Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
LAYFA CUMHURİYET 13 KASIM 2002 ÇARŞAMBA
HABERLER
AKP'yi iktidara getiren adımlan atan siyasi aktörler için, şimdi iç hesaplaşma zamanı
Biz neredeyanlış yapük?BUGÜNE NASIL GELlNDl
4 Mayıs-Ecevit bağırsak iltihaplan-
ması teşhisiyle Başkent Hastanesi'ne
kaldınldı
5Mayıs-Başbakan taburcu edildi an-
cak Ecevit ve MHP'siz hükümet se-
naryolan konuşulmaya başlandı.
10 Mayıs-Derviş, erken seçim tari-
hinin belirlenmesini istedi.
15 Mayıs-îsmail Cem akşam yeme-
ğinde Derviş'le buluştu.
16 Mayıs-Özkan'la görüşen ABD
Büyükelçisi Pearson'un "Ecevit'üıçe-
köeceği yolunda duyumlar aldık" de-
diğı basına sızdı.
17 Mayıs-Ecevit ikinci kez hastane-
de. TÜSlAD yazılı açıklama yap-
n: "Başbakanhğa vekalet mekanizma-
s bir an önce iştetflsm"
24Mayıs-Bahçelı, Derviş 'e sert çık-
0: "Krizin bu aşamasmda seçim iste-
mek hangi akla hizmettir"
27Mayıs-Ecevit taburcu edildi. Or-
takJann AB tartışması alevlendi.
28 Mayıs- Pearson, Ydmaz ve Der-
viş'le görüştü ve ABD'nin erken seçi-
me soğuk bakmadığını açıkladı.
30Mayıs-MGK Ecevit'siz toplandı.
2 Haziran-Bahçeh erken seçim sin-
yali verdi.
6 Haziran-Ecevit'in sağlık raporla-
n basına sızdınldı.
7 Hazimn-Ecevit'siz AB zirvesinde
kriz çıktı. ANAP'taÖzkan başkanh-
ğmda DSP ve ANAP * ın içinde yer ala-
cağı bir formül tartışmaya açıldı.
8 Haziran-TÜSİAD Başkanı Özilhan:
"Başbakanın sağhk konusu ülke soru-
nu haline gehniştir. Onlem alınsuı"de-
di.
12 Haziran-Derviş: "Befirsizfikpiya-
salan olumsuz erkiliyor" dedı.
27Haziran-Ecevit önce "Seçinıufiık-
ta göründü" dedi. Piyasalar karşısın-
da geri adım atb. O gece Ferit Şahen'in
evinde toplanan
patronlar "Ece-
vit'e'çekü'diye-
Km" karan aldı.
2 Temmuz-
TOBB'den Ece-
vit'e dolayhçe-
kil baskısı
3 Temmuz-
The Tımes:
"Ecevit arükçe-
IdlsJn"
4 Temmuz-
Deniş zirvede Ece\it'e çekilmesi ima-
sında bulundu.
5 Temmuz- ATO Ecevit'e vesayet
davası açtı. DSP yönetimi sessiz ka-
lan Özkan'ı suçladı.
6Tenunuz-Derviş'in "Aktif siyaseti
de^ertendiriyonınr sözlerine TOBB
'den destek. Yılmaz sağlık heyetinin
açıklama yapmasını istedi.
7Temmuz-Bahçeli 3 Kasım'da seçim
istedi. Özkan hem görevinden hem de
partiden istifa etti. Onu yakın arkadaş-
lan izledi. Yılmaz, seçim istedi.
8 Temmuz- Bahçeli, "MHP'siz ve
Ecevit'siz koalisyon oyununu bozduk"
açıklamasını yaptı.
9Temmuz-DSP'den istifa edenlerin
sayısı33'eçıkü.
lOTenunuz-Yılmaz "Koatisyonun
devamı zor" derken, Ecevit de "Se-
çimden vazgeçin" çağnsında bulun-
du.
11 Temmuz-Derviş, Bakanlar Ku-
rulu'nda "yeni bir siyasi senaryo' is-
tedi. Cem partiden aynldı. Eterviş'in
istifası ise Sezer'den döndü.
12 Temmuz-Cem: "Derviş ve Öz-
kan'la birlikte%iz. Yeni bir sosyal de-
mokrat parti kurulacak"dedi.
16Temmuz-Liderlerzirvesinden er-
ken seçim karan çıkü.
19 Temmuz-Ecevit: "Seçiıni içime
snKÜremiyonım.''
20Temmuz-Yı]mazçarketti: "Önce
AB yasalan sonra seçün."
2İ Temmuz-Cem: "Seçime hazmz.",
Çiller: "Baraj indirflmemelL''
29Temmuz-TBMM erken seçim sü-
recini başlattı.
23 Ağustos-Derviş CHP'ye girdi.
Devlet Bahçeli.
ürkiye 'yi
beklenmedik bir anda
erken seçime
sürükleyen adımlar
içeriden ve dışarıdan
eşzamanlı olarak atıldı.
Irak operasyonu ve AB
yasalarının gündeme
geldiği bir dönemde
Başbakan Ecevit 'in
rahatsızlanması, geri
dönüşün olmadığı bir
yola girilmesini
hızlandırdı. Yeni
hükümet senaryolarımn
her kesimde
konuşulduğıı dönemde
komplo teorileri
havada uçuştu.
MÎYASEİLKNUR
Her şey Bülent Ecevit'in Ma-
denciler Derneği Yönetim Ku-
rulu Başkanı tsmet Kasapoğlu ile
görüşürken aniden rahatsızlanıp
Başkent Hastanesi'ne kaldınl-
masıyla başladı. Başbakan bir
gün sonra taburcu edilmesine kar-
şın, Ecevit'in arhk hükümete baş-
kanlık edemeyeceği tartışmalan
alev lendi. Ecevit'in birsüreden be-
ri dil sürçmeleri artmış, yürüme-
si ve konuşması zorlaşmıştı ger-
çi ama yine de kimse çekilmesi
ya da erken seçime gidilmesini
tarnşma konusu yapmamıştı. Ece-
vit'in sağlığı alarm verince önce
ekonomıden sorumlu Derviş er-
ken seçim tarihinin belirlenmesi-
ni istedi. Ardından da yeni hükü-
met senaryolan açıkça tartışıl-
maya başlandı.
Bu tartışmalar içerideki ve dı-
şandan hemen destek buldu. içe-
riden medya-siyaset- işdünyası
desteğine. dışandan uluslararası
kuruluşlann ve ABD'nin deste-
ği eklendi. Ecevit'in hastanede
kontrollerine gitmemesi üzerine
doktorlann evini basıp zorla Baş-
bakan'ı hastaneye yatırmasından
sonra komplo teorileri havada
uçuşmaya başladı. Bu arada içe-
riden ve dışandan Başbakan'a
"çekfl" baskılan artarak sürdü.
Bu baskılann olası bir Irak ope-
rasyonu ile birlikte AB uyum ya-
salannın çıkanlmasının arifesi-
ne rastlaması komplo iddalannı
güçlendirdi. Artık "Ecevit'sizve
MHP'siz hükümet" senaryolan
alenen konuşulmaya başlamıştı.
Üginç olan bu senaryolann ANAP
odaklı olmasıydı. Mesut Yılmaz
yalanlasa da ANAP kurmaylan
Ecevit'in yekaleti yardımcısı Hü-
samettin Ozkan'a devTetmesi ge-
rektiğini basına ilan ediyordu.
Yılmaz, Ecevit'ten sağlık ra-
poru istiyor. Istanbul'da toplanan
patronlar "Ecevit'e gidip çekil-
mesini isteyeUm" karan alıyor.
ABD Büyükelçisi Pearson ,Yıl-
maz, Özkan ve Derviş'le bir ara-
ya gelerek konuşmalar yapıyor-
du. Başbakan "ın sağlık raporlan
basına sızdınlıyor, ATO Başka-
nı, Başbakan hakkındavesayet da-
vası açacak kadar ileri gidiyordu.
Bir başka ilginçlik de Başba-
kan'a yönelik en ufak eleştiriye
tahammülü olmayan ve bu ne-
denle Cumhurbaşkanı ile bile kav-
gayı göze alan Ozkan'ın bütün bu
olup biteni sessizce izlemesiydi.
Sonunda olan oldu ve Köşk'teki
AB zirvesinden çıkan krizin ar-
dından MHP Genel Başkanı Dev-
let Bahçeli hem erken seçim is-
teyen Dervış'e hem de AB konu-
sunda anlaşmazhğa düştüğü Yü-
maz'a resfi çekerek 3 Kasım'da
seçim istedi. Bahçeli, MHP ve
Ecevit'i dışanda bırakacak hü-
kümet senaryosunun aksi halde
bir hafta sonra yaşama geçirile-
ceğini açıkladı.
Resti Yılmaz ilk etapta gördü.
lyi pokerci olduğu söylenen Yıl-
maz bu kez yanlış hamle yapmış-
h. Sonradan geri adım atmaya
kalkışuysa da zirveden "erken
seçim karan'' çıktı. Erken seçimi
istemeyen tek lider Ecevit'ti an-
cak ortaklanna direnmedi.
Ecevit neyln engell?
Süreçle ilgili komplo iddialan
özellikle MHP ve DSP kanadın-
da açıkça dile getiriliyor ve Yıl-
maz- Özkan-Derviş-Cem ve dış
odaklar suçlanıyordu. Komplo
iddialannın ilki; Ecevit'e Ozkan'a
yakınlığıyla bilinen Başkent Has-
tanesı tarafindan ış göremez ra-
poru verileceği, yerine de veka-
leten Özkan'ın getirileceği, bunu
kabul etmeyen MHP'nin ise ay-
nlması halinde hükümete dışan-
dan AKP ve SP desteğiyle sürdü-
leceği yolundaydı. Yine bu iddia
sahiplerine göre Ecevit bir şeyle-
rin özellikle de Irak operasyonu-
nun engeli olarak görülmüştü.
MHP ise AB'nin istediği yasala-
nn önünü tıkıyordu.
Bir başka iddia ise; 1 Haziran
tarihli Islami bir gazetede yer al-
dı. Habere göre, Derviş' in de ka-
tıldığı Biderberg örgütünün Was-
hington'daki toplantısında Ece-
vit'in ipi çekilnîiştı.
Son iddia ise AKP lideri Tay-
\ip Erdoğan'ın ABD'nin deste-
ğinı aldığı ve AKP'nin iktidara
gelmesi ıçin hükümetin bozulma-
sı planlanmıştı ve bu plan aşama
aşama uygulandı. Işte AKP
iktidannı hazırlayanlar:
Derviş: Hükümetin 4.
ortağı
Türkiye'ye geldiği günden be-
ri hükümetin dördüncü ortağı gi-
bi davrandı. En ufak anlaşmazlık-
larda IMF şantajını kullandı. Du-
rup dururken erken seçimi gün-
deme getirmesiyle fıtili ateşledi.
Ecevit'in ilk hastaneye yatışın-
dan sonra toplanan hükümet zir-
vesinde Ecevit'e "çekfl" imasın-
da bulundu. Katıldığı her toplan-
tıda siyasi belirsizliğin ekonomi-
yi olumsuz etkilediği savını işle-
di. Bursa'daki bir toplantıda ise
"önümüzdekigünlerde kendtanin
de içinde yer alacağı aktif bir çö-
zümden" söz ederek yeni siyasi
senaryolann gündeme gelmesine
zemin hazırladı. Yılmaz, Özkan,
Cem ve patronlarla birlikte
"MHP'siz veEcevit'sizhükûmet''
formüllerinin dillendirilnıesini
körükledi. Derviş'in bu tavnnın
uluslararası ekonomi kuruluşla-
n, dış basın ve Türkiye'deki işve-
ren kesiminden gelen tepkilerle
eşzamanlı olması manidar karşı-
landı. Önce Özkan ve Cem'le si-
yaset yapacağını açıklayarak
DSP'den kopmalan hızlandırdı.
Sonra CHP'ye katıldı. Hem DSP'
nin parçalanmasına neden oldu
hem de YTP'yi ortada bıraktı.
Özkan: Kuşkuları
üzerlnde topladı
Ecevit'in sağ kolu olarak ver-
diği imajla hem parti içinde hem
de hükümette örgütlendi. Hükü-
metin ANAP kanadına partisin-
den daha yakın oldu. MGK top-
lantısında Ecevit'i koruma adına
Cumhurbaşkanı ile sert bir tartış-
maya girerek krizi tetikledi. Öz-
kan'm Başbakan'ın hastahğı sı-
rasında başlatılan "çekfl" kam-
panyasına. vekaletin kendisine
verilmesi yönündeki baskılara
karşı sessiz kalması gözden kaç-
madı. Yılmaz'la gerek yurtdışın-
da gerekse Beykoz konaklannda
yaptığı görüşmeden sonra "Ece-
vit'sizveMHP'sizhükümet" for-
müllerinin tartışmaya açılması
dıkkat çekiciydi Başbakan'ın
sağhği üe ilgili raporlann Başkent
Hastanesı tarafından kendisine
gönderilmesi v e bir süre sonra
bunun basının manşetlerine çık-
ması nedeniyle kuşkulan üzerin-
de topladı. DSP'den istifa ettik-
ten sonra Cem ve Deniş'in de ay-
nlarak yeni bir parti kurulacağı
imajını vererek arkadaşlannın da
aynlmasuıı teşvik etti.
Cem: Medyanın desteği
yetmedi
SHP'de polırikaya atıldığı gün-
den beri "genel başkan"lık düşü
gören Cem, SHP ve CHP'de bu-
nu gerçekleştiremeyeceğini an-
layınca DSP'ye girdi. Başbaka-
nın hastalanmasından sonra Öz-
kan ve Derviş'le birlikte parti
içinde lider kadrosu olarak adı-
nın dolaştınlmasına sessiz kaldı.
TOBB'ye gidip ekonomik konu-
larda konuşma yapması ve ardın-
dan da Gaziantep'e bir gezi ya-
pacağım açıklaması genel baş-
kanlık adaylığının ilanı olarak
yorumlandı. Ecevit'siz hükümet
senaryolann konuşulduğu gün-
lerde Göcek'te bir yatta Özkan'la
buluştu. Özkan'ın partiden aynl-
masından sonra Ecevit'ten "gend
başkanlık" ya da "başbakan var-
dımcüığı*' görevi bekledi. Baş-
bakan Yardımcılığına Gürelata-
nınca partiden istifa ederek
YTP'yi kurdu. Medyanın deste-
ği ve Derviş'in sözüne güvene-
rek iktidara geleceğine inandı ve
erken seçime destek verdi.
Başhşbakan Ecevit'in rahatsızfağından sonra or-
tava atılan hükümet senanolannuı en önemli
aktörierinden, şimdi sadece Kemal Deniş Mec-
lis'te. Bunu da birlikte hareket ettiği Cem ve
Özkan'dan avnlıp CHP'ye geçerek sağladL
PATRONLAR KULÜBÜ DE KARARINI VERDİ:
Ecevit'e 'çeldT diyelim
Hastalığın ilk günlerinde
TLTSLAD Başkanı Tuncay
Özilhan "Başbakanm sağ-
kk konusu arük ülke soru-
IU haline gehniştir. Gere-
tenönlemler ahnsm" açık-
iamasmı yaptı. Basma, Ece-
nt'in sağlık raporlannın
azmasından ve evde iyi ba-
alamadığı haberlerinin çık-
masından bir gün sonra 27
Haziran'da FeritŞahenk'in
ÎV sahipliğinde Garanti Bankası Ge-
nel Müdürlüğü'de toplanan süper pat-
Tuncav OzUhan.
ronlann "Ecevit'e gidip
çekilmesini söyleyelim"
karan aldığı basmda yer
aldı. Butoplantı iddiasın-
dan bir gün sonra ise TÜ-
SlAD Yüksek Istişare Ku-
rulu Başkanı Rona Yır-
cah'nm, "Bu hükümetye-
niden ele ahnmah" çağn-
smda bulunması basmda-
ki haberleri doğrular ni-
telikteydi. 5 Temmuz'da
ise ATO Başkanı Sinan Aygün Ece-
vit'e vesayet davası açtı.
YILMAZ ERKEN SEÇÎM RESTİNÎ ÖNCE GÖRDÜ, SONRA ÇARK ETTÎ
Ozkan^a vekalet senaryosu çöktii
Hükümet içinde diğer ortak MHP
ile ilk günden itaberen soğuk sava-
şa girdi. Başbakan Ecevit'ten çok hü-
kümet içinde Başbakan Yardımcı-
sı Hüsamettin Özkan'ı muhatap ka-
bul etti. Hükümet için Özkan ve
Derviş'le ayn bir ittifak cephesi
oluşturdu. Başbakan'm hastahğı sı-
rasında "Ecevit'siz ve MHP'siz hü-
kümet formülleri" nedense hep
ANAP kaynaklı olarak basma sız-
dı v e Yılmaz bu iddialara karşı sert
bir tepki göstermekten kaçındı.
Köşk'te AB konusunda yapılan zir-
veden sonra MHP'yi ve Ecevit'i dı-
şanda bırakan yeni senaryolar par-
tisi içinde tartışmaya açıldı. Baş-
bakanın ikinci kez hastaneye yatma-
sı üzerine Ecevit'in sağlığı hakkın-
da rapor istedi. Özkan"ın istifasm-
dan sonra "Ozkan hükümetin tut-
kalrv dı, o ohnasaydı hükümet uzun
sürmezdi" diyerek Başbakanlık ve-
kaletinin Ozkan'a verilmesini ön-
gören senaryolan desteklediği or-
taya çıktı. Liderler zirvesinde Bah-
çeli'nin erken seçim restini önce
görüp sonra çark etti.
AVRUPA'DAN
GURAY OZ
Hikâyesi Soldurulmuş
Tarih
Bir hikâyenin içine girerken, bu hikâyede kimle-
rin burban, kimlerin "kahraman" olacağının daha
baştan belli olması ne kadar dehşet vericidir. Ço-
cuklar, kadınlar, babalar ve kardeşler olur daha
zamanı gelmeden ölenler, sakat kalanlar. Unifor-
malı ya da üniformasız.
Hep öyle oldu. Ama biz onlan hızla unutacağız
ve tarih kitabının kupkuru sayfalannın içine yerleş-
tireceğiz. Geriye dönüp bakın, Körfez Savaşı'nda
olup bitenleri hangi sayfaya yazdığımıza. Yüzler-
ce yurttaşımızın öldüğü Kore Savaşı artık hikâye
olmaktan çıkmadı mı? Çıktı, kurudu. Vietnam Sa-
vaşı dayine o sayfalardaki pek eski, pek uzak, ku-
rumuş, kurutulmuş bir hikâyedir. Çok uzaklardaki
ABD'nin, sınır komşumuz Irak'a saldırı hazırlıkla-
nnı hızlandırdığını anlatan spikerler, haberleri, ar-
tık kanıksadıklan bir haberi vermenın sıkıntısıyla iş-
te o bilinen sayfadan okuyorlar. Filistın'de ölen Is-
rail ya da Filistinli kurbanların haberierıni okuduk-
lan gibı yani.
Yann savaş ve ölüm haberlerini de öyle verecek-
ler.
• • •
Son büyük depremi yaşamadım. Yalnızca Iz-
mit'tekı son artçı depremin paniğini gördüm. Ge-
diz depremini ise şöyle böyle hatırlıyorum. Yıkın-
ttlann arasında kalanlarla ilgili sonradan da hiçbir
şey bulamadım. O yıllarda Uşak'ta oturuyorduk.
Depremi biz de hissetmiştik, ama evimizin duvar-
lannda zararsız bir ikı çatlaktan başka bir şey yok-
tu. Sonra annemin tanıdıklanndan birisinin deprem-
de çocuklanyla birlikte yıkıntı arasında kaldığını, ge-
ride kalan babanın ise bir meczup gibi ortalıklar-
da dolandığını duymuştum. Bana pek dokunan bu
hikâyenin kitaplardayeraldığını sanmıyorum. Bel-
ki gazete arşivlerinde Gediz depremi ile ilgili hıkâ-
yeler vardır. Ansiklopedilerde ise rakamlardan baş-
ka bir şey yoktu. Son depremle ilgili yaşananlann
hızla ama hızla eskiyip kuruduğunu ise herkes bi-
liyor.
Askeri darbe hikâyeleri herzaman ilgimi çekmiş-
tir. Bu türden darbelere karışanların yazdıkları anı-
lan, çoğunlukla pek ilkel olmalanna karşın, roman-
lara tercih ederim. Satır aralanna sızmış pek çok
ve pek karışık hikâyenin, daha sonra resmi tarih-
lerden silinip çıkartıldığını ve böylece olup bitenin
yoksul bir özetinden başka hıçbır şeyin elimızde
kalmadığını da iyi bilıyorum. Her saat umutla umut-
suzluk arasında gidip gelen duygularla izlediğimiz
Şilı'deki zalim Pinochet darbesinden de geriye bir
şey kalmadı. Şilililer bile yeni bir hayata alıştılar ve
Satvador Allende yi unuttular. Oysa benim kulak-
lanmdaAllende'nin tarih kitaplannda yer almayan
son çağrısı, son çığlığı hâlâ duruyor.
• • •
Şimdi ise zaman artık daha başka türlü ilerliyor.
Şimdi insanla, olup biten arasındaki ilişki, insanın
ve insan bilincinin neredeyse dışına çıWı. Nereden
geldiğini bilmedigimiz bir elektrik dalgasının vur-
gununu yemiş gibi dolanıyoruz ortalıkta. Her gün
ve isteğe göre yeniden yazılan tarih kitaplarından
sorumlu tuttuğumuz genç insanlara, nasıl olup da
bunca yalanı söyleyebildiğimizi aklım hiç almaz-
dı; şimdi ise artık yalan söylemeye bile gerek du-
yulmadığını, zaten tarihin duygusuzca geliştiğıni söy-
lüyorlar. Yalnız Türkiye'de değil, Avrupa'da da, fel-
sefeyi ve filozoflan insan bilincinden sürüp çıkart-
mayı amaçlayan ve teknolojınin gelışiminden bü-
yük güç alan, Amerikan kaynaklı yeni akımlarla
daha da yoksullaşacağımızı, yalnızca işaretlerin
diliyle konuşan elitin dışında kalan milyonlarca in-
sanın kuru ekmek peşınde sürüler haline getirilmek
istendiğini söylediğim zaman, bana, dehşet dolu
bir bilim kurgu romanı anlatıyormuşum gibi bakı-
yor kimi arkadaşlanm.
Gittikçe ruhsuzlaşan hikâyelerimizle, zaten hikâ-
yeye dönüp bakmayan tarihimizle, betonarme
"güzelliklerin " peşine düşmüş, ahşabı ve taşı terk
etmiş yapılarımızla felsefeye gülüp geçen, sosyo-
lojiyi insanı gütme sanatı olarak tarif eden ve öy-
le de kullanan akıl hocalanmızla nereye gıdiyoruz
peki biz?
Birbirine küfreden, birbirine dokunan, birbirinı se-
ven ve nefretlerin derın kuyulannda sevgıler birık-
tiren o güzel insanlar, herhaldetıpkı Yaşar Kemal'in
güzel kahramanlan gibı "o güzel atlara binip git-
tiler".
Gitmişlerdir.
Belki de gitmemişlerdir. Belki bir yerlerde fırtı-
nanın dinmesini bekliyortardır. Belki de ruhlannı
yoksulluktan kurtarmak için derin ve sessiz bir
çaba içindedirler.
öyledir! Mutlaka öyledir!
Uluslararası kuruluslar ve ABD:
Erken seçim
ekonomiyi etkilemez
Derviş'in aniden "Er-
kenseçjm tarihibeiuien-
sm" açiklamasına ilk des-
tek yurtdışından geldi.
Önce IMF Koordinatö-
rü Tom Davvson TÜSI-
AD'la görüşmesinde
"Seçim ekonomik prog-
ramı etkilemez" açıkla-
masını yaptı, ardından
Standart and Poor's'un
Türkiye anahsti Alaia El-
Yusuferken seçimin Tür-
kiye'nin kredi notunu
etkilemeyeceğini söyle-
di. Mayıs ortalannda bir
anda Ecevit'in çekilme-
si gerektiğini belirten ha-
ber ve yorumlar yer al-
maya başladı. ABD Dı-
şişleri Bakanı Powell,
Cem'i arayarak Ecevit'in
sağlık durumu hakkın-
da bilgi alırken Ankara
Büyükelçisi Pearson da
Özkan, Yılmaz ve Der-
viş'le görüşmelerini sür-
dürdü. Bu görüşmeler-
den sonra Pearson un
"Ecevit'in çeküeceği yo-
lunda duyumlar aldım"
dediği basında yer aldı.
Pearson'un bu görüş-
meden sonra yapüğı "Er-
ken seçim Türkiye eko-
nomisini etkilemez. Böi-
genin istikrar ve refahı
Irak'ta rejim değjşikBği
olursa artacaktır" yö-
nündeki açıklaması kay-
da değerdi. Derviş'in Se-
zer'den dönen istifasının
ardından Times'de "Der-
viş'in istifasuu ABD ön-
ledj" başhğıyla çıkan ha-
ber ve Şükrü Sina Gü-
rel'in uluslararası komp-
lo iddıasına ABD'nin
alınganlık göstermesi de
dikkat çekiciydi. Ece-
vit'in gözden çıkanldığı
savını güçlendirecek bir
gelişme de ABD'nin Irak
operasyonuna katılması
halinde uğrayacağı za-
rann tazmini için 28 mil-
yar dolar verileceği müj-
desinin verilmesiydi.