23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HSAN20O2PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA ROPORTAJ DEVRİMDEN, EVRİME.. TURHAN SELÇUK 7/ DÜRÜST TABİATU İSTAKBUL EFENDİSİ IN HARİKLLÂDE MACERALARI 32 K1SIM TEKMİLİ BİRDEN î>£<xi]_ ££-îTİİ-MH-Mj s I/ 13 u û'ı LKBY Eminönü 'ndekiŞeyh Mehmet GeylaniMescidi, Arpacılar Camisi adıyla Geylani kardeşlerin türbesine dönüştü Mînaresizcamininbalkonu T E M DOVEZ.£>M -|^~"w minönü'nde Yeni Ca- m . mi yanındaki Nimet m-^ Abla Gişesi 'nden Bah- m . çekapı 'ya doğru gider- .Am.^4 ken. Arpacılar Cadde- si'nde sağ koldakı dükkânlardan biri gibıdir... Demirparmaklıklı ca- mekânı, loş bir dükkânın vitrini sa- nabilırsinız... Ancakpencerenin ar- kasında iki sanduka durmaktadır... Duvarlan çmi kaplanmış ve çini- lerin yenı olduğu belli küçük oda- da. yeşil örtü serilmiş sandukalann önündeki levhaya göre "Fatih Sul- tan Mehmet Han'm Bahçekapı ku- mandanlanndan büyük veli Meh- met Geylani ve Ali Geylani hazret- leri medfun bulunmaktadır" ki bu- rası bır türbedir! Fakat başınızı kaldınp baktığı- nızda küçük bir konağı andıran bu ahşap bina aslında bir cami ve ka- pısında yazdığına göre Arpacılar Camisi'dir... Türbe üstü caml Yolda yürürken caminin altında- ki gömlekçi, dövizci, kunduracı. saatçı dükkânlannın arasında kal- mış bu türbe pek görülmedik bır ör- nektir. çünkü cami, türbenin üstün- ieki kattadır... Bina rürbeyı içine almıştır; tür- îenin üzerine kat çıkılmıştır... Sandukalann altındaki levhaya »öre caminin inşa tarihi 1453'tür! Aslında burası türbe değildir... Hatta cami de değildir... Binanın aslı mescittir... Adı. "Şeyh Mehmet Geylani Mes- idi"dır... Peşinden "BursaTekke- i Mescidi" adını almıştır... 19. yüz- ılda caddeye adını veren yorede- ki arpacı dükkânlanndan dolayı "Arpacılar Mescidi" olmuştur... Sonradan "cami" ve "Arpacılar Camisi" denmiştir... Türbe de değildir... Çünkü bu eski tefckede tarıkat ulusu sayılan iki kişinin mezan ol- duğu ıçin burası "asftane'Mir... Ama bunu kimseye anlatamazsı- nız... Fatlh'ln 'Seyh-i Azlz'l ml? Caminin giriş katındaki tuvaleti işleten kişinin çok araştırmış ol- masına rağmen Mehmet Geylani ile Ali Geylani'yi anlatamaması gi- bi! Büyük veli olmalan... Fetihte Fa- tih'in Bahçekapı kumandanı olma- lan... Kulağa hoş gelmektedir... Ama bu bılgiler 19. yüzyıl Os- manlısından kalmadır... Çünkü Eminönü "ndeki yangınlar tekkeyi ve mescidi ortadan kaldır- mıştır... Mescidin yeniden ortaya çıkışı Sultan n.Mahmut la olmuş; günü- müze kalan bina 1830 'da inşa edil- miştir... Altı kâgir üstü ahşaptır... Sonra Abdülmecid devrinin ev- kaf nazırlanndan Bursalı Rıza Efen- di, sultana sunduğu "Mehmet Gey- lani Hazretleri" ile ilgili bır temlik- nameyi bizzat Fatih Sultan Mehmet Han'ın kaleme aldığını bildirmiş- tir... Fakat sonraki yüzyılda konu- nun uzmanlan, Bursalı nazınn Fa- tih'in "şeyh-i azizim" diye hitap ederek Mehmet Geylani'ye Bah- çekapı "dakı arazinin gelırini bağış- ladığına pek inanmamıştır, çünkü yazıdaki üslubun Fatih dönemine ait olmadığını saptamıştır. Fatih'in temliknamesi sanki son- radan kaleme ahnmış gibidir... Ama burada iki mezar vardır... Sandukadakiler Mehmet ve Ali Geylani'dir ve bu böyle bilinegel- mektedir... Geylani kardeşler, 12. yüzyılda Kadiri tarikatını kuran Abdülka- dir Geylani'nin soyundan mıdır. değil midir kesin bilinmez ama ola- sılıkyüksektir... Tarikatgizemli oi- duğu için bu kadar gizem doğaldır... Abdülkadir Geylani, öylesine ke- ramet sahibidir kı pişmiş tavuğu ağzma atıp yiyeceği sırada diriltir! Konuştuğu zaman sesi başka mem- leketlerden duyulur! Canını aldığı bir müridini geri vermediği için Azrail'in peşine düşer, göğe çıJcıp ölüm meleğinin torbasındaki bü- tün ruhlan dünyadaki bedenlerine geri gönderir! Mehmet ve Ali Geylani için an- latılan, Bursa'dan kalkjp Istanbul 'a geldikleri, Haliç surlan önünde ku- şatmaya katıldıklan ve daha sonra burada bır tekke kurduklan gibisin- den kuru bır bilgidir... Öyküyü sulandırmak ve kutsal- laştırmak beceriye kalmıştır... Sirlnllk muskası gibl Şimdilerde iş hanlannın arasın- da kalan bina, dış cephesine dö- şenmış ahşap doğrama ile küçük bir konağı andırmakta ve üçgen alınlıklı çatısı ile şirinlik muskası gibı Arpacılar Caddesi'ni süsle- mektedir... Önünden gelıp geçilir... Kimileri pencerenin önünde du- rup sandukadakiler için dua okur... Çevre esnafı için apteshanenin işlevi fazladır... Peki... Yeni Cami gıbi anıtsal bir mabedin yanı başındaki bu küçük mabedin cemaati var mıdır? Sahıpleri "büyük veli" katına çı- karılmış metfunlan ile cumalan içerisi adam almaz kadar kalabalık- tır... Giriş katında, türbe ile tuvalet arasındaki kısım gelip geçenler ıçın namaz kılma alanı olarak düzenlen- miştir... Ikinci katın kapısı namaz saatinde açılır... Yukan merdivenle çıkılır... Bu katta bir de çekme kat vardır... Binanın caddeye bakan yüzünde kemerli üç büyük pencere bulu- nur... Aynı cephede yana doğru dört küçük dikdörtgen pencere daha var- dır... Ve en köşede minicik bir balko- na açılan alçacık bir kapı durur... Balkon... Hayır şerefe... Dışan çıkıp binaya caddeden ba- kınca... Evet balkon değil bu bir şerefe... Müezzln balkona çıkmıyor Lakin Arpacılar Camisi'nin mi- naresi yoktur... Minaresi olmayan caminin üst köşesine, müezzinin çıkıp ezan okunması ıçın ahşap kor- kuluklu küçük bir balkon kondurul- muşrur... Fakat artık kullanılmaz... Müezzın, ezanı ses düzeninin konduğu bölümden dört duvara ba- karak okur! Hoparlörler çatıda durur... Ezan okuma balkonlan, mescit- lerde görülen bir uygulamadır... Arpacılar Camisı'nin cami değil bir mescit olduğu ezan okuma bal- konundan bellidir... Önünden gelinir geçılır... Gündelik telaş içinde Arpacılar Caddesi 'nden geçerken başını kal- dınp bakan ezan okuma balkonunu göriir; vitrine bakan ise san- dukalan... GEÇMİŞTEIV GELECEĞE ORHAN ERİNÇ Miloşeviç ile Şaron... Kuzuyu yemeye niyetlenen kurdun uydurduğu bayat senaryodan yayılan pis koku Ortadoğu'yu iyice sardı. Amerika Bırleşık Devletleri. nasıl Irak Devlet Başkanı Saddam'ı devirerek işbaşına ılımlı bir yönetici geçırmek istiyorsa, israil de aynı amacı Arafat üzerınden gerçekleştirmeyi düşünüyor. Amerika Birleşik Devletleri yönetıminin israil'e arka çıkmasının ardında yalnızca ülkesindeki Mu- sevi lobısi yok. YaserArafat'ın israil tarafından terörist ilan edil- mesıne yeşil ışık yakmanın nedenlerinden biri de Saddam'a karşı uygulanacak harekâtın kendin- ce haklılığını yitırme korkusundan kaynaklanıyor. Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Dışişleri Ba- kanı Colin Powell'ın, ajanslar tarafından dünya- ya duyurulan sözlerı, ABD-lsrail işbirliğini de göz- ler önürte seriyor. Powell'ın "Israil'ın terorizme karşı kendisini sa- vunma hakkı var. Ama ölçülü olmalı ve sivillerin zararını en aza ındirmelidir. israil bize işgalin ka- lıcı olmayacağını iletti" cümleleri, harekâttan ön- ce kendılerinden izin alındığını gösteriyor. "Sivillerin zararını en aza indirmelı" ibaresi ise tam bir saldırganlık mantığını yansıtıyor. Amaç, dolaylı yoldan Irak'a gözdağı vermek niyetini de içerdiği için "sıvillerezarar vermek" de mubah sa- yılan bır hakka dönüştürülüyor. • • • Batı Şeria'nın Ramallah kenti ile çevresinde ya- şayan Filistınlıler günlerdır elektriksiz, susuz ve yıyeceksiz. Yollar tutulmuş olduğu için hastalar ve bebek bekleyen kadınlar çaresizlik içinde. İsrail, Almanya'nın Ikincı Dünya Savaşı'nda Musevılere uyguladığı soykırımı, toplama kamp- larından edindiği bilgilerle şimdi Filistinli Arapla- ra karşı uygulamaya çalışıyor. Ve rtiraf edelim, dünyanın gözleri önünde ba- şanlı da oluyor. Çünkü yukanda da belirtildiği gi- bi arkasında ABD var. Bu nedenle Birleşmiş Mil- letler Güvenlik Konseyi'nın saatlersüren toplan- tıdan sonra aldığı karar da saldıngan Israil'i degil Filıstın Özerk Yönetimi'ni bağlayıcı yorumlara ne- den olacak bir ıçerikle düzenleniyor. • • • Işin tuhaf yanlanndan biri de İsrail terörünün, Sırp lider Slobodan Miloşeviç in, Müslümanla- ra karşı Saraybosna'da uyguladığı soykırımın da yer aldığı suçlardan yargılanmasının sürdüğü günlere rastlamakta oluşu. Lahey'deki Uluslara- rası Savaş Suçlan Mahkemesi, Miloşeviç'e Müs- lümanlann konulduğu tecrit kampları için hesap sorarken israil Başbakanı Ariel Şaron, bir soy- kırım savaşını ve tecrit uygularnasını canının is- tediği gibi sürdürüyor ve hiçbir uluslararası örgüt de caydırıcı bir tutum izlemiyor. • • • IsraıTin acımasız girişımleri sırasında dört mes- lektaşımız da ölümle burun buruna geldi. Dene- yimleri ve soğukkanlılıklan sayesinde bugün ara- mızdalar. Kendilen ile gözaltındalarken yapılan te- lefon bağlantılannda en büyük şikâyetlerinin, so- kağa çıkarak olaylara tanık olamamalanndan kay- naklandığını da öğrendik. Medyada yaygınlaştı- rılmak istenilen anlayışa karşı yaşatılmaya çalışı- lan "meslek aşkı "nı yansıtan sözleri de bir umut ışığı olarak parıldıyordu. Son dönemde basın özgürlüğü adına güney- deki Rum gazetecılerin Kuzey Kıbrıs Türk Cum- huriyeti'ne geçememelerinı dert edinen Ulusla- rarası Gazeteciler Federasyonu'nun (FIJ) sus- kunluğu da sanırım dikkatlerden kaçmadı. oerinc(g cumhuriyet.com.tr. KOCAELİ3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİ'NDEN EsasNo:2001 188 Davaci Sevım Candan vekili A\. Gülser Özbey ta- rafından davalı Abdülkadir Candan aleyhıne açılan boşanma da\ası nedenı ile; Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın kabulüne, Malana ıli merkez ilçesı Nıyazi köyü ciltt no 43. hane no 99'da nüfusa kayıtlı davacı Mehmet Ali ve Nevın kızı 18.9.1970 doğ. Sevım Candan ile davalı aynı yerde nüfusa kayıtlı 17.2.1971 doğ. Hiknıet ve Gülseren oğ. Abdülkadir Candan'ın boşanmalanna Taraflann müşterek çocukJan 24.1.İ995 dog. Meli- sa Candan'ın velayetinin davacı annesine verilmesi- ne, Davacıya velayetı verilen küçuk Melisa aylık 25.000.000 TL. tedbır nafakasınm hüküm kesinleş- tıkten sonra iştirak nafakasına dönüştürülecek şekilde davalıdan alınıp davacıva venlmesine. Velayetı da\acıva \erilen küçük ile davalı babanm her avın son cumartesı günlen \e pazar günleri sabah saat 9"dan akşam saat ]7'ye kadar. dıni ve milli bay- ramlann 1. günlen ile her vılın temmuz ayı boyunca tamamen çocuğunu görüp gözetmesine, onunla bu şekilde kışisel ılışkı kurmasına, Davacı da\ada kendisini \ekıl ile temsil ettirdıgin- den, 175.000.000 TL. vekâlet ücretımn davalıdan alı- nıp davacıya verümesine, Bu dava dolayısı ile davacı tarafça sarf edilen baş- vuru harç ve masraflan 10.780.000 TL. bır tebligat gıderi 1.250.000 TL ılanen tebligat giden 46.256.000 TL. ki toplam 58.286.000 TL. vargılama gidennin davalıdan alınıp davacıya venlmesıne. Peşin harcm karar harcından sayılmasına, 1.720.000 TL daha karar harcının davalıdan tahsili- ne, Davacı lehıne 25.000.000 TL tedbır nafakasının davalıdan alınıp davacıya venlmesıne. Daır davacı \ekihnin vüzüne karşı davalının yoklu- ğunda Yargıtay yolu açık olmak üzere venlen karar açıkça okunup anlatıldı. 31.1.2002 Işbu karar ilan tanhinden ıtıbaren bır ay ıçersinde davalı tarafından temyız edılmedığı takdirde karann kesınleşeceği. davalıya karar teblığine kaim olmak üzere ilan olunur. Basın: 18553 Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. OKAY KAFTANCIOĞL U
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle