28 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10ARALIK2001 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER TURHAN SELÇUK tAİÂ&BCCEL Mİ ?. NE GÜNÜN ADAMI GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAM ERİNÇ KARAK KARAKTERSIZLİK OLAN GÖZLÜKLÜ SAMİ'NÎN HARIKULÂDE KIVIRTMALARI Insan Hakları Giinii mii Dediniz? Insan Hakları Evrensel Bildirgesi 53 yıl önce Birleşmiş Milletlertarafından Paris'te kabul edilmiş. Bız de uygar dünyanın bir üyesi (?) olarak her 10 Aralık'ı hem "Dünya Insan Hakları Günü" olarak anıyor hem de "Insan Hakları Haftası"r\\ başlatıyoruz. Bu tür günler, ilişkilendirildikleri konunun irdelenmesinin, aykırılıkların gündeme getirilerek dikkat çekilmesının ve çözüm yollarının önerilmesinin daha yoğun olarak gündeme getirildiği zaman kesitlerıdir. Bu yıl da öyle olacağa benzıyor. "Insan hakları" denildiğinde ülkemizde gündeme önce "işkence" ve "ırk ayrımı", ardından da "düşün ve anlatım özgürlüğü" geliyor. özelhkle işkence, bir insanlık suçu olarak suçların ve ayıpların en büyüğüdür. Elberte gündeme getirilmeli, caydırıcı yaptırımların belirlenmesi için çaba harcanmalı, hatta baskı grupları ortak tavır almalıdır. Ancak Türkıye'de 30 maddeden oluşan Birleşmiş Milletler Insan Hakları Evrensel Bildirgesi'nde belirlenmiş ilkelere aykırılıklar yukarıda andıklarımla sınırlı değildir. Bu nedenle biraz da öteki aykırılıklara ilişkin kuralları anımsamakta yarar var. • Her bireyin yaşama, özgürlük ve güvenlik hakkı vardır (Madde 3). • Yasa önunde herkes eşittir ve ayrım yapılmaksızın, yasanın eşitlik konumundan yararlanma hakkına sahiptir. Herkesin işbu bildirgeye aykırı hertürlü ayrımcı işleme karşı ve böyle bir ayrımcı işlem için yapılacak her türlü kışkırtmaya karşı eşitlikle korunma hakkı vardır (Madde 7). • Her kişinin kendisine anayasa ya da yasa ile tanınan temel haklara aykırı işlemlere karşı edimsel biçimde yetkili ulusal mahkemelere başvuru hakkı vardır (Madde 8). • Herkes barışçı bir biçimde toplanma, dernek kurma ve bir derneğe katılma özgürlüğüne sahiptir (Madde 20). • Herkes kamu hizmetlerinden eşitlikle yararlanma hakkına sahiptir (Madde 21 'den). • Her kişinin, toplumun bir üyesi olarak sosyal güvenliğe hakkı vardır (Madde 22). • Çalışan her kimsenin kendisine ve ailesine insanlık onuruna uygun bir yaşam sağlayan ve gerekirse her türlü sosyal güvenlik olanaklarıyla da bütünlenen hakça ve elverişli bır ücrete hakkı vardır. Herkesin çıkarlarının korunması için sendikalar kurmaya ve bunlara katılmaya hakkı vardır (Madde 23'ten). • Herkesin dinlenmeye, eğlenmeye ve çalışma süresinin akla uygun bir ölçüde sınırlanmasına ve ücretli olarak süreli tatillere hakkı vardır (Madde 24). • Herkesin gerek kendisı, gerek ailesi için özellikle yiyecek, giyim, konut, tıbbı bakım ve gerekli sosyal hizmetler bakımından, sağlığı ve refahını sağlayacak yararlı bir yaşam düzeyine, ayrıca işsizlik, hastalık, sakatlık, dulluk, yaşlılık ya da geçim olanaklarından isteği dışında onu yoksun bırakacak öbür durumlarda güvenliğe hakkı vardır (Madde 25). • Herkesin eğitime hakkı vardır. Eğitim hiç değilse ilk ve temel öğretimde parasız olmalıdır. llköğretim zorunludur. Teknik ve meslek öğretiminden herkes yararlanabilmelidir. Yükseköğretim yeteneklerine göre herkese tam eşitlikte açık olmalıdır (Madde 26'dan). Birleşmış Milletler Insan Hakları Evrensel Bildirgesi'nden yukarıya alıntıladıklarım, yürürlükteki yasalar, yönetmelikler ve daha da kötüsü geleneklerle teker teker karşılaştırarak aykırılıkları vurgulamaya, değıl bu köşenin, gazetenin alanı bile yetmez. Hele bır de "Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı" ile Uluslararası Para Fonu'na (UPF) verilen niyet mektuplarınabakarsanız, hükümetimizin insan haklarıyla ilgili niyetini daha da açık olarak görebilirsiniz. 1EKMILI BÎRDEN ••• Kilisenin adı yok caminin adı Kilise oğuk... Istanhul'undamlarında yüzünü hafiften gösteren kar, çoktan erıY'P ge'diği yerc döndü, ama havadaki kar soğuğu geçmek bılmıyor... Gülistan'ın ayaklarında çorap yok; ayağında terlik, daracık sokakta oynuyor... (Jülıstan, beş yaşında... Gülistan, caminin öniinde dıırııp poz veriyor... Burası Vefa... Cami, "Molla Şcmsettin Camisi Sokağı"nda ama halk arasında "Kilise Camisi" adıyla biliniyor fakat Bızans tarihçileri bile bıı eski kilisenin adını bilmiyor; Aziz Theodoros'aadaıımış olabileceği varsayılıyor. Varsayımlar kilisenin yapımını 11. yüzyılın sonuna dek indiriyor... Gülistan, ıri sıyah gözlenyle objeklifi süzüyor... Soğuktan yanakları al al olmuş... • •• Molla Vefa ve Molla Güranl Şeyh Vefa Efendi'nin asıl adı Musliheddin Mustafa... 11. (Ylehmet ve 11. Bayc/ıl döneminde bır ulema... (,'evresindekilerc gösterdiği vefa ile kazandığı sıfat yeni fethedilmiş Islanbul'da yerleştiği semtın adı olmuş... Semt, Bi/.ans'ın ılk dönemlerinde eski sarayın bulunduğu ve dolayısıyla kalburüstü insanların oturduğu bir semt... Çöküşe doğru terk edilmiş; gözden ırak da kaldığından bir kilise ve manastır yapılmış buraya... Osmanlı lstanbul'u ahnca, semt yeniden değer kazanınış... Alimlerın semti olmuş... Camiye ve sokağa adını veren "Molla Şemsettin" ise Iıak'taki doğum yeri Güran'dan aldığı "Molla Cürani" adıyla daha çok tanınıyor; II. Beyazıt döneminin şeyhülislamlanndan... 1453'te semte adını veren Molla Vefa, 1484 gibi mahalledeki kilıseyı camiye çeviren Molla Gürani... Gülistan, soğuktan üşümüş ellerini ısıtmak için sıkıp yumruk yapıyor... Terlik ucundan çıkan minik ayak parmaklarını oynatıyor arada bır... A/.iz Theodoms'a adandığı varsayılan kilise 15. yüzyılda camiyeçevrilmiş... Minarc,Orta AsyaTürk mimarisinin Utanbul'daki tekörneği...(Fotoğrallar: AC'LAN URAZ) ki toprak yığını yağmurda çökmesin diye önüne dizilmiş şu mermer parçaları belki de II. Leon'un saray bahçesindekı yiiriiyüş yolundan kalma... Sert bir rüzgâr esse yıkılacak gibi duran !ju terk edilmiş ve yarı yıkık ahşap bina umarız durduk yerde birinin başına yıkılmaz... Gülistan, fotoğrafı çekildığı için pek memnun hayatından... Aclan Draz ha keza... Aclan, vızörün arkasından ne dese, Gülistan yapıyor... Aclan, "Biraz jjel" diyor, Gülistan gelıyor .. "Dur böyle" diyor, duruyur... Kıliseyi camiye çevırmek ıçın önce bir minare yapmak gerek... Binayayaklaşık 300 yıl sonra yeni bır ek yapılırken, minarenin dış govdcsı kırmızı tuğlalarladikeyçubuklar şeklinde örülmüş... Ilk örnekleıi taa Orta Asya'daki Türk mımarisinde görüldüğü ya da Anadnlu'dakiengüzel örneği Antalya'da Yivli Minare (le olduğugibi... Uzmanları, Kilise Camisi'nin minaresi için, "Orta Asya Türk mimarisinin İstanbul'daki tek örneği" diyor.. Ama Gülistan, bunıı bilmiyor... Aclan fotoğraf çekiyor, Gülistan artjk üşüyor... Sokakta koşturup oynasa üijüdüğünü anlamayacak; durup poz verince daha çok üşüyor... Gülistan, hem üşüyor hem arada bir gülümsüyor... Kilise Camisi'nin kilise iken adı bılınmiyor ama Aziz Theodoros'a adandığı varsayılıyordu ya... Theodoros, aslında Romalı rütbesiz bir asker... Hıristiyan olduğu için öldiiriilmüş... Öldükten sonra hem aziz olmuş hem de rütbesi komutanlığa yükseltilmiş... Mezannın Amasya'da, Amasya'nın Elvan Çelebi köyünde olduğu söyleniyor... Köyün eski adı Evkatia... Anadolu'daki Hıristiyan aziz ve kahraman kültü, tslamiyet'in gelişiyle Hızır llyas ve Baba llyas ile birleştirilerek Elvan Çelebi'yi yaratmış... Uzmanları böyle diyor... Gülistan, hıçbırşey demiyor... Bir şey sorulunca konuşuyor... Üşümiiş... Çabuk eve Gülistan... Koş... Zamanın farklı dilimlerinde Istanbul'un Vefa semti ile Amasya'nın Elvan Çelebi köyü arasında aynı kültün yaşatıldığı kımın aklına gehr... Kim bilebilir ki, Gülistanların babaları da Anadolu'nun neresinden kalkıp Istanbul'a gelmiştir ve şimdi Istanbul'ıınhangi sokağında bu soğukta seyyar satıcılık yapmakta veya hangi kahvehanesının sıcak bir köşesinde boş otıırmaktadır... Bugün günlerdcn cuma... Cuma namazına yarım saat var... Cami cemaatinden üç kişi gelmış, mihrabın önündeki elektrik sobasının çevrcsine bağdaş kurup otıırmuş... Camilerin elektriğı bedava... Yaşlı olanı, beyaz şakallı; tespih çekiyor... Üçü birden elektrik sobasının başında sohbet ediyor... Mev/u belki ne olacak bu memleketin hali... Caminin orta yerinde birı çevresine bakınıp elindeki kâğıda bir şeyler yazan, öteki fotoğraf çeken iki adamın varlığı bile çekmiyor ilgilerini... Çünkü hem çok turist gelıyor bu camiye hem de belli ki memleketin hali daha önemli... Mehmet Sucu'nun Enternet köşesi yarın yayımlanacaktır. Badananırt altı mozalk İJç kişiden gayri birgörevli... Imam değil... Minberin tozunu alıyor... Hertarafbembeyazbadana... Kubbe akıyor yağmurda... lnşallah tamir edilecek yakında... Badanaların altı mozaik... Hem de ne mozaik... Mozaikler koruıısun diye üstü özel olarak kapatılmış, sonra bir güzel badanalanmış... Mozaikler, Kariye'dekıler kadar güzelmiş... Helanın olmadığı, apteshane olarak kullanılan ve başlıklı sütunlarla bezeli giriş bölümünün küçük kubbelerındeki mozaikler, badananın altına saklanmış mozaiklerin ıpucunu veriyor... 900'lü haüardan fitre ve zekât ANKARA (AA) Türk Hava Kurumu'nun (THK), 90()'lü hatlardan fitrezekât verilebilmesine imkân tanıyan uygulaması sürüyor. I'HK, vatandaşlara kolaylık sağlamak amacıyla geçen yıl başlattığı, bağışların "www.thkorg.tr" internet adresi aracılığıyla yapılmasına imkân tanıyan uygulamaya, bu yıl 900'lü hatla fitrezekât bağışınıekledi. "0900483 11 11 "i arayan vatandaşlar, hem fitrezekât bağışı yapabilecekler hem de fitrezekât ve kurban derisi bağışlannın kimlere pay edildiğini ve nerelerde kullanıldığını öğrenebilecekler. THK'den yapılan açıklamada, bankalar aracılığıyla da bağışların kabul edildiği belirtilerek fitrezekât bağışı yapılabilecek yurtiçi ve yuıidışı baııka hesap numaraları şöyle sıralandı: Yurtiçinde: Vakıflar Bankası Ankara Şubesi (Ankara)2005827/2060796, Halkbank Posta Caddesi Şubesi (Ankara )19683/19695, Ziraat Bankası Heykel Şubesi (Ankara)154432; Yurtdışında: Vakıflar Bankası Ankara Şubesi (Ankara)4025369 (USD), Vakıflar Bankası Ankara Şubesi (Ankara)4026138 (DEM), Ziraat Bankası Hamburg Alt Şubesi (Almanya)1004050009 (DEM). Açıklamada, THK'ye verilen fitrezekâtlann yüzde 50'sinin sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflan, yüzde 4'ünün Kızılay, yüzde 3'ünün Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgemc Kurumu, yüzde 3'ünün Diyanet Vakfı aracılığıyla yoksullara, afetzedelere, öksüz, yetim ve kimsesiz çocuklara aktarıldığı kaydedildi. Türbe yeslll merakı Binanın dış cephesindeki süslemelerden, istavrozlann üstü birkaç avuç çimentoyla kapatılmış... Pencere kenarlanndaki sürun başlıklarının süslemelerini ise zaman yemış, bitirmek üzere... Pencere çerçevelen, parmaklıklar yeni... Gıcır... özenle türbe yeşiline boyanmış... Kapıdaöyleyeşil... Sırıtıyor... Gülistan, yana meyletmiş iki katlı küçük ve eski evin kapısında durmuş... Sokaktan gelıp geçene bakıyor... Hava soğuk... Gülistan, Vefa'da büyüyor... Gühstan az önce fotografını çeken ve "Adın ne" diye soran iki adama el ediyor... Gülistan vefalı... Eski Blzans Sarayı... Vefa, sakinleri ne kadar vefa göstermeye çalışsa da hep terk edilmek durumıında kalmış... 1918'deki Fatih yangını Vefa'yı küle çevırmiş... Bu/acısı, lisesi ve bir zamanlar Beşıktaş'a, Fenerbahçe'yc ve Galatasaray'a kök söktüren futbol takımı ile adını sürdürmeye çalışmış... Bugiin, ara sokaklarındaki metruk evlerı ve ıçine gırılebılcnleriyle daha çok bekârları banndırıyor Vefa... Yedi Tepeli kentin en yüksek tepesindeki Süleymaniye Camisi'nin gölgesinde lıırdavatçılar depo alanları yaratmış kendilerine... Köşede
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle