18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
S 6 OCAK 2002 CUMARTESİ • • • • + CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 17 TURKİYE I staroul Y 11 Sınop PB 12 Adana PB 17 cirre Y 11 Samsun PB 15 Mersın PB 17 Kocasl PB 13 Trabzon PB 12 Diyarbakır PB 8 Çganakkale Y 11 Giresun PB 12 Şanlıurfa PB 11 :znir B 29 Ankara 6 Mardin PB Y 15 Eskışehir 4 Siirt PB Y 1 ^ Konya 3 Hakkârı CDenizlı Y 13 Sıvas 2 Van 'cogjldak PB 13 Antalya Y 16 Kars S -10 Ybrdun batı kesımter parçalı az bulutiu, Mar- maranın batısı. kıyı Ege _ ıle batı Akdenız kıyıian U S I O DIŞ MERKEZLER K -6 Berlin Y 10 Moskova K -2 yağmuryefyersağanak Helşınki yağışlı, dığer yerler 32 Stockhoim bulutlugeçecek. Vurdun ıçvedoğukesımtennde, _K -4 Budapeşte Y K 0 Madrid PB 12 2 Vıyana Y Y 11 Sofya PB 3 Y 10 Roma sabah saatlennde yo- Amşterdam Y 10 Belgrad PB 9 ğun olmak uzere sıs go- Brüksel rulecek Havasıcaklığııç p_r i _ kesımlerde bıraz arta- ° cak, dtğer yerierde de- Bonn Y 10 Atina Y 14 ğışmeyecek Münih Y 11 Zünh Y 10 Ş a m PB 14 Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflıs Kahıre B PB PB B K B A 7 1 6 9 -2 7 19 A 14 ^Londra: •Beriin \ /*?* r~-^ l -a 31 «Tahran O' Parçalt buluttu Bulutlu k Çok bulutlu ı Yağmurt'j Kariı »Gok gurültulu C J T U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK l^l Baştarafı 1. Sayfada daha geçende reform değil devrim diye niteledi- g i çiçeği burnunda Medenı Yasa'nın değiştirile- oegini müjdeliyor. Neden ise basit. Yasa çıkmadan önce özellik- l e Anadolu'da işlemeyeceğini savunmamıza kar- şın; Bakan Türk, hararetle direndiği bir maddeyi değiştiriyor. Yenı yasa yürürlüğe girdikten sonra evlenen çiftlerin evlilik süresince edinilen malları eşit pay- laşacaklarını hükme bağlarken yasanın yürürtü- gegirmesinden önce evlenenleri bu haktan yok- s u n bırakıyor. Habere göre, eşitsizliğe kadın örgütleri karşı çıkmışlar. Adalet Bakanlığı yeni hazırladığı tasa- rıya göre: "yeni Medeni Yasa 'nın yürürlüğe girme- sinden önce evlenenler de evlilikte edinilen mal- lan eşit paylaşabilecekler." Tabii bu bir tasarı. Tabii bu tasarı TBMM'de Anadolu erkeğini temsil eden -özellikle milliyetçi MHP'lilerin- muhalefeti ile karşılanmaz, öteki par- tilerden kimi milletvekilleri de MHP direnmesine arka çıkmazlarsa... yasadan önce evlenen kadın- lara reva görülen haksızlık düzeltilecek! Acaba düzeltilecek mi? Yoksa erkek milletve- killerinin direnmesi bir yana; bu tasan Adalet Ba- kanlığı'nın kadın kuruluşlannı tatmin eden bir jes- ti olarak mı kalacak? Bir başka örnek; bugün öyle yann öyle mantı- ğıyla hareket eden iktidar partileri, on gün önce kabulüne parmak kaldırdıkları Emlak Vergisi'nde halk için yapılması öngörülen düzeltmeyi "ölçü- yü kaçırmadan" gerçekleştirebilecekler mi aca- ba? Yoksa, ıktidarımız emlak yasasında gelecek hafta piyasaya çıkaracağı yeni ölçüleri, haydaaa olmadı yenı baştan, diyerek bir kez daha düzelt- meye kalkışacak mı? Olmaz olmazdemeyin; "Burası Türkiye". Bura- da seçimden fellik fellik kaçan, iktidardan gitme- yi olası ulusal bir felaket diye tanımlayan, dünya yüzünde eşine ender rastlanan bir hükümet var. Son grup konuşmasındaki (hangi ilaç veya iğ- ne nedeniyle olduğu tartışmalı) akıcı konuşmasıy- la izleyicilerine "kırk bir kerre maşallah, tuh tuh" dedirtip tahtalara vurduran bir Başbakan önder- liğinde, birbiriyle sürekli tartışmalı üç ortaklı bir hü- kümet! Ne verdi, ne aldı? Maliye Bakanı Sümer Oral, TV'lerden sonra AA'da emlak yasasındaki değişikliğin ilk işaretle- riyle birlikte müjde diye nitelemek istediğimiz bir haber verdi. Vergi oranlannda değişiklik yok, dedi. Sahne- de görünmüyor ama; Bay Kemal Dervîş, IMFye verilen iyi niyet mektubu gereği, Emlak Vergisi oranlannı değiştirmenin kimsenin haddi olamaya- cağını -belki de- (ne var ki beklendiği gibi) bakan- lar kulisinde Maliye'ye iletmiş (özürler: Dayatma) olabilir. Fakat, Bakan Oral. son demecinde eşitsizliğin, haksızlığın önemli bölümüne (rayiç bedellere) doğrudan parmak bastı. "Takdir komisyonlannca tespitedılen arsa ve bi- rim metrekare değerleri içinde çok önemli haksız- lıklar ve adaletsizlikler bulunduğunu" vurguladı ve "belediyelerin 'asgari değerler' üzerinden vergi tahakkuk ettirip mükellefe ileteceğini" söyledi. Bakan'ın irdelemeleri gelecek hafta Bakanlar Kurulu'nda (olumlu veya olumsuz) nasıl biçimle- nir, bekleyip göreceğiz. Ama lütfen acele etme- yiniz! Gözlemcileri asıl mutlu eden, TBMM'deki "ya- pılan- işletilen-sonra bozulan" kimi işlemler. Banka soygununu kimin ya da kimlerin yaptığı hâlâ "meçhul". Ne ki, geçende Başkan Ömer Iz- gi, iki eczanenin sahte faturalarla Meclis'i milyar- larca lira dolandırarak işlettiğini, ama dolandırıcı- lığın keşfedildiğini ve oyunun bozulduğunu açık- ladı. Meclis'te onca denetçi, doktor falan filan... Banka soyguncusuna, sahte reçeteleri işleten ec- zanelere vız geliyor. Halkı belediyeler, halkı (zam ve vergilerte) ikti- dar soyuyor. Milletin temsilcilerini barındıran Meclis'i de hır- sızlar, eczaneler... Işte ben bu sonuca (boşverin halkı) hükümetle Meclis'in bütünleşmesi derim! BahçeK'den ANAP ve Derviş'e rest MUSTAFA BALBAY ANKARA - MHP Genel Baş- kanı ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli, hükümet ortak- lan ve ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş'le partisinin ilişkilerine "netlik" getırdi. "Artık ber konuda çok net olmak gerekiyor" diyen Bahçeli, "ANAP'la aramızda kabn çizgiler var. Abdullah Öcalan konusunda yargı kara- rı infaz edilmeli. Derviş olduk- ça gayretli ama başanlı demek için erken. koalisyon adabına uymadığı anlar oİuyor. Ne pa- hasına olursa olsun AB'ye gi- relim mantığını kabul etmiyo- ruz, onurlu iiyelik istiyoruz" dedi. Sheraton Oteli'nde dün gazete ve televizyonların Anka- ra temsilcileriyle kahvaltılı soh- bet toplantısı düzenleyen Bah- çeli'ye yöneltilen sorular ve ya- nıtlar şöyle: - Kemal Deniş'in IMF'yi de arkasına alarak hükümeti yö- nettiği. zaman zaman da MHP ile çatışma içinde olduğu ha- berleri yayılıyor. Doğrusu ne- dir? - Kimileri MHP'yle birilerini karşı karşıya getinnek istiyor. A- ma biz kişilere değil, prensiple- re dayah siyaset yapıyoruz. Bu- rada Der\iş'in gelişine ilişkin bir aynntıyı