22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ı EKİM 2001 SALI CUMHURİYET SAYFA 17 11 «a 8 Elektronik posta: dennsom©cumhuıiyetcom.tr Te): 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 - Amerika savaşı başlatmış.. "Ne zaman bitirmisti kil" Türk malı Ulusal Sanayici ve Işadamlan Demeği'nin öncülüğünde Türk Markaları Fuan düzenleniyor... Aralık başında ve Yerli Malı Haftası'nda Izmir'de açılacak fuar bir ilk... llk kez Türk sanayicilerinin ürünleri aynı çatı altında buluşacak... Amaç, Türk markalannı tanrtmak ve kullandırmaya teşvik etmek ve dolayısıyla üretimi arttırmak; kaliteyi sağlamak; dış ticaret açtğını azaltmak; ülke ekonomisini dış pazaıiara açmak... USİAD, "Kendi malını kullan, kendi maliyetini düşür" diyor ve ekliyor: "Biz ithal mallar kullandıkça, bize mal satan ülkelerin üretimi, kalitesi, verimi ve kân artıyon kendi üretimimiz ise düşüyor. Üretimin azalması ise birim maliyetleri yükseltiyor; bu da daha yüksek fiyata daha düşük kaliteli mallar satan ve rekabet gücünü kaybedip kapanan işyerleri anlamına geliyor" diyor... Umanz, bu kısır döngü kırılır... ~m~l kinci binyılınson savaşınıAmerika Birteşik Dev- I letleri başlatmıştı... Üçüncü bin yılın ilk sava- I şını da Amerika Birleşik Devletleri başlattı... — ' Kanlı savaşlarartıktelevizyonlardan "canlı" ya- yınlanıyor; dünyanın heryerinden anında izleniyor... Yaşasın Amerika Birleşik Devletleri'nin kanlı ve canlı yayınlı savaşları! Naklen yayına geçen yerli ve yabancı televizyon kanallarmdan savaşı seyrederken dikkatinizi çekmiş olmalı... 10 yıl önce Amerika'nın, Irak'ı bombalama- sı iletişim dünyasının ilk naklen savaş yayınıydı ve yayınlarda kaçınılmaz olarak bazı acemilikler yaşan- mıştı. Bu kez Afganistan'da "tecrübe" konuştu... Son savaşta iki bomba arasındaki boşluğu dol- durmak için reklam kuşaklan devreye sokuldu! Naklen yayınlarda akıllı bombaların, füzelerin, uçakların reklamı bol bol yapılıyorsa da iki bomba arasına şimdilik doğrudan silah reklamlan alınmıyor! Yakındır: "Cruise kullan; menzili düşünme", "B-52 Stratofortess; Boeing yaparsa en iyisini yapar", "B- 1 Bomber Lancer; yakıt ikmali yapmadan kıtalara- rası dolaş; gözünü kırpmadan vuri" Dünya televizyonlarının iki bomba arasındaki rek- lamları henüz "klasik" reklamlar; çıtır gofret, buz gi- bi kola, en iyi temizleyen deterjan, en çok kullanı- lan kredi kartı... Bu tür reklamlara da yeni bir tarz getirilmeli... ömeğin; Amerikan uçakları bombala- dığı halka gıda yardımı paketlerini atmak için hava- lanırken, pilot paketten bir çıtır gofret aiıp yiyor: - Pekdelezzetliymiş... Fakat iki bomba arası reklam konusunda basın da- ha önde... HattaTürk basını... Bizimkiler Amerika'ya bile fark atmış durumda... Dün sabah gazetelerde bir ilan: "Nerede olursanız olun savaştn tüm gelişmeteri anın- da cebinizde... Abone olun, savaş haberlerini cebi- nizde bulun... Savaşla ilgili tüm gelişmeleri anında ve herkesten önce siz öğrenin..." Sırada müşterek bahisçiler olmalı: "Amerika 10 binden az Afgan öldürürse Ve 10; Taleban bir Amerikalı pilot yakalarsa Ve 100!" Yine dikkatinizi çekmiş olmalı... Bağdat bomba- lanırken görüntüler çok güzeldi; "keyif'le izleniyor- du... Kâbil bombalanırken pek bir şey göremedik! İletişim teknolojisi 10 yıl öncesine göre çok daha gelişmişken niye böyle oldu; Kâbil'den niye doğru dürüst bir patlama seyredemedik? Televizyoncular Bağdat'ta bir otelin üst katından naklen yayın yapıyordu... Galiba Kâbil'de "manza- ra"ya hâkim üç-beş katlı bir bina bile yok... Ne biçim insan bunlaıi Her savaşta insanlarla birlikte insanlık biraz daha daölüyor... SESSÎZ SEDASIZ (!) NURÎKURTCEBE Yüksek Yerilim Hatto erdincutku(a yahoo.com Görünen K.ÜRESEL KÖY kılavuz ıstemez! Akdeniz Tıp dekamndan ve dekana Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Baykara, Kimya Mühendislerı Odası Antalya ll Temsilcisi yüksek mühendis Yılmaz Dikbaş'ı öğrencilerin yatay geçiş baş- vurulanyla ilgili olarak bilgi rica eden faksı nedeniyle telefonda azarlamadı- ğını söylüyor... Baykara, Dikbaş'a telefon etmesi- nin nedeninin "öğrenci veya yakınının telefonla yaptığı aramada öğrenci iş- lerı tarafından ilgiliye yeterti bilgi ve- rilip verilmediğini öğrenmek için" ol- duğunu söylüyor... Mehmet Baykara, "Görev alanıyla il- gili olmayan bir konuda, oda temsil- ciliği antetinin kullanılarak bu tür bir faksın çekilmesini yadırgadığımı be- lirttim" diyor... Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı, meslek odası temsilcilerinin görev alanlannı saptamak gibi bir gö- rev üstlenmişe benziyor... Bu durumda... Baykara'dan rica etsek... Acaba... Yeni bir görev daha üstle- nebilir mi? Antalya'da yerel bir gaze- tede haftada iki gün köşe ya- zısı yazan Yılmaz Dikbaş'ın "Tepeden Bakan Dekan" başlıklı yazısından son- ra yazılannın neden yayımlanmadığı- nı, Yılmaz Dikbaş'ın okurlanna veda bile etmeden gazeteyle ilgisinin niye kesildiğini, bu işin içinde bir dekan parmağı olup olmadığını ortaya çıkar- tabilir mi? Terör ve Din FATMA ESİN "Ne mutlu sana, ne mutlu. Sübyanken öldü yavnın; yeıi cennet onun. öldüğünde şe- faatçı olur sana!" "Uzme kendini, öbürdünya- da da lazım çocuk! Cennet ka- pısında karşılayacak seni." "Ayol üzülüp günaha girme; Allah verdi, Allah aldı!" Bunlar ve bunlara benzer sözler söylenirdi küçük ço- cuklannı kaybetmiş acılı anne- lere çocukluğumda. Daha sonraki yıllarda, dini kurallardaki çelişkileri, akılcı ve inandırıcı olmayan yorum- lan kendi kendime sorguladı- ğımda bu sözleri de anımsa- dım sık sık. Acaba bunlan acı- lı bir annenin acısını hafifletmek için mi söylerlerdi? Yoksa, ger- çekten inanırlar mıydı bunla- ra? Onları bilmem tabii ama, ben inanmışveetkilenmiştim. ölmeyi ve cennet kapısında annemi beklemeyi düşler ol- muştum o yıllarda. Evimizin bahçe kapısına benzer bir ka- pıydı gözümde canlandırdı- ğım cennet kapısı. Yıllar yıllar sonra ABD'deki korkunç terör eyleminin ar- dından yeniden anımsadım o yıllardaki düşlerimı. Bu insan- lık dışı terörü gerçekleştiren teröristlerle ilgili iddialar ne- deni ile. Iddialara göre deği- şik Arap ülkelerinden yaşlan 20 ila 30 arasında gençlermiş. Yani binlerce insanla beraber kendileri de öten genç ve Müs- lüman kişiler. Bu gençler o uçaklara öle- ceklerini bile bile bindiler. Acı- masız ve cani ruhlu oldukları varsayılsa bile, öldürmek baş- ka, kendi canına kıymak baş- ka. Nasıl bindiler o uçaklara ve nasıl gittiler binlerce insanla beraber bile bile ölüme. Üste- lik kendileri, yakınları veya ül- keleri için somut bir kazanım- ları da yok. Öyleyse niçin ve nasıl? Bütün dinlerde olduğu gibi, Islam dininde de akılcı, top- luma yararlı kurallann yanı sı- ra pek çok akıl dışı savlar da yer almakta. Yararlı olanlar gi- bi bunlara yaptırım sağlamak için de, içinde cennet ve ce- hennemi barındıran -öbür dünya- adı verilen soyut bir kavramdan yararlanılmakta. Özellikle dini eğitime çok er- ken yaşlarda başlamış olan- larda veya din eğitimi ağırlık- lı olanlarda bu soyut kavramın yaptınm gücü çok etkindir. Bu kişiler dünyaya sanki sadece öbür dünyalanna hazırianmak için gelmiş gibidırler. Dinde düşünmeye, sorgulamaya yer verilmediğinden, kendilerine söylenenlerin doğruluğundan kuşku duymazlar ve kendile- rini cennete götüreceği söy- lenen eylemleri yapmaktan kaçınmazlar. Dinin yaptırım gücünü başka alanlarda ve- ya özel çıkarlan doğrultusun- da kullanmak isteyen kötü ni- yetli kişiler de, akıl dışı yo- rumlarla insanlık dışı eylem- lerin sevap olduğuna kolayca inandırabilmektedirler böyle kişileri. Böylece öleceklerini bile bi- le o uçağa nasıl bindikleri an- laşılabilir. Onlar öleceklerini değil, yeni biryaşama başla- yacaklannı düşünerek bindiler uçaklara. Cennetin en güzel köşesınde ebedıyen sürecek bir yaşamın düşü ile. Gazete haberlerine göre bu teröristlerin çoğu yıllarca Ba- tı ülkelerınde eğitim gönmüş, buralarda yaşamış, belli ko- nularda uzmanlaşmış bilgili ki- şilermiş. llk bakışta bunlann uy- gar insanlar olduğu, dini tel- kinle hareket etmeyecekleri düşünülebilir. Fakat bağnaz- lık beyinlerinde öylesine kök salmtş, düşünmemeye öylesi- ne alıştınlmışlardır ki, sonradan kazanılmış bilgiler onlann dü- şünme yetilerini canlandıra- maz. Elde ettikleri bilgiler ken- di amaçlan için araç olmaktan ileri gidemez. Görülen o ki, din kurumlan insanların mutluluğu, huzuru, toplumun düzeni için ortaya çıkmış olmalanna karşın kötü niyetli, çıkarcı kişiler aracılığı ile ne yazık ki huzursuzluk, mutsuzluk, kargaşa, acı, hat- ta savaş nedeni olabilmekte- dirier. Kötü niyetli kişiler içine kendi topraklarında aşırı din- cileri barındıran, onlara kucak açan Batı ülkeleri de dahil. Gerçi onlar bunu özgüriük kis- vesi altında yapıyorlar ama, gerçek amaçlannın farklı oldu- ğu bilinen bir gerçek. Bütün bu olup bitenlerden sonra din bilginlerinin hareke- te geçme zamanı gelmiş olma- lı. ıslam dinindeki akılla bağ- daşmayan, bireylerin ve tüm insanlığın zararına olan yo- rumlar cesurca bir bir ayıklan- malı. Din eğitimi de düşün- meye, sorgulamaya açık ha- le getirilmeli. Getirilmeli ki, bu dinin inançlı insanları çağdaş yaşama ayak uydurabilsin, kö- tü niyetli kişilerin tuzağına düş- mesin ve ileri Batı ülkelerinin kendilerini, özgüriük kisvesi altında kendi amaçlan doğ- rultusunda kullanmalarını ön- leyebilsin. HARBÎ SEMİH POROY semihporoyûı yahoo.com BULUT BEBEK NVRAY ÇIFTÇI bulutbebekO' hotmail.com Baba ya..."Barış" isteyenin oirmasi ne KEDİ LEVO APTÜÜKA e-posta aptulikaelcioğlu(â hot.mail.com. IİEYLÜL'P&V YANA ÇEKTİĞİM ACILAR. SEM CA SON 31/LDU, SSVG-/UA4. TARÎHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKM 9Ekim PROF, EMhl ONAT yg ı OKHANARDA'HH SJ/ÜN- d OIAN MOJFCÎ, UKUtAHA gllMSIN. DA gGÇOK ÛG&ffc. Ü&E Uİ8A&ÛHT}. Am-KA&R'İHTEMEUAT/LU. ANir-KABKİNTEUEÜ ATHSH.ANKAKA'N»* SÛ. NEYİNDEKi MSATTEPE'DE yAPOMASlHA KA. KAK VEKİLEN mrr-KA8İg IÇJH ULUSLAK A&k- sı aüt PROJE *ua$MASi AÇILMIÇ, ta» YEDÎ DOKUZ YIL SÜdECEK İNÇAAT,2OUtX)NÜfX- * UAL OCAOVCn. YOL,ALAN YE Ş£R& &UO- NU OLMAK ÛZEBE ÜÇ BÖLÛMP£ YAPfLACAK ANIT-KA&îlt'İN HEYKEL VEKASAgTMH- lAIUNt(eÖLJEF)HADİB*eA,ZÜHTÜ MUBİ. OOSlM V£ ÇAPİ ÇALIK YOfitrACAK, YAZ1. LAR/M DA HATTATEMİN 8A/HN Muayene, Teşhis, Tedavi TÜRK KALP VAKFI 19 Mayıs Cad. No: 8 Şişli/istanbul Tel: (212) 212 07 07 (pbx) Faks: (212) 212 68 35 Internet: http^/www.tkv.org.tr e-mail: gen.sekretertâ tkv.org.tr koordinator«tkv.org.tr ANKARA GAYRİMENKUL SATIŞ İCRA DAİRESİ'NDEN GAYRİMENKUL AÇIK ARTTIRMAİLANI DosyaNo 2001 496 Sahlmasuıa karar verilen gayrimenkulûn cınsı, kıymetı, adedı, evsafi: Ankara, Çankaya ılçesi, Iliadım Mahallesı, Dılonen Caddesı Atayolu Sokak de Venmlı sokağın kesıştiğı köşede 959 m2 mıktaruıdakı arsa üzerine ku- nılu 2 kapı nolu Mutlu apartmanının bulunduğu yere rastiayan ve imann 6484 ada, 33 parselini teşkıl eden 57540/1839362 arsa paylı, 3 oda, salon, ant- re, mutfak ve muştemılahndan ıbaret 110 m2 kulanım alanlı, 1 bodrum kat 1 nolu meslen \asıflı taşınmaz bır borç nedeniyle açık arttırma suretıyle sa- tüacaktır Genış ev safı dosyada mevcut bılırkışı raporunda açıklannmışür Takdır edılen kıymetı 35 000 000.000 TL Yüzde 1 KDV bedelı alıcıya aıttır. Taşınmaz kaydında Ankara Büyükşehır Beledıye Başkanlığı'nın 2942 sayılı yasanın 7 maddesı gereğınce 10 1.1991 tanhlı kamulaştınlacaktır şerhı mev- cuttur S»üş şartlırı: 1- Satış, 13/11/2001 günü saat 15.10dan 15.20'ye kadar Ankara Adlıyesı Mezat Salonu'nda açık arttırma suretıyle yapılacaktır Bu arttırmada tahmın edılen kıymetın yüzde 75'ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacaklan mecmuunu ve satış masraflannı gecmek şartı ile ıhale olunur Böyle bır bedelle alıcı çıkmazsa, en çok arttıranın taahhüdü bakı kalmak şartıyla 23/11/2001 gunü aynı yer ve aynı saattlerde ıkmci arttırmaya çıkanla- caktır Bu aılUııuada da bu miktar elde edılememişse gayrimenkul en çok arttıranın taahhüdü sakü kalmak üzere arttırma ılanında göstenlen müddet so- nunda en çok arttırana ıhale edılecektır Şu kadar kı arttınna bedelınm malın tahmın edılen kıymetının yüzde 40'ını buhnası ve saüş ısteyenın alacağına rüçhanı olan alacaklann toplamından fazla ohnası ve bundan başka paraya çevırme \ e paylaşnrma masraflannı geçmesı lazımdır Böyle fazla bedelle alı- cı çıkmazsa satış talebı duşecektır 2- Artnrmaya ıştırak edeceklenn, tahmm edılen kıymetın yüzde 20" sı nıspetmde pey akçesı veya bu miktar kadar mil- k bır bankanın temınat mektubunu vennelen lazımdır Satış, peşın para ıledır, ahcı ıstedığınde 20 günü geçmemek üzere mehıl venlebılır Tellalıye res- mı, ıhale pulu, 1 '2 tapu harcı ve masraflan alıcıya aıttır Birikmış vergıler satış bedelınden odenir 3- tpotek sahıbı alacaklılarla dığer ılgıhlenn (•) bu gay- nmenkul üzenndekı haklannı hususıyle faız ve masrafa daır olan ıddıalaruu dayanağı belgeleri ile on beş gün içinde daıremıze bıldırmelen lazımdır. Ak- sı takdırde haklan tapu sıcılı ile sabıt olmadıkça paylaşmadan hanç bırakılacaklardır 4- Ihaleye katılıp daha sonra ıhale bedelını yatırmamak suretıyle ıhalenın feshıne sebep olan tüm ahcılar ve kefillen, teklıf ettıklen bedel ile son ıhale bedelı arasmdakı farktan ve dığer zararlardan ve aynca temerriit