Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 1 ARALIK 2001 CUMARTESİ HABERLER DUNYADA BUGUN ALİ SİRMEN Sol Parti ve Inönii Türkiye bir darboğazda, geçebilip geçemeyeceği isetartışmalı. 2002 yılı için öngörülen yüzde 4'lük büyüme gerçekleşse bile 2001'deki yüzde 8.5'lik küçülmeyi telafi etmesi olanaksız. Yaniherşeyçokiyigitsebile2002'de, 2000'nin gerisinde kalacağız. Uzmanların öngörüsü, büyümenin olmayacağı yüzde O'lık bir sonuç elde edileceği. Niyet mektubunda yer alan vaatler yerine getirilirse bunun çok ağır bir sosyal maliyeti olacağı kesin. Dış politikada, üç büyük sorun kapımıza gelip dayanmış durumda. AB ile ilişkiler iyi gitmiyor. Bir an için Kıbrıs sorununu bir yana bıraksak bile, ilişkiler yine istenen düzeyde değil. AB üyeliğinin koşullarının oluşması için gerekli reformlar yapılmıyor, yapılanlar yetersiz kalıyor. Ekonomik durum bozuldukça Avrupa uzaklaşıyor. Avrupa Savunma ve Güvenlik Politikası (AGSP) konusunda, Brüksel Ankara'nın haklı endişelerini giderici bir formüle yanaşmıyor. AB'nin Kıbrıs konusundaki yanlış tutumu Ankara ile Brüksel'in arasını açıyor, TC'yi köşeye sıkıştırıp onarılması güç girişimlere doğru itiyor. Komşumuz Irak'a Amerikan silahlı müdahalesinin eli kulağında ve VVashington, kimi vaatlerle, Ankara'yı bu maceraya ortak etmek için elinden geleni yapıyor. Böyle bir ortamda, Türkiye'nin 11 Eylül'den sonra artan stratejik öneminin sadra şifa olabileceğini söylemek olanaksız. Türkiye bu ortamı solda, sosyal demokrat bir parti olmaksızın yaşıyor. Gerçi, CHP var var olmasına ama, varlığı ile yokluğu bir. Baykal'ın Türkiye'ye söyleyecek yeni hiçbir şeyi yok. Zaten o da bunu görüyor olmalı ki hiç sesini çıkarmıyor. Mümtaz Soysal'ın adının saygınlığı ve ağırlığı da, kendi girişiminin toplumda büyük yankılar uyandırmasını sağlamış değil. Bu ortamda, yeni oluşumu bekleyenler gözlerini Erdal Inönü'ye dikmişlerdi. Yeni kuruluşun önderliğine, Erdal Bey'in istenmesi, geçmiş siyasi başarılarından değil, tek birleştirici kişi konumundaolmasından kaynaklanıyordu. Ama Sayın Inönü, üç gün önce, yaptığı açıklamada, bu işlevi yüklenemeyeceğini belirtti ve beklenti sona erdi. Doğrusu bu açıklamadan önce de Erdal Bey'in kimi konularda tereddütleri olduğu seziliyordu. Böyle olması da doğaldı. Çünkü yeni kuruluşun, salt Baykal karşıtları ile küskünlerden oluşması fazla bir anlam ifade etmeyecekti. Eski programlar, görüşler ve kadrolarla bugünün sorunlarını göğüslemek olanaksızdı. "Altı Ok" ile simgeleşmiş ilkeleri parti programına koymanın bir anlamı yoktu. "Inönü'nün girişimden çekilmesinin gerçek nedenleri neler olabilir" sorusunu herkes sormakta. Acaba Erdal Bey, yeni girişimin eskinin tekrarı olacağını görerek mi vazgeçti? Mümtaz Soysal açıklamasında, bu olasılığa ağırlık veriyor. Erdal Bey'in hareketten çekilmesi ile girişimin durmayacağı yapılan açıklamalardan anlaşılıyor. Ama Erdal Bey'in yokluğu, partide, daha kuruluş aşamasında bir liderlik sorunu yaratacaktır. Öteyandan kurucu eski isimler, acaba Türkiye'nin geniş kesimlerini kendi yanlarına çekebilecek, toplulukların üzerine serpilmiş olan ölü toprağını kaldıracak ve yeni bir kadro ve heyecan yaratacak ortamı oluşturabilecekler mi? Türkiye çok güç sorunlarla dolu bir yılın eşiğinde, birdarboğazın içindeyken bu sorulara hâlâ yanıt verilebilmiş değil. Fatura operasyonu yapanlara ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Enerji sektöründeki özelleştirmeler ve ihalelerdeki yolsuzluklara ilişkin açılan "Beyaz Enerji" davasının sanıklan kurtulurken operasyonu yönetenlerin başı yandı. Operasyonu yürüten Albay Aziz Ergcn ve Savcı Talat Şalk "kuağa" alındı. Operasyonu partisi AMAP'a bildirmeyen dönemin lçışleri Bakaru Sadettin Tantan da bakanlıktan alınması üzerine ıstifa etti. Operasyon, Jandarma Genel Komutanlığı Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Dairesi'ncc ocak ayı başında haşlatıldı. Dönemin Enerji Bakanı Cıımhur Krsümer'ın operasyon için "Düğmeye ben bastun" açıklamalan gazetelere yansıdı. Ancak gazetelerde üst düzey askeri bir yetkiliye atfen "Bakan Ersümer olaydan son anda haberdar oldu. Bir kere onun kesinlikle üstünü çizin. Bu olay PKK ile mücadele kadar öncmli. Rüşvet çarkını ortaya çıkarmak için uğraşıyonız. Devletin hayati stratejik karaıİan saükyor. Çocuklann geleceği satılıyor, seyirci kalamazdık"değerlendirmesineyerverildi. Bunun üzerine Ecevit, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hüseyin Kıvnkoğlu'ndan açıklanıa yapan askerin bulunmasını istedi. Jandarma Genel Komutanlığı ise basına böyle bir açıklamalan olma Beyaz Enerji operasyonunda sanıklar tahliye edildi; bir bakan, bir savcı ve 2 asker harcandı BAKAN SAVCI KOMUTAN Sadettin Tantan dığını bildirdi. Yılmaz, "Siz sanıyor musunuz ki askeri yönetim gelse yolsuzhık olmayacakbr. Tam tersine daha çok yolsuzluk olacakbr. Çünkü o zaman daha karanlık olacakür. Karanlıkta yolsuzlukla mücadele edemezsiniz" diyerek askere yüklendı. Genelkurmay Başkanlığı'ndan açıklama yapılarak Yılmaz'ın bu sözleri "konuyla hiçbir ilgisi bulunmayan TSK'ye karşı ya TalatŞalk pdmış en büyük ira'ra" olarak nitelendirilerek "TSK'yiyıpraappasifızeederek siyasi cıkarveçekişme alanlannaçekmek isteyenler" olduğu bclırlıldi. Operasyonun başladığı 6 Ocak'tan davanın açıldığı güne kadar tartışmalann odağında yer alan Beyaz Enerji davasında öncekı gün ağır cezada göriilen "rüşvet ahpverme, görevi kötüye kullanma" suçlanndan tutuklu sanık Tümg. Osman Özbek eski ANAP'h Devlet Bakanı BirsdSönmez, TEAŞ Genel Müdürü MuzafTer Selvi ve yardımcısı Ünal Peker tahliye edildi. Ankara 1 No'luDGM'degörülen "çete" davasında ise sanıklar daha önce tahliye edilmişti. Böylece enerji soruşturmasının ardından açılan davalarda tutuklu sanık kalnıadı. Soruşturmayı yürüten Savcı Şalk'ın, Jandarma Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mü cadele Dairesi Başkanı Albay Aziz Ergen'in Sabah gazetesinde yaptığı sohbetin içeriğinin siyasilere iletildiği ortaya çıktı. Bu haberlerin ardından soruşturmanın askeri kanadındaki kilit isinı Albay Aziz Ergen görevinden alınarak Baku'ye askcri ataşe olarak atandı. Savcı Şalk inceleme geçirdi ve soruşturmadan el çektirildi. Beyaz Enerji operasyonunun kilit isimlerinden Jandarma Harekât Dairesi Başkanı Tümgeneral Osman Ozbekde Kayseri Bölge Jandarma Komutanlığı'na atanınca istifa ettı. Operasyon döneminde Içişleri Bakanlığı görevinde bulunan Sadettin Tantan, operasyondan ANAP'a bilgi vermediği gerekçesiyle partisi içinde boy hedefi halüıe geldi. ANAP lideri Mesut Yılmaz'ın görev değişikliği karanyla Rüştü Kâarn Yücelen tçişleri Bakanlığf na, Tantan ise gümrüklerden sorumlu Devlet Bakanlığı'na getirildi. Bunun üzerine Sadettin Tantan, partisinden istifa etti. Yolsuzluk ve usulsüzlükleri ortaya çıkarmak amacıyla başlatılan, Enerji Bakanı Cumhur Ersümer'in isrifasına neden olan; yargı, siyasi ve askerlerin sık sık birbirlerine çıkışlanyla gelişen soruşturma sonucunda açılan dava, tüm tutuklu sanıklann tahliyesi nedeniyle de tartışmalara noktayı koyamadı. ••• Halkoylaması kararı ortadan kalktı Sezer'den 'kıyak emekliliğe' onay ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Ahınet Necdet Sezer, nıilletvekillerinin emekliliklerini düzenleyen tek maddelik anayasa değişikliğini onayladı. Bu onayla, Sezer'in milletvekili maaşlanrun Genelkurmay Başkanı aylığından az olamayacağına ilişkin anayasa değişikliğinin halkoylamasına sunulması kararı da ortadan kalkmış oldu. Cumlıurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, milletvekillerine "kıyak emekliliği" anayasal güvenceye alan anayasa değişikliğine onay verdi. Anayasanın 86. maddesinde yapılan değışikliğe göre, milletvekillerinin ödenek, yolluk ve enıeklilik işleınleri yasayladüzenlenecek. Emekli Sandığı'na bağlı olacak olan milllervekillerinin, üyeliklerinin sona ermesirun ardından istekleri durumunda bu kurumla ilgileri devam edecek. TBMM'de, bugüne kadar milletvekillerinin emekliliğiyle ilgili 9 yasa çıkanlmış, ancak 8'i Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilmişti. TBMM'de 36 maddelik anayasa değişikliği paketinin görüşmeleri sırasında 86. maddeyle ilgili kabul edilen önergeyle kıyak emekliliğin yanı sıra milletvekili maaşlan Genelkurmay Başkanı maaşından az olmayacak biçimde düzenlenmişti. Cumhurbaşkanı Sezer, 86. madde değişildiğinin halkoyuna sunulmasına karar vcrmiş, diğer maddeleri ise onaylamıştı. TBMM 'de daha sonra tek maddelik bir değişiklik yapılarak yalnızca kıyak emeklilik düzenlenmişti. Cumhurbaşkanı Sezer'in onayladığı yeni yasanın Resmi Gazete'de yayımlanmasıyla halkoyu karan da ortadan kalkmış olacak. YSKBaşkanvekılıSabriCoşkun, "Arokreferanduııı yapılmayacak, o madde değiştiği için gerek kalmadr dcdı tĞNELt FIRÇA ZAFER TEMOÇİN İmam hatip liseleri Oğrenci sayısı 5kat azaldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Imam hatip liselerindeki öğrcnci sayısı 1997 yılırdan bugüne kadar yaklaşık beş kat azaldı. 1997 yıhnda 492 bin i:09 olan öğrenci saysının 2001 yılına gelindiğınde 92 jin 282'yedüştüğü belirlendi. 8 yıllk kesintisiz eğitirre geçilmesinden »nra imam hatiplere başvurulann azddığma dikkat çekilirkeı özellikle meslelokulu mezunlannın buışları dışındaki fakültleri tercihlerine sınılama getirilmesinin ğrenci sayısının düşmsinde büyük oranda (kili olduğu vurguladı. ••• Eıııek Platformu bugün eylem için alaıılarcla tstanbul Haber Servisi Emek Platformu'na üye sendika ve kitle örgütleri, iktidann uyguladığı politikalan, içinde bulunduğu koşullan beğenmeyen, çözüm arayan, sesini duyurmak ısteyen herkesi bugün Abidei Hürriyet Meydam'nda gerçekleştirecekleri mitinge çağırdı. DİSK, içinde bulunduğu koşullan beğenmeyen herkesi mitinge davet etti, lşçi Partisi (İP) Istanbul ll Başkanı Kâmil Dede "Emekçilerin AmerikancıAvrupacı iktidariardan dilenerek elde edebileceği hiçbir şeyinolnıadıgınr belirtti. tstanbul Emniyet Müdürlüğü, miting nedeniyle kapatılacak yollan belirledı. Aralannda KESK, DİSK, Türklş ve Haklş'in de bulunduğu 15 sendika ve kitle örgütü üyesı binlerce kişi bugün saat 10.00 'dan itibaren Abideı Hürriyet Meydanı'nı dolduracak. DİSK, hükümetin halkın sesüıe kulak vermesini, sıkıntılann giderilmesi için önlem alınmasını istedi. Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Istanbul Şubesi üyeleri ile işsiz gazeteciler de mitinge katılacak. Mitinge katılan gazeteciler 09.30'da Şişli girişi köprü altında toplanacak. Miting nedeniyle bugün saat 08.00'den itibaren kapatılacak yollar şöyle: Kasımpaşa'dan Pıyalepaşa Bulvan'na ve (,'ağlayan Piyalepaşa Bulvan'na giriş. Okmeydaru'ndan Piyalepaşa Bulvan'ndan Çağlayan istikametine katılım, E5'ten Çağlayan'a katılım, E5'ten Kasımpaşa katılımı, Vatan Caddesi Çağlayan çıkışı. Mecidiyeköy'den Çağlayan'a gidiş, Kuştepe Işıklar, Şişli'den Çağlayan'a gidiş. Hürriyettepe Işıklar, Kâğıthane Caddesi Çağlayan çıkışı, Okmeydanı Kavşağı'ndan Darülaceze Caddesi'ne giriş. TEM'den Darülaceze Caddesi'ne geliş, Piyalepaşa Darülaceze gelişi. PERPA Darülaceze gelişi, Gürsel Mahallesi gelişi, Halide Edib Caddesi Şişli gelişi. Şişli'den Çağlayan'a geliş. Abidei Hürriyet Caddesi'ne açılan Halide Edib Caddesi, Eğitimciler Sokak, Cemil Bengü Caddesi, Akar Sokak, Lale Sokak, Yeniyol Sokak, Cemil Bengü Caddesi, Eğitinı Sokak ve Taşocağı Caddesi. Kasımpaşa'dan Çağlayan yönüne gidecek süriicüler Okmeydanı'ndan Kâğıthane istıkametını, Okmeydanı'ndan Piyalepaşa yönüne gidecekler de HaliçHasköy yönünü kullanabilecekler. 2001 'deki azima oranı yüzde $ tmam hatip okllannda 1997 y ı h n d a ^ bin 809 olan öğreci sayısı, 1998'deyüzdöO azalarak 396 In 677'ye, 1999a yüzde 23 azalmayla07 bin 385'e, 2000jında yüzde 51 'lik :almayla 150bin87rdüştü. 2001 yıhna gelindiğinde e yüzde 39'luk azalnrla imam hatip liseleriıeki öğrenci sayısın 92 bin 282'yedüştiii saptandı. İstanbul'da operasyon Polisten büyük baskın: 68 gözaltı İstanhul Haber Servisi lstanbııl polisi, DGM'nin karanyla iki gündür kentte 45 yere baskın düzenledi. AralanndaHAÜEP'inilve 28 ilçe örgütünün de bulunduğu gazete ve kültür merkezlerinde aramalar yapan polis, 68 kişıyi gözaltına aldı. Gözaltına alınanlar arasında Kürt Enstitüsü Başkanı Şefik Beyaz da bulunuyor. Insan Haklan Demeği, yapılan baskılann örgütlülüğe ve ifade özgürlüğüne vurulan bir darbe olduğunu belirtti. Emek Platformu tarafından bugün tüm yurtta yanılacak miting öncesi Istanbul polisi iki gündür çeşitli yerlere baskın düzenliyor. lstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi'nin kararı doğrultusunda güvenlik güçleri, Halkın Demokrasi Partisi (HADEP) Istanbul ll Başkanlığı ile 28 ilçe binasında arama yaptı. HADEP Avcılar İlçe Teşkilah'ndan3,Üsküdar'dan 1, Bağcdar'dan 3, Sultanbeyli'denll,Küçükçekmece'den 11, Beyoğlu'ndan 3, Eyüp'ten 11 ve Kartal'dan 8 olmak üzere toplam 51 kişi, haklarında "yakalamaemri" ve şüpheli görüldüğü gerekçesiyle gözaltına alındı. Polisin bazı gazetelerdeki su ısıtıcılanna bile el koyduğu aramalann yapıldığı yerler şunlar: Kürt Enstitüsü, Mezopotamya Kültür Merkezi, Zend Bilim Kültür EğitünVakü,DicleKadın Kültür Merkezi, 7. Gündem dergisi, Özgür Kadının Sesi dergisi, Gençlik Kültür Merkezi, Anadolu Kültür Merkezi, Yüz Çiçek Açsın Kültür Merkezi, Devrimci Demokrasi gazetesi, lşçi Köylü Gazetesi, Devrimci Mücadele Birliği, Haksöz dergisi, Nizamı Âlem Ocakları, Tohum Kültür Merkezi, Alınteri gazetesi, Kızılbayrak gazetesi, Politikada Atılım,MEM Basın Yayın, özgür Halk dergisi. IR NOKTASI "Salkım Hanım 'ın Taneleri" filmi ve romanı üzerine yürütülen tartışma gösterdi ki, bu ülkenin en vatansever partisi MHP'dir. Vatanseverlik girişiminde bulunmak isteyenler, önce onlarla yarışıp yarışamayacaklarını tartmalı ve sonra sahaya girmeliler. Meclisimizın idare amirlerinden MHP milletvekili Ahmet Çakar, sonunda Salkım Hanım'ın Taneleri romanında vatana ihaneti keşfetti. Geç de olsa kendisini kutluyoruz. Geç de olsa diyorum, çünkü roman yayımlanalı neredeyse 5 yıl oluyor. Film gösterime gireli ise bir yıldan fazla oldu. Belli ki Ahmet Çakar, ne romanı okudu, ne de filmi seyretti. Zaten böyle bir şeye ihtiyacı olmadığı da belli. Çünkü onların görevi seyretmek değil, bu memlekette vatana ihanet edenleri ortaya çıkarmak. Bu ülkede "Varlık Vergisi" facıası yaşandı mı, yaşanmadı mı? Facia diyorum, çünkü bu uygulamayı yapan ve savunan sorumlular bunun bir facia olduğunu daha sonra itiraf ertiler. /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@ya>o.com ilgisi olsa, bu konuda y>ılmış tartışmalara ilgi gösterirdi.fidanepeyce bir zaman geçtikten sra TRT yönetimini hedef alan biıampanya falar tarafından üretildiğini görüyoyürütmek amacıyla böt bir çıkışı ruz. Salkım Hanım'ın Taneleri tartışyapması ilgi çekici. TR^indeki bir masındaki taraflara bakınca, tarihın iktidar kavgası, "vatanurtarma" tekrar ettiğinı düşünmekten başka kavgası olarak sunulmımı istenibir sonuç çıkaramıyoruz. yor? "Salkım Hanım 'ın Taneleri" filmi ve Bu ülkede yüz yıldır, )tan haini" romanı eleştirilemez mi? Tabii ki eleş edebiyatı sürdürülüyor.ınun arkatirilebilir. Nitekim film ve roman yayım sında da her zaman bir lar olduğu, landığı ve vizyona girdiği dönemde ya o zaman ya da dahcnra anlaeleştirildi. Sanatsal açıdan, tarihi ger şılıyor. Yapanlar yaptığı kalıyorlar. çekleraçısından. Bu tartışmalarsıraÜlkenin yaratıcı insanldse acı çesında kimsenin aklından filmin TRT'de kiyorlar, ülke yaratıcı serini yitiriyor. gösterilmesini yasaklayın, demek Hemen her dönemde bcılaryaşageçmedi. Kimsenin aklından bu filmin nıyor. Sonra bunun yarDİduğu basinemalarda gösterilmesini yasaklazı çevreler tarafından \u\ ediliyor. yın, demek geçmedi. Kimsenin aklıArdından yenileri yaşaor. na sanat insanlarının vatan haini olNâzım Hikmet'i yâd.'rde ölüme duğunu söylemek gelmedi. yollayan anlayışla, Abt Çakar'ın •*• tavrı arasında ne fark ? Aziz Nesin'i, Mehmet Ali Aybatehice BoAhmet Çakar, sinema ve romanla ran'ı, Abidin Dino'yujnan Cemne kadar ilgili bilemiyorum. Pek ilgilenmediği anlaşılıyor. Çünkü bu filmin gll'i, Yaşar Kemal'i rie yollayan zihniyet değişti mi? vizyona girdiği dönemde sinema ile Vatana îhanet Gürültüleri ve MHP Bu sorumlulardan birisi olan zamanın Istanbul Defterdarı Faik Ökte, "Varlık Vergisi Faciası" adıyla bir de kitap yazdı. Faik ökte de gerçeği dile getirmenin tepkisiyle karşılaştı, bu kitap nedeniyle ona da vatan haini diyenler çıktı. Varlık Vergisi, Ikinci Dünya Savaşı yıllarında Nazilere özenen bir uygulamaydı. Bu uygulamanın savunacak bir yanı yok. Zaten uygulayanlar da bundan kısa bir süre sonra vazgeçmek zorunda kaldılar. Bu uygulamayla ülkenin bir parçası olan azınlıklar bellerini doğrultamayacakları ciddi bir darbe yediler. Türkiye ekonomisinin o yıllarda yıkıma uğramasının önemli nedenlerinden birisi de işleyen bir ekonomik sistemden azınlıkları yok etme girişimiydi. Bu müdahale sistemi de çökerten etkiler yapmıştı. > ••• Varlık Vergisi tartışmasını bir an için bir yana bırakalım. Sanat, bunların içinde roman ve f ilm de var, çoğu zaman eleştirici bir tutum alır. Genel geçer düşüncelere boyun eğmez. Bunu gündelik olaylar için de yapar, tarihi olaylar için de. Büyük düşünürler, büyük sanat adamları, aynı zamanda aykırı fikirleriyle toplumun önünü açan etkilerde bulunurlar. Kendi aydınlarımıza bakalım; Nâzım Hikmet, Aziz Nesin, Mehmet Ali Aybar, Yaşar Kemal, Mina Urgan ve daha niceleri, bunlar her zaman bu toplumdaki önyargılara karşı koydular. Devletin tepesine hâkim olan baskıcı anlayışla mücadele ettiler. Herseferinde de ilkel kafalartarafından "vatan hainliği"y\e suçlandılar. Tarih kitaplarını incelediğimiz zaman, bu tür suçlamaların büyük ölçüde güç odaklarına sığınan ilkel ka • •• •••