Katalog

SAYFA CUMHURİYET 25 MAYIS 2002 CUMARTESİ HABERLER DÜNYADA BUGUN ALİSİRMEN MHP Neyl İstemlyop? üderlerin kaçak hastanede yaptıklan resmi do- ruk toplantısı, AB'ye uyum için çıkanlması gere- ken yasalar ve yapılması zorunlu düzenlemeler ko- nusunda biranlaşmaya vanlamadan bitınce, Cum- hurbaşkanı Necdet Sezer, anayasanın kendisi- ne verdiği yetkiye dayanarak bu kez meşru, Çan- •oya'da liderleri bir kez daha toplama girişimini oaşlattı. Çankaya toplantısının nedeni, MHP'nin idam ce- zası, anadilde eğitim ve Kürtçe televizyon konu- annda, AB kriterleriyle uyum sağlamak üzere ya- pılması gareken düzenlemelere karşı çıkmasıdır. Devlet Bahçeli, idam cezasının kaldınlmasın- dan, ana dilde eğitim verilmesinden ve Kürtçe yayından yana olmadıklannı kesin bir dille açıkla- dı. MHP, Türkiye'nin çıkarlanna karşı olarak nite- lediği AB önerilerine karşı duracağını açıkça söy- lûyor. Ama acaba işin aslı ne? Dilerseniz olaya biraz daha yakından bakalım. MHP'nin neye karşı olduğunu daha iyi anlamak üzere, 57. Hükümet'e üye olduğu üç yıldan bu ya- na nelere karşı olmadığını bir görelim. MHP Türkiye'nin yargı yetkisini kısrtlayan Tah- kim Yasası'na karşı çıkmamıştır. MHP Şeker Yasası'na karşı koymamıştır. MHP, Tütün Yasası'na muhalif olmamıştır. MHR Sanayi Bölgeleri düzenlemesine karşı de- ğildir. MHR Türkiye'de tanmda ürüne sübvansiyonu kaldınp çiftçiye, o da yalnız altı yıl için, dogrudan yardımı öngören düzenlemeye, yani AB ve ABD'de sübvanse edilen tanma hertürlü sübvansiyonun attı yıl içinde kaldınlmasına ses çıkarmamaktadır. ••• Görülüyorki, esinini DünyaTicaretörgütü'nden alan Dünya Bankası ve IMF önerilerine karşı, MHP'nin Türkiye çıkarlannı öne sünerek söyleye- ceği bir şey olmamıştır. Onun içindir ki, en büyük kâbusu milliyetçi ha- reketler olan vahşi liberal küreselleşmeci çevre- ler, MHP'den hiç mi hiç rahatsız değillerdir, hiçbir zaman da olmamışlardır. Onlar için ekonomik konulara milliyetçi yakla- şan iktidarlar ne denli tehlikeli ve istenmez ise, bu konularda ses çıkarmayan, ama kendi vatanda- şına karşı milliyetçilik bayrağı yükselten iktidarlar da, o kadar zararsız ve makbuldür. Bu odaklara karşı olmayan MHR sıra AB'nin de- mokrasi ile ilgili krtterlerine gelince muhalefet et- mektedir. Bu durumda "Tanmpolitikamızı düzenlememi- zi, tanmımızı teşvik etmemizi, dilediğimiz kadar şeker ya da tütün üretmemizi yasaklayan, Türk yargıyetkisJnin birbölümünden vazgeçmemiziis- teyen yabancılara karşı olmayan MHP demok- ratikyapıya geçmemize karşıdır.. yani MHP, ya- bancıya değil, demokrasiye karşıdır" dersek yan- lış bir yargıya varmamış oluruz. ••• IşteCumhurbaşkanı'nın liderlerzirvesi ileaşmak istediği sorun budur. Yalnız burada, MHP'nin hakkını dayemeyelim. AB kriterlerine uyum sağlamamızın önündeki tek engelin MHP olduğunu söylemek insafsızlıktır. Bakınız Mesut Yılmaz Brüksel'de Verheugen ilegörüşürken, RTÜK Yasaşı'nın dagündemege- leceği söylenmektedir. RTÜK Yasası, AB çevre- lerinde daha şimdiden eleştiri konusu olmaya başlamıştır. "Kanunsuz suç ve ceza olmaz" ilkesini açıkça çiğneyen bu yasanın bu yönüne ve basın özgür- lüğünü zedeleyen diğer düzenlemelerine AB'nin karşı çıkacağını görmemek için kör olmak gere- kirdi. Bir noktayı da unutmayalım. RTÜK Yasası MHP'nin değil, başta Başbakan Bülent Ecevtt ol- mak üzere tüm 57. Hükümet'in yasasıdır ve 57. Hükümet, Cumhurbaşkanı'nın sekiz sayfalık ve- to gerekçesine rağmen yasayı ikinci kez aynen ge- çirecek kadar onun arkasındadır. Görüyorsunuz.. olaylara biraz yakından bakın- ca, kimin neye karşı ve neden yana olduğunu an- lamak iyice zorlaşıyor. Bakandan teftişErzurum'dainceieınelerdebuluııanSağıkBakanı Osman Durmuş esnafi da ziyaret ettL Cumhuriyet Caddesi'nde boyaabk yapan bir çocuğun el temiz- Bğini kontrol eden Durmuş verdiği on milyon Bra karşıbğında ayakkabdannı bovatn. Durmuş, Nu- tnune HastanesiAğE ve Diş Sağbğı Merkezi'nin ap- bşını yaptıktan sonra, basın mensuplanyla sohbet ettL Devlet Bakanı Kemal Derviş'i Kınkkak'den aday olmaya davet eden Durmuş "Seçimlerde bo- yunun öiçüsünü abnak istiyor" dedL (AA) ' 1 milyon dolanm olabilir, ama nakit değildir. Bu, kesin olarak ölçülebilir bir rakam değildir' Erdoğan'ın servet takıyyesitLHANTAŞCI ANKARA -AKP lideri Recep Tay- yip Erdoğan, Ankara Başsavcı Vekı- li Bekir Selçuk'a malvarlığuıdaki ar- tışa ilişkin soruşturma için ifade ver- meye geldiğinde yeni bir soruşturma sürprizi ile karşılaşu. Erdoğan. Sümer- bank'ın Pamuklu Sanayi Fşletmesi'nı satın alan Albayraklar'a usulsüz kre- di sağladığı iddiasıyla da ilgili ifade verdi.Erdoğan'ın haksız edindiği be- lirlenen servetini, yurtdışından ya- bancı gerçek ve tüzel kişilerden sağ- ladığı ve partide kullandığı belirlenir- se soruşturma AKP'nin kapatılması- nın temelini oluşturabilecek. Ankara Adliye Sarayı'na saat 10.50'de avukatlan, AKP Grup Baş- • Malvarlığıyla ilgili soruşturma kapsamında ifade vermek için adliyeye gelen Erdoğan, Sümerbank Ereğli Pamuklu Sanayi Işletmesi'ni alan Albayraklar'a 'banka hortumlayarak' kaynak sağladığı iddiasına ilişkin de ifade verdi. kanveküi Hüseyta ÇeMk, genel başkan yardımcılan Sadık Yakut ve Abdul- lah Gül ile gelen Erdoğan, başsavcı vekili Bekir Selçuk'a bir saat 10 da- kika ifade verdi. AKP lideri Erdoğan, malvarlığı so- ruşturması için ifade vermeye gittiği Başsavcılık'ta sürpriz bir soruştur- maylakarşılaştı. Sürpriz soruşturma, Erdoğan'ın, özelleştirme kapsamın- da yer alan Sümerbank Holding AŞ'ye bağlı Ereğli Pamuklu Sanayi Işlet- mesi'ni saturalan Albayraklar Gru- bu'na banka hortumlama yöntemiy- le para sağlaması iddialan kapsamın- da başlatıldı. Iddialara göre Erdoğan da böylece fabrikaya ortak oldu. Al- bayraklar Grubu, işletmeyi 5 milyon 750 bin ABD Dolan'na (8 trilyon 107 milyar 500 milyon TL) satın almıştı. Erdoğan'ın servetinin kaynagının ki- şisel suç olmaktan çıkarak parti tüzel kişiliğini ilgilendiren bir suça dönü- şebileceği belirtiliyor. Anayasa ve Si- yası Partiler Yasası'na göre Erdo- ğan'ın malvarlığının bir bölümünü yurtdışındaki yabancı gerçek veya tü- zel kişilerden sağladığı ve partiye ak- tardığının belirlenmesi durumunda AKP kapatma davasıyla karşı karşı- ya kalacak. Anayasanın 69. madde- sinin 9. fikrasında "Yabana devtetJer- den, uluslararası kuruluşlardan ve Türk uyrukhığunda olmayan gerçek vetüzelkişilerden maddiyardım alan sh-asi partflerin temeDi olarak kapa- nlacağı'' öngörülüyor. SPY'nin 101. maddesi de bu durumdaki partiler hakkmda Anayasa Mahkemesi'nin kapatma karan verebileceği hükmü- nü taşıyor. Erdoğan, 4stanbul Büyükşehir Be- lediye Başkanhğı'ndan sonra malvar- hğnuzda bir farkhhk oldu mu?" şek- lindeki bir soru üzerine, belediye baş- kanlığı ile genel başkan olduğu dö- nem arasında 2.5 yıl geçtiğini söyle- di. Erdoğan, "Bu süre içerisinde ben bir işadamı olarak işime devam edi- yorum. Oradaki mahurhgımızın ölçü- lebflir değeri bana görefarkbdır,üçün- cü şahıslara göre farkhdır. Dolayıay- hbubirizafldegerdeğfldir'' dedi. Bir başka gazetecinin, "1 Milyon dotar ko- nusunda, doğru rakam nedir?" soru- suna Erdoğan, "Diyorum ya, bana göredoğru otabOrama şuanda buböy- le nakit para oiayı falan değildir. Bu şey, kesin olarak da ölçülebilir bir ra- kam değOdü-" diye konuştu. İĞNELÎ FIRÇA ZAFER TEMOÇtN SP'nin toplantısına gitmekten vazgeçti Gürtuna, Kutanla yan yana gelmedi tstanbul Haber Servisi - Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Recai Kırtan, 2002 yüuıda bir seçim olma ihtimalinin zayıf göründüğünü belirterek "2004 yüma kadar kalması müinkün değfl. 2003 yıo Msan aymda, en geç ekün ayında bir seçim ohîr diye düşünüyonım" dedi. SP'nin toplantısına daha önce katılacağını bildiren Istanbul Büyükşehir Belediye Başkanı AH Müfrt Gürtuna ise toplanhya katılmadı. Kutan, partisinin tstanbul ll Başkanlığı'nca, Feshane Uluslararası Fuar Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen, "Yerel Yönetimler Haftasrnın açıhşında yaptığı konuşmada, tüm zorluklara karşı SP'li belediyelerin başanlı olduğunu dile getirerek "MiIH görüşçü belediyeler yemez, yedirmez, çabnaz, çakhrmaz" dedi. Hükümet ortaklanmn, kendi partileri dışındaki partilerin belediyelerine haksız uygulamalarda bulunduğunu iddia eden Kutan, "Diğer belediyelerden alarak kendi bekdiyelerine veriyorlar. Bu yapüan gaspnr, soygundur. Sadece bu sebepten dolayı bu hükümet Yüce Divan'hktır. Çoğunhıklanna dayanarak YüceDivan'dan kurtuluyorlar ama en Yüce Divan halkör. Halk, bunlan sandığa gömecekbr" diye konuştu.Kutan, Türkiye'nin içinde bulunduğu sıkmtılı durumdan kurtulması için mümkün olan en kısa zamanda bir erken seçime gidibnesini istedi. Kutan, Istanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna'nın açılış törenine kahlacağı daha önceden bildirilmesine karşın programun iptal etmesiyle ilgili olarak tüm belediye başkanlanna çağn yapıldığını, Gürtuna'nın bağımsız, herhangi bir siyasi partiyle bağlantısı ohnayan bir belediye başkanı olduğunu söyledi. 10 DAKİKA YÜRÜYEN BAŞBAKAN ÇÎFT GÛRMEYE BAŞLADI Ecevifin sağlıkbilmecesi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - 20 Ma- yıs'ta '^anmobilize'' (oturarak çalışabilme), liderler zirvesınin yapıldığı 21 Mayıs'ta da "tam mobilize (tam hareket hafinde) olduğu açıklanan Başbakan Bülent Ecevit' in dün " 10 dakika koridordayürüyüş yapoğnun" "önem- U bir iyüeşme" olarak bildirilmesi, çelişki ve şüphe yaratıyor. Önceki gün de göz kontro- lünden geçirilen Ece- vit'te verilen ilaçla- nn yan etkisi sonucu "çiftgörme" sorunu saptandığı, ancak bu hastalığın tedavisinin mümkün olmaması nedeniyle gözlük camlannda değişik- liğe gidihnediği öğrenildi. Ecevit'in süren rahatsızhklan nedeniyle bugün taburcu ohna olasılığının da azaldığı belirtiliyor. Ecevit'in 20 gündür Başbakanlık'taki me- saisine başlayamaması, bürokrasideki işle- yişi de yavaşlattı. Acil imza gereken dosya- lar, Özel Kalem Müdürü Zejnel Yeşilay tara- • Başbakanlık'ta 3'lü kararname ve yatırıma ilişkin işlemler ertelenirken acil çalışmalara öncelik verilerek Başbakan Bülent Ecevit'in imzasına sunuluyor.YPK'nin tarihi ise kesinleşmedi. findan hastaneye taşınırken üçlü kararname ve yattnm gibi işlemler ertelendi. Üçlü ka- rarname ve yatırıma ilişkin 29 Nisan'dan bu yana Bakanlar Kurulu toplanmazken geçen hafta yapılması gerektiği halde ertelenen Yüksek Planlama Kurulu'nun (YPK) ger- çekleştirileceği yeni tarih de açıklanamadı. Başbakan'ın yokluğu nedeniyle devlet ba- kanlannınbirçoğu da kent dışına gitti. Ece- vit ise çalışmalann daha da aksamaması, özellikle de 12 Ocak 2002 tarihinde Ba- kanlar Kurulu prensip j karanyla kabul edi- len "Türldye'deSay- damfağm Artönlması ve Kamuda Etkin Yö- netimin Getiştirümesi Eylem Plam^nda alınan kararlann yaşama geçirihnesi için dün bir genelge yayımladı. Genelgede, eylem pla- nındaki amaçlara ulaşılması için Hüsamettin Ozkan'ın başkanlığmda bir komisyon oluş- turulması öngörülüyor. GAZETECİLER 11 EYLÜL SONRASIMEDYAYI KONUŞTU Eleştiri oklarıABD'ye ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Avrupalı ve Arap gazeteciler, 11 Eylül sonrası kültürle- rarası diyaloğa katkı amacıyla Türkiye'de bir araya geldiler. Türkiye'deki 9 gazeteci örgütünün oluştur- duğu "G-9 Platformu", II. Uluslararası Ga- zetecilik Günleri kapsamında Arap ve Avru- palı meslektaşlanyla Ankara'da buluştu. OD- TÜ Kültür Kongre Merkezi'nde düzen- lenen "11 Eylül'den Sonra Ne Değişti? GtobaDeşme, Medya ve Demokrasi" konu- lupanele Lübnanlı ta- nınmış gazeteci, Es- Sefir Gazetesi Editö- rü Satih Nureddin, Europe Magazine Editö- rü ve Financial Times'ın deneyimli Ortado- ğu muhabiri David Lennon, araştırmacı ga- zetecilik ödülü sahibi Faslı kadın gazeteci Munya Belafya ve bir dönem Die Welt'te ça- lışan Friedrich-Ebert Vakfi Ortadoğu Siyasi Danışmanı Aknan gazeteci Dr. Michael Lü- • Faslı gazeteci: Medeniyetler çatışması yok, çıkarlar çatışması var. ABD demokrasiyi savunduğu, teröre karşı mücadele ettiği propagandasını yayarken, tam da bunlann tersine hareket ediyor. ders konuşmacı olarak katıldılar. Avrupa Gazeteciler Birliği (AEJ) ve Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Genel Başkan Yar- dımcılığı görevlerini yürüten Doğan Tıhç'uı yönettiği panelde, Faslı kadın gazeteci Munya Belafya şugörüşleri dile getirdi: 11 Eylül olay- lannın ardından Arap ve Islam dünyası haksız suçlamalarla karşı karşıya kaldı. Kanıtlanma- mış iddialar öne sürü- lerek Islam ile terör ilişkilendirilmeye ça- lışıldı. ABD yöneti- mi, sözde uluslarara- sı teröre karşı savaş başlatırken, bir yan- dan da "basın savaşı" olarak nitelendinlebi- lecek medya kampanyası yürüttü. Kendi yap- üklannı haklı göstermeye çalışıyor. Ne yazık ki Batı medyası da olanlann derinine inmekte başansız. Batı terorizmden bahsederken, neden Israillilerin Filistinlilere yaptıklannı görmü- yor? Kültürlerin çatışmasından söz ediliyor.. as- hnda yaşadığımız, çıkarlann çatışması. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Bir büyük otelin salonuna otağ ku- rulmuş, Türk büyükleri bir arada, de- mir dövüyor, kımız içiyoıiar. Eski Ka- ra Kuvvetleri Komutanlanmızdan Mu- hittin Fısunoğlu, emekli Jandanma Generallerimizden Veli Küçük, Kürt- lerin Türk olduğunu doktora tezi ya- parak profesorolan eski bakanlanmız- dan Abdülhaluk Çay, işadamlanmız- dan ve eski bakanlanmızdan Mehmet Ali Yılmaz, Sedat Peker'in daveti- ne katılarak "öztürkler" s\\es\r\\n açı- lışını yaptılar. Televolelerden aşina ol- duğumuz bütün sanatçılanmız da ora- daydı. Gecede Korkırt Eken de unu- tulmayarak ödüllendirildi. • • • Türk büyüklerinden MHP lideri Dev- let Bahçeli, AB'ye engel oldukları konusunda yöneltilen eleştirileri "Mil- li hassasiyetlerimizden taviz vereme- yiz" şeklinde cevaplandırdı. Bahçeli tutumlannı şöyle özetledi: "Şimdiye kadaridam, ana dilde yayın ve öğre- nim gibi konularda tavnmızı koruduk. 'Milli Hassasiyetler' MHP ve AB Liderlerzirvesi ve Cumhurbaşkanı'nın yapacağı zirvede de bir kınlma ola- cağınızannetmiyorum... UlusalProg- ram 'a uygun olarak savaş, savaş ha- li ve terör suçlan dışında idamın kal- dı nlması konusunda değişiklikyapıl- dı. Şimdi Türitiye'de bütün bu suç- lan da kapsayacak şekilde idamın kaldınlması dayatılıyor. 20yıldırterör- le karşı karşıya olan Türkiye'nin has- sasiyetleri korunmalı." • • • "öztürkler" internet sitesi ülkemiz için yeni bir durumu yansıtıyor. Artık teknoloji ile demir dövmek, kımız iç- mek ve Türk olmak arasında yoğun bir ilişki kurulmuş oldu. Çünkü son yıl- ların en önemli Türk büyükleri inter- net sitesınin açılışını yaptılar. Bundan böyle rahat rahat internet kullanabi- liriz. "Tann dağı kadar Türk, Hıra da- ğı kadar Müslüman" olabiliriz. MHP, Avrupa Birliği'ne girmek iste- diğini söylüyor. Devlet Bahçeli, her zaman olduğu gibi bu tutumlannı ifa- de etti. Bir noktanın daha altını çizdi: "AB'ye girmek için milli hassasiyet- lerimizden ödün veremeyiz." MHP'nin bu açıklamalanna rağmen görünen o ki, Türkiye'nin AB'ye alınması için gereken adım atılamıyor. AB, "idamı kaldınn", "ana dilde eğitim yasağını sonerdirin", "Kıbns'tabiruzlaşmayo- lu bulun" diye bastırmaya devam edi- yor. * • • MHP, Avrupa Birliği'ne girmek isti- yor mu, istemiyor mu? Bence istiyor. Ancak bu konuda "milli hassasiyet- ler"\ korumaktan yana. Nedir bunlar: ölüm cezası, Kürtçe eğitim ve de Kıb- rıs. Bunlar şimdiki milli hassasiyetle- rimiz. Daha önce Türk Ceza Yasa- şı'nın 159. maddesi ile 312. madde- si bu listenin içindeydi. Bir şekilde değiştiriliyor gibi yapılıp bertaraf edil- diler. Maddeler aynen duruyor, de- ğişmiş gibi davranıyoruz. Terörie Mü- cadele Yasası hassasiyetlerden biri- si. Şimdilik onu kurcalayan olmadı. "öztürkler" internet sitesindeki mil- li duruşa bakıyorum. Dönüp sonra MHP'nin hassasiyetlerini görüyorum ve iyi ki onlar var diye düşünüyorum. Yoksa şimdiye kadar çoktan AB em- peryalistlerinin ağzına lokma olup git- miştik. Ne ölüm cezası kalmıştı, ne Kürtçe eğitim, ne deTerörle Mücade- le Yasası, hepsini değiştirmiştik. Bel- ki de bölünerek parçalanıp gitmiştik. ••• Bu AB krizi iyi oldu. Kimin milliyet- çi ve vatansever, kimin Batı yanlısı ol- duğunu da öğrenmiş olduk. MHP'nin bu konudaki öncülüğünü de öğren- dik. Sağla sol arasında kurulabilecek milli cephe de yavaş yavaş şekilleni- yor. Temel konular da belli. MHP bu konuda çok net bir tutum içinde. Ben- ce artık diğer sol güçlerin de tavnnı netleştirmesi gerekiyor. "Milli hassa- siyetler"den yana mıyız, değil miyiz? Cumhurbaşkanı Sezer'in yeni giri- şimini de MHP'nin bertaraf edebile- ceği Bahçeli'nin ağzından dilegetiril- diğine göre endişe edilecek bir durum- la karşı karşıya değiliz. Bütün sorun, milli güçlerin bu ko- nuda ortak tutum alıp alamamasında. Ben AB virajını çok sıkıntı olmadan at- latabileceğimizi umuyorum. MHP'de- ki bu direnç oldukça biz yönümüzü "Iran ve Rusya'ya döner", AB'yi de aşabiliriz. Geteceğimiz parlak. Baksanıza "öz- türkler" internet sitesi bile kuruldu. Daha ne istiyorsunuz? Yönümüzü Av- rasya'ya dönüyoruz. Demirler dövü- lüyor, kımızlar içiliyor, Ergenekon'un kapısı açılıyor. Haydi "Tann Türkü korusun!.."