18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
! MAYIS 2002 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA J. L J J \ kultur(a cumhuriyet.com.tr 15 UYCARLIKLARIN İZİNDE OKTAY EKİNCİ ICastarnonu'daki tarihi konaklarda restorasyonlann biri bitmeden diğeri başlıyor Korumanın şampiyonuŞafakla yola çıkjp İstanbıd'dan 5 saatte Kastamonu ya vardığımız otornobilı Av. Oktay Önal kullanı- yor... Meslektaşı HüseyinÖzbek'le neden Dgaz Dağı yerine Araç yolu- n u yeğledikleri, heyecanlanndan anlaşılıyor.. Çünkü her ikisi de "orah"... Dün- y a güzeli orman köyleriyle selam- laşarak Kastamonu'ya kavuşmak, ^Dünya Günü" için de en iyı baş- langıç... Prof. Metin Sözen ve Ardahanlı genç kameraman Ozan Türgut'la birlikte bu köyleri de öğreniyoruz. Oktay'ın köyü Kavacık, Hüseyinin baba \e ana köyleri Yukanyan ile Aşağıyazı... Derken Avlağıçayın, Gemi ve Giremez köyleri... Bir de Nakıkuyucağı var, at nalı yaparlar- mış... Vedat Tek in anısına Bu gözlemlerle kente vardıgımız- da. Metin Hoca'nın o sabahki "Sa- na sürprizvar" sözünün ne anlama geldiğıni "çarpılarak" gördüfümü söylesem abartma saymayın... "DünyaGünü" kutlamalan, Kasta- monu'daki ünlü Hükümet Konağı binasının (1930) mimarı Vedat Tek'ın adına ve anısına düzenlen- miş bir "kültür veüretim alanında" yapılmıyor mu? Kamusal ve sivil tüm olanaklan seferber ederek Kastamonu'da 5 yıl içinde "30'u aşkm" tarihi konağı değişik işlevlerle restore edip yeni- den yaşama kavuşturan, kültür mi- rası sevdalısı Vali Enis Yeter'in son büyükprojelerinden biri de işte bu- rası... Yıllardır "kömürdeposu" olarak kullanılan eski ambarlar ve büyük sundurmalar elden geçip yeni ve özgün yapılarla da bezenerek ''Ve- dat Tek Anı, Sanat ve Restorasyon Merkea"ne dönüştürülmüş... ÇEKÜL temsilcisi Mimar Nuray Yüksel ve arkadaşlan Dünya Gü- nü'nü burada yaşamaktan öylesine mutlular ki koca alanı bir "düğün bahçesi" gibi süslemişler, belli ki sabahtan beri koşruruyorlar... 'Kentü' tticcariar... Bu çarpıcı gösterinin ardından Kastamonu Ticaret ve Sanayi Oda- sı'nın(KATSO) 1887 doğumlu ta- rihi binasındayız. KATSO Başkanı Haül Öztosun. söze başlarken; "Bugüne kadar ar- sa gözüyle bakılan bu mimarlık ha- zinelerimLri yıknıak yerine koru- makbizi daha güçlütalacakür«."de- yince, "Dansı diğer tüccarlanmı- za" demeden edemıyorum... KÜLTÜR BAKANLIĞI'NIN KATKISI- Kastamomı'daki koruma seferberiiğinin öncülerinden Liva Pa- şa Konağı restorasyonu da Kiiltür BakanJığı'nca gerçekJeştirildi ve 1997'den bu yana Etnografya Müzesi olarak hizmet veriyor. (üstte) Halk Kültürü ve Geleneksel Sanatlar Araştırma Merkezi işleviyle restoras- yon çalışmalannın başlatıldığı Yücebıyıklar Konağı'nda ise çaüşmalar tamamlanmak üzere... Nitekim oradan geçtiğimiz Mü- nireMedresesi'ndeki restorasyonun "amacı" bile a>Tiı şekilde etkileyi- ci... Valilık bu anıtsal külliyeyi de "el sanatlan sergüeme ve sanş mer- kezj" olarak kente yenıden kazan- dınyor... Yine o gün restorasyonu başlatı- lan "EDezkr Konağı^nın ise onan- mı bittiği zaman "El Dokumacıbğı Müzesi" olacağını öğrendiğimizde, şu birkaç saat içinde tanık olduğu- muz böylesi bir "koruma kampan- yası" için ne diyeceğimi de not edi- yorum: "Korumanın şampiyonu Kastamonu" Ve altına bir not da- ha; "Hem de antikçağı bile kucak- lavarak..." Çünkü otobüsümüz "Kaya Me- zarlan Pevzaj Projesi" alanına ula- şıyor... tÖ 7. yüzyılın tanıklan ön- lerini kapatan bınalar yüzünden "gözden ırak" kalmışlarken valiiik bunlan kamulaştırıp "yuayor" ve Kastamonu'yu antik geçmişiyle de buluşruruyor... Peyzaj düzenlemesinin ilk harcı- ru koyan lçişleri Bakanlığı Müste- şan MuzafferEcemiş, vaktiyle Saf- ranboludakı ılk koruma kampan- yalartnın unutulmaz kaymakamı ol- duğu yıllannı da anımsayarak di- yor ki: "Tarihe saygı sözk değil, iş- te böyle ve onu korumakla olur." Müsteşannın bıraktığı küreğin sa- pma adeta bir "yapı ustası" gibi sa- nlan Mahalli Idareler Genel Müdü- rü Kayhan Kavas ise karşıdaki ka- ya mezarlarına bakarak diyor ki: "Burası artık her an 2700 yılryla yüzleşen bir kenL.. Yanlış yapması olanaksız.." Kamu-sivil birliktelik Kaya mezarlannın ardından yine aynı kültürprojeleri zıncirinden "eJ dokunıalan atöhelerini" gezdik; sonra da "Uğurhı Konağı''nın rölö- velerini çıkartan Gazi Universitesi grubuna "koJaygelsin" ziyaretinde bulunduk... Valiiik bu konağın da "turizm amaçir kullanımını öngörüyor... Hocalar ve öğrenciler metrelere ve su terazilerine sanlmışlar, dur durak bilmeden ölçüleri tamamlıyorlar... Restorasyonu tamamlanan Efla- nili Konağı nda ise tam bir "kamu- sivil kültür ortakhğT ıle karşı kar- şıyayız... MinıarlarOdası, ÇEKÜL ve diger sivil kurumlar odaları üleş- mişler... Valı Enis Yeterbujestiyle tarihi binanın bir "tophımsalduyar- nhk merkezi'' olmasını sağlamış... 1997'den 2000'lere armağanlarKastamonu'daki tarihi dokunun ilk bü- yük yıkımı, 1960'lann valisi NecdetYalçın döneminde yaşanmış... Günümüzün koruma kültürünü özümse- miş valilerinden Enis Yeter ise Kastamo- nu'daki işte o talihsiz dönemin de yaralan- nı sarmaya soyunmuş gibi... 5 yıldır valili- ğin öncülüğünde yapılan restorasyonlan ve diğer koruma projelerini " 1997'den 2000'lere" diyerek bir belgesel de derle- miş... ... Ve sıra betediyede Kastamonu fl Turizm Müdürü ve sanat tarihçisi Zühtü Yaman'dan bu belgeselde eksik olup olmadığını sorduğumda, Daday ilçesindeki tarihi "Kaymakamlık Binasrnı da anımsatıyor... Şair Eşref ın 1890larda kaymakam olarak kullandığı oda da eski dekoruyla ve "aynı iştevle" kullanıhyor... Kastamonu'daki sivil mimarlık örneği olarak tescil edilmiş 534 tarihi binaya: "Bu eser korunması gerekfa' kültür varhğıdır n yazılı tabelalar asan Vali Enis Yeter'in bü- tün bu örnek çabalan karşısında ise bele- diyeye düşen sorumluluk için Başkan Ta- ran Topçuoğhı'ndan beklenen iki önemli katkıyrşöyle belirliyoruz: "/- Öncelikle kentin inıarplanı tümüy- leyenıden ele alınıp tarihi dokuyla uyum- suz ve eski binalann rant uğrunayıkılma- lannı özendiren yüksek ve dengesizyapı- laşma tahribatı durdurulmalu.. 2- Yayalaşttrma alanlan olabildiğince genişletilip tarihisokaklarda cephe bakım- lan, yenilemeler ve geçmişle uyumlu dü- zenlemeler başlatümalu." O akşam Kastamonu'dan aynlmadan Be- lediye Başkanı Topçuoğlu ile de işte bu ko- nularda görüş birliğine vararak kentle ve- dalaşmak, coşkumuza yeni umutlar ekle- di... "Teşekkürler Kastamonu'ya w dedik ve yola çıkınca notumuzu bu kez seslenerek dile getirdik: "ŞampKon Kastamonu-." Kastamonu Kalkmma Vakfi'nca kentin tanıtun hiz- metlerinde kullanılan Madumcular Konağı (2000). (O2I2) 293 89 78 I. ULUSLARARASI İSTANBUL BAHAR FESTİVALI I. INTERNATIONAL İSTANBUL SPRING 4 - 14 MAYIS / MAY 2002 04 MA«S / MAY 2008 05 MAVJS / MAV 800« T.C KÜLTÜR «AKANLIĞIBURSA BOLGE DEVLET SENFONİ ORKESTRASI ŞEF- ORHAN ŞAUIEL SOllST: EMRE TAMER (KtMAN) 06 MAYIS / MAy SOOS ALEXANDRINA PENDATCHANSKA (SOPRANO! PİYANO: ANTONINA BONEVA "SEMA GÖSTERİSİ" TX. KULTUR BAJCANIIĞI İSTAN8UI TAIİHİ TÜf» MOZİĞİ TCMtUlUĞU Genei Y<5namw : AkmM dHun POLYPHON1A KADINLAR ODA KOROSU İŞEFÎVEUNDİMİTROV I PtYANO. !\fUNA 1VANCHEVA 10 MAYIS / MAY SOOS 09 MAYIS / MAY SOOS CEMAL REŞİT REY SENFONİ ORKESTRASIİ Cni 5 I 2 T Yfianem Afa MXıCA\ ' ŞEFRENGİMCOK.ME! SOIİSTLER: FERYAL TCRKOĞIU (SOPRA! FERDA YETIŞER (MEZZO SOPRANO] TAYLANMEMİOĞLL' (TENOR) - KEVORK rAV'ITVAV (BARKOK RAZGRAD F1LARMONI ORKESTRASI ŞEF CEORC1 CEMSHIROV SOUST: GULOEN COKŞEN ;PIV \hO İSTANBUL ODA ORKESTRASI SOLİSnER CIHAT AŞKIN ve HAKAN ŞENSOY (KEMAN! SOFYA SOLİSTLERİ Ş£F: PLAMEN DpUROFF Yer /Place: AYA İRİNİ ÖİIet/A Konser saatteri / Concerts at: 20.00 / 08.00 pm g ^ , Mgdaa: 0216 45415 55 BAND-O-NEON TANGO KONSERI TC KAHR^L\NMARAŞ 1. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN İLAMSIZ TAKİPLERDE ÖDEME EMRİ DosyaNo. 2002 513 Esas 1- Alacaklının \e varsa vekilinın adı, soyadı ve ikametgâhı: Kasım Alkan. Vekilı Av. Banş Antürk, Y. Hükümet Cad. T. Tekçıçek Işhanı Kat: 3 20 K.Maraş 2- Borçlunun ve varsa kanuni temsilcisinin adı. soyadı ve ikametgâhı: Ismail Okuç 3- Alacagın Türk parasıyla tutan, faiz miktan \ e işlemeye başladığı gün: 18.000 DM asıl alacak - 2.465 DM ışlemiş faiz %10 reeskont faizı = 20.465 DM toplam alacak. Harca esas olmak üze- re toplam alacak miktan 11.726.000.000.- TL'dir Alacak aslına takip tarihinden itibaren hesaplana- cak yıllık %10 reeskont faizi. icra takip harç \e masraflan ve avukatlık ücreti ile birlikte tahsiline 4- Senet ve tarihi, yoksa borcun sebebi: 18.10.2000 tarihli tutanak ile teslim edilen para. Işbu ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren borcu ve takip masraflannı yirmi iki (22) gün için- de ödemenız (teminatı \ermeniz), borcun tamamı- na veya bir kısmına veya alacaklının takibat ıcrası hakkına dair bir itirazınız varsa. senet altındaki imza size ait değılse vıne bu yirmi iki (22) gün içinde aynca ve açıkça bildirmeniz, aksi halde icra takibinde bu senedin sizden sadır olmuş sayılaca- ğı. imzayı reddettığiniz takdirde merci önünde ya- pılacak duruşmada hazır bulunmanız. buna uy- mazsanız vakı irirazınızın mu\akkaten kaldınlaca- ğı, senet veya borca ıtirazınızı yazılı veya sözlii olarak icra müdürlüğüne yirmi iki (22) gün içinde bildirmediğiniz takdirde aynı müddet içinde 74'üncü madde gereğince mal beyanında bulun- manız. aksı halde hapısle tazyık olunacağınız, hıç mal beyanında bulunmaz %eya hakikate aykın be- yanda bulunursanız hapisle cezalandınlacağınız, borç ödenmez veya itıraz edılmezse cebri icraya de\am edileceğı ihtarolunur. 22.03.2002 Basın. 20234 f w v a BOhİK İNSAAT SMt * [*5 ÎİC .TO STİ INTER UMOUSINC SCDVICE T.C. KÜLTÜR BAKANLIĞI'NIN DECERLİ KATKILARIYU. İSTANBUL BÜYÜKŞEHIR BELEDİYESİ'NİN DEĞERLİ KATKIURIYLA. TatiliniziZehirEtmeyin Kalbinizi Kontrol Ettirin TÜRKKALPVAKFI 19 Mayıs Cad. No: 8 Şişli/lstanbul Tet: (212) 212 07 07 (pbx) Faks:(212)2126835 ODAK NOKTASI AHMET CEMAL Kavgacı Bir Sanat İçin... lonesco, 1961 yılındayayımlanan "Benanti-ti- yatro muyaptım?" başhklı yazısının başındaşöy- le der: "Oyle sanıyorum ki, sanatın ve düşünce- nin tahhinde, kültürün canlı kalabildiği her dö- nemde bir 'yenileme ıradesi' de var olagelmıştir... Tarihin tamamı 'bunalımlardan', kopuşlardan, yadsımalardan ve karşılaştırmalardan oluşma bir zincirden başka bir şey değıldir. Ya da şöyle di- yelim: Tarıh, terk edilmiş konumları yenıden (ve yeni bakış açılanndan, çünkü aksi takdirde söz ko- nusu geriye dönüşler 'gerıci'ya da 'muhafazakâr' karakterde olurdu!) elde edebilme girişimlerin- den oluşma bir zincirdir. 'Bunalım' olmadığında, yalnızca durağanlık vardır, yalnızca taşlaşma ve ölüm vardır. Her türlü düşünme biçimi ve sanat, saldırgandır." lonesco bu sozleriyle her şeyden önce, salt var olanı yansıtmakla yetınen ya da ol- mayan bir dinginliğı varmış gibi gösteren bir sa- nata karşı çıkıyor. Unlü tiyatro adamının "Bunalım olmadığında yalnızca durağanlık vardır..." söyle- mi ise ashnda sanata gosterilen bir hedef niteliğin- de. Çünkü gerektığinde henuz göze gözükmeyen bunalımları didikleyip ortaya çıkarmakla yükümlu olan sanat, bunu yapmadığında sadece aldatıcı görüntülerden oluşma bir dağarcığa dönüşebili- yor. Bugün "Türkiye'de genel olarak sanatın soru- nu nedir?" tarzında bir soruyla karşılaşsaydım, yanıtım şu olurdu: Bu ulkede sanatın şu andaki te- mel sorunu, gerçeklikle ilişki kurmakta sergilediği inanılmaz yetersizlıktır! Türkiye'de sanat "yapılıyor". Ama çok az istis- nanın dışında, sanatsal yönelımlerin ne ölçüde politik olabildiğı, başka deyışle, güncel gerçeklik- lerın sanatsal düzlemde ne olçüde tartışılabildıği, gerçekten de tartışmalıl Ülkemızde günümüz in- sanının sanatla ılintısinin gevşekliğinden yakınılır- ken sanatın gerçeklikle ilişki bağlamında sergile- diği umursamazlığı göz ardı etmek, doğru çö- zümlere ulaşabilmeyi engelleyen en önemli ne- den olur. Sanat tarihınin başından bu yana, insan- ların sanatla nedensiz ılgılendikleri hiç görülme- miştir. Bununla soylemek istedığim, elbette insan- ların roman okurken, müzik dınlerken, oyun veya film izlerken, bir resim veya heykel sergisini gezer- ken mutlaka bellı bir amaç doğrultusunda hare- ket ettıkleri değıl. Doğru yanıta gıden yol, sanat- sal bağlamda kalıcılığın ve etkinliğin hep insanla- rın kafasında soru yaratabilmekle doğru orantılı ol- duğu gerçeğini çıkış noktası yapmaktan geçiyor. Sanat diye bir şey de olduğu için sanat yapmak, sanatı tarihınde her zaman en büyuk bunalımlara sürüklemıştir. Ve bu türden bunalımlann temelin- de yatan da hep aynı şeydir: Toplumlar ve birey- ler, kendi gerçekliklerıni yansıtamayan bir sanata hep bir eğlendirme ya da vakit geçirtme aracı gö- züyle bakarlar. Kimi zaman sanatın da bu amaç- larla yetinmeye kalkışması ise, sanat eliyle sana- ta indirilebilecek en ölümcül darbedir. Türkiye'de sanatın üzerine nıce zamandır san- ki ölü toprağı serpilmiş gibi. Yukarıda belirlemeye çalıştığımız anlamda kavgacılık, ortamımızda sa- nata gittikçe daha çok yabancı düştüğü için, sa- natın neyin sözcusü olduğunu anlamakta zorlan- maktayız. Ayrıca bu durum, doğal olarak son de- rece sakıncalı bir başka sonuca da kaynaklık edi- yor: Sanatın işlevinin ağırlıklı olarak vakit geçirt- meyle ve eğlendirmeyle sınırlandırılmasına alışan bir toplum, sanat alanında kimı zaman baş gös- teren kavgacı tutumları sanata yakıştırmakta en azından çekingen davranıyor! Sanatın söylemlerinde, elbette sanattan ödün verilmeksizin, kavgacılığı da aramak - bunu bir öl- çüt olarak benimsemenin ya da yeniden anımsa- manın zamanı sanırım çoktan geldi! e-posta: ahmetcemal/; superonline.com acem20(« hotmail.com 'flfk Iksipi'nin ppömiyert • ANTALYA (AA) - Antalya Devlet Opera ve Balesi, G. Donizetti'nin 'Aşk Iksiri' adlı operasıru sahneleyecek. Yapıtı sahneye koyan rejisör Gürçıl Çeliktaş ile ANTDOB Sanat Danışmanı Metin Yakar düzenledikleri basın toplantısında, 'Aşk tksiri' operasmın prömiyerinin 4 Ma>ıs Cumartesı günü Antalya Kültür Merkezi'nde yapılacağını bildirdiler. Librettosunu Felice Romani'nin yaptığı, Gürçil Çeliktaş'ın sahneye koyduğu eserin orkestra şeflığıni Alexander Samuel üstlendi. 'Aşk Iksiri" operasının dekorlannı Gürcan Kubilay, kostümlerini Se\taç Demirer hazırladı, koro şefliğini ise Nikolay G. Merdzhanov yapıyor. BUGÜN • NİPPON HOTEL'de Goethe Enstitüsü ve Heinrich Böll Vakfi işbirliğiyle 14.30'da Dr. Late Akgün, Marieluise Beck, Emine Demirbüken, Aydın Engin, Semra Erder, Aytaç Ervılmaz, Ralf Fücks, Dr. Ayhan Kaça, Prof. Dr. Reiner Münz, Helga Nagel, Osman Okkan, Can Ünver, Gündüz Nassaf, Ali Yurttagülün katılacağı 'Almanja'da ve Avrupa'da 'Göç ve Çokkülrürlülük' konulu sempozyum. (0212 24920 09) • BABYLON'da 'The British Council Presents' kapsamında 21.30'da Oojami'nin konseri. (0 212 292 ?3 68) • AKM'de 20.00'de tstanbul De\1et Opera ve Baksi'nin 'Carmina Burana' sahne kantatı. (0212 25156 00) • EFES AJNfTtK TTYATROSUnda 21 30da Borusan İstanbul Filarmoni Orkesrrası ve Philharmonia of Nations'ın konseri. (0212292 0655) • BALIKESİR GÜZEL SANATLAR KADRTYE KEMAL GÜREL ANADOLU LİSESİ nde 15 00 te JaleSinar'ın 'Resim ve Yaa Sanaü' konulu söyleşisi. (0 266 398 19 44) • AVUSTURYA KÜLTÜR OFİSİ'nde 20.00'de Yeşim Gökalp'in piyano resitali. (0212223^8 43) • .\KM SİNEMA S.\LONT"nda 15.30 ve 19.00'da Bernard Rose'un 'Ölümsüz Sevgi' filminin gösterimi. (0 212 251 56 00)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle