Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
A OCAK 2002 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
15
«
aavÇsfyassttan
vazgeçmemş...
Teptiaü luzrl
Bektrorrik posta: defltzso0t@cutntHsiyelcom.tr Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97
- Ecevit'e göre emlak
vergisinde ölçü kaçmış..
"Kim kaçırmtş.
Amerikalılar mı!"
Hisarcıklı
Türkiye Odalar ve
Borsalar Birliği
Başkanı Rıfat
Hisarcıklı,
başlatacaklan
"Yerii Mah"
kampanyası için
Amerika'nın 1936'daki
"Amerikan (Malı) Satın
Al" kampanyasından
esinlendiklerini
söylemişti... Hisarcıklı,
Atatürk'ün 1929'da
başlattığı kampanyayı
unırtmuşa
benzryordu... Ulusal
Sanayici ve Işadamları
Derneği Başkanı
<emal Özden,
Hisarcıklı'yı
eleştirmişti... Hisarcıklı
eleştirilere yanıt
vermedi; "Ülkeme
yabancı" değilim bile
diyemedi... Ne
dryelim... Kim bu
Türkiye Odalar ve
Borsalar Birliği'nin
Amerikan hayranı yeni
başkanı Rıfat
Hisarcıklı derken
öğrendik ki aslen
MÜSİAD'hymış...
1992'de MÜSlAD'ın
Ankara şubesini
kuranlardanmış...
0 zaman kendisine
hak verdik; Atatürk'ün
yerii malı
kampanyasını
unutması normaldir
dedik!
B
ugün daktilomun başında, yıllardan beri ilk
kez ne yazacağımı düşünerek, dakikalarca
durdum. Elim bir türlü tuşlara varmadı. Ne
yazayım bugün? Insan, içindeki sıkıntılarla
boğuştu mu, sözcükler bir dönme dolap gibi beyni-
nizde döner durur. Öyle ki, sözcükleri beyninizden,
yüreğinizden ve dilinizden, çekip daktilo şeridine va-
ramaz, ak kâğıt üzerine siyah harfleri, siyah sözcük-
leri dizemez. noktaları, virgülleri koyamazsınız...
Çünkü, sözcüklerin kendi dünyalan vardır; bu dün-
yalar, güneş çevresinde dönen kürelergibi beynimiz-
de, vicdanımızda, yüregimizde döner dururlar...
Sözcükler, gün olur uzanamadığımız yıldızlar kadar
uzak, gün olur hayratça ezip geçtiğimiz kır çiçekleri
gibi bezlere yakın olurlar. Ve biz çoğu kez bu uzaklı-
ğı da, bu yakınlığı da öiçüp biçemeyiz. Ve sözcükler
yüreklerimizde, vicdanlarımızda, beyinlerimizde ve
de atardamarlarımızda döner, dururlar.
Bugün hiç yazı yazmasam diyorum, gitsem bir dağ
başına, gitsem, kır çiçekleri toplasam, bunlan bir de-
Kır Çiçeklerimet yapsam: desem ki, bu çiçeğin adı "Erdem", bu-
nun "Onur", bunun "Inanç"...
Ne yazayım bugün? Çevrenize şöyle bir bakın. Bir
bakın akıp geçen olaylara, bir bakın tanık olduğunuz
ya da duyduğunuz olaylara, bakın. Kimi zaman, onur
çiçekleri ile, inanç çiçekleri ile bezenmiş insanlarla
karşılaşırız. Kimi zaman da binbir yalanın belini bük-
müş, yolsuzlukların saçaklarına tutunup, sirk cam-
bazian gibi sıçrayıp durmuş ınsan müsveddeleri ile...
Ve hep onlar kazanmış; hep onlar günlerini gün et-
miş. Para mı? Onlarda, Pul mu? Onlarda. Hep bir el-
leri balda, bir elleri yağda, öyle yaşamışlar. Kaplum-
bağa gibi, binbir yalanın sığdığı başlannı, gerekince
kalın kabuklarının içine çekerek, yılan gibi kıvrılarak,
bukalemun gibi kondukları, yerieştikleri yere uyarak
yaşamışlardır.
Ne yazsam bugün?
Eski dosyalan mı çıkarsam? Hayır çıkarmayaca-
ğım! Geçmiş olaylardan vicdan muhasebelerine say-
falar mı açsam? Hayır açmayacağım.' Düne, önceki
güne, daha öncesine mi uzansam? Hayır uzanma-
yacağım!
Ne yazsam bugün? Canım bir dağ başında kır çi-
çekleri toplamak istiyor. Kıbrıs'tan kopup gelen ılık
güney rüzgârları ile, Ege'nin güneşli sabahlanndan
kaçamak gelen ışıklarla, ülkemin dört bir yanından
toplayacağım kırçiçeklerini bir vazoyayerleştirip, "Iş-
te" desem, işte yıllarca yazmak isteyip de yazama-
dığım bunlar, işte bunlar.
Çiçekler yanyana, çiçekler aynı topraktan gelme ve
aynı suyun içinde; biri "Inanç", biri "Erdem", biri
"Onur"... Bugün ne yazsam, ne yazsam acaba?
Bir dağ başına gitsem, kır çiçekleri toplasam ve
sonra, evet ve sonra... ve... ve... ve...
Bugün ne yazsam?
(Uğur Mumcu. Cumhuriyet, 5 Aralık 1981)
SESSÎZSEDASIZ(f) NURÎKURTCEBE
BF
Yüksek Yerilim Hatt
erdincutkUf; yahoo.com
IMF gibi sahte dost acı reçete söyler!
Yunanların hediyesi: Troia gerçeği
önce konuyu anımsatıyoruz: Ati-
na'daki arkadaşımız Murat llem,
Başbakan Bülent Ecevit'in ABD
gezisini, Yunanistan'daki gazeteler-
den birinin "Hediye getirseler dahi,
Türklerden kork" başlığı ile verdiğini
duyurunca, Antalya'daki dostumuz
Yılmaz Dikbaş, bu başlığın Ingilizlerin
"Hediye getiren Yunanlara karşı dik-
katli ol" atasözünden uyariandığını bil-
dirmişti...
Ankara'dan Özgen Acar ağabeyi-
miz vaziyete müdahale etti:
"Hediye olayının kökeni Troia'nın
tahta atına uzanır!"
Bir okurumuz da uyardı...
"Hediye getiren Yunanlara karşı dik-
katli ol" sözünün Troia savaşı sırasın-
da Troialılar tarafından Yunanlar için
i* kullanıldığını bildirdi...
Evet...
Anadolu halkının, Yunanlara karşı
Truva'dan beri uygun gördüğü bir ya-
kıştırma var...
Fakat bu yakıştırma sonunda Ingiliz-
lere de atasözü olmuş...
Yunan ise fırsatını bulduğunda bu
sözü Türklere uyarlamaktan kendini
alamamış...
Vaziyet bundan ibaret...
Bu arada...
Bu yazıda "Yunanlı" sözcüğünün ye-
rine "Yunan" sözcüğünün özellikle kul-
lanıldığını belirtmekte de yarar var...
Çünkü özgen Acar uyarıyor: "Bul-
garlı diye yazıyor musun!"
Prof. Dr. Tunaya'nın kitabı için toplantı
Laiklik, bağımsızlık
karşıtlan ve
tutucular için önlem
tstanbul Haber Senisi - Ga-
latasaray Üniversitesi Rektörü
ve Anayasa Hukuku Profesörü
Enio^Teziç,TankZafer Tu-
naya'ya göre laikliğin "bağnn-
sıdık için mücadele edenlerin
tutuculan devreden çıkarmak
için başvurdukJarı bir önlem
oİduğunu" söyledi. Prof. Te-
ziç, "1961 Anayasası. bugün
uyabilmek için yıründığımız
Kopenhag kriterleriyle tam
olarak uyuşan bir anayasaydı"
dedi. Prof. Tezıç, 1982 Anaya-
sası'nın ise bugün birtakım de-
ğişikliklerle "yamah bobçaya
benzer bir şetdJde" ıslah edil-
meye çalışıldığmı belırterek
"Kopenhag kriterleri falan
derken bizden sonrald kuşak
1961'de ka> bcttigimiz o hukuk
düzenine belki ulaşabilecek"
diye konuştu.
Istanbul Üniversitesi Siyasal
Bilgiler Fakültesi Kurucu De-
kanı Prof. Dr. Tank Zafer Tu-
naya'nın "Türldye'de Siyasi
PartiJer" kitabının yayımlanı-
şının 50. yılı dolayısıyla dün
Bilgi Üniversitesi tarafından
üniversitenin Kuştepe Kampu-
su'nda birtoplantı düzenlendi.
Toplantıya Galatasaray Üni-
versitesi Rektörü Prof. Dr. Te-
ziç, Bilgi Üniversitesi Siyaset
Bilimi öğretim üyesi Prof Dr.
İKer Türan. Bilgi Üniversitesi
Hukuk Fakültesi öğretim üye-
si Prof. Dr. Rona Aybay. Ana-
yasa Hukuku uzmanı Erol Şa-
diErdinç, Bogaziçi Üniversite-
si tktisadi ve Fdari Büimler Fa-
kültesi öğretim üyesi Prof. Dr.
Ersin Kaİaycıoğhı, BÜ Atatürk
Enstitüsü Müdürü ve iktisat ta-
rihçisı Prof. Dr. Zafer Toprak
ve Tank Zafer Tunaya'nın eşi
MelahatTunayakatıldı Prof
Dr. Teziç, Prof. Dr. Tunaya'nın
"halka rağmen devTİmcilik
yapmak" sözüne karşı çıktığı-
nı belirterek
u
Hoca,mücadele-
nin taraflannın devrimci kad-
royia halk değü, bu kadroyla
dinciük iddiasında olan gerici-
ler arasında okhığunu söyler-
di" dedi. Tunaya'ya göre tutu-
culann Cumhuriyet hareketine
karşı olmasının Batı'nuı da işi-
ne geldığıne dikkat çeken Te-
ziç, "Böylece diıtcilerin zihni-
yeti, işgalcilerin dayandıklan
ideolojiyle birleşiyordu"' dedi.
Erol Şadi Erdinç de Tuna-
ya'nın devamlı gerçeğin peşin-
de koşruğunu ve gerçeği orta-
ya çıkarmaya çalıştığını anla-
tarak şöyle konuştu: "Tank
Beyaz getişmiş zihniyet ile az -
getişmiş ülkelerin getişemeye-
ceğnıi söylerdi Tunaya. değış-
meyen kafalara karşm baş dön-
dürücü bir hxda adetakabuğu-
nu terkeden bir dünyadayaşa-
dığımızı düşünürdü."
Kitap yeniden basddı
Prof. Dr. Tunaya'nın "Tûrld-
ye'de Siyasi ParüTer" adlı kita-
bı, Bilgi Üniversitesi Yayınlan
tarafından yeniden yayımlan-
dı. BÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr.
Toprak, yaphğı konuşmada,
"Hocanuzm kitabındaki nıaka-
leler, güncelliğini hiçbir zaman
yitirmejen makakler. Bu kitap
adeta bir başvuru eseri" dedi.
KİM KtlIE DUM DL^IA BEHÎÇAK behicak'a turk.net
ÇİZGÎLÎK KÂMİL MASARACI
H A R B İ SEMİH POROY semihporoy(Q yahoo.com
Türkiye Sinema ve Audiovisuel Kültür Vakfı
6 HAFTALIK
FİLM ÇEKİM ATÖLYESİ
2 Şubat-16 Mart 2002
Cumartesi Günleri 16.00-20.00
*Universitelerin ilgili bölümlerinin 2. sınıf
öğrencilerine
*Türsak \akfı Sinema Seminerlerini bitirmiş
olanlara
ve
*Sektörden deneyimli kişilerin
katılımına açıktır.
*Kontenjanımız 20 kişidir.
\<lıvs: G. Erol Dıın.-k Sok. Nı>: 11/2
Efc-yoglıı İSTANBUL
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ AJUKAN 24 Ocak
AHMBT NAMD/ 7ANP/NAR..
1362'pe 8U6ÖN, ÜNLÜ OZAN VE VA2A/Z AHMET HAMDÎ
TANPINAR, 61 YAŞtNPA ÖLDÜ. YAÇAMl BOYUNCA £Ğİ-
TİMCİUKLE EDE8İYATÇILIĞI İ İ Ü Ü H
TANPINAR, &ENÇ YAŞT* ŞİİR YAZMAYA
DAHA İLX YIUARDA, OZAN YAHYA K£A
NIN Ö6R£UCİ£İ OLMÜŞ, ŞfİKLEeİHDEKÎ TİTIZ /?ÇİLİ~\
6İ V£ MuZıĞi ONPAN MietfiS ALMIŞTI- TAUPINAR'IN p.
İRLBRİ, SİM6ELER,ÇAĞRlŞtMLAg/ PSİKOLOTİK AN/Ç-
TIRMALAR l/£ ÖZ£LLİKl£ D£ ZAM4N TSMASf Ü2E-
&NDE YOĞUNLAÇMAKTnPtg. DÜZ YAZILAKI PA,ŞİİÇ~
P eR
' KAD*& ÜNLÛ OLAN
m
KARTAL 5. ASLÎYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
Dos>aNo. 2001 202
Davacı Kamuran Meriç tarafından da^alı Mehmet Merıç aleyhine
açılan boşanma davastnın yapılan yargılamasında. Davalı Mehmet Me-
riç'ın adresı meçhul olduğündan davetiye yerıne kaım olmak üzere ila-
nen teblıgat yapılmasına mahkememızce karar \erıldıgmden, karar ge-
reğince davalı Mehmet Merıç'in Kartal 5. Aslıye Hukuk Mahkeme-
si'nin 2001202 esas sayılı dosyasının duruşma günü olan 13./ 3.2002
günü saat 11.00de mahkememizde hazır bulundurulması veya vekil
göndermelerı ılanen tebliğ olunur. 12.12.2001 Basın: 3386
BAKIRKÖY 4. SULH HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
Esas No: 2001 1060 Karar No: 2002/12
Jstanbul. Gaziosmanpaşa ilçesi. Yeni Mah. Cilt: 12, H: 132'de
nüfusa kayıtlı bulunan Ahmet ve Huriye'den olma 1341 d.lu Ali
Ihsan Amıncio|lu'nun 4621 sayılı MK'nun 405 mad. gereğince kı-
sıtlanmasına, kendjsıne MK'nun 413 mad. gereğince Ahmet
Amincıoğlu'nun vasi olarak atanmasına karar verilmiş olup işbu
karara ıtirazı olanlann kanuni süresi olan 10 gün içinde mahkeme-
mıze müracaat etmelen, bu süre içinde herhangı bır ıtıraz vaki ol-
madığı takdırde hükmün aynen kesinleşmiş sayılacağı ilan olunur.
Basın: 3393
DÜZ ÇÎZGÎ
UMÎT ZtLELİ
Terli Misyonerler'
Demek ki bu Amerikalılar cahilL
Üstelik kavrama yetenekleri de sıfır!.. Baksanıza,
Başbakanımızın ABD gezisinin ulaştığı büyük başa-
rıyı, Başkan Yardımcısı Cheney'in güvenlik durumu-
nu hiçe sayıp sırf Ecevit için ortaya çıkışını, Başkan
Bush'un Türk Başbakanı'na tam 55 dakikasını ayı-
rışını tamamen atladılar...
Aslına bakarsanız, Amerikan medyası Ecevit'in
ABD'yi ziyaret edişini bile atladı!.. Hiçbir gazete ve
televizyondaTürk Başbakanı'nın çok önemli temas-
ları tek sütun, iki saniyelik görüntü olarak bile yer al-
madıL
Ah. haksızlık etmeyelim; ABD finans dünyasının
etkin gazetesi Wall Street Journal bu geziye hem de
başyazısında yer ayırdı. Şöyle:
- IMF'ninTürkiye'yi katletmesine izin verilmesin!..
Pes doğrusu, cehalete bakın!.. Yok efendim, Tür-
kiye IMF'nin eline bırakılmayacak kadar önemli bir
ülkeymiş, IMF'nin Arjantin'de yaşanan faciadan
sonra ABD'nin en hayati müttefiklerinden biri olan
Türkiye'yi neden aynı yola sürüklemek istediği sor-
gulanmalıymış...
Aynca Türkiye her zaman olduğu gibi yine eli boş
dönüyormuş...
- Daha neler!..
Bunlar bizim medyanın, işadamlannın, siyasetçi-
lerin, koca koca bürokratlann, televoleci ekonomi
uzmanlannın tırnağı bile olamazlar!..
- Onlara mı inanacağız, yoksa içimizden çıkmış,
heykeli dikilesice kendi değerlerimize mi?!.
• • •
Yani bizim medyanın yazdığı, "Istediğimizialdık",
"Bush'tan tam destek"yollu manşetler yalan mı?..
•Başbakan Ecevit'in söylediği "Dünya devletiyiz",
"Tünelin ucunda ışıkgöründü" demeçleri kandırma-
camı?..
Ekonomi profesörlerinin ekranlarda söylediği,
"IMFpolitikalannı milim sapmadan uygularsak kö-
şeyi döneriz" telkinleri koskoca bir uyutmaca mı?..
Pek önemli işadamlannın ABD gezisine on üze-
rinden sekiz puan vermeleri kocaman bir palavra
mı?..
Yoksa, bu ülkenin en önemli mevkilerine yüksel-
miş siyasetçileri, en itibarlı ve de zengin işadamla-
n, Prof. srfatını gururlataşıyan aydınlan, yazarları, hu-
kukçulan, televizyon programcıları halkın gözünün
içine baka baka gerçekleri tersyüz mü ediyor?..
- ölsem inanmam!..
• • •
Bugünlerde Vural Savaş'ın "Militan Atatürkçü-
lük" isimli kitabını okuyorum.
Kitabın 35. sayfasında değerine paha biçilemeye-
cek bir belge yer alıyor. Fransız Maliye Bakanlığı
Müşaviri ve 1889 yılında Osmanlı devletinden ala-
cağı olan devletlerin Hesap Komisyonlan Başkanı
Daniel Ducoste, bakın alacaklılara nasıl bir öneri-
de bulunuyor:
- Türkiye, ekonomik bakımdan tam birperi-
şanlık manzarası arz etmektedir. Türklehn öz-
variıkları, iki asırdan bu tarafa, sürekli şekilde
imparatorluğun Türk olmayan unsuıiaria mes-
kûn bölgelerine akmaktadır. Bu büyük biravan-
taj teşkil eder. Zira imparatorluğun çekirdeği
olan Anadolu, bu suretle her gün daha gayri ik-
tisadi şartlara mahkûm olmaktadır. Şimdi, Türk-
lerin borçlanmalannın hızla gelişmekte olduğu
bir dönem yaşanmaktadır. Ancak ortalama 25
yıl sonra bu borçlanmaların Osmanlı bünyesin-
de muhalifleri çıkacak ve gerek alacaklar gerek-
se borçlar ve faizJeh tehlike içine düşmüş ola-
caktır.
O halde, Osmanlı maliyesi, ekonomisive ser-
vetleri hakkındaki kararlılığımızı müdafaa ede-
bilecek Türk yöneticilere ihtiyacımız olacaktır.
Ben bu 'Yerli Misyoner'lerin, bizlerden ve siya-
si ve benzeri baskılardan çok daha müspet so-
nuçlar vereceği kanaatindeyim!..
Bunlar, onlara (Osmanlılara) kendi dilleri, ken-
di ikna metotlan ile hitap etmek imkânı bula-
caklardır ki, hiç değilse alacaklanmızın bir ve-
ya ikiyüzyıllık teminat unsurtanndan birisimey-
dana gelebilmiş olsun... (Daniel Ducoste, Refor-
me Prakticable en Turquie - Türkiye İçin Uygu-
lanabilir Reform, sayfa 141.)
Şimdi diyeceksiniz ki; "113 yıl önce yazılmış ki-
taptan bize ne, nealakası var?.."
- Çok haklısınız!..
E-posta: uzileliıa superonline.com
1 2 3 4 5 6 7
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAJS
SOLDANSAĞA.
1/ Bataklık-
lardayaşayan
iri bir kuş. 2/ 2
Çorum'un 3
bir ilçesi...
Oyunda ce-
zalı çocuk. 3/
Lantan ele- 6
mentinin
simgesi...
Yolsuz ya da
emeksiz elde 9
edilen şey. 4/ Atıl-
gan, gözü pek... Bi-
sikletin oturulacak
yeri. 5/ Osmanlılar
döneminde Maca-
ristan ve Slovenya
dolaylarmdaki san-
cak beylerine ve kü-
çük prenslere veri-
lensan... Ormanlara
zararlı bir böcek. 6/
Salâh Birsel'in bir şiir kitabı... Eski Mısır'da gü-
neş tannsı. II Tekke edebiyatı şiir türlerinden bi-
ri... Uzun konçlu ayakkabı. 8/ Ağır ritimli bir Is-
panyol dansı ve müziği. 9/Vücudun herhangı bir
yerinde oluşan çürük... Kâğıtlan bir arada tutmak
için kullanılan çengel.
YUKARIDAN AŞAĞIY\:
1/Gezdirilip oynatılan ayı. 2/Birkaç renkli iplik-
ten yapılmış dokuma... Doğum işini yaptıran ka-
dın. 3/Bir nota... Bir engelle karşılaşan su ya da
havanın dönerek ve çukurlaşarak yaptığı çevrin-
ti. 4/"Kuzgun —": Heykelcimiz... Yayvansepet.
5/Sıcak bölgelerde yetişen yağlı bir ağaç... Kısa
ve kestirme yol. 6/Osmanlılarda gece bekçisi...
Arjantin'in plaka işareti. II Soluk... Küçük gemi.
8/ Kısa ve kolsuz kadın ceketi. 9/ Yuvarlak, yassı
ve sipersiz başlık... Mersin yakınlannda kurulu
petrol antım tesisi.