Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 2 HAYIS 2002 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Hcroz doyuşiı
yapar getirmez'
• KONYA/ERMENEK
(Cumhuriyet) - Gümrük
Müsteşarlığı Konya
Grtirnrükleri yeni İıizmet
binasının dün yapılan
açılış törenine katılan
Başbakan Yardımcısı ve
AJsT
AP Genel Başkanı
Mesut Yılmaz,
siyasetçinin asıl
görevınin vatandaşa
hizmet etmek
olduğunu belirterek
"Bunun dışında bir
horcz dövüşü gibi
kısır çekişmelerle
yapılan siyasetten. ne
size. ne bize ne de bu
ülkeye hiçbir yarar
gelmez" dedi.
Fevzi Işık
iddialı konuştu
• tstanbul Haber
Servisi-CHPMaltepe
Ilçe Başkanlığı'na
adaylığını koyan Fevzi
Işık, partisinin temız
toplum, temiz siyaset
özlemi nedeniyle Meclis
dışında kaldığını
savunarak seçilmesi
durumunda CHP'yi
ilçede birinci parti
yapacağını vurguladı.
KESK bölge
toplanülapı
• tstanbul Haber
Servisi - KESK Danışma
Kurulu karan gereği
başlatılan bölge
toplantılan çerçevesinde
konfederasyonun
tstanbul, Tekirdağ,
Kırklareh, Edirne.
Kocaeli ve Sakarya'daki
şube yöneticileri,
Kadıköy Belediyesi'nde
bir araya geldiler. KESK
Genel Sekreten Mustafa
Avcı, hükümetle toplu
görüşme' yapılacağını
ifade etti.
DİSK'ten baskı
eleştirisi
• tstanbul Haber
Servisi-DlSKve
Limter-Iş Sendikası,
emniyet güçlerinin
Yonca Teknik
Tersanelen'nde grevde
olan işçileri ziyarete
gelenlere baskı yaptığını
bildirdı. Limter-lş
Sendikası Genel
Sekreteri Hacı Yapıcı,
10 Mayıs'ta Yonca
Tersanesi'ne gelen
üniversite öğrencilerinin
polis tarafından yaka
paça sürüklenerek
gözaltına alındıklannı
belirtti.
Kamer Genç'in
iiternet saytası
• ANKARA(ANKA)-
Internette. TBMM
Başkanvekili, DYP
Tunceli Milletvekili
Kamer Genç'in adı
kullanılarak açılan
erotik içerikli web sitesi
kapandı. tnternette
'www.kamergenc.com'
adresini yazanlar, artık
TBMM'nin intemet
sayfasını görebiliyor.
Sitenin Kamer Genç
larafından yapılan
sikâyet sonucu
kapatıldığı öğrenildi.
jfyrasya'da
görev dağıhmı
•ANKARA
Cumhuriyet Bürosu) -
\vrasya Partisı
<urucular Kurulu, ilk
oplantısında görev
lağılımı yaptı. Genel
jaşkanlığa Hüsnü
Doğan, genel başkan
/ardımcılıklanna Hasan
îCorkmazcan, Ahmet
•Mkan, Namık Kemal
Kılıç, Fecri Alpaslan ve
Irfan Köksalan getirildi.
Organize suç örgütlerinin çekirdek kadrosunu kan bağı olan kişiler oluşturuyor
Çeteler aşiretleşiyorİLHAN TAŞCI
ANKARA - Emniyet Genel
Müdürlüğü, çete olarak nite-
lendirilen organize suç örgüt-
lerinin tespit edilen belirleyi-
ci özelliklerini, hazırladığı ra-
porla değerlendirdi. Örgütün
çekirdek kadrosunu genellik-
le kan bağı olan kişilerin oluş-
rurduğuna işaret edilen rapor-
da. çete üyelerinin koyu renk
takım elbiseye karşı ilgilen
olduğu belirtildi.
Kaçakçüık ve Organize Suç-
larla Mücadele Daıre Başkan-
lığı'nca hazırlanan raporda,
profesyonel anlamda müca-
delenm başladığı 1998 yılın-
• Emniyetin raporuna göre, çete üyeleri koyu takım elbise severler.
Kirli sakal ve kısa saç çetenin raconudur. Işadamı görüntüsünü öne
çıkanrlar. Nüfiızlu kişilerden yararlanırlar.
dan itibaren Türkiye'de mey-
dana gelen olaylann yüzde
64'ünün Adana, Ankara. Istan-
bul. Izmir ve Gaziantep baş-
ta olmak üzere metropollerde
gerçekleştiği belirtildi. Çete
üyelerinin yüzde 50"sine ya-
kınının ilkokul, yüzde 40'rnın
da ortaokul ve lise mezunu
olduğu belirlendi. Suç gru-
bunda yer alanlann yaş orta-
lamasuıın da 20 ile 40 arasm-
da değıştiği kaydedildi. Ra-
porda, Türkiye'deki organize
suç örgütlerinin belirleyici
özellikleri şöyle sıralandı:
*> Örgütün çekirdek kadro-
sunu genellikle kan bağı olan
kişiler oluşturur.
u0
Koyu renk takım elbise-
ye karşı ilgileri vardır. Genel-
de görüntülen kısa saç tıraşı
ve kirli sakal bırakmak sure-
tiyle tamamlarlar. Bu durum
örgüt ıçerisindeki bütünlüğün
bir sembolü gibidir.
\^ Kamuoyuna sempatik
görünmek amacıyla işadamı
görüntüsü altında çeşitlı yar-
dımlarda bulunurlar. Tehdit
ve sindirme yolu ile elde et-
tikleri paranın bir kısmını bu
şekilde harcarlar.
'Baba' özentisi
\^ Organize suç gruplannın
liderleri ve en yakın eleman-
lan devlet mekanizması içe-
risindeki etkin görevlileri yan-
lanna almaya çalışırlar.
v* Organize suç liderleri-
nin yurtiçinde ve dışında pa-
ravan şırketleri vardır.
V Örgüt liderleri, sivil top-
lum kuruluşlan ve finans sek-
töründe faaliyet göstererek le-
gal görüntü vermeye çalışırlar.
V Genel görüntü uyuşturu-
cuya karşı olmakla birlikte,
bu faaliyetlerden elde edilen
haksız kazançtan pay alırlar.
v" Devlet birimleri ile olan
ilişkilerinde görünüşte saygı-
h ve ölçülü da\Tanırlar.
ı> Aralannda anlaşmazhk
bulunan kişileri bir araya ge-
tirmek ve sorunlannı çözmek
suretiyle bunlardan menfaat
sağlayarak adaleti tesis eden,
herkesin babası. arkadaşı, ko-
ruyucusu ve danışmanı görü-
nümü içerisindedirler.
v* Genellikle üzerlerinde
silah bulundururlar.
Türk Haber-Sen'e ayrıcalık
MHP Telekom'dan
eliniçekmiyor
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu)- MHP"nin
etkın olduğu Türk Tele-
kom'da, Türkiye Kamu-
Sen'e bağlı Türk Ha-
ber-Sen'e yasaya aykı-
n ayncalık tanındığı or-
taya çıktı. Telekom Ge-
nel Müdürlüğü, Çalış-
ma Bakanhğı en çok
üyeye sahip sendikala-
n belirlemeden, Türk
Haber-Sen'le kurum
idari kurullannı oluş-
turdu. Kamu Emekçi-
leri Sendikalan Konfe-
derasyonu'na (KESK)
bağlı Haber-Sen ise Ça-
lışma Bakanı Yaşar
Okuyandan önlem al-
masını isterken. cum-
huriyet savcılığına suç
duyurusunda bulundu.
Telekom
yönetimi,
4688 sayıh
Kamu Görev -
lileri Sendi-
kalan Yasa-
sı'na aykırı
olarak Türk
Haber-Sen
temsilcileriy-
le kurum ida-
ri kurullannı
oluşturdu.
Kurum idari kurulunun
29 Nısan 2002 tarihlı
toplantı tutanağını. Te-
lekom Genel Müdür
Yardımcısı Elahattin
tçer, Hukuk Müşaviri
Nüket İHıan, tnsan Kay-
naklan Daire Başkanı
Erol Yanar. Muhasebe
ve Fınansman Daıre
Başkanı Adem Arslan.
îdari ve Sosyal tşler Da-
ire Başkanı Erkan Fı-
rath'nın Telekom tem-
silcisi olarak imzaladı.
Kurulda, Türk Haber-
Sen'den de şu temsilci-
leryeraldı:
Türk Haber-Sen Baş-
kanvekili Mehmet Öz-
gan, Genel Hukuk ve
Toplu Görüşme Sekre-
teri Zeki Toptaş, Genel
• Çalışma
Bakanhğı en
çok üyeye
sahip sendikayı
belirlemeden,
Telekom, Türk
Haber-Sen'le
kurum idari
kurullannı
oluşturdu.
Dış tlişkiler Sekreteri
Beyazıt Bayraktar, 1
No'lu Şube Başkanı
KudretYenigüa Denet-
leme Kurulu üyesi Ha-
san TemamoğJu.
Suç duyurusu
Haber-Sen; Telekom
ve Türk Haber-Sen tem-
silcileri hakkında Şişli
Cumhuriyet Başsavcılı-
ğı'na, "4688 sayıh yasa-
ya muhalefetmemuriyet
mevtd ve nüfusunu kö-
tüye ku0anma,göreviib-
maT suçlan iddiasıyla
suç duyurusunda bulun-
du. Suç duyurusunda,
Kamu Görevlileri Sen-
dikalan Yasası'na göre
kurum idari kurullanna
en çok üyesi olan sendi-
. kanın katıla-
cağı, Çalışma
Bakanhğı'nın
her yılın 31
Mayıs tarihi
itibanyla sen-
dikalannüye
sayısını ve
yetkili sendi-
ka ile en çok
üyeye sahip
konfederas-
yonu belirle-
yeceğı. temmuz ayının
ilk haftasında Resmi Ga-
zete'de yayımlayacağı
anımsatıldı.
Kurum 1dan Kurulla-
n, Yüksek İdari Kurul,
Kamu Işveren Kurulu ve
Uzlaştırma Kurulunun
Çalışma Usul ve Esasla-
nna Ilışkin Yönetme-
lik'te de yüksek idari ku-
rulun yetkili sendika ve
konfederasyon ilanından
sonra toplanacagının be-
lirtildiğine dikkat çekil-
di. Suç duyurusunda, Te-
lekom yöneticilerinin
yetkilerini açıkça bir sen-
dika lehine kullanarak
suç işledikleri savlanarak
bu kişiler hakkında so-
ruşturma açılması talep
edildi.
ÇÎZMEDEN YUKARI MUSA KART
\
MAYATA
RBE&T
ORTAMINI
BIZ
SOL&ULARA
L
[email protected]
Bahçeli: Bazı birlik yöneticilerinin sözleri sağduyudan uzak
AB akdcı yaldaşmahlstanbul Haber Servi-
si - MHP Genel Başkanı
ve Başbakan Yardımcısı
Devlet Bahçeli, "AB, Kıb-
nsta kancı bir çözüm için
doğan beklentileri körel-
tecek, uluslararası huku-
ka aykırı ve tek yanlı bir
Kıbns perspektifîni ar-
tık terk etmeüdir" dedi.
MHP'nin Abdı tpekçi
Spor Salonunda düzenle-
diği "BüyüktstanbulBu-
htşmasT programına Dev-
let Bahçeli'nin yanı sıra
MHP'h bakanlar, millet-
vekilleri ve belediye baş-
kanlan katıldı. Programın
açılış konuşmasını yapan
Devlet Bahçeli, "Önceiü-
kem ve müleunr demenin
onuru ve huzurunu yaşa-
dıklannı söyleyerek,
MHP'nin ekonomik ıstık-
rann korunmasında üze-
rine düşen görevi yenne
getirdığıni ifade ettı. Stra-
tejik yanhşlar ve yapısal
sorunlar nedeniyle eko-
nomik krizin yaşandığını
vurgulayan Bahçeli, "Bu-
gün krizin yaralannm sa-
nldığu dengelerin yavaş
yavaşyerine oturmaya baş-
ladığı 'normalleşme dö-
nemine' gmyoruz" dedi.
AB'ye tam üyelik he-
definin devlet politika-
sına dönüştüğünü ifade
eden Bahçeli, şöyle de-
vam etti:
"MHP'nin dile getir-
diği birçok husus zaman
içinde benimsenmekte-
dir. Bunun yanında mü-
zakere sürecine itişkin ta-
leplerinüzdegklerekkar-
şıhk bulmav^ başladL Ay-
nı şekilde AB yönetimin-
dendedahaesnekveaku-
cı bir yaklaşımm ortaya
çıkabileceğine dair, he-
nüz netlik kazanmanuş-
sa da bazı işaretler beiir-
mektedir."
Birçok AB yöneticisi-
nin ve birliğin Türkiye
temsilcisinin tavır ve be-
yanatlannın ilişkilerde
sağduyu ve akıldan yok-
sun anlayışlann ağırlı-
ğını koruduğunu ortaya
koyduğunu belirten Bah-
çeli, Güney Kıbns Rum
Kesimi'nin herhangi bir
çözüm imkânı ortaya
çıkmadan AB'ye tam
üye yapılacağının ısrar-
la vurgulanmasının çö-
zümsüzlük dışında bir
seçenek doğurmayaca-
ğını ifade etti.
IRMIKI AYDIN ENGİN [email protected]
9 Mayıs "Avrupa Günü"ydü.
Ankara'da ve Istanbul'da, tele-
vizyonlarda ve gazetelerde ağır-
lıklı bir yer tırttu. Cuma günkü
Cumhuriyet, Avrupa Günü do-
layısıyla düzenlenen etkinlikle-
ri bir tam sayfadatopladı. Çok
da iyi etti.
Elinizin altındaysa o günkü
Cumhuriyet'i bulun ve 9. say-
faya bir de o gözle bakın.
Şaşırtıcı bir tablo göreceksi-
niz.
O tabloda bir kaos (=karga-
şa) göreceksiniz.
Her kafadan ayrı sesler çık-
tığını; Avrupa Ortak Evı'ne kımi-
lerinin "hemen taşınalım" diye
feryat ettiğini; kimilerinin "taşı-
nacak gibi yapalım ama biraz
daha bekleyelim" dediğini; ki-
milerinin "Tamam taşınmaya
karşı değiliz ama, kendi âdet-
lerimizden, kurallanmızdan as-
la ve asla vazgeçmeyiz" diye
bastırdığını; kimilerinin "Tamam
o ortak evde oturalım ama evin
bize ait bölümünde geçerli ku-
rallan biz kendimiz saptarız,
kimseleri de ışimize kanştırma-
yız" diye kostaklandığını göre-
ceksiniz.
Ne dersiniz?
Avrupa: Ortak Evimiz (mi?)
Avrupa Ortak Evi'ne taşına-
lım mı ?
• • •
Avrupa'da "ortak bir ev"kur-
mak ve o evde hep birlikte otur-
mak elli yıl öncesine uzanan bir
proje.
Projenin özü 2. Dünya Sava-
şı'nın yıkıntıları üstünde yeni
bir ev kurmaktan ibaret.
Mımarları arasında Türkiye
yok.
Milliyetçilikle beslenen em-
peryalist-kapitalist güç kavga-
sının yakıp yıktığı "Avrupa" ad-
lı kocaman arsa üstünde te-
meller atıldı.
Türkiye temel atma işinde de
yoktu
Mimariar projeyi büyük, arsa-
yı geniş tuttular. Avrupa'nın bü-
tün halklarına yetecek kadar
büyük ve geniş.
1960'a gelindiğinde proje üs-
tünde ilk büyük değışıklik yapıl-
dı. Artık kocaman bir arsada
yan yana, iyi komşuluk ve tica-
ret ilişkileri içinde yaşayacak
tek tek bağımsız evler yerine,
herkesin kendi zevkine göre dö-
şeyebileceği tek ve kocaman
bir ortak ev yapılması karar-
laştırıldı.
Türkiye de bu "ortak ev"de
oturmaya davet edildi. Türkiye
bunu kabul etti. Savaşta birbi-
rini yiyerek yok eden Avrupa'nın
tarihindeki en büyük proje ile
Osmanlı imparatorluğu'nun yı-
kıntılan arasından genç ve diri bir
ulus-devlet olarak doğan Tür-
kiye Cumhuriyeti tarihinin en bü-
yük projesi böylece kesişti.
Projeler kesişti ama projele-
ri gerçekleştirme hızları arasın-
da büyük fark vardı. Avrupa at-
tığı temeller üstünde binayı hız-
la yükseltir, Avrupa'nın "ortak
ev/"ni adım adım kurarken, Tür-
kiye evin yapımına canla başla
katılan bir ortak'tan çok "Siz
kurun. Bitmesine yakın ben de
girer, oturur, rahatederim"'ha-
vasındaydı.
Böyle olunca "ortak ev"de
oturacak, bir arada yaşayacak-
ları birlikte saptadıkları kural ve
koşullara da katkılı olmadı.
Çok önemlı kurallar saptanı-
yor, ilkeler belirleniyordu. Kim
kendi bölümünü nasıl döşeye-
cek, kendi bölümlerinde ne gi-
bi değişiklikleryapabilecek, bir-
likte oturulurken hangi kuralla-
ra uyulacak, hangi konularda
özgür kalınacak, ortak evin ku-
rallanna uymayanlara hangi yap-
tınmlar uygulanacak, ortak evin
üretim bölümlerinde hangi ku-
rallar geçerli olacak, babalar ve
anneler (devletler) çocuklanna
ve aynı bölümü paylaştıkları
üvey çocuklanna karşı ne gibi
yükümlülükler üstlenecekler, or-
tak ev'de hangi para, hangi hu-
kuk, hangi yasa, hangi anaya-
sa, hangi demokratik standart,
hangi ekonomik model geçer-
li olacak...
Hepsi, hepsi yıllar boyu, sa-
bırla, zikzaklar çizerek, ama hep
ilerleyerek bir bir saptandı.
Türkiye bunlann hemen tü-
münün "içinde gibi de ama hep
dışında" kaldı.
Yeni binyıl başladığında ev
hemen hemen tamamlandı. Bu
arada arsa daha da genişletil-
di, ortak ev'in projesinde deği-
şiklikler yapılarak evin oturma
alanı daha da büyütüldü.
2002'deyiz ve sıra çatının ör-
tülmesine, boya badana işleri-
ne, birçok bölümüne çoktan
yerleşılmiş ortak evin tüm bö-
lümlerinin doldurulmasına, ye-
ni bir ortak yaşama geçilmesi-
ne geldı.
Türkiye ise...
Türkiye ise hâlâ "içinde gibi de
aslında dışında" tutumunu sür-
dürmekte ve hâlâ "Biz, buncayıl-
dır oturduğumuz ve bakımsız-
lıktan, damıakan, duvarian çat-
iamış, kışın pencerelerinden ısır-
gan bir ayaz üfüren, yazın sı-
caktan bunaltan, ancak eşten
dosttan alınan borçlarla tamir
edilerekayakta durabilen bu es-
kı evi yıkıp şu ortak ev'e taşın-
sak mı, yoksa bıtişikteki kendi öz
malımız arsadaki gecekonduya
dönmüş evde oturmaya mı de-
vam etsek"i tartışıyor.
• • •
Avrupa Ortak Ev'i hemen he-
men tamamlandı ama hâlâ ya-
pılacakçokişvar. "Bina "yı "yu-
va"ya dönüştürmek içinse atı-
lacak daha da çok adım var.
Ne dersiniz "ortak ev"\n ta-
mamlanmasına katkılı mı olalım,
seyirci mi?
POLTltKA GÜINLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Kaderin Beyaz Kuşu
Hoyrat akşamüstülerrydi beni darmadağın eden.
Uzak iklimlerdi bana gunbatımında düş kurduran.
Işıktan kuşlar gökyüzünde kanat çırparken beni ya-
şamın içinde yaseminlerle, karanfillerlebuluşturan...
Sen bir hastane odasında yatarken, mor akasya-
lar. akvaryumlar içinde esen rüzgâr, düşen öpüşler-
di dudaklarından...
Tanımıyordun beni anne!
Gözlerinde bulut, saçlarında çiğ vardı... Lavanta
çiçeği kokan kederlerindeydın!..
Gül rengi bir ufukta gençliğımin kentinı yaşarken
çocukluğumu anyordum ellerinden tuttuğumda!..
Hafifçe gülümsedin!..
O anda ışıklarla dolmuştu kalbimin içi!..
Gözlerini seyrettim uzun uzun...
Gözbebeklerin gökkuşağı rengindeydi!..
Ahmet Muhip Dıranas'ın dizelerinden çıkıp gel-
mış bırhalin vardı!..
Güzelliklere doyulmamış zamanlan anımsadım, ilk-
yazın sürgün verdiği sevınçlen senın bakışlarında
yakaladım...
Sevecenliğin o trtrek goncasında acılarla dolu ya-
şamını. hüzünlerini eski fotoğraflarda gördüm!..
Bir renk çığlığı içındeydin anne!..
Unutuşun o tunç kapısında tüm anneleri düşünür-
ken sınır boylarında gezintiye çıktım; Niksar'da do-
ğan güneşi, Şırnak'ta akşamyıldızlarını, Çayeli'nde
kopan bir fırtınayı yaşadım!..
Bılır misin gömleklerimi sen dıkerdin benim.
Onlan giydiğımde tüm hüzünlerimi unuturdum...
Henüz on beş yaşındaydım!
Mavilerı sen sevdirdin bana, yaşamı çoğaltmayı
sen öğrettın!..
Dudaklarından düşen opüşlerde, son pişmanlık-
ları, ikiyüzlü olmamayı sen aşıladın yüreğime ve
beynime!..
Annem benim, canım!..
Inan ki geçmişin ayak izlerinde yürüyorum bu-
gün!..
Kirpiklerinde yalnızlığı hissediyorum!..
Gulen gözlerinle bana bakarken beni tanıyama-
manı ıçime sindiremıyorum...
Ağlıyorum anne!..
• • •
Mavilergıymiş bir mayıs sabahında, dallardan sü-
zülmüş rtır topluyorum senin için!..
Söylenmemiş aşkın güzelliği içinde yürüyorum
hiç konuşmadan!..
Hastane odasında yatıyorsun uslu bir çocuk gi-
bi!..
Bu kaçıncı gelişindı unuttum!..
Bir şarkıdudaklanmda... Bir şiır bana denizinson-
suzluğunu getiriyor:
"£y unutuş! Kapat artık pencereni
Çoktan derinliğıne çekmiş beni;
Çıkmaz artık sular altından o dünya.
Bir duman yükselir gibidir kederden
Macerası çoktan bitmiş o şeylerden..."
Dört nala dümdüz bir yeşillikte benim peşimde
koşuyorsun!..
Yagmur kokan bir sabaha karşı bana ninniler söy-
lüyorsun!..
Geçmiş zaman eteklerindesın, iğdeler çiçek aç-
mış, kıraz ağaçları doğurmuş biliyor musun?
Tüm anneler güzeldir, tıpkı benim annem gibi!..
Anıların uyanma vaktinde, salınan etekleriyle gu-
rurlu ve mağrur!..
Haydi bir kez daha gulümse bana anne, yumu-
şacık ellerinden tutarken, beni tanıyamasan bile!..
Haydi çocukluğumun resimlerini ver, deniz gi-
bi, gökyuzu gibi mahsun ol!..
Bak yine ağlıyorum anne!..
Sonsuzlaşan vadilerde beni dolaştırmanı istiyo-
rum anne!..
Bana eskisi gibi mavili gömlekler dikmeni, saçla-
rımı okşamanı çok özledım, inanmayacaksın!..
Kaderin beyaz kuşu annem!..
Çobanyıldızım benim!..
Uykuya daldın yıne!..
Aç gözlerini, bir kez daha bak kuşluk vaktı!
Karşındahırçın, kavgacı, içindekiçocuğubirtür-
lü uslandıramayan, ama seni çok seven oğlun du-
ruyor...
• • •
Çözülen bir demetsin sen!..
Kokusunu duyduğum baharsın!..
Sen Ziya Osman Saba'nın bahar pınarlarından
içime damlayan pırıltısın!..
"Kış bittı... Uzaklarda ilk ümitlergibiyazJDuyu-
yorum bu sabah kış içimden çıkalı./lçimin dört du-
varı bembeyaz badanalı./Ah, sade nefes almak
göğsüme dolan bu hazl
Bırkuş ötecekşimdi... Havada birdurgunluk,/Mer-
meriyie konuşan açık kalmış bir musluk, /Beyaz çi-
çeklenni tektük düşüren kiraz.l
Bahar pınarlanndan ıçime damlayan su,/Bem-
beyaz çiçeklenn ıslak, temiz kokusuJKış bittı...
Uzaklarda ilk ümit gibi yaz..."
Haydi saçlanmı okşa anne, ellerimden tut!..
Beni uyut dizinde, masallar anlat!..
hikmet.cetinkaya ' cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Hikmet ÇETİNKAYA
kadınlaryağmurvekuşlar
<r u n i z i t A Y ı n c ı L
Tel: ( » 2 1 2 - 5 1 2 4 2 19 F a k s : 5 1 2 11