anlatmak isterim. Kriz- den sonra Merkez Bankası Baş- kanımız ve Hazine Müsteşan- mız istifa etti. Onlann yerine 5- 6 kişi düşünüldü. Temas kurul- du. kabul etmediler. Sonra Der- viş'in adı bu iki makam için gün- deme geldi. Ancak Derviş, ba- kan düzeyinde görev alırsa başa- nlı olacağını sayın Başbakan'a iletmiş. Biz de takdirin Başba- kan'da olduğunu söyledik. Sayın Derviş'in ya birpartiye girmesi ya da bağımsız kalacaksa koalis- yon disiplini içinde hareket et- mesi gerektiği görüşünü zama- nnıda ilettik. Derviş'le kişi ola- rak sorunumuz yok, zaman za- Zirvede başka, dışarıda başka konuşuluyor - Mini demokratikleşme paketinde de MHP'nin pü- rüz olduğu iddia ediliyor. 312'nin değişmesi önerile- rine ne diyorsunuz? - Adalet Bakanlığı bir yasa metni hazırhyor. Koalisyon ortaklan görüşüyor. Ortak bir görüş oluşuyor. Buaşamadan sonra iş hükümet açısından bitmiş demektir. - Başbakan yeniden lider- ler zirvesinin toplanabile- ceğini ve yeni bir değerien- dirme yapılabileceğini söy- ledi. Siz buna kapalı mısı- nız? Eğer ortak nokta bulu- man sıkıntılarla karşılaşılıyor. - MHP ile Deniş'in artık bir arada olamayacagı konuşulu- yor... - Biz ilkelerden ve koalisyon adabından yanayız... - Derviş koalisyon adabına uymuyor mu? - Bu olmadığı için lartışma çı- kıyorya... - Bilgilendirme eksikliği mi oluyor? - Birbakan yapısal birdeğişik- lik hazırlıyorsa bundan koalis- yon liderlerinin de haberdar ol- ması gerekir. Emrivakilerle hiç- bir yere varmak mümkün değil- dir. _ - Örneğin son olarak etkin devlet yapılanmasıyla ilgili bir çalışma var. Bundan haberdar mısınız, sizin görüşünüz ne- dir? - Diyorlar ki, her parti iki ba- kan azaltırsa iyi olur. Ncden? Güven gelir. Böyle şey obnaz. Türkiye böyle geüşigüzel yak- laşımlara muhatap olacak bir ül- ke değil. Gü%en kişilere değil, programın rutarlığına bağhdır. namazsa hükümetten çeki- leceğiniz iddiası doğru mu? - Ben durumu özetledim. Adalet Bakanlığı'nın hazır- ladığı metin görüşüldü, be- nimsendi. Orada bir şey söy- lemeyenlerin dışarıda başka konuşması şaşırtıcı. Hükü- metten böyle bir pürüz var di- ye çekilmeyiz. Koalisyonlar zor kuruluyor. Bizim kana- atimiz 312'deki değişikliğin ülkenin önünü açacağı yö- nündedir. - Mesut Yılmaz zirvede hiç itiraz etmedi mi? - Etmedi... Biz şeffaflık, dürüstlük, açıklık, eşgüdüm ıstiyoruz. Şeffaflık da önce liderler huzurunda olma- h... - tdamla ilgili ne düşünüyor- sunuz? Sayın tsmail Köse. "ce- zası 10 mityon dolarsa verelim Apo'yu asalım" dedi, bu par- tinizi bağbyor mu? - Sayın Köse'nin görevi belli. Görüşü partimizi bağlar, ama hükümeti bağlamaz. Bu konuda da çok net söylüyorum; MHP idama karşıdır. 1984'ten bu ya- na 57 idam dosyası Meclis'te beklemektedir. Ancak terör ola- yı farklı. 15 yıldırTürkiye'yi sar- san terörün sonımlusu yakalan- mışsa ve yargı bu konuda bir ka- rar vermişse, bunu infaz etmek gerekir. -Ama Apo kararnamesi Baş- bakannk'ta bekletiliyor? - Biz bu konuda çok netiz. Evct bcldctiliyoT ama o karann aluıdığı 12 Ocak 2000 tarihli li- derler zirvesi 7 saat 25 dakika sürdü. DSP veANAP idama kar- şı. Biz de hemen onlar gibi dü- şünsek o toplantı 20-25 dakika sürerdi. Uzun uzun tarhştık, so- nunda A\Tupa tnsan Haklan Mahkemesrne yapılan başvunı- nun beklenmesine ve terörün seyrinin izlenmesine karar ver- dik. O günkü yazılı açıklamada. terör tırmanırsa cezaıun hemen infaz edileceği yazılıdır. - Ecevit'in ABD gezisini ba- şarıb buldunuz mu? - Gezi zamanlama ve içerik iti- banyla başanlıdır. - Derviş adeta 4. ortak gibi... Başanlı buluyor musunuz? - Sorunuzu 4. ortak diye so- rarsanız yanıtlamam... - Bakan olarak sorabm... - Oldukça gayTetlı... Bunun al- tını çizerek söylüyorum... - Başanlı mı? - tleride tespit edilecek... - Bu görevleri sıraladınız a- ma ortağınız ANAP sizin gibi düşünmüyor. Tam tersine öz- gürlükler verilirse bu terör ha- reketlerinin sona ereceği görü- şünde. Buna ne diyorsunuz? - Keşke sosyal olaylar filme almıp geri sanlabilse ve ANAP onlan izleyebilse. - MHP'nin içindeki netleş- me nasıl? Parti içi muhalefet- ten söz ediliyor... - MHP'de muhalefet olmaz. - IMF'ye bağımhbktan ne zaman kurtulabiliriz? - Burada açık olmak lazım. IMF'ye karşı olabilirsiniz. Ama FMF ile planlanmış bir çıkış yo- lu tuttunuzsa buna uymaya mec- bursunuz. Niye inkâr edelim. A- ma şu da bir gerçek, bugün yap- tıklanmızın tümü IMF istiyor di- ye değil, birçoğu bizim koalis- yon protokolümüzde var. - MHP'yi siyasi yelpazenin neresine koyuyorsunuz? - Yıllarca bvze haksızlık edil- di, aşuı sağ dendı. Biz siyasi yel- pazenin merkezındeyiz. - Siyasi rakibiniz kim? - Tüm partiler. Hiçbirini kü- çüksememek gerekir. Bakm bi- zi küçümsediler, sağın birinci partisi olduk. AB'deonurlu üyelik ıstiyoruz- AB, anadilde eğitim ve televizyon konusunda bastırıyor. Ne düşünüyorsunuz? - AB artık Türkiye'nin siyasi hedefi olmuştur. MHP burada ayak sürüyen değil, katkı sağlayan partidir. Ancak biz ne pahasına olursa olsun AB'ye üye olalım demiyoruz. AB'den bize ne de demiyoruz. Onurlu, Türkiye'nin hassasiyetlerine saygılı bir üyelik ıstiyoruz. Zaten ulusal hassasiyetler dikkate ahnmayacak olsaydı, Kopenhag kriterlerine herkes uyar, başka yol yok denseydi, ulusal program hazırlamaya ne gerek vardı. Eğer AB'ye giriş yolu diye PKK'nin siyasallaşmasımn yolunun açılmasını istiyorlarsa, bunda yokuz. PKK, AB kriterleriyle ilgili bir sürü şey söylüyor, ama Türkiye'nin tam üyeliğini istiyor mu? Hayır. Bugün bağımsız Kürdistan kurulsun diyenler, yann bu olursa AB'ye üye olacaklar mı? Bunlar çok hassas konular. Medya da üzerine düşen görevi yapmalı. Türkiye'nin yaranna olan nedir, sorusuna net cevap vermeli. PKK, Apo yakalandıktan sonra siyasallaşma yolunu deniyor. Bunun için insan haklan ve demokrasi gibi ka\Tamların arkasına sığınıyor. Bu yolda kimi aydınlan da kanduıyor. - Kürtçe eğitim Türkiye'yi böler mi? - PKK terörü bitmediği, kökü tümüyle kazınmadığı sürece, bu tür istekler onlara hizmet edecektir. Biz herkesin evinde konuştuğu dile kanşmıyoruz. - Ancak AB Türkiye'den buuları isteyecek ve onlarda Türkiye bunlan yapabilir eğilimi var? - Bizim AB'ye kendimizi anlatmamız lazım. 4 militan Avrupa Parlamentosu'na gidip milletvekili etkileyebiliyorsa bizim neden bu tür ınsanımız yok. Aslında bu konuda çok zenginiz. Eski diplomatlanmız, siyasilerimiz emekli olunca deniz kenannda çiçek yetıştirmemeli. Onlardan bu yolda yararlanmanın yolunu bulmahyız. Burada medyaya da görev düşüyor. Yoksa Denktaş siteminde çok hakh olur. Türkiye Sinema ve Audiovisuel Kültür \ akfı 6 HAFTALIK FİLM ÇEKİM ATÖLYESİ 2 Şubat-16 Mart 2002 Cumartesi Günleri 16.00-20.00 *Universitelerin ilgili bölümlerinin 2. sınıf öğrencilerine *Türsak Vakfı Sinema Seminerlerini bitirmiş olanlara ve *Sektörden deneyimli kişilerin katıhmına açıktır. *Kontenjammız 20 kişidir. Adıvs: G. Erol D.-rm-k Sok. No: 11/2 B«yoglu ISTANBIİL T.-l: 0.212.251 67 70 / 244 52 51 / 251 84 81 Kemal Dervîş sıkıştırıyor EL YAPIMI 16. Yüzyıl Keman Kulağı, Kuyruğu, Çeneliği (Akçaağaç, Zeytin) 0 533 613 61 15 Siteler/ANKARA ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Vergi indirimlerine karşı çıkan Devlet Bakanı Ke- mal Derviş, Gelirler Genel Müdürlüğü'nün Maliye'den ay- n bir binm halıne getirilmesıne yönelik IMF talebine karşı olu- şan direnci kırmak için Maliye Bakanı Sümer Oral'la görüştü. Gelirler Genel Müdürlüğü'nün yapısını güçlendirecek bir ka- rarnamenin hazırlandığı. ancak bu karamamenin ayn bir müs- teşarhk ya da gelir idaresi ku- rulmasını isteyen Dünya Ban- kasf nca kabul görmediği öğre- nildi. Derviş. dar gelirli kesime yardımın aynı anda kaynak bu- lunursa yapılabileceği görüşü- nü yınelerken, Oral da prog- ramda çok daha dikkatli gidil- mesı gereğini bir kez daha de- ğerlendirdiklenni söyledi. Devlet Bakanı Derviş, önce- kı gün vergi indirimlenne kar- şı olduğunu ortaya koyarken. Maliye Bakanı Sümer Orarı da hedef ahnıştı. Oral ile Derviş arasında, basına 2002 büyüme rakamıyla ilgili olarak yansıyan gergınük, vergı düzenlemeleri konusundaki sıkıntıyla büyü- yor. Den'iş, dün Maliye Baka- nı Oral'la yaklaşık 2.5 saat sü- ren bir görüşme yaptı. Derviş, toplantıya girişte, gazetecilerin bir sorusu üzerine, dün kendisi- ni eleştiren MHP Genel Başka- nı ve BaşbakanYardımcısı Dev- let Bahçeli'ye de şuyanıtı ver- di: u Ben kimseyie kavga niye- tinde değilim. MHP de inşal- lah benimle aynı niyettedir. Herhalde kavga etmek, bu hassas ekonomik ortama çok zarar verir. MHP'nin de kav- gacı olacağını zannetmiyo- rum. Öyle bir şey istedikleri- ni tahmin etmiyorum." Görüşme sonrasında da Ma- liye Bakanı'yla birlikte açıkla- ma yapan Derviş, programrn uygulamasında Sümer Oral'ın büyük rol oynadığını ve çok bü- yük destek verdiğini belirtti. Der\'iş, şunlan söyledi: "Türkiye bugün gelebildiği noktadaysa hem içeride hem dışarıda, kendisinin başany- la uyguladığı maliye politika- sının büyük rolü var. Bu ma- liye politikasında sapma ol- maması gerekir. Özellikle dar gelirli, gerçekten zor durum- da olan bir kesime yardım yapma kararı verilmesi gere- kirse ki bunun mutlaka aynı anda kaynağının bulunması lazım." Derviş, IMF İcra Kurulu'nun 4 Şubat'ta toplanacağını, bütün aynntılan gözden geçirdiklen- ni söyledi. Maliye Bakanı Oral ise niyet mektubunda yer alan konular üzerinde görüştüklen- ni ifade ederken "çok daha dikkatli ve ihtiyath" gidihne- sı konusunu bir kere daha de- ğerlendirdıklerinibildirdi. Oral, Derviş'in kaynak ohnadan dar gelirlilere ilişkin düzenleme ya- pılamayacağı sözlerıne. "Kay- naksız düzenleme yapma devri çok gerilerde kaunıştır" diyerek katıldı. Toplantıda ver- gi indirimlenne IMF'nin karşı çıktığı ve yenı stand-by anlaş- ması çerçevesinde faiz dışı faz- la koşulunun rutturulabilmesı için gelir azaltıcı önlemlere baş- vurulamayacağı üzerinde du- rulduğu belirtildi. IMF'nin ye- ni stand-by anlaşmasının koşu- lu olarak yerine getirilmesıni is- tediği Gelirler Genel Müdürlü- ğü"nün yapısındayapılacak de- ğişiklik konusu da masaya ya- tmldı. IMF'nin raporu doğrul- tusunda Gelirler Genel Müdür- lüğü'nün müsteşarlık ya da ay- n bir gelir idaresi haline getiril- mesi, politikalan belirleyenle yürüten kurumun aynlması ve gelir idaresının siyasetten ba- ğımsızlaştınhnası talep edili- yor. Ancak Maliye Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanhğı'nın, hazırladığı raporla IMF'nin bu talebine karşı koyduğunu orta- ya koydu. Alınan bilgiye göre vergi sisterninin yapısınm ge- liştirilmesi ve Gelirler Genel Müdürlüğü'nün güçlendinlme- sine yönelik olarak özellikle personele ilişkin düzenlemele- rin yapıldığı bir kararname ha- zırlandı. Ancak bu kararname- yi kontrol eden Dünya Bankası memnun ohnadı. Bu rahatsızh- ğını da Maliye'ye ve Hazine'ye iletti. Maliye'de yapılan ve yak- laşık 2.5 saat süren toplantıya Hazine Müsteşar Yardımcısı Hakan Özyıldız ıle Gelirler Genel Müdürü Akif Ham- zaçebi, Bütçe ve Malı Kontrol Genel Müdürü Durmuş Öztek de katıldı. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada geldiğini dün 2.5 saatlık kahvaltılı sohbette de gördük. Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli, Der- viş'in başlangıçta bir bürokrat olarak düşünüldüğü- nü anımsattı, koalisyon adabına uymayan davranış- lannın olduğunu da kendi deyimiyle "net" biçimde aktardı... MHP'nin önünde 3 seçenek var: 1 - Derviş'le olmuyor deyip hükümetten aynlma- sını sağlamak. 2- Aynı gerekçeyle hükümetten çekilmek. 3- iktidarda kalıp bu durumla yan yana yaşamak. MHP, 3. yolu yeglemiş görünüyor. Derviş'edönelim... Koltuğa oturuşunun ilkgün- lerinde geminin ne kadarının karaya oturduğunu göremediği için önce birkaç haftada krizden çıkı- lacağını söyledi. Ardından bunu birkaç aya çıkar- dı. Sonra, sonbaharda tamam dedi. Sonbahar gel- di, yeni yılın başına dedi. Yeni yıl geldi; krizden çık- ma sürecine girdiğımizı söyledi. Derviş'e "öngö- rü" konusunda verilen kredi sınırsız! Başta vurguladığımız profesyonelleşmenin yan- sımasını ise önceki gün Cumhurbaşkanı'na yap- tığı ziyarette gördük. Derviş Köşk'e, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başka- nı Engin Akçakoca ve Kamu Bankaları Ortak Yö- netim Kurulu Başkanı Vural Akışık'la birlikte çık- tı. . Akçakoca ve Akışık'a, Hazine Müsteşan Faik Öztrak'ı da eklediniz mi, ortaya mini bir Kemal Derviş kabinesi çıkıyor! Derviş siyasilere, bu ekiple birlikte çalıştığını, eğerçekilmesi gerekirse birlikte çekileceklerini de ima ediyor. Her türlü yoruma açık, ilginç bir durum! Derviş'in Sezer'le 1 saat 45 dakika görüştükten sonra yaptığı y-azılı açıklamayı okurken aklıma ilk şu tanım geldi: Bu birtehdit bildirisi! Derviş, Sezer'in bankalara mali kaynak aktarıl- masına ilişkin yasayı hâlâ incelemekte olmasından duyduğu rahatsızlığı bildiriyle kamuoyuna açıklar- ken şöyle diyor: "Türk ekonomisi iki mali krizin etkilehni atma mü- cadelesi vermektedir. Çok kritik bir dönemdeyiz. Türkiye ekonomisinin itibannın içeride ve dışarıda yükselmesinin en önemli belirleyicilerinden biri, kamu dengesini iyileştiren mali disiplindir. Ekono- mi politikalarını karariılıkla uygulamalıyız..." Hâlâ krizin etkilerini üzerimizden atamadık ama, itibarımız yükseliyor! Sezer, dün akşam saatlerinde Bankalar Yasa- sı'nın yargı, denetim ve personel statüsü dışında- ki mali düzenlemeleri içeren bütün maddelerini onayladı. lyimser hava Derviş'in dün Maliye Bakanı Sümer Oral'la gö- rüşmesi de IMF'ye verilen niyet mektubunun uy- gulama yöntemine ilişkındi. Mektup verilmiş. Maliye'ye uygulama yöntemi- ni paylaşmak kalıyor! Kemal Derviş kabinesinin icraatını toparladığı- mızda ortaya şöyle bir tablo çıkıyor: Türkiye ekonomisi mali politikalara emanet... Mali politikalar elbette ekonominin şahdaman a- ma, kalbi değil. Türkiye'ye, mali politikalar iyileş- mezse hiçbir alanda iyileşme olmaz, bu nedenle bankacılık sisteminin istediği her şey yapılmalıdır, ilkesi dayatılıyor. Bu gidişle Kemal Derviş, Maliye Bakanlığı birim- lerinin de kendi bakanlığına bağlanmasını isteye- cek. Bütün bunlara karşın ekonomi sayfaları reel sek- törün başına gelen olumsuzluklardan geçilmiyor. Gözlerse sadece malı politikalarda. Buradaki olumlu gidiş de hiçbir somut veriye dayalı değil. Neye dayalı? lyimser havaya... Bir iyimser havadır gıdıyor. lyimser hava aşağı iyimser hava yukarı... Bereket henüz hava bedava! [email protected] kk terör ansiklopedisi • NEVV YORK (AA) - Amerıkan Dış Ilışkiler Konseyi, internette ilk terorizm ansiklopedisini hizmete soktu. Ansiklopedide, terörist örgüt olduğu Amerıkan hükümetince kabul edilen PKK de 'terörist gruplar" altında yer aldı. ABD'nin önde gelen dış politika kuruluşlanndan biri olan Konsey'in Başkanı Leslie Gelb, "Amacımız halka terör konusunda güvenilir ve anlaşılır bilgiler vermek ve gerçekleri söylentilerden ayırmalanna yardımcı olmaktrr" dedi. Çiller: Sorun, siyasi kriz I tstanbul Haber Servisi - Marmara Grubu Stratejik ve Sosyal Araştırmalar Vakfı 'nın Dedeman Oteli'nde düzenlediği toplantıya katılan DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, Türkiye'nin en önemli sorununun "siyasi kriz" olduğunu savunarak "Türkiye'nin bugününden endişeliyim, ancak yannından umutluyum" dedi. Çiller, yönetim krizinin semptomlannın ekonomide, dış polıtikada ve her alanda görüldüğunü ifade etti. EPSANE devam ediyor! TÜM GAZETE BAYİLERİNDE 2001 ÖSS Türkiye 21,'sinden Matematik-Fizik-Kimya dersleri verilir. (0533) 24515 68 SATILIK ARSA Cumhuriyet Mahallesi'nde 405 m2 satılık arsa. Teİ: 0212 657 32 85 - 655 22 22
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle