Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
15 MAY1S 2002 ÇA.RŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
15
HrmrtiııseçmterU
AMPkanmş...
Maıta&rmkıyudur,
A
Çiîtçileı*
Türkıye köyliı.. Türkıye
tarım toplumu
olmaktan
kurtulamadı... Türkrye
koyluluğu aşamadı... lyı
de Türkiye sanayi
toplumu da olmadı.
Son ekonomık
knzle sanayi
lyıce çökerken
bır de baktık kı
ulusal gelıre
yuzde 15'lık katkısı
olan tartmı kendi
ellerımızle yok
etmışız. Rakamlar
ortada... Son 10 yılda
pamuk, ıncir, nohut,
mercımek, ayçıçeği,
soya, üretimi düştü;
pirinç, mısır, baklagiller
dışalımı arttı; canlı
hayvan ve et, taze
meyve, zeytınyağı,
domates konservesı
dışsatımı düştü... 2000
yılında tarım
ürünlerınde 3.7 mıtyar
dolarlık dışsatıma
karşılık 4.1 mityar dolar
dışalım yapıldı... Sanayi
toplumu olamadığımız
gıbi tarım toplumu
özellığimızı de yitirdik...
Yanı evdekı bulgurdan
olduk... Amerıka
çıftçısını desteklerken
Avrupa Bırlığı çıftçısine
fonlar yaratırken
Turkiye'nın yenı
konumu kendilığinden
ortaya çıktı:
Sömürge toplumu!
Tei: 0.212,512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97Etektronik posta: denizsom®cumhuriyet.com,tr
aşbakan Bulent Ecevıt, 28 Mayıs 2001 'de
bırdemeç vermış, hukumetın sergıledığı uz-
laşı kulturunun sonucu olarak ıktıdardakı ı-
kı yılda 285 yasa çıkarıldığını bunun şımdı-
ye kadar dunyada gorulmeyen bır başarı olduğunu
açıklamıştı
Bu açıklama sonrakı aylarda sıyaset sahnesınde
hukumetın buyuk başarısı olarak kullanılmaya de-
vam ettı ve edıyor da
Gebze'den avukat Ender Kamıl Boyacı, Ecevıt'ın
bu açıklamasının peşıne duşmuş
Ender Kamıl Boyacı, bır yıllık çalışmanın sonunda
dunyadakı orneklerını olmasa da Türkıye Buyuk Mıl-
let Meclısı'nın ve geçmış hukumetlerın çalışma tem-
posunu bulup çıkarmış
Çıkan sonuç, bugunlerde çalışmalarını evındekı
hasta yatağından surduren Bulent Ecevıt'ı uzeceğe
benzıyor
En hızlı çalışan Meclıs, Ecevıt'ın soyledığı gıbı 21
- Devlet, 3 sentlik elektriğı
ozel sektörden 10sente
alıyormuş...
"Vatandaşa elektroşok
vapmak icin!"
Rekop
donem Meclıs'ı değıl En çok yasa 5 donem TB-
MM'den çıkmış 1935-1939 yıllan arasında gorev
yapan Meclıs tam 920 yasa çıkartmış
fkı yılda 285 yasa çıkartan 21 Meclıs aynı tempo-
da çalışsa bıle 5 Meclıs'ın rekoruna ulaşması soz ko-
nusu değıl
Kaldı kı Ecevıt'ın ıkı yılda 285 yasa çıkartmakla
ovunduğu 21 donem TBMM, 18 Hazıran 1999'dan
16 Mayıs 2001 'e dek 288 yasayı kabul etmış
Ecevıt, tam sayıyı bılmıyor'
Avukat Boyacı, "Kanunlann çok sayıda ve hızlı çık-
ması ulke sorunlarını çozer dıye bır kural yoktur Çun-
ku kanunla, hukuk aynı şey değıldır" dıyor ve eklıyor
"Nazı Almanya'sı tam bır kanun devletıydı ama hu-
kukun zerresı yoktu Ecevıt'ın ovunduğu kanunlann
da Türkıye halkımn zaranna mı yararına mı olduğunu
ayrıca tartışmak gerekır"
Avukat Boyacı nın Ecevıt'ın demecınden yola çıka-
rak Meclısler ve kanunlar uzerıne yaptığı çalışmanın
bır başka boyutu daha var
Kanunların anayasaya aykırı bulunması1
Eskı cumhurbaşkanlarından Cemal Gürsel 1,
Cevdet Sunay 1 % Fahrı Korutürk 4, Kenan Evren
16, Turgut Ozal 9, Süleyman Demirel 9 yasayı ana-
yasaya aykın bularak gerı çevırmış
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'ın ıkı yıl
ıçınde veto ettığı yasa sayısı ıse 10
Ikı yılda 10 yasanın veto edılmesı 21 Meclıs'ın ve
Ecevıt Hukumetı'nın veto rekoruna koştuğunu gos-
tenyor Son RTUK yasasının Cumhurbaşkanı tarafın-
dan gerekçelen tek tek sıralanıp gerı çevrılmesınden
sonra hukumetın baskısı ıle aynen kabul edılme ça-
balan da anayasaya aykırılıkta rekor kırma karariılı-
ğından olsa gerek
SESSİZSEDASIZJ^
Yuksek Yenlım Hatta
erdıncutkui'i yahoo.com
Buyurun gınn ıçıne havatın
Çeşıtlenmız ıçendedır1
Köktendinci Hıristiyanlar Türkiye'de
Kanada'dan Engin Aşkın, ıkı ayda
bır yayımlanan Amerıkan dergısı Mot-
her Jones'un son sayısında Hınstıyan
mısyonerlığının kapak konusu yapıldı-
ğını aktanyor
Amerıkalı koktendıncı mısyonerler,
Guney Carolına'dakı "Colombıa Inter-
natıonal Unıversıty"de ve "Frontı-
ers", "Southern Baptıst Conventı-
on" gıbı dını kurumlarda yetıştınlı-
yor Bır ıstıhbarat ajanı gıbı yetıştınlen
mısyonerler gondenldıklen Islam ulke-
lerınde Ingılızceoğretmenı, hayırsever
ışadamı, sıvıl toplum derneğı uyesı
kımlığı ıleçalışıyor Eğıtımlen sırasında
yerel kultur ve âdetlerı oğrenen mısyo-
nerler gorevlendınldıklerı yerlerde ge-
rekırse Musluman adı alıp namaz kıl-
maktan yerel gıysıler gıymeye kadar
ortama uyum sağlıyor
"Frontıere" orgutunun 50 ulkede 800
mısyonerı bulunuyor, Guney Carolı-
na'dan dunyaya yayılan koktendıncı
mısyonerlerın sayısı 3 bıne yaklaşıyor
Urdun'dekı mısyonerlık merkezıne
"Hazretı Isa'nın Camılen" adı verıhrken
Hırıstıyanlık propagandasında "Al-
lah" sozcuğu ozellıkle kullanılıyor ve
mısyonerler en ucra koylere kadar u-
laşmaya çalışıyor
36 yaşındakı kadın mısyoner Kım
McHugh Turkıye'dekı Iranlı sığınma-
cılann dın değıştırmesı uzerıne çalıştı-
ğını anlatırken Turkıye'ye gonderılmek
uzereeğıtılen Brent McHugh da Ana-
dolu'dakı gorevı sırasında ınsanları ba-
tıl Islam ınancından kurtaracağına
ınandığını soyluyor
ÇED KÖŞESİ
OKTAY EKİNCl
Gönül Tankut tstanbul'daydı...
Yıllannı planlama eğıhmıne
ve kulturel-doğal mırasın ko-
runmasına adamış, OD-
TÜ'nun uzun soluklu çalışkan
hocalanndan Prof Gönül Tan-
kut geçen hafta Istanbul'day-
dı
Yıldız Teknık Unıversıtesı
(YTÜ) odıtoryumundakı
"Planlama Eğitimiıü Yeniden
Düşünmek" konulu 3 gunluk
uluslararası toplantının kapa-
nışında yaptığı "genel değer-
lendirme konuşmasT. keşke şu
deprem haberlennın yanı sıra
aynı gunlerdekı
u
B«yoğhı'nda
çöken tarihi evler" haberleny-
le bırlıkte yavımlanabılseydı
' •••
8 Mayıs, YTU Mımarlık Fa-
lcultesı Şehır \ e Bolge Planla-
ma Bolumu'nce duzenlenen
planlama buluşmasının ılk gu-
nuydu Aynı tanhte ÎTÜ Ma-
den Fakultesı thsan Ketın Sa-
lonu'nda da Jeofizik Kurumu
taraftndan duzenlenen "Dcp-
remeÇare" toplantısında denı-
yordu kı
u
tstanbul'un dene-
timsiz inşa edilmış
riskHyapıyığın-
lan yıkıİsın,
yerierine sey-
rek düzende
gökdeten ko-
nut binalan
inşaedüsin_"
1980'lerden
gunumuze
dek "plan-
sız" bırakı-
lan Istan-
bul'un o hıç uygulanmayan
-planlama ükelerİDİ" bu kez de
deprem nedenıyle goz ardı e-
den boylesı bır "şehircüikyok-
sunu" onen, o akşam v e ertesı
eunu TV'lerde ve basında ge-
nış yer bulurken Gonul Tankut
medyada bır kısa haber olarak
bıle yer almayan "ders verid"
konuşmasında ozetle şunu vur-
auluyordu
"Türkiye'de planlamaya
karşı ohımsuz bir yeni girdi de
nske karşı onlem bahanesL.
Örneğin depreme dayanıkb ya-
puaşnıa adına da planlama he-
defleri goz ardı edilhor; bu kez
de kentsel yaşamın surmesi için
korunnıası gerekli kaynaklar
riske aühyor.."
•••
Yine YTU'de Avnıpalı plan-
cılarla "bizünkfler" tanhı kent
dokulanndakı "yaşamın sür-
mesi" konusunu ele alırlarken
Tarlabaşı'nda sahıpsızlıkten
çöken "tarihi" bına ıçın Be-
yoğlu Beledıye Başkanı ıle
aenç TV habercılen ekranlar-
dan mılyonlara şunlan soylu-
yorlardı
" \nitiar Kurulu çKi çakurt-
mıyor ve yıkamıyoruz™ Bu ne-
Prof. Gonul Tankut'a 1991'deki Yunus
Nadi Odulu'nü Oktay Akbal vermişti.
denle (yanı, kultur mırasının
korunması ıstendığı ıçın) başı-
mıza ber an yeni felaketier de
gelebiHr. çünkü aynı durumda
çökme tehükesi taşnan yıizler-
ce bina vanJ' Bu tur demeçle-
nn de art arda yayımlandığı
gunlerde yıne Gonul Tankut,
bu kez de ulkemızın en kıdem-
h Amtlar Kurulu uyelennden
bın olarak kendısım saygıyla
dınleyen bır avuç mımar \e
plancıya dıyordu kı
"Planlamada muüaka goze-
tibnesi gereken temel girdüer-
den en önemlisi ise kültürel nû-
rastır... Bu zenginliğin koruna-
rak \aşaülmasını ongörmeyen
bir plan, kamu yaranna da de-
ğDdir ve kabul edilemez—"
Aynı basında hıç yer alma-
yan bu uyan da aslında Tarla-
başı dramının "temel nedetü-
ni" yetennce açıklıyordu
Yıllardır tstanbuKun mer-
kezdekı tanhı semtlennı '"nıet-
ruklaşma>a \e yıkuna terk e-
den", buna karşın yuksek ımar
rantlan ugruna hep kentm çe\ -
relenndekı bakır
doğa \ e orman
alanlannı ya-
pılaşmaya
açan sozde
"gefişme
alanı")')
planlan-
nınsorum-
lulan değıl
mıydı Be-
yoğ-
lu'ndakı
çokmelen
de boylece "hazırlanıış'' olan-
\df> Orneğın, 1995'teSÎTka-
ranndan sonra yasa gereğı "1
yü" ıçınde beledıyece yapıhna-
sı gereken "koruma planı" bı-
le hâlâ ortada yoksa, 7 yıllık bu
gecıkmenın sonucu "işlevsiz''
ve bakımsız bırakılan tanhı bı-
nalar ıçın aynı beledıye yone-
tımlennın hıç mı suçu yoktu
9
•••
ÎTU'dekı Jeofızık Kurumu
toplanhsına, "tstanbul'da dep-
reme çare, kaçak işgal bölgele-
rine gökdelenleri sıralamakde-
ğiL, kenti arok bir plana kavuş-
turmaknr_" demek ıçın gıttım
ve soyledım Bunu gelecek
yazılarda da açacağım
YTU'dekı planlama buluşma-
sının da ancak son gunune ye-
hşebıldım ve Gonul Tankut'tan
yıne ders almanın keyfını ya-
şadım
Nasıl yapsak da bu derslen
artık "medyamız'' da alabılse
Şu doğru bılgıye susamış talıh-
sız topluma, rantçılığın \e fir-
satçıhğın "mimarnkveşehirci-
Kk gorüşleri''(') olarak duyu-
rulmasına artık bır son venle-
bılse
Oekıncıfa cumhunyet.com.tr
KİM KİME DUM DUMA BEMÇAK behıcakut turk.net
ÇİZGÎLÎK KÂMIL MASARACl
HARBl SEMIHPOROY
o
o
semıhporoy a yahoo.com
TARİHTE BUGÜN MIMTAZ ARIKAU 15 Mayıs
SON PADIŞAHIN SONU..
1326'DA gUGUN, OSMANU HANEDAM'NIN SOV PACHŞA-
H/ VAHDEmN (VI MBHMET), irALYA 'NIN SAM ££MO
KE/fflNDE 6SyA$INPA OUHJ &OGT YIL ONCE YUBT
PtŞIMA KAÇMIfTI IDUHYA SAVAŞ) 'NM YENIK. SAYIiAM
OSMAMLI PEVLETI IfGALE UĞBARKEH, YBNI FAPl-
ŞAH PA AYMAZLI6WA, GALJP DEVLETUERIN KUTLAS1
OUfUJUUHA SEUU/fTI BU ARADA,
ıSTEYEN MUSTI&A KEMAL VE AEKAÛAÇLARıNı HA -
ıH ıLÂN ETMıÇTL! ŞĞYLE DLYOBDU ONLAR ıÇıH *&
Ğ
Ş
seese/sı BAŞARI SAĞLACH AZ SAYIDAYDILAR
AMA HAUCIN UYSALLIĞMCAH YARAHLANlP ÜZEXIN€
ÇÖKTULER... AeALARJMOA BlfL TANE glLE GERÇEK
TVfZK YOtCTUe ,. GBBÇEK TURfU-ER PADIÇAHA SA-
Oltcn/e AUCAK,ONlAI!.lPADlŞAHIU TUTUtUM OLDU6U-
MU ANLATAN UYDURMA OYKULEOJE UYUTULUYOg.!9
Son yı/lct
t-mdaı .
İSTANBUL 3. İFLAS MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN
Dos\aNo 2001 14
Muflıs Degere Enterpnses Group AŞ'nın Mersın Serbest Bolge lşletıcısı Mebbaş AŞ den 28 09 1988 başlangıç tanhh sozleşme ıle 20 yıllı-
ğma kıraladığı Mersın Serbest Bolgesı ndekı S 1 2 1 parsel numaralı 2800 m2 uzennde depolar bulunan 400 m2 tahmıl \e tahlıve ıçın araç-
lann gınş ve ı,ıkı>lannı sağlama>a matuf \ol \e kalan 268^ m2 de boş alan olan toplam ^88^ m2 mıklanndakı serbest bolge parselının kalan
yaklaşık 6 yıllık kıra hakkının açık arttırma ;>uretı\le satışına karar venlmıştır Satı^a arz edılen ımtıvazlı kıra hakkının bakıye suresıne bılırkı-
şı tarafından 19 582 4BD Dolan kıvmet takdır edilmış oltıp bınncı açık arttırması 04 06 2002 günu saat H00-I3 15 arasında Istanbul 3 If-
las Mudürlûğu nde vapılarak peşın ödenmesı gereken 2002 vılı kıra bedelı rutarı 22 10^ 000 000 TL \e muhammen bedelın vuzde 7 5
i ve sa-
tış masraflannı geı,mesı şartıvla en çok pevı surene ıhale edılecektır Bınncı gunde satılamaması halınde 05 06 2002 gunu avnı ver ve saatler-
de ıkmcı açık arttırmaM vapılarak belırtılen kıra bedelının odenmeM ve muhammen bedelın vuzde 40 ve satış masraflannı geçmesi şartıyla en
çok arttırana ıhale edılecektır Ihale damga resmı KDV ve tellalıve alıcı>a aıttır Satışa ı^tırak edebılmek ıçın muhammen bedelın yuzde 20 sı
oranında nakıt veva mıllı bır bankanın temınat mektubunu ıbraz zorunludur Alıcıva Serbest Bolgeler Genel Mudurluğu ve Serbest Bolge lş-
letıcısı arasında doğabılecek ıhtılaflardan daıremız sorumlu olmavacaktır tlan ve teblıg olunur 06 05 2002 Basın 2~8i9
PANO
DEMZ KAVUKÇUOGLU
Anılar, Ayrıntılar,
Tanıklar
Guzel neşelı, dolu dolu yaşadığım geçen pazar
gununun keyfını once bızı heryıl Burgazadası'na Sa-
it Faık'ı anmaya çağıran Ada Dostlan Demeğı Baş-
kanı Perihan Ergun hocamıza sonra da "Bu akşam
Buyukada da bırtıkte olalım dıyen sevgılı arkada-
şım Ataol Behramoğlu na borçluyum însan boy-
le gunlerde boyle buluşmalarda yenı dostluklar ku-
ruyor Yoksa ınsanlann dunyası nasıl zengınleşecek'?
Akşam Buyukada'da bır kryı meyhanesınde kur-
duğumuz masada karşıma Aşkın Samatya'sı Se-
lanık'te Kaldı" romanının yazarı Sergun Ağar'ın
oturması ışte boylesı bırzengınlıktı Gençyaşındadul
kalmış Efrosını adında bır Rum kadınıyla Hasan
adında bır komıserın aşkıydı romanda anlatılan Sa-
matya da başlayıp Selanık'te sonlanan bu hayat ma-
cerasını ılk okuyanlardan bınydım geçen yıl yayım-
landığında Beğenmış, yazanylatanışıp konuşmak
ıstemıştım o zaman, ama olmamıştı Onu karşım-
da bulunca "Demek bu guneymış " dıye duşun-
muştum Her roman bır "aynntılar butunudur" ya,
onunla "aynntılar"dan aynntılann onemınden soz et-
mıştık bır sure
Insan yasamı, ıç ıçe geçen, bırbırını tamamlayan
yaşanan zamana bağlı olarak çoğalan bınlerce, on
bınlerce aynntıdan oluşuyordu Belleğımızdekı anı-
lanmız da bır tek bıze aıt olan hayatlanmız ıçınde bı-
rer bırer toplayıp koruduğumuz aynntılardı Insan-
lar kendılennı de bırbırlennı de ancak bu yaşanmış,
anılaşmış aynntılardan tanıyorlar oğrenebıiıyorlar-
dı Bu aynntılan belleğımızde tutmamış olsak, ken-
dımızı nasıl dınleyecek, nasıl tanımlayacak ya da bır-
bınmızle ne konuşacak bırbınmıze ne anlatacaktık''
Ama yıllar ılerledıkçe bızı anlatan kımlıklendıren o
anılar kullenmeye o anılara art aynntılar sılınmeye
başlıyordu belleğımızde Hele istanbul'da yaşıyor-
sak yaşamışsak, herandeğışen değışırken de ken-
dı tarıhını yutan yok eden bu bır eşı daha olmayan
kentm ınsanıysak, dırenmemız çok daha guç oluyor-
du bu bellek kullenmelenne
Doğduğumuz ev eğer yıkılmışsa Top oynadığı-
mız arsalar çıçek topladığımız bahçeler, tırmandığı-
mız ağaçlar yoksa artık Yaşadığımız sokakların,
geçtığımız caddelerın, okuduğumuz okulların, maç
ızledığımız stadyumların adlan değışmışse Gıttığı-
mız sınemalar, tıyatrolar, alışverış ettığımız dukkân-
lar, ılk ıçkımızı ıçtığımız meyhane ılk dansımızı ettı-
ğımız kulup kapanmışsa Denıze gırdığımız plajlar,
sandalımızı bağladığımız kayıkhaneler, vapura bın-
dığımız ıskeleler, geçtığımız kopruler yok olmuşsa
Bubuyumuş azmanlaşmış ucubeleşmışkentteya-
şamış olduklanmıza tanık gosterebıleceğımız hıçbır
mekân kalmamışsa, o artık olmayan mekânlardan
soz ettığımızde ne soyledığımızı, nereyı anlattığımı-
zı anlayan bılen, o aynntılan paylaştığımız, paylaşa-
bıleceğımız bır avuç ınsan da hızla tukenıyorsa, bızı
bırakıp bır daha donmemecesıne gıdıyoiiarsa, na-
sıl baş edecektık bu sılınmelerle
9
Sormaktan, konuş-
maktan anlatmaktan yazmaktan başka bır yol var
mıydı belleğımızı canlı tutabılmek ıçın"?
Uç yıl once bır temmuz gunu bır hastanenın yo-
ğun bakım servısının kapısında doktor annemın son
nefesını verdığını soyledığı andan ıtıbaren geçen da-
kıkalar ıçınde yuzlerce soru belırmıştı kafamda Bır
tek ona sorabıleceğım bır tek onun bılebıleceğı, a-
ma artık soramayacağım, yanıtlannı başka hıç kım-
seden alamayacağım sorulardı bunlar "ölum" kar-
ştsında duyulan acının çaresızlığın bır yonuyle de ar-
tık soramayacak, yanıt alamayacak olmaktan eksık
kalmak korkusundan kaynaklandığını o gun hasta-
nede anlamıştım Annem, o bılmek ıstedığım ılk ço-
cukluk yıllanmın tek tanığıydı ve artık yaşamıyordu
Içımdekı acıyı daha da buyutmek ıstermışçesıne o
gune kadar sormayı zaman zaman duşunduğum, a-
ma hep erteledığım sorular gelıyordu aklıma Ilk
yatağım zıbınım patıklerım oyuncaklanm Soru-
lar bınktıkçe çaresızleşıyor yalnızlaşıyor pışmanlık
duyuyordum Hıçbır soruyu ertelememelıydı ın-
san Ertelememelıydık
Sergun'a bunlan anlatmıştım Bır sure daha anı-
lardan hayatı "hayat" yapan ayrıntılardan konuş-
muştuk Sonra bırlıkte şarkılar soylemıştık eskı za-
manlardan kalan Yalnızca o "eskı zamanlar"\ ya-
şamışlann bıleceğı, bılebıleceğı o guzel şarkılan
Sankı kullenmelere, sılınmelere ınat
dkavukcuoglu ' superonline.com
Faks:0212-723 84 97
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN
1 2 3S0LDANS\Ğ4:
1/Kelebekol-
madan once
bır boceğm
geçırdığı baş-
kalaşma du-
rumu 2/Bazı
Anadolu ev-
lennde, eşya
koymak ıçın
kapılann us-
tune yapilan
ufak oyuk 3/ 9
Erzurum "un bır ılçe-
sı Japon lırık dra-
mı 4/ Ispanyollann
sevınç unlemı Ba-
lıkakını 5/Lzaklık
anlatmakta kullam-
lan soz Kalın bıçıl-
mış uzun tahta 6/
Bayındırhk îşaret
II"— yoluna dokul-
medık dıllen ne> le-
yun" (B R Eyuboğlu) Ku\ ars, mıka ve feldıs-
pattan bıleşmış ka> aç 8/ Fazla bon, a\ anak Bır
şeyı anımsamak ıçın >azılan kısa yazı 9/ Doku-
len tohumlarla ertesı yıl çıkan tahıl Bır nota
YUKARIDAM AŞAGIYA:
1/Duzkenarhşapka 2/Balıka\lamaktayadayuk
taşımakta kullanılan buyuk kayık 3/Çam, ardıç,
sedır gıbı ağaçlann yaprağı "Oğuz — " Kan-
katurcumuz 4/Bırmalınfıyatını arttırma Knp-
ton elementının sımgesı Şaşma belırten bır un-
lem 5/Bırkaç renklı ıplıkten yapılmış dokuma
Sır 6/Yapağıdan elde edılerek eczacılıkta ve par-
fumende kullanılan sarımtırakrenkte>ağ 7/Pa-
rola Yurdumuzda bır petrol bolgesı 8/Afrıka'da
bır ulke "Eğıl bır — opeyım / Ay karanlık gor-
mezler" (Turku) 9/ Sert bır ıçkı "Bılınırne —
olduğum ıçlenmek zanaahnda" (Cemal Sureya)