02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 «İSAN2002PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Cumhurbaşkanı ve başbakanın atacağı imzalan azaltan tasan bu hafta genel kurulda Sezer'in yetkilerine tırpanA\K\RA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı ve başbakanın ataca- ğı imzalan azaltan tasan bu hafta ge- nel kurulda ele alınacak. Muhalefet sözcülen.tasannın Cumhurbaşkarunın yetkilerinini u by-pass" edilmesi ama- cını taşıdığını vurguladı. DYT'li Ayvaz Gökdemir " T R T Ge- nel Müdürii, Emniyet Genel Miidürii gibi görevlilerin atanmalannda cunı- hurbaşkanlığı kararnamesi usulü kal- dınbyorve hepsi başbakanda, bakan- da biten tasarruflaıia atanır hale geli- yor. Bir atamada cumhurbaşkanmın inızası, her şeyden önce onur ve itibar- dır" dedi. Bürokrasi ve kırtasiyeciliğin azaltıl- ması, daha alt kademelerde çözümle- nebilecek sorunların üst kademelere taşınmaması amacıyla tasannın hazır- landığı kaydedilirken. yasalaşması du- rumunda Bakanlar Kurulu'nun iş yü- küniin yüzde 30 azalacağı üzerinde du- ruldu. Tasanda uluslararası anlaşmalann parafe edilmesi ve imzalanması gibi konularda Bakanlar Kurulu yerine baş- bakana yetki verilmesi: yabancı ülke- lerde veya uluslararası kuruluşlarda kurumlann onayı ile görev alacak me- murlara başbakan yerine ilgili bakanın izın vermesi öngörülüyor. Valiler, bü- yükelçiler. daimi temsilciler, Milli Gü- venlik Kurulu Genel Sekreteri. Diya- net Işleri Başkanı. Yüksek Denetleme Kurulu başkan ve üyeleri. Atatürk Kül- tür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu baş- kanı dışında kalan tüm kamu görevli- lerinin. "müsteşarhkveekgöstergesiiti- banyla buna denk olanlar" ile daha aşağı rütbedekilerin atanmalannda cum- hurbaşkanlığı kararnamesi usulü kal- dınlıyor ve bu atamalann başbakan ve bakanlar tarafından gerçekleştırilmesi esası getinlıyor. Genel kurulda bu hafta görüşülmesi planlanan tasanya muhalefet_partilen karşı çıkıyor. DYP'lı Ahmet Iyimaya. Anayasa Komisyonu'nda tasanya mu- halefet ederken bir karşı oy yazısı yaz- dı. Iyimaya. "Cumhurbaşkanı'nın hu- kuka aykın hükümet tasarrufu üzerin- deki hukuksal tavn. hükümeri rahatsız etmiştir. Soruna ve kişiyeözel bu kanun, "Özal" yapay sendromuna, Sezer' ya- pay sendromunu ekleyerek tepede kav- gayı sihirli istikrar adina gelenekseueş- tirmektedir" dedı. SPli Mustafa Ka- malak." rasannınamacıCumhurbaş- kam'm by-pass etmek, onun yetkileri- ni ktsmak, kendisini birçokişiemde dev- re djşı bırakmaktır. Tasan, Türk bü- rokrasisini altüst edecek mahiyettedir" görüşünü dile getirdı. İktidara yürüyüş toplantısı Sav, solda yeni oluşumları sert dille eleştirdi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ÇHP Genel" Sekreteri Önder Sav, CHP'den aynlarak partı kurma çalişmalan yürütenlen sert bir dille eleştirdi. "CHP'den hep abp hiç vermeyenkre ne demeü" diye soran Sav, partıde genel başkanlık, genel başkan yardımcılığı, başbakan yardımcıhğı, bakanlık, milletvekilliği, belediye başkanlığı yapmış olanlann utanması gerektiğini savundu. Sav, "CHP'nin erdenûni, güzefliğini, o ayianbr oiuşturmaya çahşöklan partUeri oluşturamadıidan zaman göreceklerdir'" dedi. CHP'nin "iktidara Yürüyüş" toplantısı dün partinin genel merkez yöneticileri, il örgütü ve eski parlamenterlerin katılırruyla yapıldı. Önder Sav, kamuoyu yoklamalanna göre CHP'nin eski görkemli günlerine yeniden dönmeye başladığtnı söyledı. Axıkara'da CHP'nin açık arayla önde olduğunu anlatan Sav, parti üyelerine, "Eğer fazla hata yapmadan çahşırsak Ankara'da en fazla inilletvekilini CHP çıkaracakür. Anakent belediyesini, ilçe belediye başkanlıklanmn çoğunu CHP alacaktır. İktidan devralmaya hazırlanın, iktidar yüriiyüşünü baslaön" dedi. Sav, işçi, esnaf ve çiftçil'er ile çeşıtlı çevrelerin temsilcilerinin CHP'ye oy vermedikleri için pişmanlıklannı dile getirip özür diledıklerini belirterek şöyle konuştu: "Bu insanlann hiçbiri CHP'den yararianmadı ama dühistçe getip, pişmanlıklannı ifade edip özürlerini dile getiriyorlar. Ya CHP'den hep atap hiç vermeyenlere ne demeli? Esas özfir düemesi gerekenler CHP'de genel başkanbk, genel başkan yardımcıhğı, başbakan yardımcılığı, bakanhk, milletvekilliği. belediye başkanlığı yapmış olanlardır. Esas utanması gereken onlardır. CHP'nin büyüklüğünü, CHP dışında kaldıkian zaman göreceklerdirr 'Korkut Ekeni eleştirdi' Ülkede siyaset-aşiret-mafya-çete düzeni yürüdüğünü ileri süren ve bu düzenden köşeyi dönenlere, dönmeye çalışanlara son günlerde kimi siyaset adamlannın kol kanat germeye başladığını savunarak konuyu Korkut Eken'e getiren Sav. şunlan kaydetti'Tlkücü cinayetlerin ve Susurluk olayının baş faiU Abdullah Çatlı'ya, Abdi İpekçi dnayetinin sanıklanndan Oral Çelik'e \-esil pasaport veren Korkut Eken, Idmi siyaset adamlanmız tarafmdan kollanmaya çalışılıyor. Ne yazık ki bunlara ordudan emekli olnıuş ldnii komutanlar da eştik ediyor. Kamu vicdanmda da mahkûm olmuş olan. yargunn hakh olarak verdiği bir kararla hüküm gnmiş olan sanıklan aklayacak siyaset adanu. komutan daha anasmdan doğmadıT Barolar Birliği Erzunım toplantısının sonuç bildirgesi açıklandı: Susurluk yeniden incelensin ERZURUM (AA) - Türkıye Barolar Birliği ve Baro Başkanları Erzurum Toplantısı'nda yayımlanan sonuç bildirisinde, "Susurluk çetesinin bugüne kadar ortaya çıkmamış ve yargıianamamış mensuplarının da yargı önüne çıkanlmasını istiyoruz. Bağunsız yargı ve güvenceli yargıç, hukuk devleti olnıanın vazgeçilmez koşuludur" denildi. Erzurum da ıki gün süren, 28 baro başkanının katıldığı Türkiye Barolar Birliği ve Baro Başkanlan Erzurum Toplantısı sonrasında sonuç bıidirisi yayımlandı. Türkiye Barolar Birliği Başkanı ÖzdemirÖzok tarafından okunan sonuç bildirisinde, barolann. temel hak ve özgürlüklenn güvence altına alınmasını, hukukun üstünlüğünün egemen kılınmasını, insan haklan ihlallennin önlenmesinı demokratik hukuk devletinin varlık nedeni saydığı Erzurum'daki toplanoya, Türkiye Barolar Birliği ve 28 baro başkanı katıldı. (Fotoğraf: AA) Sezer: Içte ve dışta önemli sonuçlar getirdi HdndİnönüZaferi'nin 81.yüı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Ikinci İnönü ZaferTnın, iç ve dış politikada önemli sonuçlan da birlikte getırdiğini, Ankara Hükümeti'nin uluslararası alandaki saygınlığını arttırdığını vurguladı. Ikinci İnönü Zaferi'nin 81. yıldönümü dolayısıyla bir mesaj yayımlayan Cumhurbaşkanı Sezer, Kurtuluş Savaşf nın. tarih boyunca bağımsız ve özgür yaşamayı ilke edinen ve yurt sevgisini tüm değerlerin üstünde tutan Türk ulusunun. yüce Atatürk'ün önderliğinde yazdığı büyük bir kahramanlık destanı olduğunu belirtti. Sezer, "Ülkenin içinde bulunduğu yokluklara karşın eşine az rastianacak bir özverivle kazanılan İkinci İnönü Zaferi, tarihin akışını değiştiren ve ulusumuza yeni bir dönemin kapılannı açan Kurtuluş Savaşı'nın önemli bir aşamasını oluşturmaktadır" dedi. Batı Cephesinde. tsmet İnönü komutasındaki Türk ordusunun üstün konumdaki düşman güçlerine karşı ikinci kez zafere ulaşmasının, kurtuluş umudunu güçlendirdiğıni, kurtuluş sürecinde ulusa moral ve güven verdiğini ifade eden Sezer. şunlan kaydettı: "Büyük Komutan İsmet İnönü'nün askeri dehası ve Mehmetçiklerimizin kahramanhklanyla kazanılan İkinci İnönü Zaferi, yüce önder Atatürk'ün anlatımıyla Türk ulusunun nıakûs talihini de yenen unutulmaz bir zafer oiarakşanhtarihiniizdeki>criniabnıştııf vurgulandı. Barolann OHAL bölgesi başta olmak üzere ülke bütünündeki her türlü hak ve hukuk ihlallerine karşı en etkin biçimde mücadele etmeyi öncelikli görev bildiğine değinilen bildırgede, 430 sayıh kanun hükmündeki kararnamenin kaldınlması istendi. Bağımsız yargı ve güvenceli yargıcın, hukuk devleti olmanın vazgeçilmez koşulu olduğu ifade edilen bildirgede Susurluk çetesiyle ilgili olarak şu görüşlere yer verildi: "Kamuoyunda Susurluk çetesi olarak biMnen ve Susurluk'ta bir trafik kazasıyla ortaya çıktığı ifade edilen "mafya-polis- siyasetçi' işbiıîiğinden oluşan, devlet içerisindeki yasadışı örgütlennıcnin bir kısını nıensuplannın İstanbul DGM'de yargüanıp mahkûm obnası ve mahkûmiyet kararlannın Yargıtay'ca onaylanması aşamasında sanıklardan biriyle ilgili olarak emekh' komutanlarca yapüan, basında geniş biçimde yer alan ve suç teşkil eden açıklamalar karşısında bürün boyutlanyla yeniden ele ahnarak. gerekM tüm incelemeler ve sonışturnıalar yapılarak, Susurluk çetesinin bugüne kadar ortaya çıkmamış ve yargılanmamış mensuplanmn da yargı önüne çıkanlması ve ola\ın halen karanhkta olan yönlerinin de ayduilatılması çağnsında bulunuyoruz. Hukuk devleti olmanın gereği budur. Bu durumun temiz toplum ve demokratik topluma ulaşma açısmdan da yaşamsal önemi bulunduğuna inanrvomz." IRMIKI AYDIN ENGİN aengin(a doruk.net.tr Yaser Arafat yolun sonunda mı? 55 yıldır uğrunda savaştığı, o savaşın simgesine dönüştüğü bağımsız bir Filistin Devleti ar- tık bitmiş bir düş mü? Görünüşe bakılırsa: Evet. Ama bu sadece bir görünüş. Evet, Yaser Arafat hapis. Ama bu ilkdeğil ki... Evet, terör ve şiddet tannsına tapan Ariel Şaron "Zamanında öldürmediğim için bugün pişma- nırn" dediği Arafat'ı öldürmek için bütün olanaklara sahip. Ya- ni Arafat olümle burun buruna. Ama bu ilkdeğil ki... Evet, baş- ta Ramallah, pek çok Filistin ken- tinin sokaklarında Israil tanklan devriye geziyor. Ama bu ilkdeğil ki... Evet, Arap ülkeleri sonuçsuz toplantılar, ikiyüzlü pazarlıklar, sinsi hesaplar yapıyor ve yok edilmenin eşiğindeki Filistin hal- kı için parmağını bile kımıldatmı- yor. Ama bu ilkdeğil ki... Evet, "uygar" (uygar?) dünya kurusıkı demeçlerle idare edi- yor, yaptırımsız barış çağrıları ile kendisini ve Filistinlilerı oyalıyor. Ama bu ilkdeğil ki... Peki, bunlan anımsayıp Filis- tinliler için umutlanmak. "Bu dar- boğazı da aşacaklar" iyimserli- ğini korumak mümkün mü? Dahası: Doğru mu? Zor soru. • • • Çok karmaşık bir yakın tarih öyküsünü yalınlaştırarak anım- sayalım. ıkinci Dünya Savaşı'nın he- men ardından "vatansız halk" israıloğullan 'na bir vatan kazan- dırmak ıçın Birteşmiş Milletler'de karar alındı. "Topraksız halka, halksız toprakları verin" dendi. 1948'deTevrat'takı "vaat edilmiş topraklar" üstünde bir Israil dev- leti kuruldu. Evet, "Topraksız halka, halk- sız topraklan verin" dendi. Yalandı. O topraklar halksız değildi. 4.5 milyon Filistınli Arap, o toprak- larda binlerce yıldır yaşamak- taydı. O topraklarda binlerce yıl- dır yaşayan Yahudılerin sayısı ıse bırkaç yüz bini bulmuyordu. Ama o topraklar 4.5 milyon Fılistinli Arapla, 6.5 milyon Yahu- Fılıstm Korduğümu dinın yan yana -becerebilirlerse iç içe- yaşayabilecekleri kadar geniş ve elverişliydi. Öyle olmadı. Filistin Arapları yok sayıldı. itirazlarına uluslara- rası arenada kulak tıkandı; dire- nişleri iyi eğıtilmiş, çok iyi dona- tılmış Israil ordusu tarafından hunharca ezildi. Bugün o topraklarda 6.5 mil- yon Yahudi ve 4.5 milyon Arap yaşıyor. Araplann bir avucu dı- şında hemen hepsi ya Ürdün, Suriye topraklarındakı ya da Is- rail'in ele geçırdiği topraklarda- ki "sığınmacı kamplan"nda ya- şıypr. Üç buçuk milyon Arap nere- deyse 40 yıldır hiçbir gelecek sunmayan kamplardayaşamak- ta. O kamplardadoğmuş. büyü- müş. kendi yurdunda adeta esır düşmüş milyonlarca Arap. Bu gerçek göz ardı edildi mi ne "intifada "yı anlamak mümkün olur, ne küçücükyaşta Kalaşni- kof'lar kuşanmış Arap gençleri- nı... Bugün gelinen çözümsüzlü- ğün, bu kördüğümün kısa öy- küsü bu. ••• Bu kördüğümün uluslararası bir güç olmaksızın çözülmesi ar- tık mümkün değil. On yıllardır aralıksız akan kan: günlük yaşam bıçimine dönüş- müş şiddet, artık ıki halkın (üs- telik Tevrat'a göre "amcaoğul- lan" olan iki halkın) aralarında konuşup görüşerek bir barışa ulaşmalarını olanaksız kılıyor. Kördüğüm de ışte bu nokta- da başlıyor. Her iki halkı yan yana yaşama- ya razı ve ıkna edecek ve bunun gerçekleşmesıni sağlayabilecek uluslararası tek güç var: Dünya jandarması. yargıcı ve celladı: Amerika Bırleşik Devletleri. ABD yeşil ışık yakmadıkça is- rail'i geriletecek, barışçıl çözum- lere zorlayacak, en azından bu- gün akan kanı, uygulanan insaf- sız şiddetı, zorbalığı durduracak yaptırımlar mümkün değil. israil'eekonomik. siyasal, as- kerı birambargo uygulamak bi- le ancak ABD'nin yeşıl ışığı ile mümkün. (Şu kanlı ve zorlu günlerde Türkiye'nin 1 katrilyon lıralık tank yenileme ihalesini Israil'e veri- şini unutmayın. Bunun parasal anlamından, ihale şartnamesin- deki karanlık noktalardan önce böyle bir günde böyle bir anlaş- ma imzalanmasının ahlaki anla- mını, Filistin halkı üstündekı mo- ral etkisinı sorgulayın.) Çözümün kilidi ABD'de de- dik. ABD'de silah sanayicılerinin ve silah tacırlerinin ve petrolcü- lerın iktidan var. Silah tacirleri için Ortadoğu en önemli pazar. Orada barışın egemen olması, silah tacirterinın karabasanı olur. Petrolcüler için Ortadoğu en önemli bölge. Bütün bölge vaz- geçilmez petrol kaynaklarının üstünde. Bölgeyi önemli vede- ğerlı kılan dazaten bu. Bereket- siz çöl kumunun altındaki bere- ketli petrol yatakları. Yani Filistin körduğümünu çö- zebilecektek uluslararası güç, Fi- listin sorununun çözülmesinden, o topraklara barışın egemen ol- masından yana değil. Kördüğümü çözümsüz kılan da bu. Çiller'in 'çıkınını' aklayan kimdi? Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezerın malvarlığının peşine düşen SP Konya Milletvekili Lütfi Yalman. kuruşu kuruşuna verilen hesabı yeterli bulmamış. "Açıklasın! Tansu Çiller gibi annesinden miras kalan bir çıkını mı var?" diye soruyor. "Çıkın" söz konusu olunca 4 yıl önceye gidiyoruz. Tartışma zemini; Tansu Çiller'in Malvarlığını Soruşturma Komısyonu. Soruşturulan konu. ABD'deki vıllalar. Kuşadasf nda büyük çiftlik, Antalya'da villa, Istanbul'da yalı. Istanbul'da vıllalar, Sarıyer'de arsalar. istanbul Bankası'nın batış süreci, Çiller çiftinin şirketlerindeki kuşkulu işlemler, vs., vs... REFAHYOL ortakhğı Çiller'i tüm suçlamalardan "aklıyor" ve "Yüce Divan'a gönderilmesine gerek olmadığı" kararı veriliyor. Çiller'ı aklayan komisyon üyelerinın başında kim geliyor? Dönemin FP'lisı ve Necmettin Erbakan ın sadık milletvekıli Lütfi Yalman! Komisyon tutanakları arşiv raflarında duruyor. Yalman, komisyonda ifade veren Tansu Çiller'i"incitmemeye" özen gösteriyor: "Sayın Başbakanım, Tansu Çiller şirketlerle ilgili cevaplan net olarak bılmeniz, hatırlamanız mümkün olmayabilir. Eğer biliyorsanız, lütfen açıklayın. Yazılı verilen cevaplar da bizi aydınlatacaktır." Ve sonra kararını açıklıyor: "Tahmini birtakım rakamlarla ortaya çıkmanın doğru olmadığı kanaatindeyim. Tanıklann hiçbirisinde iddialarla ilgili konulan doğrulayacak bir ifadeye de rastlamadık işin gerçeği. Ben de Yüce Divan 'a sevke gerek yoktur diye görüşümü beyan ediyorum." Lütfi Yalman. aklamayla yetinmiyor, karara muhalif kalan dönemin CHP milletvekili Tuncay Karaytuğ'u da eleştiriyor: "ABD'deki malvarlığıyla ilgili iddialar konusunda arkadaşımız burada tahminde bulunuyor. Fakat, burada net bir tespıt yapılamamıştır şu ana kadar." Yalman, şimdi kuşkuyla baktığı "çıkın"\ neden geçmişte aklıyor? Belki de. "Hocası" Erbakan'ın yeğeni tarafından. Çiller'in Yeniköy'dekı yalısının tam karşısında 3.5 milyon dolar değerındekı bir yalının Necmettin Erbakan'ın kullanımı için satın alınacağını 4 yıl öncesinden görüyor? Kim bilir?... 'Erbakan Hoca' rüyayla transfer eder!Milli Görüş çizgisinde siyaset yapanlar için "rüyalann" ne derece önemli olduğu bilinir. Kulisler; günlük eylemini akşam gördüğü rüyaya göre ayarlayan, rüyaya göre karar, hatta parti değiştiren milletvekiilerıyle doludur. SPİIeAKP arasındaki ''transfer" . . mücadelesi de rüyalaria destekleniyor. SP-AKP bölünmesinden sonra bir belediye başkanının da "rüyayla transfer edildiğini" öğreniyoruz. SP milletvekilleri, AKP'lilere "ders olsun" diye, Düzce Belediye Başkanı Ruhi Kurnaz'ın SP'ye katılmadan önce gördüğü rüyayı Meclis kulisinde anlatıyor: Necmettin Erbakan. "Bir gece rüyamda, kendimi çamur oataklığına saplanmış gördüm. Kafam dışında bütün vücudum çamurun içinde, biraz uzağımda kırmızı bir gül duruyor. Güle uzanmak için çamurun içinde kıvrandıkça iyice batıyorum. Bataklık bir karayolunun kenarında. Birden yolda bir Mercedes duruyor. Içinden Erbakan Hocamın çıktığını görüyonım. Hocam yavaşça yanıma geliyor, elimden tutup bir çırpıda bataklıktan çıkanyor beni. Sonra o güle uzanıp kokluyorum; çok kötü bir kokusu var. Hocama dönüyorum: 'Demek bu kadar uğraşım kötü kokulu bir gül içinmiş' diyorum." Sigara karşıtı 'isyankâr'... DSP Izmir Milletvekili Suat Çağlayan, uzun uğraşlarının ardından gündem dışı söz alarak gençlerın sıgaraya özendirilmesı konusunda konuşma yapabildi. Kürsüye çıkan Çağlayan tepkiliydi: "Gündem dışı konuşmak için 4 haftadır Meclis Başkanlığı 'na başvuruyorum. Ama bugün bu sözü isyan ederek alabildim. Sigaraya her gün binlerce gencimiz başlıyor. Sigara komplikasyonlan nedeniyle her yıl ülkemizde 100 bin kişı ölüyor. Böylesine önemsiz bir konuda tabiı kolay söz alamazsınız. Rica etmek, yalvarmak, hatta aracı koymak gerek." Çağlayan'ın eleştirileri daha sonra milletvekillerine yöneldi: "Erişkinler, sıgaranın verdiği zaran bilselerdi, Meclis kulisleri sigara içen sayın üyeler nedeniyle dumanaltı o/mazdı tabii. Bu büyük tehlike konusunda hemen herkes duyarsız, hepimiz duyarsızız, hepiniz duyarsızsınız. Istediğiniz kadar dünyanın en uygar yasasını çıkarmış olun, bu Meclis 4207 sayılı yasayla gurur duymalı, uygulamadıktan sonra ne işe yarar buyasa? Bugüne kadar bir tek ceza kesilebildi mi?" İlgili bakanlıklan sigara konusunda göreve çağıran Çağlayan, oturumu yöneten TBMM Başkanvekili Ali llıksoy'a takılmadan edemedi: "Sigara konusunda konuşmak isteyen sayın üyelere, yalvartmadan, rica ettirmeden aracı koydurmadan, isyan ettirmeden söz verilmelidir." llıksoy'un yanıtı gecikmedi: "Biz isyankârlara değil, sayın milletvekillerine söz veriyoruz." Meclis'teki fanatikler... TBMM Başkanvekili Yüksel Yalova. geçen hafta Fenerbançe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldınm onuruna bir yemek verdi. Yemeğe Yalova'nın dışında ANAP'tan yalnızca Ersin Taranoğlunun katılması, "ANAP lideri Yılmaz, koyu Galatasaraylı. O yüzden Fenerbahçeli milletvekilleri hertıalde Yılmaz'ın korkusuna yemeğe gelmeye çekindiler" esprilerine yol açtı. Yemekteki bir başka isim de Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu'ydu. Bostancıoğlu. kendisine "Siz Gençlerbirliği'ni tutmuyor muydunuz?" diye sorulunca açıklama gereksinimı duydu: "Ankara'da olduğum için Yüksel Yalova. Gençlerbiriiği taraftanyım. Ama genelde Fenerbahçe'yi tutanm. Karadeniz'e gidince de Rizespor'u desteklerim." Bostancıoğlu, "Peki Gençlerbiriiği- Fenerbahçe maçlannda ne yapıyorsunuz?" diye sorulduğunda ise şu yanrtı verdi: "O zaman sessizce maçı izlerim." TBMM'de elbette Beşiktaşlılar da var. DSP Ankara Milletvekili Uluç Gürkan bunlann başında geliyor. Bugünlerde kulislerde bileği sarılı dolaşan Gürkan, başına gelenleri şöyle anlatıyor: "Beşiktaş'ın Yozgatspor ile yaptığı maçı seyrediyordum. Bir top direkten döndü. Kendimi kaybettim, elimi koltuğa vurdum. Fena vurmuşum. Halbuki o maçı 4-2 kazandık.." Türey Köse, Emine Kaplan, Bülent Sanoğlu, Sertaç Eş tbmmcumia ttnetnettr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle