22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 KASIM 2002 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA J\^ \J J_j X U J \ kultur(5 cumhuriyet.com.tr 15 ^ T~ 21. TÜYAP Istanbul Kitap Fuan'rımonuryazanifrîartitefifc'le 'ŞeylerKitabı'üzerine esnelerin sessiz dünyasında...TURGAY FİŞEKÇt Şiirimizin kendine özgü sesle- rinden,sürekli arayış içinde olan, her kitabıyla şiir evrenine yeni bir kapı açan tlhan Berk'le şiiri ve özellikle de son kitabı üzerine ko- nuştuk. - Şeyler Kitabı için, "Bir baş- ka fihan Berk" diyorsunuz. Bu, "Bir başka tlhan Berk"i okurla- rımıza anlatır mısınız? ÎLHAN BERK - Şeyler Kita- bı 'nın "başka bir tHıan Berk" ki- tabı olmasının nedeni; "Su", "Taşlar", "Şeyler", "Ey Elma Gibi Çaüşkan", "Lir" vb. şiirle- ri çıkanrsak, dil, teknik. anlam, ya- pı, yorum (özellikle de anlam, yo- rum) güçlükleri, kaypaklığı içer- meyen düzyazı şiirlerdir. Dahası anlatmayı başa almış, açık seçik bir yol izler. Sonuçta anlam, yo- rum, özellikle de teknik zorluk çık- maz. Başkalık buradan kaynakla- nıyor. Doğal olarak dil de öyle. Dil ve teknik neredeyse şiirin tarihidir. Kısaca, Hermetik değildir. Kitap- ta anlatmak istediğim, Bir Şey Olanlarla Bir Şey Olmayanlar, Sayılar, Ev gibi konulardır bunlar. Düzyazıyı da benden çok onlar is- temişlerdir. (Kimi yerde şiirler de söz almasını bilirler: Kanşırlar.) Ben baştan beri bir anlatı doyma- zıyım; böyle birisi için bu konular da doğal bulunmalı. Nesnelerln tabuluflu... - Bu kitabınızda nesneler dün- yasında geziniyorsunuz. Nesne- leri anlamak, onlara anlamlar biçmek gibi bir izlenim nyandı- nyorsunuz okurlarda. Sizce nes- neler bir şair için nasıl birer ya- zı konusu oluşturuyor? BERK - Başkalık. bir de beş yüz sayfalık bir kitapla nesneler deni- len dünyaya bakmaktan, "cümle eşyayı uykusundan uyandır- mak"tan geliyor. Ben on yılımı bu işe verdim. Böylece de nesnelerin tabuluğuna bağlı kaldım. Sessiz dünya (ki bizim asıl dünyamızdır) benim her şeyimdir. Böylece onlar benim idollerim, fetişlerim oldu çıktı. Böylece ben sessiz dünyayı başa alarak (hem ele geçen hem de .itapta anlatmak istediğim, Bir Şey Olanlarla Bir Şey Olmayanlar, Sayılar, Ev gibi konulardır. Düzyazıyı da benden çok onlar istemişlerdir. (Kimi yerde şiirler de söz almasını bilirler: Kanşırlar.) Ben baştan beri bir anlatı doymazıyım; böyle birisi için bu konular da doğal bulunmalı. ele gelmeyen) nesneyi, şeyi kurca- lamak istedim. Nesneyi başa alır- ken de "nesneyi değiî, doğurdu- ğu sonucu", onu amaçladım elbet. Bu da yeni bir dili gerektirdi. Düz- yazının gizli dili oldu bu da. Ben buna "söz yitimi" diyorum. Bu yoldan sokuldum nesnelerin ses- siz dünyasına (bize göre sessiz). Bu yoldan bakarken de içsel-dışsal bir yapı, bir anlatış biçimi, bir kur- gu düzeni yarattım. Bunu "met- nin merkezinden uzaklaşmak" diye özetleyebilirim. Nesneye bu yoldan yanaşmaya, sokulmaya ça- lıştun. Bu, ikide bir konunun dışı- na çıkarak ona göndermeler yoluy- la yanaşmaktır. Bunu da dipyazı- larla yaptun. Bu tekniği pek çok yerde kullandım. Metne değişik et- kileri böyle kazandırdım. Bu da başkalıktır sanınm. Sözlük okuma düşkünlüğü - Doğa varlıklarını da (dağı ta- şı, otu yaprağı) yazmış bir şairsi- niz. Sayılar, mekânlar gibi nesne- lerle, doğa varlıkları arasında ne tür benzerlik ya da uzaklıklar buluyorsunuz? "Ev" teması siz- den önce özellikle Necatigil tara- fından çok işlendi. Sizin bu te- maya yaklaşımınızla onunki ara- sında ne gibi farklılıklar bulu- yorsunuz? BERK - Bir on yıldır nesnelerle (nesneler şairlere verilmiştir), şey- lerle yaşıyorum dedim. Sözlük okumak düşkünlüğüm de bu za- man başladı. Daha önce hiç böyle yaşamamışım gibi geliyor bana. Her sözcük için sözlüklere bakar oldum. "Masa" şiirimi yazarken de bu aynmı duydum: Usçu yaptı beni nesneler. Oysa benim nesne- lerde aradığım büyüydü. Buna so- nunda kavuşrum. Nesnelerle ko- nuşmaya başladım. Bu zaman ve bu yaşamı aşan başka bir yaşam ya- rattım. Bir retiş-mekân ve zaman: Uç ya da imkânsızı da bu zaman yazmak istedim. Vanlabilecek ye- re gitmek, ordan yazmak... Her şe- yi kaldırmak, dağıtmak, parçala- mak, orda bir yer edinmek olmalı bu. Bu umutsuzluğu tepmektir. Ol- sun. Bir süre tinler üstüne yûzler- ce kitap okudum. Beni en çok rüz- gâr, ateş, su tinleri ilgilendirdi. Hiç- birini de görmedim. Olsun. (Gör- me var mı?) Bu tinlerle önce ev'e. sonra sayılar'a varmak... Bu yol- culukta Uzaklık olmadı. Sayılara büyü yumaklan olarak bakıyorum. Şeylerin neden konuşmadığı, sus- turulduğu başta evler, taşlar, keçi- yollan, kurşunkalemler; sonra da var olup da var olamayanlar... So- ruhnalı bu. Kısaca. doğa açık bir kitap. Anlaşılmaz değil. Uzaklık ise yok doğada. Necatigil ile benim ev (ev ki olmuş mudur?) bakışıma gelince: Farklı şeyler derim. Anlamsız hlçbir şey yoktur' - Şeyler Kitabı şiirde anlam tartışmalarını da yeniden alev- lendirecek gibi görünüyor. An- lamsız şiir ya da doğada anlamı olmayan bir varlık olabilir mi? Biz nesnelere anlam yüklerken aslında şiir mi yazıyoruz yoksa anlamını bulamadığımız şeylere anlam yüklemeye mi uğraşıyo- ruz? BERK - Şeyler Kitabı'nın şiirde anlam sorununu alevlendireceğini hiç sanmıyorum. Anlamsız şiir so- rusuna gelince: Böyle bir şey hiç var olmadı ki. Anlamsız hiçbir şey yoktur. Benim bütün savaşım 1953'ten bu yana, hep anlam üze- rine olmuştur; anlamın yokluğu üzerine değil. Neydi benim savım: Anlam her şey değildir. Bunun an- lamsızlıkla ne ilgisi var? Bu, şiir- den hiç mi hiç nasibi olmayanlann sorusudur. Benim onlarla baştan beri ilgim olmamıştır. Biz nesnele- re anlam yüklemeye mi geldik so- rusuna gelince: Biz dünyaya (bu bok çukuruna) bir anlam vermek için geldik elbet. Böyle diyorum, çünkü her varlıkta gizemli bir dil vardu-, onu okumak gerekir. Varlık bunu çözümlemeyi bekler bizden. Doğanın her zaman bir söyleyece- ği vardır, her zaman da söylenleri. Lautremont, dünyayı bir uçtan bir uca değiştirmek için işkence, kı- yım, sapkınlık, kötülük, yıkıcılık, fuhuş, aktöre... temel ilkeleri öne sürer. Dünyanın bir anlamı olsun diye... J l TKİNÜĞE YOĞUNİLGİ VARDI TYS'nin 'Barış Şiirleri' dinletisi Kültür Ser\isi - Türkiye Yazarlar Sendikası'nın (TYS) düzenlediği 'Şairie- rinden Banş Şiirleri' dinle- tisini, fuar yennin kent mer- kezinden uzaklığına karşın 400'e yakın şair ve banşse- ver ilgiyle izledi. Dinleriyi sunan TYS Ge- nel Sekreteri Gülsüm Cen- giz, banşın tehlikede olduğu günümüzde TYS'nin savaşa karşı banşı, yaşama karşı ölümü savunmak için bir çağn yaptığını, 61 örgütün katıldığı toplantılarda ortak etkinlikler için karar alındı- ğını, TYS olarak da aynı amaçla etkinlikler tasarla- dıklannı ve bu şiir dinletisi- nin de bunlardan biri oldu- ğunu söyledikten sonra, 'Şimdi şairler şiirleriyle konuşacaklar' dedi ve Nâ- zım Hikmet'in 'Nevi Bildi- rir Sayılar' şiirini okuyarak etkinliği açtı. Daha sonra, abece sırasıyla kürsüye ge- len TYS üyesi şairler Arife Kalender, Ahmet Necdet, Bedrettin Aykın, Egemen Berköz, Gülsüm Cengiz, Güngör Gençay, Halil Ib- rahim Özcan, Kemal Özer, Mehrizat, Mazhar Alp- han. Müslim Çelik. Sen- nur Sezer, Ruhan Mavnık, Seyyit Nezir, Sabri Kuş- konmaz, Sezai Sanoğlu, Tekin Gönenç ve Yılmaz Yeşildağ şiirlerini okudular. Istanbul dışında olduğu için toplantıya katılamayan TYS Genel Başkanı Cengiz Bektaş'ın şiirini ise Gülsüm Cengiz okudu. Şairlerden sonra yeniden söz alan Gül- süm Cengiz, Enver Gök- çe'nin bir şiirini okuyarak dinletiyi kapadı. Fuar etkinliklerinin önceki günkü izlencesi şiir ağırlıklıydı Dostları, Nâzım Hihnet 7 anlattı Svetlana Uturgauri üe Antonina Sverçe\ ska- ya, 'Nâzım Hikmet ve Tiyatrosu'nun yanı sıra usta şairin biünmeyen yönlerini aktardılar. Kültür Servisi -21. İstanbul Kitap Fuarı ile 12. tstanbul Sanat Fu- an'nın son günlerine yaklaşıyoruz. Fuann Tepebaşı'ndan Beylikdüzü'ne taşınmış olması pek bir zorluk yarat- mamış olsa gerek ki, fuan günde or- talama 33 bin kişi ziyaret ediyor. Hat- ta merkeze uzak bir yere, onca yola karşı gelen izleyicinin daha bilinçli bir ldtle olduğunu düşünen yayınevleri de durumdan hoşnut görünüyor. Tepebaşı'na kıyasla daha geniş bir alana yayılan standlar, sanatseverlerin aradıklanna ulaşmalan açısından da kolaylık sağhyor. Genellikle genç bir kitlenin ziyaret ettiği fuarda her yıî da- ha çok sayıda katılan sivil toplum ör- gütleri. yaklaşan savaş tamtamlan içinde anlamlı bir görüntü veriyor. Önceki günün dikkat çeken etkin- likleri, 'savaşa hayır' diyen Şairle- rinden Banş Şiirleri, Kunduz Şiir Dinletisi ve Nietzsche Şiirleri başlık- lı şiir dinletileriydi. Bir başka etkinlik Nedim Gürsel'in Arahk'ta Can Yayınlan'ndan çıka- cak öykü kitabının tanıtım toplantı- sıydı. Izleyenlere, kitapla aynı adı ta- şıyan öyküsü 'Öğleden Sonra Aşk'ı Nedim Gürsel kendi okudu. Nâzım Hikmet Vakfi'nın düzenle- diği etkinlikte ise Nâzım Hikmet'in dostu ve Rusya Bilimler Akademisi Doğu Bilimleri Enstitüsü'nde görevli Svetlana Uturgauri ve Antonina Sverçevskaya'nın Cem Yayıne- vi 'nden çıkan kitaplan tamnldı. tki ya- zann da hazır bulunduğu söyleşide ya- zarlar 'Nâzım Hikmet ve Tiyatrosu' ve 'Çağdaşlarının Anılarından Nâ- zım Hikmet' adlı kitaplannın oluşum süreçlerini, Nâzım Hikmet'le olan dostluklannı, Nâzım'ın bilinmeyen yönlerini anlathlar. • INTEREXPO SALONU / 13.15 - 14.45: 'Şiir, Şair ve Kimlik Sorunu' (Sorun). Yöneten: Kemal Kök. Konuşmacılar: tsmail Hardal, Nuray Gök Aksamaz, Eşref Ydmaz. • 15.00 - 16.30: 'Cemal Nadir 100 Yaşında' adlı söyleşi (Karikatürcüler Derneği). Konuşmacılar: Ciban Demirci, Mustafa Bilgin • 16.45 - 18.15: 'Sevdiklerimiz Hep Oradaydı' adlı söyleşi (Çuıar). Konuşmacılar: Sunay Akın, Akgün Akova. • 18.30 - 20.00: 'Roman Yazdryor mn?' adlı söyleşi (Yapı Kredi). Konuşmacılar: Hamdi Koç, Ömer Türkeş, Ali Teoman, Zeki Coşkun. • MARMARA SALONU / 12.15 - 13.45: 'Edebiyatunızda Kuşaklar Buluşması' adlı panel (Bilgi). Yöneten: Alpay Kabacalı. Konuşmacılar: Zeynep Aliye, Aytül Akal, Hüseyin Yurttaş. • 14.00 - 15.00: 'Buğulu Atlas'tan Şiirler'adlı söyleşi (Alfa). Konuşmacı: Yılmaz Odabaşı. 21. TUYAP KİTAP FUARINDA BUGUN • 15.00 - 16.30: 'Hoşçakal Panik' adlı söyleşi (Gendaş). Konuşmacı: Erhan Bayraktar. • 16.45 - 18.15: 'Şairin Yaşadığı Coğrafya Neresi ?' adlı panel (PEN Yazarlar Derneği). Yöneten: Leyla Şatain. Konuşmacılar: Ayten Mutlu, Yaşar Miraç, Müslüm Çelik, Tekin Gönenç, Seyyit Nezir. • 18.30 - 20.00: 'Dünya Kitap Dergisi Yılın Telif Kitabı'adlı söyleşi (Dünya). Konuşmacılar: Yıhn Telif Kitabı Ödülünü Kazanan Yazar ve Seçici Kurul Temsilcileri. • KARADENİZ SALONU /12.00 - 13.30: 'Çocuk Edebiyatında Eğitime Paraleüiğin Önemi' adlı panel (Tudem). Konuşmacılar: Abdullah Çırak, Ekrem Güneş, Emre Özlem. • 13.30 -15.00: 'Daha lyi Türk Yunan İlişkileri tçin Neler Yapıimalı ?' adlı konferans (Tarih Vakfı). Konuşmacı: Herkül Millas • 16.45 -18.15: 'Edebiyatm tnternet Kapısı' adlı panel (Yenisayfa.com). Yöneten: Feridnn Andaç. Konuşmacılar: Murat Gülsoy, Yekta Kopan, Adnan Kurt, Ayfer funç. • 18.30 - 20.00: 'Şer'iyye Sicillerine Göre tstanbul Tarihi Projesi' adlı panel (Sabancı Ün.). Yöneten: Ahmet Evin). Konuşmacılar: Tülay Artan Berktay, Hülya Canbakal, Nejdet Ertuğ. • BÜYÜKADA SALONU /12 00 - 13.00: 'Türkçe Ezan, Tûrkçe tbadet ve Türkçe Eğitim' adlı söyleşi (Otopsi). Konuşmacı: Cengiz Özakıncı. • 13.15 - 14.45: 'Pozitif Yaşam' adlı söyleşi (Ruh ve Madde). Konuşmacı: Tank Ankdal. • 15.00- 16.30: 'NLP Teknikleriyle fçinizdeki Devi Uyandınn' adlı söyleşi (Hayat). Konuşmacı: Oğuz Saygın. • 16.45 -18.15: 'NLP Teknikleriyle Sıradışı Düşönme' adlı söyleşi (Hayat). Konuşmacı: Münir Arıkan. • 18.30 - 20.00: 'Kültür Emperyalizmi' adlı panel (Türkiye Yazarlar Sendikası). Yöneten: Cengiz Bektaş Konuşmacılar: Egemen Berköz, tzzettin Önder, Engin Ayça, Tuncer Cücenoğlu. • HEYBELİADA SALONU/ 13.30 - 15.00: 'Jura Soyfer ve Fulvio Tomizza'da Yaşama Dair' adlı konferans (Üya). Sunan: Muzaffer Kale. Konuşmacı: Gertrude Durusoy. • 15.00- 16.30: 'Edebiyatımızda Kuşaklar Buluşması' adlı panel (Bilgi). Yöneten: Alpay Kabacalı. Konuşmacılar: Zeynep Aliye, Aytül Akal, Hüseyin Yurttaş. • 17.00 - 18.30: 'Yağmurda Yangın' adlı 'Şiir Dinletisi' (Sistem). Konuşmacı: Üstün Dökmen. • 18.30 - 20.00: 'Abidin Dino ve Lew Kopelew Kendi Seslerinden Nâzım Hikmet'i Anlatıyor' adlı söyleşi (TÜYAP). Konuşmacı: Yüksel Pazarkaya. EStNTÎLER ZEYNEP ORAL Terön... Sanat... Seçim... vs... 29 Ekım'de, Kaçkar Dağları'nda, sonbaharın, değişen renklerin, doğa nimetlerinin ve o eşsiz doğada yaşayan harikulade insanlann izini sürdü- ğümden, Borusan Istanbul Filarmoni Orkestra- sı'nın yeni mevsimi açış konserini izleyemedim. Haberleri Borusan Kültür Sanat Vakfı Genel Mü- dürü Sami Caner'den aldım. Keşke. "haber" dediğim, konser programında yer alan birbirınden ilginç eserler, Arff Mardin ve Nedim Otyam'ın besteleri olsaydı, yalnızca... Ha- yır değildi. Orkestra, dört yıldır birlikte çalıştıkları arkadaşları, orkestranın birinci kemanı lgor Mo- rev'i MoskovaTiyatrosu'ndaki Çeçen baskını ve "kurtarma" operasyonundayitırmişti. lgor Morev 39 yaşındaydı. Eşiyle birlikte hem MoskovaTiyat- rosu Orkestrasrnda hem de Borusan Filarmo- ni'de çalışıyorlardı. O lanet baskında, lgor Morev gaz zehirlenmesınden ölmüş, eşi kurtulmuştu. istanbul'dakı konserde onun yerine boş iskem- lesine beyaz zambaklar konmuştu. lgor Morev içın Grieg'in PeerGyntSuıte'inden "Ase'nın ölü- mü" parçasını seslendıren orkestra elemanları gözyaşlarını tutmakta güçlük çekmişti. (Çok ge- niş ayrıntılan, meraklıları, 31 Ekim tarihli Sabah Gazetesi'nde Nevzat Atal'ın haberinden okuya- bilir.) Şef Gürer Aykal ve tum orkestraya, Borusan Kültür ve Sanat Merkezı camiasına başsağlığı di- lerken "/Ase'n/nö/ümü"gelipboğazımdadüğüm- lenıyor. "Andante doloroso"... Acı mı acı ağırlık- ta... "Ase'nin Ölümü" Onat Kutlar'ın enfes bir ya- zısının da başlığıydı... Hanı, üç beş kuruş gasp ederiz diye gepegenç bir flütçünün öldürülmesi üzerine yazdığı yazının... "Insan olmanın, bizihay- vanlardan ayıran başlıca özelliklerinden birinin kendini ıçgüdülerine bırakmamak, onlan denetim altında tutmak olduğunu yeniden mı öğrenmeli- yiz?" diye soruyordu, Onat... Terör olsun, ekonomik kriz olsun, aptallık olsun, hayvansı ıçgüdüler olsun, tümünün ilk vurduğu, en ağır vurduğu yer, hep sanat ve kültür alanı olu- yor. Farkındasınız değil mi... Faşizmın, ırkçılığın, militarizmın, gericiliğin, zorbalığın da öyle... Bel- ki de kültür ve sanat, insanı insan yapan değer- leri ortaya çıkardığı için... İnsanı, insanlıktan uzak- laştırmanın ilk adımı sanatı yok etmekten geçtiği için... Moskova'daki faciayı, bence en veciz ve en doğru yorumlayan. birkaç gün önce Cumhuri- yet'te yer alan Behiç Ak'ın karikaturüydü: Tele- vizyonda Moskova Tiyatrosu'ndaki faciayı izle- yen adam kendi kendine şoyle diyordu: "Vay be! Şimdi anladım. 'Ölü olarak ele geçirmeye' itirazet- meyınce, 'olü olarak kurtarılmayı da' kabullenmiş oluyorsun." Öyle ya, "ölü olarak ELE GEÇİRMEK" ile "ölü olarak KURTARMAK" arasındaki fark, yalnızca otaya hangi taraftan baktığınıza bağlıydı. Yann seçim var. Oyumuzu kullanırken içgüdü- lerden çok aklımızı kullanmaya gereksinimimiz var. Bir seçim yapmak için önce seçeneklerin olma- sı gerek. Bu kez neyse ki çok geniş yelpazeye ya- yılmış seçenekler var. Seçeneklerin olması yetmez, seçenekleri çok iyi tanımak gerek. Tanımak içinse, yalanlarla doğru- ları birbirınden ayırabilmek kaçınılmaz... Seçenekleri iyi tanımak da yetmez. Kendinizi de tanıyacaksınız. Kendiniz için, çocuklarınız için, nasıl bir ülkede yaşamak istiyorsunuz? Nasıl bir dünyanın parçası olmak istiyorsunuz? Bu soru- ların yanıtlarını da vermek zorundasınız. İnsanı insan yapan değerleri seçmeniz dileğiy- le... e-posta: zeynep »zeyneporal.com Faks:(0212)257 16 50 Cengz Bektaş, Yaşar Rfraç ve HanetAttrtaynakTÜYnPia • Kültür Servisi - Cengiz Bektaş, Yaşar Miraç ve Hikmet Altınkaynak bugün 21. TÜYAP Kitap Fuan kapsamında okurlanyla buluşacak. Cengiz Bektaş 'Yeni Yapıtlar, Yeni Basımlar', 'Halk Yapı Sanatı', 'Koruma Onanm', 'Mimarlıkta Eleştiri' ve 'Sular Akıyor 7 adlı kitaplannı 14.00 - 16.00 saatleri arasında Literatür standmda. Yaşar Miraç '1001 Şiir" adh kitabını saat 15.00'te Bilim Sanat standmda imzalayacak. Hikmet Altuıkaynak ise 16.00 - 18.00 saatleri arasında PEN Yazarlar Derneği standmda olacak. Dünya Kitap Ödülleri verildi • Kültür Servisi - Dünya Kitap Dergisi'nin düzenlediği Dünya Kitap Ödülleri açıklandı. Dün tstanbul Kitap Fuan Marmara Salonu'nda düzenlenen bir törenle; Yılın Telifi Ödülü "Güzel Yazı Defteri" (Yapı Kredi Yayınları) ile Tomris Uyar'a, En iyi Çeviri Ödülü "Gecenin Sonuna Yolculuk" (Yapı Kredi Yayınlan) ile Yiğit Bener"e, Yayuıevi Ödülü Türkiye Iş Bankası Kültür Yayınlan'na, Yılın Şiiri Ödülü Dünya Yayıncılık'ın ya\ımlayacağı şiir dosyasıyla Alper Akdeniz'e verildi. Şükran Plaketi'nin bu yılki sahibi ise Dünya Yayıncılık tarafından basılan kitaplar arasında en yüksek satışa ulaşan "Kulağıruza Küpe Olsun'" ile Prof. Dr. Kenan Mortan oldu. (0 212 629 08 08) BUGÜN • CEMAL REŞİT REY de 'VII. Uluslararası Mistik Müzik Festivali' kapsamında 20.00'de T.C.K.B tstanbul Tarihi Türk Müziği Topluluğu/Tasavvuf Grubu konseri. (0 212 232 98 30) • ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ'nde tstanbul Devlet Senfoni Orkestrası'nm konseri. Şef: Ivo Liponoviç. Solist: Marco Lizzi (keman) (0 212 251 56 00) • tŞ SANAT'ta 19.30'da şef Serdar Yalçının yönettiği, Yelda Kodallı nın (soprano) solist olarak katılacağı Bilkent Senfoni Orkestrası konseri. (Biletix: 0 216 454 15 55)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle