23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 ARALIK 2001 CUMARTESİ • • • • HABERLERIN DEVAMI CUMHURİYET + SAYFA 19 GUNCEL CUNEYT ARCAYIJREK • Baştaraji 1. Sayfada TÜSİAD çok laf ediyor ama, soruna çare söylemiyor. Oysa TÜSlAD'ın geniş olanakları, derin düşünen ilimli bilimli yandaşları, hatta çevrede Kıbrıs'tan bir an önce kurtulmayı savunan yararlanabileceğı 2. Cumhuriyetçiler ya da dolgun ücretle hizmet veren yazarlar çizerler var. Ama hayır! TÜSİAD kolay yolda. Polıtikası basit: Kıbrıs Sabancı'nın dediğı gibi canımız ciğenmız de; Denktaş'ı karala, çözüm sorumluluğunu hükümete yükle! Başbakan Ecevit, DSP grubunda son günlerde "verkurtul" benzeri tatsız bazı değerlendirmeler yapıldığını anımsatırken TÜSlAD'ın son çıkışına değindı. Dedi ki: "Bu kadar ilerı gitmese de TÜSİAD da üzücü değerlendirmeleryaptı. Herhangi birkuruluş, göruşlerinı açıklayabilir elbette. Ama TÜSİAD'ın iddialı gorüşler açıklayabılmesi için evvela Kıbrıs Türklerine biraz ilgi göstermesi gerekir." Başbakan'ın saptaması gerçekçi: Üstelık haklı da. KKTC kurulduğundan bu yana Türk işadamları Kıbrıs'ta yatırım yapmaktan özenle kaçındılar. Zıra, Kıbrıs Türklerınin ve KKTC'nin geleceğine kuşkuyla bakıyorlardı, bakıyorlar. Ecevit, TÜSlAD'ın davranışını şu cümleyle özetledi: "TÜSİAD da fiilen Kıbrıslı Türklere ekonomik ambargo uyguluyor." Başbakan, TÜSlAD'ın Denktaş'ı harcayan, bır an önce çözüm isteyen açıklamalarındaki nedenleri elbette biliyor. Zıra, AB'ye üyelikle yanan tutuşan iş çevreleri çıkar dengelerinde Kıbrıs sorununu engel görüyorlar. Bırakalım Kıbrıs'a ilgisizliklerini bir yana; iş çevreleri Guneydoğu'ya bugün övünecekleri hangi yatırımları götürdüler? Mazeretleri Güneydoğu'daki yıllarca süren terör olabilir. lyı ama; Doğu'da terör ruzgârının esmediği onca ilden acaba hangisiyle ilgilendiler? Yatırım yapmayı engelleyen gerekçelerini bir an için kabul edelim. llkokullar, orta eğitım okulları açamazlar mıydı ya da neden üniversiteler kuramadılar? Amerika ile pazarlık ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkıye, ABD Dışışlen Bakanı Colin PoweU'ın 45 Aralık günlerınde yapacağı ziyaret sırasında siyası ve güvenlık işbırliğınin yaru sıra ekonomik ilişkileri de gözden geçırmeyı amaçlıyor. lkilı ekonomik ilişkilerın gelıştırılmesı için Powell'a ayrıntıh bır dosya sunnıayı öngören Türkıye, kotalardan kaynaklanan sıkıntılann aşılmasını ve bazı Türk ürünlerının Amerikan pazarına ayncalıklı ulaşmasının sağlanmasını ıstıyor. Tüıkiye, ABD ile ticarette yeni ıvme kazanılnıası yoluyla "ekonomide de stratejik ortaklık" düzeyinı yakalama amacında. Kıbns, AGSP, Irak ve Afganistan operasyonu gıbı konulann ele alınacağı Povvell'ın zıyaretı sırasında ıkılı ekonomik ılışkılenn de gözden geçirilmesı hedeflenıyor. Tarihının en büyük ekonomik bunalımını yaşayan Türkiye, ABD'nın araya girmesıyle IMF ve Dünya Bankası'ndan yenı borçlar aldı. Ekonomik bunalımın aşılması ıçın kapsamlı bır progranı uygulayan hülcümet, ABD yönetıminden ikilı ekonomik ilişkıler alanında da yardım beklıyor. Hükümet, ikıli ekonomik ilişkilerın geliştirılmesıne yönelık hazırlanan aynntılı dosyayı Powell'a sunacak. Edınılen bilgılere göre, Türkıye'nın ABD'ye yönelık ihracatının yaklaşık yüzde 40'ını oluşturan tekstil ve konfeksıyon alanındaki kotalar başta olmak üzere Türk ürünlenne uygıılanan kısıtlamaların kaldınlması ıstenıyor. Bazı Türk ürünlennın Amenkan pazarına ayncalıklı ulaşması ıçın bazı önlemlerin de alınması ıstenıyor. Bununla birlikte VVashıngton yönetimının, Amenkan yatınmcılarının Türkıye'ye yönelmelerini de sağlaması beklenıyor. Diplomatik kaynaklar, ABD'nın Türkiye'nın ekonomik bunalımdan çıkması ıçın önemli destekte bulunduğunu, ancak ıkili ekonomik ışbırhğının de arttınlması ıçın gereklı önîemlenn alınmasını ıstedıklennı kaydettıler. lki ülke arasındakı ılışkılenn geçen yıllarda "stratejik ortaklık" düzeyıne yükseldığıni anımsatan kaynaklar, "İlişkilerın bu düzeye gelmesine karşın ekonomik işbirliği yetersiz. Bu ortaklık düzeyine uygun ekonomik işhirliginin geliştirilmesini istiyoru/" dedıler. Türkıye ile ABD arasındakı dış ticaret hacmı 2000 yılında Devlet Istatıstık Enstitüsü rakamlanna göre 6.9 milyar dolar olarak gerçekleşti. Türkiye'nın 3 milyar dolarlık satışına karşın ABD'den 3.9 milyar dolarlık alım gerçekleştı. Türkiye'nın bu ticaretten kaybı yaklaşık 900 mılyon dolar. Bu rakamlarla ABD,Türkiye'nin en çok ıhracat yaptığı ülkeler listesinde 2., ıthalat yaptığı ülkeler listesinde ise 3. sırada. Türkiye ile ABD arasındakı ticarette en önemli sorunu kotalar oluşturuyor. ABD, tekstil ve konfeksıyon alanında 1986'dan bu yana 1 urkıye'ye toplam42 kategonde kota uyguluyor. ABD Büyükelçisi Robert Pearson, önceki gün yaptığı açıklamada, kotalann 2005 yılında kaldınlacağını kaydetmıştı. Türkiye ile ABD arasında geçen yıllarda ımzalanan anlaşmalar arasında "yatırımların karşılıklı teşviki ve korıınması, tarım alanında işbirliği, çifte vergilendirmenin önlenmesi ve iş geliştirme konseyi kurulması" bulunuyor. ABD'ye ıhraç edilen ürünler arasında "örme eşya, mensucat ürünleri, sentetik ve suni dokuma, ham boratlar, zeytinyağı ve tütün" yer alıyor. ABD'den ithal edilen ürünler ise "kimya sanayi ürünleri, makine sanayi ürünleri, lastikplastik sanayi ürünleri, uçak parçaları, demirçelik ürünleri ve pirinç" olarak sıralanıyor. G U N D E M MIISTAFA B A L B A Y • Baştarafı I. Sayfada "tokmak kımin elinde" sorusunu getiriyor ama, sözcüklerle dans etmeyi bırakıp konuya girelim. 1 Bırbirınden çok farklı gibi görünen konulann aynı anda art arda Türkiye'nin önüne konması ayrıca irdelenmeye değer bir durum. Irak, Kıbrıs, AGSP'yı alt alta koyduğumuzda tümü örtüşuyor, uste uste geliyor. Sankı ekonomik bakımdan içinde bulunduğumuz durumu kullanıp bızden "hemen, şimdi, acilen" ödün ısteme havası esiyor. 21415 Aralık'ta Belçika'nın Laeken şehrinde AB ulkelerı devlet ve hükümet başkanları zirvesı var. Zirvede Türkiye, Başbakan ve Dışişleri Bakanı duzeyınde temsil edılecek. Birinci maddede sözünü ettiğimiz konulann burada da gündeme gelmesi bekleniyor. AB cephesi Türkiye'yi, "uzlaşmaz taraf" olarak gösterme eğiliminde. Aynı zırvede "terörün tanımı" da yapılmaya çalışılacak. Ancak gelen haberler tanımda zorlanıldığını, herkesin kendine göre "terör tarifı" olduğunu gösterıyor. Ee haklılar, kımi ülkeler bu tür konulan kısık ateşte pişirir, kimileri hafif haşlayıp buzdolabına koyar, tariften tarife fark var! 3 ABABD ekseninde Türkiye, "biziABD daha iyi anlıyor" havasında idi. Son gelen haberler ABD'nin de TürkiyeAB ilişkilerinde pürüz istemediğını, bu konuda Brüksel'den çok Ankara'ya baskı yapma havasında olduğunu gösteriyor. Povvell'ın gelişınde gündemdeki konulara bakış açısı bu yuzden ayrı önem taşıyor. Sorunlar çemberi SERKAN DEMİRTAŞ AJNKARA Tarihinin en büyük ekonomik bunalımını yaşayan Türkiye, aynı süreçte çok önemli dış politik sorunlann da altından kalkmaya çalışıyor. Türk diplomasisinin gündeminde "Afganistan'daki savaş, Irak'a operasyon olasılığı, Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikası (AGSP), Kıbrıs sorunu ve AB ile sıkıntılı ilişkıler" ön sıralarda yer alıyor. 11 Eylül olaylannın ardından değişen İcüresel dengeler, Türkiye'nin daha aktif bir dış politika uygulamasını gerektirirken özellikle aralık ay ında yaşanacak diplomatik temas ve gelişmelerTürkiye'nin de geleceğini eıkileyecek öneme sahip. Aralık ayında yaşanacak bazı önemli diplomatik temaslar şöyle: • ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell, yüklü gündem maddclenyle 45 Aralık'ta Ankara'da temaslarda bulunacak. Görüşmelerde Turkiye'nin gundemındeki tüm dış polıtıka konulan aynntılı ele alınacak. • Kıbrıs'ta Rauf Denktaş. vc Glafkos Klerides, 4 yıl aradan sonra ilk kez yüz yüze buluşacaklar. • NATO Bakanlar Konseyi, 67 Aralık günlerinde Brüksel'deyapılacak. Butoplantıda NATO, AGSP sorununu görüşecek. • AB, 1415 Aralık'ta Laeken Zırvesi'ni gerçekleştirecek. Başbakan Bülent Ecevit'ın de Türkıye'yi temsıl edeceği zırvede, AGSP'nın "operasyonel" olarak ilan edılmesı beklenıyor. Türkıye'nın karşı karşıya kaldığı dış polıtık sorunlar şöyle: AfganlStaiİ: Türkiye, ülkede güvenliğın sağlanmasının ardından BM tarafından oluşturulacak Banş Gücü'ne katılmayı öngörüyor Banş Gücü'nün Müslüman ülkelerden oluşturulması ve Türkiye'nin bu gücün komutasında yer almasına yönelık gorüşler de Ankara'da değerlendiriliyor. Ancak ulkedc siyasi otoritenin sağlanmamış olması ve güvenlikle ilgili ciddi sorunların yaşanıyor olması nedeniyle Türkiye, acele etmiyor. çevrenın terorizmle mücadelenin Lrak'a kaymasına ilişkin baskısı Ankara'da büyük rahatsızlık yaratıyor. Irak konusu, TürkiyeABD ilişkilerinin en sorunlu alanı olarak görülüyor. Türkiye, Irak'a operasyon konularında son günlerde yumuşama göstererek ABD'ye karşı Kıbns ve AGSP'de elını güçlcndirmc arayışında. ACSP: AB, 2003 yılına kadar 60 bin kişılık acıl müdahale gücünü oluşturmayı öngörüyor. Bu gücün NATO olanaklarından otomatik kullanılmasını amaçlayan AB, birlik üyesi olmayan Türkiye gibi müttefiklerın karar mekanizmalanna katılnıasım öngörmüyor. Taraflar arasında yapılan görüşmeler sonunda, Türkiye'nın AB'nınotonom operasyonlanna güvencelı katılımı ve Kıbns ve Ege gibi sorunlara AB'nin müdahale etmemesi sorunlan dışındakı konularda genel uzlaşı sağlandı. TÜrklyeABIII$klleri:AB, taramasürecını başlatmadı. Genışleme sonrasında AB'nin geleccğının belirlenmesi açısından önem taşıyan konvansiyon platformuna da Türkiye'nin katılımı konusunda şüpheler bulunuyor. KlbriS: 40 yıllık Kıbns sorununda geriye sayım başlarken Denktaş ile Klerides arasında yapılacak yüz yüze görüşmeler adada yeni bir umudun gelişmesine neden oldu. Ancak AB'den üyclik güvencesi alan Klerides'in çözüm için pek istekli olmayacağı kaydedilıyor. 5 TSKmensubu ordudan atıldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Bülent Ecevit'in başkanlığında toplanan Yüksek Askeri Şura'da (YAŞ), 5 TSK personelinin disiplinsizlikleri nedeniyle ordudan atılması kararlaştınldı. YAŞ, dün sabah saatlerinde Genelkurnıay Başkanlığı'nda toplandı. Başbakan Ecevit'in başkanlık ettiği toplantıya, Genelkurnıay Başkanı Orgeneral Hüscyin Kıvrıkoğlu, Milli Savunma Bakanı Sabahattin Çakmakoğlu, Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, kuvvet komutanlan ve MGK Genel Sekreteri Tuncer Kıünç katıldı. YAŞ üyeleri, öğle saatlerinde Anıtkabir'i ziyaret etti. Başbakan Ecevit'in, Atatürk'ün mozolesine çelenk koymasından sonra, saygı duruşunda bulunuldu. Daha sonra YAŞ üyeleri ile Misakı Milli Kulesi'ne geçen Ecevit, Anıtkabir özel Defteri'ni imzaladı. Ecevit'in imzalamasından önce hazırlanmış olan metinde şunlar kaydedildı: "Yüksek Askeri Şura,TSK'nin çok sağhmlı bir kurumudur. Aynı zamanda, laik cumhuriyefin önde gelen bir güvencesidir. Eşsiz Önder Büyük Komutan Atatürk'e, Askeri Şura üyelcrinin sarsılmaz bağulıklarını ve yürekten saygılarını suııanm" YAŞ toplantısının 2. oturumu öğleden sonra yapıldı. Akşam saatlerinde Genelkurmay Başkanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamayk YAŞ kararlan duyuruldu. Açıklamada şunlar kaydedildi' "Toplantıda, iç ve dış tehdit,TSK'nin harbe hazırlık ve iç güvenlik harekât durum değerlendirmeleri yapılmıştır. Ayrıca, disiplinsizlikleri nedeniyle 5 personelin Türk Silahlı Kuvvetleri'nden u/.aklaştırılmalarına karar verilmiştir." Daha sonra Çankaya Köşkü'ne çıkan YAŞ üyelen, Cumhurbaşkam Ahmet Necdet Sezer tarafından kabul edildı. Sezer, YAŞ üyelerine akşam yemeği verdi. Ulusal konularda koroi 4 AB, tam üyelik umudu karşılığında Türkiye'nin AGSP'den ödün vermesini istiyor. Dışişleri'nin dünku havası "büyük ilerleme" olduğu yönündeydi. Bize öyle geliyor ki, aralık ayı AGSP, pratik tanımla Avrupa ordusu konusunda "ortayolun" bulunduğu dönem olacak. Ankara AB'nin, "Türkiye çok direnirse orduyu onlarsız da kurarız" blöfünü yemeyecek ama, orduya katılım koşullarında birkaç adım daha ilerlenirse, tatmın olmaya yakın duruyor... 5 Povvell, AA'ya verdiği özel demeçte, Türkiye'nın değil Islam coğrafyasına, tüm dünyaya örnek olduğunu söyledi. Anlaşılan ABD'nin Ankara Büyükelçiliğı VVashington'a "Türklerne tür sözlerden hoşlanır" başlıklı özel bır çalışma göndermiş! 6 Ankara, Povvell'ın bavulundakilere ek olarak tanıdık bir ıstemi daha gündeme getirecek. Son anda bir değişiklik olmazsa masaya ekonominin de getirılmesı beklenıyor. Gerçi bizim ekonomi masaya yatırılırsa kaldırılamaz ama, gündeme getıriliş biçimi farklı olacak. Povvell'a önerilecek: Arkadaş, ekonomimizin içinde bulunduğu durumu bılıyorsun. IMF'den destek alıyoruz ama, bunların tumu borç. Bedava kaynak değil. Başta tekstil olmak uzere bızım ürünlerimize koyduğunuz kotayı kaldırırsanız ve Türk ihraç ürünlerının önünü açarsanız, kalıcı rahatlamayı sağlayabılirız. Ekonomıde büyümeye gerçekten o zaman geçeriz. ABD bunu kabul eder etmez ayrı; Türkıye bavuldakilere bunu da ekleme hazırlığını tamamlamış durumda. 7 Ankara'nın ekonomideki arayışı, bir kişiye her gün balık vermekle balık tutmasını öğretmek arasındaki farkı akla getiriyor. Dileriz ikinciyi beceririz. Girişte vurguladığımız, farklı konulann aynı zamanda masaya konuşunu yeniden vurgularken yazıyı bir noktanın altını çizerek bitirelim: Türkiye'nın önemli bir özelliğı de ulusal konularda koro oluşturabilmesidir! ankcum@ttnet.net.tr Bir haber, bir mektup Haberi birlikte okuyalım: Muş'a uzak köylerde yaşayan ve yaşları 716 arasında değişen 51 çocuk eğitim amacıyla getirildiklerı Muş il merkezınde ılk kez elektrikle tanıştı. Elektrik ampulünü üfleyen çocuklar kaşık ve çatalla yemek yerken zorlandılar. Türkçe bilmeyen çocuklarla ilişki çevirmen aracılığıyla sağlandı. Kasım ayı ortalarında yolları (tabıi devlet tarafından) yapılan Konak ve Inardı köylerinden getirilen çocuklar (devletin yaptırdığı) okullarda öğrenimlerine başladılar. "Olaylar ve Insanlar" yazarı Hasan Pulur'a gelen mektuptan: Hakkârı'de yoğun kar yağışı nedenıyle köy yolları kapandı. Hakkâri'nin yoksul çocukları, köylerinden, kasabalarından Yüksekova ilçesındeki okullarına güçlükle gelebiliyorlar. Yüksekova'da üç lise var. Yüksekova, Anadolu, Çok Programlı adlı liseler. Yüksekova'daki 21. Jandarma Sınır Tugay Komutanlığı'na bağlı Mehmetçik Dershaneleri, öğrencilere ücretsiz olarak üniversiteye hazırlık kursları veriyor. Yüksekova'da düzenlenen yarışmada üç lısenin öğrencilerı 20 sorunun tamamına doğru yanıt verince, 8 yedek soru soruldu. Eşitlik yine bozulmadı. Bu kez 3 yedek soru daha soruldu. Üç lise de soruları doğru yanıtlayınca birincıyi belirlemek için kura çekilmek zorunda kalındı. Mektubu yazan "Nedense bu haberi, tirajı büyük gazetelerde, reytingi yüksek TV'lerde göremedik. Eğer bu üç lisenin öğrencilerı, bılgı yarışması yerıne kavga etselerdi kim bilir gazetelerde ve TV'lerde nasıl yer alırdı? Ne dersıniz?" diyor. Soruları medya yöneticıleri ve iş çevreleri yanıtlasın! Irak'a Operasyon: ABD'de etkin bir Orgeneral Başer ve Kılınç'a madalya ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 8 Ordu Komutanı Orgeneral Halit Edip Başer ile MGK Genel Sekreteri Orgeneral Tuncer Kılınç, görevlerinde gösterdikleri üstün başarı nedeniyle, dün Genelkurmay Başkanlığı'nda düzenlenen törenle, " T S K Üstün Cesaret ve Feragat Madalyası" ile ödüllendirıldi. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu, törende yaptığı konuşmadaTSK personelinin canı ve kanı pahasına yıllardır verdiği mücadele sonucu, terör örgütü PKK'nin yok olma aşamasına geldiğini belirtti. Mvtnlml tmrmcmk...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle