Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 OCAK 2002 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Butent Tanla
döndü
• İstanbul Haber Servisi -
CHP Genel Başkanı
Deniz Baykal'ın
başdaruşmanı Bülent
Tanla, Arjantin deki
temaslannın ardından dün
tstanbul'a döndü. Eski
Arjantın Devlet Başkanı
Raul AJfonsm ve istıfa
eden Ekonomi Bakanı
Domingo Cavallo ile de
görüşrüğünü kaydeden
Tanla, Aıjantin'in izlenen
neolıberal polıtikalar
yüzünden bu haJe
geldiğini belirtti.
ATO, çerçeve
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Ankara Ticaret Odası
(ATO) Başkanı Sınan
Aygün, bankalara
yapılacak kaynak
aktanmına ilışkin
TBMM'den geçen tasanyı
olumlu buldukJannı,
ancak yasada öngörülen
genel hükümlerın ortada
bırakılmaması için
bankalarla bir çerçeve
anlaşması hnzalanması
gerektiğini bıldirdi.
Modernizasyon
• ANKARA (AA)-
Leopard-IAl veAlA4
tankJannı ıyileştirme proje
sözleşmesi, Savunma
Sanayii Müsteşarhğı'nda
düzenlenen törenle
imzalandı. Sözleşmeye,
Genelkunnay 2. Başkanı
Orgeneral Yaşar
Büyükanıt, Savunma
Sanayii Müsteşan Dursun
Ali Ercan ve Aselsan
Genel Müdürü Necip
Berkmen imza koydular.
KESK alantara
çıkıyor
I İstanbul Haber Servisi -
Kamu Emekçilen
Sendikası
Konfederasyonu (KESK)
Genel Başkanı Sami
Evren, "Sosyal güvenliğin
adım adım tasfıye
edilmesi planlanna karşı,
taleplerımizin dikkate
alınması ve bu paralelde
yeni taslağın yeniden
düzenlenmesi için 16
Ocak Çarşatnba günü
bütün ıllerde
alanlardayız" dedi.
Emekfilere
3.2 zam
• ANKARA (ANKA)-
Sosyal Sıgortalar Kurumu
(SSK). emekli, dulve
yetimlenn ocak ayı gelir
ve aylıklannı enflasyon
artışına paralel olarak
yüzde 3.2 arttırdı. Buna
göre ocak ayında sosyal
yardım zammı dahil,
asgari emekli ayhğı 196
milyon liradan 202 mihyon
liraya yükseltildi. Azami
emekli ayhğı ise 376
milyon 816 bin liradan
388 milyon 724 bin liraya
çıkanldı.
Açıklama
• Işçi Partisi Öncü
Gençlik önceki gün
gazetemizin 6. sayfasında
yayımlanan "Işçi
Partisfnden cezaya tepki"
başlıklı haberle ilgıli bir
açıklama yaptı. Mehmet
Perinçek tarafindan
yapılan yazılı açıklamada
şöyle denildi: "Öncü
Gençlik'in protesto
eylemiyle ilgilı haberde
'ABD"yi protesto etmek
için îstiklal Marşı'na
katılmadığımız' gibi
gerçek dışı bir bilgi yer
almışör. Biz, Istiklal
Marşı'na katıldık. ancak
11 Eylül için düzenlenen
saygı duruşuna
katümadık."
Başbakan AP'ye verdiği demeçte, Irak'taki durumun Türkiye için çok önemli olduğunu söyledi
Ecevit'inABDpaketihazırHaberMerkezi - Başbakan Bülent
Ecevit, ABD'ye yapacağı ziyaret sı-
rasında Irak'a yapılması olası bir as-
keri operasyon konusunda Türki-
ye'nin endişelerini dile getireceğini
ve ABD'ye olan 5 mılyar dolarlık as-
keri borcu sildirmeye çalışacağını
söyledi.
Ecevit, dün Associated Press (AP)
ajansına bir demeç verdı. Irak'taki
durumun Türkiye için çok önemli ol-
duğunu belirten Ecevit, "Türkiyeiçin
yeni bir sorunun ortaya çıkmanıası-
ruurmrvoruz" dedi. Irak'a yönelik, ola-
sı ABD operasyonunun ardından Ku-
zey Irak'ta bir Kürt devletı kurulma-
sırnn, Türkiye'nin bütünlüğüne bir
MHP'lilerden elestiri:
• Başbakan Ecevit, olası ABD operasyonunun ardından Kuzey
Irak'ta bir Kürt devleti kurulmasının, Türkiye'nin bütünlüğüne bir
tehdit olabileceğini vurguladı. Derviş'in IMF koşulu olarak
çıkanlmasını istediği yasalar tamamlandı.
tehdit olabileceğini vurgulayan Ece-
vit, "Buna asiaizinvermeyiz'' diye ko-
nuştu.
Türkiye'nin Afganistan'a asker
göndermesinin, yaşanan ekonomik
sorunlan daha da arttırabileceğini
ifade eden Ecevit, "Dunımu ABD de
bflhor. Dotayısnia bölgedeldsavunma
masraflamııandestekknmesiveyasa-
vunma borçlanmızın siünmesi ya da
azaltdmaabizimemnunedecektir" di-
ye konuştu.
Ecevit; bakan. bürokrat, işadamı ve
gazetecilerden oluşan 200'ü aşkın ki-
şiden oluşacak heyetle yapacağı gezi-
de, IMF Başkanı HorstKöhler ve Dün-
ya Bankası Başkanı Janıes VYölfhen-
son'la görüşmeler yapacak.
Öte yandan Devlet Bakanı Kemal
Derviş'in, 10 milyar dolarlık 2002 yı-
lına ilişkin ek kaynağı serbest bırak-
mak için IMF koşulu olarak çıkanlma-
suıı istediği yasalar tamamlandı. Der-
viş'in hükümeti tehdidine neden olan
mali sektöre olan borçlann yapılandı-
nlmasıyla ilgili tasannın yasalaşma-
sırun ardından IMF'ye gönderilecek ni-
yet mektubuna son şekli veriliyor.
Derviş'in yeni stand-by anlaşması-
nın önkoşulu olarak belirttiği yasalar-
dan Borçlanma Yasası, uzlaşma sağla-
namaması nedeniyle IMF'nin de ona-
yıyla daha sonraya bırakılırken diğer
yasalann tamamı TBMM'den geçti.
TBMM'den Tütün Yasası, Kamu Iha-
le Yasası-Kamu Ihale Sözleşmeleri Ya-
sası, Tasarruf çerçevesinde vergi yasa-
sı, Endüstri Bölgeleri Yasası ve Terör
Finansmanının Onlenmesi ile Terörist
Bombalamarun Ortadan Kaldınlması
yasalan hızla geçirildi.
Derviş kendini
direksiyonda
sanıyor
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Ekono-
miden sorumlu Devlet
Bakanı KemalDerviş'in
"ekonominin şoförü be-
nim" açıklaması, hü-
kümetin MHP kanadın-
da tepkiyle karşılandı.
MHP'hier, "Mafisektör
yasasında MHP'nin iti-
razlan üzerine soygun
önlendi. Derviş, kendi-
sini direksiyonda sanı-
yor, ama yanıhyor" de-
diler.
HükümetinMHPka-
nadı, bankalara kaynak
aktanmına ilişkin ma-
li sektör yasasıyla ilk
kez e'konomiden so-
nımlu Devlet Bakanı
KemalDerviş'e istekle-
rini büyük ölçüde kabul
ettirdi. Derviş karşısın-
da bugüne kadar sürek-
li geri adun atan taraf
olarak görünen
MHP'de, özellikle reel
sektöre yönelik öner-
gelerin kabul edilmesi
memnunJukla karşılan-
dı. MHP'nin ilerleyen
süreçte özellikle
MF'nin istediği düzen-
lemeler üzerinde Der-
vış'le sık sık karşı kar-
şıya gelmesi beklenir-
ken, Derviş'in "Eko-
nominin şoförübeninT
sözleri de tepkiyle kar-
şılandı.
MHP'liler, Derviş'ın
kendisini direksiyonda
sandığını, ancak yanıl-
dığını kaydederek,
"Ekonomi ild katiı bir
otobüsJeyönetiMyor. Sa-
yın Derviş, kendisini
ikinci katta direksryo-
nun başında zannedi-
yor. Ama yanıfayon çün-
kü şoför birinci katta
bulunuyor" dediler. Ba-
zı MHPliler de, Der-
viş'in bundan sonra is-
tifa tehdidinde buluna-
mayacağını belirterek.
"İstifa Uöfünü gördük,
bundan sonra da göre-
ceğjz" diye konuştular.
ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART
IMCHAAT
KURTARIN
m.kart@superonline.com.tr
Ziyaret etti
Derviş
Sezer'i
iknayaçıkU
ANKARA(Cumhurivet
Bürosu) - Devlet Bakanı
Kemal Derviş, dün Cum-
hurbaşkanı Ahmet.Necdet
Sezer'i ziyaret ederek tep-
ki çeken bankalan batmak-
tan kurtarmak için kamu-
dan sermaye aktanmı ön-
gören düzenleme konusun-
da ikna etmeye çalışn. Se-
zer, programında yer al-
mamasına karşın Derviş 'i
akşara saatlerinde kabul
etti.
Devlet Bakanı Kemal
Derviş, Cumhurbaşka-
nı'yla yaptığı görüşmede,
MGK'de daha önceden
bankalara el konulurken
şimdi neden sermaye akta-
nldığını, hangisinin doğ-
ru olduğunu soran Sezer'in
rahatsızlığım gidermeye
çalıştı. Yaklaşık 1 saat 45
dakika süren görüşmede
istihdam ve büyüme için
bankacılık sektörünün güç-
lendirilmesi gerektiğini an-
latan Derviş'in, 18. stand-
by anlaşması çerçevesin-
de de ekonomiyle ilgili di-
ğer gelişmeler hakkında
Cumhurbaşkam'na bilgi
verdiği belirtildi.
TBMM'nin kabul ettiği yasada, ödemeler başlangıç rakammın çok üzerinde
Bankalara 10 ıııilyar dolar aktarılacakANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu)-Hükümet ortaklanmn ıs-
tediklerini eldeetmenin karşılı-
ğı olarak verdikleri ödünlerle
önceki gece TBMM'den çıkan-
lan Malı Sektörün Borçlannın
Yapılandınlması Yasası'yla, ka-
mudan bankalara yapılacak ak-
tanrrun 10 milyar dolan bulabi-
leceğı belirtiliyor. Yasayagöre,
devlet sermaye yeterhliği yüz-
de 0-5 arasında olan bankalara
borç vermeyecek, ortak olacak.
Bu durumda, devlet ancak aldı-
ğı hisseleri, banka sahibi ya da
başka birisine satarsa koyduğu
parayı tahsil edebilecek. Bu çer-
çevede; kaynak aktanmı borç
• Mali Sektörün Borçlannın Yapılandınlması Yasası 'na göre devlet ,sermaye
yeterliliği yüzde 0-5 arasında olan bankalara borç vermeyecek, ortak olacak.
Anayasa Mahkemesi karanyla, kamu bankalan yöneticileri zırhının kaldınlma
olasılığı yok edildi.
olmadığı için de fon tarafindan
banka sahibinin hisseleri rehni-
nin "işlevsz" olduğu vurgulan-
dı. Kamu bankalan yöneticile-
rine dokunulmazhk zırhı da,
"DYP'nin başvurusu doğruttu-
sunda mevcut kamu bankalan
yasasmdakizırna" yönelik Ana-
yasa Mahkemesi'nin olası iptal
karannı hükümsüz kılacak.
"Reel sektörü kurtarma" adı
altında TBMM'ye getirilen ya-
sa, bankalan kurtarma olarak
çıktı. Cumhurbaşkanı'nın ona-
yına sunulan yasaya göre,
ANAP'ın ısran doğrultusunda
yapılan düzenlemeyle bankala-
ra aktanm şöyle işleyecek:
"Sermave yeterİin^i vüzde 0-
5arasında olanlara30Ev*iil 2001
itibamia sektördeki paylanyüz-
de 1"i geçiyorsa, ortaklarve ser-
rrıavearttnmına kaölacaldann
ödev'ecekleri rutar kadar devlet
de sermave kovacak. Sermave
yeterliliği yüzde 5-8 arasında
olanlarda iseyüzde 1 koşulu uy-
gulanmadan. bu bankalara his-
sesenedınedonüştürülebilirtab-
vil karşıhğı 7 yıl vadeli sermaye
benzeri kredi verilecek. Bu ak-
tanmda denetim kuruluşlann-
ca 31 Aralık 2001 tarihli bilan-
çolaresasabnacakAncak,bu bi-
lançotarihinden sonra mali tab-
lotan etkilevecek hususlar da
dikkate abnacak. Böylece 2001
yıl sonu itibanyla sektördekipa-
>i yüzde l'in alonda olan ban-
kalann sermaye yeternüklerini
vüzde 5"in üzerine çıkararak
devletkatktsından vararlanabü-
mesine olanak saglandı Kamu-
nun yapacağı sermaye aktanmı
karşıhğmda hâkim ortaklann
hisseleri fon tarafindan rehne-
dilecek."
Bankalar, özel finans kurum-
lan ve diğer mali kurumlann
alacaklan (batıkkrediler) ile ara-
ba, bına, iştirak gibi varhklan-
mn satın alınması ve yeniden
yapılandınlarak satüması ama-
cıyla varlık yönetün şirketleri
kurulabilecek. Bu şirketlere, fon
en az yüzde 20 sermaye koya-
rak ortak olacak.
IRMIKIAYDIN ENGİN aengin@doruk.net.tr
Meğer ceketle dolaşılabilirmiş
ve soğuktan titrenmeyebilirmiş.
Meğer dağ taş, dere tepe ak
bıryorganla kaplı değilmiş; attın-
da kapkara, ama ıç karartıcı de-
ğil bereket çağnştıncı, güneş al-
tında uyanırken içinden buğular
fışkıran topraklar varmış. Ara-
balann da yolda giderken buz-
da kayıp sağa sola yalpalama-
sı, tekerleklerin durmadan patı-
naj yapması "kader" değilmiş.
Kıbns'tan söz ediyorum. Ön-
ceki gece göz gözü görmez bir
sis içinden ve sağı solu. deresi
tepesi karlarla, buzlarla kaplı Is-
tanbul'dan çıkıp birkaç saat son-
ra serin ama ısırmayan, okşayan
bir havayla kucaklaştığımız Kıb-
ns'tan.
İstanbul Bahçeşehir Ünıversi-
tesi'nin düzenlediği, üç oturum-
da üç çetrefil konunun tart/şıla-
cağı, günlük bir konferansı izle-
mek üzere Lefkoşa'dayız. Ken-
tin Türk kesimınde, sının oluştu-
ran Yeşil Hat'ın birkaç yüz met-
re gerisindeki Atatürk Kültür Mer-
kezı'nde yansından çoğunu Tür-
kıye'den gelmiş konuklann ve
gazetecilerin doldurduğu salon-
da Kıbns'ı hukuksal, uluslarara-
sında oluşan yeni ilişkilerveso-
rununun çözümünde medyanın
Dön Baba Dönelim...
rolü bağlamındatartışan konuş-
macıları dinliyoruz, not tutuyo-
ruz...
Ama aklımızın bir yansı dışa-
rıda gülumseyen güneşte. ıs-
tanbul'a üç gün karyağdı ve bir
türlü kalkmadı ya, artık kendimi-
zi yavaş yavaş "Eskimo" filan
sanmaya başlamıştık. Pırıl pırıl
gökte ışıyan Akdeniz güneşine
sanlmak geliyor içimden.
Ama aklımın yarısı güneşte.
Aklımın öteki yansı ise 50 yıl-
dırdüğüm kalan, dahası gitgide
"kördüğüm°e dönüşen Kıbns'ta
Kürsüde bildiri sunan akade-
misyenler konuşuyor, ben lise
öğrenciliğimden ^oksa ortaokul,
hatta ılkokul muydu?) bu yana
duyup dinledikterimi, görüp oku-
duklanmı elden geçiriyorum ve...
Ve Karagöz'ün "Dön baba dö-
nelim, vaybenim köse sakalım"
diye başlayan şarkısını mırılda-
nıyorum.
1959'dan bu yana üç aşağı
beş yukan aynı sorunu tartışıyo-
ruz ve 1959'dan bu yana, üç
aşağı beş yukan aynı sözleri din-
liyoruz.
Köklü, köklü olduğu için de
hâlâ yanıtsız sorular ar-
t arda sıralanıyor. Örneğin:
- BirKıbns ulusundan söz edi-
lebilirmi? Ikihalklı bir Kıbns ulu-
su varmı?
Kâğıt ustünde bu soruya
"evet" demek gerek. öyle ya,
1960'ta bir anlaşma yapıldı ve
Türkiye, Ingiltere, Yunanistan'ın
garantörlüğü altında bağımsız
ve egemen bir devlet kuruldu:
Kıbns Cumhuriyeti.
19 ve 20. yüzyılların siyasal
terminolojısindeki "ulus" (millet)
kavramı, grtgide ırksal (etnik) içe-
riğinden anndı ve "Birdevletha-
linde örgütlenmiş halkflar)" di-
ye özetlenebilecek bir tanıma
kavuştu.
Peki bu durumda, 1960ta Kıb-
rıslılar bir devlet olarak örgüt-
lendiklerine, bunu Birleşmiş Mil-
letler'in eşit haklı bir üyesi ola-
rak tescil ettirerek pekiştirdikle-
rine göre, bir Kıbns ulusundan
söz edilebilir mi ?
Zor soru.
Soruya Kıbrıslıların verdikleri
yanıtlar bile birbiriyle çelişiyor.
Kimi "evet" diyor, kimi "hayır".
Kimi "Bu bir hedef, bir ülküdür
ve iki halk arasındaki düşman-
lıklann üstesınden gelinebilirse
buna ulaşılır" diyor. Kimileri
"Rum'la Türk yan yana gele-
mez. Kıbns milleti diye bir kav-
ram mümkün değildir"de ısrar
ediyor.
Konferanstaki bildirileri dinle-
dikçe 1960 Anlaşması ile olu-
şan üç garantörlü Kıbns Cum-
huriyeti'nin hukuksal ve siyasal
temellerinin hiç de sağlam bir
zemine oturtulmadığını seziyor-
sunuz. Güvensizliğin veri alın-
dığını ve güvensizliği yok ede-
cek değil, Kıbns Cumhuriyeti'nin
varlığını yıkmayacak önlemlerle
yetinildiğinı fark ediyorsunuz.
Bataklığı kurutmak yerinesiv-
risinekleri avlayarak srtma sa-
vaşı yapmaktan farksız...
Bataklığın kurutulmasının ise
her iki kesimde de var olan ve
varlığını sürdüren milliyetçiliğin.
şovenizmin hatta ırkçılığın yok
edilmesi, aşılması demek ol-
duğunu kolayca kavrıyorsunuz.
Sonra da 50 yıl boyunca "ba-
taklığı kurutmayı" önerenlerin
nasılotomobillerinin içinde kur-
"şunlanarakyok edildiğini, bom-
balı suikastlarla paramparçaedil-
diğini, gazetelerinin bombalan-
dığını, yasaklandığını, yıldınla-
rak adayı terke zorlandığını, ko-
nuştuklarında "çatlakses" ola-
rak daha baştan mahkûm edil-
diklerini anımsıyorsunuz...
Biryandan konuşmacılan din-
leyip bir yandan böyle bir "bel-
lek dökümü" yapmaktan yoru-
lup, tam da o sırada kürsüde
konuşmakta olan Rauf Denk-
taş'a bakıp, "Şu elli yılda kim-
lergeldi kimlergeçti Kıbns 'tan.
Dr. Fazıl Küçük geçti, Maka-
rios geçti, Kipriyanu geçti,..
Ama Rauf Denktaş geçmedi"
diye kendi kendinize gülümsü-
yorsunuz.
Nasıl gülmem. Küçücük bir
çocukium. Turkiye'de Süley-
man Demirel vardı, Kıbns'ta
Rauf Denktaş. Büyüdüm. kos-
koca herif oldum: Küplüce pa-
zarındakı bıçkın satıcılar artık
"aö/"demektenvazgeçtiler, "ba-
ba" demekten de vazgeçmek
üzereler. Yakında "dede" fılan
diyecekler.
Ama hâlâ Turkiye'de Süley-
man Demirel, Kıbrıs'ta Rauf
Denktaş...
Dön baba dönelim, vay benim
köse sakalım...
POLTIİKA GÜINLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Futbolcular
Örgütlenir mi?..
Futbolcular sendikal örgütlenmenin içine girer-
ler mi?
Bugünlerde bu soru sık sık soruluyor...
Genel Yayın Müdürümüz Ibrahim Yıldız, önce-
ki gün bana sordu:
"Futbolcular birsendika çatısı altında toplanır-
larmı?"
Benim yanıtım şu oldu:
"Eğer Türkiye'deki gazeteciler, televizyoncular
sendikal örgütlenmeye gideherse belki futbolcu-
lar da kendi çıkarfan için böyle biroluşumuyaşa-
ma geçirirler..."
Turkiye'de futbolculann sendikal örgütlenme gi-
rişimlerini 1970'li yıllarda Galatasaraylı Metin Kurt
ve Eser Özaltındere başlatmıştı...
Şimdi böyle bir girişım başlatılır mı?
Cumhuriyet Spor Servisi'nden Artf Kızıtyalın ve
Deniz Derinsu, on gündür bu konuda çalışıyor-
lar...
Sendikal örgütlenmenin Ingiltere, Italya, Al-
manya ve Ispanya'da örnekleri var!..
örneğin, Ingiltere'de 1907 yılında kurulan futbol-
cular biriiği (PFA), üyelerinin çalışma koşullannı
belırleyen sendikal bir kuruluş...
PFA, federasyon ile kulüpler arasında toplusöz-
leşme yapıyor, futbolculann sosyal ve ekonomik
haklarını güvence altına alıyor...
PFA'nın grev hakkı var!..
PFA'nın 4 bin çalışan, 50 bin emekli üyesi bu-
lunuyor...
PFA, Ingiltere'de futboldan elde ettiği gelirieri
(örneğin TV'lerden 2001 yılında 11 milyon ster-
lin aldı) üyelerıne dağıtıyor...
PFA'ya salt Ingiliz futbolcular değıl, Ingiltere'de-
ki tüm yabancı futbolcular da üye...
• • •
Bir süre önce Gaziantep teydim...
Gaziantep Büyükşehir Beledıye Başkanı ve Ga-
zıantepspor Kulübıi Başkanı Celal Ooğan'fa ko-
nuşurken sormuştum:
"Gaziantepspor'un başansı nedir?"
Doğan şu yanrtı vermişti:
"Altyapı tesislerimizi gez, sonra konuşuruz!"
Gaziantepspor'un altyapı tesislerıni gezdim...
Gerçekten mükemmeldü...
Anadolu'ya gittiğimde birinct, iktrtct ve üçiincü
ligde oynayan futbol kulüplerinın yöneticileriyle,
tesis müdürleriyle konuşup onlardan bilgileralıyo-
rum!..
Izlenimlerim şöyle:
Kulüplerde top oynayan profesyonel futbol-
cuların çoğunluğu muhafazakâr ve milliyetçi çev-
retehn etkisi aftında kalıyor!..
Son on yıla baktığımızda pek çok spor kulübün-
dekı futbolculann 'din simsarlarının eline düş-
tükleri' görulüyor...
Bir kulüp müdürünün ızlenimlerini aktarmakta ya-
rar var:
"22 kişilikprofesyonel kadromuzun 15'i tarikat
şeyhlerinin ya da şıhlann etkisinde. Ama bu du-
rum bizim işimize yanyor. Çünkü, gece hayatlan
olmuyor çocuklann. O nedenle bizim işimize ya-
nyor bu durum..."
Profesyonel futbolculann çoğunluğu eğitimsiz!..
Kitap, gazete okumuyorlart.
Yapılan bir ankette, en çok izledikleri tetevizyon
programı 'televole' olarak çıkmışL
Okuyan ya da siyasi bılinci gelişmiş futbolcular
ise kulüpten dışlanıyor!..
Celal Doğan diyor ki:
"Futbolculann sendikal örgütlenme içine girme-
lerini desteklerim!.."
Biliyorsunuz, futbolculann sendikal örgütlenme-
lerinin gerekli olduğunu yıllar sonra Milli Takımlar
Teknık Direktörü Şenol Güneş yeniden gündeme
getirmişti...
Bu örgütlenmenin öncülerinden Metin Kurt ise
şunları söylüyor:
"Biz örgütleniyorduk. 12 Eylül 1980 sonrası bit-
ti. Toplumsal örgütlenme dağıtıldı."
Eser özaltındere de Şenol Güneş'e destek ve-
riyor:
"Turkiye'de sendika adından korkuluyor. Ben
başka formüllerin üretilebileceğıne inanıyorum.
Hak aramak kazan kaldırmak, greve gitmek dev-
rim yapmak olarakalgılanmamalı. Demokratik ül-
kelerde olması gereken yasal biryoldur sendika.
Ama özgür ve bağımsız olmalı. Böyle olurise uz-
laşmacı yolla futbolumuz sendikasına kavuşur,"
Şenol Güneş ise "koruma sektörü oluşturulma-
//"deyıp ekliyor:
"Sendikanın salt futbolculan değil, teknik di-
rektörieri, hakemleri de kapsaması gerekir..."
• • •
Konu ilginç!..
Tartışma sürüyor!
Profesyonel futbolcular sendikal örgütlenmele-
rini gerçekleştirirlerse kulüplerden alacaklan için ne
mafya liderlerinin kapısını çalarlar, ne antrenör-
lerinden dayak yerler ne de kulüp başkanlan tara-
findan hor görülürler...
Bu konuya bir kez daha değineceğim!..
hikmet.cetinkaya(5 cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/513 90 98
Yeni İdea Politika
indirimli fiyatıyla
3.000.000 TL
politika
Sami Selçuk'la söyleşi:
Demokratikleşme, hemen!
YAY-SAT Bayllerı • DUNYA AKTÜEL Kıtapevlerı • Büyûk kltapevlerınde