Katalog

MA V IS 2002 PAZARTES-I CUMHURİYET SAYFA HABERLER 1,/imarlar Odası'nın projesi toplumun tüm kesimlerinin yardımlaşmasına odaklı Depremi insanlar yener• btanburu deprerne haarlamak için yapılan proje cteprem sonrası ortaya çıkacak yeriden yapılanma sürecine insanı da katmayı amaçlıyor. p-oje/le, insanlar örgütlenecek ve yeıi bir İstanbul yaratılacak. tFEK^EZDANt MjnarlırOdası Genel Başlcanı Yücel Gürsel. İ s a n m ' u depreme hazırlamak için Mimarlar O«iaa'nın bır proje hazırladığını söyledi. Prnjenin, toplumun tüm güçlennin ve tüm soiyû kesimlerinin katılaca|;ı bir süreci ge-ektirdığini vurgulayan Gürsel. "Bu aynı zarmnda bir demokrasi projesi olacaktır. Mimarlar Odası olarak temel görevimiz İstanbulu depreme hazırlama projesidir" deJi. Mimarlar Odasrnın geçen ay yapılan 38. Genel Kurulu'nda seçilen yeni başkanı Yücel Gtrsel, Istanbul'u depreme hazırlamanın malı ve teknık sorunlara indırgenemeyeceğini be.irterek "Depreme karşı topyekûn seferberlik yapmalı, yani toplumun tüm sosyal kesimlerinin kentin yeniden yapılanmasında dayanışma ve güç birliği içinde olmaları gerekmektedir" diye konuştu. Gürsel, Avrupa Birlıği'ne girme tartışmalannın yaşandığı şu günlerde uygar ve demokratik bir toplum olabilmenin vizesinîn Istanbul'u depreme hazırlamak ıle alınabıleceğini söyledi. Gürsel. projeyi şöyle anlattt: "Biz deprem tebdidi karşısında bilinçli ve planlı olarak bu kenfin çürük yapı ve bölgelerinin yıkılıp yeniden yapılabileceğini düşünüyoruz. Yalnız bu bölgelerde yaşayan insanları, bu yeniden yapılanma sürecine insan gücü olarak katabilmemiz gerekiyor. Onların bilgi ve becerüerini geliştirerek, onları yapım süreci etrafında örgütleyerek hep birlikte yeni bir İstanbul yararabiliriz." Gürsel. mimarlıgın bugün en büyük sorununun. mimarlann bir binayı tasarlarken, finansman sahibı şırket ya da müteahhidin istekJerine uygun bina yapmak zorunda kalması olduğunu söyledi. 17 Ağustos depremi sonrast kentlerin yeniden yapılanmasında devlet desteği kadar sivil toplum kuruluşlarına da ihtiyaç olduğu ortaya çıkmıştı. Projeler artık insana daha fazla önem veriyor. YAPI MALZEMESİNE STANDARTŞART Mimarlıgın bınalann gerçek kullanıcılanyla, yani insanhkla ve toplumla bağlannı yitirdiğini belirten Gürsel. mimarlann işlerini çok iyi yapabilecekleri ortamlara da sahip olmadıklannı söyledi. Bunun başlıca nedeninin yapı malzemelerine belli standartlar kazandınlmaması olduğunu ifade eden Gürsel, gelışmiş ülkelerde yapı malzemelerinin ve yapı elemanlannın kalitelerinin ve yapmın nasıl yapılacağına ilişkin kurallann yasa niteliğinde olduğunu söyledi. Gürsel, "Bu standartlar gelişririlmediği için mimarın tasarladığı yapmın sağlamlık, ısıya. soğuğa, sıcağa, neme karşı yalırma gibi fi/iksel özellikleri kullanıcının aieyhine oluşuvor. Bu yüzden mimarlar bu konuda yasal yetkilerle desteklenmeli, bu konuda standartlar geliştirilmeli" dedi. AYKUT BARKANIN KİTABI ÇIKTI İSTANBUL (ANKA) - Geçen şubat ayında yaşamını yitiren Prof. Dr. Aykut Barka'nın "Depremini Bekleven Şehir" adlı kitabı Om Yayınevi'nden çıktı. Türkiye'nın ve dünyanın önde gelen yerbilimcilerinden Dr. Aykut Barka, kitabını gazeteci Ali Er ile birlikte kaleme aldı. Barka'nın hastaneye kaldınldığı günlerde son düzeltmeleri yapılan "Depremini Bekleyen Şehir" kitabı üç ana bölüm ve eklerden oluşuyor. Kitapta Marmara Denızi ıçindeki deprem tehlikesi bilımsel verilenyle ortaya konuluyor ve beklenen depremin olası büyüklüğü ile hangi zaman periyodu içinde meydana gelebileceği inceleniyor. Depremlerin önceden tahmin edilip edilemeyeceği sorusunun yantının da araştınldığı kitapta aynca ABD, Çin ve Japonya'da bu amaçla yapılmış çalışmalann sonuçlanna yer veriliyor. Depremini Bekleyen Şehir, Barka'nın dünya bilim çevrelerinde yankı uyandıran ve çok sayıda uluslararası bilimsel yaymda referans gösterilen çalışmalannın önemli bölümünü bir araya getiriyor. (0212) 2*3 <• 7« tlycctrooyunevi U« V M A K28 Mayıs Salı - 29 M a y ı s Çarşamba Saat: 20.30 o«Mjw atBKok > JOR » I M M K U . » «OSKKA MMYM» Iri nsinz » m > BCO COMUML MFriMİNK CMMLUMIS SİKKfnN U9N JMtlJÜ— HHHOei > HCEK OIMF .;«-:\ MAMI CUKŞ1MI - ' .E . 'İSIBM CUME U M G* T«JMW ffBEL «1MU ;• V ' • ,- HAUUt Mlttl 1ICA MMttÇI I « K T M r i U I . ED OOÎU. OUM I«00ÖJl ĞZEUfl EHKEKLI ZEYNEP EfSfK ERKEnJ. IUHIR MNŞIIUIY •iletler jişede m Kadıköy İmje Kitabevt'mle **" Ruervısyon: 0212 254 96 96 İSM2. K»T TaflJlUfi InlMn »•: 12V-122, lcyafkı EFES PUSMI EFESPUsen'inkiütÜTTesanatakatlalanartaraksurecek. CABARET ClNE EMİNİGÜS Geleneksel Ezgıier HerPerşembe 2230/üstsalon) KAPTANIN SEYİR DEFTERİ irem Derlen - Ceagiz Erinç Fatih Arıiskalı - Mutlu Ödemiş Hakan Oral - Ahmet Ozbılen Her Cuma- C tesi 23.00 (üstsalon) LAT1NGECESI Rhumba. Cha Cha Cha, Salsa Merengue, Tango, Rock'n Roll HerSalı 22 00 (üstsalon) AYŞEN ERTE Özgun Baskı Resım Sergisi Mayıs-Haziran (altsalon) Paar ve Pazaiesı har ç hergu" 1 saal 1630-J333 YeşıİDfliarSoKakNo 2 AmawH<dy 80820 istantxj Tei. (212) 257 74 38 NSVİÇRE HASTANESİ "Gerçek SaMnYmuk' Beyefendi ftga.-tes Nf)71TT110Q Şaır Sur.ay Akm ArJaavor İstanbul Buyukşe.lır Belecayesı Şehir îıyatrolan Haznan Ça^anma ^ g j f Kİ Aksanat ProdıAsıyon Tıyatrosu Ödünç Yaşanüaı Al: Poyrazoçrlu Tıyaıosu ^Kahvede Şenlık Var Mısafır Ovuncuiaı p**Her şey Şahane (Grup Güadoğaıt '&up OdndoğaıkealOzel Tıyatro însanlanm Dostiar Tıyatrosu Aysa Produksıycn Tıyatıcsa SVİÇRE HASTANESİ OİGARA İÇME ORANIYÜZDE 83.3 DAHA FAZLÂ~ - Afet, Erzincanlı gençleri tiryaki yaptı GURKAN ATA Te! Sokak No 9/11 Beyoğlu Tel 0212 252 93 14-15 e-iaıl ıa2;stoo®!anstop com Hicaz'dan Jazz'a yorumlar FERHAT TUNÇ 20. W Kpnserlirl 27 Mayıs BATMAN 28 29 Mayıs MALATYA 30 Mayıs TARSUS Kapalı Spor Salonu 8 Haziran GEBZE ı Çayırova Şenlıği 9 Haziran İZMİR ' Menemen Stadyumu Konser Organizasyon irtıbatı Ofis: 0212 260 56 27 Cep: 0532-558 61 83 'İSVİÇRE HASTANESİ "GerçâStmmYmtâı" ERZURUM - Erzincan depremini küçük yaşlarda yaşayan çocuklann ergenlik döneminde büyük sorunlarla karşı karşıya kaldığı belirlendi. Deprem sırasında hiçbır belirti görülmese bile ilerleyen yıllarda çocuklarda tedavi gerektirecek derecede depresyon görüldüğü bu kişilerin sigara ve alkole daha yatkın olduklan ortaya çıktı. Atatürk Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu Halk Sağhğı Hemşireliği Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Sebahat Gözünı, Yrd. Doç. Dr. Duygu Arıkan ve Erzincan SağlıkYüksekokulu'ndan Serpil Yılmaz tarafından yapılan "1992 Erzincan Depremini Yaşayan Okul Çağındaki Çocuklann Adölesan Dönemlerinde Depresyon Belirtileri ve l mutsuzluk Düzeyleri" konulu araştırma deprem bölgesinde yaşayan çocuklarla ilgili çarpıcı sonuçlar ortaya koydu. Araştırma. yüzde 83'ü, Erzincan depremini 6-7 yaşındayken yaşayan, evleri hasar gören öğrencılerden, yüzde 17'si ise depremde kentte olmayan toplam 352 öğrenci ile yüz yüze görüşülerek yapıldı. .Araştırmaya katılan bazı çocuklann depremde göçük altında kaldığını, bazılannın da ailesini kaybettiğini belirten Doç. Dr. Sebahat Gözüm, çocuklar ve gençlerin doğal afetten en çok etkilenen grup olduğunu vurguladı. Bu grupta felaketin ilk döneminde dikkat çekici hiçbir davranış görülmemesine karşuı ileriki yıllarda sorunlar yaşanabileceğine dikkat çeken Gözüm şöyle konuştu: "Bu yönde yaptığımız araştırma sonunda, bu felaketi yaşamanın sorunların oluşmasında yeterli olduğu ortaya çıktı. Gençler, depremi yaşamanın derin etkisinin yani sıra ailede ve çevrede sürekli depremin konuşulması, sık sık kötü anıların hatırlatılmasından etkilenmektedir." Araştırma kapsamındaki öğrencilerin yüzde 41.8'inin tedavi gerektirebilecek depresyon sınırına çok yakın olduklan belirlenirken depremi yaşamayan öğrencilerde bu oran daha az bulundu. Ergenlik çağındaki bu gençlerin yüzde 6.8 i düzenli olarak yüzde 2.5'i ara sıra sigara içtiğini açıklarken yüzde 3.9'u sigarayı bıraktığını, >üzde 6.3'ünün ise alkol kullandığını belirtti. Depremde Erzincan'da olanlann düzenli sigara içme oranı, olmayanlara göre yüzde 83.3 daha fazla bulundu. oza İlanlarınız İçin (0212)293 89 78 perareklam@perareklam com tr [email protected] www.perareklam.com tr Kurtuluş Gülcan Altan Vedat Sakman İSVİÇRE HASTANESİ Gerçeksmatmyamnda ŞIKARADAN DEPREMDEN KORUNMA YOLLARI İnsanı bilgisizlik öldürür İstanbul Haber Servisi - Boğaziçı Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara. Cool Garden Country tarafından Polonezköy'de düzenlenen "Yaza Merhaba" şenliği kapsamında, öğrencilere depremden korunmanın yollannı anlattı. Işıkara. 17 Ağustos depreminden bu yana halkın yüzde 18'inin bilinçlendiğini söyledi. Cumhuriyet Köyü'nde gerçekleştirilen etkinlikte, îstanbul'daki çeşitli okul ve yetiştirme yurtlanndan yaklaşık 500 öğrenciye bilgi veren Prof. Dr. Işıkara, eşyalan sabıtlenmiş ve sabitlenmemiş 2 ev maketi ile depremde oluşacak hasan çocuklara gösterdi. Prof. Dr. Işıkara, yanına çağırdığı bir çocugun yardımıyla, evde veya kapalı bir yerde sarsıntıya yakalandıklannda nasıl korunabileceklerini uygulamah olarak anlattı. însanlan depremin değil, bilgisizlik ve tedbirsizliğin öldürdüğünü ifade eden Prof. Dr. Işıkara, "Size vermeye çalıştığım öğreti bu. Size verilecek küçük kitapçıkları bep cebinizde taşıyın, zaman zaman da okuyun. Bunları okur ve öğrenirseniz, depremden korkmanıza neden kalnıaz" dedi. Manken Tuğba Özay ile "Yeşil Işık" filminde Hülya Avşar'ın dublörü olarak yer alan Eva Parlak, çocuklara "Depremden Korunmanın Yolları" adlı kitapçıkları dağıttı. GUJVDEM MtrSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada manın öne çıktığı bir çekişmeye tanık oluyoruz. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in ilk kez Meclis'te grubu bulunan tüm partılerin liderlerini çağıracağı doruğa dek, iki parti arasındaki tartış- manın süreceği anlaşılıyor. Birbiriyle örtüşse de örtüşmese de MHP'nin son 40 yıllık işlevini şöyle özetleyebiliriz: 1970'lerde Türkiye'yı komünizme karşı koru- manın bekçiliğini üstlendi, her alanda büyüdü. 1980'lerde radikal dincilerden merkez sağ par- tilere kadar geniş bir yelpazeye siyasetçi taşıdı. 1990'lardaTürkiye'yi bölücülere karşı koruma- nın bayrağını alıp yürüdü. Bunu oya da dönüştür- dü. Şimdi de Türkiye'yi AB'ye karşı koruma gibi bir işlev üstlenmiş görünüyor! Gerçi MHP Genel Baş- kanı Devlet Bahçeli, "Son 40 yılda AB yolunda atılan adımların en büyüğü bizim iktidanmız döne- minde atıldı" savunmasını getiriyor, ama son gün- lerin tartışmalarından kalan tortunun bu olduğu- nu söylemek durumundayız. Buna karşılık ANAP'ın, daha doğrusu Genel Başkan Mesut Yılmaz'ın bütün benliğiyle AB yo- lunu zorladığını görüyoruz. Risk almamız gerek- tiğini söylüyor, bölünme tehlikesınin bugün de ol- duğunu vurguluyor, üstüne basa basa "Kurtuluş AB'de" diyor. Arada AB'ye de çıkışıp Türkıye'ye karşı ıkircikli davranmalarının siyasal cücelikten başka bir şey olmadığını iddia ediyor. AB ile ilgili tartışmaları zaman zaman "AB'a al- tından siyaset" diye yorumlardık. Şimdi işin altı fa- lan kalmadı. Hükümetin iki ortağı "AB'a üstünden siyaset" yapıyor. 58. hükümet! AB üstünden siyaset yapılırken tartışmaların da sağlıklı sürdürülmediğini, tarafların birbirini dinle- meden kendi düşüncelerini yinelediklerini görü- yoruz. MHP'lilere soralım: Türkiye'yi AB'nin kötü emellerine karşı koruma güdünüzü anlıyoruz. Bağımsızlığımızdan ödün ve- rilmemeli, diyorsunuz. Bu da güzel. Peki, altında sizin de imzanızın bulunduğu IMF mektupları az bağımlılık mı? Eğer iş bağımlılık-bağımsızlık hamasetine gi- rerse, sonu gelmez. Sezer'in başkanlık edeceği dorukta üç ana ko- nunun olacağı sanılıyor: Idam, Kürtçe, Güneydoğu'daki olağanüstü hal... idam konusunda ANAP ve DSP dışındaki par- tiler tabanlarından bağımsız hareket edemez. Kürtçeyi ne yazık ki çarpık tartışıyoruz. önce- lıkle eğitimle öğrenim birbirine karıştırılıyor. Her ül- kenin resmi bireğitim dili vardır. Bu durum AB ül- kelerinde de böyle. Bunun yanında bir de isteyen kişinin istediği dili öğrenme hakkı var. İki farklı du- rum. Daha önce de vurgulamıştık, Türkiye'de dil sorunu deyince öncelikleTürkçe sorunu vardır. Bir devlet yurttaşına resmi dilini öğretemiyorsa öte- si var mı? OHAL, göreceli bir durum. Her an kaldınlabilir. AB'ye göre Kıbrıs'ta öncelik, ama bu konuda Türkıye'nin blok davranacağını sanıyoruz. Bu yüz- den ıç sorun olarak görmüyoruz! Türkiye yukarıda sıraladığımız güncel tartışma konulannın tümünü aşabilir, ama asıl engel şu: Seçim! Bize öyle geliyor ki, atılacak adımların tartışma- larını 57. hükümet yapacak, adımları seçim son- rası kurulacak 58. hükümet atacak! [email protected] Depremzedeler SSK borcu yüzünden konutlarına glremlyor Müteahhidin borcunu yurttaş ödüyor FARUK KIRTAY YALOVA-Mar- mara depreminde hasar gören konut- lannı onaran müte- ahhitler, işçilerin SSKprimborçlan- nı ödeyemeyince yurttaşlar iskân alabilmek için be- lediyeye başv'urdu, ancak olumsuz ya- nıtaldı. Depremzedeler, " 3 yıldır konutlarımızın onarılmasını bekle- dik. Evlerimize gire- cekken şimdi iskân so- runu yaşıyoruz" dedi. Bayındırlık ve iskân Bakanlığı'nın yetki bel- gesi verdiği 600 proje mühendisliği bürosu (PM) yetkilileri, hasar- h binalann onarımında kayıt dışı işçi çalıştır- dıklan ortaya çıkınca kayıplara kanştı. Müte- ahhitlere ve PM büro- lanna ulaşamayan dep- remzedeler, iskân al- mak için belediyeye başvurduklannda PM bürolannın SSK'den ilişik kestiğine ilişkin belge istendiğini belirt- tiler. Depremzedeler, "SSK ise bu belgeyi ancak müteahhitierin prim borcunu ödeme- si koşuluyla veriyor, Hasarlı konutları onaran müteahhitler, kayıt dışı işçi çalıştırdıkları ortaya çıkınca kayıplara karıştı. Konutlarını teslim almak için belediyeye başvuran depremzedelerin karşısına SSK borcu çıktı. müteahhitler yanla- rında çalıştırdıkları işçüeri SSK'ye büdir- memiş, bizim devlete borcumuz yok. Müte- ahhidi bulsun ceza- landırsın. Biz niye ce- zalandınlıyoruz" diye konuştular. Yalova Belediye Baş- kanı Yakup Koçal ise belediyenin suçlanma- ması gerektiğini ifade ederek "Sorunun çö- zümü belediyelerde değil SSK'de. Bizlere SSK tarafından bu belgenin istenmemesi yönünde bir yazı ge- linceye kadar bu uy- gulamayı sürdürece- ğiz" dedi. TMMOB Genel MerkezYönetim Kurulu üyesi Celal Be- şiktepe ise Bayındırlık ve tskân Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Gü- venlik Bakanlığı'nı gö- reve çagırdı.