Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Cuınfıurbaşkanı
Sezer'den onay
• .V-NKARA
(Cunıhuriyet Bürosu) -
Cuırxhurbaşkanı Ahmet
Necciet Sezer, "Astsuba^
ÎVesl ek Yüksek Okullan
Vasası nı onayladı.
Cımlıurbaşkanlığı Basırı
Merlcezi'nden dün
yapılan açıklamaya göre:.
Sezer, 4752 sayılı yasay»
yayımlanmak üzere
Başbakanlık'a gönderdi.
Yasa. kuvvet
konutanlıklan ile
Jandarma Genel
KomutanJığı. Sahil
Güvenlik Komutanlığı
ve Gülhane Askeri Tıp
Akadamesi bünyesinde
astsubay meslek
yüksekokulu
kurulmasmı öngörüyor.
Terörte birlikte
mücadele edelim
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
TBMM Başkanı Ömer
îzgi tarafından kabul
edilen Avustralya Genel
Valısi Peter
Hollıngworth, laik ve
demokratik iki ülke olan
Türkiye ile
Avustralya'nın paylaştığı
birçok ortak nokta
bulunduğunu belirterek
"Terörle mücadele ve
banşın korunması
konusunda Türkiye ile
birlikte çahşmak
istiyoruz" dedi.
HollingAvorth, Türklerin
göçmen olarak
bulundukJan
Avustralya'ya 30 yıl
boyunca birçok katkıda
bulunduklannı aktardı.
Şaron için BM'ye
mektup
• İstanbul Haber Servisi
- İnsan Haklan Derneği
(ÎHD), HADEP, Göç-
Der, Özgür-Der ve Banş
Anneleri Inisiyatifi
üyeleri, Israil Devlet
Başkanı Ariel Şaron'un
Uluslararası Lahey
Adalet Divanı'nda
yargılanması için
Birleşmiş Milletler
Genel Sekreterliği'ne
Sirkeci Postanesi'nden
mektup gönderdi. Grup
adına yapılan
açıklamada "BM'nin
Adalet Divanı'nı derhal
devreye sokması
gerekirken bunu hâlâ
yapmıyor olması
düşündürücüdür"
denildi.
Baykal, Aydın'da
• MURSALLI(AA)-
CHP Genel Başkanı
Denız Baykal, Aydının
Germencik ilçesi
Mursallı beldesinde
halka hıtaben yaptığı
konuşmada, hükümetin
mevcut şartlar altında
devam etmesinin zor
olduğunu ve en kısa
zamanda seçim olacağını
savundu. Baykal, iktidar
ortaklannın gizli gizli
seçim hazırlığında
oldugunu ileri sürerek
"Yıl sonunda sandık
başınagidersek
şaşırmayın" dedi.
Mabtya'da 6
gözattı
• MAlATYA(AA)-
Malaıya'da bir doktoru
zorlaİaçırarak senet
imzalitnklan belirtilen 6
kişi gczaltma alındı. Bir
ihbar jeğerlendiren
emni.ît müdürlüğü
orgar^e suçlarla
mücaisle şube
müdttöğü ekipleri.
isimln açıklanmayan 6
kişiy. Malatya Devlet
Hasteesi'ndegörev
yaparDr. Metın
İşleycı kaçırdıklan
gereLesiyle gözaltına
aldı.
DÜZEIME:
22 N:-ÜI 2002 tarihli
gazemızin ikinci
sayfa;nJa Gündüz
Akgflan 'Karşı
Tutun başhkh
yazısrılı yönetmelik
sözcışj yönetmenlik
olaraı.azılmıştır.
düzebız.
Yönetime karşı rahatsızlıklan artan muhalifler, partiden kopmaya hazırlanıyor
MHP'de istüahazırlığıEJVÜNE KAPLAN
ANKARA - MHP Genel
Başkanı ve Başbakan Yardım-
cısı Devlet Bahçeli '•koşuJla-
nn olgunlaşması durumunda
başbakanlığa hazır olduğıı"
açıklamasını yaparken parti
içindeki muhalifler istifaya
hazırlanıyor. Eski devlet ba-
kanlan Abdulhaluk Çay ve
Sadi SomuncuoğJu başta ol-
mak üzere 5 muhalif milletve-
kilının istifa karan aldığı öğ-
renildi. Istifanın tarihi netlik
kazanmazken bazı milletvekil-
lerinin BBP ve ATP'ye geçe-
bileceği belirtildi.
MHP'nın hükümette uygu-
lamaya koyduğu politikalardan
duyduklan rahatsızlık gide-
rek artan muhalif milletvekil-
MHP'nin filmi
leri, ilerleyen günlerde istifa-
ya hazırlanıyor. Eski devlet
bakanlan Abdulhaluk Çay ve
Sadi Somuncuoğlu, MHP li-
deri Bahçeli 'ye mektup yaza-
rak parti politikalanna tepki
gosteren Kahramanmaraş Mil-
letvekili EdipÖzbaş ile Sıvas
Milletvekili Mehmet Cey-
lan'ın istifa karan aldığı be-
lirtildi. Eski Ulaştırma Baka-
nı Enis Öksüz'ün ise Bahçe-
li 'den eski Bayındırlık ve Is-
kân Bakanı Korav Avdın'a ol-
• Bahçeli "Başbakanlığa hazır" oldugunu
söylerken parti içindeki muhaliflerden başta eski
devlet bakanları Abdulhaluk Çay ve Sadi
Somuncuoğlu olmak üzere 5 muhalif
milletvekilinin istifa karan aldığı öğrenildi.
duğu gibi kendisine de "iade-
i itibar" yapılmasını bekledi-
ği belirtildi. Öksüz'ün de, bek-
lentısinin karşılanmaması du-
rumunda, istifa edecek mil-
letvekilleri arasına katılacağı
dile getirildi.
Toplantılara kaülmıyor
Çumhurbaşkanhğına aday-
lığını koyması nedenıyle dev-
let bakanlığından azledılen
Somuncuoğlu, adaylıgının
baskı v e şıddetle engellenme-
si girişiminden ben grup top-
lantılarına ve genel merkez
çalışmalanna katılmıyor. So-
muncuoğlu, toplantılara ka-
tılmamasının nedenini soran
genel merkez yönetimine.
adaylığını zorla engellemek
isteyen milletvekillenne ge-
rekli disiplin cezalan verilin-
ceye kadar toplantılara katıl-
mayacağını bildirdi.
Çorum Milletvekili Abdul-
haluk Çay, BBP ve ATP'yi tek
çatı altında toplamak için gi-
rişimlerde bulunuyor.
Çay'ın, BBP Genel Başka-
nı Muhsin Yazıcıoğlu ve ATP
Genel Başkanı Tuğrul Tür-
keş ile geçen hafta ikinci kez
bir araya geldiği öğrenildi.
Çay"ın. bu girişimin sonuç-
suz kalması durumunda yeni
bir parti kurmayı planladığı
kaydedildi.
MHP ıçinde parti yöneti-
minden rahatsız duyan 25 ka-
dar milletv ekilinın olduğuna,
bu süreçte istifalann artabi-
leceğine dikkat çekildi.
MHP lıden Bahçeli ise haf-
ta sonu Kızılcahamam'da par-
tisinin yetlali kurullannda yap-
tığı değerlendirmede. muha-
lif milletvekillerine "Beğenme-
yen gider" mesajı verdı.
Ortaklam
'kaypak
siyaset'
suçlaması
• MHP'nin Kızılcahamam
kampında milletvekillerine
dağıtılan filmde 312'yle
ilgili uyum yasasında
medya kampanyasıyla
kaypak siyaset anlayışının
birleştiği vurgulandı.
ANKARA (Cumhurtyet Bürosu)
-MHP Genel Başkanı ve
Başbakan Yardımcısı Devlet
BahçeJi. Türk Ceza Yasası'nın
312. maddesinde olduğu gibi
Meclis'te yeni "MHP'siz
çözümlere" izin vermeyeceklerini
söyledi. Bahçeli. parrisinin
Kızılcahamam kampında uyum
yasalanyla ilgili gelişmeleri
değerlendirdi. Tartışmalı yasa
tasanlaruıa liderler zirvesinde
son biçimin verilerek alhna imza
atıldığını anlatan Bahçeli,
"Lideıier zirvesinde de bir
mutabakata vanlamaması
halinde MeciisMn mutabakabna
başvuruluyor. 3 J 2. maddede böyle
oldu. MHP'siz çözümün
devamhhk arz etmesi durumunda
hükümette yeni bir yapdanma
gündeme gelir. Ya hükümetten
çekilir ya da koalisyon
protokoKinü gözden geçiririz"
diye konuştu. Kampta, MHP Foto
Film Merkezi'nce hazırlanan
"Tutarb ve Sorunıhı Sivasetten
Yansımalar; 312, MHP ve
Diğerfen" başlığıyla
hazırlanan tanıtım filmi de
milletvekillenne dağıtıldı.
Boney-M'in ünlü 'Rasputin'
parçası ile sunulan filmde.
312'yle ilgili uyum yasasında ilk
kez koalisyon adabı ve
hukukunun hiçe sayıldığı, medya
kampanyasıyla kaypak siyaset
anlayışının birleştiği
vurgulanırken 312 'de MHP dışı
uzlaşma "beşi bir yerde" olarak
nitelendirildi.
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
m.kart@ superonline.com
Çalışma Bakanlığı müfettişlerin yetişemediğini gerekçe gösterdi
Şikâyet denetimi bitîyor
HACER BOYACIOĞLU
ANKARA - Çahşma Bakanlığı.
şikâyet üzerine iş müfettişlerince
yapılan işyeri denetimlerini,
"şikâyetiere yetişemediği"
gerekçesiyle uygulamadan kaldırdı
Bakanlığın konuyla ilgili yeni
genelgesine göre, şikâyet
üzerine yapılacak
incelemelerde artık
yalnızca bölge müdürlüğü
veya grup başkanlığına
davet edilen ışverenin
bilgisine başvurulacak.
Müfettişlerin işyerinde
inceleme yapmasını
ortadan kaldıran genelgenin kayıt
dışılığı arttıracağı uyansmda
bulunuluyor. Çahşma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı tarafından 21
Ocak'ta yayımlanan bir genelgeyle.
iş müfettişleri tarafından şikâyet
üzerine gerçekleştirilen işyen
denetimleri uvgulaması fiilen
kaldınldı. Ekonomik gelişmelere
bağlı olarak son dönemde
bakanlığa ulaşan işçi şikâyeti
sayısında önemli oranda artış
olduğu bilgisine yer verilen
genelgede, bakanlığın bu
ç210,
I
ahşma ve Sosyal GüvenlikBakanlığı tarafından
Ocak'tayayımlanan bir genelgeyle, iş müfettişleri
tarafından şikâyet üzerinegerçekleştirilen işyeri
denetimleri uvgulamasıfiilen kaldınldı.
şikâyetleri etkin ve hızlı bir
biçimde çözümlemek için iş teftiş
genelgesini değiştirdiği belirtildi.
Buna göre, iş müfettişlerinin bizzat
işyerine giderek şikâyet konusunu
incelemesi uygulamasına son
verilerek işverenin konuyla ilgili
olarak grup başkanhğı veya bölge
müdürlüğüne çağnlması sistemi
getirildi. Bu da işyerlerine ilişkin
şıkâyetlerde, yalnızca işverenin
ilgili birimlere ilettiği görüş ve
bilgilerin geçerli olmasına neden
olacak. Şikâyet yoğunluğu gerekçe
gösterilerek yaşama geçirilen
genelgeye göre,
işverenlerin bilgi vermek
için bildirimde bulunulan
gün ve saatte gelmemesi
durumunda, bir yaptınm
da uygulanamayacak.
| Çünkü, 1475 sayılı îş
Yasası'na göre böyle bir
durumda işverene 8 milyon 724 bin
164 liralık para cezası veriliyor.
Ancak Maliye Bakanlığı bu rutan
tahsil etmek için yapılan PTT ve
benzeri harcamalann yüksekliğini
gerekçe göstererek cezayı tahsil
etmıyor.
IRMIKI AYDIN ENGİN aengin S doruk.net.tr
Başlığa bakmayın siz. Bu sa-
tırlar 22 Nisan sabahı yazılıyor.
Ama yakındaki okuldan eve
kadar ulaşan boru-trampet ses-
leri 23 Nısan'ı haber vermekte.
Haaa, bir de okuması yaz-
ması kıt komşu kadının verdi-
ği haber var:
- Çocuklar bugün okuia git-
medi ağabey. Yann okul bay-
ramı neyın varmış da böyün
(bugün) tatil. Davul çalıp bay-
rak dutanlar dışındakilere okul
böyün tatilmiş...
Bu bir 23 Nisan yazısıdır.
•••
At arabası, yaylı. kağnı, yük
trenı, beygirsırtı, katırsemeri...
Kim ne bulduysa binıp Anka-
ra'nın yolunu tutmuştu. Yoksul
Anadolu kasabasının ışıksız,
eğri büğrü, nisan yağmurların-
dan balçığa kesmiş sokakla-
rında gözlerinın dedrinliklerin-
de "karariıhk" ve bilinemeyen bir
gelecekten bıllı belirsiz "ürkü"
okunan adamlar dolanıyordu.
Türkiye Büyük Millet Mecli-
sı'ni oluşturacak milletvekil-
leri'ydiler.
Goze alanlardı.
Olmazı olur kılacak cesur
adamlardı.
Herbirikendi "ulus-devlet"\n
23 Nisan'dır... 1923'tür ve 2002'dir...
kurmak üzere ımparatorluktan
kopan halkları durdurmak, ım-
paratorluğun "birlik ve bera-
berliği"ri\ korumak üzere Bal-
kan dağlarından, Fizan çölleri-
ne kadar ölümüne savaşmış,
yenilmiş ve üstlerine yenilginin
utancı ve öfl<esi çökmüş su-
baylar...
Alayları bölük. kolordulanta-
burmertebesine ufalmış. yılgın
ve yorgun ve aç askerleriyle
çaresiz paşalar...
işgal edilmiş topraklardan,
Yunan. Italyan, Ingiliz, Fransız
ordularının arasından gizlice
geçip Ankara'ya ulaşan tacir-
ler, toprak sahipleri, kayma-
kamlar, hocalar. öğretmenler,
müftüler. (Kürt-Türk) aşiret ön-
derleri, 1. Dünya Savaşı'nın yı-
kımı ve 1917 Devrimi'nin çalkan-
tısı arasında oradan oraya sav-
rulmuş aydınlar...
22 Nisan akşamı Ankara'da
buluştular.
Azınlıktılar.
Azınlık olduklarını biliyorlar-
dı.
O "azınhk"a Istanbul'da bıri-
leri "Hain, maceraperest, çılgın,
asi, haydut" dedi.
Azınlıktılar.
Çoğu 2002'nin ölçülenyle hiç
de demokratik sayılmayacak
yollarla, yöntemlerle seçilmiş-
lerdi. Kimileri kendı kendılerıni
"milietin vekili"tay\n edip "afeş-
ten gömlekler" giyip Ankara
yollanna duşmüşlerdi.
Sonunun nereye varacağını
kımsemn. önder Mustafa Ke-
mal'in bile bilmedıği bir serü-
ven başlıyordu: Türkiye Büyük
Millet Meclisi toplanacaktı.
Peki sonra?
Bilinmıyor. ama kestirilebili-
yordu. Haın ılan edileceklerdi.
İstanbul Hükümeti'ne başkal-
dırmış asıler olarak gıyapların-
da idama mahkûm edilecek-
lerdi. 600 yıllık bir imparatorlu-
ğun sonunda, kuruluş günle-
rındeki gibi Anadolu'yla sınırlı
kalmış topraklan üstünde ilk
kez "Padışah efendimızın, ha-
life hazretlerinin" iradesi ve
buyruğu dışında birsiyasal güç
oluşturuluyordu: Türkiye Bü-
yük Millet Meclisi...
Pekı sonra?
Sonrası için ancak budalalık
düzeyinde iyimserolanlar "ba-
rrşçıl birçözüm" umabılirdi.
Sonrası savaş demekti. Ye-
nilmiş, dağıtılmış, derme çatma
silahlarıyla acınacak ölçüde
güçsüz bir ordu kalıntısıyla sür-
dürülecek bir savaş.
Bir imparatorluğu 600 yıl bo-
yunca taşıyan bir halka, kendi
ulus-devletini kurma hakkını ta-
nımayan "yedi düvel"e karşı
verilecek bir savaş.
Ankara'da, Osmanlı impara-
torluğu toprakları üstünde son
"ulus-devlet"\ kuracak adam-
lar toplandı.
Goze alanlardı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
kuruldu...
23 Nisan 1920'ydi.
•••
23 Nisan'dır. 2002'dir.
Ankara'da Türkiye Büyük Mil-
let Meclisi vardır.
Hepsi de "biçimsel demok-
ras/"nin (ya da biçime indirgen-
miş birdemokrasinin) yöntem-
leri ile seçılip Ankara'da top-
lanmışlardır.
"Makul çoğunluk"un oyları
ile milietin vekilleri olmuşlar,
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nı
oluşturmuşlardır.
Onlar da göze alanlardır.
Ülkeyi 130 milyar dolar dış,
70 milyar dolar ıç borç batağı-
na sürüklemeyi göze alanlar-
dır...
Yakaladıklan siyasal erkin ola-
naklannı yitirmemek için 23 Ni-
san 1920'de çıkılan yolun ula-
şacağı Avrupa Birliği durağına
varmamak için direnmeyi. teke-
re çomak sokmayı göze alan-
lar ve bunu marifet belleyenler-
dir...
Kendi elleriyle kızlar için
ımam hatip liseleri açıp (islam-
da kadından imam olmayaca-
ğını bile bile) sonra da o okul-
lara yolladıkları kızlar başları-
nı örtüyor diye küçücük ço-
cuklara kelepçe vurmayı göze
alanlardır...
Ulusal KurtuluşSavaşı'nı ba-
ğımsız bir ulus-devletle taçlan-
dırmak isteyen Filistin halkının
üstüne çullanan askeri zorba-
lığa boş gözlerle bakıp boş söz-
lerle oyalamayı göze alanlar-
dır...
23 Nisan'dır. 2002'dir.
Ulusal Egemenlik Bayramı
neredeyse bir "tatil günü"ne
indirgenmiştir.
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Seni İçimde Gördüm../
Yıldızlar üşümüştü, sen üşümüştün, kırlar,
ovalar, dağlar, göller, denizler üşümüştü...
Yorgun düşmüş gece, türküsünü söyleyen
ağaçlar suskundu; toprağın soluması, bir ku-
şun kanat çırpması gibi bir şeydi...
Çok uzaklarda dağlar içinde yitirilmiş bir yü-
rek, gözlerinde kış akşamlannın beyaz biryal-
nızlığı vardı...
Belki bir gözyaşı törenini anlatacaktım sa-
na; belki yaşamın kapısım açan bir anahtar
verecektim eline...
Saçlannda şimşek parçaları, gözlerinde kı-
rağı vardı...
Çocuktun sen, yaz bahçelerini hiç dolaş-
mamış, yoksulluğun dehlizinde acının ve
hüznün mazgallarına asılı kalmıştın...
Şimdi sen Ankara'daydın ve 23 Nisan Ulu-
sal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle
TBMM kürsüsünden haykınrken yaşamın anah-
tannı ellerinde tutanlara sesleniyordun...
Şırnak'tan gelmiştin!..
Uzerinde pırıl pırıl giysiler vardı, eminim ilk
kez giymiştin!..
Kendini anlatıyordun onlara!..
Kışın okulda, yazın Söke Ovası'nda çalıştı-
ğını anlatıyordun...
On dört yaşındaydın...
Adın Sami Sunar'dı...
Diyordun ki:
"Dünyayı değiştirmek istiyoruz. Silaha de-
ğil, kaleme para harcansın istiyoruz..."
• • •
Biliyorum, senin geldiğin kentlerde gece
yıldızlar üşür, sen de üşürsün!.. Biliyorum, se-
nin geldiğin kentlerde göller, dağlar, ovalar,
ırmaklar üşür, sen de üşürsün!..
Islak bir gecede seni düşündüm çocuğum!..
Seni Sümbül Dağlan'nda gördüm, seni Fı-
rat'ın kıyısmda, Çukurova'da, seni Arda-
han'da, Kağızman'da; seni Ağrı Dağı etek-
lerinde, Çarşamba Ovası'nda, Toroslar'da
gördüm!..
Seni içimde gördüm çocuğum!..
Saçlannda şimşek parçalan, dilinde kırağı var-
dı!..
Bir sabah üniversite bahçesinde ayağın-
dan vurdular seni!..
O anda gözlerine baktım!..
Senden yüreğimi hiç gizlemedim, sevgi-
mi esirgemedim!..
Kuş olup erincine konacaktım, olmadı...
Ölümlerden ve karanlıklardan süzülüp kana-
dımla omuzlanna dokunacaktım...
Beni göremiyordun, çünkü gözterin kapalıy-
dı!..
Başucunda doktorlar vardı!..
Bir ülkede faşist katiller, iktidar sahipleri ta-
rafından korunup kollamyorsa, onlar 'vatan-
sever' olarak anılıyorsa, senin işin çok zor ço-
cuğum...
Havada donmuş fıskiyeydin sen, kımıltısız
bir çiçek gibiydin...
Çocuk Haklanna Dair Sözleşme'de ne
diyordu çocuğum:
"Taraf devletler, bu sözleşmede yazılı olan
haklan kendiyetkileri altında bulunan herço-
cuğa, kendilerinin, ana babalarının veya ya-
sal vasilerinin sahip olduklan, ın\, renk, cinsi-
yet, dil, siyaset ya da başka düşünceler; ulu-
sal, etnik ve sosyal köken, mülkiyet, sakatlık,
doğuş ya da statüler nedeniyle hiçbir ayrım
gözetmeksizin tanır ve taahhüt eder..."
• • •
Seni düşündüm yukarıdaki satıriarı okur-
ken...
Biliyordum çocuğum, sen göğün altında ka-
nat çırpan bir kırlangıçtın...
Yaşamdın sen!..
Yarınlanmızın güvencesiydin!..
Filiz süren bir sessizlikte gel uzat ellerini
aydınlığa çocuğum!..
Çünkü sen toprakta açan bir çiçek, bir güz
yağmurusun yağan, sel olup taşan!
Fırtınasın sen!..
Irmaksın, okyanussun!..
Sen yıldızların ve toprağın kokusu içinde-
sin!..
Sen evrenin tekdüze renkleri değil, sen ya-
şamın çoğalan renklerisin!..
Bir ırmağın suyusun sen çocuğum, vapur
iskelelerinde kâğıt mendil satsan da; bir
sevgisin sen çocuğum, gecenin soğuğunda
parklarda yatıp uyusan da!..
Sen değil, yönetenier utansın!..
hikmet.cetinkaya(« cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
kadınlaryağmurvekuşlar