19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19 NİSAN 2000 ÇARŞAMBA DİZİY4ZI InsanlannAvrupa'sından yanayız SOLGELECEGI TARII$lYOR ORAL ÇALIŞLAR BARIŞDOSTER -11- LOTHAR BİSKY (Alman Demokratik Sosyalizm Partisi Genel Başkam) Federal Almanya'da yüzde 5 barajını aşan ilk sosyalist parti olarak parlamentoya giren ve özel- likle geçen yıl yapılan son yerel seçimlerde ba- zı doğu eyaletlerinde en büyük ikinci parti ko- numuna yükselen Demokratik Sosyalizm Parti- si (PDS) geleceğe güvenle bakıyor. PDS Genel Başkam Lotfaar Bisky, Federal Almanya'daki sosyalist hareketın ıçınde bulunduğu durumla il- gili olarak Cumhuriyet'in sorulannı yanıtladı: "Bugün Ahnanya'daki solun dunımu sanıkb- ğlkadarkötiideğüdir.Buöncetikte, mec- lislerde. deraek ve kunıluşlarda, yurt- taş girişimierinde ve normal gündefikva- şamda sosyalist siyaseti ideyen binlerce yoklaşın partisi PDS'nin bir kazanınn- dır.Bu siyaset gerek ulusal, gerekse ulus- lararası düzeyde, sosyal adalet, dayanış- ma, banş ve insan haklanna yöneliktir. TophımsalzenginKğinaşağıgeBrgrup- lanndan yukan gelir gnıplanna akta- nlmasuıa ve Kosova'daki savaşa karşı, bunlannyanısıra Doğu Almanya'da ya- şayaninsanlann haklan için verdiğüniz mücadeleyle de takdir kazandık. SPD' nin solun- da büyük farkla en gûçlû parti PDS, Alman- ya'nın doğusunda da genelde ikinci partidir. Bu- nunla beraber PDS'nin, Almanya'nın bansında büyük partiler kadar kabul görmediği söylene- bilir. AJman sosyal demokratlanmn başkam Os- car Lafontame'in istifasından sonra, SPD içinde sosyalist solun gerçekte ne kadar güçsüz olduğu- nu görebfldik. Bugün SPD içinde sol, marjinal- dir ve federal hükûmetin politikasım hiçbir şe- kildeetkOeyecek durumda değüdir. Böyle bakm- ca görülecektir ki. PDS'nin gerçekleştirmeye ça- lışoğı orta-sol işbhüği modeli de güncel değfldir. Demek ki parlamentoda- idteksol muhalefet Ahnan sosyaBstJeridirvebudabi- zim kabulûmüzdûr." "Soiun,yaşadığınıızyüz- yılda kendini getiştirmek için iyi bir şansa sahip ol- duğuna inamvorum. Bunu yapmak, görevidir. Top- İumlar, miryarlarca insa- niD çahşma ve yaşam biçi- mi yeniteknotojüer,küre- seDeşmeveAvrupa'nm en- tegrasyonu nedeniyle mu- azzamdeğişjikliklere uğra- yacak. Bu getişmelere, ekono- mik krizier, etnikve diniça- aşmaIareşİikedecek.Dün- ya çapında inanılmaz bir zengmük ve inamlmaz da bir yoksuüuk var. Adil bir dünya ekonomik düzeninden henüz çok uzağız. İnsanlık fletişim çağma doğru hareketieniyor ve buna, çevre kir- hüğmin yol açbğı felaketier, baa ülkekrde kadm- lar ve çocuklara temel insan haklannın tamnma- ması gjbi geüşmeler de eşük ediyor. Demokratik seçimlerle başa gelen hü- kümetler değil, uluslara- raa sermayedünyaya ger- çekten egemen oldnğu ve kâr her şeyin ölçütü sayıl- dığı sürece solun da siya- si görevleri olacak. PDS, dünyamn her tarafindan sol parti ve hareketlerle süa bir işbirliği içinda ça- hşıyor. Avrupa Parlamen- tosu'ndaki PDS milletve- kflferi Avrupa BirleşikSol Grubu'na dahildir. Biz Avrupa'dan yanayız, ama insanlann Avrupa'sından yanayız; bankalann Avru- pa'sından değiL Maast- richt ve Amsterdam an- Igşmalan sırasuıdaki görüşmderde solun yoğun bir işbüüği vanfa, ama buna rağmen sosyal de- mokrat ve muhafazakârlaria ilişkilere bakarak üişkilerimizi geüştirmemiz gereknor. Avrupa dü- zeyinde bir sol partinin kurulmasıyla Ugili tarüş- malar gündemdedir. PDS, böyle bir güişimi des- tekKyor." : * 7 SORU "Sol, dünyada ve Türkiye'de geleceği tartışıyor" yazı dizisini sosyalist, sosyal demokrat ayrımı yapmadan herkese aynı sorulan sorarak hazırladık. Işte sorduğumuz 7 soru: 1. Türkiye - AB Ilişkileri. 2. Kürt Sorunu / Güneydoğu Sorunu. 3. Siyasal Islam / Şeriat. 4. Kadın Sorunu. y ' '•• 5. Çeteler ve Devlet. 6. Medya. 7. Sosyalizmin / Sosyal Demokrasinin Geleceği. Görevimiz sosyalizmi yeniden inşa etmektir SİYAMf ERDEM (KESK Genel Başkam) Tûrkiye-AB tfişkfleri: Birlik pers- pektifı tüm Avrupa'da ve ûlkemizde da- ha çok istihdam ve adil paylaşım, da- ha çok örgütlenme ve düşünce özgür- lüğü, daha çok banş, daha çok demok- rası ve doğal olarak daha çok sendi- kal hak ve özgürlükler ile sosyal hak- lar üzerinden yünitulmelıdır. Omeğın bugünlerde TBMM konusyonlannda görüşülmekte olan kamu çahşanlan- na yönelik Sendika Yasa Tasansı, AB ve ILO normlannı içerecek bir tarz- da; toplusözleşmeh, grevli ve sendi- kal hak ve özgürlükleri kısıtlamayan bir içerikte ele alınmalıdır. Entegrasyonu, tek başına sermaye- nin bütünleşmesı ve yenı pazar olanak- lannın yaratılması olarak hedefleyen; geniş halk kesimelrini ve emekçıleri göz ardı ederek, yaşam koşutlannı ağırlaştıran sermayenin yaklaşımı ile emeğin Avrupa'sı yaratılamaz. Birlik süreci emekçilerin hak ve çıkarlan da dikkate larak sürdürülmelidir. Kürt/Güneydoğu Sorununa Ba- kışınız: Kûrt sorununu yeni bir döne- me evrilnuştir. Bu dönemın ortaya sunduğu olanaklar, tüm kesımler ta- rafmdan doğru birbıçımde değerlen- dinhnelidır. Bu değerlendirmede in- kârcı yaklaşımlardan vazgeçılmeli, demokratik hukuk devletının gerek- len yerine getırilmehdır. Bu da farklılıklann zeginlik olarak kabul edileceği bir toplumsal düzen- lemeyi gerektınr. Banş içensınde bi- rarada yaşama; çok kımlikli, çok kül- türlü bir toplum hayatının doğallığı- nın kabul edilmesı ve buna uygun ola- rak başta anayasa olmak üzere her türlü düzenlemenin sağlanmasıyla mümkündür. Siyasal tslam/Şeriata Baktşmız: Ön- celikle belirtmek gerekır kı; şeriat, demokrasiyi reddeden, ınsanlığı orta- çağ karanlıklanna götûrmeyı hedef- leyen bir sistemdir. Siyasal tslam, açıktırki, devletin özellikle 12 Eylûne sola karşı besleyıp, büyüttüğü bir ol- gudur. Gündemimıze oturan Hizbul- lah ömeğı de göstermıştir ki, başka ke- simlere karşı yıne bir kısrm çevrele- rin desteği ve koruması altında oldu- ğuna dair kuşkulan bünyesınde taşı- Kürt gerçeğininden korkmamalıyız maktadır. Siyasal Islamın önûnün ke- sihnesı yalnizca yasaklarla değil, on- lann beslendiği ve güç aldığı kaynak- lann kurutulması ile olanaklıdır. Bu da ekonomik ve sosyal toplumsal eşit- sizliklerin ortadan kaldınlması, bi- limsel ve demokratik bir eğitim sis- teminin yaşama geçirilmesi gibi de- ğişimlen gerektirir. Kadın Sorunu: Kadınlar tarih bo- yunca sürekli ikinci cins olarak konum- landınldı. Kapitalist sistem, kadını kendi yapısına uygun bir şekilde edil- genleşnrdı; toplum içindekı asli rölü- nü u ev kadınhğıve anneBk"ie sınırla- maya çalıştı. Kadınlar yıllarca yaşa- mm her aknmda "dnsivet aynma'' uy- gulamalarla mücadele etmek zorun- da kaldı. Kadınlann yaşadığı bu ay- runcdığm öncelikle bilınce çıkanlma- sı, erkek egemen zihniyetin kınlma- sı ve bu paralelde de kadınlara yöne- lik her alanda pozitif aynmcılik uy- gulanması şarttır. Yîne kadrnlar aley- hine varolan yasalar, kadınlann da önerileri dikkate ahnarak değiştirilme- h, uluslararası sözleşmelere uygun hareket edilmelidir. Çeteter ve Devlet: Devlet içindeki çeteleşmeyı ve sonuçlanm yıllardır kaygıyla izliyonız. Susurluk'la açığa çıkan kirli ilişkilerin toplumun önem- li kesıminın tepkisine rağmen üzeri- ne gidilmemıştir. Toplumsal muhale- fetin dayatması sonucunda açığa çı- kartılan, göstermeük birkaç tetikçi dışında hâlâ siyasi sonımlulan açığa çıkanlmış değıldir. Bu konuyu bütün boyutlanyla ortaya çıkaracakhükümet iradesi oluşmamıştır. Çete rejiminin sonuçlan olan faili meçhuller, yargı- sız infazlarhâlâ sûrmekte, işkence ve baskılar Türkiye'nin ayıbı olarak de- vam etmektedir. Demokratıkleşme- nin sağlanabilmesinin önkoşulu, de- rin devlete karşı hukuk devleti norm- lannır hayata geçmesidir. Bu nokta- da toplumsal muhalefete önemli gö- revler düşmektedir. Medya: Medya'da görünen tekel- leşme olgusu, özgür, bağunsız, ob- jektıf haber almanın önünde engel teşkil edebilecektir. Bu tekelleşme ay- nı 7amanHa tarailı haber anlayışun da beraberinde getirebilmektedir. Gaze- te ve televizyonlann önemh kesimin- de emekçilere aynlan haberlerin az- bğı, kuşku yok İci bu olgunun bir so- nucudur. Diğer yandan bütün haber- lerin magazinleşmesiyle beramer, bir kültür erozyonuyla karşı karşıya ka- labilmekteyiz. Aynca baskıcı, sansürcüzüıniyet, ya- şamrn diğer alanlannda olduğu gibi kendini RTÜK ve benzeri kunımlar aracılığıyla da göstermektedir. Med- ya çahşanlannın sendıkalaşması, hem çalışanlann ekonomik, sosyal hakla- n açısuıdan hem de bu alanın demok- ratikleşmesi açısuıdan önemlidir. Sosyalizm/Sosyal DemokrasininGe- leceği: Emek-sermaye çelışkısının sür- düğü, sömürünün dennleştıği günü- müzde, birbütünolarak sol ve sola olan ihtiyaç dünden daha fazladır. Son yüz- yılda göriihnüştür ki, sağ ve sağ po- litikalar, bütün dünyayı açhğa, yok- sulhığa, savaşlara itmektedir. Yeni sağ politıkalarla bütün alanlardaki eşit- sizük daha fazla artmıştır. Yaşandan sosyaüzm deneyinın çökmesi, bır bü- tün olarak bu ideolojinin ar&k geçer- siz olduğunu göstermez. Şimdi bütün sosyal demokratlara, sosyalistlere düşen görev, yapıcı bir özeleşnnyle bniikte solun,'sosyalizmin yenidne bütün dünyada, geniş kide- lerle beraber inşasını sağlamakör. Bü- rokratik olmayan, özgürlükçü, kaühm- cı, çoğulcu, emekçıler ve halk irade- sini esas alan ve yaşamnı içerisinden şekillenen bir sosyalizm anlayışı te- melınde yapüacak tartışmalarla bir- likte göstereceğımız pratik, 2000'li yıllan solun yıllan haline getirecek- tır. FİKRİ SAĞLAR (CHPPM Üyesi) 1) Türkiye için AB, ne bir kurtancı ne de bir umacıdır. "Laik, demokratik, hukuk devletini oJuş- turmak AB için gereklidir'' anlayışı, uygu- lanmakta olan vahşi sömürü düzenının ya- kalamşuun ve bugüne kadar yapılması ge- rekenlerin 50 yılhk sağ iktidarlarca yapılma- dığının ikran ohnaktadır. Türkiye, AB kapısına kendi gücü ve ara- nılan koşullan oluşturmaktaki üstün başan- sıylagelmedı. Özellikle "OrtaAsya'dadün- yanın en zengin yeraltı kaynaklaruun tama- nunın ABD'nin dine geçmesl, petrol ve do- ğaigazBipazarbra utaşürümasmdaTürldye'ye olan ihtiyao ortaya çıkarnuşnr. Aynca, bü- yük bir hızla süper güç haline gelen Çin üe her an eski gücüne dönebileceği düşünülen Rusya'nın hemen altlannda bir turkuvaz kuşak" oluşrurma projesı tamamen Türki- ye'nin siyasi ve ekonomik istikranna bağJı, görülmektedir. Daha fazla ilgi göstenbnesi- nin nedeni budur. Amaçlanna ulaşmanın yo- hı da AB kapısında beklerilmektir. Türkiye, AB için değil, halkı için laik, demokrasiyi özümsemiş, insan hak ve özgürlüklennin oluşmasını içtenlikle isteyen emeğe değer ve- ren, üreten, hakça bölüşen, yurttaşuıa saygı gösteren, örgütlenmesini, her bilgiye ulaş- masını sağlayan, sosyal hukuk devletini ya- ratabılmehdir. Ancak, bu koşullarda eşit hak- lara sahip ve etkın bir AB üyesi olabilir. Ak- si halde, emperyalist çıkarlann bekçisi ya da mallanmn bulunmaz tüketicisi olacaktır. 2) "Kürt sorunu" demokratikleşme ve ekonomik kalkınma önünde en büyük engel- dir. Artık Türkiye, Kürt gerçeğini görmek- ten korkmamalıdff. Kürtçe bir dildir. Kültü- rünün devam etmesi ve gelişmesı için eğıti- mini, yazül ve görsel iletişim araçlan, yani TV, gazete, sinema vb. yollanm açmak de- mokratikdevletin görevidir. Bölgesel kalkın- ma planlan yapıhnalı. Siyasal, sosyal, kül- türel ve ekonomik haklar kuşkuya yer ver- meyecek eşitlikte özenle ve ıvedilıkle uygu- lanmalıdır. Türkiye, önünde duran banş san- suu çok ıyı kullanmah, birdaha kırh ve kan- lı savaşlarla karşı karşıya kalmamahdır. Özel- likle,rantpeşinde koşan ve artık deşifre ol- muş siyaset tacırlerinden, "susurluk çeteie- rinden'' kurtulmahdır. Türkiye Cumhunyeti bu~ kan ve kafatası cumhuriyeti değildir. Varlığı "yurttaş'' ger- çeğine bağlıdır. Cumhuriyet değişik ırk, dil, din vemezhepten olan ynrttaşlardan oluşmak- tadır. Bu temel anlayışla birlik, beraberiik, dayanışma ve banşı gerçekleştirebiliriz. 3. Kurtuluş Savaşı iki cephede verildi. EmperyaJistlerekarşızafer leazanıttiı. Ancak irtica cgjhesinde savaş hâlâ devam ediyor. Siyasal Islamın tek hedefi demokrasi ve ka- dınlardır. Laik demokrasiyi oluştunna mü- cadelesı, 50 ydlık sağ zıhniyetm sembolü "De- mirddöneminde 7 ' çok yara aldı. Çünkü. sağ 2. cepheye hep destek verdi. Bireyin özgür- îeşmesi, toplumun saygınlaşması ve ülkemi- zin çağdaşlaşması irticamn yok edilmesine bağlıdır. Tek güçlü silah eğitimdir. Türkiye vakit kaybetmeden ödünsüz eğıtım sefer- berliğini başlatmahdır. lrticai faahyetlere zımnen deStek,veren Diyanet Başkaniığı ya kaldınlmah'ya"da tüm ınançlara eşrt davra- nacak şekilde yeniden yapılandınlmaluhr. 4) Kadın özgür obnalı. Yasalarkadın için- de adil olmalı. Siyasal, sosyal ve ekonomik haklarda eşit olmalı. Kısaca kadın da yöne- ten olmahdrr. Kadının sahıplenmediğı hiç- bir düşüncenin var olması, gelişmesi ya da yaygınlaşması mümkün olamaz. Ancak, ^i- timsiz bırakılmış ûlkemizde, gerek üretim, gerekse insan ilişkilennde hâlâ feodalizm gerçeğı vardır. Feodalizm tasfıye edilmeden kadının özgürleşmesi güçleşecek, îslamın siyasallaşması da hızlanacaktır. 5) Siyaset, bürokrat, mafya, gladio ve ta- rikatrn ohışturduğu çeteler, devletin gücunü kullanarak derin ilişkiler düzenini kurmuş- lardır. Bu düzende, ekonomi kara paraya, iktıdar da mafyaya teslim edilmişto. Devlet, "evrensel hukuk devtetf' ohnaktan çıkanl- mış, kendine uygun kurallar oluşturmuş ve bu kurallan uygulayacak siyasetçiler yara- tümışür. Bu düzen değiştirihnelidir. Sorgu- layan, yurttaş bihnci gelışmiş, örgütlü halk, eşit, özgür, laik demokrat çağdaş düzeni ku- rabıhr. Bu heyecan, solun devnmci karakterinde \~ardir. Şimdi sorulacak tek soru: "Bu düzeni değiştirmeye var mısuuz" ohnahdrr. 6) Yolsuzluklann, yokluklarm, çetelerin üzerine medya gitmektedir. 1yi ve kötüyü gösterme görevini yapmaktadn-. Yönetme sevdasına düşerse, bundan hem ülke hem de kendisi zarargörür. Gerek medyaçalışan- larmın özdenetimı, gerekse halkm sağduyusu geleceğımizin güvencesi olmaya devam et- mektedir. Tarafsız vegüçlümedyaçağdaşuy- garlığa ulaşmada önemli rol oynayacakör. 7) Emperyalizmin güler yüzle uygulandığı küreselleşme düzeninde tnsanlık. daha faz- la sola ihtiyaç duyacaktır. "Sol" geleneksel ve evrensel ilkeleri ışığında, şekil değiştiren ezelı düşmanına karşı yeni yöntemler bul- mak zorundadır. Ûlkemizde sömürü, eşıtsiz- lik, yoksulluk, yolsuzluk, emek gaspı, çev- renin yok edılmesi ve baskı sürdüğü sürece sol-sosyal demokrasi, umut olacaktır. Tabii, kadrolar sorumlu hareket edebilirse... 'ABProf. SİNA AKŞİN (Öğretim Üyesi) Türkiye-AB ılişkileri: Türkiye ne üretkenlik ne de eğitim-kültür düzeyi bakımından Avrupa'nın düzeyinde değildir. Bu bakım- dan AB'run Türkıye'yı kısa ve orta erimde, bu düzeyler tutturu- hmcaya değin üye yapması söz ko- nusu olamaz. Türkiye'nrn çok ka- labalık nüfusu da AJB'nın bu yön- de karar almasına engeldır. lık göstermemiziAB'ninTûrkiye'yi aday üye yap- masından amaç, ona "havuç gös- termektir''. Bu biçimde Türki- ye'nin istediği gibi davranması- nı sağlayacaktır. Avrupa serma- yesinin istediği kolaylıklann el- de edilmesinden Kıbns'ta ödün vermeye değin uzanan geniş bir alanda Türkiye'nin uysallık gös- termesi istenmektedir. Türkiye "Avrupah'' olmadan AB'ye gir- meye kalkışmamalıdır. Yoksa Av- rupa'nın maskarası olur. Kürt-Gâneydoğu sorunu: Böl- genin feodal yapısı bir an önce dö- nüştürülmelidir. Her çocuğa ni- telikli bir ilköğretim sunulmalı- dır. Bunun için parasız-yanlı yön- temine başvurulmalıdır. Her ilçe- de parasız-yatılı olanaklan bulu- nan birer lise olmahdır. Bölgenin kalkınması için tanm, hayvancı- lık ve sanayiye büyük yatınmlar yapılmahdır. Yerel yönetimlerüı yetkileri genişletilmemeli, gere- kirse denetim altına alınmalıdır. Güneydoğu sorunu kalkınma ve demokrasi sorunudur. Siyasal tslamiyet-şeriat: Bir or- taçağ dizgesi olan şeriata özgür- lük tanınamaz. Siyasette dinin (inancın) yeri olmamalıdır, din- ci partiler kurulmamalıdu'. Kadın sorunu: Kadm-erkek eşitliğini sağlamak uygarlaşma- nın temel koşuludur. Bir h&defe varmak için aydrnlanmış bir top- lum olmamız gerekiyor. Eşitlik için gereken yasal düzenlemeler de yapılmahdır. Çeteler ve devlet: Devlet ken- dini çetelerden anndırmah ve bunlann kökünü kazımabdjr. Çe- teler Türkiye'nin yüz karasıdrr. Medya: Tekelleşme önlenme- li, holdinglerin gazete, televiz- yon, radyo sahibi olmalan yasak- lanmalıdır. Sosyahzm-sosyal demokrasi: Atatürk devrimi hedefıne ulaşın- caya değin (insanımızın Avrupa- lı kadar eğitimli, kültürlü ve üret- ken olması) sosyalizm gerçek an- lamda gündeme gelemez. Nitekim Türkiye'den 100 yıl kadar ileride olan Rusya (Büyük Petro-H. Mahmut zaman farkı) bile sosyalizmi 70 yıllık çabaya karşm başaramamıştır. Sosyal de- mokrasi ise bir kalkınma strate- jisi içermediği için, Türkiye için yapay bir harekettir. Türkiye için tekhızlı ilerleme stratejisi aydrn- lanma-bütünsel kalkınma-altıok yaklaşımıyla Atatürkçülüktür. YARIN: Fellpe ConzaleS (hpanyol Sosyalist Patrisi Lideri), Tahlr HatlpofilU (Tüm Öğretim Üyeleri Derneği Genel Başkam), Şeiial Sanhan (AvukatJ, AlpaSlaii IŞlkll (Öğretim Üyesip)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle