19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
S4VFA CUMHURİYET 5 MAYIS 2002 PAZAR HABERLERÎN DEVAMI TURKİYE A 20 Sinop PB 14 Adana A 24 rcıme A 24 Samsun Y 16 A 20 Trabzorı Y 16 C^nakkale A 21 Giresun Y 14 Erir  25 Ankara B 21 /.ydr 25 Eskişehir B 21 B 20A 28 Konya [>en2lı A 27 Sıvas PB 16 knguldak PB 14 Anlalya A 27 Kars Mersin Dıyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkân Van A PB PB PB PB Y Y 22 23 26 28 21 12 12 Yurdun kuzeydo- ğu kesimlerı parçalı bulutlu, Orta ve doğu Karadenız ile Doğu Anadolu'nun kuzey ve batısı sağanak ve yer yer gokgurultülu sağanak yağışlı, ote- kıyerleraz bulutlu ve açtk geçecek. Hava sıcaklığı artmaya de- vam edecek. DIS MERKEZLER Oslo Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Bruksel Parıs Bonn Y Y Y PB Y Y PB Y 14 17 11 15 13 13 15 10 Münih Y 13 Zurih Berlın Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Y Y B B Y Y PB PB M 20 20 15 20 22 20 25 B 15 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tiflis Kahire PB Y B Y Y Y Y PB 23 20 17 20 18 24 15 31 A 25 _ 3 Parçalı bulutiu 3 Bjlutlu p Yagmurlu _ > Sulukar i Gok gurultulu G L T \ C E L Cİ1VEYT ARCAYÜREK I Baştarafı 1. Sayfada ni sağlayacak şu 4 koşulu öne sürü- y '- Idam cezasının kaldırılması. Bu konuda -ye- Uri olmasa da kısmi bir çözrüm yolunda mutaba- kata- vanlmış. 2- Anadilde yayın konusunda yakın- da jzlaşna sağlanacağı inancında. 3- Kıbns görüş- rreferi olumlu ilerliyor. 4- Anadilde eğitimde ise be- lirszlik surüyor. Dıştşleri Bakanı Cem: Yılmaz'ın 4 koşulunu 2'ye ind riyor: "Eğerıdam cezası ve anadiJİ öğrenme ile ilgili dü- zenleme<eh süratle yaparsak, Türkiye ile müzakere sLrecini başlatmak için taıih vereceklerini taahhüt etiıer" diyor. Iki bakanın ifadeterinde bir-iki nokta dikkat çeki- yor: Yılmaz, idam cezasının koşulsuz tamamen kal- dınlmasının; yerini "yeterfi o/rnasa da kısmi birçö- zirne bıraktığını" söylerken... Dışişleri Bakanı Cem, "idarn cezası ile ilgili (tabii tarnamen kalkmasını sağlayacak) düzenlemenin bir anönce tamamlanması"nı istiyor. Yılmaz, anadilde yayından söz ediyor. Eğitim ko- nusunda "belirsizliğin" sürdüğünü söylüyor... Cem'in ifadelerinde anadilde yayın yer almıyor. A- ma bakana göre, "anadilde eğitim" AB'nin vazge- çemeyeceği koşul. AB ile üyelik müzakerelerinin başlamasında -Yıl- maz'ın saydığı koşullardan biri olan- Kıbrıs sorunu- nun çözümüne, Cem açıklamalannda yer vermi- yor. Gerçi, Kıbrıs sorununun çözümlenmesi ya da çözümlenmemesi AB'nin Güney Kıbrıs'ı üyeliğe al- masına engel değil. Çok kez (Prodi, Verheugen) açıkladılarki; 2002sonuna kadar sorun çözülürçö- zülmez, AB'yi ilgilendirmiyon Güney Kıbns, AB üye- si! Gelelim üçüncü bakana: Kıbns'tan sorumlu Dev- let Bakanı Şükrü Sina Gürel, AB üyeiiği ve Kıbns so- runuyla ilgili değişik görüşler sergiliyor. "Kıbns Gerçeği ve Dünyadaki Yeni Arayışlar" ad- lı panelde ilginç saptamalar yapan Bakan Gürel, AB'nin gelecek planlarında Türkıye'nin görünme- diğine değinirken "Avrupatt devletler bizimle görü- şürken adayhk statüsünden bahsediyorlar. Kendi aralannda görüşürken Türkiye'ye yer vermiyohar" diyor. Bakan Gürel, daha sonraki söylemlerinde Av- rupa'nın Türkiye'den "güvenlikaçısından yararian- mak" istediğine değiniyor ve... Gürel'in doğruları ...ve, Yılmaz'ın da, Cem'in de tam zıddı bir kanı- yı dile getiriyor. Diyorki; "AB'nin Türkiye'yiüyeyap- mak gibi birniyetiyok. Kıbns, Türkiye'den ayn ola- rak AB'ye giremez. Rum kesimi AB'ye alınırsa uf- kumuzu sınır koymadığımız bir şekilde ayahanz". AB'nin Kıbns politikasına değiniyor: "Çözümsûz- lük AB'nin işine geliyor. Kıbns'ta planlı bir şekilde AB'ye girme konusunda kafalar bulandınlıyor. Kendi gözlerimle, oluşturulan yapıdaki isimleri gördüm. Üzen'nde Türk toplumu yaşamasaydı da Kıbns Türkiye için önemli olacaktı", Bunlar, Gürel'den, yadsınması zor görüşler, sap- tamalar... AB ile müzakerelere başlama sancısının yeniden şıddetlendıği şu sırada; Kıbns'ta açmaza girdiği öne sürülen ikili görüşmelere dair Yıl- maz'dan, Cem'den tık yok. Rauf Denktaş sanki tek başına, AB ile, Atina ile ve şimdi de (Genel Sekreter Kofi Annan adaya gi- diyor) sahneye yeniden giren BM ile boğuşuyor. Denktaş'ın uyarıcı, geleceği gören ve gösteren açıklamaları, ne yazık ki (Kıbrıs'ı gözden çıkarmış gibi bir ızlenim veren) medyamızda geri planlarda yer alıyor. Kıbns'a sahip çıkan yorumlara rastlanmıyor. Bakanların irdelemeleri birbirinden farklı. Bir baş- ka bakan, öteki iki bakandan çok, ama çoook de- ğişik görüşler savunabiliyor. Girit olayında olduğu gibi; "Kıbns bizim canı- mız/Feda olsun kanımız" diye diye... Hükümetteki uyumsuzluğa mı yanarsınız, Kıb- ns'ın geleceğine bu denli ilgisiz kalınmasına mı... Yazık, çok yazık! ANNAN VE MUHALEFETE UYARI Denktaş: KKTC oyuncak değil REŞATAKAR LEFKOŞA-Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Kofî Annanın 14 Mayıs'ta Kıbns'ı ziya- ret edeceği yönûndeki açıklama, Güney Kıb- ns'ta olduğu gibi Kuzey Kıbns 'ta da memnuniyet- le karşılandı. Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Raaf Denktaş, Genel Sekreter Annan'ın Kıbns'ı ziyaret etmesi için çok kez çağn yaptığını anımsatırken " Şimdi bu ziyaretin ger- çekleşecek ohnası iyi ha- ber" dedi. Annan'ın, Ku- zey Kıbns'ı ziyareti sıra- sında bazı bölgeleri ziya- ret etmesinin yararlı ola- cağına dikkat çeken Denktaş. "Kendisine göstermek istediğimiz yerler vardır. Ümit ede- rinı bu yerleri görmek için bize vakit ayınr" şeklinde konuştu. Denk- taş, Kıbns gazetesine yap- tığı açıklamada, Kuzey Kıbns' a yönelik ambargo girişimlennin devam etti- ğini, son olarak Irlan- da'nın başkenti Dub- lin'den, Ercan Havaala- nı'na uçak seferlerinin durdunılduğunu ve bir Türk futbolcusunun da propaganda amaçlı Rum takımına transfer edildiği- ni anımsatarak, bunlann iyi niyetle bağdaşmadığı- nı söyledi. KKTC'nin tanınması yönûndeki ısrannı sürdü- ren Denktaş, "Devletimiz ortadan kalkacak bir oyuncak değildir" diye- rek, hem Annan'ı uyardı hem de muhalefet liderle- rine şu mesajı gönderdi: "Genel sekreterin, Kıb- ns ziyareti sırasında si- yasi parti liderlerine de vakit ayıracağını umu- yorum. Tüm görüş ayrı- lıklanna karşın bu arka- daşlarımızın KKTC'nin ortadan kalkacak bir oyuncak olmadığuu vur- gulamalannı istiyorum. Egemenliğimiz pazarlık edilecek bir unsur değil- dir. İstediğimiz eşit or- taklığa dayalı bir anlaş- madır ve biz şimdi sağ- lam bir konumdavız." Başbakan Ecevit hastanede• Baştarafı 1. Sayfada sektörü temsilciİerini Başba- kanlık'ta kabul etti. Kabulün ardından günlük çalışmalanna dönen Ece\it belinde, sırtında ve kanunda şıddeth ağn hissetmeye başlamasının ardından DSP Ge- nel Merkezi'nde Parti Meclisi toplantısına katılan eşi Rahşan Ecevit'e haber \txâı. DSP Genel Başkan Yarduncısı Zeki Sezer'i de arayan Ecevit, yerine başkan- lık etmesini istedi. Daha sonra Başbakanlık'a gelen Rahşan Ece- vit, Prof. Zileli'nin uyansı ile eşi- ni kendi arabasıyla Başkent Has- tanesi'ne götürdü. Ecevit'in ko- ruma polislerüıin yardımıyla has- taneye girdiği gözlendi. Ecevit'irı tetkıkleri sürerken Başkent Üniversıtesi Hastanesi Basın Müşa\ iri Mahmut Temiz- yürek gazetecilere, Ecevit'in bel ağnsı şikâyetiyle geldiğini ve ciddi bir sorun olmadığını söyle- di. DSP yöneticileri de ilk açık- lamalannda Ecevit'in önceki ak- şam katıldığı TOBB'nin koktey- linde üşüttüğünü bildirdiler. Sezer telefonla aradı Cumhurbaşkanı Ahmet Nec- det Sezer ve eşi Semra Sezer, Ece\it ve eşi Ralışan Ecevit'i te- lefonla arayarak geçmiş olsun di- leklerini ılettı ve çiçek gönderdi. Sezer'in hastane başhekimi Prof. Dr. Rengin Erdal'ı gün bo>oı arayarak bilgi aldığı biJdirildi. TBMM Başkanı Omer tzgi, Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli, Içişlen Bakanı Rüştü Kâzım Yücelen, devlet bakanla- n Şükrü Sina Gürel ve Edip Safter Gaydalı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Zeki Çakan. Dışişleri Bakanı tsmail Cem. AKP lıden Recep Tayyip Erdo- ğan ve çok sayıda DSP milletve- kili yetkililerden bilgi aldı. Ecevit'in sağlığına ihşkın ilk kapsamlı açıklamayı saat 15.10'da Prof. Zilelı yaptı. Zilelı, henüz tam teşhis konulmadığını belirterek "Bu gece burada ka- lacak. Belki birkaç gün burada kalacak" dedı. Ecevitın "beyin ve kalp fonksiyonlannda sorun olmadığını" anlatan Zilelı, "Be- line vuran bir ağnsı var.Tetkik- ler normal çıktı" dedi. .Akşam saatlerinde yenı bir açıklama ya- pan Zileli, "Bürün tetkikler ya- Çelişkili açıklamalar ANK4RA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Bülent Ecevit'in rahatsızlanmasının ardından, Başkent Üniversitesi Hastanesi'ne akın eden kabine üyeleri ve mıllervekillerüıin yaptığı "çelişkili" açıklamalar gün boyu kafalan kanştu-dı. Hastane çıkışında açıklama yapan Içişleri Bakanı Rüştü Kâzım Yücelen, gazeteciîere, "Sanıyorum bir saate kadar size burada bir açıklama yapacak. Evine gidecek" dedi. Ancak Prof. Dr. Turgut Zileli'nin yaptığı kapsamlı açıklamalar, Içişleri Bakanı'nın ifadelerini doğrulamadı. Sağlık Bakanı Osman Durmuş da Ecevit'in durumunu bilmeceye çeviren bir açıklama yaptı. Ecevit'in ağnlannın nedeninin bulunması için tetkikler yapıldığını dile getiren Durmuş, "Kendisi yoğun bir bakım aitında" değerlendirmesini yaptı. Heyecan yaratan Durmuş'un açıklamasının ardından yeniden rnikrofonlann karşısına çıkan Prof. Dr. Zileli, Ecevit'in yoğun bakımda olmadığuu açıkladı. Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli ise akşam saatlerinde geldiği hastaneden çıkarken tetkiklerin olumlu sonuçlandığını belirtti. Bahçeli, Azerbaycan'a yapacağı ziyareti ertelemesinin söz konusu olmadığını söyledi. RAHŞAN ECEVİT RAHATLADI - Başbakan Bülent Ece- vit'in ani rahatsı/lığı. eşi Rahşan Ecevit'in de endişeli saatler geçirmesine neden oldu. Akşam saatlerinde kısa bir süre için hastaneden ayrılan Rahşan Ecevit, her şeyin yolunda ol- duğunu söyledi. Rahşan Ecevit'in gazetecilere yaptığı açık- lama sırasında rahatlamış olduğu gözlendi. (KEREM GEZER) Eyüboğlu Eğitim Kurumları Genel Müdürlüğü'nden Duyuru Eyüboğlu Kadıköy • Çamlıca İlköğretim Okulları'na 2002-2003 Öğretim Yılı için 25 Ekim 2001 onay tarihli Eyüboğlu Eğitim Kurumları Kurum Yönetmeliği 4 1 . maddesi uyarınca kontenjan dahilinde öğrenci alınacaktır. Ana sınıfı, hazırhk sınıfı, 1. ve 2. sınıflar için; Mülakat günleri 29 Nisan - 10 Mayıs 2002 tarıhlerı arasındadır. Başvuru sırasına göre randevu verilecektır. 3., 4., 5. ve 6. sınıflar için; Düzey belirleme sınavları ve mülakatlar: 12 Mayıs 2002 Pazar Son başvuru tarihi: 10 Mayıs 2002 pıldı. Bir şey bulamadık. Bağır- sak ilrihabı nedeniyle ilaçlar tanzim ettiler. Kendisi çok yo- ruldu. Sedatif verdiğimiz için bu gece burada kalmasına ka- rar verdik. Yann (bugün) Saat 09.30'da tekrar göreceğiz. Ona göre karar vereceğiz. Bugün de yollayabUirdik ama, gözümü- zün önünde olsun istedik." Cerrahi mûdahale yok Ecevit'e "bağırsak gazlannı giderici ilaçlar verildiğini" bil- diren Zileli, enfeksiyona kortizo- nun neden olup olmayacağı yö- nûndeki soruya da u Hayır, kor- tizonu çok az miktarda alıyor. Cerrahi mûdahale mevzubahis değil. Herhangi bir hayati teh- Uke yok" yamtım verdi. Ankara Saat saat heyecan Saat 11.00: Ecevit, Madencilik Sektörü Başkanlar Konseyi Baş- kanı İsmet Kasapoğlu ve beraberindeki heyeti kabul etti. Saat 12.00: Başba- kan Ecevit in eşi Rahşan Ecevit, Başbakan'ın ra- hatsızlandığmı öğrenin- ce DSP Genel Merke- zi'nden makam aracıyla Başbakanlık Merkez Bi- nası'na gelırken araçtan Prof. Dr. Turgut Zile- li'yi telefonla arayarak durumu bildirdi. Saat 13.00: Başba- kan Ecevit, hastaneye ge- lerek korumalannm yar- dunıyla içeri girdi. Saat 15.10: Prof. Zi- leli, Başbakan'ın sağlık durumuna ilişkin yaptığı ilk açıklamada, tetkikler- de patolojik bir bulguya rastlanmadığım belirte- rek Ecevit'in birkaç gün hastanede kalabileceğini bildirdi. Saat 16.45: Sağlık Bakanı Osman Dur- muş, Başbakan Ecevit'in yoğun bakımda olduğu- nu söyledi. Saat 17.00: Prof. Zi- leli, Ecevit'in yoğun ba- kımda olmadığını, tetkik- lerinin yoğun olarak sür- dürüldüSünü ifade etti. Saat 19.00: Prof. Zi- leli, Başbakan Ecevit'in bağırsak iltihaplanmasın- dan dolayı sancılandığmı ve bugün taburcu edi- lebileceğinı bildirdi. GUNDEM MUSTAFA BALBAY Başvuru adresleri Eyüboğlu Eyüboğlu Çamlıca İlköğretim Okulu Kadıköy İlköğretim Okulu Namık Kemal Mahallesi, Caferağa Mahallesi, Dr. Rüstem Eyüboğlu Sokak Dr. Neşet Ömer Sokak No: 9 No: 3 Ümraniye 81240 istanbul Kadıköy 81300 istanbul Tel: 0216 521 15 50pbx Tel:0216 414 52 24pbx Başvuru için gerekli belgeler: Nüfus cüzdanı ve 2 adet fotoğraf • Baştarafı 1. Sayfada pörçük hale geldi. Sıyasetteki dağınıklığın demok- ratik kitle örgütlerini de etkilediğini, toplumsal ör- gütlenmelerin de partilere koşut olarak parçalan- dığını görüyoruz. Örneğin,memursendikacılığı...90'lıyıllarınba- şında işçi sendikacılığının örgütlenme heyecanı- nı geçen, 90'ların ortasında da büyük bir ivme ka- zanan kamu sendikalarının siyaset çarkında par- çalanmakta olduğunu görüyoruz! Durum böyle olunca, siyasi partilerde büyümek için çareyi tabanlarını genişletmekte değil, öteki tabanlardan oy istemekte buluyorlar. Rumuz, "bu sefeıiik"! Siyaset sahnesinde dikkatimizi çeken ikinci du- rum da şu: önce lider ol, sonra parti seni lider seçsin! Siyasetin doğası işin tersini gerektiriyor. Batı demokrasilerinde gelenek, bir liderin parti organ- larında pişe pişe yetişmesi, basamakları tek tek çıkmasıdır. Bizde durum tersi... Merkezin sağın- da ve solundaki yeni oluşumlarda önce lider bu- lunuyor, o kamuoyuna tanıtılıyor, parlatılıyor... Sonra kongre yapılıyor ve genel başkan seçiliyor. Bu yöntemi benimseyenlerin sloganlarından bi- ri de şu: Partilerde lıderlik sultasına son! Parti içi demokrasinin şık bir örneğini Sema Pişkinsüt'ün partisinde gördük. DSP kongresin- de konuşma hakkı alındığı için kamuoyu gözün- de puan topladı. DSP kınandı, Pişkinsüt'ün sıya- si cesareti kutlandı! Bunun ardından Pişkinsüt partısini kurdu ve tam demokrasi yolunda yürüdü. Geçenlerde bir rast- lantı sonucu öğrendik ki, Pişkinsüt'ün genel baş- kan olduğu Toplumcu Demokrat Parti (TDP) 28 Mart'ta gizlice bir kurultay düzenlemiş. Yönetim organlarını belirlemiş. Kurultay'da "önerge kabul edilmemesi" ilkesi de benimsenmiş... Pişkinsüt'ün kongresi oldukça pişkin geçmiş! Sevgili Esin Öngören... Perşempe günü Cumhuriyet ailesi bir üyesini kaybetti. Üç yıl önce yitirdiğimiz, yazarımız Mah- mut Tali Öngören'in eşi Esin Öngören yaşamı- nı yitirdi. 1999 Ekimi bize hiç yaramamıştı. önce Fakir Baykurt, ardından Mahmut Tali öngören, bir haf- ta sonra Ahmet Taner Kışlalı... Mahmut Hoca'nın ölümünden sonra Esin Ha- nım eşiyle birlikte yaşamaya devam etti. Geçen ekimde, ölüm yıldönümünde mezarının başında, ayrılığa hâlâ alışamadığını söyledi. Mahmut Ho- ca'nın çalışma odasına giremiyormuş. Arada bir şey alması gerekirse, alıp hemen çıkıyormuş... "ölüm yaşamın gerçeği... Her yaşta erken... Siz Mahmut Hoca adına da yaşama sanlmak duru- mundasınız" dedimse de oralı olmadı... Mahmut Tali-Esin öngören için şöyle bir yaşam biçimi vardı desek, abartmış olmayız: Iki beden, tek can! Esin Hanım, hafta başında Ibn-i Sina Hastane- si'ne kaldırıldı, kocasının öldüğü yatağa yartı. Ya- şama dönmek istemedı. Doktorlar, "Kurtarabilir- dik, ama direnmedi. ölümü seçti" dediler. Yata- ğında bir yakınına ölümünün ertesı günü Cumhu- riyet'te çıkmasını istediği ilanını yazdırdı: "Sizlerden, çok değerli dostlanmdan aynlma- nın kederini yaşarken, bir bilinmezlikte Mahmut'a ve diğer sevdiklerime kavuşabilmenin umudu için- deyim. Güzelyaşamaya çalışın, mutlu olun... Esin öngören". llanı, cumagünü, gazetemizin 3. sayfasındaya- yımladık... Esin Hanım, dostlannın mutlu günlerinde onlar adına 7 ağaç diktirirdi. Güzel bir notla, ağaçlann dikildiği yeri, tarihi iletirdi... Tüm seven insanların, ağaçlann başı sağ ol- sun... Siz de mutlu olun, mutlu kalın sevgili öngören- ler... Sonsuza kadar... [email protected] TÜSlAD BAŞKANI ÖZlLHAN KONFERANSA KATILDI: Kıbrıs sorununu çözmek zorunluluk İSTANBUL (AA) - Türk Sanayicüe- ri ve Işadamlan Deraeği (TÜSlAD) Yö- netim Kurulu Başkam Tuncay Özilhan, Kıbns sorununun, Avrupa Birliği (AB) genişleme süreci bağlamında ele alın- ması gerektiğini söyledi. Boğaziçi Üniversitesi Avrupa Çalış- malan Merkezı ile TÜSÎAD tarafindan düzenlenen "Kıbrıs'ın AB'ye Üyeiiği" konulu uluslararası konferansta konuşan Özilhan, ada halkının nihai ve uzun sü- reli birbanşın kurulmasını ve yeni bir or- taklık girişiminin başlaölmasuıı arzu et- tiğini kaydetti. Kıbns sorununu çözmek ve Avrupa ile entegrasyonprojesine kat- fada bulunmak sorununun bütün taraflar için bir görev ve zorunluluk olduğunu ifade eden Özilhan, "Kıbrıs sorununun çözümü aynı zamanda Türkiye'nin AB üyeiiği süreci ile de yakından bağ- lantılıdır.Aslında her iki konu bir ara- da ilerlemek zorundadır" dedi. Tuncay Özilhan, güncel bir araşnrma- dan hareketle adada ikisi olumsuz, biri olumlu üç olası çözümün olduğunu be- lirterek bu senaryolan şöyle özetledi: "İkiye bölünmüş bir Kıbns'ta Güney Kıbns'ın AB'ye aday olması duru- munda Türkiye-AB Uişkileri ciddi za- rar görecektir.AB. Kıbns'ı üyeliğe ka- bul etmezse Yunanistan genişleme sü- recini bloke edebilir. Bütünleşmiş Kıb- ns'ın adayhğı ise bütün taraflann ka- zanacağı olumlu bir sonuç olacaktır." AB-Türkiye ilişkilerinin yolunda iler- lemesi için Kıbns sorununun çözümü- nün zorunlu olduğunu vurgulayan Özil- han, AB ilişkileri ile ilgili olarak da şun- lan kaydetti: "Biz Türkiye'nin Ulusal Program'da belirtilen yükümlülükle- rini yerine getirmesi için neler yapıl- ması gerektiğinin farkındayız. Her fir- satta görüşlerimizi, siyasi liberalleş- me ve demokratikleşme talebimizi di- le getiriyoruz. Ancak aynı zamanda AB'ye de Türkiye'ye karşı çifte stan- dart uygulamaması konusunda çağ- nda bulunuyoruz. Katılım ortaklığı sürecinde bir sonraki aşamaya yak- laştığımız her seferde önümüze yeni bir engel konulmamasını diliyoruz. Ekonomik entegrasyonumuzu gelişti- rerek reform sürecimizi sürdürmemiz için gerekli AB fonlanndan yararlan- mak istiyoruz. Türkiye gündemdeki uyum konulannda bir Uerleme sağ- larsa kamuoyu da AB'ye üyelik müza- kerelerinin başlangıcı konusunda olumlu bir beklenti içine girecektir." Özilhan, PKK ve DHKP-C 'nin AB 'de terör örgütü listesine dahil edilmesinin iyi bir adım olduğunu belirterek bunun yetmeyeceğini, Türkiye'ye yardımlann devam etmesi gerektiğini bildirdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle