Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 KASIM 2001 PERŞEMBE • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 19
G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
Atatürk'ün cumhurbaşkanı, Ismet Inönü'nün ise
C cumhuriyet hükümetının başbakanı olduğu yıl-
larda hazırlanan Ideal Cumhuriyet Köyü'nde yok,
yok...
Bir anıt etrafında büyüyen projede değırmen, ha-
mam, fabrika, hayvan mezarlığı, koruluk.tarım alan-
ları, köy gübreliği, konuk odası, çocuk bahçesı, öğ-
retmen evi, panayır yerine kadar her şey düşunül-
rnüş. Köy gazinosu denilirken parantez ıçinde "rad-
yolu" notu düşülmüş.
O yıllar, radyonun en büyük nimet olduğu yıllar el-
bette. Yine, olmazsa olmazlardan birısı de CHP Ku-
rağı, yanı halk odası. Dönem tek partıli dönem...
26 Ekim 2001 tarihi itibarıyla Türkiye'de 35 bin
118 köy var. Ecevit'in 9 köyü birleştiren köy-kent'i-
nı hesaba katarsak geriye 35 bin 109 köy kalıyor.
Ecevit aynı hızla kendi projesine devam ederse
5902 yılında köy-kent olmamış köy kalmayacak!
Atatürk binbir yokluk içinde kurulan Türkiye'yi
inanılmaz bır büyüme hızıyla bir noktaya kadar ge-
tirdi.
Kim bilir, en verimli çağında gözlerini yummasay-
dı, Ideal Cumhuriyet Köyu Projesi gerçek anlamda
ülkemize kazandırılacaktı o yıllarda.
Ideal Cumhuriyet Koyü Projesi, TürkTarih Kuru-
mu tarafından yayımlanan Prof. Dr. Afet Inan'ın
"Devletçılik llkesı ve Türkiye Cumhunyeti'nin Birin-
ciSanayiPlanı 1933" isimlı kitabının eklerbölümü-
nün son sayfasında yer alıyor (Taşkın Şenol-Star-
5.11.2001).
• • •
Avrupa finans çevrelerinden gelen mesajlar ne-
deniyle hükümette "Başbakan değişikliğinin" tartı-
şıldıgı sırada Ispanya Buyükelçisi Manuel De La
Camara'nın çıkışı koalısyonda şaşkınlık yarattı.
Ocak ayında AB Dönem Başkanlığı'nı devralacak
olan Ispanya'nın buyükelçisi, Türkıye'nin ancak gü-
ven sağlayarak bunalımı aşabileceğini, bunun da
"gençpolıtıkacıların motive etmesıne bağlı olduğu-
nu" söyledi.
Büyükelçı De La Camara, AKP Genel Başkanı'nı
ziyaretinde basınaaçıklamayaparken "Türkiye'nın
genç polıtıkacılara ıhtiyacı var. Krizi aşmak güvene
bağlı. Genç politikacılar Türkiye'ye dinamızm ka-
zandıracaktır" diye konuştu.
Büyükelçi Camara, gazetecilerin "Türkiye Başba-
kanı 'nın ikili ilişkilerde güven telkin etmediğini mi dü-
şünüyorsunuz" sorusu üzerine, Türkiye'nin içinde
bulunduğu durumun "Ispanya'yı kaygılandırdığını,
'negatif diye nıtelendirilen bu durumdan bır an ön-
ce kurtulmasını diledıklerinı" söyledi (Cumhuriyet-
6.11.2001).
• • •
Başlık: "Ecevit'e kimler. neler diyor?"
(1)- Financial Times Deutschland: Yardım yapa-
rız ama Ecevıt'ı değiştirın. (2)- ANAP: Başbakan bu
önemli yetkıyi kullanacak durumda değil. Hükümet
yenıden güvenoyu istesın. (3)- Demirel: Yıkılan du-
var dırek tırtmaz. Ülkeyiyönetmeyı beceremiyorsa-
nız, çekip gidin. (4)- Çiller: Direksiyonda Başbakan
yok. Türkiye'de yönetim boşluğu var. (5)- Baykal:
Türkiye'de yönetim krizi var. Türkiye'yi yangın ye-
rıne çevirdiler. (6)- ABD'nin eski Ankara Buyükelçi-
si Mark Parris: Hükümet görevinı tamamladı, er-
ken seçım şart (ama yapmazlar) (Gözcü-6.11.2001).
• • •
Türkıye'nin büyük işadamlanndan birı olan Sakıp
Sabancı, "Bu iktidar artık bitmiştir. Ben bile yüzde
80 fakiıieştim.
Bugün benim iki büyük şirketim var. Sabancı Hol-
ding ve Akbank... Bunlann borsa değeri 15-16 mil-
yardolardı. Şimdi 3.5-4 milyar dolara indi. Gerisini
artık siz düşünün.
Ülke ekonomisini kurtarmak için acil ve dinamik
kararlara ihtiyaç var ama bunu bugünkü yöneticiler
yapamıyor, yapamazlar.
Mutlaka birçıkışyolu bulmalıyız." (Bütün gazete-
ler-5.11.2001)
Talay, Cumhurbaşkanı'nm Meclis üzerinden ucuz politika yaptığmı savundu
Sezer'e ağır suçlamaANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Kültür Bakanı tste-
mihan Talay, Cumhurbaşkanı
Ahmet Necdet Sezer'ı ıma
ederek, yurttaşlara şevk verme-
sı gereken bazı yetkılılerin
"Meclis ve millervekilleri üze-
rinden ucuz politika yaparak
prestij kazanmaya" çahştıgını
savundu. Talay, Devlet Bakanı
Kemal Dervişı de "Bakanlar
milletvekillerinin taleplerine
kuşkuyla bakmaz" sözlenyle
eleştirdı.
Kültür Bakanlığı'nın 2002 yı-
lı bütçesı TBMM Plan ve Büt-
çe Komisyonu'nda dün kabul
edildi. Küîtür Bakanı Talay, ko-
mısyonda yaptığı konuşmada
geçen dönem gündeme gelen
• Kültür Bakanı Talay, Cumhurbaşkanı Sezer'in yanı
sıra Devlet Bakanı Derviş'i de hedef aldı. Talay, TBMM
ve milletvekillerinin halkın aynası olduğnnu belirterek
"Bu gerçeği görebilen bakanlar veya bürokratlar
milletvekili taleplerine kuşku ile bakmaz" dedi.
RTÜK Yasası ile kültür varlık-
lannın onanmı ve restorasyo-
nuna kaynak aktanlmasının ön-
görüldüğünü ancak Cumhur-
başkanı Sezer'in yasayı geri
göndermesiyle bekledikleri 20
trilyon lıraya yakın kaynağı ala-
madıklannı söyledi. TBMM ve
milletvekillerinin halkın aynası
olduğunu belirten Talay, Kemal
Derviş'i ima ederek "Bu gerçe-
ği görebilen bakanlar veya de-
nevimli bürokratlar milletve-
kili taleplerine kuşku ile bak-
maz" dedi. Talay, milletveldlle-
nne teşekkür ederek şunlan
söyledi:
"Bu değerli çaüşmalan hal-
ka ulaştırması ve vatandaşla-
rımızla onun ayrılmaz bir
parçası olan miİlervekilleri-
mizi daha da kaynaştırıp ül-
kemizin önünü açması; va-
tandaşlarımıza şevk moral ve
güç vermesi gereken bazı yet-
kililerin Meclis ve milletvekil-
leri üzerinden ucuz polirika-
lar yaparak prestij kazanma
heveslerini ise hayret ve üzün-
rü ile karşüıyorum. Ve tüm va-
tandaşlarımızı bu kof şöhret
avcılarma karşı uyanyor ve u-
cuz politika yapanlara itibar
etmemelerini diliyorum."
Talay'ın bu sözlen ile Cum-
hurbaşkanı Sezer'i ima ettiği
savlandı. Öte yandan görüşme-
lerde söz alan 22'si komisyon
üyesi olmak üzere toplam 24
milletvekilinin tamamı bakan-
lık ve Talay' ın çalışmalannı öv-
düler. DSP Bursa Milletvekili
Hayati Korkmaz bunun üzeri-
ne, BakanTalay'a "Size bir na-
zar boncuğu getireceğim" de-
di.
Ekoııoıııik çatışıııa büyüyor
B Baştarafı 1. Sayfada
ki 2 trilyon 892 miryar
899 milyon lıra nominal
değerli ve şirket serma-
yesinin yüzde 32'sine te-
kabül eden hıssesinin
9.5 milyon dolarbedelle
iktisap edılmesini karar-
laştırdı. Groupe Seb Is-
tanbul Ev Aletleri,
120'den fazla ülkede
üretilen ve satılan 130
milyon ürünüyle küçük
ev aletleri pazannda
dünya lideri olarak faali-
yet gösteren SEB Inter-
national SA"nın (Groupe
SEB) yüzde 60"ına sa-
hip olduğu bir şirket.
Groupe SEB ürünleri.
dünya çapında Tefal ve
Rowenta markasıyla sa-
tılıyor.
Cankurtaran Hol-
ding'in Groupe SEB'de
yüzde 40 oranında payı
bulunuyordu. Yüzde
8"lik hisse payının Pa-
mukbank'a aktanlması-
nuı ardından grubun
Türk ortaklığı tamamen
bankalara geçmiş ola-
cak. Bu arada, haciz
yağmuruyla boğuşan ki-
şi ve şirketlerin de sayı-
sı giderek artıyor. Derin
bir krize düşen Türki-
ye'de borçlu ile alacaklı-
laruı kavgası ekonomik
Bankalarda yok yok
Art arda yaşanan ekonomik
krizler bankalan "gayrimenkul
pazarT'na dönüştürdü. Krizlerin
ardından hem sanayici hem
yurttaşm ödeme güçlüğüne
düşmesi haciz yoluyla çeşitli
gayrimenkullerin bankalara
akmasına neden oldu.
Hacizle gelen fabrika, arsa ve
konutlan daha çok internetteki
köşelennden pazarlayan bankalar
artık fabrika, arsa ve konut sahibi.
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu
(TMSF) bünyesinde bulunan
Sümerbank'ın fona geçen
gayrimenkulleri pazarlamasımn
ardından Esbank, Interbank ve
Etibank "satış furyasına" katıldı.
Söz konusu bankaların sahibi
olduğu gayrimenkullerin satışıyla
ilgili işlemler sürerken diğer bazı
özel bankalar internet üzerinden
satışı tercih ediyorlar. Bazılan da
ellerindeki mallan, şubelerinde
çeşitli duyurularla satıyorlar.
Bankaların satışa çıkardığı mallar
arasında büro, villa, resim masası,
monitör, kameralar, hatta meyve
tabaklan, çatal bıçak takımlan
bile var.
bir iç savaş yarattı. Ala-
caklılardan bazılarının
yargı yerine yüzde 50
komisyon alan "tahsilat
mafyasına" gittıği bil-
dirilirken yargıya giden
alacaklılarda da patlama
yaşanıyor. Yetkililere
göre, kasımda yaşananın
ardmdan şubattan itiba-
ren derinleşerek süren
krizin üretimde açtığı
yaranın büyüklüğünün
göstergesi olarak kabul
edilen bu durumun "so-
kaktaki karşılığı" ise
daha büyük. Prof. Dr.
Osman Altuğ, alacaklı-
lann genellikle yargıya
gitmeyi tercih etmediği-
ni belirterek "Tam an-
lamıyla bir alacak kav-
gası yaşanıyor. Güvene
dayanan vadeli ekono-
mi, peşine dönmeye ça-
lışıyor" dedi. Şubat ve
ardından kasım ayında
yabancılann paralannı
aüp gitmesiyle yaşanan
ve faizlerin fırladığı kri-
zin ilk kurbanı Mudur-
nuTavukçuluk oldu. Şu-
bat ayında yaşanan kri-
zin ardmdan yüksek fa-
izin reel sektörde açtığı
yara giderek büyüdü.
Yüksek faiz kıskacın-
da olan sanayi gruplan
bankalarla "taksitlen-
dirme yapılması" tek-
lifleriyle anlaşmaya çalı-
şırken Türkiye'nin iki
büyük grubu Işıklar ve
Komih için Yapı Kredi
Bankası yaklaşık 15 er
trilyon liralık haciz işle-
mi başlatmıştı. Komili
Holding'in bankayla an-
laştığı öğrenilirken HS-
BC Gümüşsuyu firması
hakkında 2.8 trilyon lira-
lık, Garanti Bankası Ak-
soy Tekstil'i 114 milyar
liralık, OvakbankYalova
Elyaf'a 2.7 trilyon lira-
lık haciz işlemi başlat-
mıştı. Çağteks, Esin Tu-
rizm ve Simenteks gibi
başka büyük şirketler de
bankalar tarafından baş-
latılan haciz işlemleriy-
le boğuşan firmalar ara-
sında amldılar.
Yapı Kredi'nin 15 tril-
yon liralık haciz davası
açtığı Işıklar holding,
bankanm Holding dahil
tüm şirketlere 24 saatlik
ödeme süresi verdiğini,
bu süreyi takiben de 13
mart 2001 tarihinde ihti-
yati haciz karannm alın-
dığını açıklamıştı. Hol-
ding, Türkiye içinde ve
yurtdışında toplam 14
üretim tesisinde 3 bin
445 personel çalıştırdı-
ğını ve yıllık cirosunun
100 trilyon lirayı aştığı-
nı belirterek üretim, pa-
zarlama ve teknik altya-
pı sorunlan yaşamadığı-
nı duyurmuştu.
Bütün bu olumlu gös-
tergelere karşın ola-
ğanüstü yüksek faiz ve
oranlannın işletme ser-
mayesindeki olumsuz
etkilerini hisettiğini be-
lirten Holding, söz ko-
nusu bankayla 30 yıldır
ilişkisinin sürdüğünü di-
le getirmişti.
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
1- Bakanlığında olup bitenler...
2- Bakan olduktan sonra iki akrabasıyla kurdu-
ğu şirket...
Bayındırlık ve Iskân Bakanlığı, yatırımcı bakan-
lıkların başında geliyor. Bu koltuğa oturanlar sık
sık yargı makamlarıyla ve sıyasal eleştırilerle kar-
şı karşıyageldiler. Koray Aydın'ın bakanlığı döne-
mindeki "Vurgun Operasyonu " da kendi içinde iki—
ye ayrılıyor:
- Bakanlığın yapısı gereğı, geleneksel olarak
süren işler...
- Koray Aydın'ın inisiyatifiyle süren işler...
Aslında iki şık da iç ıçe geçmiş durumda. Ay-
dın'ın, bakanlıkta geleneksel olarak süren işleri iyi
bilenleri görevden almadığı, tam tersine onlarla
"uyumlu" bir çalışma içine girdiğı görülüyor. Şu
ifade Aydın'ın MüsteşarYardımcısı Sedat Aban'a
ait:
"Ihalelerde genellikle bakan, bir firma adı vere-
rek, ihalede bunu da değertendirin, diye bana ve-
ya genel müdüre söylediği gibi danışmanı Sad-
rettin Dinçer vasıtasıyla talimatlar vermektedir.
Bu firmayı değertendirin diye bakandan bir talimat
geldiğinde, biz bürokrat olarak bunu, 'o firmanın
kazanması gerektıği' şeklinde anlamaktayız. Da-
vetli ıhalelerde idarenin takdir hakkı çok fazladır.
Bu hakkı bakan da çok kullanmıştır..."
İfade yorumu gerektırmeyecek biçimde bakan-
lıktaki işleyişi özetliyor. Bu durumda şunu söyle-
yebiliriz:
Ortada suç var, suçlu yok!
lade-i itibar enflasyonu!
Ikinci konuya gelince... Aydın'ın koltuğu bırak-
mamakta inat ettiği gunlerde, Marmara depre-
minden 5 ay sonra her türlü inşaat malzemeleri
satan bir şirket kurduğu ortaya çıkmıştı. Aydın
sahibi olduğu Yolalan İnşaat Malzemeleri Şirke-
ti'nin yanı sıra babası ile birlıkte onun adını verdi-
ği Halil Ibrahim Aydın İnşaat Malzemeleri Elektrik
Sanayi ve Ticaret Limıted Şirketi'ni iş yaşamına
soktu. 25 Ocak 2000'de Ticaret Sicili gazetesin-
de yayımlanarak resmı doğumu gerçekleşen şir-
ketin özellıkle deprem bolgesinde iş alan firmala-
ra malzeme sattığı bılinıyor.
Yanı Aydın, deprem konutları ihalesi almıyor a-
ma, ihale alanlara malzeme satıyor. Bır yıllık ciro-
nun 40 trilyon dolayında olduğu iddia edildi. Ay-
dın bunu yalanladı, "Sadece 7 trilyon lira" dedi.
Bütün bu iddialardan sonra Aydın iki ay önce,
sadece bakanlıktan değıl milletvekilliğinden de
ıstifa ettiğini açıklamıştı. Geçen 30 Ekim günü de
Meclis'te ıstifası oylanacaktı. Ertelendi. Hemen
sonrasında operasyonun iddianamesı medyaya
duyuruldu. Bir de bakıldı ki; aaa Aydın'ın adı geç-
miyor. Hemen MHP yönetımi devreye girdi, ken-
disıne Grup Başkanvekilliği koltuğunu verdi.
Bu aşamadan sonra Aydın'a kalan tek şey, is-
tifasını geri almaktı. Yapmadı. Meclis oylasın, is-
tedi. Dün Meclis elle oylama yaptı ve Aydın'ın is-
tifasını reddetti. Böylece Meclis'ten de ayn bir ia-
de-i itibar elde etmış oldu.
Aydın'ın ticari işlerinin de iyi gittıği söyleniyor...
Partiden ıade-1 itibar...
Koalisyondan iade-i itibar...
Meclis'ten iade-i itibar... • —
Ticaretten iade-i itibar...
Yolsuzluklasuçlanıyorsun ve işin içinden bu ka-
dar çok ıtibarla çıkıyorsun!
Bu gidişle içinde siyasılerin adının da geçtiği
Ankara merkezli yolsuzluk soruşturmalannda ce-
za alan tek kişi olacak:
DGM Savcısı Talat Şalk!
Bekle Türkiye, temiz siyasete az kaldı...
Hele şu dosyalar iyice temizlensin...
ankcum@ttnet.net.tr
KÜLTÜR • SANAT
6. ULUSLARARASIMİLANO FİLM FESTlVALİ
4 ^ , 'EN İYİ FİLM"
J 2 . ARIBURNU ODÜLLER1. JÛR1 ÖZEL ÖDÜU
www.pemeklam.cmn.tr - www.Miı«ıtwrfilm.«m - (O 212) 293 »9 7S
İSTANBULAKADEMİ 2496897 12.00-14.15-16.00-18.15-20.00-21.15
ANKARAMETROPOL 4257478 12.00-13.30-15.00-16.30-18.00-19.30-21.30
483 2191 12.15-14.30-16.45-19.00-21.15
MERSİNGEDİZ 2388961 11.30-13.45-15.30-17.30-19.30-20.45
MKM ÎRTtBAT: 0.212.2518506 - 07
Hlödemiyoruz!
TUIXÇEa:FUSUN0£MKl
ÖÛ
CUMA:2O/C.TESI :15J0-18J0/PAZAR:15J0
9 KASIM'DAN ITIBAREN
İlanlarınız İçin
(0212)293 89 78
perareklam@perareklam.com.tr
perareklam@superonline com
Hükümetin düzenlemelerinden MEB, YÖK ve üniversiteler habersiz
Eğitiıııde program komedisi
ANKARA (ANKA) - Eğitim-
deki düzenlemeler ve hedeflere
ilişkin "program komedisi" ya-
şanıyor.
Hükümet 2002 yılı prograrruna,
liselerin paralı olması, ÖSS siste-
minin değiştirilmesi ile YÖK ve
ÖSYM'nin yeniden yapılandınl-
ması gibi düzenlemeleri alırken bu
düzenlemelerden Milli Eğitim Ba-
kanlığı,YÖK ve üniversitelerin ha-
berdar olmadığı ortaya çıktı. An-
cak 2002 yılı programında öngörü-
len düzenlemelerin, 2001 yılı
programında da "aynı şekilde" y-
er aldığı belirlendi.
DPT Müsteşarlığı'nca ilgili ku-
rumlann görüşleri alınarak hazu--
lanan ve Bakanlar Kurulu onayı ile
uygulamaya konulan 2002 Yılı
Programı'nda, eğitim ile ilgili ola-
rak öngörülen düzenleme ve he-
deflerden, Milli Eğitim Bakanlığı,
YÖK ile üniversitelerin bilgisi ol-
madığı saptandı. Programda, "li-
selerde paralı eğitim uvgulama-
sının başlatılması"', "ÖSS siste-
minin değiştirilmesi",
"ÖSYM'nin özerk hale getiıil-
mesi" ve "YÖK'ûn yeniden ya-
püandınlması" gibi konularda
hedefler yer alırken Milli Eğitim
Bakanlığı yetkilileri, liselerin pa-
ralı hale getirilmesine yönelik bir
çalışma bulunmadığını bildirdi.
Universitelerarası Kurul da
YÖK'ün girişimi ile ÖSS sistemi-
nin değiştirilmesi ve ÖSYM'nin
özerk hale getirilmesine ilişkin he-
defleri değerlendirdi. Kurul, bir
bildiri yayımlayarak iki düzenle-
meye de karşı olduğunu duyurdu.
MEB, YÖK ve üniversiteler,
2002 programında öngörülen dü-
zenlemelere ilişkin tepkilerini or-
taya koyarken 2002 programmda-
ki hedeflerin, aynı ifadelerle 2001
yılı programında da yer aldığı be-
lirlendi. Hükümetin 2001 ve 2002
yılı programındaki paralı liseler,
ÖSS sistemi ve ÖSYM ile ilgili
ifadeler şöyle:
- 2002 programı: Zorunlu eği-
tim dışında kalan eğitim kademe-
lerinde, hizmetten yararlananlann,
hizmetin fınansmamna katılımla-
nna ilişkin gerekli yasal düzenle-
meler yapılacaktır.
- ÖSYM'nin kamu ve özel kesi-
me yönelik üstleneceği sınavlarla
ilgili olarak suıav ve yerleştirme
merkezi adıyla özerk bir kurum ha-
line getirilmesı amacıyla mevzuat
düzenlemeleri yapılacaktır.
- Yükseköğretime giriş sistemi,
öğrencilerin ilgi ve kabiliyetlerine
uygun yükseköğretim programla-
nna yerleştirilmelennı sağlayacak
bir yapıya kavuşturulacaktır.
- 2001 programı: Zorunlu eği-
tim dışında kalan eğjtim kademe-
lerinde, hizmetten yararlananlann
hizmetin finansmanına katılımla-
n sağlanacaktır.
- ÖSYM'nin, kamu ve özel ke-
sime yönelik üstleneceği sınavlar-
la ilgili olarak suıav ve yerleştirme
merkezi şeklinde özerk bir kurum
haline getirilmesi amacıyla mev-
zuat düzenlemeleri yapılacaktır.
- Yükseköğretime giriş sistemi,
firsat eşitliğini bozmayacak şekil-
de ve öğrencilerin ilgi ve kabili-
yetlerine uygun yükseköğretim
programlanna yerleştirilmelerini
sağlayacak şekilde düzenlenecek-
tir.
ÖSS, adayları şaşırttı
SELEN BAYCAN
BEHİÇ AK
AYRİÜ&YÖNETENıALTANGÖROÖM
DEKOR: FETİ KÖ5E
18 KASIM Saat: 15.30-18.30
I z m ı r C. I h l l B l f S . » 1 . 7 / * T a l : 4 1 7 7S 7 6
EFES Pilsea'in kültür ve sanata katkılan aıtaıak süıecek.
2002 yıh ÖSS sisteminde yapılan
pek çok değişiklik üniversite aday-
larını şaşırttı. ÖSS 2002 Kılavu-
zu'na göre, bu yıl 105-119 arasın-
da puan alan adaylar sadece açı-
köğretim programlarını, 120 veya
daha fazla puan alanlar ise 4 yıllık
lisans ve açıköğretim programlan-
nı tercih edebilecekler.
ÖSS adaylannın dikkat etmeleri
gereken konuların başında, form
doldunnada hata yapmamalan ge-
liyor. ÖSS Kılavuzu'nda ilk kez bu
yıl öğrencilere babalannın adlannı
nüfus cüzdanındaki gibi yazmalan
gerektiği uyansında bulunuluyor.
Kılavuzda yer alan bir başka ye-
ni uygulama ise puanlama ve ter-
cihler konusunda. Buna göre, "Bu
yıl 2002-ÖSS puanları 105-119
arasında bulunan adaylar sadece
açıköğretim programlarını, pu-
anları 120 veya daha fazla olan
adaylar ise lisans ve açıköğretim
programlannı tercih edebilecek-
ler."
Meslek lisesi mezunu öğrenciler
yüksekokullara, ağırlıklı ortaöğre-
tim başan puanına bakılarak, Ana-
dolu teknik liseleri, teknik liseler,
Anadolu meslek liseleri, meslek li-
seleri ve düz meslek liseleri sıra-
sıyla yerleştirilecek. Bu yıl meslek
yüksekokullanna sınavsız yerleşri-
rihniş öğrencilerden mezun olan-
lann lisans programlanna dikey ge-
çişi de yeniden düzenlendi. Buna
göre, bu öğrencilerin yüzde 10'un-
dan az olmamak üzere, kendi alan-
lanndaki lisans programlanna di-
key geçişi için kontenjan aynlacak
ve bu kontenjanlara adaylar Dikey
Geçiş Sınavı sonuçlanna göre yer-
leştirilecek.
Çağdaş Dershane yöneticisi Se-
lahattin Özakın sürekli değişiklik
yapıhnası nedeniyle binlerce öğ-
rencinin mağdur olduğunu belirtri.
1Ü öğrenci kimliğımi kaybettim,
hûkümsüzdür.
CAN'ANSARAÇ