24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 MAY1S 2002 ÇA.RŞAMBA CUMHURİYET SAYFA 15 HrmrtiııseçmterU AMPkanmş... Maıta&rmkıyudur, A Çiîtçileı* Türkıye köyliı.. Türkıye tarım toplumu olmaktan kurtulamadı... Türkrye koyluluğu aşamadı... lyı de Türkiye sanayi toplumu da olmadı. Son ekonomık knzle sanayi lyıce çökerken bır de baktık kı ulusal gelıre yuzde 15'lık katkısı olan tartmı kendi ellerımızle yok etmışız. Rakamlar ortada... Son 10 yılda pamuk, ıncir, nohut, mercımek, ayçıçeği, soya, üretimi düştü; pirinç, mısır, baklagiller dışalımı arttı; canlı hayvan ve et, taze meyve, zeytınyağı, domates konservesı dışsatımı düştü... 2000 yılında tarım ürünlerınde 3.7 mıtyar dolarlık dışsatıma karşılık 4.1 mityar dolar dışalım yapıldı... Sanayi toplumu olamadığımız gıbi tarım toplumu özellığimızı de yitirdik... Yanı evdekı bulgurdan olduk... Amerıka çıftçısını desteklerken Avrupa Bırlığı çıftçısine fonlar yaratırken Turkiye'nın yenı konumu kendilığinden ortaya çıktı: Sömürge toplumu! Tei: 0.212,512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97Etektronik posta: denizsom®cumhuriyet.com,tr aşbakan Bulent Ecevıt, 28 Mayıs 2001 'de bırdemeç vermış, hukumetın sergıledığı uz- laşı kulturunun sonucu olarak ıktıdardakı ı- kı yılda 285 yasa çıkarıldığını bunun şımdı- ye kadar dunyada gorulmeyen bır başarı olduğunu açıklamıştı Bu açıklama sonrakı aylarda sıyaset sahnesınde hukumetın buyuk başarısı olarak kullanılmaya de- vam ettı ve edıyor da Gebze'den avukat Ender Kamıl Boyacı, Ecevıt'ın bu açıklamasının peşıne duşmuş Ender Kamıl Boyacı, bır yıllık çalışmanın sonunda dunyadakı orneklerını olmasa da Türkıye Buyuk Mıl- let Meclısı'nın ve geçmış hukumetlerın çalışma tem- posunu bulup çıkarmış Çıkan sonuç, bugunlerde çalışmalarını evındekı hasta yatağından surduren Bulent Ecevıt'ı uzeceğe benzıyor En hızlı çalışan Meclıs, Ecevıt'ın soyledığı gıbı 21 - Devlet, 3 sentlik elektriğı ozel sektörden 10sente alıyormuş... "Vatandaşa elektroşok vapmak icin!" Rekop donem Meclıs'ı değıl En çok yasa 5 donem TB- MM'den çıkmış 1935-1939 yıllan arasında gorev yapan Meclıs tam 920 yasa çıkartmış fkı yılda 285 yasa çıkartan 21 Meclıs aynı tempo- da çalışsa bıle 5 Meclıs'ın rekoruna ulaşması soz ko- nusu değıl Kaldı kı Ecevıt'ın ıkı yılda 285 yasa çıkartmakla ovunduğu 21 donem TBMM, 18 Hazıran 1999'dan 16 Mayıs 2001 'e dek 288 yasayı kabul etmış Ecevıt, tam sayıyı bılmıyor' Avukat Boyacı, "Kanunlann çok sayıda ve hızlı çık- ması ulke sorunlarını çozer dıye bır kural yoktur Çun- ku kanunla, hukuk aynı şey değıldır" dıyor ve eklıyor "Nazı Almanya'sı tam bır kanun devletıydı ama hu- kukun zerresı yoktu Ecevıt'ın ovunduğu kanunlann da Türkıye halkımn zaranna mı yararına mı olduğunu ayrıca tartışmak gerekır" Avukat Boyacı nın Ecevıt'ın demecınden yola çıka- rak Meclısler ve kanunlar uzerıne yaptığı çalışmanın bır başka boyutu daha var Kanunların anayasaya aykırı bulunması1 Eskı cumhurbaşkanlarından Cemal Gürsel 1, Cevdet Sunay 1 % Fahrı Korutürk 4, Kenan Evren 16, Turgut Ozal 9, Süleyman Demirel 9 yasayı ana- yasaya aykın bularak gerı çevırmış Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'ın ıkı yıl ıçınde veto ettığı yasa sayısı ıse 10 Ikı yılda 10 yasanın veto edılmesı 21 Meclıs'ın ve Ecevıt Hukumetı'nın veto rekoruna koştuğunu gos- tenyor Son RTUK yasasının Cumhurbaşkanı tarafın- dan gerekçelen tek tek sıralanıp gerı çevrılmesınden sonra hukumetın baskısı ıle aynen kabul edılme ça- balan da anayasaya aykırılıkta rekor kırma karariılı- ğından olsa gerek SESSİZSEDASIZJ^ Yuksek Yenlım Hatta erdıncutkui'i yahoo.com Buyurun gınn ıçıne havatın Çeşıtlenmız ıçendedır1 Köktendinci Hıristiyanlar Türkiye'de Kanada'dan Engin Aşkın, ıkı ayda bır yayımlanan Amerıkan dergısı Mot- her Jones'un son sayısında Hınstıyan mısyonerlığının kapak konusu yapıldı- ğını aktanyor Amerıkalı koktendıncı mısyonerler, Guney Carolına'dakı "Colombıa Inter- natıonal Unıversıty"de ve "Frontı- ers", "Southern Baptıst Conventı- on" gıbı dını kurumlarda yetıştınlı- yor Bır ıstıhbarat ajanı gıbı yetıştınlen mısyonerler gondenldıklen Islam ulke- lerınde Ingılızceoğretmenı, hayırsever ışadamı, sıvıl toplum derneğı uyesı kımlığı ıleçalışıyor Eğıtımlen sırasında yerel kultur ve âdetlerı oğrenen mısyo- nerler gorevlendınldıklerı yerlerde ge- rekırse Musluman adı alıp namaz kıl- maktan yerel gıysıler gıymeye kadar ortama uyum sağlıyor "Frontıere" orgutunun 50 ulkede 800 mısyonerı bulunuyor, Guney Carolı- na'dan dunyaya yayılan koktendıncı mısyonerlerın sayısı 3 bıne yaklaşıyor Urdun'dekı mısyonerlık merkezıne "Hazretı Isa'nın Camılen" adı verıhrken Hırıstıyanlık propagandasında "Al- lah" sozcuğu ozellıkle kullanılıyor ve mısyonerler en ucra koylere kadar u- laşmaya çalışıyor 36 yaşındakı kadın mısyoner Kım McHugh Turkıye'dekı Iranlı sığınma- cılann dın değıştırmesı uzerıne çalıştı- ğını anlatırken Turkıye'ye gonderılmek uzereeğıtılen Brent McHugh da Ana- dolu'dakı gorevı sırasında ınsanları ba- tıl Islam ınancından kurtaracağına ınandığını soyluyor ÇED KÖŞESİ OKTAY EKİNCl Gönül Tankut tstanbul'daydı... Yıllannı planlama eğıhmıne ve kulturel-doğal mırasın ko- runmasına adamış, OD- TÜ'nun uzun soluklu çalışkan hocalanndan Prof Gönül Tan- kut geçen hafta Istanbul'day- dı Yıldız Teknık Unıversıtesı (YTÜ) odıtoryumundakı "Planlama Eğitimiıü Yeniden Düşünmek" konulu 3 gunluk uluslararası toplantının kapa- nışında yaptığı "genel değer- lendirme konuşmasT. keşke şu deprem haberlennın yanı sıra aynı gunlerdekı u B«yoğhı'nda çöken tarihi evler" haberleny- le bırlıkte yavımlanabılseydı ' ••• 8 Mayıs, YTU Mımarlık Fa- lcultesı Şehır \ e Bolge Planla- ma Bolumu'nce duzenlenen planlama buluşmasının ılk gu- nuydu Aynı tanhte ÎTÜ Ma- den Fakultesı thsan Ketın Sa- lonu'nda da Jeofizik Kurumu taraftndan duzenlenen "Dcp- remeÇare" toplantısında denı- yordu kı u tstanbul'un dene- timsiz inşa edilmış riskHyapıyığın- lan yıkıİsın, yerierine sey- rek düzende gökdeten ko- nut binalan inşaedüsin_" 1980'lerden gunumuze dek "plan- sız" bırakı- lan Istan- bul'un o hıç uygulanmayan -planlama ükelerİDİ" bu kez de deprem nedenıyle goz ardı e- den boylesı bır "şehircüikyok- sunu" onen, o akşam v e ertesı eunu TV'lerde ve basında ge- nış yer bulurken Gonul Tankut medyada bır kısa haber olarak bıle yer almayan "ders verid" konuşmasında ozetle şunu vur- auluyordu "Türkiye'de planlamaya karşı ohımsuz bir yeni girdi de nske karşı onlem bahanesL. Örneğin depreme dayanıkb ya- puaşnıa adına da planlama he- defleri goz ardı edilhor; bu kez de kentsel yaşamın surmesi için korunnıası gerekli kaynaklar riske aühyor.." ••• Yine YTU'de Avnıpalı plan- cılarla "bizünkfler" tanhı kent dokulanndakı "yaşamın sür- mesi" konusunu ele alırlarken Tarlabaşı'nda sahıpsızlıkten çöken "tarihi" bına ıçın Be- yoğlu Beledıye Başkanı ıle aenç TV habercılen ekranlar- dan mılyonlara şunlan soylu- yorlardı " \nitiar Kurulu çKi çakurt- mıyor ve yıkamıyoruz™ Bu ne- Prof. Gonul Tankut'a 1991'deki Yunus Nadi Odulu'nü Oktay Akbal vermişti. denle (yanı, kultur mırasının korunması ıstendığı ıçın) başı- mıza ber an yeni felaketier de gelebiHr. çünkü aynı durumda çökme tehükesi taşnan yıizler- ce bina vanJ' Bu tur demeçle- nn de art arda yayımlandığı gunlerde yıne Gonul Tankut, bu kez de ulkemızın en kıdem- h Amtlar Kurulu uyelennden bın olarak kendısım saygıyla dınleyen bır avuç mımar \e plancıya dıyordu kı "Planlamada muüaka goze- tibnesi gereken temel girdüer- den en önemlisi ise kültürel nû- rastır... Bu zenginliğin koruna- rak \aşaülmasını ongörmeyen bir plan, kamu yaranna da de- ğDdir ve kabul edilemez—" Aynı basında hıç yer alma- yan bu uyan da aslında Tarla- başı dramının "temel nedetü- ni" yetennce açıklıyordu Yıllardır tstanbuKun mer- kezdekı tanhı semtlennı '"nıet- ruklaşma>a \e yıkuna terk e- den", buna karşın yuksek ımar rantlan ugruna hep kentm çe\ - relenndekı bakır doğa \ e orman alanlannı ya- pılaşmaya açan sozde "gefişme alanı")') planlan- nınsorum- lulan değıl mıydı Be- yoğ- lu'ndakı çokmelen de boylece "hazırlanıış'' olan- \df> Orneğın, 1995'teSÎTka- ranndan sonra yasa gereğı "1 yü" ıçınde beledıyece yapıhna- sı gereken "koruma planı" bı- le hâlâ ortada yoksa, 7 yıllık bu gecıkmenın sonucu "işlevsiz'' ve bakımsız bırakılan tanhı bı- nalar ıçın aynı beledıye yone- tımlennın hıç mı suçu yoktu 9 ••• ÎTU'dekı Jeofızık Kurumu toplanhsına, "tstanbul'da dep- reme çare, kaçak işgal bölgele- rine gökdelenleri sıralamakde- ğiL, kenti arok bir plana kavuş- turmaknr_" demek ıçın gıttım ve soyledım Bunu gelecek yazılarda da açacağım YTU'dekı planlama buluşma- sının da ancak son gunune ye- hşebıldım ve Gonul Tankut'tan yıne ders almanın keyfını ya- şadım Nasıl yapsak da bu derslen artık "medyamız'' da alabılse Şu doğru bılgıye susamış talıh- sız topluma, rantçılığın \e fir- satçıhğın "mimarnkveşehirci- Kk gorüşleri''(') olarak duyu- rulmasına artık bır son venle- bılse Oekıncıfa cumhunyet.com.tr KİM KİME DUM DUMA BEMÇAK behıcakut turk.net ÇİZGÎLÎK KÂMIL MASARACl HARBl SEMIHPOROY o o semıhporoy a yahoo.com TARİHTE BUGÜN MIMTAZ ARIKAU 15 Mayıs SON PADIŞAHIN SONU.. 1326'DA gUGUN, OSMANU HANEDAM'NIN SOV PACHŞA- H/ VAHDEmN (VI MBHMET), irALYA 'NIN SAM ££MO KE/fflNDE 6SyA$INPA OUHJ &OGT YIL ONCE YUBT PtŞIMA KAÇMIfTI IDUHYA SAVAŞ) 'NM YENIK. SAYIiAM OSMAMLI PEVLETI IfGALE UĞBARKEH, YBNI FAPl- ŞAH PA AYMAZLI6WA, GALJP DEVLETUERIN KUTLAS1 OUfUJUUHA SEUU/fTI BU ARADA, ıSTEYEN MUSTI&A KEMAL VE AEKAÛAÇLARıNı HA - ıH ıLÂN ETMıÇTL! ŞĞYLE DLYOBDU ONLAR ıÇıH *& Ğ Ş seese/sı BAŞARI SAĞLACH AZ SAYIDAYDILAR AMA HAUCIN UYSALLIĞMCAH YARAHLANlP ÜZEXIN€ ÇÖKTULER... AeALARJMOA BlfL TANE glLE GERÇEK TVfZK YOtCTUe ,. GBBÇEK TURfU-ER PADIÇAHA SA- Oltcn/e AUCAK,ONlAI!.lPADlŞAHIU TUTUtUM OLDU6U- MU ANLATAN UYDURMA OYKULEOJE UYUTULUYOg.!9 Son yı/lct t-mdaı . İSTANBUL 3. İFLAS MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN Dos\aNo 2001 14 Muflıs Degere Enterpnses Group AŞ'nın Mersın Serbest Bolge lşletıcısı Mebbaş AŞ den 28 09 1988 başlangıç tanhh sozleşme ıle 20 yıllı- ğma kıraladığı Mersın Serbest Bolgesı ndekı S 1 2 1 parsel numaralı 2800 m2 uzennde depolar bulunan 400 m2 tahmıl \e tahlıve ıçın araç- lann gınş ve ı,ıkı>lannı sağlama>a matuf \ol \e kalan 268^ m2 de boş alan olan toplam ^88^ m2 mıklanndakı serbest bolge parselının kalan yaklaşık 6 yıllık kıra hakkının açık arttırma ;>uretı\le satışına karar venlmıştır Satı^a arz edılen ımtıvazlı kıra hakkının bakıye suresıne bılırkı- şı tarafından 19 582 4BD Dolan kıvmet takdır edilmış oltıp bınncı açık arttırması 04 06 2002 günu saat H00-I3 15 arasında Istanbul 3 If- las Mudürlûğu nde vapılarak peşın ödenmesı gereken 2002 vılı kıra bedelı rutarı 22 10^ 000 000 TL \e muhammen bedelın vuzde 7 5 i ve sa- tış masraflannı geı,mesı şartıvla en çok pevı surene ıhale edılecektır Bınncı gunde satılamaması halınde 05 06 2002 gunu avnı ver ve saatler- de ıkmcı açık arttırmaM vapılarak belırtılen kıra bedelının odenmeM ve muhammen bedelın vuzde 40 ve satış masraflannı geçmesi şartıyla en çok arttırana ıhale edılecektır Ihale damga resmı KDV ve tellalıve alıcı>a aıttır Satışa ı^tırak edebılmek ıçın muhammen bedelın yuzde 20 sı oranında nakıt veva mıllı bır bankanın temınat mektubunu ıbraz zorunludur Alıcıva Serbest Bolgeler Genel Mudurluğu ve Serbest Bolge lş- letıcısı arasında doğabılecek ıhtılaflardan daıremız sorumlu olmavacaktır tlan ve teblıg olunur 06 05 2002 Basın 2~8i9 PANO DEMZ KAVUKÇUOGLU Anılar, Ayrıntılar, Tanıklar Guzel neşelı, dolu dolu yaşadığım geçen pazar gununun keyfını once bızı heryıl Burgazadası'na Sa- it Faık'ı anmaya çağıran Ada Dostlan Demeğı Baş- kanı Perihan Ergun hocamıza sonra da "Bu akşam Buyukada da bırtıkte olalım dıyen sevgılı arkada- şım Ataol Behramoğlu na borçluyum însan boy- le gunlerde boyle buluşmalarda yenı dostluklar ku- ruyor Yoksa ınsanlann dunyası nasıl zengınleşecek'? Akşam Buyukada'da bır kryı meyhanesınde kur- duğumuz masada karşıma Aşkın Samatya'sı Se- lanık'te Kaldı" romanının yazarı Sergun Ağar'ın oturması ışte boylesı bırzengınlıktı Gençyaşındadul kalmış Efrosını adında bır Rum kadınıyla Hasan adında bır komıserın aşkıydı romanda anlatılan Sa- matya da başlayıp Selanık'te sonlanan bu hayat ma- cerasını ılk okuyanlardan bınydım geçen yıl yayım- landığında Beğenmış, yazanylatanışıp konuşmak ıstemıştım o zaman, ama olmamıştı Onu karşım- da bulunca "Demek bu guneymış " dıye duşun- muştum Her roman bır "aynntılar butunudur" ya, onunla "aynntılar"dan aynntılann onemınden soz et- mıştık bır sure Insan yasamı, ıç ıçe geçen, bırbırını tamamlayan yaşanan zamana bağlı olarak çoğalan bınlerce, on bınlerce aynntıdan oluşuyordu Belleğımızdekı anı- lanmız da bır tek bıze aıt olan hayatlanmız ıçınde bı- rer bırer toplayıp koruduğumuz aynntılardı Insan- lar kendılennı de bırbırlennı de ancak bu yaşanmış, anılaşmış aynntılardan tanıyorlar oğrenebıiıyorlar- dı Bu aynntılan belleğımızde tutmamış olsak, ken- dımızı nasıl dınleyecek, nasıl tanımlayacak ya da bır- bınmızle ne konuşacak bırbınmıze ne anlatacaktık'' Ama yıllar ılerledıkçe bızı anlatan kımlıklendıren o anılar kullenmeye o anılara art aynntılar sılınmeye başlıyordu belleğımızde Hele istanbul'da yaşıyor- sak yaşamışsak, herandeğışen değışırken de ken- dı tarıhını yutan yok eden bu bır eşı daha olmayan kentm ınsanıysak, dırenmemız çok daha guç oluyor- du bu bellek kullenmelenne Doğduğumuz ev eğer yıkılmışsa Top oynadığı- mız arsalar çıçek topladığımız bahçeler, tırmandığı- mız ağaçlar yoksa artık Yaşadığımız sokakların, geçtığımız caddelerın, okuduğumuz okulların, maç ızledığımız stadyumların adlan değışmışse Gıttığı- mız sınemalar, tıyatrolar, alışverış ettığımız dukkân- lar, ılk ıçkımızı ıçtığımız meyhane ılk dansımızı ettı- ğımız kulup kapanmışsa Denıze gırdığımız plajlar, sandalımızı bağladığımız kayıkhaneler, vapura bın- dığımız ıskeleler, geçtığımız kopruler yok olmuşsa Bubuyumuş azmanlaşmış ucubeleşmışkentteya- şamış olduklanmıza tanık gosterebıleceğımız hıçbır mekân kalmamışsa, o artık olmayan mekânlardan soz ettığımızde ne soyledığımızı, nereyı anlattığımı- zı anlayan bılen, o aynntılan paylaştığımız, paylaşa- bıleceğımız bır avuç ınsan da hızla tukenıyorsa, bızı bırakıp bır daha donmemecesıne gıdıyoiiarsa, na- sıl baş edecektık bu sılınmelerle 9 Sormaktan, konuş- maktan anlatmaktan yazmaktan başka bır yol var mıydı belleğımızı canlı tutabılmek ıçın"? Uç yıl once bır temmuz gunu bır hastanenın yo- ğun bakım servısının kapısında doktor annemın son nefesını verdığını soyledığı andan ıtıbaren geçen da- kıkalar ıçınde yuzlerce soru belırmıştı kafamda Bır tek ona sorabıleceğım bır tek onun bılebıleceğı, a- ma artık soramayacağım, yanıtlannı başka hıç kım- seden alamayacağım sorulardı bunlar "ölum" kar- ştsında duyulan acının çaresızlığın bır yonuyle de ar- tık soramayacak, yanıt alamayacak olmaktan eksık kalmak korkusundan kaynaklandığını o gun hasta- nede anlamıştım Annem, o bılmek ıstedığım ılk ço- cukluk yıllanmın tek tanığıydı ve artık yaşamıyordu Içımdekı acıyı daha da buyutmek ıstermışçesıne o gune kadar sormayı zaman zaman duşunduğum, a- ma hep erteledığım sorular gelıyordu aklıma Ilk yatağım zıbınım patıklerım oyuncaklanm Soru- lar bınktıkçe çaresızleşıyor yalnızlaşıyor pışmanlık duyuyordum Hıçbır soruyu ertelememelıydı ın- san Ertelememelıydık Sergun'a bunlan anlatmıştım Bır sure daha anı- lardan hayatı "hayat" yapan ayrıntılardan konuş- muştuk Sonra bırlıkte şarkılar soylemıştık eskı za- manlardan kalan Yalnızca o "eskı zamanlar"\ ya- şamışlann bıleceğı, bılebıleceğı o guzel şarkılan Sankı kullenmelere, sılınmelere ınat dkavukcuoglu ' superonline.com Faks:0212-723 84 97 B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN 1 2 3S0LDANS\Ğ4: 1/Kelebekol- madan once bır boceğm geçırdığı baş- kalaşma du- rumu 2/Bazı Anadolu ev- lennde, eşya koymak ıçın kapılann us- tune yapilan ufak oyuk 3/ 9 Erzurum "un bır ılçe- sı Japon lırık dra- mı 4/ Ispanyollann sevınç unlemı Ba- lıkakını 5/Lzaklık anlatmakta kullam- lan soz Kalın bıçıl- mış uzun tahta 6/ Bayındırhk îşaret II"— yoluna dokul- medık dıllen ne> le- yun" (B R Eyuboğlu) Ku\ ars, mıka ve feldıs- pattan bıleşmış ka> aç 8/ Fazla bon, a\ anak Bır şeyı anımsamak ıçın >azılan kısa yazı 9/ Doku- len tohumlarla ertesı yıl çıkan tahıl Bır nota YUKARIDAM AŞAGIYA: 1/Duzkenarhşapka 2/Balıka\lamaktayadayuk taşımakta kullanılan buyuk kayık 3/Çam, ardıç, sedır gıbı ağaçlann yaprağı "Oğuz — " Kan- katurcumuz 4/Bırmalınfıyatını arttırma Knp- ton elementının sımgesı Şaşma belırten bır un- lem 5/Bırkaç renklı ıplıkten yapılmış dokuma Sır 6/Yapağıdan elde edılerek eczacılıkta ve par- fumende kullanılan sarımtırakrenkte>ağ 7/Pa- rola Yurdumuzda bır petrol bolgesı 8/Afrıka'da bır ulke "Eğıl bır — opeyım / Ay karanlık gor- mezler" (Turku) 9/ Sert bır ıçkı "Bılınırne — olduğum ıçlenmek zanaahnda" (Cemal Sureya)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle