Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 8 NİSAN 2000 CUMARTESİ
OLAYLAR VE GORUŞLER olay.gorus(g cumhuriyet.com.tr
Batı'nın Osmanlı'ya Uyguladığı...
PlDf. Dr. Ünsal YfflUZ Ankara Üni. Türklnkılap Tarihi Ens.
B
urada özellikle üstün-
de durmak istedığimiz
entegrasyon ve globa-
lizasyon sözcükleridir.
Siyasal literatürde ikin-
cisinin birinciye göre
çok yeni olmasına karşın uygulama
açısından her ikisinin de 200 yıllık ta-
nh kesitinde başvurulan, bilinenbir
yöntemi oluşturmuş olmalandır. Siya-
sal ve ekonomik açıdan entegrasyon
birleşme, bütünleşme, eritme anlam-
lannı ıçerirken, son yıllann moda teri-
mi globalizasyon değişen ve bütünleşen
günümüz dünyasında yine siyasal ve
ekonomik açıdan daha kapsamlı. ancak
ulusal devlet yapısı açısından oldukça
tehlikeli (riskli) ve tehlikeleri berabe-
rinde getiren oluşumlan ifade etmek-
tedir. Her iki siyasal uygulamanın da
yöntem ve hedefleri açısından aynı
amaçlara dönük olduğu kolayca görül-
mektedir. Her iki uygulamanın da 150
yıllık süreç içınde gelişmiş ülkelerce pro-
jelendirilmesi hiç kuşkusuz bir rastlan-
tı olarak görülmemelidir.
Sanayileşmiş ülkelerce projelendiri-
len ve ortak amaçlara yönelik olan bu
siyasal uygulamalann dışında zaten
başka bir seçenek hemen hemen yok gi-
biydi. Tarihsel örnekleri de bunu kanıt-
lamaktadır Tarih bize siyasal ve eko-
nomik yayılmacılığın gelişmış güçlü
devletlerden gelismemiş ya da geüşmek-
te olan ülkelere yönehk olduğunu gös-
termektedir. Bu yayılmacılık, zaman
içinde yöntem açısından değışkenlik-
ler göstermiştir. Bir dönemde güçlü or-
dular ve işgallerle gerçekleşirken daha
sonraki dönemlerde ülkelerin maliye-
lerini ve ekonomilerini denetım altına
alacak uygulamalara yönelmışhr. Bu ça-
lışma ile elımıze alacağımız 700. Yd Ku-
ruluş KutlamaJan çerçevesmde konu-
nun içeriğine uygun olarak Osmanlı
Devleti'nin son yüzyılını oluşturan
XIX. yüzyıl kesiti olacakür. Kanımız-
ca bu dönem günümüz dünyası bölge-
sel ve küresel gelışmelerine ışık ruta-
cak olgular zenginliğine sahiptir.
XIX. yüzyıl, iki oluşumun kesişme
noktasına geldiği zaman dilimini oluş-
turmaktadır.
1 - Getirdiği sonuçlar açısmdan sana-
yi devrimi,
2- Osmanlı Devleti'nin içine düştü-
ğü sosyo-ekonomik kültürel koşullar.
Bunlardan ikincisi içinde bulunduğu
koşullar nedeniyle birincisine, ülkesin-
de sonuçlannın en olumsuz biçimde
yahsıması için elverişli ortarh hazıHâ-
mıştır.
Sanayi devriminin sonuçian: Sanayi
devriminin hızlı ve maliyeti ucuz üre-
timi hem pazar arama hem de sanayi-
leri için gerekli hammadde kaynaklan
açısından zengin ülkelere yönelme ge-
reksinimi, yayılmacılığı beraberinde
getırmiştir. Biriken sermayeyi işlet-
mek, bunun için de gelişmemiş, yok-
sul ülkelere yönelmek ve onlan borç-
landırarak ekonomilerini ve maliyele-
rini denetim altına almak bir başka so-
nucu oluşturmaktadır ki, her ikisinde
de hedef ülkeleraynı olmuştur.
XIX. yüzyüa getindiğmde Osmanlı
Devleti'nin görünümü: Kuruluşundan
başlayarak 300 yıl boyunca genişle-
yen; merkezi, taşra ve ordu yönetimle-
rinde çağının doruğunda örneklere sa-
hıp olan; bilimde, sanatta ve kültürel
alanlarda günümüze değin gelen kalı-
cı eserler bırakan dönem XVII. yüzyıl
başlanndan itibaren değişıme uğramış-
tır. Bu kez imparatorluk yaklaşık 300
yıl sürecek olan önce duraklama son-
ra gerileme ve nihayet dağılma süreci-
ne girmiştir. Artık bilinen klasikleşmiş
iç ve dış nedenler sonunda Osmanlı
Devleti kaçınılmaz sona yaklaşmaya
başlamıştır.
lşte bu ortam büyük güçlerin arala-
nndaki rekabet nedeniyle. bölgeye olan
müdahalelerini artnrrnıştır. Avrupa mer-
kezlı (Fransa, Ingiltere, Rusya ve Avus-
turya) olan bu müdahaleler üç aşama-
da Osmanlı topraklannda etkili olmuş-
tur.
1 - Ekonomik,
2- İç siyasette yönlendiricilik,
3- Siyasal yayılmacüık.
Ekonomik açıdan Ingiliz-Osmanlı
Ticaret Sözleşmesi ve Kurm Savaşı ön
yıllannda, Ingiltere ve Fransa'nın Os-
manlı Devleti"nı borçlandırarak ser-
mayelerini harekete geçirmeleri, eko-
nomik içerikli müdahalecı iki önemli
gelişmedir. Bunlarm hemen arkasm-
dan 1839 ve 1856 fermanlan gibi Os-
manlı Devlefi'nin içişlerine müdahale
anlamır.a gelen gırişimlerin gerçekleş-
miş olması herhalde birrastlantıolma-
sa gerektir. 1856 Paris Antlaşması 'nın
9 ve 7. maddelerinde yer alan "Fer-
manlann Osmanlı Devİeti'nin içişleri-
ne kanşma hakkı vermeyeceğT ve *Os-
manlı Devleti'nin toprak bütünlüğüne
saygı gösterilmesi" yolundaki kayıtlar
havada kalmıştır. Çünkü aynı yüzyıl
içinde ülkeyi parçalayıp bölüşecek olan-
lar yine aynı devletler olacaktır. Ve böy-
tece verflen bütün garantilerin sadeceOs-
manlı Devleti'nin Avrupa kamu huku-
ku\t konse>ifaydalanna kaulmava ka-
bul edildigi anlamında olduğu tarihsel
gerçek olarak karşımızda durmakta-
dır(l).
Burada, kolayca görüleceği üzere
ekonomikkazanımlarla başlayan, içiş-
lerine kanşma ile gelişen ve borçlan-
dırma politikalarıyla doruğuna ulaşan
gelişmeler 1877- 1878 savaşının son-
rasında yapılan Ayastefanos Antlaş- •
ması'nın, Berlın Kongresi düzeltimi
ile getirdiği sonuçlar açısından Osman-
lı Devleti için tam bir felaketi oluştur-
muştur. Hele 1881 tarihli Muharrem
Kararaamesile kurulan Düyun-u Umu-
miyönetimi sanayileşmiş ülkelerin şir-
ketleri aracılığıyla Osmanlı Devleti top-
raklannda hızlı bir şekılde yayılırken,
devletin maliyesine ve ekonomisine
müdahalede gecikmemiştir.
Hele hele bu idare içinde yer alan ve
alacaklı devletlerden oluşan 5 kişilik
konsey tam bir tahkim komisyonu ko-
numundadn". Böylece yatınmlanm gü-
vence altında gören Batılı sermaye
gruplan ulaşım, endüstri, madencilik ve
bankacılık kurumlan aracılığıyla te-
keller kurarak ülke kaynaklannı adeta
hortumlamaya başlamışlardır. Bu olu-
şumlar sonucunda devlet 1875-78 yıl-
lan arasında 210.000 km2 toprak ve
5.5 milyon nüfus kaybetmiştir(2). Ya-
ni küçülmüştür.
Batı'nın bu askeri, mali ve ekonomik
yayılmacılığına dur diyen Mustafa Ke-
mal Atatürk'tür.
O, önce savaş alanlannda, sonra ulus-
lararası platformlarda Ban'nın yayılma-
cılığma son vererek ülkenin öz serma-
ye, öz emek ve öz kaynaklan ile çağ-
daş ve uygar boyutlarda toplumsal, eko-
nomik, kültürel kalkınmasını gerçek-
leştirmiş ve Tam Bağunsız Laik De-
mokratik Cumhumetimizi kurmuştur.
Kurduğu devletin üzerinde yükseldiği
ideoloji sadece var oluşumuzun değil,
geleceğimizin ve süreklilığımızin tek
ve vazgeçilemez açıklamasıdır.
lşte Batı, kendisine karşm gerçek-
leştirilenbu çağdaşlaşma atılunını haz-
medememekte, 50 yıldır türlü tezgâh
ve suikastlarla Atatürk de\Tİmiyle ku-
rulan çağdaş ve uygar Türkıye Cumhu-
riyeti'nden adeta intikammı almakta-
dır.
Batılılar, ülkemizi dışlannda tutarak
amaçlanna ulaşamayınca, bu kez içle-
nne alarak eski politikacılan olan "böi-
parçala-yönefi içişlerimize yaptıkla-
n çeşitli müdahalelerle gerçekleştir-
meye çalışmaktadırlar. Bu gidiş karşı-
sında. Osmanlı lmparatorluğu örne-
ğinden ders almalı ve önümüze gele-
1
7 Ağustos
depreminin
dehşeti içinde tüm
ülke sorunlan bir
süre için gündem dışı
kalırken Sayın Yaşar Okuyan bu ortamdan
yararlanmayı düşünüyor ve ivedilikle SSK
emeklilerinin bazı kazanılmış haklanru bile yok eden,
yeni sosyal güvenlik yasa tasansım Millet
Meclisi'nden geçirmeyı başanyor. Yasa tasansmda "en
ffezla emeklüik aidan ödenen sistemden emekli olma"
•koşulunu da değıştiriyor ve "süre ne olursa olsun son
kez aidat ödenen sistemden emekli ohna" koşulunu
getirerek hem kendi emekliliğini hem de birkaç yüz
milletvekilinin kıyak emekliliklerini garanti altına
alıyor. Bunu yaparken Emekli Sandığı'na daha uzun
süre emekiilik ödentisi (aıdatı) ödemiş on binlerce
çahşanuı haklarını çiğnemiş olmayı içine
sifıdirebiliyor. SSK sağlık hizmet birimlerinin personel
Yaşar Okuyan Ne Okuyor?
Doç. Dr. Tonguç GÖRKER
ve araç gereç
eksiğine aldınş
etmiyor.
Hekimlerin ve
öbür sağlık
personelinin seslerine kulaklannı tıkıyor. Bürolara
baskın yapıp tozlu dosyalan TV ekranlannda
dikkatlere sunarak SSK'nin ne denli kötü bir kuruluş
olduğunu kanıtlama çabası gösteriyor. Otuz yıl önceki
hizmet birimleri ve koşullanyla günümüzün en az beş
kat çoğalmış sigortah ve ailesinin sağlık güvencesinin
sağlanamayacağını göz ardı ediyor. SSK'nin hiçbir
dönemde zarar etmemiş sağlık hizmetleri gelir ve
giderlerinin değerlendirilmesi, yeni tesisler ve personel
kadrolan ile kalkındınlması hesaplan yerine özel
sigortalara öncelik verilmesini öğütlüyor.
Kısacası Saym Okuyan, özelleştirme gayretkeşliği
içinde sosyal güvenlik ve sağlık hizmet sistemlerirun
canına okuyor.
cek olası faturalan vakit geçirmeksizin
ulus olarak düşünmeliyiz.
Sonuçlar
1- Entegrasyondan globalizasyona
uzayan çizgide merkez, bugün Yakın Ba-
tı'dan, Uzak Batı'ya kaymışür.
2- Dün, Ban'nın Osmanlı Devleü'ne
karşı uyguladığı entegrasyon politika-
smın bugün uygulanan globalizasyon
politikalanndan olan farkı sadece yön-
temdedir, amaç aymdn".
3- Öncekinde çok güçlü modern do-
nanımlı ordular araç iken, şimdi bu-
nun yerini çokuluslu şirketlerve serma-
ye gruplan almıştır.
4- Amaca ulaşmada uzak topraklar
sömürgecilik alanı seçilirken, bugün
ülkeler içinde yaşayan etnik gruplar
amaca ulaşmak için araç olarak kulla-
nılmaya başlanmıştır.
5- Ister entegrasyon isterse globali-
zasyon politikalan olsun, ülkelerin içiş-
lerine müdahale bugün için de geçer-
lidir. Birincisinde istenen siyasi libera-
lizasyon bugün ikmcisine ekonomik
liberalizasyonun katılımıyla da güç-
lenmıştır.
6- Böylece entegrasyon siyaseti ile
globalizasyon siyaseti arasındaki fark
eski sömörgeciUkle. yeni sömürgecilik
arasındaki farka ulaşmaktadır. Tahkim
yasaları ve özelleştirme politikalan
amaca ulaşmak için en etkin araç ola-
rak kullanılmakta ve böylece ulusal
devlet engeli parçalanarak aşümaya ça-
lışılmaktadır. Karanlıklar ve açmazlar
içinde kıvTandığımız anlarda O, yine sı-
nırsız ileri görüş ve önerileriyle gelece-
ğhnizi aydmlatmaktave bizeTOIgöster-
mektedir.
Büyük Atatürk'ün Maurice Pernot'a
söylediği sözler son derece ders veri-
cidir: "_ewefce Türldye'de ecnebi te-
şebbüsaünın, ecnebi maksaüannın bi-
ze telkin ettiği endişeler kâmilen zâil ol-
muş değildir. Eğer bazen ihtiv atkâr ha-
reket ediyorsak, ifrat derecede şüpheli
da>Tanıyorsak, bize çok pahalıya mal
olan hürrijetimizi kaybetmek hususun-
daki korkumuzdandır. Bu hürriyetin
bir küçük kısnunı sakat etmektense,
hepsini birden feda etmeyi tercih ede-
riz."(3).
(I) Prof. Dr. Cemil Bilsel, Tanzimatın
Harici Sivaseti. Tanzimatın 100. Yıh Yay.
tstanbul 1840, s. 662, vd, YusufHikmet
Bayur, 20. Yüzyıl Türklüğün Tarih veAcun
Siyasası Üzerindeki Etkileri, Ankara 1974,
s. 56, vd., E. Z. Karal, Osmanlı Tarihi, Cilt
V,4 Bash,Ankaml983,s. 242, vd. (2)Fmn-
cois Georgeon, HistdeL'Empire Ottoman.
•Fayard, 1989, s. 523ı (3) Atatürk ün-Söy-
tev ve DerheçIerT, %~B., Ankara, Türk Inb-
,'tapTarihiEnst$&V7ay., 1989, s. 92. ,
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği
Kadıköy Şubesi'nden Köy Enstitülülerine
Buluşma Çağrısı
Tarih
Saat
Yer
Biz Kadıköy ÇYDD'liler, Atatürk Türkiyesi'nin
değerli Köy Enstitülülerini;
17 Nisan 1940'tan 17 Nisan 2000'e
60. Kuruluş Yılında Köy Enstitüleri
forumunda buluşmak üzere bekliyoruz.
: 17 Nisan 2000 Pazartesi
: 14.00-17.00 . . '"',_._ ' ' , ';,
75. Yıl Halis Kurtca Kültür Merkezi $
Tel: 357 28 36 Merdivenköy,' Kadıköy
Ç.Y.D.D. Kadıköy Şubesi
Kızıltoprak Zühtü Paşa Mah. Hasan Amir Sok.
Yelkenkaya Apt.' No: 10/1 Kadıköy/lstanbul
Tel: (0216) 414 63 63 Faks: (0126) 348 10 66
Çağdaş TürkJye'nin Gelecek Güvencesi
HÜSEYİN KIVANC
DEVLET İSKENCE YAPAR
5. Bası Çıktı
HASAT YAYINLARI
Cenel Daflıtım
ULUCAN DAĞITIM
HAKKI ULU
Narlı Bçıhçe Sok. No: 5
CaÇalo$lu - tSTANBUL
Tel: 0212 526 89 94
Cumhuriyet I
.kitapkulObül
CEKUL
CE1ENEKSEL
FİDAN DİKİM CÜNÜ
"PCndık 7 Ağaç Ormanlan"
doğaseverlen bekliyor
9 Nışan 2000 Pazar
Saat: 10.00'ââ Fenerbahçe Stadı ve
Taksim Gezi Oteli önünden otobüsler kalkacaktır.
' Etkınliğımiz dileyen herkese açık ve ücretsızdir.
* Lütfen rezervasyon yaptınnız.
* Çorba kupanızı getırmeyı unutmayınız.
ÇEKÜL/Çevre ve Küttur Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı.
Telefon:0212-249 64 64
Web Sayfası: www.cekulvakfi.org.tr
lstanbul 13. Noterlığı'nden
12.04.1994 tarih 15481 yevmiye
numaralı sen 1 01-50 tasdiklı 1 cilt
gider pusulamı kaybettim.
hükümsüzdür
BÜLESTBtLGtN LSLL
I.E.T.T. pasomu
kaybettim.
Hükümsüzdür.
SİSEM
KUŞASSIZOĞLL
İGUNU ,;:.:|
TAKSİM SERGİ SALOAJU'NDA
Cunıarm
Konuklanmızla söyleşecek, kıtaplarını ımzalayacak
istiklal Cad. (Fransız Konsolosluğu yanı)Taksim Tel:252 38 81
aHave mn Gekcek Gtoaıcaı
PANEL
HUKUK DEVLETtNİN ÇAĞDAŞ YORUMU IŞIĞINDA
LAİK VE DEMOKRATİK CUMHURİYET
10 Nisan 2000 Pazartea
Saat: 15.00 - 1&00
İTÜ Maçka Sosyal Tesisleri Konferans Salonu
Prof Dr Türksn Sayluı
• - - *î **--•• -S-
KoiMisucıbr: . ,- i,
Abdsllıb Kdıale - ÇYDD Merkez YOn Kur üyra: - MSD - tC Alalurk Hkden ve lnldlaplın
Türtiyt C*mhHny«ı*d* ljiMtin OlmfumAşamalm
Doc. Dr. Necip Hıbloaitoila - AO Turk Inldlap Tanfaj Enarouu
Y*rt*şı DesukS Şmil lapdaumüan vt HmJaık JVvfcü
Prof. Dr. Fazıl Sığlan - YTU Iklısal Fıiuitesı
(VUcadtUd Demoknâ) : • . - , '
Yrd. Doç. Dr. Sulun tzeltürk - MU Hukuk Fak Anavasa ABD
Türkiye'de laildik AnlaTişmn Auyual Çerçrrai >e Avropa Bojulı
Prof. Dr. İbrıhım Kaboilıı - ÇYDD Meritez Yön Kur ü>«sı - MU Hukuk Fak Ansyua ABD
- HuJtuA *e Tcplum: S<ml Bir hifti M<xkli
SİLİVRİ ASIİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN
1999,2
Davacı Özlen Özaksöz (Ercan Apartmanı yönetımi adına) tarafindan davalı Metsan Lın-
yit Maden Inşaat Sanayiı ve Tıc. Ltd. Ştı. aleyhıne açılan menfi tespil davasının yapılan du-
ruşmasında: Davalı şırkete dava dilekçesınde göstenlen Karasinan yolu No 116 Sılivri ad-
resıne teblıgat çıkanldığı, ancak bıla teblığ ıade edıldığı yapılan adres araştınnasının da
olumsuz kaldığını, bu nedenle dava dılekçesının ılanen teblığıne karar venlnuş olmakla,
26.4.2000 günü saat 11 40"da Sılıvn Aslıye Hukuk Mahketnesı'nde yapılacak olan duruş-
mada davalı Metsan Linyıt Maden Inşaat San. ve Tıc. Ltd. Ştı. temsılcısının hazu" bulunma-
sı ya da bir vekıl ile temsil ettirilmesı, hazır bulunmadığı takdırde yargılamanın yokJuğun-
da sürdûrüleceği ve de hüküm venleceğı hususu dava dilekçesi tebliğı yerine kaün olmak
üzere ılanen tebliğ olunur. Basın: 17385
BAKIRKÖY1. SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
DosyaNo. 2OOO<285
Mahkememizce verilen 4.4.2000 tanh, 2000/285 esas, 2000/345 sayılı karar ile hü-
kümlü Cengiz kızı 1967 doğ. Sevtap Çetinkaya'ya annesı Özden Çetinkaya vasi tayin
edilmiş olup işbu vasi karanna süresinde itiraiz edilmediği takdirde hükmün aynen ka-
bul edilecefi tebliğ yerine kaim olmak üzere ilan olunur. Basın: 17248
NARMAN SULH HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN
Davacı Sırriye Sav^şh tarafından davalılar Aynur Savaşlı, Günnur Savaşlı, Erdal
Savaşlı ve Yavuz Savaşlı hakkında açhklan taksim ve izaleyi şuyuu davasının ya-
pıhp bitirikn açık yargılaması sonunda; Davacının açmış olduğu davanın kabulü
ile mahkememizin 01.12.1999 tarih ve 1999/13 esas - 1999 / 79 karar sayılı ila-
mı üe dava konusu olup Narman ılçesi Camıı Sağır Mah.de kain tapu sicilinin 159
ada 71 parsel ile Camii Kebir Mah.de kain 151 ada, 13 parsel, 251 ada 17 parsel,
256 ada 17 parsel nolu taşınmazlann aynen taksimi mümkün olmadığından satıla-
rak şüyuun izalesıne karar verilmiş ve davacı tarafindan yapılan yargılama giderin-
den 85.558.5000 TL yargılama gıderinin davalılardan tahsiline karar verilmistir.
Verilen karar davalılar Erdal Savaşlı, Yavuz Savaşlı ve Aynur Savaşlf ya tebliğ
edilemediğinden karar tebliğinin ılanen tebliğıne karar verilmistir. Karann gazete-
de ılanmdan sonra 15 gün içerisinde mahkememizin yukanda esas ve karar numa-
rası yazılı karan temyız edilmediği takdirde kesinleşmiş sayılacağı ılanen duyunı-
lur. Basuı: 17202
PEIVCERE
••Sayıların Yorumu?
Yoaım denen sihirli alet, çalanın marifetine bağ-
lı olarak sesverir.
Nasıl?..
Kirti politikanın gırtlağımıza dek tırmandığı şu or-
tamda bir "şark" öyküsüyle örnekleyelim.
•
Bir derviş dara düştü, dostunun evinden bir ki-
lim çalarkenyakalandı.
Şeriat hukukuna göre hırsızlığın cezası nedir?..
Kadı hükmetti:
- Hırsızın eli kesilecek!..
Kilim sahibi gönül adamıydı, dervişi severdi,
araya girmeK tstedi:
- Sen kilirfll ona helal ettim!..
Kadı öfkelendi: , ;
- Senin helal etmen ile ben şeriatı uygulamak-
tan vazgeçemem!..
Kilim sahibi bir hile-i şeriye bulmak yolunda yo-
rum yaptı:
- Doğru buyurdunuz, ama, derviş kulun malını
değil vakfın malını çalmıştır, vakfın malını çalmak
ise el kesilmesini gerektirmez.
Kadı sordu:
- Bu vakıfişi de nereden çıkıyor?.. Kilim senin
malın değil mi?..
Kilim sahibi yorumunu açıkladı:
- Ben yoksul bir kişiyim; fakir kimsenin kölesi
olmadığı gibi mal sahibi de olamaz; fakirin elin-
de olan her şey muhtaç insan için vakıftır.
Kadı dervişe döndü:
- Behey herif-i naşerif!.. Dûnya başına dar mı
geldi ki böyle bir dostun evinden çaldın?.. Baş-
ka yerde çalacak bir şey bulamadın mı?..
Derviş de yorumunu yaptı:
- Efendimiz bilgelerin özdeyişini anlaşılan işit-
memiş:
Hükema der ki dostlann hanesini silsüpür, düş-
manın kapısını çalma!.. Dara düşersen, düşma-
nın derisini, dostun kürkünü soy!..
•
Yorum özgürlüğü sonsuz mudur?..
Süleyman Bey'in görev süresini uzatmak için
Meclis'te oylama yapıldı.
Destekleyen 303.. ' "'
Karşı çıkan 177..
Demirel'in cumhurbaşkanlığında görev süresi-
ni uzatmak için seferber olan medyamızın, iş ter-
sine dönünce, tersi döndü; gazeteler bu kez atıp
tutmaya başladılar
"Meclis onurunu kurtardı.."
"Demokrasi sınavı verildi.." . i
"Meclis kişiliğini savundu.." . • :>
•
Yorumun da bir sının var...
Meclis'in onurunu ya da kişiliğini 303 milletve-
kili mi temsil eder?..
177milletvekilimi?..
Ne zamandan beri 177 rakamı 303'ten daha
büyük sayılıyor?..
1
SAYIN HUSNU YILDIRIM
Size ulaşmak istiyoruz.
Lütfen 0212 - 512 05 05 / 494 no.lu
telefondan Satış Servisimizi arayınız.
8 NİSAN 2000
FAŞİST CANİLERCE KATLEDİÜŞİNİN
24. YIUNDA
HAKAN YURDAKULERİ
(1953-1976)
ÂNIYORUZ
UNUTMADIK, HESAP SORUYORUZ!
Mülkryeliler Birliği Genel Merkezi
8 Nisan 2000, Cumartesi günü 13.30'da Mülkiyeliler
Birliği önünden Kabristana minibüs kaldııılacaktır.
8 Nisan 2000, Cumartesi günü 16.00'da Mülkryeliler
Bidiği'nde Hakan Yurdakuler'i anma amaçlı dia
gösterisi ve söyleşi düzenlenecektir.
Katıhmcılar Nihat Kaya - Arkadaşı, Fatma Yazıcı -
Arkadaşı, Suphi Gürsoytrak - MBK Üyesi, Mustafa
Yılmaz - Faıli Meçhul Cinayetleri Araştırma
Komisyonu Sözcüsü
Yöneten: Füsun Çiçekoğlu - arkadaşı, MB Genel
Başkanı
Mülkryeliler Birliği Genel Merkezi
Konur Sok. No: 1
Kızılay
Bugün depremin
Profesyonel
gönüllülerimiz hâlâ
depremzedelerin
Deprem projelerımıze katkıda bulunan yerlı
yabancı bütün firmalara sonsuz teşekkürter
Türk-Alman Alçı Ureticileri Derneği,
Orecchia-Scavarda.
Stadt Bramsche Auslanderbeiart,
Mercedes Türk. SOYDEM, Hildegard Frey
Verein Deriorderung Des,
Nagaizimu Intel Exeham,
Susono Shi Kaigai Yuko Kyokai,
Sakı Akdeniz.
Özel Tek İlköğretim Okulu
Yardımlarınız ıçın
(0212)292 87 27-292 08 01
(Iş gunlerı saat 10 00 17 00 arası)
VEFAT ve BAŞSACLICI
Gazetemiz çalışanlarından
HATİCE UZUN'un annesi
MERYEM UZUN
07.04.2000 tarihinde vefat etmiştir.
Merhumeye Tanrı'dan rahmet,
çalışma arkadaşımıza ve ailesine
başsağlığı dileriz.
CUMHURİYET ÇALIŞANLARI
konscr
u
Öğrenci pas>mu kaybettim. Hükümsüzdür.
GÜLŞAH DURAK