Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 «İSAN2002PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Cumhurbaşkanı ve başbakanın atacağı imzalan azaltan tasan bu hafta genel kurulda
Sezer'in yetkilerine tırpanA\K\RA (Cumhuriyet Bürosu) -
Cumhurbaşkanı ve başbakanın ataca-
ğı imzalan azaltan tasan bu hafta ge-
nel kurulda ele alınacak. Muhalefet
sözcülen.tasannın Cumhurbaşkarunın
yetkilerinini u
by-pass" edilmesi ama-
cını taşıdığını vurguladı.
DYT'li Ayvaz Gökdemir " T R T Ge-
nel Müdürii, Emniyet Genel Miidürii
gibi görevlilerin atanmalannda cunı-
hurbaşkanlığı kararnamesi usulü kal-
dınbyorve hepsi başbakanda, bakan-
da biten tasarruflaıia atanır hale geli-
yor. Bir atamada cumhurbaşkanmın
inızası, her şeyden önce onur ve itibar-
dır" dedi.
Bürokrasi ve kırtasiyeciliğin azaltıl-
ması, daha alt kademelerde çözümle-
nebilecek sorunların üst kademelere
taşınmaması amacıyla tasannın hazır-
landığı kaydedilirken. yasalaşması du-
rumunda Bakanlar Kurulu'nun iş yü-
küniin yüzde 30 azalacağı üzerinde du-
ruldu.
Tasanda uluslararası anlaşmalann
parafe edilmesi ve imzalanması gibi
konularda Bakanlar Kurulu yerine baş-
bakana yetki verilmesi: yabancı ülke-
lerde veya uluslararası kuruluşlarda
kurumlann onayı ile görev alacak me-
murlara başbakan yerine ilgili bakanın
izın vermesi öngörülüyor. Valiler, bü-
yükelçiler. daimi temsilciler, Milli Gü-
venlik Kurulu Genel Sekreteri. Diya-
net Işleri Başkanı. Yüksek Denetleme
Kurulu başkan ve üyeleri. Atatürk Kül-
tür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu baş-
kanı dışında kalan tüm kamu görevli-
lerinin. "müsteşarhkveekgöstergesiiti-
banyla buna denk olanlar" ile daha
aşağı rütbedekilerin atanmalannda cum-
hurbaşkanlığı kararnamesi usulü kal-
dınlıyor ve bu atamalann başbakan ve
bakanlar tarafından gerçekleştırilmesi
esası getinlıyor.
Genel kurulda bu hafta görüşülmesi
planlanan tasanya muhalefet_partilen
karşı çıkıyor. DYP'lı Ahmet Iyimaya.
Anayasa Komisyonu'nda tasanya mu-
halefet ederken bir karşı oy yazısı yaz-
dı. Iyimaya. "Cumhurbaşkanı'nın hu-
kuka aykın hükümet tasarrufu üzerin-
deki hukuksal tavn. hükümeri rahatsız
etmiştir. Soruna ve kişiyeözel bu kanun,
"Özal" yapay sendromuna, Sezer' ya-
pay sendromunu ekleyerek tepede kav-
gayı sihirli istikrar adina gelenekseueş-
tirmektedir" dedı. SPli Mustafa Ka-
malak." rasannınamacıCumhurbaş-
kam'm by-pass etmek, onun yetkileri-
ni ktsmak, kendisini birçokişiemde dev-
re djşı bırakmaktır. Tasan, Türk bü-
rokrasisini altüst edecek mahiyettedir"
görüşünü dile getirdı.
İktidara yürüyüş toplantısı
Sav, solda yeni
oluşumları sert
dille eleştirdi
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - ÇHP Genel"
Sekreteri Önder Sav,
CHP'den aynlarak partı
kurma çalişmalan
yürütenlen sert bir dille eleştirdi. "CHP'den
hep abp hiç vermeyenkre ne demeü" diye
soran Sav, partıde genel başkanlık, genel
başkan yardımcılığı, başbakan yardımcıhğı,
bakanlık, milletvekilliği, belediye başkanlığı
yapmış olanlann utanması gerektiğini
savundu. Sav, "CHP'nin erdenûni, güzefliğini,
o ayianbr oiuşturmaya çahşöklan partUeri
oluşturamadıidan zaman göreceklerdir'" dedi.
CHP'nin "iktidara Yürüyüş" toplantısı dün
partinin genel merkez yöneticileri, il örgütü
ve eski parlamenterlerin katılırruyla yapıldı.
Önder Sav, kamuoyu yoklamalanna göre
CHP'nin eski görkemli günlerine yeniden
dönmeye başladığtnı söyledı. Axıkara'da
CHP'nin açık arayla önde olduğunu anlatan
Sav, parti üyelerine, "Eğer fazla hata
yapmadan çahşırsak Ankara'da en fazla
inilletvekilini CHP çıkaracakür. Anakent
belediyesini, ilçe belediye başkanlıklanmn
çoğunu CHP alacaktır. İktidan devralmaya
hazırlanın, iktidar yüriiyüşünü baslaön" dedi.
Sav, işçi, esnaf ve çiftçil'er ile çeşıtlı çevrelerin
temsilcilerinin CHP'ye oy vermedikleri için
pişmanlıklannı dile getirip özür diledıklerini
belirterek şöyle konuştu: "Bu insanlann
hiçbiri CHP'den yararianmadı ama dühistçe
getip, pişmanlıklannı ifade edip özürlerini dile
getiriyorlar. Ya CHP'den hep atap hiç
vermeyenlere ne demeli? Esas özfir düemesi
gerekenler CHP'de genel başkanbk, genel
başkan yardımcıhğı, başbakan yardımcılığı,
bakanhk, milletvekilliği. belediye başkanlığı
yapmış olanlardır. Esas utanması gereken
onlardır. CHP'nin büyüklüğünü, CHP dışında
kaldıkian zaman göreceklerdirr
'Korkut Ekeni eleştirdi'
Ülkede siyaset-aşiret-mafya-çete düzeni
yürüdüğünü ileri süren ve bu düzenden
köşeyi dönenlere, dönmeye çalışanlara son
günlerde kimi siyaset adamlannın kol kanat
germeye başladığını savunarak konuyu
Korkut Eken'e getiren Sav. şunlan
kaydetti'Tlkücü cinayetlerin ve Susurluk
olayının baş faiU Abdullah Çatlı'ya, Abdi
İpekçi dnayetinin sanıklanndan Oral Çelik'e
\-esil pasaport veren Korkut Eken, Idmi siyaset
adamlanmız tarafmdan kollanmaya çalışılıyor.
Ne yazık ki bunlara ordudan emekli olnıuş
ldnii komutanlar da eştik ediyor. Kamu
vicdanmda da mahkûm olmuş olan. yargunn
hakh olarak verdiği bir kararla hüküm gnmiş
olan sanıklan aklayacak siyaset adanu.
komutan daha anasmdan doğmadıT
Barolar Birliği Erzunım toplantısının sonuç bildirgesi açıklandı:
Susurluk yeniden incelensin
ERZURUM (AA) - Türkıye
Barolar Birliği ve Baro
Başkanları Erzurum
Toplantısı'nda yayımlanan
sonuç bildirisinde, "Susurluk
çetesinin bugüne kadar ortaya
çıkmamış ve yargıianamamış
mensuplarının da yargı önüne
çıkanlmasını istiyoruz. Bağunsız
yargı ve güvenceli yargıç, hukuk
devleti olnıanın vazgeçilmez
koşuludur" denildi.
Erzurum da ıki gün süren, 28
baro başkanının katıldığı
Türkiye Barolar Birliği ve Baro
Başkanlan Erzurum Toplantısı
sonrasında sonuç bıidirisi
yayımlandı. Türkiye Barolar
Birliği Başkanı ÖzdemirÖzok
tarafından okunan sonuç
bildirisinde, barolann. temel
hak ve özgürlüklenn güvence
altına alınmasını, hukukun
üstünlüğünün egemen
kılınmasını, insan haklan
ihlallennin önlenmesinı
demokratik hukuk devletinin
varlık nedeni saydığı
Erzurum'daki toplanoya, Türkiye Barolar Birliği ve 28 baro başkanı katıldı. (Fotoğraf: AA)
Sezer: Içte ve dışta önemli sonuçlar getirdi
HdndİnönüZaferi'nin 81.yüı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer,
Ikinci İnönü ZaferTnın, iç ve dış
politikada önemli sonuçlan da birlikte
getırdiğini, Ankara Hükümeti'nin
uluslararası alandaki saygınlığını
arttırdığını vurguladı.
Ikinci İnönü Zaferi'nin 81. yıldönümü
dolayısıyla bir mesaj yayımlayan
Cumhurbaşkanı Sezer, Kurtuluş
Savaşf nın. tarih boyunca bağımsız ve
özgür yaşamayı ilke edinen ve yurt
sevgisini tüm değerlerin üstünde tutan
Türk ulusunun. yüce Atatürk'ün
önderliğinde yazdığı büyük bir
kahramanlık destanı olduğunu belirtti.
Sezer, "Ülkenin içinde bulunduğu
yokluklara karşın eşine az rastianacak
bir özverivle kazanılan İkinci İnönü
Zaferi, tarihin akışını değiştiren ve
ulusumuza yeni bir dönemin kapılannı
açan Kurtuluş Savaşı'nın önemli bir
aşamasını oluşturmaktadır" dedi.
Batı Cephesinde. tsmet İnönü
komutasındaki Türk ordusunun üstün
konumdaki düşman güçlerine karşı
ikinci kez zafere ulaşmasının, kurtuluş
umudunu güçlendirdiğıni, kurtuluş
sürecinde ulusa moral ve güven
verdiğini ifade eden Sezer. şunlan
kaydettı:
"Büyük Komutan İsmet İnönü'nün
askeri dehası ve Mehmetçiklerimizin
kahramanhklanyla kazanılan İkinci
İnönü Zaferi, yüce önder Atatürk'ün
anlatımıyla Türk ulusunun nıakûs
talihini de yenen unutulmaz bir zafer
oiarakşanhtarihiniizdeki>criniabnıştııf
vurgulandı. Barolann OHAL
bölgesi başta olmak üzere ülke
bütünündeki her türlü hak ve
hukuk ihlallerine karşı en etkin
biçimde mücadele etmeyi
öncelikli görev bildiğine
değinilen bildırgede, 430 sayıh
kanun hükmündeki
kararnamenin kaldınlması
istendi. Bağımsız yargı ve
güvenceli yargıcın, hukuk
devleti olmanın vazgeçilmez
koşulu olduğu ifade edilen
bildirgede Susurluk çetesiyle
ilgili olarak şu
görüşlere yer verildi:
"Kamuoyunda
Susurluk çetesi olarak
biMnen ve Susurluk'ta
bir trafik kazasıyla
ortaya çıktığı ifade
edilen "mafya-polis-
siyasetçi' işbiıîiğinden
oluşan, devlet
içerisindeki yasadışı
örgütlennıcnin bir
kısını nıensuplannın
İstanbul DGM'de
yargüanıp mahkûm
obnası ve mahkûmiyet
kararlannın
Yargıtay'ca
onaylanması
aşamasında
sanıklardan biriyle
ilgili olarak emekh'
komutanlarca yapüan,
basında geniş biçimde
yer alan ve suç
teşkil eden açıklamalar
karşısında bürün
boyutlanyla yeniden
ele ahnarak. gerekM
tüm incelemeler ve
sonışturnıalar
yapılarak, Susurluk
çetesinin bugüne kadar
ortaya çıkmamış ve
yargılanmamış
mensuplanmn da yargı
önüne çıkanlması ve
ola\ın halen karanhkta
olan yönlerinin de
ayduilatılması
çağnsında
bulunuyoruz. Hukuk
devleti olmanın gereği
budur. Bu durumun
temiz toplum ve
demokratik topluma
ulaşma açısmdan da
yaşamsal önemi
bulunduğuna
inanrvomz."
IRMIKI AYDIN ENGİN aengin(a doruk.net.tr
Yaser Arafat yolun sonunda
mı?
55 yıldır uğrunda savaştığı, o
savaşın simgesine dönüştüğü
bağımsız bir Filistin Devleti ar-
tık bitmiş bir düş mü?
Görünüşe bakılırsa: Evet.
Ama bu sadece bir görünüş.
Evet, Yaser Arafat hapis.
Ama bu ilkdeğil ki...
Evet, terör ve şiddet tannsına
tapan Ariel Şaron "Zamanında
öldürmediğim için bugün pişma-
nırn" dediği Arafat'ı öldürmek
için bütün olanaklara sahip. Ya-
ni Arafat olümle burun buruna.
Ama bu ilkdeğil ki... Evet, baş-
ta Ramallah, pek çok Filistin ken-
tinin sokaklarında Israil tanklan
devriye geziyor.
Ama bu ilkdeğil ki...
Evet, Arap ülkeleri sonuçsuz
toplantılar, ikiyüzlü pazarlıklar,
sinsi hesaplar yapıyor ve yok
edilmenin eşiğindeki Filistin hal-
kı için parmağını bile kımıldatmı-
yor.
Ama bu ilkdeğil ki...
Evet, "uygar" (uygar?) dünya
kurusıkı demeçlerle idare edi-
yor, yaptırımsız barış çağrıları ile
kendisini ve Filistinlilerı oyalıyor.
Ama bu ilkdeğil ki...
Peki, bunlan anımsayıp Filis-
tinliler için umutlanmak. "Bu dar-
boğazı da aşacaklar" iyimserli-
ğini korumak mümkün mü?
Dahası: Doğru mu?
Zor soru.
• • •
Çok karmaşık bir yakın tarih
öyküsünü yalınlaştırarak anım-
sayalım.
ıkinci Dünya Savaşı'nın he-
men ardından "vatansız halk"
israıloğullan 'na bir vatan kazan-
dırmak ıçın Birteşmiş Milletler'de
karar alındı. "Topraksız halka,
halksız toprakları verin" dendi.
1948'deTevrat'takı "vaat edilmiş
topraklar" üstünde bir Israil dev-
leti kuruldu.
Evet, "Topraksız halka, halk-
sız topraklan verin" dendi.
Yalandı.
O topraklar halksız değildi. 4.5
milyon Filistınli Arap, o toprak-
larda binlerce yıldır yaşamak-
taydı. O topraklarda binlerce yıl-
dır yaşayan Yahudılerin sayısı
ıse bırkaç yüz bini bulmuyordu.
Ama o topraklar 4.5 milyon
Fılistinli Arapla, 6.5 milyon Yahu-
Fılıstm Korduğümu
dinın yan yana -becerebilirlerse
iç içe- yaşayabilecekleri kadar
geniş ve elverişliydi.
Öyle olmadı. Filistin Arapları
yok sayıldı. itirazlarına uluslara-
rası arenada kulak tıkandı; dire-
nişleri iyi eğıtilmiş, çok iyi dona-
tılmış Israil ordusu tarafından
hunharca ezildi.
Bugün o topraklarda 6.5 mil-
yon Yahudi ve 4.5 milyon Arap
yaşıyor. Araplann bir avucu dı-
şında hemen hepsi ya Ürdün,
Suriye topraklarındakı ya da Is-
rail'in ele geçırdiği topraklarda-
ki "sığınmacı kamplan"nda ya-
şıypr.
Üç buçuk milyon Arap nere-
deyse 40 yıldır hiçbir gelecek
sunmayan kamplardayaşamak-
ta. O kamplardadoğmuş. büyü-
müş. kendi yurdunda adeta esır
düşmüş milyonlarca Arap.
Bu gerçek göz ardı edildi mi
ne "intifada "yı anlamak mümkün
olur, ne küçücükyaşta Kalaşni-
kof'lar kuşanmış Arap gençleri-
nı...
Bugün gelinen çözümsüzlü-
ğün, bu kördüğümün kısa öy-
küsü bu.
•••
Bu kördüğümün uluslararası
bir güç olmaksızın çözülmesi ar-
tık mümkün değil.
On yıllardır aralıksız akan kan:
günlük yaşam bıçimine dönüş-
müş şiddet, artık ıki halkın (üs-
telik Tevrat'a göre "amcaoğul-
lan" olan iki halkın) aralarında
konuşup görüşerek bir barışa
ulaşmalarını olanaksız kılıyor.
Kördüğüm de ışte bu nokta-
da başlıyor.
Her iki halkı yan yana yaşama-
ya razı ve ıkna edecek ve bunun
gerçekleşmesıni sağlayabilecek
uluslararası tek güç var: Dünya
jandarması. yargıcı ve celladı:
Amerika Bırleşik Devletleri.
ABD yeşil ışık yakmadıkça is-
rail'i geriletecek, barışçıl çözum-
lere zorlayacak, en azından bu-
gün akan kanı, uygulanan insaf-
sız şiddetı, zorbalığı durduracak
yaptırımlar mümkün değil.
israil'eekonomik. siyasal, as-
kerı birambargo uygulamak bi-
le ancak ABD'nin yeşıl ışığı ile
mümkün.
(Şu kanlı ve zorlu günlerde
Türkiye'nin 1 katrilyon lıralık tank
yenileme ihalesini Israil'e veri-
şini unutmayın. Bunun parasal
anlamından, ihale şartnamesin-
deki karanlık noktalardan önce
böyle bir günde böyle bir anlaş-
ma imzalanmasının ahlaki anla-
mını, Filistin halkı üstündekı mo-
ral etkisinı sorgulayın.)
Çözümün kilidi ABD'de de-
dik.
ABD'de silah sanayicılerinin
ve silah tacırlerinin ve petrolcü-
lerın iktidan var.
Silah tacirleri için Ortadoğu
en önemli pazar. Orada barışın
egemen olması, silah tacirterinın
karabasanı olur.
Petrolcüler için Ortadoğu en
önemli bölge. Bütün bölge vaz-
geçilmez petrol kaynaklarının
üstünde. Bölgeyi önemli vede-
ğerlı kılan dazaten bu. Bereket-
siz çöl kumunun altındaki bere-
ketli petrol yatakları.
Yani Filistin körduğümünu çö-
zebilecektek uluslararası güç, Fi-
listin sorununun çözülmesinden,
o topraklara barışın egemen ol-
masından yana değil.
Kördüğümü çözümsüz kılan
da bu.
Çiller'in 'çıkınını'
aklayan kimdi?
Cumhurbaşkanı Ahmet
Necdet Sezerın
malvarlığının peşine
düşen SP Konya
Milletvekili Lütfi Yalman.
kuruşu kuruşuna verilen
hesabı yeterli bulmamış.
"Açıklasın! Tansu Çiller
gibi annesinden miras
kalan bir çıkını mı var?"
diye soruyor.
"Çıkın" söz konusu
olunca 4 yıl önceye
gidiyoruz. Tartışma
zemini; Tansu Çiller'in
Malvarlığını Soruşturma
Komısyonu. Soruşturulan konu.
ABD'deki vıllalar. Kuşadasf nda
büyük çiftlik, Antalya'da villa,
Istanbul'da yalı. Istanbul'da vıllalar,
Sarıyer'de arsalar. istanbul
Bankası'nın batış süreci, Çiller
çiftinin şirketlerindeki kuşkulu
işlemler, vs., vs... REFAHYOL
ortakhğı Çiller'i tüm suçlamalardan
"aklıyor" ve "Yüce Divan'a
gönderilmesine gerek olmadığı"
kararı veriliyor. Çiller'ı aklayan
komisyon üyelerinın başında kim
geliyor? Dönemin FP'lisı ve
Necmettin Erbakan ın sadık
milletvekıli Lütfi Yalman!
Komisyon tutanakları arşiv
raflarında duruyor. Yalman,
komisyonda ifade veren Tansu
Çiller'i"incitmemeye" özen
gösteriyor: "Sayın Başbakanım,
Tansu Çiller
şirketlerle ilgili cevaplan
net olarak
bılmeniz, hatırlamanız
mümkün olmayabilir.
Eğer biliyorsanız, lütfen
açıklayın. Yazılı verilen
cevaplar da bizi
aydınlatacaktır."
Ve sonra kararını
açıklıyor: "Tahmini
birtakım rakamlarla
ortaya çıkmanın doğru
olmadığı kanaatindeyim.
Tanıklann hiçbirisinde
iddialarla ilgili konulan
doğrulayacak bir ifadeye de
rastlamadık işin gerçeği. Ben de
Yüce Divan 'a sevke gerek yoktur
diye görüşümü beyan ediyorum."
Lütfi Yalman. aklamayla yetinmiyor,
karara muhalif kalan dönemin CHP
milletvekili Tuncay Karaytuğ'u da
eleştiriyor: "ABD'deki malvarlığıyla
ilgili iddialar konusunda
arkadaşımız burada tahminde
bulunuyor. Fakat, burada net bir
tespıt yapılamamıştır şu ana kadar."
Yalman, şimdi kuşkuyla baktığı
"çıkın"\ neden geçmişte aklıyor?
Belki de. "Hocası" Erbakan'ın
yeğeni tarafından. Çiller'in
Yeniköy'dekı yalısının tam
karşısında 3.5 milyon dolar
değerındekı bir yalının Necmettin
Erbakan'ın kullanımı için satın
alınacağını 4 yıl öncesinden
görüyor? Kim bilir?...
'Erbakan Hoca' rüyayla
transfer eder!Milli Görüş
çizgisinde siyaset
yapanlar için
"rüyalann" ne
derece önemli
olduğu bilinir.
Kulisler; günlük
eylemini akşam
gördüğü rüyaya
göre ayarlayan,
rüyaya göre karar,
hatta parti
değiştiren
milletvekiilerıyle
doludur. SPİIeAKP
arasındaki ''transfer"
. . mücadelesi de rüyalaria
destekleniyor. SP-AKP
bölünmesinden sonra bir
belediye başkanının da "rüyayla
transfer edildiğini" öğreniyoruz.
SP milletvekilleri,
AKP'lilere "ders olsun" diye,
Düzce Belediye Başkanı
Ruhi Kurnaz'ın SP'ye
katılmadan önce gördüğü rüyayı
Meclis kulisinde anlatıyor:
Necmettin Erbakan.
"Bir gece rüyamda,
kendimi çamur
oataklığına saplanmış
gördüm. Kafam
dışında bütün
vücudum çamurun
içinde, biraz uzağımda
kırmızı bir gül duruyor.
Güle uzanmak için
çamurun içinde
kıvrandıkça iyice
batıyorum. Bataklık bir
karayolunun
kenarında. Birden
yolda bir Mercedes
duruyor. Içinden Erbakan
Hocamın çıktığını
görüyonım. Hocam yavaşça
yanıma geliyor, elimden
tutup bir çırpıda bataklıktan
çıkanyor beni. Sonra
o güle uzanıp kokluyorum; çok
kötü bir kokusu var. Hocama
dönüyorum: 'Demek bu kadar
uğraşım kötü
kokulu bir gül içinmiş'
diyorum."
Sigara karşıtı 'isyankâr'...
DSP Izmir Milletvekili Suat
Çağlayan, uzun uğraşlarının
ardından gündem dışı söz alarak
gençlerın sıgaraya özendirilmesı
konusunda konuşma yapabildi.
Kürsüye çıkan Çağlayan tepkiliydi:
"Gündem dışı konuşmak için 4
haftadır Meclis Başkanlığı 'na
başvuruyorum. Ama bugün bu sözü
isyan ederek alabildim. Sigaraya
her gün binlerce gencimiz başlıyor.
Sigara komplikasyonlan nedeniyle
her yıl ülkemizde 100 bin kişı ölüyor.
Böylesine önemsiz bir konuda tabiı
kolay söz alamazsınız. Rica etmek,
yalvarmak, hatta aracı koymak
gerek." Çağlayan'ın eleştirileri daha
sonra milletvekillerine yöneldi:
"Erişkinler, sıgaranın verdiği zaran
bilselerdi, Meclis kulisleri sigara
içen sayın üyeler nedeniyle
dumanaltı o/mazdı tabii. Bu büyük
tehlike konusunda hemen herkes
duyarsız, hepimiz duyarsızız,
hepiniz duyarsızsınız. Istediğiniz
kadar dünyanın en uygar yasasını
çıkarmış olun, bu Meclis 4207 sayılı
yasayla gurur duymalı,
uygulamadıktan sonra ne işe yarar
buyasa?
Bugüne kadar bir tek ceza
kesilebildi mi?" İlgili bakanlıklan
sigara konusunda göreve çağıran
Çağlayan, oturumu yöneten TBMM
Başkanvekili Ali llıksoy'a
takılmadan edemedi:
"Sigara konusunda konuşmak
isteyen sayın üyelere,
yalvartmadan, rica ettirmeden aracı
koydurmadan, isyan ettirmeden söz
verilmelidir." llıksoy'un yanıtı
gecikmedi: "Biz isyankârlara değil,
sayın milletvekillerine söz
veriyoruz."
Meclis'teki fanatikler...
TBMM Başkanvekili
Yüksel Yalova.
geçen hafta
Fenerbançe Spor
Kulübü Başkanı Aziz
Yıldınm onuruna bir
yemek verdi. Yemeğe
Yalova'nın dışında
ANAP'tan yalnızca
Ersin Taranoğlunun
katılması, "ANAP
lideri Yılmaz, koyu
Galatasaraylı. O
yüzden Fenerbahçeli
milletvekilleri
hertıalde Yılmaz'ın korkusuna
yemeğe gelmeye çekindiler"
esprilerine yol açtı.
Yemekteki bir başka isim de Milli
Eğitim Bakanı Metin
Bostancıoğlu'ydu. Bostancıoğlu.
kendisine "Siz Gençlerbirliği'ni
tutmuyor muydunuz?" diye
sorulunca açıklama gereksinimı
duydu: "Ankara'da olduğum için
Yüksel Yalova.
Gençlerbiriiği
taraftanyım. Ama
genelde Fenerbahçe'yi
tutanm. Karadeniz'e
gidince de Rizespor'u
desteklerim."
Bostancıoğlu, "Peki
Gençlerbiriiği-
Fenerbahçe maçlannda
ne yapıyorsunuz?" diye
sorulduğunda ise şu
yanrtı verdi: "O zaman
sessizce maçı izlerim."
TBMM'de elbette
Beşiktaşlılar da var. DSP
Ankara Milletvekili Uluç Gürkan
bunlann başında geliyor.
Bugünlerde kulislerde bileği sarılı
dolaşan Gürkan, başına gelenleri
şöyle anlatıyor: "Beşiktaş'ın
Yozgatspor ile yaptığı maçı
seyrediyordum. Bir top direkten
döndü. Kendimi kaybettim, elimi
koltuğa vurdum. Fena vurmuşum.
Halbuki o maçı 4-2 kazandık.."
Türey Köse, Emine Kaplan, Bülent Sanoğlu, Sertaç Eş
tbmmcumia ttnetnettr