19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı Orhan Erinç • Genel YayınKoordınatorü Hikmet Çetinkaya # Yazuşlen Mudurü tbra- nim Yüdız # Sorumlu Mudur Fik- ret İlkiz 0 Haber Merkezı Müdurü Hakan Kara Ishhbarat C'engiz Yıldınm • Ekonomı Ozlem Ynzak • Kultür Handan Şenköken • Spor Abdülkadir Yicelman • Makaleler Sanü Karaören • Düzeltme Abdnllafc Yaacı • Fotograf Erdoğan Köseoğlu • Bılgı-Belge Edibe Buğra • Yurt Haberlen Mehmet Faraç Yayın Kuıulu tlhan Selçuk (Başkan), Orhan Erinç, Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner,tbrahim Yüdız,Ortun Barsalı, Mustafa Balbay, Hakan Kara. Ankara Temsıkısı Mustafa Balba> Ataturk Bulvan No 125,Kat4,BakanIıklar-AnkaraTel 4195020(7hat), Faks 4195027 • Izmır Temsılcısı Serdar Kıak, H Zı>a Blv 1352S 2/3Tel.4411220, Faks 4419117#AdanaTemsılcısı Çetia Yiğenoglu, Inönu Cd 119 S No 1 Katl, Tel: 363 12 11, Faks 363 12 15 Müessese Müdûrü Üstün Akmen 0 Koordınatör Ahmet Korulsan 0 Muhasebe Bülent Yener 0 İdare. Höseyin Gürer 0 Satış Fazilet Kuza MEDYA C: • Yönetım Kurulu Başkan. - Genel Mûdür GilMa Erdurın # Koordınatör Reha Iptman # Genel MödürYardmicısı SevdaÇoban Tel 514 07 33 - 513 95 80-5138460^1,Faks. 5138463 Yı\ ımlg) an *e Basaa: ^ enı Gûn Habcr Ajansı, Basın \e Yayıncılık A Ş Türkocagı Cad 39 4İ Cagaloglu 34334 Istanbul PK 246 Sırfcecı 34435 lstmbul Tel (0/212) 512 05 05 (20 hat) Faks (0/212)513 85 95 www.cumhunyet.com.tr 28 NİSAN 2000 lmsak:4.20 Güneş: 5.59 Öğle: 13.09 Ikindi: 16.56 Akşam: 20.04 Yatsı: 21.37 Uam Beöeklere'gen tedavisi • PARİS(AA)- Doğuştan bağışıklık sıstemı yetersiz olduğu içın mıkroplardan korunmak amacıyla 'steril camekân' içinde yaşamak zorunda kalan bebekler, dünyada ilk kez genetik yolla tedavi edildi. Paris'teki Necker Hastanesi profesörlerinden Alain Fischer, gen tedavisi uyguladıklan iki bebeğin, yaklaşık bir yıldır normal hale gelmiş bağışıklık sistemleriyle normal insanlar gibi yaşadığını ve arzu edilmeyen yan etkiler ortaya çıkmadığını kaydetti. DICSXladıverilen kalıtsal hastalık oğlan çocuklannda görûlüyor. Hastalık, organızmayı savunmasız bıraktıgı için herhangi bir hastalık mikrobu, çocuğun ölümûne yol açabiliyor. , , „ ,,, , Jeff Bezos, Amazon.com'da yararlı kitap ve oyuncaklan tanıtıyor • Bezos, înternet mağazasında yetişkin ya da çocuk, herkesle paylaşmak istediği her türlü kültür, tarih, öykü, roman ve oyuncaklan anlatıyor. Şanal kütüphane krah sahnede • ANKARA (AA)- tstanbul Tıp Fakültesi Tiyatro Topluluğu, Avıısturyalı Arthur Schitzler'ın 'Yeşil Papağan' adlı oyununu sahneliyor. Topluluk, bugünsaat 15.00'te fakûltenin tiyatro salonunda tiyatroseverlerin karşısında olacak. DjşHaberierServisi-Çocuklar kadar yetişkınlerin dünyasını renklendırmenin, okuyup araştırmanın, bilgısayar çağının hızına karşın ne denli önemlı olduğunu hatırlatmak, Jeff Bezos u Amazon.com'u yaratmaya teşvik edecek kadar güçlü bır arzu. Jeff Bezos, çocukluk yıllanndan bu yana her şeyi kurcalayarak öğrenenlerden. Yaşantımıza giren kolaylıklan, gerçek faydalan ıle birlıkte kabul ettığımızde, ıçımizde yaşayan öğrenme ve yaratma arzusunun ölmeyeceği kanısını taşıyor. 'İktişim doğru kullanılmah' Internet'tekı Amazon ormanlannın krah olmasına karşın, çok sevdiği kıtaplannın arasında, kendi eliyle yaptığı oyuncaklann durduğu bir kütüphanesi var Daha çocukluk yıllannda her şeyı en kûçük parçasına ayınp öğrenen Jeff Bezos, Interneti yalnızca bir ıletışım aracı kabul edıyor. "Bir ™mnhr Idtaplar basılnurya başlandığmda, herkes tarafindan yaşum kolaylaşüran bir aracı olarak görülmüştü. Oysa, kitabın iyisi de var kötiisü de; kaldı ki, kitap raflannda eskiyen ve yüzüne bir daha asla bakılmayan nice kitap durur kütüphanelerde. İşte bilgisavann yaşantımıza getirdiği koiayük da. yalnızca Uettşimi daha bûyük alanlara taşıması. Bu alanda yapılan faydah girişimlerin yanı sıra, insanlan tembefleştiren. onlan olumsuz düşüncelere yönehen programlar geiiyor gündeme" diyen Bezos, Amazon. com adı altında başlattığı tnternet mağazasında, elinden geldığince faydah kitap ve oyuncaklan tanıtmaya çalışıyor. Amazon.com, Jeff Bezos'un yetişkin ya da çocuk, dünyanın neresınde olursa olsun herkesle paylaşmayı arzuladığı her türlü kültür, tanh, öykü, roman, oyuncak ve daha nıce ınsanın merakını giderecek kaynağın mağazası... UZMANLAR VtTAMİN YERİNE SEBZEYİÖNERİYOB Aşırı dozda vitaminler vücutta hasara yol açıyor Dış Haberler Servisi - Times dergısı, sonyıllar- da giderek yaygınlaşan vitamin haplarırun, ihti- yacın üzermdeki mıktar- larda alınmasıyla ortaya çıkan tehlikelere değinı- yor. Amerikan Ulusal Bi- limler Akademısı tara- findan yapılan son araş- tırmalar, aşın miktarlar- da kullanılan vıtamınle- nn hasara yol açmaya başladığını ortaya koyu- yor. Özellıkle de Amen- ka'da. her yıl 1.7 mılyon dolann vitamınlere har- candığına değinen uz- manlar, en çok rağbet gö- ren vıtamınlenn C, E ve selenyum olduğunu vur- guluyorlar. C, E ve selenyum Bırkaç yıldan bu yana yapılan deneyler ışığın- da, C ve E vıtamınlen kadarselenyumun da, vü- cuttakı serbest dolaşan radikallen yok ettığı dü- şünülüyordu. Nıtekım ra- dıkaller, vücudun kim- yasal ışlevlen sırasında açığa çıkan yan ürünler olarak tanımlanırken ser- best dolaştıklan içın vü- cuttakı bazı hücrelere za- rar verdıklen gözlemlen- mekteydi. Özellıkle de kanser ve damarhastahklannın teş- hısınde karşılaşılan ser- best radikallen ortadan kaldırabilen en etkın maddeler ise C ve E vi- tamini olarak kabul edı- lıyordu. Oysa aynı vitaminler, aşın mıktarlarda kulla- nıldıklan takdırde vücu- da zarar vermeye başlı- yorlar. "Aşın miktarda E vftamini alınması, iç kanamatehhkesini artn- nrkenC vftamininin faz- lası kronikishale kadargi- debüryor" diyen biyo- kımya uzmanı Norman Krimsky. selenyumdan dolayı saç ve tırnak kay- bına uğrayan hastalara rastladıklannı belirtiyor. Ihtiyacın üzerinde alı- nan C vitaminlennin, kanser tedavisini de güç- leştirdiğine değinen uz- manlar, en iyi vitamin kaynaklannın taze mey- ve ve sebze olduğu dû- şüncesinde birleşiyorlar. e-posta : tan (a prizma. net. tr Kapagı 25.000 £fe$ Pil Basketbol f< 15.000 ^ Efes Pilm •M SporÇantm f 5.000 SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN 'Hayatlarıyla' Ödediler Milyonlarca BE: Avrupa EFES |P«!sen duyuyor, tadını Efes Pilsen. Avrupa Ligî'ndej, Final Four'a kalan ilk ve tek t , Efes Pilsen. başarısını Tüfkiye ile paylaşı. potadan armağanlar yagdırıyor. Efes Pilsen'leri açın kapaklarına bakın, kazanın, başarıya katılın. , ••* IJJ NAS1L K»TILACAKSIN1Z' KaoJk atttndan tıediye ciktiğında adınızı. adresınızi ve yasmızı btlirten bir mektupla PK 55 Gayrettept-istanbul adresine gonderin. hedtyenizi k u ı m . Bedava bii-s cıktıgmda salıs noktanızdan biranızı alın. Bedava biraiar normal kapaklıdır, depoztlo lüketıciye aıtlir. Kampanya 15 Nisan-31 Mayıs 2000 larihlen atasında, «j'iîai sa'ıs noklaiannda gece'iidir. Hediyeter kampinya bıtim tarihınden itıbaren gonderilmeye baslanacaktır. Kampanyaya 18yasındankucuklerkatılamaz. www.eîespı!3en.corr! Merak mevzuudur: 'resmî' bir 'Moskova Ko- münisti', bundan yetmiş yıl önce; şu, SSCB/K(b)P Merkez Kontrol Komrtesi'nde, sor- guya çekilirken; 'ağır' suçunu itiraf eden, 'siyasi sanık' hakkında ne düşünür? Kimdir? 'Sovyet Ihtilâli'ne ihanet eden, bir 'hain' midir; yoksa, di- yatektik metoda hâkim gerçek birvisionnaire, han- diyse bir kâhin mi? Bakar mısınız, ne demiş: "... kapttalizm'in Batı'da istikrara kavuşma- sı, Batı Avrupa Proletaryası içinde Sosyal De- mokrasi'nin durumunun güçlenmesi (II. En- ternasyonal'ı kastedıyor) ve bir dizi iç problem- den dolayı; Rusya'da Sosyalist Devrim'le ilgi- li gelişmelerin, kaçınılmaz bir bozguna uğra- yacağını düşünüyordum. Ben Rusya'da Sos- yalist Oevrim'in, ortadan kaldınlması açısın- dan, iki arternatrRn olduğunu önceden görü- yordum: birincisi, (Buraya dikkat!) Komünist Partisi ve Sovyet Hâkimiyeti, iç ve dış cephe- lerde bazı zorunlu ta'vizler vererek, zaman içinde devlet kapitalizmi ve burjuva demok- ratizmi rayları üzerine oturacaktır. Ikincisi; Sovyet Hâkimiyeti'nin, Dünya Burjuvazisi ile silâhlı çatşması sonucu, Devrim bozguna uğ- ratılacaktır..." (O. Ş. Duman, 'Doğu/Batı Mese- lesi ve Sultan Galiyef, S. 228, Türk Dünyası Araş- tırmalan Vakfı. 1999). 'Kehânetin' birinci şıkkı, doğru çıkmıştır; kâ- hin'in adı belli, Mirseyit Sultan Galiyef! Bu ifâ- deyi verdiğinde, öngörmüşlüğünü hayatıyla öde- meyehazırlanıyordu; oysa Devrim'in başından be- ri, aynı şeyleri söyleye söyteye, dılinde tüy bitmiş- ti: düşünüyorum' yerine, 'düşünüyordum' de- mesi bundandır; fakat, asıl soru şu: Galiyef'i, Stalincitakımı, Büyük/Rusya'cılar, 'Beyazlar'ın her çeşiti; elbette hiç sevmeyecek, derin bir 'nis- yan' kuyusuna atıp, hafızalardan silmeye çalışa- caklardı; bunda şaşılacak şey yok! Ne var ki, Mustafa Suphi bey'i, -yâni TKP'nin kurucusu- nu- ilk gununden itibaren elinden tutmuş, onu zirveye çıkartırken, görüşlerini paylaşmış bir 'sos- yalist millryetçi'yi, kendi tarihinden silmek, Tür- kiye'li 'Sosyalist Sol'a yakışır mıydı? Adını, savaş ertesi Bata'ya sığınan Tatarlar'dan; ya da, CIA'in yan kuruluşu Rand Corporatin'ın 'araştırmacısı', AlexandreA. Beningsen in kitap- larından duyduk. Bu, daha büyuk ayıp! Râsih Nuri Bey, eserinde, Mustafa Suphi / Galiyef ilişkisine şöyle bir dokunup geçmiş: Ekim Dev- rimi'nin Galiyefçi yorumunu paylaştıklannı, hiç söylemiyor; bir de, tarih farkı koymak ister gibi- dir, Mustafa Suphi öldürüldüğünde, Galiyef he- nüz itibarda demeye getiriyor. Doğrudur, doğru- dur da, acaba o tarihte bile hangi fikirleri savun- maktadır? Trotsky ve sultan Galiyef... ? T"\ enfert/Rochereau'dan Alesia'ya saptığımı L/ hatıriıyorum; miskin, arduvaz grisi bir Paris yağmuru yağıyordu; kendi kendime tartışarak, Porte 'd'Orlean'e kadar yürüyecektim; dersten sonra, Trotskist dostum Mark'la (Apter): Sta- lin'le beraber Komintern'in 'Enternasyonal' ol- maktan çıkmasını tartışmıştık, diyordu ki," - 'Tek Ülkede Sosyalizm' sloganı, Emperyalist 'Sis- tem'in, 'Devrim'in Kızıl Ayısı'nı inine kapattı- ğı anlamına gelir! Artık Rusya Komintern'e tâbi değildir. Komintern Rusya'ya tâbidir!" Oy- sa, Anadolu Ihtilâli'nin başlangıcında (1919), ne tuhaf, Galiyef de, Trotsky de, 'Dünya Devrimi'ri\ savunmaktadır. Isaac Deutscher, yazıyor: "... Devrim Orta Avrupa'daki köprübaşını kaybetmiştin Rusya bile, oldukça zengin ve uy- gar olan Batı ve Orta bölgeJerini kaybetmek; Doğu'daki boş steplere çekilmek tehlikesiyte karsı karşıyadır Kızılordu'nun talihi ancak bu- ralarda iyi gitmektedir; ama talih Bat'da Bol- şevikler'in yüzüne gülmediği halde, Doğu'da yeni fırsatlar yaratmaktadır: Ural daglan, Sov- yetler için yalnızca bir sığınak ve emin bir yer değildir; Urallar'ın ve Sibirya'mn ötesinde kos- koca birAsya Batı'ya karşı ayaklanmıştır...'' (Si- lahlı Sosyalist, S. 533, Ağaoğlu Yayınevi, 1970) Trotsky, bunlan, 5 Ağustos 1919'da cephe- den Merkez Komitesi'ne gönderdiği 'gizli' bir ra- porda yazıyor; o Trotsky ki, kısa bir zaman ön- ce, ne hayaller kurmuştu: "... Bugün III. Enternasyonal'in merkezi Mos- kova'dır; yann, -bizim kesin inancımız bu- bu merkez Bat'ya, Bertin'e, Paris'e, LondraVa ka- yacaktır (...) Berlin'de ya da Paristeyapılacak uluslararası bir kongre proleter devrimin Av- rupa'da ve dolayısryla dünyada zafere kavuş- ması olacaktır..." (a.g.e. S. 532/533) Galiyef'ın, Lenin'den de, Trotsky'den de far- kı neydi dersiniz? O, başından beri, tek umudun Batı'da değil, Doğu'da olduğunu söylüyordu: 1919'da bile; yâni henüz 'oppozitsiya'da değil, yönetim'le birlikte çalışırken! Ünlü 'Toplumsal Devrim ve Doğu' başlıklı yazısında, o tarihte şun- lan söylemiştir: "... taktik biranlamda Devrim'in gelişme sü- reci yanlış yönetildi; dış görünüşün bazıtann- da doğru gibi görünse de (Aimanya'da Spar- takistlsyanı, Macaristan'da devrim vs.) bütün olarak alınırsa, tek yanlı görünüyordu; bu tek yanlılık, liderlerin hemen bütün dikkaüerinin Bat'ya yoğunlaştnlmasından ibaretti. Ekim Devrimi'nin olanca gücünün Bat'ya, yâni sı- nrfsal Burjuvazi/Proletarya çelişkisinin en açık ortaya çıktığı; bu yüzden de, Devrim'i başan- ya ulaştıracak sınıfsal diyalektiğin var gibi gö- ründüğü bu dünya parçasına aktanlması ola- rak anlaşılıyordu..." "... fakat Batı Avrupa Burjuvazisi tarafindan köleleştirilen Doğu bir buçuk milyarlık nüfu- suyla birlikte unutulmuştu. Milletierarası sınrf mücadetesinin gefişimindeki temel sürecter Do- ğu'nun ve Doğu Sorunu'nun üzerinden atla- yarak devam ediyordu; ve Doğu'yu Devrim'e katma sorunu ancak, köpüren Devrim deni- zinde bir damla sudan fazla olmayan, dağınık birkaç zihinde mevcuttu..." (A. A. Beningsen ve S. Enders VVimbush, 'Sultan Galiyefve SSCB'de Milli Komünızm', s. 159, Anahtar Kitaplar, 1995) Ötekiiki iticigüç... Her şey açık ve ortada! Stalin, II. Enternas- yonal'in 'ihanetinden' sonra, SSCB'yi mer- keziyetçi birbürokrasi 'diktasına'götürmeyi, 'tek ülkede sosyalizm1 gerçekleştirmek sanmıştır; du- ruma hâkim olur olmaz, Enternasyonalizm'in gerçek 'iticigûcü', öteki iki 'kanat't ('Müslüman- lar'\ ve 'Yahudiler"\) tasfiyeyle işe koyuldu; buna rağmen onlar, 'uluslararası' olmakta ve kalmak- ta direndıler: IV. Enternasyonal, 'Sürekli Dev- rim' yandaşıydı, yanılmıyorsam hâlâ öytedirler; Ga- liyef'çiler, 'Mazlumlar Enternasyonali'ne yö- nelmişlerdi; bunu, hayatlanyla ödediler. Stalin'ci Sovyet 'Resmi Tarihi'ne göre, uzun- ca bir süre 'hain' sayılmışlardır; bizim de öyle say- mamız, gerekmiyordu ki!.. http://www.prizma.nettr/AILHAN httpV/www.bilgiyayınevi.com.tr7ailhan Faks/0-212/2601988
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle