18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
31 NAYI2002CUMA CUMHURİYET SAYFA 17 Sonkıtrt: [ E Vörmytmn - ASIe mahkemeleri kuru/uyormuş... "Kavnanalar savcı olsun!" DBiizyolları f Tü-kiyOenizcilik Işletm6ine bağlı Deiizyllarr'nın Amarc ferbotndaki restors, bar ve kanarj hizmetıri bir buçuk I kadar önce öslleştirildi... Gemini yemek ve yatak işstmesini alsn şirket, sfer dısında ıstanbuya da Izmir'de limsna ağlıyken dışerıdn gelenlere de servrs ypıyor... Gemi rıhtmdyken, yolcu olmayariar yemek yiyebiliyır hatta geee yatabilipr... Parayı da Denizydarı değil, işletmec şirket alıyor... laten özelteştrmenin ruhuı bunu geektiriyor! Fakat scn iki aydır şirket gemide çalıştırdğı personele ücretlerhi ödemiyor... Çalışanl.r büyük sıkıntı ysşıyor; gemide bir bakırta forsa gibi çalıştırıli'or... Galiba, özelleştirmenin bir başka ruıu da bu! Çünkü, çalışanlara parasını idemeyen şirkete Denizyolları, Marmara feribotunun işletmeciiğini de vermiş balunuyor... ürkiye'de siyaset niye tıkanıyor? Siyasiler neden kamuoyunun beklentilerini karşıla- yamıyor? Siyasetteki kısırdöngü niye kınla- mıyor? Siyaset neden her geçen gün daha çok itibar kaybediyor? Toplum, siyasilere niye güven- miyor? Siyasiler niçin yeni politikalar üretemiyor? Türkiye niye gelişemiyor? Türkiye'nin önünü kimler tıkıyor? Benzeri soruları çoğaltmak olası... Şu sıra Türkiye'nin gündeminde yine Avrupa Birli- ği'ne giriş süreci var... Tıkanıklıkaşılamıyor... Idam ce- zası ve anadil konusu kördüğüm... Avrupa Birliği'ne girilmezse dünyanın sonu tabii ki gelmeyecek ama onurlu bir giriş hiç kuşkusuz Türki- ye'nin önünü açacak... Ama durum hiç de öyle görünmüyor... Avrupa Birliği'nin "kriter" adı altındaki dayatmala- rı kayıtsız koşulsuz kabul edilmezse Avrupa Birliği'ne girişin olanaksız olduğu gibi bir hava yaratılıyor. Kimi siyasiler, Avrupa Birliği'nin önündeki en bü- Siyaset yük engel olarak askerleri göstermeye çalışıyor. Aslında içte ve dışta yaratılmak istenen böyle bir izlenim siyasilerin kendi ayıbı olmalı... Ne ki Türki- ye'de siyasetin itibarı olmadığı için ayıbı da olmuyor! Ve şu işe bakın ki Avrupa Birliği'ne giriş konusun- da teslimiyetçi bir anlayış içindeki siyasilerin tıkadığı siyasetin önünü askerler açmaya çalışıyor... Askerler, Avrupa Birliği'ne girişte Türkiye'nin önün- de büyük bir engel olarak duran ölüm cezasının ye- rine anayasa hükmü ile affedilemez koşulu getirile- rek ömür boyu hapis cezası uygulanabileceğini söy- lüyor... Buyurun bakalım... Hemen herkes hemfikir. Avrupa Birliği'nin önündeki önemli engellerden bir başkası anadil öğrenimi için askerler, ilköğretimin üçüncü sınıfından sonra kurslar açılabileceğini soy- lüyor... Hem de sadece seçilmiş bir anadile değil hep- sinebirden... Itiraz etmek olası değil... Avrupa Birliği'ne kayıtsız koşulsuz girme hevesin- deki kimi siyasilerin Avrupa Birliği'nin önünde engel olarak göstermeye çalıştığı askerler, Avrupa Birliği'ne giriş konusunda çözüm üretiyor, yol gösteriyor... Askerlerin önerileri kamuoyunda olumlu yankılar yaratıyor... özellikle idam cezası kaldırılırken yerine affedilemez koşulu ile ömür boyu hapis cezası geti- rilmesi... Çünkü Türkiye'de herkes biliyor ki, kısır si- yasetin kozlanndan biri af çıkartıp oy toplamak! Türkiye'de askerlerin siyasete kanştığı hep tartışı- lır ama asıl tartışılması gereken siyasilerin niye top- lumun beklentilerini karşıiamaktan yoksun olduğu ve asli görevini yerine getiremediği olmalıdır? Benzer sorulann yanıtı belli gibi: Siyasiler toplumdan koptuğu için... SESSİZSEDASIZP) ŞlttP/M Çopum Devlet Hastanesi'ntJe bağış Geçen yıl Çorum Devlet Hastane- si'nin bahçesine gönüllü olarak havuz ve park düzenlemesi yaptıran Murat Acıpayamlı, birkaç gün önce evde baygınlık geçirince acil servise kaldırı- lıyor... Dahiliyevekardiyoloji uzmanla- rı, yüksek tansiyonu bulunan ve aynı zamanda şeker hastası olan Acıpa- yamlı'yı vücudundaki morarmaları da dikkate alarak hastanede gözetim al- tında tutmaya karar veriyor... Bu arada Acıpayamlı'nın beyin da- marında tıkanıklık saptanıyor ve dok- tor, yanında bir refakatçi ile Acıpayam- lı'nın özel odaya yatınlmasını istiyor... Murat Acıpayamlı'nın eşi, doktorun verdiği kâğıtla hastaneye yatış işlem- leri için ilgili birime gittiği zaman, özel odanın anahtannın başhemşirede ol- duğu söyleniyor. Ve odanın anahtarı karşılığı hasta- neye 50 milyon lira bağış yapılması ge- rektiği bildiriliyor. Murat Acıpayamlı, bağışın nza ile olduğu ve kendisinin buna on- ay vermediğini söyleyince, gözetim al- tında tutulması gereken hastaneden eve dönüyor... Acıpayamlı ertesi gün kendisini biraz olsun toparlamış halde hastanenin yo- lunu tutuyor... Görevli hemşire bağış yapmadan özel odanın açılmayacağı- nı ve bunun başhekimin emri olduğu- nu bildiriyor... Acıpayamlı, hastanenin bahçesine yaptığı bağışları anımsatın- ca, hemşire başhekimin odasına girip çıkıyor ve "üzgünüm" diyor... Acıpayamlı, Çorum Valisi Atıl Üzel- gen'i arayıp durumu bildiriyor; Çorum Sağlık Müdürü Acıpayamh'yı arayıp başından geçenleri anlatan birdilekçe vermesini istiyor... Dilekçe de veriyor... Ama bağış yapmamakta kararlı oldu- ğu için hastaneye de yatınlmıyor! Ulusal Yapılaşmada Gençlik ve Eğitim tGÜRŞENKAFKAS Eğitimci-Şair- Yazar Genç nüfusun aydınlık yüzü ulusumuzun onurudur. 21. YY'da bu genç nüfustan eği- tilmiş insan gücünün ülkemiz geleceğine önemli bir yatırım olacağı inancı güzel bir duy- gudur. Bu sıcak duyguyu biz- lerle payiaşan çağdaş ulusla- ra dost uluslar demeliyiz. "Eği- tim işlerinde mutlaka muvaf- fak olmalıyız" diyen Mustafa Kemal bağımsızlık savaşları- nın en kızgın ortamında Anka- ra'da "eğitim çalışmalar/na" başlamıştır. Bu önemli ugraş Mustafa Kemal'in eğitime ver- diği önemi gösteriyor. Gençlik ve Spor Bayra- mı'nın 83. yılında, ulus olarak çabamız, Atatürk ilkeleri ışığın- da, laik, demokratik cumhuri- yetimizi ve onun vazgeçilrnez kurumlannı korumak olmalıdır. Kaynak olarak eğitilmiş genç- liğimizi ve cumhuriyetimizin özü olan kültürü, temel daya- nak ve ortak payda olarak dü- şünmeliyiz. Gençlerimiz gele- ceğimizin yüce hedefi, düşün- celerin, donanımlı, eğitilmişle- rin yüce yeri olacaklardır. Eğitimde ortak duygu; ço- cuklanmızın, gençlerimizin ve insanımızın eğitsel, sosyal ve bireysel sentezine yönelik ge- lişimini irdelemektir. Gençleri- mizin eğitiminde bilgi paylaşı- mı evrensel boyutta olmalı. Bu paylaşım çok pahalı biryazgı- dır. Elektronik, teknolojik do- nanımlar, iletişim gereçleri gençlerin ilgilendiği, beğendi- ği pahalı öğrenme donanırnla- ndır. 21. yy'da bilgi ve teknlo- jı, eşgüdümle iyi bir eğitimin oluşumunu vermektedir. Kent yaşantısında gençlerimizin yüzde 75'inde cep telefonu, yüzde60'ının evinde bilgisayar ve internetle erişim olduğu bi- Inmektedir. lletişimin vazge- çilmezliği bu istatistiki rakam- ları giderek arttırmakta, diğer ilere, ilçeleretaşmaktadır. Cep telefonu ve bilgisayar artık bzenti sendromunu aşmış, dnemli bir gereksinim olmuş- Ur. Çağın gereği yeniliklere açık, tür ve bilimsel düşünceye ıgemen, kültürlü, eğitimli, in- :an hak ve hukukuna saygılı, jelişkin bireylerin sayısal çok- jğunda bir gençlik beklentisi ;indeyiz. Bilgi donanımlı egi- m, "sevgi yaklaşımının" yü- akliliğidir. Başarının, çağdaş ygariık düzeyine ulaşabilme- in yolu eğitimdir. Eğitim, in- an değişiminin ve gelişiminin, ani kişinin vizyon kazanımı- ın adıdır. öyleyse eğitim naddi değerde özveridir, yü- skliliktir, fırsat eşitliğidir, bilgi 'ölüşümüdür. Gençlerimizi onura-geleceğe ve umuda" îşımanın yolu eğitimdir. Ayrı- a, anayasal bir hak olan eği- m tüm insanımızın aydınlık üvencesidir. Ulusal yapılaşmamızın te- lel öğesiolan "eğitim" çağ- aşlaşmanın, aydınlanmanın, yenileşmenin de gereğidir. Eğitimimizde sürekli sistem arayışları, proje gelişimleri, araştırma ve geliştirme boyut- ları bu değişim alanlannın ha- bercisidir. Kurumlarda; "2002 ulusal kalite ödüllendirme" arayışla- n yenilikçi bir örnektir. Bu ör- nekte kurumun iyileştirme ça- lışmaları, fiziksel yapı özellikle- ri; sosyal, kültürel aktiviteler; bilgi ve iletişimde test edilme yöntemleri, "öğrenci merkezli öğretim" ve öğrencilerin işlet- tiği gelişim kulüplerinin işlerli- liği araştınlmaktadır. KALDER tarafından verilen Ulusal Kali- te ödülü yarışmasında Kadı- köy Anadolu Lisesi dört fina- listten biri. Yukarıda sunulan tüm iyileştirme çalışmalarını başarı ile gerçekleştiren bu ku- rumumuz olumlu, paylaşımcı, demokratik ve katılımcı bir an- layışla diğer kurumlara örnek olmuştur. Diliyoruz ki, bu okul- da okuyan gençlerimiz, de- mokratik, ekonomik, siyasal ve sosyal alanlarda da katılım- cı olsunlar. Bu olumlu duygu- da, gençlerimiz çalışma ve hiz- mete katılıp geleceği yaratma- lıdırlar. Ülke eğitiminde MLO- BDO (müfredat laboratuvar okulu ve bilgisayar destekli okul) kapsammda eğitimde yenileşme ve gelişimle bu ba- şarıyı yakalayan Kadıköy Ana- dolu Lisesi gibi okullarımızın sayılarını arttırmalıyız. Cumhuriyetimizin 83. yılın- da, okullu gençlerimizin tümü- nün böyle donanımlı, sosyal, kültürel aktivitelerie örülü eği- tim kurumlarında okumaları hedefimiz olmalıdır. Atatürk'ün "Yeni Türkiye'nin genç evlat- ları, yorulsanız dahi beni izle- yeceksiniz. Dinlenmemek üzere yürümeye karar veren- ler, asla ve asla yorulmazlar. Türk gençliği gayeye, bizim yüksek idealimize durmadan, yorulmadan yürüyeceklerdir" özdeyişi gençlere ilerleme he- defini gösteriyor. 19 Mayıs 2002'de Türk gençliği büyük bir bilinçle Ata- sına yanrtladığı güvencesinde şöyle sesleniyor: "Atam!.. gösterdiğin ışıklı yolda, yorul- madan yürüyeceğiz. llke ve devrimlehnin yılmaz bekçileri, aydınlık yarınların sarsılmaz güvencesiyiz. Bize inan, bize güven, rahat uyu." Genç bedenlerin örse vur- dukça, bedenin ateşinden çı- kan kıvılcımlar gibi bir yanıttır bu sözler gençlerden Atalan- na. Atalarına sevgi ve bağ/ılık duygusudur bu kıvılcım. Sonuç: Ulusal yapılaşma- mızdan kalkınma, gençlerimi- zin aşama aşama ve hızla eği- timi ile olacaktır. Eğitim, insa- ni değerleri özümseterek, in- sanı insanlaştıran en gerçek donanımdır. Atatürk gençliği- ne dün olduğu gibi, bugünde güveniyor ve onlara inanıyo- ruz. Gençler!.. Güçlükleraşıla- cak, güzel günler sizin ve ulu- sunuzun olacaktır. Buna ina- nınız. KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK [email protected] ÇİZGtLtK KÂMİL MASARACI r XT TARtHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 31 Mayıs üney Afrika'nm amhle.mi.. GONEYAfTt/KA BİRUĞİ LouıS Botha- 19tO'DA BUGÜN, GÜMEY APRlCA g/ec/Ğİ tX/Gt/LCXJ. AV- SiLİZ KUVt/eTZ£&Yt£ HOLLAklOA /4S/LLI Bo£e.C£B ARASrNDAICİ SAVAŞLA£DfiU SONBA, 19O6 -İ9O8 YILLAHlMPA UZLASkAA GİG}$İMl£fZj OLUMLU SO~ NUCA ULAŞMIŞ, BİR ıNGttU eeNEL VAU 8AÇKAKJ- LtĞmPA MBCLİS lçaZULA44£/MA KARAR [/£R/lMrÇTİ. İLfÇ ££AJEC VALİ LOÜIS BGTUA'YDI. 6ÜNBV AFHlHA S/RUĞ/, <£NO/LS/S/A/ "AP/Çs&İAA/eiS* DİYEM AyeuPALl S£ YAZLARIN KURPUĞU BİKLİKTI. DAM SOM^A BA&MS/2. &İ& OEVLBT ANCAK. ÇOĞUNLUĞU OLUŞTUI&4AJ CİL££.e KARŞf İNSAMLtK DlŞt /«*: AYI- RtMI (APAZTHeiD) UYGULAMAStfiJI İMAT- ... LA SÜ£PüR.ECskTf/S. SÎYAH ÇOGUNLÜIC IK.TİOARA KADAR. Lycee Français SAINT BENOIT l Haziran 2002 Cumartesi günü saat 13.00'ten itibaren tüm Saint Benoit'lılan okulumuzda düzenlenecek "Geleneksel Etli Pilav GüniT'ne beklivoruz. Tel: 0 212 - 252 67 43. Faks: 0 212 - 252 67 19 e-mail: pilav ı amv.net ÜNYE ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN 2002/223 Ilçesi: Ünye. Mahallesi: Hamidive Mah. Mevkii: Dere Sokak. Pafta: 28,3O.R.d. Par- sel: 107. Ada No: 190. Niteliği: .^rsa. Mikta- n: 85.66 m2. Maliki: Recai Dinçer-.Mehmet. Yukarıda cıns. miktar, niteliğr ve maiikleri yazılı olan Cnye ilçesi Hamidiye Mahalle- si'nde. Dere Sokak mevkiindeki 107 no'lu parselin TEDEŞ Genel Müdürlüğü'nün 20.10.1992 gün ve 34-617 no'lu karan ile 85.66 m2"lik kısmının (tamamınınl kamulaş- tınlmasına karar verildiği taşmmaza Kıymet Takdir Komisyonu'nun raporu ile metrekare- si: 225.000.- TL den olmak üzere İ9.350.OO0.- TL. deger biçildiği. bu yer ilgili Onye Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2002/223 esasında kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın idare adına tescili için dava açıldığı, duruşmasının 03.06.2002 gü- nüne bırakıldığının. Kamulaştırma Kanu- nu'nun 4650 sayılı Yasa ile diğişik 10. mad- desi geregince ilan olunur. 14.02.2002. Basın: 27502 ODAK EĞİTİM VE BİLİM HİZ. A.Ş.'DEN DUYURU 2002-2003 Öğretim Yılı'nda kiirumumuza bağlı Dershaneler. M.T.S. Kurslan. Ingilizce, Bilgisayar, Muhasebe Kurslan. Açıköğretim Fakültesi kurslan öğrenci ücretleri aşagıya çıkanlmıştır. İlgili yasa maddeleri gereği ilan olunur. ÖZEL YENİ'ODAK DERSHANELERİ Bakırköv: Istanbul Cd. Kırmızı Şebboy Sk. No: 7 Bakırkövlst. Tel: 0212 542 04 13 - 572 23 03 B. Çekmece: Mektep Sk. No: 1 B. Çekmece tstanbul. Tel: 0212 881 91 84 - 85-86 Silivri: Pin Mehmet Paşa Mh. Pin Paşa Sk.. Ziva Aslan Işhanı No: 3 4 Silivri/Istanbul Tel: 0 212 727 49 11 - 727 27 20 Özel Yeni Odak Dershaneleri ( dcrs saat ücreti (KD\ dahil) Oniversite Hazırlık : 4.000.000 TL. Liselere Ginş Sınavına Hazırlık : 4.000.000 TL. ÖZEL YENI ODAK BİLGtSAV AR-MlHASEBE-İNGtLİZCE KURSLARI B. Çekmece: Camı' Sk. No: 9 B. Çekmece Ist. Tel: 0 212 883 41 63-883 65 40 Silivri: Piri Mehmet Paşa Mh. Pin Paşa Sk.. Ziva Aslan tşhanı No: 3/4 Silivritstanbul Tei: 0212 727 49 11-727 2720 1. 4AY 2. 4AY 3. 4 AY 4.100.000 TL. 4.400.000 TL. 4.800.000 TL. Fivatlara KDV dahildir. ÖZEL YENlODAK M.T.S. KURSLARI B. Çekmece: Cami Sk. No: 9 B. Çekmece, Ist. Tel: 0 212 883 41 63-883 65 40 Silivri: Pin Mehmet Paşa Mh. Pin Paşa Sk., Ziya Aslan Işhanı No: 3/4 Silivri'lstanbul • Tel: 0 212 727 49 11 -727 27 20 1. 4AY 2. 4AY 3. 4 AY BSINIFI 250.000.000 300.000.000 350.000.000 E SINIFI 350.000.000 400.000.000 450.000.000 B'DEN E"YE FARK 200.000.000 250.000.000 300.000.000 CDEN EYE FARK 170.000.000 220.000.000 270.000.000 F'DEN B'YE FARK 190.000.000 240.000.000 290.000.000 F'DENE'YEFARK 220.000.000 270.000.000 320.000.000. Fivatlara KDV dahildir. ÖZEL YENİ ODAK AÖF KURSLARJ B. Çekmece: Cara: Sk. No: 9 B. Çekmece tst. Tel: 0 212 883 41 63 Sılivri: Pin Mehmet Paşa Mh. Pir Paşa Sk., Ziva Aslan Işhanı No: 3 4 SİIivriistanbul Tel: 0212 72749 11-727 27 20 1 DERS BAŞINA 245.000.000 TL. IK.DV DAHİL) ANKARA...ANKA... MÜŞERREF HEKİMOĞLU 27 Mayıs'tan Yarına 27 Mayıs'ı yaşamımda bir dost, inandığım bir sevgili, sevdiğim, saygın bir kişi diye düşünürüm her zaman. Kavgalarımız, tartışmalarımız da var, ama barış içinde yan yanayız. Yüzyılın yarısına ulaşıyor birlikteliğimiz. Belli çizgiler hiç silinmiyor. Atatürkçülüğe dönüş yolunda bir atılım 27 Ma- yıs. Bu doğrultuda yazılarla selamladım uzun yıl- lar. Devrimcilerle güzel dostluklar oluştu aramız- da. Yassıada'ya yalnız bir kez gittim. Geçmişe dön- meden geleceği yaşadım çünkü. Kurucu Mec- lis'te anayasa çalışmalarını umutla izledim, ana- yasanın yaşama geçmesi için savaş verdim yazı- larımda. 1961 Anayasası bir onur belgesi benim gözümde. Atatürk ilkeleri doğrultusunda çağdaş- lığa açılan bir yol, toplumdaki özlemi, birikirni yan- sıtan bir belge. 1961 yazında Albay Sami Kü- çük'ün isteği ile Yugoslavya'ya giden gazeteci grubunda yer aldım. Bu nedenle referanduma ka- tılamadım. Ama o temmuz sabahı çok mutlandım Dubrovnic sokaklarında. Belgrad Radyosu, Tür- kiye Cumhuriyeti'nin yeni anayasasını anlatıyor, çağdaşlığa açılan yolu belirtiyordu. Yanımda ör- san öymen, coşkuyla dinliyorduk. Sevgili Nadir Nadi'yi teşekkürle anımsıyorum şimdi. 1975 yılında verdiği görevle onurtandırdı beni. 15 yıllık dönemin öyküsünü yazmamı iste- di. 27 Mayıs'ın Romanı adlı kitap böyle oluştu. Isim babası Sami Karaören. Ben 27 Mayıs'tan Yarına adını düşündüm ama Karaören Romanı yakıştırdı. Hakkı da var, devrimin romansı yanla- rı ağır basıyor galiba! Ancak belgesel niteliği de var. Suphi Karaman içten destekledi beni. Çok önemli belgeler de yer aldı romanda. 27 Mayıs sabahı soluk anılara karşın yeni bir coşkuyla yaşıyorum 42. yıldönümünü. • • • 27 Mayıs'ı yazılarımda da destekledim. Haksız saldınlara karşı çıkmayı görev bildim uzun yıllar. Yassıada'ya yalnız bir kez gittim, geçmişe değil, geleceğe bakmayı yeğledim. Yazılarımla da be- lirttim düşüncemi. 15 yıl geçti aradan. Sevgili Nadir Nadi, 15 yı- lın önemli bir zaman dilimi olduğunu söyledi. 27 Mayıs ile ilgili anılanmı bu nedenle istedi, ben de sevinçle üstlendim bu görevi. 27Mayıs'ın Roma- nı adlı kitap böyle oluştu. Devrimcilerle konuştum uzun uzun. 42 yıl geçti aradan. Belli gerçekleray- dınlandı, mesleğime de güzel bir katkı oldu. Üz- günüm, Milli Birlikçilerin tümüyle konuşmak ola- nağını bulamadım, belli nedenleri var ama zaman içinde her şey değişti. 27 Mayısçılara büyük say- gım var her zaman. Her şeyden önce ileriye dö- nük bir atılımı gerçekleştirdiler, baş koymaktan geri kalmadılar. Sonra neleroldu. Karşıdevrimlerdeyaşandı, a- ma27 Mayıs'ın doğrultusu değişmedi. Belli yazı- larımda döne döne aynı konuyu gündeme getir- dim yıllar boyunca. 27 Mayıs Atatürkçülüğe dö- nüş yolunda bir atılım her şeyden önce. 1961 Anayası da bu devrimlere açık tarihsel bir olay, bir belge. Karşıdevrimcileredirenmekten geri kalma- dı hiç. Yozlaştırma çabalarına, örgütlenen güçle- re karşın uzun süre direndi, ama giderek yalnız- laştı devrimciler. Düşünmeye değer, neden yalnız- laştılar, karşıdevrimler, yozlaştırma çabaları nasıl böylesine güçlendi, örgütlendi! Ancak yeni atı- lımların özlemi var toplumda. Atatürk kuşakları o özlemi dindirmek göreviyle yüklü şimdi. Çizgisini çarpıtanları iyi tanımak, ödün vermemek gereki- yor! Toplumdaki beklenti sona ermiyor. Bakın meslek dalımızda da güzel ürünler oluşuyor, sol- mayı önlüyor, mutlu doğumlann sancısını yaşıyor toplum. • • • 1961 Anayasası'nı bir onur belgesi diye düşü- nürüm ben. Atatürk ilkeleri doğrultusunda, çağ- daşlığa açılan bir yol, toplumdaki özlemi, birikimi yansıtan bir belge diye. O belge güncel onarım- larla yeniden gelebilir gündeme. Amaca varmak için özlemle yürüyenlere yeni bir soluk verebilir. Yıllar geçse de soluk kesilmiyor. Döne döne aynı yere geliyorsun. Döne döne aynı şarkıyı söylüyor- sun. Benzer dizeleri tekrarlıyorsun ama yorulmu- yor, tükenmiyorsun. Bu da başkentin gizemi ben- ce. Dünyaya, insanlara yeniden "merhaba" diyor- sun. Haydi merhaba. B U L M A C A SEDATYÂŞAYAN SOLDANSAĞA: 1 2 3 4 5 1/Saplantı. 2/ Üzeri yufka kaph meyveli ya da kakaolu birpastaçeşi- di... Çölden esen rüzgâr. 3/ Isviçre'de 6 bir kanton... 7 Basmakahp g söz ya da dü- şünce. 4/ Dü- ° riilerek boru biçimi verilmiş deri ya da kâğıttomar...Iran'ın ~ plaka işareti. 5/Der- vişlerin başlanna giydikleri, tiftikten yapılmış bir çeşit takke. 6/ Leonardo da Vind'nin ünlü tablosu. 7/Küçük su kanalı... Satrançta bir taş... Bir nota. 8/ "Hiç şaşmayan —gibi işler durur kader" (Yahya Kemal)... Tabut. 9/Eski dil- de su... Bir çeşit pelte. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Halka halka kesilmiş patates, patlıcan, kabak gibi sebzelerden yapılan bir çeşit kıymah yemek. 2/ Sancı... Geminin rüzgâr alan yanı. 3/ Asya'da bir ülke. 4/Bir gıda maddesi... "O yer" anlamın- da kullanılan sözcük... Bir haber ajansının sün- gesi. 5/Uyanık, gözü açık... Akdeniz Bölgesi'nde bir akarsu. 6/Ticarette kullanılması hemen müm- kün olan paraya verilen ad. II Eski Mısır inanı- şında, ölülerin koruyucusu olan tann... "Akıyor- du — / gösterip aynasuıda söğüt ağaçlannı" (Nâ- zım Hikmet). 8/ "Git, defol" anlamında argo söz- cük... Alev. 9/Konya'nm Karapınar ilçesinde bir göl... lngiltere'de çok sevilen bir cins bira.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle