇi-
çeği', 'PuıarbaşT, 'Ayva Çiçek Açmış',
'Giresun Kayüdan', 'Yayla Çiçeği', Yar
SaçlarmLüleLük','KK SenGektin Çer-
keşten', 'İyi Düşün Taşm', 'Yaramaz
NeOldu Sana', 'Ağja ÇocukGibi', 'Git-
me Kal', 'Sevgiliın', 'Benim Dünyam
Sensin', 'Gül Dah', 'Üsküdar', 'Kana-
mam' adlı dönemin toplam 19 listeba-
şı şarkısı bulunuyor.
Aranjmandan besteye...
- Ününüzün doruğundayken müzik
çahşmalannıza neden son verdiniz ?
NEJATTOKSOY-îlk etken, döne-
min Türkiyesi'nde hemen her sektörü
durma noktasına getiren terördü. 68
hareketleriyle başlayan ve 70"lerden
itibaren kanın gövdeyi götürdüğü bir
ortamda ne konser vermeye, ne de plak
çıkartmaya olanak vardı. 0 dönemde
ancak sosyal içerikli mesaj veren insan-
lar müzik yapma şansma sahipti. On-
lann da çoğu zaten aranır durumday-
dı ve yurtdışına gitmişri. 0 dönemi at-
latacak maddi olanağı olan kişiler ka-
lıcı olabiliyorlardı. Mesela bir Banş
Manço Belçika'dan gelmiş olmasımn
verdiği çok büyük bir avantajı kullan-
dı. Çünkübelli birdönemi burada. bel-
11 bir dönemi yurtdışında geçirip çalı-
şarak devam edebilme şansına sahip-
ti. Metin de o dönem Almanya'ya gıt-
ti ve 85'e kadar orada kaldı. Grubun
müzik yaşamına son vermesinin esas
nedenlerinden biri de onun burada ol-
mamasıdır.
METİNY4VUZDOĞAN-85"te ben
Almanya'dan döndükten sonra "Hadi
ne duruyoruz" dedim. Ve biz de arka-
daşlanniızla önce evlerimızde, sonra iş-
yerlerimizde, daha sonra da bir stüd-
yoda ciddi olarak çahşmalara başla-
dık. 90'lara yaklaştığımız sırada eli-
mizde birtakım iddiah olabileceğimiz
parçalar oluşmaya başlamıştı.
ÇEltN YAVUZDOĞAN-Yeni bes-
teler ortaya çıkmaya. grup şekil değiş-
tirmeye başladı. Eskıden alıp yaban-
cı parçalan Türkçe sözlerle adapte
edip söylüyorduk, türkülerden aranj-
manlar yapıyorduk. Çünkü 60"h yıl-
Son kadrosu (soMan sağa) Metin Yavuzdoğan (klavye), Çetin Yavuzdoğan (bas gitar), Nejat Toksoy (solist), Cihat Günaydın (solo gitar) ve Atilla
Şimşek'ten (baterist) oluşan grubun üyeleri arasında önceki süreçte Zamir Manisa, Ayzer Danga, Âdnan Göyken adlı müzisyenler de yer almış.
larda pek fazla besteyle uğraşan yok-
tu Türkiye'de. Konsept de o şekilde
oluşmamıştı.
TOKSOY - Geçmişte müzik yapar-
ken Batı müziğinden, Türk folk müzi-
ğinden, Türk müziğinden aranjmanla-
nn yanı sıra Batı müziği parçalanna ya-
zılmış Türkçe sözlü parçalar dahil
250'nin üzerinde parçanın yer aldığı bir
repertuvara sahiptik. Yeniden aktif mü-
zik hayatına dönmeye karar vennce
günlerce 'Ne vapmabyız?' diye tartış-
tık. Hepimiz iş hayatına devam ettiği-
mak gerekiyordu.
- 'Mavi Işıldar' olarak bir farklılığı
nızda Batı'da Beatles ile başlayan ekol-
de bir grup olmanızdı.
TOKSOY- Kesınlikle. Bızım grup
konseptimız buydu. O zamanlar bu
konseptin yanı sıra bir de Hılton, Şa-
dırvan gibi mekânlarda akşam 20.30.
21.00'de Neco, Selçuk Ural gibi çok gü-
zel çahşmalara ımza atmış çeşıtli sa-
natçılara eşlik şeklinde gelişen 'orkest-
ra konsepti'vardı
ÇETİN YAVUZDOĞAN - Ama bi-
mak için yapıldı.
TOKSOY- En kah dönemi yaşadık.
Bılındiği gıbı o dönemler sesinizi tek
duyurabileceğiniz yer TRT radyolany-
dı. Ağzınızdan çıkan her kelime takip
edilırdı. Şikâyetçimiydik.. şikâyetçiy-
dik ama. şimdi de büyük bir serbestlik
var. Bizim dönemle karşılaştınlamaz.
Türk Müziği'nde söz sahibi çok ciddi
hocalar vardı. Onlann huzurunda par-
çalanmızı doldurduk, bantlar onlann hu-
zurunda mühürlenerek Ankara'ya git-
ti Çalınabilirizninisıkıdenetimsüreç-
r ürkçe sözlüparçalar dahil 250'nin üzerinde parçanın
yer aldığı bir repertuvara sahiptik. Hayatımızda hiç
playback yapmadık. Hep canlı icra eden bir grup
olduğumuz için sahne boyutuyla da çok avantajlıyız. Bir
parçayı bir konserde başka türlü, bir başka konserde başka
türlü, doğaçlama yaparakfarklı boyutlarla çalma şansımız var.
miz için genellikle hafta sonlan aile
toplantılannda ya da stüdyoda haftada
bir toplanabiliyorduk. Derken kader
bizi N aim Dilmener'in karşısına çıkar-
dı. Naim bir baktık bizim tarihçemi-
zin yazılı olduğu aynntılı ve güzel bir
metinle geldi. Bu bize güç verdi. Tam
anlamıyla doğru zamanda, doğru insan-
la karşılaşmakh yaşadığımız. Telifhak-
lan konusu bizi çok oyaladı. Yerli, ya-
bancı şarkı sözü yazarlannın bazılan
ölmüş, bazılan göç etmişti. Arayıp bul-
zim grup olarak prensibimizde kim-
seye eşuk etmek yoktu. Kendi şovumu-
zu kendimiz yapardık. Bu yüzden de
piyasadan uzak kaldık. Aynca sinema
oyunculan sahneye çıkmaya başlamış-
h. Onlara eşlik etmemiz yönünde ge-
len bütün teklifleri reddettik.
- Sizin gibiaranjtnan yapanlara sıcak
bakmavanlar vanü.
METİN YAVUZDOĞAN - Bir Al-
tın Mikrofon Yanşması' niçin yapıldı
Türkiye'de?. Tek sesli müzikten kurtul-
lerinden geçerek aldık.
Yorumdan esinlenme
ATİLLA ŞİMŞEK - Bir Beatles'ın
'Yesterday'ini dünyada söylemeyen
kalmadı. Yoksa tüm elektronik müzi-
ğe de karşı çıkmakzorundasuuz. Müm-
kün mü°. Yapılıryapılmaz meselesi de-
ğil, nasıl yapıldığı önemli.
- Yorumdan esinlenme de müzikte
yeni pencereler demek»
TOKSOY - Bu çok önemli. Bugün
bazı parçalan yapmaya kalktığımızda
'Mavi Işıklar' grubu gibi yorumlama-
ya ga\Tet edıyoruz. Yani insan yorum
bovoıtunda kendinı bile taklıt edebili-
yor. Hayatımızda hiç playback yapma-
dık. Hep canlı icra eden bir grup oldu-
ğumuz için sahne boyutuyla da çok
avantajlıyız. Bir parçayı bir konserde
başka türlü, bir başka konserde başka
türlü, doğaçlama yaparak farklı boyut-
larla çalma şansımız var. Değişım ka-
çınılmaz. Günümüzün en başanlı genç
müzisyenlerinden Kıraç bizim Çayır
Çimen'i yorumladı. Altına da aranj-
man Ma\ i Işıklar diye yazdı. Bu onun
için büyük bir inceliktir.. bizim için de
büyük bir şereftir. Almış. ben bundan
esinlendım demış.
- Yeni albüm projeniz olduğunu bili-
yoruz. Bu albümden bahseder misiniz?
TOKSOV - Aıle ü\elenmızınyanı sı-
ra bizlerin de yaptığı toplam 12 yeni bes-
temiz var. 30 yıl sonra gelinen nokta-
da ülkenin, duygulann, günümüzün
durumunun değerlendirildığı, yansı-
nldığı besteler oldubunlar. Aşk, özlem
gibi duygulan yansıtan bestelerin ya-
nı sıra trafik olavinı hicvettiğimiz 'Kan
Kınnızı'; Türkiye'deki politıkacılan
hicveden 'AH Gafip": Çelin'in bestele-
diği çözülemeyen her olayın sonuçtabir
kadeh rakı, bir de zeytinyağlı dolma ile
çözüldüğünü anlatan 'İşte Çözüm, İş-
te Sofra' adlı parçalann yer alacağı bir
besteler paketinden oluşacak bu albü-
mü gerçekleştirmeyi çok ıstiyoruz.
l DVD / VCD Vanilcf
Savaş ve
Platoon (Müfreze).'Yön:
Oliver Stone'Oyn: Çharlıe
Sheen, Willem Dafoe, Tom
Berenger 1986, 115dakika,
Renkli, Dolby Digital
Ses/MGM Home entertain-
ment-Tiglon. Vietnam sava-
şına katılan bronz madalyah
O. Stone,Vietnam'a gönde-
rilen farklı kişiliklere. sınıf-
lara, duygu ve düşüncelere
sahip, taşralı. yoksul erlerin
şiddet dolu, acımasız dünya-
lanna bizi belgesele yakın
çarpıcı bir anlahmla sokuyor.
Aynca Stone'un ve askeri
danışman Dale Dye'ın yorum-
lanyla da filmı baştan sona iz-
leyebilıyorsunuz.
CharlesKiseKak'ın ha-
zırladığı 51 dakikalık
"Cehennem Turu"
belgeselinde çekim se-
rüveninin aşamaları
yönetmen, yapımcı, as-
keri danışmanın anla-
tımıyla bize ulaşan çok
etkili ve çarpıcı bir ka-
mera arkası çalışması.
Ön hazırlık, oyunculann
aldığı askeri eğitim, zor ça-
lışma koşullan, savaş alam,
eve dönüş, Vietnam'dan sağ
dönenlerle karşılaşmadan olu-
şuyor, film kadar önemli bir
belge çalışması. 4 Oscarlı
Ash SELÇUK
ırı uzerıne...
fılmi geniş ekran görüntü kay-
bı olmaksızın izleme aynca-
lığına sahipsınız.
Michael Çollin&Tön: Ne-
il Jordan'Oyn: LiamNeeson,
Julia Roberts. Alan Rick-
man' 1996,127 dakika, Renk-
h. Dolby Dıgıtal SesWar-
ner Home Video-Tiglon.
12. yüzyıldan beri îngi-
liz İmparatorluğu'nun iş-
galinde bulunan Irlanda'da,
1916'da Michael Çollins
adlı gönüllü bir öncü savaş-
çı imparatorluğa karşı
amansız bir savaş başlatır.
Savaşımını silahlanmış
yoksul köylüler, işçi sını-
findan oluşan Irlandalı genç
gönüllülerle gerçekleştirir.
Tom' Knox"un 56 dakikalık
belgeseli canlı tanıklıklar içe-
riyor.
Çollins'in politik kişiliği
ve günümüzdeki etkileri ya-
şanmış yıllann (1916-22) ger-
çek görüntüleri eşliğinde yö-
netmenin, tarihçılerin, poİiti-
kacılann. eleştirmenlerin. ak-
rabalannın yorumlanyla ha-
zırlanmış bilgılendirici bir
çalışma.
Aynca fılmin titizlikle oluş-
turulmuş hazırlık aşamalan da
anlatıhyor. Yapım Notlan'nda
Jordan'ın Çollins ile ilgili
açıklamalanyeralıyor. Frag-
man, yönetmen ve oyuncula-
nn özgeçmışlen de var. Film.
1996 Venedik Film Festiva-
li'nde en iyi film \e erkek
oyuncu (L. Neeson) ödülleri-
ni kazandı.
OKUMALAMBASI
ENİS BATUR
Selâhattin Batu (çin
Yeni bir dönemin içindeyiz: Bazı yazaria-
rımız "entegre tesis" gibi çalışmaya başla-
dılar. Yazmak. "ış"lerinin bir parçası yalnız-
ca; sonrasında tanıtım, halkla ilişkiler, pro-
mosyon, yatınm "iş" leriyle de yakından il-
gileniyorlar. Görmemeye, gözden kaçırma-
ya, unutmaya bunca yatkın bir ortamda o yo-
lu seçmekte haklılar belki de. Kaldı ki, fatu-
rayı hepten onlara çıkaramayız: Görsel ve ya-
zılı medya öyle figürler istiyor şimdi.
Bu yakınlarda, giriştiğim bir antologya ça-
lışması, unutuldukları için en hafifinden ha-
yıflanılması gereken kimi kitaplara, yazarla-
ra ulaşmamı sağladı. Bunlardan biri de Se-
lâhattin Batu.
Peş peşe tanıştığım üç gezi kitabı: "Roman-
cero"(1953), "Isviçre Günleri"(1966), "Avus-
turya ve Venedik Günleri" (1970), yolculuk
edebiyatımızın bugüne dek okuduğum en ol-
gun örnekleri arasında yer alıyor. Derin bir
gezgin yazısı geliştirmiş Batu; gördüklerini
çınlçıplak aktarmakla yetinmeyen, ayıkla-
yan, yeri geldiğinde büyüteç altna çeken, her
şeyden önemlisi yolda düşünmeyi bilen en-
der gezginlerimizdan biriymiş. Hele müze-
lerde en koyu bölgelerini yaratan kurcalayı-
cılığı-tek kelimeyle hayran kaldım.
Bu buluşma, beni Selâhattin Batu'nun pe-
şinetakılmayasürükledi. Bizim kuşağın adı-
na âşinâ olduğu bir yazardı Batu, ama onu
asıl tanıyan bizden iki önceki kuşaktır yanıl-
mıyorsam. Şiirlerini topladığı küçümen kita-
bı "Rüzgârlı Su"yu (Dost, 1962) bir çırpıda
okudum: Her antologyada yer aynlabilecek
birkaç şiiriyle karşılaştım, sözgelimi "o bü-
yük kuşlar ki susarlar, sonsuz, çekilip içle-
rine" dizeleriyle biten şiiri ya da "bir kartal
kanadı zamandan korur seni" gibi bir dize
düştüğü "Yalnız Dağ"\.
Sonra sıra manzum dramlanna geldi: "Ip-
higenia Tauris 'te" (1942) ve "Güzel Helena"
(1954) konularını Troya'dan almış iki yapıt.
"Oğuzata" (1961) için Asya Türklerinin ya-
şamından bir kesite el atmayı yeğlemiş. Ad-
nan Saygun'un bestelediği "Kerem" (1953)
operasının librettosunu da Batu yazmış. Ay-
dın Gün'ün hem sahneye koyduğu hem
başrolü üstlendiği bu operada Leylâ Gen-
cer ve Ayhan Baran da rol almışlar, dekor
ve kostümü Turgut Zaim gerçekleştirmiş.
Selâhattin Batu'yıı unutmuşuz, "Kereml
nasıl unutabilmişiz? Böyle bir kadronun ger-
çekleştirmiş olduğu bir yerli opera, yarım
yüzyıl sonra nerede?
Batu'yla ilgili ansiklopedi maddesi de ür-
pertici bana kalırsa, başlangıç bölümünü
burayaalmaklayetiniyorum: "Istanbul Yük-
sek Veteriner Okulu'nu bitirdi (1925). Al-
manya'da doktorasını tamamladıktan son-
ra A. Ü Veteriner Fakültesi'ne öğretim üye-
si olarak girdi (1931); zooteknikprofesörlü-
ğünden emekliye ayrıldı (1969). 1939'da
Çanakkale milletvekili seçildi. Ankara'da,
S. K. Yetkin ile birlikte haftalık Sanat ve
Edebiyat Gazetesi'ni (1948. 50 sayt) çıkar-
dı. Ulus gazetesinde yazdı. Pek çok mesle-
ki kitabı vardır. Mezarı Zincirlikuyu'dadır
(1975)."
Selâhattin Batu'yu, ölümünden çeyrek
yüzyıl sonra genç kuşaklar hiç tanımıyorsa,
kitaplarının hiçbiri katalogda yer almıyorsa,
neredeyse bütün kimliği silinecek hale gel-
mişse Danimarka'da tuhaf şeylerin olagel-
diğinden başka bir açıklama bulabilir miyiz?
Elimin altında, MEB tarafınan yayımlan-
mış iki büyük cilt Andersen masallan çeviri-
si duruyor Selâhattin Batu'nun.
Oradaki "Dilsiz Kitap" masalı ola ki onun
gerçek yaşamöyküsüdür. Batu'yu, şimdilik,
sahaflarda arayın.
Rahmi Koç Müzesi'ne ödül
Kültür Servisi - Rahmi M. Koç Müzesi,
Tersane bölümünün açılışmın ilk yıhnda
Kültür Bakanhğı '2001 Yılı Kültür
ve Sanat Büyük Ödülü'ne layık
görüldü. 26 Haziran Çarşamba günü saat
19.30'da Rahmi M. Koç Müzesi'nde
Bakanı Istemihan Talay ve
Rahmi K. Koç Müzesi Yönetim Kurulu
Başkanı Rahmi M. Koç'un katılımıyla ödül
töreni yapılacak.
Troya Sanat Derneği konseri
Kültür Servisi - Troya Sanat Derneği'nin
kuruluşu nedeniyle Tekfen Karadeniz
Filarmoni Orkestrası. 20 Haziran
Perşembe günü Yeditepe Üniversitesi'nde
Prof. Saim Akçıl yönetimınde
bir konser verdi. Mozart'ın 'Figaro'nun
Düğünü Uvertürü" ile başlayan
konserde, Jüpiter Senfonisi'nin birinci
bölümünden sonra Hacı Hanmemmedov'un
"Kemança Konçertosu' Azeri
kemança ustası Adalet Vezirov ile,
îlyas Mirzayev'in 'Ney Konçertosu'
neyzen Ercan Irmak ile, Çengiz
Özdemir'in 'Bağlama Konçertosu' ise .\rif
Sağ ve Erdal Erzıncan ile
seslendırildi. (0 216 336 35 54)
Boğaziçi'nde Sertab Erener
Kültür Servisi - Boğaziçi Üniversitesi
Havacılık Kulübü tarafnıdan 24-30 Haziran
tarihlen arasında yurtiçi ve
wrtdışından pilotlann katılımıyla
düzenlenen 'Air Fest 2002' çerçevesinde
25 Haziran Salı günü saat 21.00'de
Güney Kampus Oğrenci Otoparkı'nda
Sertab Erener konser \
r
erecek.
(0 212 257 37 61)