Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYEA CÜMHURİYET 15 MAYIS 2002 ÇARŞA
HABERLER
Prefabrikefer
boşaltriryop
• DÜZCE(AA)-Düzce
depreminin ardından Fevzi
Çakmak Mahallesi'nde
yapılan prefabrike evler,
Düzce Valilıği'mn aldığı
karar sonucu boşaltılıyor.
Prefabrike evlerin elektrik
ve suJan yetldliler
tarafindan kesilince,
depremzede kadınlar
karara tepki gösterdiler.
Prefabrikelerin önJerinde
toplanan kadınlar,
Belediye Başkanı Ruhi
Kurnaz'dan yardım
istediler.Bu arada karar
üzerine, depremzede
Emine Kaygısız (70)
gözyaşlanna boğulurken,
Emine Toroman (55) ve
Emine Eren (50) sinir krizi
geçırdıği için hastaneye
kaldınldı.
MHP'de
iik îstrfa
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
MHP Sıva's Milletvekili
Mehmet Ceylan. bugün
Medis'tebirbasın
toplanüsı düzenleyerek
partisinden istifa edecek.
Ceylan, "'Karanmı
verirken çok zorlandım,
iizgünüm. Ama hem
ağlanm hem giderim"
diye konuştu.
TPAlTda
fifpsızfık
• BATMANfAA)-
Batman'da, Türkiye
Petrolleri Anonim
Ortaklığı (TPAO)
depolanna giren hırsızlar,
40'ar kilo ağırhğında 18
sondaj matkabını çaldı.
Alınan bilgiye göre.
TPAO'ya ait depolara
kapılan kırarak giren ve
kimlikleri henüz
belirlenemeyen kişikr, her
biri 40 kilo ağırhğında 18
adet sondaj matkabı ile 16
adet düz matkap çaldılar.
Olayla ılgıli olarak
aralannda özel güvenlik
görevlilerinin de
bulunduğu 22 kişi etnniyet
müdürlüğüne götürülerek
ifadeleri ahndıktan sonra
serbest bırakıldı.
Dofcnaöahçe'dekJ
patlamalap
• İSTANBUL(AA)-
Dolmabahçe'de önceki
gün meydana gelen
patlamalann ardından
gözaltına alınan D.C. adlı
bahçıvan serbest bıraJaldj.
Polis yetkilileri, bombalan
bırakan kişi ya da Jdşilerin
yakalanması amacıyla
çahşmalann
sürdürüldüğünü
kaydettiler. Bu arada,
uzman polis ekiplerinin
bomba parçalan
üzerindeki incelemesi de
tamamlandı. Patlamalara,
yüksek ses çıkaracak
şekilde tasarlanıp
meşrubat kurulanna
yerleştirilen, basınç ve
parça etkıli, el yapımı, fitil
ateşlemeli bombalann yol
açtığı kesinlik kazandı.
BuralveKel
görevden alındı
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Hayali ihracat nedeniyle
gözaltma aluıan
Abdurrahman
Yakupreisoğlu 'nun
ifadelerine "siyasi komplo'
nitelikli eklemeler
yapıldığı savıyla ilgili
olarak, Ankara Kaçakçdık
ve Organize Suçlar Şube
Müdürii Şerafettin Bural
ile Başkomier Ramazan
Keringeçici olarak
görevden alındığı
bildirildi. Içişleri Bakanı
Rüştü Kazım Yücelen'ın
de konuyu araştırmak
üzere bir mülkiye, bir de
polis başmüfettişi
görevlendirdiği belirtildi.
Sendika yöneticileri, iş güvencesi tasansının yasalaşması için iki gün parkta sabahlayacak
Türk-IşGüvenpark'taANKARA (CumhuriyetBö-
rosu)- Türk-îş, iş güvencesi is-
temiyle bugün meydanlara ini-
yor. "JMF'ye hayır. issize iş, iş-
çiyeiş güvencesi" diyecek olan
Türk-îş'e bağlı sendika ve şu-
be başkanian 2 gün süreyle Gü-
venpark'ta sabahlayacak.
DÎSKin destek vereceği ey-
lemlerkapsamında Türk-îş Yö-
netim Kurulu üyeleri, siyasi
parfileri de ziyaret edecek.
Türk-ış Başkanlar Kuru-
lu'nda alınan eylem kararlan,
bugünden itibaren yaşama ge-
çirüiyor. Türk-îş"e bağlı sendi-
• Sendika yöneticileri iş güvencesi talebiyle bugün ve yann
Güvenpark'ta oturma eylemi yapacak. Türk-îş Yönetim Kurulu üyeleri
de iş güvencesi istemlerini siyasi parti temsilcilerine iletecek.
kalann yönetim kurulu üyele-
ri, şube başkan ve yöneticile-
rinın katılımıyla gerçekleştıri-
lecek ve 3 gün sürecek eylem-
lerin programı da kesinleşti.
Siyasiieri ziyaret
Buna göre bugün saat
09.00"da sendikacılar Güven-
park"ta toplanarak, oturma ey-
lemine başlayacak. Eylem kap-
samında Turk-lş Yönetim Ku-
rulu da, siyasi parti genel mer-
kezlerini ziyaret edecek ve is-
temlerini iletecek. Bu çerçeve-
de bugün DSP, SP, ANAP ve
DYP genel merkezleri ziyaret
edilecek.
Ziyaretler sonrasında, otur-
ma eylemine katılacak olan
Türk-Iş Yönetimi geceyi diğer
sendikacılarla birlikte Güven-
park'ta geçirecek. Eylem kap-
samında yann da, TBMM ve
MHP Genel Merkezi ziyaret
edilecek ve Güvenpark'ta sa-
bahlanacak. Eyleme ilişldn de-
ğerlendirme toplantısı ise 17
Mayıs Cumagünü saat 10.00'da
Devlet Su Işleri Toplanh Salo-
nu'nda gerçekleşecek. Top-
lantıda, IMF ve Dünya Banka-
sı eksenli politikalar karşısın-
da Türk-îş'in atacağı adımla-
nn da belırlenmesi bekleniyor.
Valilikten izin verildi
Türk-fş'in 2 gün kesıntisiz
sürecek oturma eyleminin Gü-
venpark'ta gerçekleşmesine
izin vermeyeceğini açıJdayan
Ankara Valiliği ddün geri adım
attı.
Valilik dün, Türk-Iş Yöneti-
mi 'ne "IMFVe hayır, fşsize iş,
işçiye i$ güvencesi" sloganıyla
gerçekleştirilecek oturma eyle-
minin Güvenpark"ta yapılma-
sı için izin verdiğini bildirdi.
2 sanığın süre istemi kabul edildl
Dev-Yoldavasında
sonayaklaşüdı
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Çeyrek
asırdır süren Dev-Yol
kapsamında 23 sanığın
yargılandığı davada so-
na yakJaşıldı. Mahke-
me Başkanı Mehmet
Berber, gelecek oturum-
da karann çıkabileceği-
ni belirterek savunmala-
nru hazırlamayan sanık-
lann süre istemini bir
kereliğine kabul ederek
oturumu erteledi.
Ankara 6. Ağır Ceza
Mahkemesi'nde görü-
len davarun dünkü otu-
rumuna, 11 sanık ve ba-
zı sanık avukatlan katıl-
dı. Bazı saruldar, duruş-
mada esas hakkında sa-
vunmalannı yaptılar. Sa-
nık CahitAkçam, 8 yıl
tutuklu kaldığını, hapis
cezası alması durumun-
da 2 yıl daha yatacağı-
nı ifade ederek "2yd da-
ha hapiscezasıçekmem
nasdbirtopJumsaivarar
saglavacak.' Üçbomba-
lama eylemineidam ce-
zası veriJdigini görme-
diın" dıyekonuştu. Nu-
ri Özdemir de savun-
masında, "21 yıkhr sü-
ren davanm hukuk ay>
bı olduğunu" söyledi.
Turhao Yalçm Bûrkev,
Nurettiıı Aytun, Hıdır
Adrvaman, Hasan Er-
türk, Yaşar Kambur,
Atalay Dede ile Hflmi
tznürfi de esas hakkın-
daki savımmalannda
suçlamalan kabul etme-
diler ve beraat istediler.
EminKoçerveCeJaJ
Mot savunrnalannı ha-
zırlamak için süre iste-
diler. Mahkeme Başka-
nı, Koçerve Mut'un ta-
leplerini bir defalıgına
kabul ederek duruşma-
yı erteledi.
SendikacılarAnkaraya ahn etti
2 günsüreyleGüvenparkta sabahlayacak Türfc-İş'e bağ-
lı sendika ve şube başkanlan, yurdun çeşitli böl^lerin-
den dûn otobüslerie Ankara"\a hareket etti. Türk-İş'e
bağlı sendikalann İstanbul ve 7rak>a illerindeki yöneti-
cileri dün Ankara'ya hareketlerinden önce Kadıköy İs-
keleMeydanj'ndan Ha>darpaşa Gan'na kadaryürüdü.
Türk- İş 1. Bö^e Temsilcisi Faruk Büyükkucak. "Hü-
kümetin emeğe karşı zuhnünü kırmak için Ankara'ya
gjdifiyor" dedi tzmir ve Ege Bölgesi'nin diğer illerinde-
ki şubelerin yönetjcilerinden oluşan gnıp ise Türk-İş 3.
Bölge Temsilcili«i"nin önünde toplanarak otobüslerie
Ankara'ya hareket etti. Türk- İş 4. Bölge Temsilcisi Hö-
se>ı'n Elbek de Adana, İçel,Ga/iantep. Osmaniye. Kilis.
Antaha, Hata>. Niğde, Aksaray ^e Kahramanmaraş il-
lerinden 108 şube başkanı ve sekreterleri adına hazırla-
nan ortak basuı acıklanıasında. "Havat pahaülığı ve iş-
siztik dayanılmaz hale gelmiştir" dedi. (Fotoğraf: AA).
BÖLGEYE GİRÎŞ ÇIKIŞLAR YASAKLANDI
Tıınceli'de 1İKKO
operasyonu başladı
FERİTDEMtR
TUNCELİ - Giresun'da 4 kişinin
kaçınlması eyleminin ardından PKK
ve TlKKO'nun ana karargâh olarak
kullandığı Tunceli'nin Çemişkezek
ilçesi yakınlanndaki Aliboğazı
mevkii güvenlik güçlerince çember
altına almdı. yurttaşlann giriş- çıkışı
yasaklandı. Giresun'da TTKKO
militanlannca DSP Espiye Belediye
Başkanı Recai Zaim ve 3 kişinin
kaçınlmasının ardından TlKKO'ya
yönelik Giresun, Ordu, Sıvas, Tokat.
Erzincan ve Tunceli çevresinde
yoğun operasyonlar başlatıldı.
Örgütün Karadeniz'e çıkış noktası
olan Aliboğazı mevkiinde
yoğunla^tınlan operasyonlar
öncesinde Tunceli Valiliği'nden
yapılan açıklamada, operasyonlar
sırasuıda havan topu
ve taarruz helikepterleri de
kullanılacağı, mayınlann da
bulunabileceği bölgeye sivillerin
girmesi halinde can güvenlıklerinin
tehlikeye düşebileceği ifade edildi.
Aynca operasyon sırasmda siviller
ile militanlann ayırt
edilememesinden kaynaklanan
sorunlann da ortaya çıkabileceğine
dikkat çekilen açıklamada,
bölgedeki en tehlikeli alan
konumundaki arazinin 2001 yılına
kadar PKK tarafindan üstlenme ve
bannma alanı olarak kullanıldjğı
belirtildi. Açıklamada,
Çemişkezek'ten başlayarak
Erzincan'ın Kemaliye ve Tunceli'nin
Ovacık ilçesine kadar uzanan 75
kilometre uzunJuğundaki alana,
OHAL Kanunu'nun 9 ve 11
maddeleri uyannca sivillerin
girmesinin yasaklandığı ifade edildi.
Askeri yetkililer ise sert doğa
koşullanna sahip alanda yaklaşık
100 PKK ve TTKKO militanının
bulunduğunu söylediler.
ESENYURTBELEDİYE BAŞKANI GÜRBÜZ ÇAPAN:
Solıııı her kesimi bir
araya gelmeli
K4RS (Cumhuriyet) - Esenyurt
Belediye Başkanı Gürbüz Çapan.
CHP'yle hiçbir sorunu olmadığını.
sorunun Deniz BaykaJ'dan
kaynaklandığmı beiirterek "CHP
Tûrkhe'de genç cumhuriyeti kuran
bir partidir. Dolayisıyla CHP bizim
için ata yadjgân bir partidir'' dedi.
Tüm solun bir çatı altında
toplanmasını isteyen Çapan,
"Tophunun rüm kesünleriyle obna
düşüncesine sahip olanlaria bir parti
oraşturmayı difiyorum" diye
konuştu. Çapan,CHP ve Baykal ile
ilgili açıklamalaruıa tepki gösteren
partililere Çağdaş Kars Haber
gazetesine yaptiğı açıklamalarla
yanıt verdi. Bugünkü CHP'nin
geçmişteki haliyle ilgisi kalmadığını
savunan Çapan, "Baykal'm geneJ
başkan olduğu süreçteki CHP, iilke
barajmı aşsa bile neden Kars'tan
miBervekili çıkarabîhne sayısına
ulaşamadı" dedi. CHP'nin Ata
yadigân olduğunu söyleyen Çapan,
"Gerek ilkeleri, gerek geçmişi saygı
duynıamız, korumanuz ve
kollamanuz gereken bir partidir.
Bugünkü CHP ise bir hi/bin. bir tek
kişînin eline geçmiş, bir araç haline
gehniştir'' diye konuştu. Türkiye
solunun kendi partisini lcurmasının
bir zorunluluk olduğunu belirten
Gürbüz Çapan şöyle devam etti.
"Önümüzde bir parrilesme sureci
yasanıvor. Gerçekleşirse o partiye
kadlabunim. Vbksa ölene kadar bu
düşüncelerimi seslendireceğim. Solun
her kesimhle bir araya geimesini
ümit edryonını. Bunun için shil
toplum örgütkrivJe. sendikalarla
yani tophımun rüm kesimleriyte
Cumhuriyet düşüncesine sahip
kişilerle bir parti oluşrurmak dilegim.
Bunun çabası içindeyim. Muüaka
BaykaJ'a ragmen, kımsesızlerin
künseleri' bir araya gelecek ve
kimsesizlere kinıse olacakür."
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR orafcalislar@yahoo.com
Memik Horuz'un eşi ziyare-
time geldi. Memik Horuz, Işçi-
Köylü gazetesinin yayın yönet-
meni. 11 aydır tutuklu. Ankara
Devlet Güvenlik Mahkeme-
si'nde yargılanıyor. Eşi, Ho-
ruz'un başına gelenleri anlattı.
15 Mayıs'ta savunmasını ya-
pacak. Horuz, biritirafçının ifa-
deleri nedeniyle tutuklandığını
ve hakkında hiçbirhukuki mes-
net olmadığı halde uzun süre-
dir tutuklu olduğunu söylüyor.
Memik Horuz, Özgür Gele-
cek gazetesinde yayımlanan
"TKP-ML TlKKOGerillalanyla
İki Hafta" başlıklı söyleşi ne-
deniyle örgüt üyesi olmakla
suçlanıyor. Horuz, bu söyleşi-
nin bir muhabir tarafindan ya-
pıldığını, zaten bu nedenle mu-
habirin yargılandığını ve muha-
birin bu söyleşiyi yaptığını ka-
bul ettiğini belirtiyor. Itirafçı ise
söyleşiyi Horuz'un yaptığını be-
lirtmiş. Ancak ortada iki dava
var. Birisi muhabir hakkında
söyleşi yaptiğı gerekçesiyle açıl-
mış örgüt üyeliği davası. Diğe-
ri ise aynı söyleşinin Horuz ta-
rafindan yapıldığı iddiaayla açı-
lan ikinci dava.
Horuz, söyleşinin yapıldığı
İki însan, İki Dava...
iddia edilen tarihte, Istanbul'da
bulunduğunu çok sayıda bel-
ge ile kanıtlıyor. Bunun üzerine
savcılık iki kez tahliyesini talep
ediyor. Memik Horuz sunduğu
belgelerle itirafçılar tarafindan
haksız yere suçlandığını belir-
tiyor. Itirafçılık kurumunun, da-
ha önce birçok örnekte oldu-
ğu gibi zaman zaman çok kö-
tü kullanıldığını bilıyoruz. Ağır
suçlamalaraftında kaJan baa ör-
güt militanları, kendilerini kur-
tarabilmek için hayali senaryo-
lar üretip haksız yere başka in-
sanlan suçlayabiliyoriar. Me-
mik Horuz böyte bir iftira ile kar-
şı karşıya bulunduğunu iddia
ediyor. Horuz, bütün bunları
mahkemeye de anlattığını söy-
lüyor. Umanz mahkeme bu id-
diaları dikkate alarak daha de-
rinlemesine birsoruşturma yü-
rütür. Horuz, savunmasını da 15
Mayıs'ta yapacağını sözlerine
ekliyor.
• • •
Elimdeki ikinci dosya Erkut
Cebeci'ye ait. Babası Metin
Cebeci, oğlunun durumunu
şöyie anlattı: "Oğlum ErkutCe-
beci, 1999yılının nisanayında
gece 02.00'de Terörie Müca-
dele Şubesi tarafindan evimiz-
den alındı. Çankın Valisi'nibom-
balayanlar diye oğlumun boy
boy fotoğraflannıyayımladılar.
AJlah'tan bir-ikigün sonra baş-
ka zanlılaryakalandılar ve oğ-
lumayöneliksuçiama ortadan
kalktı. Oğlum, örgütüyeliğisuç-
lamasıyla tutuklandı. Hakkında-
ki iddialariki adetyasadışıpan-
kart asmak, Zeytinburnu'nda
TürkHava Kunımu bürosunun
önündepatlamamış olarakbu-
lunan motolofatma eylemine
gözcülükyapmak. Oğlumaatı-
lı bulunanispatedilmemiş suç-
lamalarda cana ve mala en kü-
çük bir zarargelmemiştir.
İstanbul6 Afo'luDGM'de gö-
rülendavanın !0Ekim2001 ta-
rihltcelsesinde savcılık, oğlumun
TCK'nin 168/2. maddesinden
mahkûrn edilmesini istedi. Fa-
kat aynı gün mahkeme heyeti
TCK'nin 146/1. maddesinden
savunmayapmasınıbelirtti." Er-
kut Cebeci, biranda bu eylem-
ler nedeniyle örgüt üyeliğinden
suçlanırken mahkeme heyeti
"anayasal düzeni zorla devir-
mek..." suçlamasıyfa savunma
istiyor. Yani iddialar bir anda
ölüm cezasına dönüşme tehdi-
dine dönüşüyor.
Erkut'un babası Metin Ce-
beci telaş ve endişe içinde.
"Nasıl o/uyor da iki adet yasa-
dışı pankart asılması ve patla-
mamış bir molotof atma eyle-
mine gözcülük yapmak
146/1 'İik oluyor. Bunun dışın-
da oğluma yönelik ne bir ifa-
de ne de polis raporu var" di-
yor.
Erkut Cebeci, bu yargılama
sırasmda ölüm orucuna başlı-
yor ve Adli Tıp 3. Ihtisas Kuru-
lu, VVernicke-Korsakoff tanısı
nedeniyle, cezaevinde yatma-
ması gerektiğini karara bağlıyor.
Mahkemetahliyetalebini, rapor
konusunda "tereddüt oluştu-
ğu" gerekçesiyle Adli Tıp Ge-
nel Kurulu'nda yeni bir rapor is-
teyerek reddediyor. Bunun üze-
rineAdli Tıp Genel Kurulu top-
lanıyor. Büyük çoğunluğu pro-
fesör olan 28 üyeli Adli Tıp Ge-
nel Kurulu da Erkut Cebeci'nin
cezasının infazının 6 ay erte-
lenmesi gerektiğini bildirir rapor
yazıyor,
Mahkemenin isteği doğruttu-
sunda ortaya çıkanAdli Tıp Ge-
nel Kurulu raporu da Cebe-
ci'nin tahliyesini sağlamıyor.
DGM, Cebeci'nin bu rapor doğ-
rultusundakı talebinı "atılı su-
çun vasıfve mahiyetine, mev-
cut delil durumuna, dosyanın
kapsamına, suç ve tutuklama
tarihine nazaran bu aşamada
tahliyesinin reddine" diyerek
reddediyor.
Bir türlü anlamakta zorluk
çekiyorum: En yetkili doktorlar,
"Bu kişinin sağlığı açısmdan
cezasının ertelenmesigerekir"
diyeraporyazryorlar, mahkeme
heyeti bunu kabul etmiyor. Bu
insanlann cezaevlerinde ölme-
sinin hangi adalete yaradığını
anlayamıyorum.
• • •
İki insanın durumunu size ak-
tardım. Bunlarsadece iki örnek.
Bu konulan tartışmaktan ne za-
man kurtulacağız? Bu ülke, ço-
cuklarıyla uğraşan bir ülke ol-
maktan ne zaman kurtulacak?
GLOBALppLtTfKÜLTl
ERGİNİTLDIZOĞLU
Siyasetin Geri Dönüşî
1980-2000 dönemine damgasını vuran neo-li
ral fantezi hızla parçaJanıyor, topiumsal ilişkilerin g
çek eğilimleri kendilerini giderek artan bir şidde
adeta geçen 20 yılın intikamını alırcasına hisseti
yorlar. Neo-liberal söylemin egemen olduğu döne
de, bir taraftan dünya ekonomisi ABD'nin ve gel
miş ülkelerin ekonomik. siyasi çıkarfan doğrultusu
da yukarıdan aşağı yeniden biçimlendiriliyor, diğ
taraftan üniversitelerden medyaya kadar geniş bir k
ro, sıyasetin ekonomik alanı terk ettiğine, etkisi
kaybetmekte olduğuna ilişkin bir türkü çığınyordı
Bu türkünün, bilgiç bir edayla, sıkça tekrarlanan n;
karatı da şöyleydi: "Küreselleşen piyasalar önüno.
kim durabilir?" Birçok iyi niyetli, ama aceleci dostL
muz, gözlerini serbest piyasanın "sihirii eline" dik
tiklerinden kendilerini her gün yeniden şekillendireı
ABD hegemonyasının demır elini göremediler. Am;
artık bu dönem geride kalıyor. Prof. John Gray'in de
yimiyle "dünyanın normalhaline geri döndük"... Ta-
bii, hiç aynlmamıştık ama... Ah! Şu fanteziler, pem-
be gözlükler ve "makul çoğunluk" zırvaları yok mu?
Krizler ve virüsler
Solcular, sosyalistler hâlâ "ideolojik" (egemen ide-
olojinın fantezilerini benımsemiyoriaranlamında). do-
layısıyla önyargılı, "kara gözlüklü" olarak kabul edil-
diklerinden, gelin biz esas olarak sağın ve merkez
sağın, küreselleşmenin düşünürlerine ve yazarlanna
başvurarak devam edelim. Foreign Policy dergisi-
nin editörü Moises Naim. pazar günü Financial Ti-
mes'taki yazısında "yeni türbirbulaşıcılık ve kriz tü-
rüyle" karşı karşıya olduğumuza dikkatçekti. Naim'e
göre 1990'larda Güney Asya'dan Rusya'ya, Brezil-
ya'ya kadar tüm dünyayı sarsan son derecede bu-
laşıcı mali krizler yaşamıştık. 2000'lerdeyse karşı-
mızda, bir bölgede başlar başlamaz hızla birçok baş-
ka bolgeye bulaşma eğılimi gösteren siyasi dina-
miklerve krizler var: 2000-2002 arasında Seattle'dan
başlayarak küreselleşme karşıtı eylem dünyanın he~
men her ülkesinde tekrarlandı. 1990'larda Afganis-
tan'da etkinlik kuran El Kaide, 2000'de faaliyetini Fi-
lipınler'den Ekvador'a kadar çok genış bir alana yay-
mıştı; Arap-lsrail çatışması genişliyor, Avrupa'nın
günlük siyasi yaşamını etkilemeye başlıyordu. 11
Eylül saldınsının kökleri dünyanın ta öbür ucuna uza-
nıyordu...
Naim diyor ki; 1990'larda malı krizlerin etkisiyle "kü-
resel maliyapının yeniden inşası" gündeme gelmiş-
ti, şımdi de "uluslararası siyasi yapının yeniden in-
şası", "ulus kurmak", "rejim değiştirmek", "NA-
TO'nunyeniden biçimlendinlmesi", "terorızme kar-
şı savaş" vb. başlıklar altında gündeme geliyor. Bel-
li ki artık siyasetin eli açıkça ve tüm şiddetiyle çalış-
maya başlamıştır.
Virüslere gelince; herhangi bir biyolojik virüsten
değil küreselleşmeci ideolojinin önemli sözcülerin-
den. "Lexus ve Zeytin Ağacı" kitabının yazarı Tho-
mas Friedman'ınson "dünya turunda" keşfettiği "Siz-
den nefret ediyorum" virusünden söz etmek istiyo-
rjm (Intemational Herald Tribune, 12/05). Buvirüs,
internet ve uydu yayınlar aracılığıyla hızla yayılıyor-
muş. insanların kafalannı en kötü düşünceleıie kir-
leten bu virüsü, bir virüs koruma programıyla yok et-
mek de mümkün değilmiş. Eğitim ve doğrudan te-
masgerekiyormuş. 11 Eylül'ün arkasından, 9 Kasım'da
Pentagon, Hollyvvood'un en büyük film yapımcılan-
nı bir araya topladı, onlara terorizme karşı mucade-
lede neyapabileceklerini sordu. İki ay sonra yeni sa-
vaş filmleri piyasaya çıkmaya başladı. Hatırlayacak-
sınız, birde Pentagon'un elinde patlayan Yanlış Bil-
gi Yayma Ajansı Projesi var. Belii ki bunlar işin eği-
tim kısmını oluşturuyorlar. Doğrudan temasa gelin-
ce, o yönde de çabalar var. Geçenlerde CIA, "Siz-
den nefret ediyorum" virüsünü kapmış bir Afgan
aşiret reisini doğrudan temasla iyileştirmeye kalktı-
ğında. adam canını zor kurtardı, Bu tür iyileştirme gi-
rişimleri halen Kolombiya'dan Filipinler'e, Gürcis-
tan'dan Etiyopya'ya, Venezüella'dan Filistin toprak-
lanna kadar her yerde devam ediyor. Sonuç şimdi-
lik tartışmalı(.'). Bir yerde birileri "virüsten anndınlır-
ken" yaşamlanndan da arındırılmış olabiliyorlar. Üs-
telik, bu anndırma işleminin, virüsün yayılmasını hız-
landırdığı da görülüyor. Diyalektik işte...
Ve kitleler yine sokaktarda
Yalnızca politika gen gelmekle kalmıyor, kitleler de
politikaya geri geliyor. ///. Yolcular da bundan şikâ-
yetçı. The New Statesman'da John Lloyd, Italya'dan
Fransa'ya, Venezüella'dan Arjantin'e (Brezilya arka-
dan geliyor), Hollanda'ya kadar en önemli konulann
artık sokak gösteriteriyle, yürüyüşlerle tartışılmaya baş-
lanmasından yakınıyordu. Demokrasi bunun sıca-
ğınadayanır mıymış? Küreselleşmenin ektiği tohum-
larşimdi ürün veriyor: Derinleşen ekonomik, ulusal,
etnik, hatta dini çelişkiler, bu çelişkilerin çatlağından
fışkıran bir kitlesel enerji... 2001 başında, bir değer-
lendirmemde, 1830'lardan 1960 lara kadar uzanan
tarihsel dalgaya benzer yeni bir uzun muhalefet dal-
gasının başında olduğumuza işaretetmiştim. Bu dal-
ga kitlesel eylemler, devrımler, karşıdevrimler, savaş-
lar vb, ile ilerleyecek bir dalgaydı. Ama en Önemlisi,
siyasetin, devletlerin ve pertilerin yeniden önem ka-
zanmaya başlaması anlamına geliyordu.
Bilıyorum, bu korkutucu biröngöru. Kitleler sokak-
lara dökülünce bu enerjinin nereye akacağı belli ol-
maz. hele mistisizmin değirmenine su taşıyan post-
modernıst zeminin üzerinde... Ancak kitlesel enerji-
nin demokratik ilerici reflekslere dönüşme, savaşla-
n engelleme, pazar günü Israil'de yapılan gösteri gi-
bı barışa ebelik etme kapasitesi de var. Bu gidişin
yönü, postmodernizmin, o kurtulmak için büyük ça-
ba gösterdiği siyasi öznenin tercihlerine, etik tutumu-
na ve istencine bağlı olacak...
EczocılıkGünü'nde
sorunlartartışüdı
İstanbulHaber Seni-
si- 14 Mayıs Eczacılık
Günü. duzenlenen birdi-
zi etkinlikle kutlandı.
Türk Eczacılan Birlıği
{TEB) ve istanbul Ecza-
cı Odası, ılk olarak Tak-
sim CumhuriyetArutı'na
çelenk bıraktılar.
istanbul Üniversitesi
Eczacılık Fakültesi, TEB
ve istanbul Eczacı Oda-
sı'nın birlikte düzenle-
diği "EczaneEczacıhgı-
nın Bugünü ve Celece-
ği" konulu panelde ko-
nuşan TEB Başkanı
MehmetDomaç, siyasi-
lerin seçim yatınmı ola-
rak eczacılık fakültesi
açmaya çalıştıklanru be-
lirterek "Eczacıtakfaküf-
teleri akredite edymeB"
dedi. Domaç. eczaneler-
de SSK ilaçlannın satıl-
ması için girişimde bu-
lundukJannı belirtti. îs-
tanbui Eczacılar Odası
Başkanı Zafer Kaplan
da ithal ilaçta eczacıla-
nn payının kaldınlması
ile 1 milyar dolar zarar
ettiklerini söyledi. istan-
bul Ecza Kooperatifi
Başkanı Sait Yücel de
hastanm doktorilaç yaz-
madan ilaç almasının en-
gellenmesini istedi.
_.±_