18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
»YFA CUMHURİYET 23 HAZİRAN 2002 PAZAR 4 KULTUR kuttur@ cumhuriyet.com.tr 1960'LARIN EFSANE GRUBU 'MAVÎIŞIKLAR' YENİ BESTELERÎNÎN BULUNDUĞU BİR ALBÜMLE MERHABA DÎYECEK DİSKOGRAFt •'Kanamam / HeKacı Hdva' (Hürriyet / Grubun 1965'te Hürriyet gazetesince düzenlenen ve finalisti olduklan 'Altın Mikrofon Armağanı YanşmasTnda ikinci olmalan üzerine Hürriyet gazetesince basılan ilk 45'lik plaklan) • 'Çayır Çimen Geze Geze' (Hürriyet / Grubun 1966'da yeniden 'Altm Mikrofon'a katılmalan ve yine ikinci olmalan üzerine Hürriyet gazetesince basılan ikinci 45'likleri) • 'Johnny Be Goode' /'Justüıe' (Odeon / Grubun 1966'da Odeon'un teklifini kabul ederek doldurduklan üçüncü 45'likleri) • 'Ankara Rüzgân' 'Just Like Me' / 'Woody BuBy' BumbJe Bee' (Sayan / 1966 Eylülü'nde kendileri için önemli bir dönemin kapılannı aralayan Sayan firmasıyla anlaşan grup, firma bünyesinde sekiz plak doldurur. Bu plaklann ilki. içinde üç Ingilizce parçanın da yer aldığı "Ankara Rüzgân'dır.) • 'Ayva Çiçek Açnuş' 'Come Home' ' 'Senede Bir Gün' 'Stipin and Shdin' (Sayan,' 1966 sonlannda Sayan'dan çıkardıklan ikinci albümleri) • "Çayır Çimen Geze Geze' / 'Kecp Searchin' 'Outof Sight' 'Yayla Çiçeği' (1967'nin başlannda Sayan imzah üçüncü albümleri) • 'KızGeldinSenÇerkeşten' "IKnovv What I VVant' 'Yar Saçtonn Lûle Lüle' / 'The Great Air Plane Srrike of 1967' (Sayan 1967"nin sonlannda yayınlanan albüm, grubun Ingilizce şarkılar da söylemekten vazgeçmediğinin ispatı niteliğindedir.) • 'The Seventh Son' 'Tath Bela' 'Gözyaşlan' / 'In My WorH' (Sayan / 1968'in başlannda piyasaya çıkan plak, grubu yeniden müzik listelerinde zirveye taşır. Gazete ve dergiler, plağı okurlanna dağıtmak için adeta yanşırlar.) • 'İyi Düşün Taşm' 'Ain't That So?' (Sayan ' 1968 tarihli bu albümleri de büyük gürültü kopanr. Kıtlelerin dilınde marş olan parça, grubun bugün de zevkle dinlenen en önemli hitlennden sadece birisidir.) • 'AğlaÇocukGibi' 'Giresun Kayıklan' (Sayan) • 'Büyükbabam Der ki' 'Üsküdar' (Sayan) • 'Light My Fire' / 'Gül Dah' 'Ob-la- di,Ob-la-da''(Batı Plak) • 'GitmeKal' 'VenüsveAşk' (Disko) •'Sevguun' 'Zaman'(Disko) •'Aşk Çiçeği' 'Yaramaz Ne Oklu Sana' Türkpopununmavi ışıldan yeniden sahnede... GAMZE AKDEMtR Türk popunun resmi başlama tarihi 1961. Ülkede o güne kadar Türk halk müziği, Türk sanat müziği ya da yaban- cı müzik var. Fakat Türk pop müziği diye bir oluşum henüz evrilmemiş. Pop müziğin tüm dünyada patladığı, de- ğerlerin yeni yeni ortaya çıkıp taşlann yerine oturduğu, saygı gördüğü bu dö- nemlerde 1961 yıhnda Fecri Ebcioğlu, Türkçe pop yapma fikriyle ortaya çı- kıncakımse ne yapacağını pek bileme- miş. Beste yok. dışardan şarkılar alıp üstüne Türkçe söz yazılması- , Halk müziği parçalannı aranje edil- meye çalışmalar derken 7 Eylül 1964'te kurulan ve beş gençten kurulu bir grup bu bocalamaya bir tür çeki düzen ver- miş. 'Ma\i Işıklar' Müziklerini batı- dan uyarladıklan tek tip kıyafetler ve muhteşem sahne şovlanyladestekleye- rek daha da özgün bir hale getiren 'Ma- vi Işüdar', aynı zamanda Türk popunun ilk teenage grubu. Son kadrosu Çetin Yavuzdoğan (bas gitar). MetinYavuzdoğan (kla\ye), Ne- jatToksoy (solist), CihatGünaydm (so- 10 gıtar) ve Atilla Şimşek'ten (baterist) oluşan grubun üyelen arasında önce- ki süreçte Zamir Manisa, Ayzer Dan- ga,AdnanGöykenadlı müzisyenlerde yer almış. 'Mavi Işddar'ın 30 yılı aş- kın bir aradan sonra kendi adlannı ta- şıyan eski şarkılanndan oluşan bir al- bümü CD formahnda Ada Müzik'ten çıktı. Albümde HervacıVFmcükDal- lanYÇayır Çimen Geze GezeVAşkÇi- çeği', 'PuıarbaşT, 'Ayva Çiçek Açmış', 'Giresun Kayüdan', 'Yayla Çiçeği', Yar SaçlarmLüleLük','KK SenGektin Çer- keşten', 'İyi Düşün Taşm', 'Yaramaz NeOldu Sana', 'Ağja ÇocukGibi', 'Git- me Kal', 'Sevgiliın', 'Benim Dünyam Sensin', 'Gül Dah', 'Üsküdar', 'Kana- mam' adlı dönemin toplam 19 listeba- şı şarkısı bulunuyor. Aranjmandan besteye... - Ününüzün doruğundayken müzik çahşmalannıza neden son verdiniz ? NEJATTOKSOY-îlk etken, döne- min Türkiyesi'nde hemen her sektörü durma noktasına getiren terördü. 68 hareketleriyle başlayan ve 70"lerden itibaren kanın gövdeyi götürdüğü bir ortamda ne konser vermeye, ne de plak çıkartmaya olanak vardı. 0 dönemde ancak sosyal içerikli mesaj veren insan- lar müzik yapma şansma sahipti. On- lann da çoğu zaten aranır durumday- dı ve yurtdışına gitmişri. 0 dönemi at- latacak maddi olanağı olan kişiler ka- lıcı olabiliyorlardı. Mesela bir Banş Manço Belçika'dan gelmiş olmasımn verdiği çok büyük bir avantajı kullan- dı. Çünkübelli birdönemi burada. bel- 11 bir dönemi yurtdışında geçirip çalı- şarak devam edebilme şansına sahip- ti. Metin de o dönem Almanya'ya gıt- ti ve 85'e kadar orada kaldı. Grubun müzik yaşamına son vermesinin esas nedenlerinden biri de onun burada ol- mamasıdır. METİNY4VUZDOĞAN-85"te ben Almanya'dan döndükten sonra "Hadi ne duruyoruz" dedim. Ve biz de arka- daşlanniızla önce evlerimızde, sonra iş- yerlerimizde, daha sonra da bir stüd- yoda ciddi olarak çahşmalara başla- dık. 90'lara yaklaştığımız sırada eli- mizde birtakım iddiah olabileceğimiz parçalar oluşmaya başlamıştı. ÇEltN YAVUZDOĞAN-Yeni bes- teler ortaya çıkmaya. grup şekil değiş- tirmeye başladı. Eskıden alıp yaban- cı parçalan Türkçe sözlerle adapte edip söylüyorduk, türkülerden aranj- manlar yapıyorduk. Çünkü 60"h yıl- Son kadrosu (soMan sağa) Metin Yavuzdoğan (klavye), Çetin Yavuzdoğan (bas gitar), Nejat Toksoy (solist), Cihat Günaydın (solo gitar) ve Atilla Şimşek'ten (baterist) oluşan grubun üyeleri arasında önceki süreçte Zamir Manisa, Ayzer Danga, Âdnan Göyken adlı müzisyenler de yer almış. larda pek fazla besteyle uğraşan yok- tu Türkiye'de. Konsept de o şekilde oluşmamıştı. TOKSOY - Geçmişte müzik yapar- ken Batı müziğinden, Türk folk müzi- ğinden, Türk müziğinden aranjmanla- nn yanı sıra Batı müziği parçalanna ya- zılmış Türkçe sözlü parçalar dahil 250'nin üzerinde parçanın yer aldığı bir repertuvara sahiptik. Yeniden aktif mü- zik hayatına dönmeye karar vennce günlerce 'Ne vapmabyız?' diye tartış- tık. Hepimiz iş hayatına devam ettiği- mak gerekiyordu. - 'Mavi Işıldar' olarak bir farklılığı nızda Batı'da Beatles ile başlayan ekol- de bir grup olmanızdı. TOKSOY- Kesınlikle. Bızım grup konseptimız buydu. O zamanlar bu konseptin yanı sıra bir de Hılton, Şa- dırvan gibi mekânlarda akşam 20.30. 21.00'de Neco, Selçuk Ural gibi çok gü- zel çahşmalara ımza atmış çeşıtli sa- natçılara eşlik şeklinde gelişen 'orkest- ra konsepti'vardı ÇETİN YAVUZDOĞAN - Ama bi- mak için yapıldı. TOKSOY- En kah dönemi yaşadık. Bılındiği gıbı o dönemler sesinizi tek duyurabileceğiniz yer TRT radyolany- dı. Ağzınızdan çıkan her kelime takip edilırdı. Şikâyetçimiydik.. şikâyetçiy- dik ama. şimdi de büyük bir serbestlik var. Bizim dönemle karşılaştınlamaz. Türk Müziği'nde söz sahibi çok ciddi hocalar vardı. Onlann huzurunda par- çalanmızı doldurduk, bantlar onlann hu- zurunda mühürlenerek Ankara'ya git- ti Çalınabilirizninisıkıdenetimsüreç- r ürkçe sözlüparçalar dahil 250'nin üzerinde parçanın yer aldığı bir repertuvara sahiptik. Hayatımızda hiç playback yapmadık. Hep canlı icra eden bir grup olduğumuz için sahne boyutuyla da çok avantajlıyız. Bir parçayı bir konserde başka türlü, bir başka konserde başka türlü, doğaçlama yaparakfarklı boyutlarla çalma şansımız var. miz için genellikle hafta sonlan aile toplantılannda ya da stüdyoda haftada bir toplanabiliyorduk. Derken kader bizi N aim Dilmener'in karşısına çıkar- dı. Naim bir baktık bizim tarihçemi- zin yazılı olduğu aynntılı ve güzel bir metinle geldi. Bu bize güç verdi. Tam anlamıyla doğru zamanda, doğru insan- la karşılaşmakh yaşadığımız. Telifhak- lan konusu bizi çok oyaladı. Yerli, ya- bancı şarkı sözü yazarlannın bazılan ölmüş, bazılan göç etmişti. Arayıp bul- zim grup olarak prensibimizde kim- seye eşuk etmek yoktu. Kendi şovumu- zu kendimiz yapardık. Bu yüzden de piyasadan uzak kaldık. Aynca sinema oyunculan sahneye çıkmaya başlamış- h. Onlara eşlik etmemiz yönünde ge- len bütün teklifleri reddettik. - Sizin gibiaranjtnan yapanlara sıcak bakmavanlar vanü. METİN YAVUZDOĞAN - Bir Al- tın Mikrofon Yanşması' niçin yapıldı Türkiye'de?. Tek sesli müzikten kurtul- lerinden geçerek aldık. Yorumdan esinlenme ATİLLA ŞİMŞEK - Bir Beatles'ın 'Yesterday'ini dünyada söylemeyen kalmadı. Yoksa tüm elektronik müzi- ğe de karşı çıkmakzorundasuuz. Müm- kün mü°. Yapılıryapılmaz meselesi de- ğil, nasıl yapıldığı önemli. - Yorumdan esinlenme de müzikte yeni pencereler demek» TOKSOY - Bu çok önemli. Bugün bazı parçalan yapmaya kalktığımızda 'Mavi Işıklar' grubu gibi yorumlama- ya ga\Tet edıyoruz. Yani insan yorum bovoıtunda kendinı bile taklıt edebili- yor. Hayatımızda hiç playback yapma- dık. Hep canlı icra eden bir grup oldu- ğumuz için sahne boyutuyla da çok avantajlıyız. Bir parçayı bir konserde başka türlü, bir başka konserde başka türlü, doğaçlama yaparak farklı boyut- larla çalma şansımız var. Değişım ka- çınılmaz. Günümüzün en başanlı genç müzisyenlerinden Kıraç bizim Çayır Çimen'i yorumladı. Altına da aranj- man Ma\ i Işıklar diye yazdı. Bu onun için büyük bir inceliktir.. bizim için de büyük bir şereftir. Almış. ben bundan esinlendım demış. - Yeni albüm projeniz olduğunu bili- yoruz. Bu albümden bahseder misiniz? TOKSOV - Aıle ü\elenmızınyanı sı- ra bizlerin de yaptığı toplam 12 yeni bes- temiz var. 30 yıl sonra gelinen nokta- da ülkenin, duygulann, günümüzün durumunun değerlendirildığı, yansı- nldığı besteler oldubunlar. Aşk, özlem gibi duygulan yansıtan bestelerin ya- nı sıra trafik olavinı hicvettiğimiz 'Kan Kınnızı'; Türkiye'deki politıkacılan hicveden 'AH Gafip": Çelin'in bestele- diği çözülemeyen her olayın sonuçtabir kadeh rakı, bir de zeytinyağlı dolma ile çözüldüğünü anlatan 'İşte Çözüm, İş- te Sofra' adlı parçalann yer alacağı bir besteler paketinden oluşacak bu albü- mü gerçekleştirmeyi çok ıstiyoruz. l DVD / VCD Vanilcf Savaş ve Platoon (Müfreze).'Yön: Oliver Stone'Oyn: Çharlıe Sheen, Willem Dafoe, Tom Berenger 1986, 115dakika, Renkli, Dolby Digital Ses/MGM Home entertain- ment-Tiglon. Vietnam sava- şına katılan bronz madalyah O. Stone,Vietnam'a gönde- rilen farklı kişiliklere. sınıf- lara, duygu ve düşüncelere sahip, taşralı. yoksul erlerin şiddet dolu, acımasız dünya- lanna bizi belgesele yakın çarpıcı bir anlahmla sokuyor. Aynca Stone'un ve askeri danışman Dale Dye'ın yorum- lanyla da filmı baştan sona iz- leyebilıyorsunuz. CharlesKiseKak'ın ha- zırladığı 51 dakikalık "Cehennem Turu" belgeselinde çekim se- rüveninin aşamaları yönetmen, yapımcı, as- keri danışmanın anla- tımıyla bize ulaşan çok etkili ve çarpıcı bir ka- mera arkası çalışması. Ön hazırlık, oyunculann aldığı askeri eğitim, zor ça- lışma koşullan, savaş alam, eve dönüş, Vietnam'dan sağ dönenlerle karşılaşmadan olu- şuyor, film kadar önemli bir belge çalışması. 4 Oscarlı Ash SELÇUK ırı uzerıne... fılmi geniş ekran görüntü kay- bı olmaksızın izleme aynca- lığına sahipsınız. Michael Çollin&Tön: Ne- il Jordan'Oyn: LiamNeeson, Julia Roberts. Alan Rick- man' 1996,127 dakika, Renk- h. Dolby Dıgıtal SesWar- ner Home Video-Tiglon. 12. yüzyıldan beri îngi- liz İmparatorluğu'nun iş- galinde bulunan Irlanda'da, 1916'da Michael Çollins adlı gönüllü bir öncü savaş- çı imparatorluğa karşı amansız bir savaş başlatır. Savaşımını silahlanmış yoksul köylüler, işçi sını- findan oluşan Irlandalı genç gönüllülerle gerçekleştirir. Tom' Knox"un 56 dakikalık belgeseli canlı tanıklıklar içe- riyor. Çollins'in politik kişiliği ve günümüzdeki etkileri ya- şanmış yıllann (1916-22) ger- çek görüntüleri eşliğinde yö- netmenin, tarihçılerin, poİiti- kacılann. eleştirmenlerin. ak- rabalannın yorumlanyla ha- zırlanmış bilgılendirici bir çalışma. Aynca fılmin titizlikle oluş- turulmuş hazırlık aşamalan da anlatıhyor. Yapım Notlan'nda Jordan'ın Çollins ile ilgili açıklamalanyeralıyor. Frag- man, yönetmen ve oyuncula- nn özgeçmışlen de var. Film. 1996 Venedik Film Festiva- li'nde en iyi film \e erkek oyuncu (L. Neeson) ödülleri- ni kazandı. OKUMALAMBASI ENİS BATUR Selâhattin Batu (çin Yeni bir dönemin içindeyiz: Bazı yazaria- rımız "entegre tesis" gibi çalışmaya başla- dılar. Yazmak. "ış"lerinin bir parçası yalnız- ca; sonrasında tanıtım, halkla ilişkiler, pro- mosyon, yatınm "iş" leriyle de yakından il- gileniyorlar. Görmemeye, gözden kaçırma- ya, unutmaya bunca yatkın bir ortamda o yo- lu seçmekte haklılar belki de. Kaldı ki, fatu- rayı hepten onlara çıkaramayız: Görsel ve ya- zılı medya öyle figürler istiyor şimdi. Bu yakınlarda, giriştiğim bir antologya ça- lışması, unutuldukları için en hafifinden ha- yıflanılması gereken kimi kitaplara, yazarla- ra ulaşmamı sağladı. Bunlardan biri de Se- lâhattin Batu. Peş peşe tanıştığım üç gezi kitabı: "Roman- cero"(1953), "Isviçre Günleri"(1966), "Avus- turya ve Venedik Günleri" (1970), yolculuk edebiyatımızın bugüne dek okuduğum en ol- gun örnekleri arasında yer alıyor. Derin bir gezgin yazısı geliştirmiş Batu; gördüklerini çınlçıplak aktarmakla yetinmeyen, ayıkla- yan, yeri geldiğinde büyüteç altna çeken, her şeyden önemlisi yolda düşünmeyi bilen en- der gezginlerimizdan biriymiş. Hele müze- lerde en koyu bölgelerini yaratan kurcalayı- cılığı-tek kelimeyle hayran kaldım. Bu buluşma, beni Selâhattin Batu'nun pe- şinetakılmayasürükledi. Bizim kuşağın adı- na âşinâ olduğu bir yazardı Batu, ama onu asıl tanıyan bizden iki önceki kuşaktır yanıl- mıyorsam. Şiirlerini topladığı küçümen kita- bı "Rüzgârlı Su"yu (Dost, 1962) bir çırpıda okudum: Her antologyada yer aynlabilecek birkaç şiiriyle karşılaştım, sözgelimi "o bü- yük kuşlar ki susarlar, sonsuz, çekilip içle- rine" dizeleriyle biten şiiri ya da "bir kartal kanadı zamandan korur seni" gibi bir dize düştüğü "Yalnız Dağ"\. Sonra sıra manzum dramlanna geldi: "Ip- higenia Tauris 'te" (1942) ve "Güzel Helena" (1954) konularını Troya'dan almış iki yapıt. "Oğuzata" (1961) için Asya Türklerinin ya- şamından bir kesite el atmayı yeğlemiş. Ad- nan Saygun'un bestelediği "Kerem" (1953) operasının librettosunu da Batu yazmış. Ay- dın Gün'ün hem sahneye koyduğu hem başrolü üstlendiği bu operada Leylâ Gen- cer ve Ayhan Baran da rol almışlar, dekor ve kostümü Turgut Zaim gerçekleştirmiş. Selâhattin Batu'yıı unutmuşuz, "Kereml nasıl unutabilmişiz? Böyle bir kadronun ger- çekleştirmiş olduğu bir yerli opera, yarım yüzyıl sonra nerede? Batu'yla ilgili ansiklopedi maddesi de ür- pertici bana kalırsa, başlangıç bölümünü burayaalmaklayetiniyorum: "Istanbul Yük- sek Veteriner Okulu'nu bitirdi (1925). Al- manya'da doktorasını tamamladıktan son- ra A. Ü Veteriner Fakültesi'ne öğretim üye- si olarak girdi (1931); zooteknikprofesörlü- ğünden emekliye ayrıldı (1969). 1939'da Çanakkale milletvekili seçildi. Ankara'da, S. K. Yetkin ile birlikte haftalık Sanat ve Edebiyat Gazetesi'ni (1948. 50 sayt) çıkar- dı. Ulus gazetesinde yazdı. Pek çok mesle- ki kitabı vardır. Mezarı Zincirlikuyu'dadır (1975)." Selâhattin Batu'yu, ölümünden çeyrek yüzyıl sonra genç kuşaklar hiç tanımıyorsa, kitaplarının hiçbiri katalogda yer almıyorsa, neredeyse bütün kimliği silinecek hale gel- mişse Danimarka'da tuhaf şeylerin olagel- diğinden başka bir açıklama bulabilir miyiz? Elimin altında, MEB tarafınan yayımlan- mış iki büyük cilt Andersen masallan çeviri- si duruyor Selâhattin Batu'nun. Oradaki "Dilsiz Kitap" masalı ola ki onun gerçek yaşamöyküsüdür. Batu'yu, şimdilik, sahaflarda arayın. Rahmi Koç Müzesi'ne ödül Kültür Servisi - Rahmi M. Koç Müzesi, Tersane bölümünün açılışmın ilk yıhnda Kültür Bakanhğı '2001 Yılı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü'ne layık görüldü. 26 Haziran Çarşamba günü saat 19.30'da Rahmi M. Koç Müzesi'nde Bakanı Istemihan Talay ve Rahmi K. Koç Müzesi Yönetim Kurulu Başkanı Rahmi M. Koç'un katılımıyla ödül töreni yapılacak. Troya Sanat Derneği konseri Kültür Servisi - Troya Sanat Derneği'nin kuruluşu nedeniyle Tekfen Karadeniz Filarmoni Orkestrası. 20 Haziran Perşembe günü Yeditepe Üniversitesi'nde Prof. Saim Akçıl yönetimınde bir konser verdi. Mozart'ın 'Figaro'nun Düğünü Uvertürü" ile başlayan konserde, Jüpiter Senfonisi'nin birinci bölümünden sonra Hacı Hanmemmedov'un "Kemança Konçertosu' Azeri kemança ustası Adalet Vezirov ile, îlyas Mirzayev'in 'Ney Konçertosu' neyzen Ercan Irmak ile, Çengiz Özdemir'in 'Bağlama Konçertosu' ise .\rif Sağ ve Erdal Erzıncan ile seslendırildi. (0 216 336 35 54) Boğaziçi'nde Sertab Erener Kültür Servisi - Boğaziçi Üniversitesi Havacılık Kulübü tarafnıdan 24-30 Haziran tarihlen arasında yurtiçi ve wrtdışından pilotlann katılımıyla düzenlenen 'Air Fest 2002' çerçevesinde 25 Haziran Salı günü saat 21.00'de Güney Kampus Oğrenci Otoparkı'nda Sertab Erener konser \ r erecek. (0 212 257 37 61)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle