23 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAFA CUMHURİYET 31 OCAK 2002 PERŞEMBE 8 D U N Y A V E T U R K I Y E [email protected] Dışişleri Bakanlığı, Yunanistan'la diyalog için 'müzakere takımım' oluşturdu AnkaraEge'yehazırAYIAN ŞtMŞEK AVKARA - Türkıye'nin Ege konu- lann Yunanistan ile görüşmek için te- mel hazırlıklannı tamamladığı, kap- samı müzakereleri yürütecek takımın da duşturulduğu öğrenildi. Ankara, yenısüreçte "krta sahannğr dışındaki diğer sorunlan da ele almak istiyor. Üst düzey bir diplomat, "Bu, Ati- na'nn bize yaklaşüğmı gösteriyor. Ba- şındın beri hep Ege'deki sorunîann di- yalo* yoluyla ele alınmasını savunuyor, ancik Atina'yı ikna edemiyorduk" di- ye kinuştu. Aynı yetkili, geliştirilecek yenidiyaloğun başanlı olabilmesi için Egeieki tüm sorunlan kapsaması ge- rektiğine işaret ederken "Atina şjmdi 12 mil konusunu da ele almak istedikleri- Kıbrıs uyarısı • Atina, Ege'deki tek sorunun kıta sahanhğı olduğunu, bunun çözüm yerinin de Uluslararası Adalet Divanı olduğunu savunuyor. Ankara'ya göre ise yeni süreçte "karasulan, hava sahası, adalann silahlandınlmaması" gibi sorunîann da ele alınması gerekiyor. ni beürtiyor. Bu da esld Tek sorun kı- ta sahanlığıdır' yaklaşımını terketme- ye başladıklanmn göstergesi" diye ko- nuştu. Yunan diplomatlar ise Atina'nın po- zisyonunda bir değişikük olmadığını sa- vunurken yeni sürecin amacının "kıta cıhanhgı konusunun Uluslararası Ada- let Divanı'na nasıl götürükceğinin ele alınması" olduğunu kaydettiler. Yunan kaynaklar, "Bu görüşmeler inceleme görüşmekri olacak. Siyasi değiL, huku- ki çerçevede gerçekieşecek. Burada her- hangi bir tarafin taviz vermesi ya da bir şey alması söz konusu ohnayacak" gö- rüşünü dıle getirdıler. Türkiye ve Yunanistan arasında Ege'de sorun oluşturan konular ve ta- raflann bakışlan özetle şöyle: Klta sahanllğl: Yunanistan. uzun- ca bir süredir Ege'deki tek sorunun kı- ta sahanhğı olduğunu savunuyor. Tür- kiye'nin hemen yanı başında bulunan adalann, ülkesinin aynlmaz birparça- sı olduğunu vurgulayan Yunanistan, bunlara da kıta sahanlığı tanınması ge- Özkök: Akdeniz kaynar REŞAT AKAR LEFKOŞA-Türk bir liklenni denetlemek ve "Banş 2002" seminerine katılmak için dün Kuzey Kıbns Türk Cumhunyeti'ne (KKTC) gelen Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hilnıi Özkök, hem Rum tarafina hem de Avnıpa Birliğine kriz uyansında bulundu. Özkök, Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın Kıbns sonınunun çözümü için başlattığı girişime olumlu yanıt alamaması durumunda Türk Silahlı Kuvvetleri'nin doğabilecek her türlü krizin yönetiminde, verilecek her türlü görevi başaracak güçte ve kararlıLkta olduğunu söyledi. Denktaş'ın Doğu Akdeniz'de olası bir krizi engellemek amacıyla doğrudan görüşmeler sürecini başlattıgını ammsatan Özkök, çözüm nrsatının, ilgili taraflarca yanlış müdahalelerde bulunmadan ve sekteye uğratıhnadan desteklenmesi gerektiğini söyledi. Özkök, "Bu çözüm firsatmın değeriendirilerek egemen ild devletin oluşturacağı yeni bir ortakhğjn teşkfl edilmesinin, Doğu Akdeniz'de krizi önlemenin tek vohı olduğunu düşünüyoruz" dedi. TSK hazır Denktaş'ın girişimine olumlu bir karşıhk almamaması halinde TSK'nin her türlü krizin yönetiminde, verilecek her türlü görevi başaracak güçte ve kararhlıkta olduğunu belirten Özkök'ün Rum tarafı ile AB'yi uyancı açıklamalan, Kıbns'ın hem kuzeyinde hem de güneyinde geniş yankı yarattı. Özkök, iki devletin eşit egemenliğine dayanan bir çözüm oluşturulmadan, 1960 anlaşmalanna aykın olarak tek taraflı AB üyeliğine Türkiye olarak kesinlikle karşı çıkacaklannı, böyle bir gelişmenin Doğu Akdeniz'i sürekli bir kriz ortamına sûrükleyeceğinin taraflarca dikkate alınmasının gerekli olduğunu da kaydetti. Özkök'ün açıldamalanndan son derece mutlu olan Denktaş, ziyaretin kendileri için huzur kaynağı olduğunu söyledi. BEKLENTtLER FARKLI- Dışişleri Bakanı tsmafl Cem ile Yunan meslektaşı Yorgo Papandreu, bugün New York'ta, 12 Şubat'ta da İstanbul'da bir araya gelerek sürecin çerçevesini çizecekler. Cem ve Papandreu, Ege'de çözüm için başlatacaklan yeni sürece farkb bekJentilerie adını anyor. rektiğini öne sürüyor. Türkiye ise bu- nun, kendisinin 6 millik dar bir şeride sıkışması anlamına geleceğini belirte- rek karşı çıkıyor. Türkiye sorunun iki- h görüşmelerle çözümlenmesinden ya- na olurken Yunanistan sorunu ulusla- rarası forumlara ve yargı organlanna gö- türmeye çalışıyor. Karasulan: Yunanistan, Uluslara- rası Denız Hukuku Sözleşmesi'nin 3 "üncü maddesinin, karasulanm 12 mi- le kadar genişletme yetkisi verdiğini belirterek bunun Ege'deki bir hakkı ol- duğunu öne sürüyor. Türkiye ise bunu bir savaş nedeni (cassus belü) olarak gö- receğini, TBMM'nin aldığı kararla bil- dirdi. Lozan Antlaşması, Türk ve Yu- nan karasulannın 3 mil olmasını öngör- mekteydi. Ancak 1936 yılında, Yuna- nistan tek taraflı bir kararla ka- rasulanm 6 mile çıkardı. 1964 yılında Türkiye'nin de karasu- lannı 6 mile çıkarmasıyla Ege'de bugünkü durum meydana geldi. Şu anda Ege'nin yüzde 48.85'ini açık denizler, yüzde 43.68'ini Yunan karasuları ve yüzde 7.47'sini de Türk karasulan oluş- turuyor. Ankara'ya göre, Yuna- nistan'ın karasulanm 12 mile çıkarması dunımunda, açık de- niz sahalan yok denecek kadar azalacak, denizin tümüne yakın kaynaklan Yunanistan'a kala- cak, Türk Deniz Kuvvetleri'nin Ege'den Akdeniz "e geçişi im- kânsız hale gelecek. Böylece Ege, Yunan egemenliğine geç- miş olacak. Hava Sahasi: Uluslararası hukuk, ulusal hava sahasının ge- nişliğini, ülkenin karasulan ge- nişliği ile sınırlıyor. Yunanistan ise Ege'de karasulannın 6 mil ol- masma karşı hava sahası geniş- liğini 10 mil olarak tespit etti. Bu nedenle Yunanistan, sık sık Türk uçaklannın kendi ha- va sahasını ihlal ettiğini savu- nuyor. Bu özellikle askeri tat- bikatlar sırasında gerginliğe neden oluyor. Yunanistan, ikili görüşmeler yoluyla Lahey Adalet Divanı'na hazırlanıyor Atma zaman kazamııa peşinde MURATtLEM ATİNA- Türkiye ile Yuna- nistan arasında ivme kazanan diyalog konusunun perde arka- sı gün ışığına çıkmaya başla- dı. Yunanistan Başbakanı Kos- tas Simitis'ın "Diyalog, Hetem- ki karaıian temel alınarak ya- pdacakbr" açıklaması, tarafsız gözlemciler tarafindan dikkat- le değerlendiriliyor. Bazı çevrelere göre, Simitis hükümeti diyalogda 2. sımf ko- nulardan 1. sınıf konulara geç- mekle önemli iki hedefe ulaş- mayı amaçlıyor. Kıbns ve Tür- kiye ile ilişkilerinde diyalog po- litikalan izleverek öncelikle tan- siyonu düşürmek isteyen Simi- tis'in amacı, zaman kazanmak. Kıbns'ta liderlerin ikili temas- lan, aynı şekilde tsmail Cem ve Yorgo Papandreu'nun girişim- leri ile başlatılan sürecin arka- sında yatan sorulara önümüzde- ki dönemde yanıt bulunması bekleniyor. Simitis'in, "HelsinJd karar- lan uvarmca Türkiye'nin iyi ni- yet jestinde bulunmasını bekft- yoruz" sözlerine açıklık geti- rilmemesi dikkat çekiyor. Yunan basınına göre bu "jesfin ne olduğu belirsiz. Ta- rafsız diplomatik çevreler, jes- tin Ege'de kıta sahanlığı ya da karasulan konulannı içerdiği- ni öne sürüyor. Simitis'in "Di- yatoğun temelinde Hebinki ka- rarlan ve bu kararlann 4. pa- ragranolacakûr" açıklaması- nın ardmda yatan gerçekler de bu görüşleri doğruluyor. 'Diyalog yaptık, olmadT Aynı kaynaklara göre hükü- met, Türkiye ile diyalog yap- mak ya da yapıyor görünmek zorunda. AJcsi halde, 2004 'te gündeme gelecek olan Helsin- İd kararlanna göre Türkiye ile diyalog yapılmadan Lahey Adalet Divanı'na gidemeye- ceklerini biliyorlar. Gözlem- ciler, Simitis'in zaman kazan- maya yönelik bu politikasmı "Diyalog yapük ofanadı" şek- linde tanımlıyor. Yunanistan bir taraftan Güney Kıbns Rum Yönetimi'ne KKTC ile diya- log yaptınrken diğer taraftan Türkiye ile diyalog yapıyor gö- rünüp başta ABD ve AB nez- dinde hukuksal çıkar sağlama- ya çalışıyor Atina'nın diyalog istemin- de ne kadar samimi olduğu bi- linmiyor. Ancak diyaloğun de- vam ettiği süreç boyunca ken- dini 2003'te alacağı AB dö- nem başkanlığına ve 2004'te sona erecek olan ve Türidye'nin AB üyeliğinde önemli rol oy- nayacak Helsinki kararlanna hazırladığı biliniyor. Yaser Arafat'tan yardım çağnsı alan Ankara, Israil'i iknaya çalışıyor: Washington harekete geçsin ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Abluka altındaki Filistin lideri Yaser Arafat'tan acil yardım çağnsı alan An- kara, Israil'i katı koşulanndan vazge- çirebilmek için ABD'yi harekete geçir- meye çalışıyor Başbakan Bülent Ecevit dün, Bulga- ristan ziyareti öncesinde gazetecilerin sonılannı yamtlarken "Girişiınde bu- lunacağız. ABD'nin mutlaka İsrail'de- ld duruma müdahale etroesû etkili bir şekilde çözüm getirmesi gerekir. Saym Arafat'ın yardun isteği üzerine, gezi- den döner dönmez gerekenleri yapaca- ğnn" dedi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hüseyin Diriöz. Türkiye'nin, Ortadoğu'daki son gelişmeler çerçevesinde, hem Israil hem de Filistin tarafina terör ve şiddetin so- na erdirilmesine yönelik telkinlerine devam ettiği bildirildi. Diriöz, haftalık basm toplantısmda sorular üzerine "İki tarafla da temas ha- Bndeyiz. Öncefikk bütün uluslararası ca- mianın yoğunlaşüğj husus, terör ve şid- det sarmahnın kınlnıası. Biz bu konu- da ber ild taraf üzerindeki teOdnlerimi- zi sürdürüyoruz ve çabalanmızı devam ettireceğiz'' diye konuştu. Dışişleri Söz- cüsü, Arafat'ın Ankara'ya gönderdiği mesajın içeriği konusunda ise yonım yapmaktan kaçmdı. adın bombacı 28'indeydi Dış Haberier Servisi - tsrail 'de, dün yeni bir intihar saldtnsıyla korkulu dakikalar yaşanırken geçen pazar 2 kişinin ölümüne neden olan kadın intihar bombacısının kimhği açıklandı. Kudüs'ün işlek caddelerinden birinde gerçekleştirilen ve onlarca kişinin yaralanmasına neden olan eylemin, 28 yaşındaki Vefa Idris tarafindan düzenlendiği ' açıklandı. Idris'in düzenlediği eylemi El Fetih'e yakın El Aksa Şehitleri Tugayı üstlendi. Filstinli yetkililer Batı Şeria'nm Nablus kentindeki El Neceh Üniversitesi'nden mezun olan îdris'in, Batı Şeria'daki El Amari mülteci kampında yaşadığını açıkladı. tdris'in daha önce evlenip boşandığını söylediler. tsrail'in iç istihbarat örgütü Şin Bet, dün, güvenlik görevlilerinin yanında kendini havaya uçuran bombacının kimliğini de Murat Ebu Assal olarak açıkladı. Assal'ın El Fetih üyesi olduğu ve intihar saldmsında iki lsrailli görevlinin yaralandığı bildirildi. MERHABA NECATİ DOGRU Post Airlines... Ozüm ExpressL Gazete baskısı dilinde biz buna "Renkler çok iyi oturmuş... Kadraj- iama da eksiksiz yapılmış..." deriz. Havadan teleobjektifle çekilmiş pırıl pırıl fotoğraflar. ikısi de bir uçak pıs- tini gösteriyor. Burası neresi? Hangi ülkenin pisti? Burası Manisa Havaalanı, 900 met- relik pisti uzanıyor... Ancak pıstte ne tek bir uçak var ne de buranın bir ha- vaalanı olduğunu gösteren tek bir belırti... Koca pistte, bir başından öbür başına, boydan boya taze yü- zulmuş koyun postlarını sermişler, kurutuyortar. Gazete editörleri... Kafa buluyorlar... Fotoğrafın altına "Post Airlines" yazmışlar... Bak bak gül... Ikinci fotoğrafa geç... O da havadan çekilmiş. Burası da Manisa Havaalanı... Mo- dern mimaride termınaller koyu ma- viye boyanmış. Ne gelen bir yolcu var, ne gıden bir uçak. Pıste çekirdeksiz sultan üzümü sermişler, al-dal, renk renk basma şalvarlı, başı örtülü 4 köylu kızı oturmuş, üzümleri altüst edi- yorlar. Bu fotoğrafın altına da "Üzüm Express" yazmışlar. Belü ki koyar- ken de kahkahalarla gulmuşler. • • • Bu fotoğraflı haber öncekı gün Star gazetesinin birinci sayfasında, say- fanın hemen hemen yansını kaplamış olarak çıkö. Haberi yazan muhabır Ah- met Ünsal, şu bilgiyi verıyor: Ekrem Pakdemiıii (ANAP), Manisa millet- vekilı olarak girdiği Meclis'te Ulaştır- ma Bakanlığı görevini yürütüyordu. llk icraatı, Manısa'ya bir havaalanı yapmak oldu. Alan, bugünün para- sıyta 1.5 trityon liraya mal oldu. An- cak pist 13 yıllık tarihinde sadece 2 kez kullanıldı. llkinde Pakdemirli özel uçağı ile alana indi. Diğerinde ise 9'uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel geldı. Bugün ise farklı amaç- lara hızmet edıyor. Bir ara otomobıl yanşları yapıldı. Sonra TIR garajı ol- du. Köylüler, mevsimine göre, biber ya da üzüm kurutmakta kullandılar. Şu sıralar, ihracata çalışan bir deri fabrikasının hizmetinde... 1.5 trilyona havaalanı yap. Pistinde uçak uçurma... Koyun derisi kurut Taze üzümü güneşe yatır. Sonra git IMF'den para dilen. Tam bunları düşünürken dün de eski Ulaştırma Bakanı Ali Şevki Erek'ten (DYP), beyefendi üslupla yazılmış, "Vurunamadinleyin..."di- yen bir açıklama geldi. Ali Şevki Erek, ulaştırma bakanı olunca kendini mil- letvekili seçen ili Tokat'a bir hava- alanı yaptırmıştı. Ve yolcu bulamadığı için... Bu havaalanı da kapatılmıştı. Dolayısıyla eski bakanımız, geçen hafta bu köşede "Havameydanı: Aç... Kapa!" başlığıyla yer alan ve trilyonlar yatınlarak yapıldığı halde, yolcu bulamadığı için kapatılan 6 havaalanıyla ilgili eleştirilere katıl- madığını söylüyordu. • • • Havaalanı projesı yap. Trilyonlan toprağa göm. Personelini işe al... Onlara da aylık öde... Sonra yolcu bulamadığın için mey- danı trafiğe kapat... Bunun savunu- lacak yanı olabılir mıydi? Çok özet- lersem, Ali Şevki Erek savunmayı şöy- le yapıyor: "Her ile bir havaalanı, şim- di de savunduğumuz ve ıçtenlikle inandığımızpartimizin amaçlanndan- dır. Bu uygulama aynı zamanda 21. yüzyıl şartı biraltyapı hizmetidir. Ça- ğın uygarlığını yakalamaya yönelik öncelikli devlet görevidir. Dolayısıy- la havameydanlannı mağazalar, fab- rikalarya da marketler gıbi kârgeti- rir-zarar edergibi kıstaslara bağiaya- mayız. Bugün zarar eden, sadece kapatılan 6 havaalanı değildir. 35'e yakın havaalanı zarar etmektedir. Tür- kiye'nin yüzde 9.5 küçüldüğü, 2 mil- yon vatandaşın ışini kaybettigi, 400 binişyerinin, 15bınfabrikanınkapan- dığı, 100 katrilyona yakın bütçede yatırımın dıbe vurduğu, elekthk ka- çağının 1.5 milyar dolar olduğu, is- rafın tavana vurduğu ortamda tabii kı heriş bu krizin kapsamına girecek. Cumhuriyet tarihınin en namlı knzi- nin sebebinı ve suçunu 4 havaalanı yapımında aramayı, çok büyük bir haksızlık veyanlışlık sayarım..." • • • Açıklama böyle... Ancak krizin nedenini kimse ha- vaalanı yapımına bağlamadı. Eleşti- rilen şu: Yatınm yapmak için kendi ta- sarrufu yeterli olmayan, bu yuzden dışarıdan sürekli borç bulan ülke- mizde her kuruş çok dikkatlı harcan- mak zorundadır. Müteahhit zengin etmek ve partiden torpilli birkaç yüz vatandaşa iş yaratmaktan öte birfay- da getirmeyen havaalanı yapmak, trilyonlan savurmak, sonra da yolcu bulunamadağı için onu kapatmakla da çağ yakalanmaz, çağ kaybedilir. 20. yüzyılı kaybettik! Bu anlayışla gıdersek. 21. yüzyıl da nanay! Ayrıca aklıma geldi, bir de Istanbul Kurtköy'de yapılan Sabiha Gökçen Havameydanı da vardı. Buna da kor- kunç denilecek büyüklükte (500 mil- yon dolargibı...) para harcanmıştı. Bu havaalanı ne oldu? Unutuldu gitti. Ses çıkaran yok... Sorgulayan, araştıran yok. Neyzen Tevfık'in bir şıirinde; "Sen suya yular tak, altından yürüt; Sesini çıkarmaz saman..." diye yazdığı gibı... Tütüne son fiyat! Çocuklara çiklet Marlboro Tütün fiyatı, Tekel'den sorum- lu Bakan Yılmaz Karakoyunlu ile IMF programından sorumlu Bakan Kemal Derviş'ın arasını açarak açıklandı. Devlet son kez fiyat verdi. 120 yıllık tarih kapandı. Fiyat yüzde 35 arttınkjı, üreticiler °Bi- zim tütün, pırasa kadar para etme- di" diyeyakındılar. Gelecek yıldan iti- baren devlet başfiyat açıklamayacak, alımlar tütün üreticisi ile tüccar ara- sında sözleşme esasına göre yapıla- cak. Tekel de elindeki fabrikalan ya- bancı sıgara tekelleri Philıp Morris, Japon Tobacco, British American To- bacco gibı şirketlere satacak. Her yıl durmaksızın büyüyen Türkiye sigara pazarı yabancılann eline geçmiş ola- cak. Bütun bu gelişmeler olurken Dünya gazetesınden Ali Ekber Yıl- dınm, dün fotoğraflarını da yayımla- yarak özellikle gecekondu semt- lerinın bakkallannda çocuklara "Marlboro balonlu çiklet" satış- lannın başladığını yazdı. Çikletler tıpkı sigara biçimınde yapılmış, LM-Marlboro-Best-Vlston gibi mar- kalann renklen, logoları, şekilleri ile tıpkıbasımı kutularayerleştınlmiş ola- rak satılıyor. 11 -12 yaş çocuklar bak- kal amcalarına gidip "Verbana Marl- boro balonlu çiklet, bakkal amca..." diyorlar. Baba ya da annelerinin siga- ra içmesine öykünüp bir süre çikleti sigara gibi parmaklan arasına alıyor, dudaklarında tutuyorlar. Sonra çiklet olarak çığneyip balon yapıyoriar. An- cak bu çiklet sigaralan üreten firma- nın adı, kutuların üzerindeyok. Ali Ekber, yazısında sormuş: Kim üretıyor bunları? Kim dağıtıyor? Sigara firmaJarı mı destek veriyor? E-posta: necatidogruıg superonline.com Faks:0212 513 90 98 Başbakan Bülent Ecevit Bıılgaristan'da Sofya'yla mayınsız dönem SOFYA (Cumhuriyet) - Başbakan Bülent Ecevit, Bulgaristan Başbakanı Simeon Sakskoburgoski nin resmi da- vetlisi olarak eşı Rahşan Ecevit'le bir- ükte gittiği Bulgaristan'da ilk görüşme- sini Sakskoburgoski'yle yaptı. Görüş- mede, iki ülke arasındaki ilişkilerin son dunımu, bugün imzalanması bek- lenen kara mayınlannın sınır bölgele- rinden temizlenmesiyle ilgili anlaşma ele alındı. Görüşmede özellikle vize, Türkiye'de yaşayan Bulgar vatandaş- lannın sosyal haklan, Yukan Arda pro- jesi konulannda yaşanan sorunlar da değerlendirildi. Ecevit'in bugün, üyelerinin çoğun- luğunu Türklerin oluşturduğu Hak ve Özgürlükler Hareketi yöneticüeri ile bir araya gelmesi bekleniyor. Ecevit, hareketinden önce şunlan söyledi: "Da komşu ülke Balkanlar'da örnek oluş- turan gih en arttmcı önlem çabalannm somut bir göstergesi olarak suıniarm ma>inlardan anndınhnası konusun- da anlaşmaya \r armışlardır. Bu anlaş- manın ona> belgeleri değişim protoko- lü de bu zi> aretim sırasında imzalana- cakor.'' Ecevit, daha sonra Başbakan- lık binasında Bulgar Başbakanı ile bir araya geldi. Görüşmede, iki ülke ara- sındaki ilişkilerin son durumu, bölge- deki son gelişmeler ve bugün imzalan- ması beklenen kara personel mayınla- nnın sınır bölgelerinden temizlenme- siyle ilgili anlaşma ele alındı. Başbakan Ecevit daha sonra Saks- koburgoski ,ile ortak basın toplantısı dü- zenledi. Ecevit, bir gazetecenin terör örgütü PKK ile ilgili sorusunu yamt- larken, "Terör örgütü PKK konusun- da Bulgaristan'm gerekli dikkati gös- tereceğine eminiz" diye konuştu. Ece- vit daha sonra yeni Cumhurbaşkanı GeorgiPırvanov ve Bulgaristan Parla- mentosu Başkan Vekilı Kanıeliya Ka- sapova ile bir araya geldi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle