19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 MAYIS 2002 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Deniz Gezmiş, Hüseyin Inan ve Yusuf Aslan'ın idam edilişinin 30. yılı Üç fîdan anılıyor ANKARA/İSTANBUL (Cıınihuriyet) Deniz Cezmiş, Hüseyin İnan ve Yusııı Aslan, "idamedilişlerinin" 30. yılında, bııgiin saat 12.00'de Karşıya Mezarlığı'nda mezarları başında anılacaklar. Gezmiş, Aslan ve Inan, sivil loplıım kuruluşları vc arkadaşları tarafından anılırken ölünı cezaları kınanacak. Anma elkinlikleri çcrçevesinde Ufuk Karakoç ile türküler ve şiir dinletisi saat 18.30'da Ankara Sanat Tiyatrosu'nda gerçekleştirilecek. CI1P lstanbul tl Örgütü de il merkczinde idamlann 30. yıldö 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nde... RTÜK Tasarısı'nın görüşmeleri sert tartışmalı, biraz da kavgalı geçtı. Bir gecelik mesaiden küçük bir çeşitleme genel kurulun havasını vermeye yeterli: Erkan Kemaloğlu (ANAP): Bir kişiye 20 kişiyle hücum etmek mertlige sığmaz; bu bir namertliktir. Nurettin Aktaş (AKP): Ne diyorsun, otur yerine! Terbiyesiz herif! Tevhit Karakaya (AKP): Sayın Başkan, alkol muayenesi istiyoruz! Aktaş: Susturun onu!.. Mahmut Göksu (AKP): Alkol muayenesi yapın arkadaşa! Ramazan Toprak (AKP): Bu adam savcıyı tehdit eden adam... Aktaş: Susturun onu!.. Susturun onu! Kemaloğlu: Şimdi kavga etmek isteyen varsa tek tek buyursun dışarıya gelsin. Aktaş: Terbiyesiz otur yerine... (AKP ve SP sıralarından yuh sesleri) Mehmet Ali Şahin (AKP): Sayın Başkan, lütfen alkol muayenesıne gönderin. Zülfükar Izol (AKP): "Erkeksenız dışarı çıkın" diye dışarı davet ediyor. Sayın Kemaloğlu, ben dışarı çıkıyorum, erkeksen sen de dışarı çık, gel! llhan Aküzüm (ANAP): Terbiyesiz herif, otur yerine! Aslan Polat (SP): 3 Mayıs Türkçüler Günü diye, konuşma yapacaktınız. Söz istedıysenız, niye konuşamıyorsunuz? Bu kadar mı düştünüz?!. Bu kadar mı düştünüz?! (MHP sıralarından alkışlar!) Veysel Candan (SP): Konuşmacı bir talepte bulundu: "Tasarıyı çekelim yüreğiniz varsa!" Yani, yüreklerinin olmadığını bu saate kadar öğrenmediysek mesele yok. Bu heyette bu yürek yok; bu hükümette de bu yürek yok! Mesele yok!.. Vahit Kayrıcı (MHP): Niye, sen yürekçi miydin, sakatatçı mıydın? Babanın sakatatçı dükkânı mı vardı? Musa Uzunkaya (AKP): (Protesto için) Konuşma hakkımdan 1 dakika feragat ederek bu kürsüde susma hakkımı kullanıyorum. Erol Al (DSP): Sayın Uzunkaya, en güzel haliniz bu. Basın ve televizyonlara ağır cezalar da içeran tasarı, 3 Mayıs Dunya Basın özgürlüğü Günü'nde görüşülüyordu. Son söz de, bu günde hükümetin sorumluluğunu vurguladıktan sonra açıkladığı görüşlerle AKP Genel Sekreteri Ertuğrul Yalçınbayır'dan: "Genel başkanlarının talımatına değil, hukukun üstünlüğüne yemin eden özgür milletvekilleri, basında sendikasızlaştırma var, basında örgütlenme yok; sadece medya sahiplerinin çıkarlarına hizmet eden düzenlemeler ve uygulamalar var. Susma, sustukça sıra sana gelecek! Hepimize gelebilecek bu!.. Biz neyi söylersek söyleyelim, o inen kalkan parmaklar, otomatiğe bağlanmış olan parmaklar, onlar özgürleşmedikçe Türkiye özgürleşmez; onlar özgürleşmedikçe, siyaset dehnlik ve genişlık kazanmaz." • 6 Mayıs 1972 günü sabaha karşı "Yaşasın tam bağımsız Türkiye", "Kahrolsun emperyalizm" sloganlanyla idam iplerini boyunlarına geçiren üç gençlik lidcri için düzenlenen törenlerde Türk siyasi hayatına kara bir leke olarak geçen siyasal idamlar konusu da bir kere daha gündeme getirilecek. nümü nedeniyle "İdamlarm Hukııksal Boyutu" konulıı bir toplantı düzenleyecek. çe'de idamı sembolize eden ipi denize atacak. 6 Mayıs 1972 günü sabaha karşı idam ipini boyunlarına 14 Yaşasın tam bağmısızTürkiye", "Kahrolsun emperyalizm" diye haykırarak geçiren Deniz'ler, siyasal idam zincirinin 2324 yaşlarındagencecik halkalarıydı. Dünyada 6O'lı yıllann başından itibaren esen başkaldırı rüzgârı, Türkiye'de de antiemperyalist içerik kazanmış ve ögrenci hareketleri 1%9'dadoruğa ulaşmıştı. Deniz (iezmiş, ODTÜ'de Amerikan Büyükelçisi Commer'ın otomobilinın yakılması, Amerikan Altıncı Iilosu'nun protestosu eylemlerinde önplana çıkan isimdi. Öğrencı hareketinin liderleri Dolnıabahçe'de cylcnı Insan I lakları Derneği (İHD) lstanbul Şubesi, idam sonucu yaşamını yitirenleri anmak ve öliim cezalannın kaldırılması için 6O'lı yıllann mücadele alanlarından biri olan Dolmabah nin geleneksel sosyalist hareketten kopup arayışa girdikleri örgütlerden biri Hüseyin Inan'ın siyasal önderliğinde, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan'ın oluşturduklan Türkiye Halk Kurtuluş ürdusu'ydu. Deniz Gezmiş ve Yusuf Aslan 17 Mart'ta Sıvas'ın Şarkışla ilçesine bağlı Gemerek nahiyesinde, Hüseyin Inan 24 Mart 1971 'de Kayseri'nin Pınarbaşı ilçesinde yakalandı. Imza kampanyalarına, aileler ve aydınların girişimlerine karşın TBM M 'de kabulünden sonra Deniz'ler 6 Mayıs 1972'de idam edildi. • •• Kitle örgütlerinden idamlara tepki: Tasarlanmış siyasi cinayet İSIANBU17ANKARA (Cumhuriyet) 196()'lı yıllann öğrenci hareketinin önderleri, Deniz Cezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin Inan'ın mevcut yasaların zorlanması ile önceden (asarlanmış bir siyasi cinayet sonucu öldüriildükleri belirtildi. CHP, DİSK, Halkevleri, TMMOB, PSDA, 68'liler Birliği VaklVnca idamlann 30. yıldönümü nedeniyle yapılan ortak açıklamada, "bağımsızlıkvedenıokr.ısi adına, A RI) emperyaliznıi, faşizm ve geıiciliğc karşı kurulıı düzene başkaldıran Deniz Cezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan'ın 30 yıl önce asılarak öldürüldükleri" vurgulandı. yet sonucu öldürüldüler. İdamlann sorumlusu 12 Martdarbecilerinin, 1961 Anayasası'nı silah zuruyla ilılal etmek, işlediği cinayet, işkence ve haksız tutııklama sııclarının hesabını vermek ve Türkiye'nin gelecegini karartmak suçlarından, yine onlarla ayııı sııcları paylaşan, 12 Eylül darbecileri ile birliktc bir gün mutlaka yargılanacağına inanıyoruz." • •• Özür dilenmeli 68'liler Birliği Vakfı Başkanı Cökalp Eren, 19651972 yılları arasında gençliğe ve sola karşı yürütülen terör, tutuklama ve idamların mevcut anayasal sistemın dışına çıkılarak gerçekleştirildiğini ifadccdcrck "30yıl sonra da olsa bu utançtan kurtulmalı, terör nıağdıırlanndan özür dilenmelidir" dedi. 68'liler Birliği Vakfı kurucu üyelerinden Haşmet Atahan, Deniz'lerin idamının hukuka, vicdana ve ahlaka aykın olduğuna bir kez daha dikkati çekti. Parlamento, erkeği kadın yapamazL "Ualyo/, operasyonıı ile binlence ileriei, aydın, demokrat, devrimci, komünist tutuklandı, işkence gördü ve çalışanlann örgütleri kapatıldı. Arkadaşlannnz mevcut yasalann zorlanması ile önceden tasarlanmış bir siyasi cina 'Sorumlıılar yargüansuV Açıklamada şöyle denildi: Derviş'in Kapadokya hatırası Devlet Bakanı Kemal Derviş Kapadokya'yı zryaret etti. Derviş, Göreme açık hava müzesine girişte bilet almak istedi. Cörevlinin para almaınası üzerine "Btıı buraya Bakaıı Derviş olarak değil, sade vatandaş olarak geldim" diycn Derviş, para almama konusunda görevliyi ikna edemedi. Turistlerlc hatıra fotoğrafı da çektiren Bakan Derviş, Kapadokya'ya ilkolarak27yıl öncegeldiğini söyledi. (Fotoğraf: AA) lstanbul Belediyesi'nin, meydanın dokusunu bozacak projesine yargı da geçit vermedi: Taksinre cami yapdamaz BAHAR TANRISEVER ANKARAlstanbul BüyükşehirBelediyesi'nin Taksim Meydanı'na cami yapma inadı sürüyor. Belediyenin geçen yıl mcydan için hazırladığı projede caminin de yeraldığı ortaya çıktı. Proje lstanbul 1 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklannı Koruma Kurulu'neareddedilirken Anıtlar Kurulu'nun 1996 tarilıli kararı üzerinde camiye geçit verilınesi için "tahrifat" yapıldığı ortaya çıktı. lstanbul Büyükşehir Belediyesi, Koruma Kurulu'nun ret kararı nedeniyle Kültür Bakanlığf na karşı açtığı davayı da kaybetti. lstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nca hazıılanan Taksim Meydanı Kentsel Tasarım Avan Projesi, tstanbul 1. No'lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nca 12 Mart 2001 • Caminin yapılabilmesi için Anıtlar Kurulu'nun Taksim Meydanı'na ilişkin 1996 tarihli kararında istanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından "tahrifat" yapıldığı ortaya çıkarken belediye, Kültür Bakanlığı aleyhine açtığı davayı da kaybetti. tarihinde reddedildi. Projede meydanın kuzeydoğu kısmında Mete Caddesi'nin Taşkışla yönünde Taksim Meydanı ve Atatürk Kitaplığı arasında "cami" fonksiyonu öneriliyordu. biçiminde olduğu iddia edilen karanna dayandırıldığı savunuldu. Ancak Anıtlar Kurulu'nun söz konusu kararında tahrifat yapıldığı ortaya çıktı. Kültür Bakanlığı I. Hukuk Müşaviri Vekili Ismail Sami Çakmak'ın saptadığı tahrifat olayına göre, kararın aslında "Taksim Cumhuriyct Alam'nda yapılması talep edilen cami ile ilgili karar oluşturulabilmesi için mcydan bütününde cle alınarak hazırlaııacak önerüerin bir yanşma ile beürlenmesiııin tavsiyeedilmesine karar vcrildi" deniliyor. Ancak toplantı ve karar tutanağı, dak tilo edilme aşamasında farklı biçimde yazıldı. Karar metninin orijinal tutanağa uymadığını fark eden Başkan Yardımcısı Özer Erenman da karardaki imzasını iptal etti. Tahrifat yapıldığına ilişkin belgeler, geçen şubat ayında, belediyenin Kültür Bakanlığı aleyhine açtığı davayı gören lstanbul I. Idare Mahkemesi'ne sunulurken sorumlular hakkında gereğinin yapılması için yetkili makamlara da gönderildi. fısıldayarak "Hadi Cumhurbaşkanı Sayın Başkan, Ahmet Necdet söyleyin de Sezer tarafından konuşmasını bitirsin veto edilen Af artık" uyarısında Yasası'nın Meclis bulundu. Türk'ün komisyonlarındaki aynı gün yurtdışına görüşmeleri renkli gidecek olması atışmalara sahne vekillerin sık sık oldu. Yasa, saatlerine Anayasa bakmasına neden Komisyonu'nda oldu. Bu arada, görüşülürken Bıçakçıoğlu, "Sayın MHP'Iİ Mehmet Bakan'ın uçağının Nacar muhalefet Mehmet Nacar kalkmasına ne kadar milletvekillerinin var?" diye sordu. hükümetin anayasaya aykın hareket ettiği Karaa "7.5 saat var" yanıtını eleştirilerine "garip" verince, Bıçakçıoğlu bir yanıt verdi: çileden çıktı: "Parlamentonun pek çok yetkisi "Ne, 1.5 saat mi, o zaman bu vardır. Sadece, kadını erkek, kadar saat daha buradayız demektir." erkeği de kadın yapamaz. Gerçi Komisyon toplantısı bitince bir şimdi pembe cinsler şikâyet de, SP'li Fahrettin çıktı ama neyse..." Kukaracı'dan geldi: Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'ün uzun açıklamaları, her "Bu ne kardeşim ya, zaman olduğu gibi yine çalışmaktan bitap düştük valla. vekillerin yakınmalarına yol açtı. Plan ve Bütçe Komisyonu MHP'Iİ Orhan Bıçakçıoğlu, sık üyeleri Ispanya'ya gidip sık Adalet Komisyonu Başkanı dinlendiler. Bizim daha Emin Karaa'nın kulağına yurtdışına çıkmışlığımızyok." Kurul kararında tahrifat lstanbul Büyükşehir Belediyesi projelerinin reddedilmesi üzerine Kültür Bakanlığı aleyhine dava açtı. Dava dilekçesinde, caminin, Anıtlar Kurulu'nun 11 Haziran 1996 tarihli "önerilen alanda prcnsip olarak cami yapılabilecegi, meydan biıtünü göz önüne alınarak hazırlanacak projenin kurula getirilmesi" Belediyenin planı tutmadı lstanbul I. Idare Mahkemesi de 7 Mart 2002 tarihinde belediyenin açtığı davayı reddcrti. Mahkeme kararında, Taksim Meydanı'na yönelik öncelikle üst ölçekli planlann gerçekleştirilmesi, avan projelerin ancak bu planda belirtilen önerilerdikkate alınarak hazırlanması gerektiği vurgulandı. Bu satırlar yazılırken "bağırsak iltihabı "ndan hastaneye kaldırılan ve bu arada "kortizon tedavisi" gördüğü de açıklanan Başbakan Bülent Ecevif'in taburcu edilmesi bekleniyor. Korkulduğu kadar büyük etkisi olmadı. Hafta sonuna denk geldiğinden buluttan nem kapan borsa inip çıkmadı; döviz fiyatları fırlamadı, Ankara'da olağanüstü toplantılar yapılmadı... Resmi açıklamalar telaşlanmayı gerektirecek bir olumsuzluk bulunmadığını birkaç kez yinelediklerine ve koskoca devlet aygıtı yalan söylemeyeceğine göre (Söylemez değil mi?) olağan bir haftaya başlıyoruz. Ankaralı habercilerin aktardığı bilgiler bizi yanıltmıyorsa bu "olağan" haftada geçen haftadan miras iki yasa tasarısı gündemimizi oluşturacak: Af Yasası ve RTÜK Yasası. Her iki yasa tasarısı da yasalaşamadan Çankaya'dan döndü. Hükümet her iki tasarıyı da JS3 IRMIKI AYDIN ENGÎN aenginO'doruk.net.tr n/«"çıkarmıyorsa kim çıkarıyor? • •• Biliyorum, şu başlayan haftada da yine "meleklerin kanatları" tartışılacak. Çıkarılacak yasanın af mı, şartlı salıverme mi, ceza indirimi mi olduğu üstüne laf salataları üretilecek. Tek tek ağaçlar gösterilerek orman gözden ırak tutulmaya çalışılacak. Aslında hukukun temel ilkelerı pervasızca çiğnenecek; adalet aygıtı iyiden iyiye çürütülecek ve toplumdaki adalet duygusu derin yaralar alacak. Yani yurttaş olarak bir kez daha onurumuz kırılacak... Oysa Ankara'dan yine ve hâlâ Koalisyon uyum içindedir ve 2004 ilkbaharına kadar da sürecektir" yollu pişkin açıklamalar gelecek. Ben de bir Bektaşi babasının belirıp "Gazeteci, çıkarulan ağzındaki baklayı" diyeceği günün gelmesini düşleyerek, işte şu okuduğunuz gibi yazılarla öfkemi bastırmaya çalışacağım ve... Ve bastıramayacağım... Kim Çıkanyor Bu Affı? aynen yasalaştırmaya kararlı. O yüzden virgülüne bile dokunulmadan, Meclis'te sözüm ona görüşülüpoylandıktan sonra yine Çankaya'yayollayacak. Çankaya zorunlu olarak onaylayıp Resmi Gazete'de yayımlatacak. Ardından belki susup oturacak, belki Anayasa Mahkemesi'ne başvuracak. Ama Anayasa Mahkemesi kararını verene kadar da her iki yasa işlemeye başlayacak. RTÜK Yasası üstüne artık söylenecek söz kalmadı. Besbelli ki ya eski bir "diyet borcu" ödenmekte ya da gelecek seçimlerde doğacak bir borcun "diyeti" bugünden ödenmekte. Anlaşılan bir alışveriş söz konusu ve alan da veren de memnun (olacak). Alan da, veren de belli. Alanın ("a/an/ar/n" değil "alanın") nealacağı, neeldeedeceği de belli. Verenlerin alacağını görmek için galiba seçim dönemini beklememiz gerekecek. Seçimlerde kimin, nasıl, hangisinin ne kadar desteklendiğine bakıp soruyu kendimiz yanıtlayabileceğiz... • •• Biz gelelim Af Yasası'na... Bugün koalisyon kurup devletin dizginlerine yapışan üç partinin, seçim propagandaları sırasında "Bize oy verirve iktidara getirirseniz, af çıkaracağız. Devlete karşı işlendiği kabul edilen suçları af kapsamı dışında bırakacağız. Ancak katilleri, hatta yedi kat katmerli katilleri, hırsızlan, ırz düşmanlannı filan salıvereceğiz" diye bir söz verdiklerini ben anımsamıyorum. Yani koalisyonu oluşturan partiler, seçim öncesinde yapacaklarını sıralarken af çıkaracaklarını bizden sakladılar. Yani bizi kandırdılar. Seçim programları ile karşımıza çıktılar. Oy istediler. Aklı yatanlar onlara oy verdi. Iktidar oldular ve programlarında yer almayan bir af çıkarmaya yöneldiler. "O günlerde böyle bir gerek yoktu. Ama ondan sonraki gelişmeler bizi böyle bir af çıkarmaya zorladı" diyebilecekleri herhangi bir gelişme filan da olmadı. O yüzden, DSP'nin (Yani Ecevit'lerın) "Sındirdim, sindiremedim" cilveleri en küçük bir inandırıcılık taşımıyor. Sindiremeyeceğini yemezsın, olur biter. MHP'nin "Biz af istemedik. Isteyip kollan sıvayanlar düşünsün" yollu cilveleri ise daha da mide bulandırıcı. ANAP'lıların "Biz affa karşıyız "açıklamaları ise "sözün bittiği yer"d\r. Biri affı bu kapsamıyla içine sindiremiyor. Ötekinin af maf istediği yokmuş. Beriki ise affa zaten temelden karşıymış. Peki bu affı "biri, öteki ve be Ülkenin istikrarı ve sigara. Sağlık Bakanı Osman Durmuş, geçen hafta Meclis'te sigarayı bırakma kampanyası başlattı. Sigara içen mılletvekillerini tek tek yakın takibe alan Durmuş, sigaranın sağlığa verdiği zararları uzun uzun anlatıp vekilleri ikna etmeye çalıştı. Durmuş'un sıkı markajı işe yaradı. Birçok milletvekili, Durmuş'un önünde sigara paketlerini çöpe atarken "Ya bırakmayı becehrsem" diyerek bakanlığın açtığı standa giderek akupunktur bile yaptırdılar. Sigarayı bırakmak istemeyen vekiller ise Durmuş'un yanına yaklaşmamayı yeğledi. Bunlardan biri de MHP'Iİ Yusuf Kırkpınar'dı. Kırkpınar'ın kampanyaya neden katılmadığını soran gazetecilere yanıtı kısaydı: "Ben sigaranın dumanını bakanın yüzüne üflerim be..." Durmuş, vekillerden sonra MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin peşine düştü. Durmuş ve kampanyaya katılan milletvekilleri, kuliste oturan Bahçeli'ye "Biz bıraktık, siz de bırakın Sayın Genel Başkan" dediler. Bahçelı, bu önerıye temkinli yaklaştı: "Eğer başanlı olacaksa bırakırım." Bu yanıt üzerine önce sevinen vekiller, sonra uyarıda bulunmayı da ihmal etmediler: "Aman efendim, bırakan strese giriyor. Ülkenin istikrara ihtiyacı var". Türey Köse, Emine Kaplan, Bülent Sanoğlu, Sertaç Eş tbmmcum(a rtnct.nct.tr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle