25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 2 HAYIS 2002 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Hcroz doyuşiı yapar getirmez' • KONYA/ERMENEK (Cumhuriyet) - Gümrük Müsteşarlığı Konya Grtirnrükleri yeni İıizmet binasının dün yapılan açılış törenine katılan Başbakan Yardımcısı ve AJsT AP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, siyasetçinin asıl görevınin vatandaşa hizmet etmek olduğunu belirterek "Bunun dışında bir horcz dövüşü gibi kısır çekişmelerle yapılan siyasetten. ne size. ne bize ne de bu ülkeye hiçbir yarar gelmez" dedi. Fevzi Işık iddialı konuştu • tstanbul Haber Servisi-CHPMaltepe Ilçe Başkanlığı'na adaylığını koyan Fevzi Işık, partisinin temız toplum, temiz siyaset özlemi nedeniyle Meclis dışında kaldığını savunarak seçilmesi durumunda CHP'yi ilçede birinci parti yapacağını vurguladı. KESK bölge toplanülapı • tstanbul Haber Servisi - KESK Danışma Kurulu karan gereği başlatılan bölge toplantılan çerçevesinde konfederasyonun tstanbul, Tekirdağ, Kırklareh, Edirne. Kocaeli ve Sakarya'daki şube yöneticileri, Kadıköy Belediyesi'nde bir araya geldiler. KESK Genel Sekreten Mustafa Avcı, hükümetle toplu görüşme' yapılacağını ifade etti. DİSK'ten baskı eleştirisi • tstanbul Haber Servisi-DlSKve Limter-Iş Sendikası, emniyet güçlerinin Yonca Teknik Tersanelen'nde grevde olan işçileri ziyarete gelenlere baskı yaptığını bildirdı. Limter-lş Sendikası Genel Sekreteri Hacı Yapıcı, 10 Mayıs'ta Yonca Tersanesi'ne gelen üniversite öğrencilerinin polis tarafından yaka paça sürüklenerek gözaltına alındıklannı belirtti. Kamer Genç'in iiternet saytası • ANKARA(ANKA)- Internette. TBMM Başkanvekili, DYP Tunceli Milletvekili Kamer Genç'in adı kullanılarak açılan erotik içerikli web sitesi kapandı. tnternette 'www.kamergenc.com' adresini yazanlar, artık TBMM'nin intemet sayfasını görebiliyor. Sitenin Kamer Genç larafından yapılan sikâyet sonucu kapatıldığı öğrenildi. jfyrasya'da görev dağıhmı •ANKARA Cumhuriyet Bürosu) - \vrasya Partisı <urucular Kurulu, ilk oplantısında görev lağılımı yaptı. Genel jaşkanlığa Hüsnü Doğan, genel başkan /ardımcılıklanna Hasan îCorkmazcan, Ahmet •Mkan, Namık Kemal Kılıç, Fecri Alpaslan ve Irfan Köksalan getirildi. Organize suç örgütlerinin çekirdek kadrosunu kan bağı olan kişiler oluşturuyor Çeteler aşiretleşiyorİLHAN TAŞCI ANKARA - Emniyet Genel Müdürlüğü, çete olarak nite- lendirilen organize suç örgüt- lerinin tespit edilen belirleyi- ci özelliklerini, hazırladığı ra- porla değerlendirdi. Örgütün çekirdek kadrosunu genellik- le kan bağı olan kişilerin oluş- rurduğuna işaret edilen rapor- da. çete üyelerinin koyu renk takım elbiseye karşı ilgilen olduğu belirtildi. Kaçakçüık ve Organize Suç- larla Mücadele Daıre Başkan- lığı'nca hazırlanan raporda, profesyonel anlamda müca- delenm başladığı 1998 yılın- • Emniyetin raporuna göre, çete üyeleri koyu takım elbise severler. Kirli sakal ve kısa saç çetenin raconudur. Işadamı görüntüsünü öne çıkanrlar. Nüfiızlu kişilerden yararlanırlar. dan itibaren Türkiye'de mey- dana gelen olaylann yüzde 64'ünün Adana, Ankara. Istan- bul. Izmir ve Gaziantep baş- ta olmak üzere metropollerde gerçekleştiği belirtildi. Çete üyelerinin yüzde 50"sine ya- kınının ilkokul, yüzde 40'rnın da ortaokul ve lise mezunu olduğu belirlendi. Suç gru- bunda yer alanlann yaş orta- lamasuıın da 20 ile 40 arasm- da değıştiği kaydedildi. Ra- porda, Türkiye'deki organize suç örgütlerinin belirleyici özellikleri şöyle sıralandı: *> Örgütün çekirdek kadro- sunu genellikle kan bağı olan kişiler oluşturur. u0 Koyu renk takım elbise- ye karşı ilgileri vardır. Genel- de görüntülen kısa saç tıraşı ve kirli sakal bırakmak sure- tiyle tamamlarlar. Bu durum örgüt ıçerisindeki bütünlüğün bir sembolü gibidir. \^ Kamuoyuna sempatik görünmek amacıyla işadamı görüntüsü altında çeşitlı yar- dımlarda bulunurlar. Tehdit ve sindirme yolu ile elde et- tikleri paranın bir kısmını bu şekilde harcarlar. 'Baba' özentisi \^ Organize suç gruplannın liderleri ve en yakın eleman- lan devlet mekanizması içe- risindeki etkin görevlileri yan- lanna almaya çalışırlar. v* Organize suç liderleri- nin yurtiçinde ve dışında pa- ravan şırketleri vardır. V Örgüt liderleri, sivil top- lum kuruluşlan ve finans sek- töründe faaliyet göstererek le- gal görüntü vermeye çalışırlar. V Genel görüntü uyuşturu- cuya karşı olmakla birlikte, bu faaliyetlerden elde edilen haksız kazançtan pay alırlar. v" Devlet birimleri ile olan ilişkilerinde görünüşte saygı- h ve ölçülü da\Tanırlar. ı> Aralannda anlaşmazhk bulunan kişileri bir araya ge- tirmek ve sorunlannı çözmek suretiyle bunlardan menfaat sağlayarak adaleti tesis eden, herkesin babası. arkadaşı, ko- ruyucusu ve danışmanı görü- nümü içerisindedirler. v* Genellikle üzerlerinde silah bulundururlar. Türk Haber-Sen'e ayrıcalık MHP Telekom'dan eliniçekmiyor ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu)- MHP"nin etkın olduğu Türk Tele- kom'da, Türkiye Kamu- Sen'e bağlı Türk Ha- ber-Sen'e yasaya aykı- n ayncalık tanındığı or- taya çıktı. Telekom Ge- nel Müdürlüğü, Çalış- ma Bakanhğı en çok üyeye sahip sendikala- n belirlemeden, Türk Haber-Sen'le kurum idari kurullannı oluş- turdu. Kamu Emekçi- leri Sendikalan Konfe- derasyonu'na (KESK) bağlı Haber-Sen ise Ça- lışma Bakanı Yaşar Okuyandan önlem al- masını isterken. cum- huriyet savcılığına suç duyurusunda bulundu. Telekom yönetimi, 4688 sayıh Kamu Görev - lileri Sendi- kalan Yasa- sı'na aykırı olarak Türk Haber-Sen temsilcileriy- le kurum ida- ri kurullannı oluşturdu. Kurum idari kurulunun 29 Nısan 2002 tarihlı toplantı tutanağını. Te- lekom Genel Müdür Yardımcısı Elahattin tçer, Hukuk Müşaviri Nüket İHıan, tnsan Kay- naklan Daire Başkanı Erol Yanar. Muhasebe ve Fınansman Daıre Başkanı Adem Arslan. îdari ve Sosyal tşler Da- ire Başkanı Erkan Fı- rath'nın Telekom tem- silcisi olarak imzaladı. Kurulda, Türk Haber- Sen'den de şu temsilci- leryeraldı: Türk Haber-Sen Baş- kanvekili Mehmet Öz- gan, Genel Hukuk ve Toplu Görüşme Sekre- teri Zeki Toptaş, Genel • Çalışma Bakanhğı en çok üyeye sahip sendikayı belirlemeden, Telekom, Türk Haber-Sen'le kurum idari kurullannı oluşturdu. Dış tlişkiler Sekreteri Beyazıt Bayraktar, 1 No'lu Şube Başkanı KudretYenigüa Denet- leme Kurulu üyesi Ha- san TemamoğJu. Suç duyurusu Haber-Sen; Telekom ve Türk Haber-Sen tem- silcileri hakkında Şişli Cumhuriyet Başsavcılı- ğı'na, "4688 sayıh yasa- ya muhalefetmemuriyet mevtd ve nüfusunu kö- tüye ku0anma,göreviib- maT suçlan iddiasıyla suç duyurusunda bulun- du. Suç duyurusunda, Kamu Görevlileri Sen- dikalan Yasası'na göre kurum idari kurullanna en çok üyesi olan sendi- . kanın katıla- cağı, Çalışma Bakanhğı'nın her yılın 31 Mayıs tarihi itibanyla sen- dikalannüye sayısını ve yetkili sendi- ka ile en çok üyeye sahip konfederas- yonu belirle- yeceğı. temmuz ayının ilk haftasında Resmi Ga- zete'de yayımlayacağı anımsatıldı. Kurum 1dan Kurulla- n, Yüksek İdari Kurul, Kamu Işveren Kurulu ve Uzlaştırma Kurulunun Çalışma Usul ve Esasla- nna Ilışkin Yönetme- lik'te de yüksek idari ku- rulun yetkili sendika ve konfederasyon ilanından sonra toplanacagının be- lirtildiğine dikkat çekil- di. Suç duyurusunda, Te- lekom yöneticilerinin yetkilerini açıkça bir sen- dika lehine kullanarak suç işledikleri savlanarak bu kişiler hakkında so- ruşturma açılması talep edildi. ÇÎZMEDEN YUKARI MUSA KART \ MAYATA RBE&T ORTAMINI BIZ SOL&ULARA L [email protected] Bahçeli: Bazı birlik yöneticilerinin sözleri sağduyudan uzak AB akdcı yaldaşmahlstanbul Haber Servi- si - MHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli, "AB, Kıb- nsta kancı bir çözüm için doğan beklentileri körel- tecek, uluslararası huku- ka aykırı ve tek yanlı bir Kıbns perspektifîni ar- tık terk etmeüdir" dedi. MHP'nin Abdı tpekçi Spor Salonunda düzenle- diği "BüyüktstanbulBu- htşmasT programına Dev- let Bahçeli'nin yanı sıra MHP'h bakanlar, millet- vekilleri ve belediye baş- kanlan katıldı. Programın açılış konuşmasını yapan Devlet Bahçeli, "Önceiü- kem ve müleunr demenin onuru ve huzurunu yaşa- dıklannı söyleyerek, MHP'nin ekonomik ıstık- rann korunmasında üze- rine düşen görevi yenne getirdığıni ifade ettı. Stra- tejik yanhşlar ve yapısal sorunlar nedeniyle eko- nomik krizin yaşandığını vurgulayan Bahçeli, "Bu- gün krizin yaralannm sa- nldığu dengelerin yavaş yavaşyerine oturmaya baş- ladığı 'normalleşme dö- nemine' gmyoruz" dedi. AB'ye tam üyelik he- definin devlet politika- sına dönüştüğünü ifade eden Bahçeli, şöyle de- vam etti: "MHP'nin dile getir- diği birçok husus zaman içinde benimsenmekte- dir. Bunun yanında mü- zakere sürecine itişkin ta- leplerinüzdegklerekkar- şıhk bulmav^ başladL Ay- nı şekilde AB yönetimin- dendedahaesnekveaku- cı bir yaklaşımm ortaya çıkabileceğine dair, he- nüz netlik kazanmanuş- sa da bazı işaretler beiir- mektedir." Birçok AB yöneticisi- nin ve birliğin Türkiye temsilcisinin tavır ve be- yanatlannın ilişkilerde sağduyu ve akıldan yok- sun anlayışlann ağırlı- ğını koruduğunu ortaya koyduğunu belirten Bah- çeli, Güney Kıbns Rum Kesimi'nin herhangi bir çözüm imkânı ortaya çıkmadan AB'ye tam üye yapılacağının ısrar- la vurgulanmasının çö- zümsüzlük dışında bir seçenek doğurmayaca- ğını ifade etti. IRMIKI AYDIN ENGİN [email protected] 9 Mayıs "Avrupa Günü"ydü. Ankara'da ve Istanbul'da, tele- vizyonlarda ve gazetelerde ağır- lıklı bir yer tırttu. Cuma günkü Cumhuriyet, Avrupa Günü do- layısıyla düzenlenen etkinlikle- ri bir tam sayfadatopladı. Çok da iyi etti. Elinizin altındaysa o günkü Cumhuriyet'i bulun ve 9. say- faya bir de o gözle bakın. Şaşırtıcı bir tablo göreceksi- niz. O tabloda bir kaos (=karga- şa) göreceksiniz. Her kafadan ayrı sesler çık- tığını; Avrupa Ortak Evı'ne kımi- lerinin "hemen taşınalım" diye feryat ettiğini; kimilerinin "taşı- nacak gibi yapalım ama biraz daha bekleyelim" dediğini; ki- milerinin "Tamam taşınmaya karşı değiliz ama, kendi âdet- lerimizden, kurallanmızdan as- la ve asla vazgeçmeyiz" diye bastırdığını; kimilerinin "Tamam o ortak evde oturalım ama evin bize ait bölümünde geçerli ku- rallan biz kendimiz saptarız, kimseleri de ışimize kanştırma- yız" diye kostaklandığını göre- ceksiniz. Ne dersiniz? Avrupa: Ortak Evimiz (mi?) Avrupa Ortak Evi'ne taşına- lım mı ? • • • Avrupa'da "ortak bir ev"kur- mak ve o evde hep birlikte otur- mak elli yıl öncesine uzanan bir proje. Projenin özü 2. Dünya Sava- şı'nın yıkıntıları üstünde yeni bir ev kurmaktan ibaret. Mımarları arasında Türkiye yok. Milliyetçilikle beslenen em- peryalist-kapitalist güç kavga- sının yakıp yıktığı "Avrupa" ad- lı kocaman arsa üstünde te- meller atıldı. Türkiye temel atma işinde de yoktu Mimariar projeyi büyük, arsa- yı geniş tuttular. Avrupa'nın bü- tün halklarına yetecek kadar büyük ve geniş. 1960'a gelindiğinde proje üs- tünde ilk büyük değışıklik yapıl- dı. Artık kocaman bir arsada yan yana, iyi komşuluk ve tica- ret ilişkileri içinde yaşayacak tek tek bağımsız evler yerine, herkesin kendi zevkine göre dö- şeyebileceği tek ve kocaman bir ortak ev yapılması karar- laştırıldı. Türkiye de bu "ortak ev"de oturmaya davet edildi. Türkiye bunu kabul etti. Savaşta birbi- rini yiyerek yok eden Avrupa'nın tarihindeki en büyük proje ile Osmanlı imparatorluğu'nun yı- kıntılan arasından genç ve diri bir ulus-devlet olarak doğan Tür- kiye Cumhuriyeti tarihinin en bü- yük projesi böylece kesişti. Projeler kesişti ama projele- ri gerçekleştirme hızları arasın- da büyük fark vardı. Avrupa at- tığı temeller üstünde binayı hız- la yükseltir, Avrupa'nın "ortak ev/"ni adım adım kurarken, Tür- kiye evin yapımına canla başla katılan bir ortak'tan çok "Siz kurun. Bitmesine yakın ben de girer, oturur, rahatederim"'ha- vasındaydı. Böyle olunca "ortak ev"de oturacak, bir arada yaşayacak- ları birlikte saptadıkları kural ve koşullara da katkılı olmadı. Çok önemlı kurallar saptanı- yor, ilkeler belirleniyordu. Kim kendi bölümünü nasıl döşeye- cek, kendi bölümlerinde ne gi- bi değişiklikleryapabilecek, bir- likte oturulurken hangi kuralla- ra uyulacak, hangi konularda özgür kalınacak, ortak evin ku- rallanna uymayanlara hangi yap- tınmlar uygulanacak, ortak evin üretim bölümlerinde hangi ku- rallar geçerli olacak, babalar ve anneler (devletler) çocuklanna ve aynı bölümü paylaştıkları üvey çocuklanna karşı ne gibi yükümlülükler üstlenecekler, or- tak ev'de hangi para, hangi hu- kuk, hangi yasa, hangi anaya- sa, hangi demokratik standart, hangi ekonomik model geçer- li olacak... Hepsi, hepsi yıllar boyu, sa- bırla, zikzaklar çizerek, ama hep ilerleyerek bir bir saptandı. Türkiye bunlann hemen tü- münün "içinde gibi de ama hep dışında" kaldı. Yeni binyıl başladığında ev hemen hemen tamamlandı. Bu arada arsa daha da genişletil- di, ortak ev'in projesinde deği- şiklikler yapılarak evin oturma alanı daha da büyütüldü. 2002'deyiz ve sıra çatının ör- tülmesine, boya badana işleri- ne, birçok bölümüne çoktan yerleşılmiş ortak evin tüm bö- lümlerinin doldurulmasına, ye- ni bir ortak yaşama geçilmesi- ne geldı. Türkiye ise... Türkiye ise hâlâ "içinde gibi de aslında dışında" tutumunu sür- dürmekte ve hâlâ "Biz, buncayıl- dır oturduğumuz ve bakımsız- lıktan, damıakan, duvarian çat- iamış, kışın pencerelerinden ısır- gan bir ayaz üfüren, yazın sı- caktan bunaltan, ancak eşten dosttan alınan borçlarla tamir edilerekayakta durabilen bu es- kı evi yıkıp şu ortak ev'e taşın- sak mı, yoksa bıtişikteki kendi öz malımız arsadaki gecekonduya dönmüş evde oturmaya mı de- vam etsek"i tartışıyor. • • • Avrupa Ortak Ev'i hemen he- men tamamlandı ama hâlâ ya- pılacakçokişvar. "Bina "yı "yu- va"ya dönüştürmek içinse atı- lacak daha da çok adım var. Ne dersiniz "ortak ev"\n ta- mamlanmasına katkılı mı olalım, seyirci mi? POLTltKA GÜINLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Kaderin Beyaz Kuşu Hoyrat akşamüstülerrydi beni darmadağın eden. Uzak iklimlerdi bana gunbatımında düş kurduran. Işıktan kuşlar gökyüzünde kanat çırparken beni ya- şamın içinde yaseminlerle, karanfillerlebuluşturan... Sen bir hastane odasında yatarken, mor akasya- lar. akvaryumlar içinde esen rüzgâr, düşen öpüşler- di dudaklarından... Tanımıyordun beni anne! Gözlerinde bulut, saçlarında çiğ vardı... Lavanta çiçeği kokan kederlerindeydın!.. Gül rengi bir ufukta gençliğımin kentinı yaşarken çocukluğumu anyordum ellerinden tuttuğumda!.. Hafifçe gülümsedin!.. O anda ışıklarla dolmuştu kalbimin içi!.. Gözlerini seyrettim uzun uzun... Gözbebeklerin gökkuşağı rengindeydi!.. Ahmet Muhip Dıranas'ın dizelerinden çıkıp gel- mış bırhalin vardı!.. Güzelliklere doyulmamış zamanlan anımsadım, ilk- yazın sürgün verdiği sevınçlen senın bakışlarında yakaladım... Sevecenliğin o trtrek goncasında acılarla dolu ya- şamını. hüzünlerini eski fotoğraflarda gördüm!.. Bir renk çığlığı içındeydin anne!.. Unutuşun o tunç kapısında tüm anneleri düşünür- ken sınır boylarında gezintiye çıktım; Niksar'da do- ğan güneşi, Şırnak'ta akşamyıldızlarını, Çayeli'nde kopan bir fırtınayı yaşadım!.. Bılır misin gömleklerimi sen dıkerdin benim. Onlan giydiğımde tüm hüzünlerimi unuturdum... Henüz on beş yaşındaydım! Mavilerı sen sevdirdin bana, yaşamı çoğaltmayı sen öğrettın!.. Dudaklarından düşen opüşlerde, son pişmanlık- ları, ikiyüzlü olmamayı sen aşıladın yüreğime ve beynime!.. Annem benim, canım!.. Inan ki geçmişin ayak izlerinde yürüyorum bu- gün!.. Kirpiklerinde yalnızlığı hissediyorum!.. Gulen gözlerinle bana bakarken beni tanıyama- manı ıçime sindiremıyorum... Ağlıyorum anne!.. • • • Mavilergıymiş bir mayıs sabahında, dallardan sü- zülmüş rtır topluyorum senin için!.. Söylenmemiş aşkın güzelliği içinde yürüyorum hiç konuşmadan!.. Hastane odasında yatıyorsun uslu bir çocuk gi- bi!.. Bu kaçıncı gelişindı unuttum!.. Bir şarkıdudaklanmda... Bir şiır bana denizinson- suzluğunu getiriyor: "£y unutuş! Kapat artık pencereni Çoktan derinliğıne çekmiş beni; Çıkmaz artık sular altından o dünya. Bir duman yükselir gibidir kederden Macerası çoktan bitmiş o şeylerden..." Dört nala dümdüz bir yeşillikte benim peşimde koşuyorsun!.. Yagmur kokan bir sabaha karşı bana ninniler söy- lüyorsun!.. Geçmiş zaman eteklerindesın, iğdeler çiçek aç- mış, kıraz ağaçları doğurmuş biliyor musun? Tüm anneler güzeldir, tıpkı benim annem gibi!.. Anıların uyanma vaktinde, salınan etekleriyle gu- rurlu ve mağrur!.. Haydi bir kez daha gulümse bana anne, yumu- şacık ellerinden tutarken, beni tanıyamasan bile!.. Haydi çocukluğumun resimlerini ver, deniz gi- bi, gökyuzu gibi mahsun ol!.. Bak yine ağlıyorum anne!.. Sonsuzlaşan vadilerde beni dolaştırmanı istiyo- rum anne!.. Bana eskisi gibi mavili gömlekler dikmeni, saçla- rımı okşamanı çok özledım, inanmayacaksın!.. Kaderin beyaz kuşu annem!.. Çobanyıldızım benim!.. Uykuya daldın yıne!.. Aç gözlerini, bir kez daha bak kuşluk vaktı! Karşındahırçın, kavgacı, içindekiçocuğubirtür- lü uslandıramayan, ama seni çok seven oğlun du- ruyor... • • • Çözülen bir demetsin sen!.. Kokusunu duyduğum baharsın!.. Sen Ziya Osman Saba'nın bahar pınarlarından içime damlayan pırıltısın!.. "Kış bittı... Uzaklarda ilk ümitlergibiyazJDuyu- yorum bu sabah kış içimden çıkalı./lçimin dört du- varı bembeyaz badanalı./Ah, sade nefes almak göğsüme dolan bu hazl Bırkuş ötecekşimdi... Havada birdurgunluk,/Mer- meriyie konuşan açık kalmış bir musluk, /Beyaz çi- çeklenni tektük düşüren kiraz.l Bahar pınarlanndan ıçime damlayan su,/Bem- beyaz çiçeklenn ıslak, temiz kokusuJKış bittı... Uzaklarda ilk ümit gibi yaz..." Haydi saçlanmı okşa anne, ellerimden tut!.. Beni uyut dizinde, masallar anlat!.. hikmet.cetinkaya ' cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Hikmet ÇETİNKAYA kadınlaryağmurvekuşlar <r u n i z i t A Y ı n c ı L Tel: ( » 2 1 2 - 5 1 2 4 2 19 F a k s : 5 1 2 11
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle