Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 1 EKİM 2002 SALI
8 HABERLERIN DEVAMI
G Ü N C E L CÜIVEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1.
ara çare ü-etece- aternatif çabalar bilinçli ola-
rak susturLİmayaai^ılmaktaymış!
Üsteli k "çamıkli'iar o/an çevrelerin düzenin cte-
âişmes/'ni istemeojn den" söz ediyor.
" Seçimistemeye-erin maskeleri düştü. SR da-
\a önceler d lind? jüşmeyen yasalan bahane
ederek erteleme ıs7y>rdu. Gerçekamacın Erba-
kan'ın ada/lığı olaeu anlaşıldı. YTP seçim diye
cünyaya gözlerir âçrtı, meğer istemiyormuş.
ANAP'ın asıl dero arıketlerin açıklanmasından
çoook önce, meğ-fycjzde 10 barajını aşamaya-
cağını saptamasıynş.
Gerçek kmlikle-açıklanınca rahatladık.
Tarihe acın yanırmanın türlii yolları var; ya
şanlı şerefli bir ola. yaratmak ya da gölgeli, onur
sağlarnayan kimi gTşîmlere önayak olmak!
Son anketlere gcetoplumun yüzde 92.6'sı se-
çmlenn 3 Kasım'yyapılmasını istiyor. Milletin
temsılcisi olmakla ovünegelen maaş ve liste
'mağdurian" ıle a.m k a p t a yer alan (barajzede)
ûç parti, son han% fc>ugün yapıyor.
Meclis'in tatile g-Tesini engelleyebilirlerse, se-
çimi erteletrnenııuada iptalın) peşine düşecek-
ler.
Sonrası Nisan 2004-"e kadar milletvekili ma-
aşıyla rnilletvekilliğ çalımı!
Bütün bunlarkirlk inkârınadeğer mi?
Seçimin akıbetir. bekleyen sadece halk, sade-
ce medya, sadece seçim isteyen partiler değil;
yayınlara göre piyasalar kimi "senaryolan 'satın
almış', kimilehni aliamış" bekliyor.
Piyasalar örneğh seçimin ertelenmesi olasılı-
ğını "satın almış", cna göre döviz ve faiz ayarla-
ması yapmış. Ama4-6 Şkim'de Kuzey Irak Par-
lamentosu Kürt de/letini ilan ederse... TSK, Ku-
zey Irak'a uzun sü-e kalmak üzere girerse.. se-
naryolannı "henüzîatm almamış".
Piyasa (döviz vefaiz) bile milletin vekilinden,
milletin vekıllerinden oluşan partilerden, hükü-
met ortaklanndan ;ok daha tedbirli. Galiba ge-
leceğe onlardan örce bakabiliyor.
"/Wa<?cto/'"küskürlerle seçime aykın bakan par-
tilerin dış-iç kargaşa ne umuruna!
* • •
Anahtar parti DSP. Herkesin gözü DSP'de.
Hangi tarafa oy verrse o taraf kazanacak!
Ecevit, grup kararı aldırmadığı, PM kapısını
aralık bıraktığı için etelerneye karşı çıkanların, ta-
bii kamuoyunun diVkatini üzerindetopladı. Oysa
her konuşmasında ertelemeyi "ahlaki bulmadığı-
nı" belirtiyor. seçırrin 3 Kasım'da yapılması ge-
reğine değiniyor, "/ş işten geçti" diyor. Ama bir
kez kuşku tohumlan atıldı. Kuliste DSP deyince
bir "acaba"lı soru çıkıyor karşımıza.
DSP Genel Başkan Yardımcısı Tayfun Içli, 3
Kasım karan alınırken grubu bağlamadıklannı,
partisinin "ortakakıiia" hareketettiğini ve bugün
deedeceğinı, (üç beş liste mağdurunun dışında)
partisinin erteletmeye karşı çıkacağını söylüyor.
Ecevit'e koşut açıklamalar yapıyor, yapmasına
da.. yine de kuşkuyla yatan kuşkuyla kalkanlara
inandırıcı olamıyor.
Meclis'in tatile gırip giremeyeceği ve seçimin
akıbeti; aklaria karalar bugün belli olacak.
DSP liderinin halka söylediklerini kulisteki hiç
alışık olmadığı siyasal taktik ve manevralarla yad-
sıyabileceğini kabullenmek zor.
Ecevit ile 3-5 fire dışında DSP grubunun seçi-
mi engelleyecekyöndeoy kullanacağına inanmı-
yorum. Inanmak da isterniyorum.
AL, GÖZÜ]\I SETRETLE
IŞIL ÖZGENTÜRK
• Baştarafı Arka Sayfoda
jüm, bu son dönem ve
yaşlıhğın ilk zamandan
için ülkemizde ne çejit
argütlenmeler var? Hıç-
bir şey yok! Hep şöjle
ieriz,"BizTürklerçok
insan severiz.. öyle ki,
yaşblarımızı huzurev-
lerinde değil evimizde
yaşatırız." Ve bu konu-
îa huzurevleriyle, çeşıt-
ti hobilere uygun örgit-
lenmeleriyle yaşlı nüfu-
sunu rahat ve mutlu et-
meye yönelik çahşmaiar
yapan Batı ülkelerini ie
pek bir küçümserz
:
'Yaşlüannı fırlatp
atıyorlar, sonra insam
diye geziniyorlar."
Işte iş öyle değil. Eır
evde yapayalnız sadLece
pencereden bakarak ya-
şayan bir yaşlıyla, cr-
gütlenmiş bir huzvac-
vinde kendi yaşıtlanyla
birlikte yemek yiyen, e-
levizyon seyreden, an-
ja aşk bile yaşayan hı
rmşka yaşlı arasima
nutluluk kimden yaıa
derseniz, ben derim c
ıkinci yaşlı kazandı.
Kan koca işe gitrm.
;ocuklar okulda ve y>-
rüyemediği için tek ta
şına sokağa çdcama^yır
Dİr anneanne. Buraa
msani boyutun ne ol-dı-
ğunu yeniden düşünr-re-
İiyiz. Artık yaşam est-
3İ gibi değil, hız inaun.-
tnaz bir biçimde a r t
bsanlar isteseler de h-
a şeyleri yapamıyor-k
Yorgunlar ve zamanL3r.
yok Ve o anneanne e -
de yapayalnız oturm.a-2
devam ediyor.
Bazılan huzurevi kav-
ramını kötü bulabilir.
Gayri insani bulabilir, a-
ma şu yaşadığımız dün-
yada tıpkı çocuklanmı-
zı düşündüğümüz gibi
yaşamlannın sonbaha-
nnda olan yaşlılanmızı
da düşünmek zorunda-
yız. Bir gün bu konuda
konuşurken sevgili dos-
tum, Doktor Selçuk
Erez şunlan söylemişti,
hep anımsanm:
"Bizlerin de Batı'ya
öğreteceği şeyler olma-
lı. Özellikle yaşlılara
olan düşkünlüğümüz,
onları huzurevlerin-
den uzak tutuşumuz
Batılılann çok hoşuna
gidiyor. Ama bu olay
giderek zorlaşıyor, ai-
lelere yük biniyor. Oy-
sa devlet, yaşlılarını
koruyan, bakan ailele-
re belli maddi destek
yaparak işleri daha
rasyonel bir hale geti-
rebiür." Vallahi doğru
öneri ama, çocuklannı
okutmak için okul yapa-
mayan, hadi okulu yap-
tı diyelim yakıtını vere-
meyen bir devlet, yaşlı-
lan mı düşünecek... A-
ma düşünmesi gerek,
sosyal devlet olmanın
ana şartlanndan biri bu:
"Çocuklan ve yaşlı-
Iarı özenle korumak,
gözetmek."
Dilerim yaşhlığımız-
da bütün bu hayalleri-
miz gerçek olur ve son-
bahar mutlu geçer.
seyreyleisil(a. Yahoo.com
George Orwefl hâlâ güncelENGİNAŞKIN
TORONTO- Toronto
Star gazetesi yazan An-
tonia Zerbisias. ünlü İn-
giliz romancı George Or-
well'in, totaliter ve savaş-
çı bir devletin ürkünç ta-
nımı olan "1984" adlıro-
manının, ABD'de Ro-
nald Reagan'la başlayan
ve George W. Bush'la öz-
deşleşen yeni bir baskı
devletinin portresi oldu-
ğunu bildirdi.
ABD ve Kanada'da li-
selerin öğrenim program-
lannda bir başvuru ve ib-
ret öraeği olarak sunulan
"1984"ün, başlangıcı
"Reaganomiks" adı ve-
rilen dayatıcı ve anti- de-
mokratik dönemle örgü-
lenen bir devlet tarzını
anımsattığıru vurgulayan
Kanadalı yazar, tüm
ABD'yi kutuplaştıran
"Reaganomiks" döne-
minin, G. W. Bush'la bu-
luştuğunu belirtiyor. Siya-
sal, ekonomik ve sosyal
alanlarda, tepeden ve de-
netimsiz bir yönetim biçi-
mini yaratan Ronald Re-
agan'ın, ABD'de şimdı
doruk düzeye varan "De-
mir Yumruk Doktri-
ni"nın baş sorumlusu ol-
duğunu vurgulayan To-
ronto Star yazan, etiksel
ve mesleksel görevini kar-
telleşmeyle yitiren med-
yanın, "haber sunmayı"
yalan ve yılışıklık şovlan-
na dönüştürdüğünü bildir-
di. Ronald Reagan döne-
mi zamanında, Iran'la sa-
vaşmakta olan Irak'ın
"Amerika'mn en sadık
dosru olduğunun" altını
çizen yazar, o sıralar, I-
rak'a CIA istihbaratı, eko-
nomik ve askeri yardım
sağlayan ABD'nin,
şimdiki savunma bakanı
"atmaca" Donald
Rumsfeld ı sık sık Bağ-
dat'a yolladığını belirti-
yor.
Frankenştayn
yarattılar
Reagan'la onun başkan
yardımcısı "baba" Ge-
orge Bush"un kendi elle-
nyle yarattıklan "Fran-
kenştayn^ı. şimdi 1 nu-
maralı düşman ilan ettik-
lerine dikkatı çeken yazar.
şimdiki Bush yönetimi-
nin, 1984 adlı romanda
anlatılan saptıncılığı
anımsattığını şöylece ör-
nekliyor: "Masa başla-
nnda ürerilen ve sık sık
piyasaya aktanlan düş-
man tehlikesi", korkuyla
bir toplumun nasıl ko-
şullandınldığını anlatan
bir olgudur. 1984 roma-
nındaki "Gerçek Bakanlı-
ğf; tarihi, iktidardaki
despot siyasal parti adı-
na değiştirmeye girişen
bürokratların içyüzünü
sergiler ve devletin kâğıt
kesme makineleri bu
çizgide, tarihin ve geç-
mişin tüm belgelerini tü-
müyle ortadan kaldırır.
George Orwell'in dediği
gibi, ortaya atılan savla-
rı kanıtlamanın hiçbir
olanağı yoktur. Kimse
ne olduğunu anlamadığı
gibi, paketlenen yalan-
lar, değişik yorumlarla,
değişik kaynaklar göste-
rilerek sunulmaya de-
vam eder."
Son Toronto Film Şen-
liği'nde Amerikalı Film
Yönetmeni Michael Mo-
ore da, Bush yönetiminin
•'kapalı kapılar ardında
korku üreterek, toplu-
mu koşullandırnıayı ıs-
rarla sürdürdüğünü ve
bu girişimde medyanın
bir koyun sürüsü gibi
Beyaz Saray'ı izlediğini
öne sürmüş ve tüm Ame-
rika'da bir George Orvvell
korkusu yaşandığını be-
lirtmiştı. "1984" adlı Or-
well romanının güncel ge-
rilimle çok sık bağlantısı
olduğunu belirten Toron-
to Star yazan, gölge düş-
manlarla sürekli savaşan
ve gerçeği kendi totaliter
hedefleri için "yeniden
biçimlendiren" bir yöne-
tim tarzının karşımıza
çıktığını anımsatıyor.
Kanadalı yazar, muha-
lif sesin, 1984 adlı roman-
daki gibi susturulduğunu
ya da umursanmadığını
Mirguladıktan sonra, ya-
zılı ve görsel medyanın
burnu havada ünlü koda-
man yazarlannın, ta Re-
agan yıllanndan beri dü-
men suyu tutumunu be-
nimsediklerini belirtiyor
ve şu ünlü deyişi aktan-
yor: "Geçmişi bilmeyen-
ler, onu tekrarlamaya
mahkûmdurlar."
ABD'den güvence yok
SERKAN DEMİRTAŞ
ANKARA - ABD, Irak'a ope-
rasyon durumunda ciddi ekono-
mik zarara uğrayacağım belirte-
rek bu zararlann tazmin edilmesi
için gerekli önlemlerin ahnması-
nı isteyen Türkiye'ye olumlu ya-
nıt vermedi. ABD Dışişleri Ba-
kan Yardımcısı Elisabet Jones,
Türkiye'nin istemlerinı not et-
mekle yetinirken "Türkiye'nin,
tüm ekonomik potansiyelini
kullanma hedefıni, Irak'ın
uluslararası toplumun istemle-
rini tam olarak yerine getirme-
si halinde gerçekleştirebileceği-
ni" söyledi. Jones, Avrupa Birli-
ği'nden (AB) müzakere tarihi is-
teyenTürkiye'ye desteklerinin sü-
receğini belirtirken Kıbns konu-
sunda net bir mesaj vermekten ka-
çındı. Türkiye, Afganistan \e Or-
tadoğu bunalımını yaşayan böl-
genin üçüncü bir krizi kaldırama-
yacağını belirtirken olası bir Irak
operasyonunun "meşruiyet ve
oydaşmaya (konsensus)" dayan-
ması gerektiğine dikkat çekti.
Irak'ın kitle imha silahlanndan
anndınlması için çabalannı arttı-
ran ABD, olası bir operasyon sü-
recinde en kritik rollerden birini
oynaması beklenen Türkiye'yle
danışmalannı sıklaştırdı. ABD
Dışişleri BakanYardımcısı Jones,
dün Ankara'da Cumhurbaşkanlı-
ğı, Genelkunnay Başkanlığı ve
Dışişleri Bakanlığı'nda yoğun te-
maslarda bulundu. Jones, önce
Dışişleri Bakanlığı'nda Bakan
Şükrii Sina Gürel, Müsteşar
Uğur Ziyal ve AB, Kıbns, NATO
ve ikili ihşkilerden sorumlu müs-
teşar yardımcılanyla ayn ayn bir
arayageldi. Genelkurmay 2. Baş-
kanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt
ve Cumhurbaşkanhğı Dış Politi-
ka Danışmanı Tacan tldem ile de
görüşen Jones, bugün sabah saat-
lerinde Türkiye'den aynlacak.
Jones'un temaslan sırasında
gündeme gelen konular ve taraf-
lann birbirlerine verdikleri mesaj-
lar şöyle:
Ir3k: Jones, ABD'nin amacı-
nın BM denetçilerinin h"ak'a dön-
meleri değil bu ülkenin silahsız-
landınlması olduğunu vurguladı.
Bunun için BM Güvenlik Konse-
yi'nden kapsamlı ve yaptınm gü-
cü olan bir karar çıkarmaya çalış-
tıklannı anlatan Jones, Washıng-
ton yönetiminin bu yöndekı ka-,
rarlılığına dikkat çekti. Türk yet-
kililer ıse Irak'a operasyonun
"meşruiyet ve oydaşma" ilkele-
rine dayalı olması yönündeki gö-
rüşlerinin değişmediğini Jones'a
ilettiler. Bölgede aynı anda Orta-
doğu veAfganistan knzlerinin ya-
şandığını, buna bir de Irak operas-
yonunun eklenmesinin büyük ka-
nşıklık yaratabileceğini belirten
Türk yetldliler, Türkiye'nin de gö-
rüşünün Irak'ın BM kararlanna
tam ve eksiksiz uyması olduğunu
ilettiler.
KUZey Irak: Türkiye, Irak'ın
toprak bütünlüğünün korunması
gerektiğine ilişkin uyanlannı yi-
neledi. Jones'un da Türkiye'nin
duyarlılıklarmı anladıklannı be-
lirterek ABD'nin Irak'ı bölmek
Türkiye Gazetecıl&r ijnıyeti'nın yayınladığı gûnlük
Bizın Cazete
Ülke sorunlarına ılı^k^porlarıyla, araştırmalanyla,
ksşe yazılanyla, tarafsız horierıyle srvıl toplumların gazetesi.
Düzenli okumak için aue olun. Tel: 0.212.511 08 75
Irak Başbakan 1. Yardımcısı Aziz, Saddam Hüseyin'in mesajuu, bugün görüşeceği Cumhurbaşka-
nı Sezer ve Başbakan Ecevit'e iletmek üzere dünÂnkara'ya geldi. (Fotoğraf: KEREM GEZER)
Bağdat: 19917 unutmayın
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Irak Başbakan 1. Yardım-
cısı Tank Aziz, ABD'nin olası
operasyonunun, sadece kendi ül-
kesi değil, tüm bölge ve özellik-
le de Türkiye için tehdit oluştur-
duğunu söyledi. ABD yönetimi-
nin temeli olmayan bahanelerle I-
rak'a saldırmak istediğini kayde-
den Aziz, Irak'ın komşulanyla
iyi ilişkiler içinde bulunduğunu,
ABD için tehdit oluşturmasının
ise "gülünç" olduğunu söyledi.
Kuzey Irak'taki Kürt gruplanmn
bağımsız devlet kurmalan konu-
sunda Aziz, "Irak'ın kuzeyi, I-
rak'ın bölünmez topraklarıdır.
Herhangi bir bölücü davranışı
kabul etmeyiz ve bu Irak Kürt-
lerinin de çıkaruıa olmaz" di-
ye konuştu.
Temaslarda bulunmak ve Irak
Devlet Başkanı Saddam Hüse-
yin'in mesajuu, bugün görüşece-
ği Cumhurbaşkanı Ahmet Nec-
det Sezer ve Başbakan Bülent
Ecevit'e iletmek üzere Anka-
ra'ya gelen Aziz, Esenboğa Ha-
vaalanı'nda yaptığı kısa açıkla-
manın ardından gazetecilerin so-
rulannı yanıtladı.
"Dost ve komşu Türkiye'de
Saddam Hüseyin'in temsılcisi
olarak bulunmaktayım" diyen
Aziz, amaçlannın Türkiye'yi I-
rak'ın durumu ve de\am eden ko-
şullar hakkında bilgiîendirmek
olduğunu söyledi. "Dost Türk-
lerin bizim neler çektiğimizi
anlamalarını istiyoruz" diyen
Aziz şöyle devam etti:
"Amerikan saldırganlığı, sa-
dece Irak için değil, tüm bölge,
özellikle de Türkiye için tehdit
oluşturmaktadır. Türkiye,
1991'de neler olduğunu iyi lia-
tırlıyor. Türk dostlarımızm
kendilerinin ifade ettiği gibi
yalnızca Irak değil, Türkiye de
40 mihar ABD Dolan zarar et-
miştir. Irak'a müdahalevi önle-
mek Türkiye'nin çıkarlarına-
dır. Bu saldırganhğın hiçbir ba-
hanesi yok. Londra ve Was-
hington'ın tehditleri, temeli ol-
mayan bahaneler."
Aziz, Irak'ın BM silah denet-
çilerinin ülkeye girmelerine izin
vermesinin de Irak'ta kitle imha
silahı bulunmadığuu kanıtladığı-
nı kaydetti. Saddam Hüseyin'in
saraylannın da BM silah denetçi-
lerine açılıp açıhnayacağına iliş-
kin bir soru üzerine Aziz, denet-
leme konulannın Viyana'da ele
alındığını, denetçilerin ne istedi-
ğini dinleyeceklerini ve Irak ola-
rak gerçeği öğrenmek için bilim-
sel yöntemler kulanılmasına izin
vereceklerini belirtti.
Aziz, Türkiye'den net bir bek-
lentüerinin olup olmadığı soru-
suna da şu yanıtı verdi:
"Ben 1991 tecriibesini dile
getirdim, Türkiye o yıllarda ve
ardından gelen \ıllarda da za-
rar görmüştür ve sanınm her
jnrtsever Türk, Irak'a saldı-
ndan zarar göreceğinin farkm-
dadır.Türk sorumluların, Tür-
kiye'nin çıkarlarına uygun ru-
tum alacağına eminim. Irak'a
müdahale, Türkiye'nin çıkar-
larına uymamaktadır."
Kuzey kak'taki Kürt gruplarm
federasyon için anayasa taslağı
hazırlıklan konusunda uzlaş-
maya vardıklannın hatırlahlması
üzerine Aziz, Bağdat yöneti-
minin bu konudaki uyansını "I-
rak'ın kuzeyi, Irak'ın bölün-
mez topraklarıdır. Herhangi
bir bölücü girişimi kabul et-
meyiz ve bu Irak Kürtlerinin
de çıkanna olmaz" şeklinde ı-
fade etti.
gibi bir politikasının olmadığını
söylediği öğrenildi. Ancak Irak'ın
kuzeyinde federatif bir yönetim
kurulması konusunda Türki-
ye'nin çekincelerine bir yanıt ve-
rilmediei belirtildı.
Ekonomik kaygılar: ıe
-
maslar sırasında Türk yetkililer,
olası bir operasyondan kaynakla-
nabilecek ekonomik giderlerin
tazmin edilmesi gerekliliğini de
gündeme getirdiler. Türkiye'nin
10 yıl önceki Körfez Savaşı 'ndan
40 milyar dolara yakın zarar gör-
düğünü ve görmeyi sürdürdüğü-
nü belirten Türk yetkililer, ekono-
mik önlemlerin de alınmasını is-
tediler. Jones'un bu konudaki is-
temleri not etmekle yetindiği kay-
dedildi. Gazetecılenn tazminat
konusundaki sorularına "Bura-
da BM Güvenlik Konseyi'nin
alacağı karara odaklandık" ya-
nıtını veren Jones, bir başka soru
üzerine de, "Irak'ın uluslarara-
sı toplumun istemlerini tam ola-
rak yerine getirmesi halinde,
Türkiye tüm ekonomik potan-
siyelini kullanma hedefi-
ni gerçekleştirebilir" de-
di. Jones böylece Türki-
ye'nin ekonomik giderleri-
ni Irak'ta yaşanabilecek
gelişmelere bağlamış oldu.
FMS'ye de olumlu
yanit yok: tkili ilişkiler
kapsamında ekonomik ge-
lişmeler de gündeme geti-
rildi. Daha çok Amerikan
sermayesinin Türkiye'ye
gelmesi gerektiğini Jo-
nes'a iletenAnkara, "Tür-
kiye artık krizden çıkı-
yor. Artık Amerikan ser-
mayesinin gelmesi için
daha uygun bir ortam
var" mesaj ını verdı. Ekim
ayında yapılacak Ekono-
mik Ortaklık Konseyi'nde
ikili ekonomik ilışkilerin
aynntıh ele aluıması bekle-
niyor. Nitelikli Sanayi Böl-
geleri'nin kurulmasına iliş-
kin karann Senato Genel
Kurulu'na gehne aşama-
sında olduğu ancak tekstil
sektörünün buna katılması
konusunda gelişme sağla-
namadığı öğrenildi. Aske-
ri satışlardan kaynaklanan
borçlann silinmesi ya da
azaltılması konusunda da
ABD'den henüz olumlu
yanıt gelmediği kaydedili-
yor. Türkiye'nin ABD'ye
yaklaşık 6.5 milyar dolar-
lık FMS borcu bulunuyor.
KlbOS: Türk yetkililer,
KKTC Cumhurbaşkam
Rauf Denktaş'ın 11 Ey-
lül'de sunduğu çözüm pa-
ketine ilişkin aynntılan Jo-
nes'a anlattı. Ankara Jo-
nes'a "Adada eşit statüye
dayanan yeni ortaklık dı-
şında hiçbir çözümün ola-
mayacağını" \iırguladı.
AB:Ankara, TBMM'nin
3 Ağustos paketi ve sonra-
sında yaşama geçirilen yö-
netmeliklere ilişkin Jones'a
aynnhlı bilgi sundu ve Tür-
kıye-AB ilişkilerinde geli-
nen noktayı anlattı. Kopen-
hag Zirvesi'nden 2003 yı-
lında tam üyelik müzakere-
lerine geçiş karannın çık-
masının önemine işaret e-
den Türk yetkililer, reform
sürecinin süreceğini bildir-
diler. Jones da ABD'nin
Türkiye'nin AB üyeliğine
verdiği desteği yineleyerek
bu politikanın sürdüğünü
anlattı.
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
I Baştarafı 1. Sayfada
"koro" halindeydi. Satır başlarıyla şunları söyle-
diler:
- Biz, ABD'nin müttefikiyiz. 21. yüzyılda ortak
yapılabilecek pek çok şey olduğuna inanıyo-
ruz.
- Terorizmle savaşta işbirliğine hazırız. Her tür-
lü yardımı yaparız.
- Irak konusunda endişelerimiz var. Bunlarsalt
kendi durumumuza dönük endişeler değil. Her
şeyden önce bölgenin aynı anda 3 bunalımı kal-
dırması çok zor. Israil-Filistin ortada, Afganistan
da bölgenin bir parçası, buna bir de Irak bunalı-
mını eklerseniz, üçünde de haklılığınızı dünya ka-
muoyuna nasıl anlatırsınız, düşünmeniz gerekir.
- Olası operasyonun Türkiye'ye etkilerinin salt
ekonomik boyutu bile cıddi düzeyde. 1991'deki
Körfez Savaşı'nın zaran 50 milyar dolar. Yeni bir
operasyon ekonomimizi daha da sarsacak.
Jones, Türkiye'nin artını çizdiği konuların üstü-
nü çizip şöyle dedi:
"Hassasiyetlerinizin farkındayız. Notettik. Bizşu
aşamada BM Güvenlik Konseyi'nin karanyla ilgi-
liyiz."
Gelinen nokta iki ucu isli değnek... Eğer, ABD
tek başıma hareket ediyorum demeye kalkarsa,
Türkiye siyasi olarak zorlanacak ama, zararının
karşılanmasını direkt bu ülkeden isteme hakkını
kendinde bulabilecek. Böyle olmaz da ABD BM
şemsiyesı altında istediğini yapmaya girişirse,
Türkiye siyasi olarak rahatlayacak, derdini Irak'a
ve öteki ülkelere daha iyi anlatabilecek ama, bu
kez karşı karşıya olduğu zararı paylaşabileceği
ortam kalmayacak.
Bu gelişmelerin Kuzey Irak'taki muhtelif muha-
lif grupları nasıl etkileyeceği de bir başka tartış-
ma konusu. Türkiye, "Türkmenlerin can güvenli-
ği benim sonımluluğumdadır" noktasına geldi,
durdu!
Ne kadar içindeyiz?
Ankara'nın dün akşam saatlerindeki öteki ko-
nuğu Tank Aziz'di. Cumhurbaşkanı'ndan başla-
yıp devletin her katıyla görüşecek olan Tank Az-
ız'in, Saddam Hüseyin'den mesaj getirmesi bek-
leniyor. Mesajda, masaj niteliğinde rahatlatıcı
şeyler beklenmiyor. Olası operasyondan en çok
Türkiye'nin etkileneceğini bilen Saddam, "AB-
D'nin durdurulması gerekir. Atılan adımlar ulus-
lararası hukuka uygun değil" havasında!
Türkiye de Saddam'a, "Rahat dur. BM şemsi-
yesinin dışına çıkma, yağan yağmur değil, bom-
ba olur. Biz bölgede kimsenin başı derde girsin
istemiyoruz" mesajı gönderecek.
Israil-Filistin gerginliğinde iki tarafla da görüşe-
bilen ender ülkelerden biri Türkiye... Afganıs-
tan'daki yeni düzen arayışlarının başlıca nöbet-
çilerinden biri Türkiye...
Uluslararası yerimizi ararken bu iki durumun
yanında şimdi bir de Irak var. Dünkü Milli Güven-
lik Kurulu toplantısında doğal olarak bütün bun-
lar gündeme geldi.
Türkiye'nin Jones'a ve Aziz'e söylemediği,
kendi içinde tarttığı, yanıtını aradığı önemli soru
şu:
"Biz, Irak gelişmelehnin ne kadannda yer ala-
lım?"
Bu sorunun tamamlayıcısı da şu tümce:
"Olası operasyonun sonuçlarını, zararlannı ko-
nuşuyoruz ama, biz olaylann içinde yer aldığımız
kadar sesimizi duyurabiliriz. Şu aşamada biradım
gerideyiz. Nerede durursak istemlerimizi en iyi bi-
çimde dile getirir, çözüm buluruz?"
Kritik bir nokta!
Ankara, Irak'ta olacakları ciddi olarak günde-
mine aldı. Geçen hafta sonu Kapadokya'daki I-
rak konulu toplantının ana unsurunu Türkmenle-
rin oluşturdugunu da ayrıca vurgulayalım.
ABD'Iİ ve Iraklı iki konuğun ziyaretinden sonra
Ankara'nın Irak gündemi biraz daha yoğunlaşa-
cak. Belki de yeni bir yol haritası gündeme gele-
cek!
ankcum@ttnet.net.tr
Dışişleri Bakanlığı bilgi sundu
MGK Irak'
görüştii
ANKARA (Cum-
huriyet Bürosu) - Mil-
li Güvenlik Kurulu
(MGK), olası bir savaş
durumunda alınacak
askeri ve siyasi önlem-
leri değerlendirdi. AB-
D'nin saldırması duru-
munda yaşanabilecek
kitlesel göç ve diğer sı-
nır sorunlannı da ma-
saya yatıran MGK, Ku-
zey Irak'taki Türki-
ye'nin istemlerinin dı-
şmdaki gelişmelerin
önlenmesi için atılma-
sı gereken adunlan da
tartıştı.
MGK, eylül ayı ola-
ğan toplantısını dün
Çankaya Köşkü'nde
gerçekleştirdi. Cumhur-
başkanı Ahmet Necdet
Sezer' in başkanlığında
yapılan toplantıya Baş-
bakan Bülent Ecevit ve
Genelkurmay Başkanı
Orgeneral Hilmi Öz-
kök ile askeri ve sivil
üyeler katıldılar. Özkök
Genelkurmay Başkanı,
Orgeneral Aytaç Yal-
man'ın da Kara Kuv-
vetleri Komutanı sıfa-
tıyla katıldıklan kurula,
Jandarma Genel Komu-
tanlığı'na atanan Orge-
neral Şener Eruygur
da ilk kez katıldı.
Yaklaşık 2.5 saat sü-
ren toplantıda ağırlıklı
olarak ABD'nin Irak'a
olası bir operasyonu ele
alındı. Dışişleri Bakan-
lığı'nm son uluslarara-
sı gelişmeler ve tarafla-
nn pozisyonlan hak-
kında bilgi sunduğu ku-
rulda Türkiye'nin bu
süreçte izlemesi gere-
ken politika da ele alın-
dı . Irak'ın toprak bütün-
lüğünün korunması için
Türkiye 'nin gerekli ön-
lemleri alması gerekti-
ğinin görüşüldüğü top-
lantıda, operasyon sıra-
sında veya sonrasmda
yaşanabilecek kitlesel
göç hareketine ilişkin
önlem paketi değerlen-
dirildi.
RTÜK Başkanı
sunuş yaptı
MGK toplantısınuı
bir bölümüne RTÜK
Başkanı Fatih Karaca
da katıldı. Karaca'nnı
farkıl dil ve lehçelerde
yayına ilişkin kısa bir
sunuş yaptığı öğnenil-
di. MGK Genel Sekre-
terliği de azınlık vakıf-
lann mal edinmesine
ilişkin yönetmeliğe iliş-
kin görüşlerini üyelere
aktardı.