fa- ızinden müteselsılen mesul olacaklardır Ihale farkı ve temerriit faizı aynca hükme hacet kalmaksızın daıremızce tahsıl olunacak, bu fark, varsa öncelık- le temınat bedelınden ahnacaktır 5- Şartname, ılan tanhınden ıtıbaren herkesın görebılmesı ıçın daırede açık olup masrafı venldığı takdırde isteyen alı- cıya bır ömeğı göndcnlebılır 6- Satışa ıştırak edenleruı şartnameyı görmüş ve mûnderecatını kabul etmış sayılacaklan, başkaca bılgı almak ısteyenlerın 2001/496 sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmalan ılan olunur 1409/2001 (*) Ilgılıler tabırine ırtıfak hakkı sahıplen de dahıldır Basın: 55744 KALEM METtN ERKSAN Toplumsal Patlama Anatomisi Toplumsal-Patlama sözü; Türkiye'de çok kolay söylenir olmuştur. Bu tehlikeli ve ürkütücü söz şim- diye kadar hiç buTradar kolay ve rahat söylenme- miştir. Üstelik bu sözleri söyleyenler, bu sözleri hiç söylememesi gereken üst düzey devlet yöneticileri, zengin işadamları ve kimi yüksek rütbeli komutan- lardır. Toplumbilimde şöyle bir ömek vardır. Ateşe daya- nıklı bir cam kap içine bildiğimiz su konur. içinde su olan cam kap bir ateş üstünde ısrtılır. Bu ısınma sı- rasında suyun her bir molekülü veya her bir atomu bir üst sıcaklık derecesine yükselir. Suyun ısı yapı- sını değiştiren bu olay kimyasal bir değişimdir. İnsan gözü cam kabın içinde oluşan bu kimyasal değişi- mi göremez. Suyun ısı derecesi doksan derece olun- ca su birden kaynamaya başlar. Bu fiziksel bir deği- şimdir. İnsan gözü bu fiziksel değişimi görür. Toplumbilim der ki; toplumsal değişim yasası, ateş üstünde ısıtılan suyun yapısında; önce kimyasal, sonra fiziksel olan değişim yasasının benzeridir. Top- lumbilimciler; ToplumsaJ-Patlama'nın oluşumunu su- yun yapısındaki kimyasal değişime, Toplumsal-Pat- lama'nın kendisini suyun fiziksel değişime veya su- yun birden kaynamasına benzetirler. Ekonom-Politik-Bilimciler, Siyaset-Bilimciler bil- ge ve deneyimli devlet yöneticilerinin bu değişimi fark edeceğinı, ayırt edeceginı ve önlem aiabileceklerini söylerler. Toplumsal-Patlama olayının veya olgusu- nun baş nedeni ekonomiktir. Insanlann kök ihtiyacı beslenme ıhtiyacıdır. Insanlann birinci gereksinme- si beslenme gereksinmesidir. Gazeteler Türkiye'de her gün Açlık Sının'nın aşıl- dığını yazmaktadır. Türkiye'de dört kişilik bir ailenin açlık sınırı yedi yüz milyondur. Yetmiş milyonluk Tür- kiye'de nüfusun çoğunluğunu oluşturan dargelirii yurt- taşlar açlık uçurumuna düşmemek için çırpınmak- tadır. TBMM son anayasa değişiklikleri kapsamın- da milletvekili aylığını bir anayasa maddesi oluşumun- da saptamıştır. Bundan böyle milletvekilleri aylıkla- nnı, ödenekler ve ayiık artmalar dışında, net dört bu- çuk milyar lira olarak alacaktır. Ve gene TBMM, mil- letvekillerinın emekli aylığını, ödenekler ve aylık art- malar dışında, net iki buçuk milyar beş yüz bin lira olarak saptamıştır. Meclis'te; milletvekili aylığının ya- nı sıra emekli maaşı alan dört yüz milletvekili vardır. Bu milletvekili aylıklanna ve milletvekili emekli ay- lıklanna zam yapilması olayı. siyasilerin Kimyasal De- ğişim in farkında ve ayırdında olmadığının açık bir göstergesidir. Türkıye Cumhuriyeti Devleti tarihinde, Toplumsal- Patlama olguları, olasılıklan ve önlemleri vardır. 11 Kasım 1942'de çıkanlan Variık Vergisi Yasa- sı 2. Dunya savaşı'nın Türkiye'de neden olduğu eko- nomik denges'ızliği, gelir eşitsizliğini ve olası bir Top- lumsal-Patlama'yı önlemiştir. Üst düzey gelir sahibi kapitalist yazariar bu olayı gerçek dışı hayali-romansı olaylarla çarpıtıp, Türki- ye Cumhuriyeti Devleti karşrtı, çok tehlikeli etnik bir olaya dönüştürmüştür. "Variık Vergisi Yasası" hak- kında yazılmış güdümlü ve kuşkulu bir kitap bu ya- zarların kaynağı olmuştur. O dönem çıkarcılann eko- nomik talan ve yağmalarını Ismet Inönü nutuklann- datüm belgelenyle açıkça anlatmtştır. O donemin top- lumsal ve ekonomiktarihinin; nesnel, belgesel ve bi- limsel kaynağı Ismet Inönü'nün nutuklandır. Bu nu- tuklar kitap oluşumunda basılmıştır. 6/7 Eylül 1955 Istanbul olaylan, altyapısı tümüyle fakirtik ve açlık olan, müthiş bir "Toplumsal Patla- ma'dır. O sıralar Demokrat Parti'nin yönetiminde bulunan siyasal yetke, Londra'da yapılan "Ktbns Konferansı"nı etkilemek için 6 Eylül 1955te, Istan- bul'da siyasal amaçlı bir etkinlik yapılmasını düzen- lemiştir. Siyasal etkinlik "Toplumsal Patlama"ya dönüşmüştür. Zenginlerin partisi olan Demokrat Par- ti, Istanbul içinde ve Istanbul çevresinde yerleşik fakir ve aç insanların yapacağı "Toplumsal Pat- lamayı" hesap edememiştir. O yıllar görünurdeki zenginlik azınlıklann tekelin- dedir. Fakir ve aç insanlar bu zenginlığe saldırmış- tır. 6/7 Eylül 1955 "Toplumsal Paf/ama"dır. Altyapısı Toplumsal-Patlama olan bu olayı, üst yapısı siyasal bir saldırganlık olan etnik bir olaya dönüştürmek, bilimsel ve nesnel değildir. Üst düzey gelir sahibi kapitalist yazariar bu olayı da, hayali ve romansı bir kurmacayla Türkiye Cumhuriyeti Devleti karşrtı çok tehlikeli etnik bir olaya dönüştürmüştür. Toplumsal-Patlamayı önlemek için; kimyasal değişimin, fiziksel değişime dönüşmesini önlemek gerektir. BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDANSAĞA: 1/ Yurdumu- zunsulakalan- lannda da ya- 2 şayan, uzun bacaklı ve kısa gagalı bir kuş. 2/ Süsen de denilen, iri ve g güzel çiçekli birsüsbitkisi... Mürekkep hokkalarına konulan ham 1 2 ipek. 3/ "Ercüment Behzat —":Şairve1 oyuncumuz... llacm 2 alınmasını sağlamak 3 için içine katılan etki- 4 siz madde. 4/ Kokulu 5 tohumuhamurişlerin- de ve rakıcılıkta kul- lanılan bitki. 5/ " — Kan":Kemancımız... Belirteç olarak kulla- nılan eylem soylu sözcük. 6/ Sanklı din bilginle- ri... Malik, sahip. II Olumsuzluk belirten bir önek... Kuyruksokumu kemıği... "Behiç —": Çizerimiz. 8/ Güney Amerika'da yaşayan büyük bir yılan. 9/ Futbolda topun yan çizgilerden dışanya çıkması... Demiryolu. YUKARTOAN AŞAĞIYA: 1/ Yiğit, eli çabuk, becerikli. II Karakter... Onsûz- le biten bir sözcüğün ûnlüyle başlayan sözcûğe bağ- lanarak okıınması. 3/ Artvin'in eski adı... Bitim noktası. 4/ Sahip... "— Gazı": Aziz Nesin'in öy- kü kitabı. 5/ Nazı partisinin hücnm kjtasını simge- leyen harfler... İri bir hıyartûrü. 6/Hasankeyfi su- lar altında bırakacak olan baraj... Bir etkinliğin ge- çici olarak durdurulduğu süre. II ttalya'da bir kent... " — Büyürken Uyuyamam": Necati Cumah'nın öykü kitabı. 8/ Erdal Öz'ün bır öykü kitabı. 9/ Czüm yetiştirilen toprak parçası... Sağlık yönünden yapılan genel yoklama.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle