Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
30 EKİM 2001 SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
GÜNÜN ADAMI TURHAN SELÇUK
KARAKTEKI
KARAKTEBSÎZLİK
OLAN
GÖZLÜKLÜ
SAMİ'NIN
H A R İ K U I A D E
KIVÎRTMALARI
RIS1M
İEKMİLİ
KARA KAFA,SAR1 KAFA
KARAKAFALILARANARŞİK OLAY-
LARDA ONB1NLERCE MASUM tNSAN-
INI YniRDl,ŞEHITLER VERDI.SAR] KA-
FALILAR UMURSAMADILAR,ÜZÜLME-
DILER.KARA KAFAIİLARJÎNSANDAN
BILE SAYMADILARJIA1TA ANARŞIST-
LERE YARDIM VE YANDAŞUK ETT1-
LER.BESLED1LERYEŞIL KUŞAK SARI
KAFANIN ÎŞİDtR..
ANARŞI.l 1 EYLÜLDE BU KEZ SARI
KAFAYT HEDEF AUNCA.DURUM BÎR-
DENBİRE DEÖtŞÎVERDIÜERŞEY BİR-
DENBİRE OLDU.SANK1 YER YER1NDEN
OYNAMLŞTI..KENDİ ŞEHITLER1NE BU
DENLİ ÜZÜLMEYEN KARAKAFAU
AMERtKANOFÎLLER B1LE YAS TUTTU-
LAR..
SARI KAFALILARIN KAFALARI ÇOK
K1ZM1ŞTI.DOĞRU DÜRÜST KANIT BtLE
GÖSTERMEDENJKARA KAFAULARA
SAVAŞİLAN EXrtLER,SEFERE ÇKTIL\R.
BU SEFER "HAÇULAR SEFER1" DEĞ1L-
DtR.ONA KARŞIÎLAN EDtLEN "CÎHAD"
DA CÎHAD DEĞILDÎR..ZIRA CİHAD ILAN-
ININ ARDINDA KARA KAFAULAR YOK.
HAÇLILARIN ARDINDA İSE KARA KAFA-
ULAR VAR..
BU ALACAKARANUK ORTAMDA
SARI KAFALJLAR.KARA KAFALARIN DA
DESTEĞİYLE YOKSUL KARA KAFALI
KENTLERİNE FÜZE YAGDIRMAYA BAŞ-
LADILAR..
ANLAŞILANALLAH SARI KAFA-
ULARI DAHA AKILU,DAHA KURNAZ
DAHA ZENGİN YARATMIŞ.ALLAH'IN'
f ^ Y A Z U BU KULLARIJCARA KAFA-
ULARI KARA KAFALILARA KIRDIR-
MAY1 ÇOK IYt BÜJYORLAR..
KARANLIK DÜNYALARINDA KARA
KARA DÜŞÜNEREK.YOKSULLUKVE
GER1 KALMIŞLDC SARMALINDA Y AŞA-
MAK.KARA KAFALJLARIN ALINLARJNIN
KARA YAZ1SI MIDIR.YOKSA KARATAUH
LERİNİN B1R CİLVESÎ M1DÎR ? ^
DABILYU DABILYU DABILYU
GÖZL ÛKLÛ SAMİ. COM. TR
Dünya Bankası'nın ihale raporu: Türkiye kamu ihale pazarı, yabancılar için erişilmez
Yabancüar daihaleistiyorBANUSALMAIN
ANKARA-Diinya Bankası'nın Dev-
let thale Yasası'nın değiştirilmesiyle
ilgili raporunda, Türkiye'nin kamu
ihale pazannın yabancı yatınm için
erişilmez olarak kaldığı belirtilerek
"Buna ek olarak yabancı girişirncinin
kaahmında idari engeller de bulun-
maktadır" deniliyor. Dünya Banka-
sı, "Türkiye'de yeterli düzeyde reka-
bete dayanan arz piyasası buiunduğu
ve yabancı fırmalar tektif vermeye Ogi
duymayacağı için 300 bin doüuin al-
ündaki ihakkrin ulusal yapılabilece-
ğini, bu rakamın üstündeküerin ise
uluslararası düzeyde ihale edilmesini"
istiyor. Dünya Bankasrnın eşik de-
gerler sistemi kabul edilirken, bu mad-
denin yürürlük tarihine ilişkin tartış-
malar sürüyor. Dünya Bankası'nın,
Türkiye'nin ihale alanındaki düzenle-
melerine ilişkin hazırladığı Nisan 2001
tarihli rapor, ihale Yasası'na ilişkin
hazırlanan ikinci taslaktan Türkiye'de-
ki kamu yetkilileri haberdar değilken
bankanın bu çalışmayı değerlendirdi-
ğıni gösteriyor. Rapordaki saptamalar
ve istenilenler özetle şöyle:
- thale Yasası kapsamı dışındaki
KÎTler, yılhk 3-9 bin dolarhk serma-
jeyaünmıharcanrıasıyapaıiar.KİTle-
rin 1999'da toplam yannm tahmini
14.4 miryar dolardır. Bunun3.5 milyar
dolan TÜPRAŞ'ın petrol ahmıdır.
- Bedeün en az yüzde 10'u bütçe ona-
yıylatahsil edümeden ihale açümama-
İı.
- Karne sisteminin suiistimal edüdi-
ginedair birçok kanıtbuhınmaktadır.
Katifîye olmayan müteahbitkr, kaüfi-
ye kişilerin karnelerini satuı alarak
füksekdeğerti işleri üstienmektedirier.
Bu sistem, Tüıidye'deki depremler s*-
rasında bûyök bir kısmı yıküan okul-
hn ve hastaneleri de içeren zavıf ka-
mu binalan yaratmıstır.
- Üıale otoritelerinin yabancı teklif-
çilerin ihalelere katılıp kahlmamasrn-
da takdir yetkisi vardır. Yabancılann
katüımına karar verilirse ki bu yalnız-
ca Türkiye'de bulunmayan veya üre-
almeyen mallar için geçerli olmakta,
bu teklifın hangi ülkelerde duyurula-
cağı seçilerek gerçekleştirilmektedir.
Yabancı girişimcilerin katılabildiği iş-
ier, özel teknoloji gerektiren sektörler-
de veya yerel müteahhitlerle ortak gi-
rişimlerle olabilmektedir. Eğer ihale-
nin değeri 2 milyar liradan küçükse iha-
leyi yapan kurumun başı, 20 milyar li-
radan küçükse ilgili bakan, 20 milyar
uradanbüyükse Bakanlar Kurulu' nun
ızniyle uluslararası ihale yapılabili-
yor. 1985 'ten beri değişmemek üzere
bu tür engeller konulmuştur. Tüm gi-
rişimcilerden Türkiye'de bir adres gös-
termeleri ve Türkticaretodalanna üye
olmalan istenmektedir. Kamu ihale
sisteminin rekabet edebilirliğini artnr-
makve Türkiye'nin AB'ye kabulüha-
zırlığında, yabancı girişimcilerin iha-
lelere katılımındaki aşın kısıtlamalar
gevşetilmelidir. Yabancı girişimcilere,
beürlenen fınansal sınırlamalann üze-
rindeki ihalelere uluslararası ilanlarla
duyurularak katılma izni verilmeli.
-Bir girişimciıün bir sözieşmede yüz-
de 50-60 arası indirinı önererek Uİale-
yi alması çok sıradandır. Sözteşme bu
fiyat üzerinden imzalandığmda söz-
leşmeyi yapan kişi sözteşme düzenin-
de,fryatıçekmevekendini\Tİksekin-
dnimoranbnndan kurtarmakonusun-
da değişiklüder yapüması için güçtü
bir avantaja sahip olmaktadır.
- Sözlü teklıf, belirtümeyen birim fi-
yat üzerinden kanlımcılardan yüzde in-
dirim önermelerini istemek, teklif de-
ğerlendirilmesinin bu aşamada eleme
yoluyla yapılması gibi modası geç-
miş yöntemlerle yapılması yasaklan-
malı.
- Yeni bir merkezi kamu ihale kuru-
lu kurulmah. Bu kurul ihale kararla-
nnı almamah ancak ihale polirikası,
thale Yasası'nın uygulanması, stan-
dart ihale dokümanlannı hazıriama-
da yetküi obnah ve ihale otoritelerinin
ihmaDeri konusunda kanlımcüann şi-
kâyetlerini incelemeü.
- Kamu yatınmlannın rutan, döner
sermaye, yerel yönetimler, özel bütçe-
li kuruluşlar, KlT'lerin yatınmlan da-
hil Türkiye'nin ulusal gelirinın yüzde
16-18 'ine ulaşmaktadır. AB 'de kamu
ihaleleri ulusal gelirin yüzde 11.12'si
kadardır. Üler Bankası'nın 2000 yılı ya-
tınmı 8 milyar dolardır.
Depremzedeler için inşa edilen kahcı konuüar dışardan temiz göriinüyor ama içine girildiğinde imalat hatalanyla denetimsiz işçflik birçok aynnüda ortaya çıkrvor
EHinya Bankası^nın eylem takvîrnî
ANKARA(Cumhuriyet Bürosu)-Dünya Banka-
sı'nın, Türkiye'nin ihale sistemiyle ilgili yapdma-
sını istediklerine yönelik olarak 3 yıllık bir eylem
takvimi hazırladığı ortaya çıkü.
Bu plana göre, tartışılan ihale Yasası dışında, bu
3 yıllık sürede AB'yle tam uyum için orta vadeh'
bir plan çerçevesinde yeni yasal düzenlemeler ya-
pılacak.
Dünya Bankası'nın eylem planmda yer alan ba-
zı konular şöyle:
Yeni>asa:Ekim200rdeTBMM'yesunulacakolan
yasa, merkezi ve yerel düzeydeuygulanacak, KTT'le-
ri de kapsayacak. Büyük ve karmaşık yannmlar
için önkoşullar getirilecek. Yabancılann kanlımı
önündeki yasal ve bürokratik engeller iyileştirilip
yumuşatılacak. Açık ihale, ana yöntem yapdacak.
Küçük satın almalar, doğrudan sözleşmeler ve da-
nışma hizmetleri için ayn yöntemler geliştirilecek.
Birim fiyat üzerinden indırimli teklifyöntemi kal-
dınlacak. Kamu Öıale Kurulu oluşrurulacak. ihale-
lere itiraz ve yönetimin denetimini bu kurula bıra-
kılsın. (Ilk yılda yapılacak.)
Rüşvet ve denetim: Öıalelerle ilgili rüşvet konu-
lannda 3 yıl boyunca cezalargüçlendirilecek, Sah-
tekârlıkveriişvetleilgili iddialann raporlanması için
2. yılda kolaylıklar getirilecek. Sayıştay'ın kaynak-
lan ve soruşturma yetkisi arturılmak üzere ikinci
yılda yasal düzenleme yapılacak. thale denetimle-
rinin sonuçlannın yayımlanması için 3 yıl boyun-
ca çalışma yapılacak. Standart ihale teklifdoküman-
lan oluşturulup sahtekârlık ve rüşvet eylemlerine
karşı ikinci ve üçüncü yılda özel yasaklar getirile-
cek.
Yasanın u\-gulanması: Yasa çerçevesinde yürüt-
me kurallan ilk 2 yılda geliştirilecek. Kamu harca-
ma reformu çerçevesinde kamu yatınm programı,
bütçe ve ihale planlamasıyla denetlenecek.
Sertifika sistemi: Müteahhitlik kame sistemi bi-
rinci yılda yenilenecek.
Eğitim: İkinci yılda, kamu ihale sistemi için ulu-
sal eğitim stratejisi uygulanacak ve ihale işi mes-
lek haüne getirilecek.
TMMOB uyanyor: Ilıale düzeninde sömürgecilik
OKTAYEKtVCt
Ekonominin Devlet Bakanı Kemal Derviş'in
3ylardır "önceükli'' yasalar arasında saydığı "Ka-
mu İhaleleri'' hakkındaki yeni düzenlemeleri
tıemen herkes yoğun olarak tartışırken TürkMü-
hendBveMimarlarOdalarıBirliğj'nin (TMMOB)
uyanlan yine dikkate ahnmıyor...
"Yine" diyorum, çünkü; "inşaatyapunı", "alt-
yapı'',tt
projevedenetim'' gibi aslındaherbakım-
dan ve doğrudan "mühendislik ve mimarulda''
ilgili bu konuda, mühendisliğin ve mimarbğın
dkelerini degil, "rantveçıkar hesaplarmın" bek-
lentilerini gözetmek hep öne çıkıyor...
Böyle olunca da TMMOB Genel Başkanı Ka-
ya Gövenç'in ısrarla vurguladığı; "Bu yasa ka-
pahkapdarardındahaznianamaz, ülkeninenbû-
şük ve yetküi teknik örgütü dışlanarak düzenle-
nemez" şeklindeki serzenışleri medyada kısa
haber olarak bile yer almazken TMMOB 'den
başka hemen herkesin "çıkar beklentiB spekû-
lasyonlan'' aynı medyadamanşetlere tırmanıyor...
Peki, kapalı kapılar ardında neler oluyor? "Tas-
laklar" nedendurmadandeğişiyor?..
Bu sorulann yanıtı için önce medyadaki o içe-
riksiz manşetlere değil, TMMOB'nin kimsenin
"duyıdmasınıistemediğr uyanlannabakalım...
TMMOB Başkam Kaya Güvenç, 25 Ekim
2001 'deki basın açıklamasında diyor ki:
"EBmizegeçen 18Ekim2001 tarihlisonbir tas-
lakvar. Bunda. kamu ihakkrinin yabancı şirket-
lere açdmasnu kolavlaştıncı ve teşvik edici bir
amaç görünıyor. Bu otanakiçnı betirlenen eşikde-
ğerier, yabancılann Lsteklerine u\nyor™"
Aslmda bir "Anayasal" kurum olan
TMMOB'nin "resmen'' değil, ancak "elegeçir-
me" yöntemiyle alıp inceleyebildiği bu taslağın
en "kritik" özelliği ise aynı "eşikdeğerlerin" bi-
le kesin değil, "değişken" olması...
Çünkü, yine Kaya Güvenç'in vurgulamasına
göre, taslak bir süre sonra bu değerlerin de bel-
ki "tümüyle'' kaldınlabileceği, böylece hemen
her kamu hizmeti ya da kamu yatınmı ihalesi-
ne "bizimkfler'' ile "dünyaşirkederinin" aynı hak-
larla ve "eştt" (!) olarak girmelerine olanak sağ-
lanabileceği bir u
hukuk tekniği'' ile düzenlen-
miş durumda... Yani tüm "kapah" tarbşmalar ka-
mu ihalelerinin yabancılarla nasıl "üleşüebile-
ceği" üzerinde yoğunlaşmış göriinüyor...
Bütün bu gerilimlerin, yine hükümet tarafin-
dan ^lunuşanhnasma" yönelik en güçlü ve "do-
kunulmaz" gerekçe ise Avrupa Bbüği (AB) aday-
Uğı... Yine Kaya Güvenç, yasa taslağınınbu *iwe-
di özeffiğuü" de şöyle açığa çıkartıyor: "Şubat
krizinden sonra, EMF'uin verilecek krediler için
şart koştuğu 15 yasadan biri de kamu ihale yasa-
sı» Ülkemizin 25 ile 35 milyar dolar arasında ot-
duğu tahnıin edilen bu büyük pazann koşulsuz
olarakyabancı sermayeye açdnîası dav^önasıdu-
bu yasa taslağu."
Nitekim, tam da bu "dayatmanın" göstergesi
olarak aynı taslağın hiç değilse "amaç" madde-
sinde vurgulanması gereken "kamuyaran" kav-
ramı, kamu ihaleleriyle ilgili yasada bile yer al-
mazken,"şefîafhğHi'' ve "suiistimalleri önkme-
nin" olmazsa olmaz koşulu olan "açık, büimsel
vetoplumsal denetim" konusunda ise hiçbir dü-
zenleme bulunmuyor...
TMMOB'nin uyanlanndan biri de taslakta
"özerk" olarak oluşturulduğu savlanan Kamuİha-
leKurulu'nun tam tersine "emirkuhı" niteligi...
Aynı taslakta ihalenin genel düzenini sağlamak
üzere kurulması öngörülen Kamu thale Kuru-
mu'nun, en yetkili karar ve yönetim organı ola-
cak bu "kurul" 7'si doğrudan "Bakanhklann
temsflcileri'" olan toplam 9 kişiden oluşacak... Böy-
lece kamu ihaleleri, "Bakanlarm siyasi buyruk-
lanyla hareket eden" bağımlı bürokratların ve-
receklen kararlarla yönlenecek...
Işte bu "j'önlenmenm" de gelişen "siyasitrend"
doğrultusunda giderek daha fazla "yabancı şir-
ketlere" doğru olacağmı görmek ve karar ver-
mek gerekiyor:' Ya ulusal çıkarlar, ya sömûr-
gecilik'...
DUZYAZI
ORHAN BİRGİT
1923RuhuYeniden
Moda Olsa..
Dünkü gazetelerde, Cumhuriyet'in 78. yıldönü-
mü için bir hayli yazı vardı. Kimi gazetelerimizde
bayram yazılannın yanı sıra 78. yıldönümünü kut-
layan ve özel kuruluşlarca hazırlanmış çok başa-
rılı tanıtım reklamlan da yer almıştı.
Bu reklamların hemen hepsi, gazetelerimizin kö-
şe yazarlarından çok daha özenli mesajlar içeri-
yordu ve seslendikleri kitlelere, ulusça eksikliğini
duyduğumuzen önemli şeyin "özgüven" olduğu-
nu hatırlatmayı amaçlıyordu.
Niçin, ulusça eksikliğini duyduğumuz en önem-
li şeyin özgüven olduğunu söylüyorum? "Bizadam
olmayız" sözcüğünü, kuşaktan kuşağa hemen he-
pimiz babalarımızdan duyduğumuzu unutmuyo-
ruz. Duyduğumuzda, yadırgayarak "Niçin adam ol-
mayız" diye kendi kendimize sormuş olsak da ay-
nı sözcüğü çocuklanmıza ve çevremizdekilere yi-
nelediğimizi inkâr mı edeceğiz?
Özellikle, son ekonomik krizden bu yana üstü-
müze çöken aşın kötümserliği, her gece televiz-
yon haber bültenlerinde Şubat 2001 krizine bağ-
layan görüntülerin, bu kuruluşlann reyting arttırma
amacına dayandığını bilmeyenler için kişileri inti-
har aşamasına getirecek birer karabasan ortamı
yarattığını söylemeliyiz.
Sadece medya değil, seçmen gözünde yeni-
den itibar kazanmanın peşinde olan kimi politika-
cılar bile, yaşadığımız ekonomik krizin üzerine ade-
ta benzin dökmekten, mazoşist hazlar aldıklannı
ortaya koyan davranışlar içindeler.
Politikacılıktan, devlet adamlığı mertebesine
ulaştığını sandığımızSüteyman Bey'in, son demeç-
lerini verirken saklamaya engel olamadığı yüz mi-
miklerine ve vücut diline ibretle bakıyorum. Sanki
12 Mart'ı, 12 Eylül'ü geçiren eski başbakan o de-
ğilmişçesine, ileri sürdüğü eteştinleri yanıtlayanlar
karşısında, nasıl da celalleniyor ve kendisini kay-
bediyor.
Kendisini kaybediyor sözüm boşuna değil. Sa-
bık başbakan ve eski cumhurbaşkanı, bugünkü kri-
zin bir hayli geçmiş yılların yanlış ya da popülist
uygulamalarına dayandığını söyleyenlere "2000
yılı şubatında kriz mı vardı" diye soruyor.
Evet, 2000 yılı şubatında kriz, uyanan biryanar-
dağın lavları gibi henüz yüze çıkmamıştı. Ama, sa-
dece ekonomistler değil, kimi politikacılar için de
yolda olduğunu söylüyordu. Bu yüzden de bani-
si olduğu "beşikte emeklilik" fonmülünü değiştir-
mek için atılmak istenilen adımlan durdurmak ama-
cı ile, mesela Tansu Çiller ve ekibi, "Baba "dan öğ-
rendikleri popülist politikalan ile engellemelere
başvuruyorlardı.
Sonra, 2000 yılında krizin olup olmaması, o dö-
nemin anayasaya göre sorumsuz cumhurbaşka-
nını hangı ölçüler ile bağlar ki? 2000 yılında kriz mi
vardı sorusu ile kendisini aklatmak isteyen kafa,
demek ki bugünkü krizden öncelikle Çankaya'yı
ve Ahmet Necdet Sezer'i suçlamaya niyetlidir.
Zaman zaman, siyasi yelpazedeki politikacıla-
rımızın yıllardan beri değişmediğini yineliyoruz. Bu
bir türtü kazık çakmış olmanın, bir başka mesajı
da, bugün mesela başbakanlık görevine bir DYP
azınlık hükümeti ile talip olduğunu, çarşı pazar do-
laşarak söyleyen Çiller de, değişmeyen ve dene-
nenler listesinin en başlarında yer almıyor mu?
Yangına körükle gidenler...
Yılların birikimi ile patlayan ekonomik kriz ve
onun doğuracağı zarariarı daha da büyütmeye
yardım edecek bir 11 Eylül sendromu. Bunlaryet-
mezmişçesine, aralanndaki o eski kavgayı terk
eden "baba-kız"\n gizli paslaşmalar ile yaptıkları
çıkışlar.
Biz, Cumhuriyetimizin 78. yıldönümünü bu ko-
şullar altında kutlarken 28 Ekim günü New York Tı-
caret Merkezi'nın yıkıntıları önünde, o vahşi saldı-
rıda ölenlerin yakınları bir anma törenı için toplan-
mışlardı. Olaydan 47 gün geçmiş, süper devlet
ölenlerin kanlannı yerde bırakmamak amacı ile he-
def seçtiği Bin Ladin ile koruyucusu Taleban re-
jiminin yöneticilerinden hesap soracağını tantana
ile ilan etmışti. Ama 47 gündür, yapa yapa uçak-
ları ile ya suçsuz sivillerin üstüne, ya da Taleban
karşıtı Kuzey Ittifakı kuvvetlerinin bölgelerine bom-
balar atıyordu.
Televizyondan New York törenini izlerken geri-
de kalan dullann, yetimlerin ya da çocuklarını yi-
tirmiş ana-babaların yüzlerini olabildiğince dikkat-
le izledim. Tümü vakar ıçındeydi. Çoğunun elle-
rinde ulusal bayrakları vardı ve New York Beledi-
ye Başkanı ile tek tek el sıkışırken hiçbir protesto
eylemini akıllarına getirmiyoriardı.
Çünkü Amerikalı olmanın gücüne öylesine inan-
mışlardı ki, kürsüde "Tanrı Amerika'yı korusun"
adlı şarkıyı söyleyen Rence Fleming adlı sanat-
çıya yaşlı gözlerle eşlik ediyoriardı.
Keşke öyle olsa..
Bizim onlardan neyimiz eksik diye elbette dü-
şünmedim. Dünyanınbu süper devletininyurttaş-
lannın, sahip olduklan zenginlik ile nasıl mağrurol-
duklannı da biliyorum. Ama o ülkenin, hiç işgal gör-
mediğini ve yokluk denen şeyi hemen hemen hiç
yaşamadığını da.
Ya bizim? Dün kutladığımız Cumhuriyeti ilan
ederken ülkemizde var olan koşullan unutmuş
olan bizim?
Bir tam sayfa beyazlığın tam ortasında, küçük
puntolarla "1923 Ruhu Yeniden Moda Olsa" di-
ye soran Eskişehirii Sarar firmasının arayışı, asıl
muhtaç olduğumuz eksikliği, reklam yolu ile de ol-
sa, hepimize duyurmuyor muydu?
Faks:0212-677 07 62
obirgit@e-kolay.net
İLAN
BAKERKÖY 4. ŞULH HUKUK
MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİ'NDEN
Esas No: 2001 885 Karar No: 2001 '926
Istanbul, Üsküdar, Arakiyecıhacı Mehmet, Cilt: 6
Hane 178'de nüfusa kayıtlı bulunan Hakkı ve Şefi-
ka'dan olma 1927 doğumlu Ümmügülsüm Melahat
Kovancı'nın Istanbul, Beyoğlu. Çatmamescit, Cilt: 9,
Hane: 177'de nüftısa kayıtlı bulunan Hakkı ve Şefi-
ka'dan olma 15.9.1927 doğumlu Ömer Fez\ı Tutko-
vul'a MK'nin 358 mad. gereğınce vasi tayinine karar
verilmış olup. iş bu karara ıtırazı olanlann kanuni sü-
resi ıçinde mahkememizde ıtirazda bulunmalan, 10
gün ıçınde mahkememize bir itiraz vaki olmadığı tak-
dırde hükmün aynen kesinleşmiş sayılacağı ilan olu-
nur. 24.10.2001.
Basın: 62387