Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 19 NİSAN 2000 ÇARŞAMBA
HABERLER
Işıkara: Azar
işfttini
• ADANA (Cumhuriyet
Güney İlleri Bürosu) -
Türkiye'de geçmişte yaşa-
nan depremlerden ders
alınmadığını belirten
Prof. Dr. A. Mete Işıkara,
"1996 yılında bir televiz-
yonda depremi ve Türki-
ye'nin durumunu anlattı-
gım için yetkililer, 'Nere-
den çıktı şimdi bu dep-
retn. Halkı korkutup pa-
nik yaratacaksın' diyerek
tepki gösterdiler" dedi.
Hovvard
Türkiye'ye
geliyor
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Avustralya Başbakanı
John Howard, Başbakan
Bûlent Ecevit'in davetlisi
olarak 22 Nısan
Cumartesi günü
Türkiye'ye geliyor.
Dışişleri Bakanlığı'ndan
yapılan açıklamada; iki
ülke başbakanlannın
başkanlığında yapılacak
resmi görüşmelerde, ikili
ilişkilerin geliştirilmesi
olanaklan üzerinde
durulacağı kaydedildi.
Ylüt yine ifade
vepmedi
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Işadamı Korkmaz Yiğit,
Tûrkbank ihalesiyle ilgili
iddıalan araştırmak üzere
kurulan komisyondan
sonra, 'bazı sryasetçilerin
çetelerle ilişkisi olduğu'
yoiundaki iddialan
soruştunnak üzere
kurulan komisyon
toplantısına da S günlük
doktor raporu göndererek
katılmadı.
MustafaKıM
Komisyomı
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
SSK'nin 1996 yılında
eski hükümlü ve
engellilere yönelik
personel alımı
sınavlannda dönemin
Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı Mustafa
Kul'un görevini ihmal
ettiği ve kötüye kullandığı
ıddıasıyla kurulan
soruşturma komisyonu,
raporunu dün TBMM
Başkanlığı'na sundu.
Komisyon Başkanı
Erdoğan Toprak, Kul'un
Yüce Divan'a sevk
edilmemesinin
oybirliğiyle
kararlaştınldığını söyledi.
'Türkiye parti
devleti oWu'
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Tüm Sivil Emeklileri
Derneği 22. Genel
Kurulu'nda konuşan
Türkiye Kamu-Sentjenel
Başkanı Resul Akay,
Türkiye'nin 'parti devleti'
haline geldiğini
savunarak "Hukuk
devletlerinde partici
anlayış suç sayılır, ancak
parti devleti anlayışını
bizler de içimize
sindirmişiz" dedi.
Öncü GençHk'm
yıldonumu
• tstanbul Haber Servisi
- Işçi Partisi Öncü
Gençlik'in 6. kuruluş
yıldönümü il merkezinde
yapılan şenlikle kutlandı.
Etkinlikte Öncü Gençliğe
son dönemde katılan 100
genç, parti sözü verdi.
Sanalmiting
• Haber Merkea - Hücre
tipi cezaevi dayatmasına
karşı yann saat 17.00-
18.00 arasında tnternet'te
"sanal miting"
düzenlenecek. Mitinge
katılmak isteyenler
http:/www.adalet.gov.tr
adresini kullanabilirler.
îşçi örgütleri 1 Mayıs'ta uluslararası saldınya uluslararası eylemleriyle yanıt verecek
Küresefleşmeye direnişin günü
tstanbul Haber Servisi - Emek örgüt-
leri 1 Mayıs'ı "Küreseüeşmeye karşı gü-
cümüz biıüğiınizdir'" temasıyla tstan-
bul'un yanı sıra en az 20 ilde kutlamak
için hazırlıklara başladı. DİSK, Türk-îş,
Hak-lş ve KESK başta olmak üzere, çok
sayıda meslek örgütü, demokratik kitle
örgütleri ile bazı siyasi partilerin katı-
lacağı 1 Mayıs kutlamalarının son yü-
lann en görkemlisi olacağı beliruliyor.
1 Mayıs'ın yeniden resmi tatil günü ol-
Uluslararası Af Örgütü
6
Ölüm cezaları
kaldırılsın'
• Af Örgütü, BM însan
Haklan Komisyonu'nun
Cenevre'de devam eden yıllık
toplantılannda idamlann
durdurulması için harekete
geçilmesini istedi. Af Örgütü,
ABD, îran ve Suudi Arabistan'da
infazlann arttığına dikkati çekti.
BERLİN (AA) - Uluslararası Af Ör-
gütü, geçen yıl dünyada sadece bilinen
kayıtlara göre 1813 kişinin idam edil-
dığıni bildirdi ve bu cezanın kaldınl-
ması için bir kez daha çağn yaptı.
Dünyadaki idam sayısının yandan
çogunun Çin Halk Cumhuriyeti'ne ait
olduğunu anımsatan Af Örgütü, 1998
yılında 2258 olan dünya toplamına gö-
re 1999'da idamlarda azalma görüldü-
ğu halde, ABD, lran ve Suudi Arabis-
tan'da infazlann arttığına dikkati çek-
ti. Af örgütü, idamlann durdurulması
için BM'nin devreye girmesini istedi.
BM Însan Haklan Komisyonu'nun
Cenevre 'de devam eden yıllık toplanü-
lannda idamlann durdurulması için ha-
rekete geçilmesini isteyen Af örgütü,
190'dan fazla ülkenin bulunduğu dün-
yada 108 ülkede ölüm cezasının bulun-
madığını ya da kaldınldığını bildirdi.
Af Örgütü, 42 ülkenin, idamın kaldı-
nlmasını içeren sözleşmeye imza attı-
ğını anımsattı.
Af Örgütü, aynca, geçen yıl 63 ülke-
de 3857 kişinin idam hükmü giydiğini
duyurdu. f | , u .
Çin'inhıa
Çin'de 1999'da 1077 kişinin idam
edildiğinin bilindiğini kaydeden Af Ör-
gütü, Pekin hükümetinin infaz açıkJa-
malannı sınırlı tutmasından dolayı ger-
çek rakamın bunun çok üstünde olma-
sı gerektiğini ileri sürdü. Af Örgütü,
Çin'deki çok süratli yargılama işlemiy-
le adil olmayan cezalar verilebildiğini
öne sürdü.
Suudi Arabistan'a da değinen Af ör-
gütü, bu ülkede insanlann savunma
haklannı doğru dürüst kullanamadığı
görüşünü savundu. Suudi Arabistan'da,
1998'de 29 olan idam sayısı, 1999'da
103'e çıktı. Af Örgütü, bu ülkede de,
gerçek infaz sayısının açüdanmamış
olabileceğini belirtti.
ABP
ABD'de uluslararası hukuk dinlen-
meksizin çok sayıda ölüm cezasının in-
faz edildiğini belirten Af Örgütü, Ame-
rikan eyaletlerinde 18 yaşın altında iş-
lenmiş suçlar için de rahatlıkla ölüm
cezası verilebildiğini kaydetti. ABD'de
1999'da 98 kişi idam edildi, 1998'de
infaz sayısı 68 idi. ABD'de bir yılda in-
faz edilen idamlann yansından fazla-
sı Teksas eyaletinde yapıldı.
Af Örgütü'nün verilerine göre,
Iran'da 1998'de 66,1999'da da 165 ki-
şi idam edildi. Kongo Demokratik
Cumhuriyeti'nde de askeri mahkeme-
ler yaklaşık 100 kişiyi idama mahkûm
etti.
ması için imza kampanyası başlatan
konfederasyonlar, medya kuruluşlanna
"1 Mayıs'ta olay çıkacak beklentisrvk
değü, gerçek içeriğine uygun yaklaşım"
çağnsı yaptı.
DİSK, Türk-Iş, Hak-lş ve KESK tem-
silcilerinden oluşan 1 Mayıs Düzenle-
me Kurulu üyeleri dün DİSK Genel
Merkezi'nde düzenledikleri basın top-
latısında, 1 Mayıs'ı îstanbuTun yanı sı-
ra 19 ilde birlikte kutlayacaklannı açık-
ladı. Çok sayıda meslek odası, sivil top-
lum örgütü ve bazı siyasi partilerin tem-
sılcılennın de katıldığı toplantıda, dü-
zenleme kurulu adına açıklama yapan
DlSK Genel Sekreteri Murat Tokmak,
1 Mayıs kutlamalannın Istanbul'da
Çağlayan Meydanı'nda yapılacağını
söyledi. Şu ana kadar 19 ilde daha kut-
lamalar için hazırhk yapıldığını söyle-
yen Tokmak, bu illerin sayısının artabi-
leceğini belirtti.
ÎĞNEIİFIRÇA ZAFERTEMOÇİN
Sermayenin bütün dünyada hız kaza-
nan küresel saldınsına karşı, 2000 yılı
1 Mayısı'nın, emek ve demokrasi güç-
lerinin ortak taleplerini dile getirecek-
leri, ulusal ve küresel dayanışmanın güç
ve eylem birliğinin öne çıkanlacağı bir
gün olacağıru anlatan Tokmak, "1 Ma-
vıs'ın ana teması, 'Sermayenin küresel
saldınlanna karşı gücümüz birliğimiz'
olacaktir" dedi.
Emekçilere yönelik hak gaspı ve sal-
dınlardan örnekler ve-
ren Tokmak, başta 12
Eylül Anayasası olmak
üzere bütün yasa ve dü-
zenlemelerin, demok-
ratikleşme perspektifi
doğrultusunda tekrar
ele alınmasını istedi.
Demokratik bir anaya-
sanın toplumun geniş
kesimlerinin ihtiyaçla-
n ve katılımıyla hazır-
lanması gerektiğini
vurgulayan Tokmak,
çok kimlikli, çok kül-
türlü bir toplumsal ya-
pıya yönelik düzenle-
melere uygun demok-
ratik adımlann hızla
atılması gerektiğini
kaydetti.
tmza kampanyası
Türk-lş 1. Bölge
Temsilcisi Faruk Bü-
yukkucak. Hak-lş Böl-
ge Temsilcisi HaKl Ak-
çay ve KESK temsilci-
si Ismail Hakkı Orta-
köy' ün de katıldığı top-
lantı sonrasında konfe-
derasyon temsilcileri 1
Mayıs'ın yeniden res-
mi tatil günü ilan edil-
mesı amacıyla imza
kampanyası başlattı.
Toplanan imzalan 1
Mayıs'tan önce TB-
MM'ye ileteceklerini
vurgulayan Tokmak,
"1 Mayıs, 12 Eylül 1980
öncesi zaten resmi tatil
günüydü. Biz yeni bir
hak talebinde bulun-
muyoruz, elimizdcn ah-
, nan hakkımızı geri isti-.
yoruz" dedi.
'Kürt Kimliği Arayışlan' konferansı Washington'da yapıldı
ABD: Ayn Kürtdevletine karşiyız
VVASHINGTON (AA) - ABD Dışiş-
leri Bakanı Madeleine Albright'ın
Irak'ta geçiş dönemi özel temsilcisi
Frank Ricciardone, ABD'nin ayn bir
Kürt devleti oluşturulmasına karşı ol-
duğunu söyledi. Kendisini "Kürdistan
bölgesel hükümetinin başbakanı" ola-
rak tanıtan, Irak Kürdistan Demokrat
Partisi'nin (IKDP) üst düzey yetkilile-
rinden NeçirvanBarzani, Ortadoğu 'da
tam banş için "Kürt meselesi-
nin" çözülmesi gerektiğini
söyledi.
American Üniversitesi'nde
"Kürt Kimliği Arayjşlan" ad-
lı konferansta konuşan Ricci-
ardone, "Kürtkriçinveyaher-
hangi bir Irakh etnik topluluk için a\-
n devtet kuruhnasma karsryTZ. Irak'm
toprakbütünlüğünüvebirü^ini, bölge-
sel banş ve istikrar için bir gereklilik
olarak destekKyoruz" dedi.
Konuşmasmda ABD'nin bir "Kürt
poiitikası" olmadığının altını çizen
Ricciardone, "Biz, Kürtieri içinde ya-
şadıklan devletin herhangi bir vatan-
daşı olarak görüyoruz" dedi.
Konferansta tartışılan "Kürt Idmli-
ği" konusunun karaiaşık ve çok hassas
olduğunu belirten Ricciardone, "Bu
konulan çözmek ABD'nin sorumlulu-
ğunda ya da yerkisinde değüdir" diye
konuştu. ABD ile en iyi ve en yakın'
ilişkiler içinde olan NATO müttefiki
Türkiye'nin, geniş bir Kürt nüfusuna
sahip olduğunu belirten Ricciardone
şöyle konuştu:
"Binkrce Amerikab işadamı, bOim
adanu, gazeteci, polhikacu rurist, dip-
• Frank Ricciardone, Irak'ın toprak
bütünlüğünden yana olduklannı söyledi.
Ricciardone, "Kürt kimliği konusunu
çözmek ABD'nin yetkisinde değildir" dedi.
lomat ve asker, Kürt kökenB Türkler-
le her gün iş yapıjor.
GeneUikle ve doğal olarak bu Ame-
rikablar iş yapbklan kişinin kökenin-
den habersiz. Türk parlamentosunda
pekçokKürtkökenMüyevarvepek çok
bekdhede Kürt betedrjebaşkanı bulu-
nuyor.
Diplomaâanmız her gün Balkan,
Kafkas, Orta Asya ve diğer kökenü
Türk shasetçilerie bir araya geliyor.
Türkiye'de Amerikan yaünmım, bü-
yük bir iş potansıyeh'olduğuna inandı-
ğmuz Güneydoğu'yu da içine alacak
şekilde desteküyoruz."
Irak'taki durumu değerlendiren Ric-
ciardone, "mevcut durumda diğer et-
nik topluluklarla birlikte Kürtieri de
içeren özgür bir Irak ulusal parlamen-
tosu ve hükümeti hayal etmenin güç ol-
duğunu" vurguladı.
Irak'taki değişimin "içerden gelme-
si" gerektiğini belirten Ricciar-
done, terör örgütü PKK'nin uy-
guladığı terorizm ile Iraklı
Kürtlerin Irak Devlet Başkanı
Saddam Hüseyin yönetımıne
karşı direnişlerinin bazı Iraklı
Kürt gruplann söylediği gibi
karşılaştınlamayacağını belirterek,
"PKK terorizmini kuuyoruz" dedi.
Ricciardone, "özgür Irak için de-
mokrasi ve hukuk kuraDannı destek-
lemenin ötesinde, çeşitti planlara yeşil
ya da kmmzı ışık yakmanın kendi gö-
revleri omuHnğmı'' kaydetti.
Frank Ricciardone, Kuzey Irak'ta
Kürtler ve diğer gruplann Saddam'ın
saldınlanndan sadece Türkiye'nin iz-
ni sayesinde müttefik güçlerce korun-
duğunu vurguladı.
SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected]
Seartle'ın ardtndan geçen
günlerde VVashington'da ya-
pılan küreselleşme karşıtı
gösteriler, dünyanın yeni bir
döneme girdiğini de gözler
önüne seriyor. Teknolojinin
gelişmesi, sermayenin yo-
ğunlaşmasını ve dünya ölçe-
ğinde büyük tekellerin ortaya
çıkmasını da hızlandırdı. Bilgi
ve iletişim teknolojisindeki
olağanüstü sıçrama ise bu te-
kelleşmeyi önceden hesapla-
nanın çok ötesinde bir nokta-
ya taşıdı.
Küreselleşme, dünyayı kü-
çük bir köy haline getirdi. Ar-
tık dünyanın neresinde ne ol-
sa, anında görüntülü olarak iz-
liyoruz. Internet ise bu büyü-
meye daha da hız verdi. Dün-
yanın neresinde ne olduğunun
bilinmesi, insanlığın önüne ye-
ni ufuklar açtı. Haksızlık ve
eşitsiziiğe karşı yeni bir bilinç
ve direnme birikimi de bu ge-
lişme içinde şekillendi.
Küreselleşme konusunda
çok çeşitti yorumlar yapıldı.
Küreselleşmenin insanlığın
ilerlemesine katkıda bulundu-
Küreselleşme Kendi Karşıtını Yarattı
ğu ve demokrasinin gelişme-
sinin altyapısını hazırladığı öne
sürüldü. Fakat, eldeki veriler,
küreselleşmenin zengin ülke-
leri daha zengin hale getirdi-
ğini, yoksullan da daha yok-
sullaştırdığını ortaya koyuyor.
Küreselleşme, gelişmiş ülke-
lerdeki çalışanlann da aleyhi-
ne işliyor.
Olağanüstü büyüyen tekel-
ler, bütün dünyayı bir sömürü
alanı haline getirdiler. Zengin
ülkelerdeki yüksek işçi ücret-
leri ve gelişmiş sosyal haklar,
küreselleşmenin tehdidi altına
girdiler. Zengin ülkelerin büyük
tekelleri, yatınmlannı üçüncü
dünya ülkelerine kaydırarak,
ucuz emek alanlannda daha
aşın sömürü olanaklan yarat-
tılar. Kendi ülkelerindeki işçi sı-
nıfını da bu yolla tehdit ederek
baskı altına aldılar.
• * •
Küreselleşme; insanı, doğa-
yı hedef alan, yoksulu daha
yoksul hale getirmeyi amaçla-
yan sonuçlaryarattı. Ancak, bu
aynı zamanda kendi zıttını da
oluşturdu. Gelişmiş ülkelerin
emekçileri, yoksul ülkelerin ça-
lışanlan, bu yeni dalgaya karşı,
yeni direniş biçimleri örgütle-
meye giriştiler. Küresel güçle-
rin, hertürlü olanaklarla insan-
lığı yönlendirmeye çalışması,
bu gelişmeden zarar gören
güçleri de harekete geçirdi.
önceki gün VVashington'da,
küreselleşmenin bir sonucu
olarak IMF ve Dünya Bankası
kontrolünde toplanan 182 ül-
kenin temsilcisinin karşısına
dikilen 10 bin gösterici, dün-
yada gelişen yeni bir bilinci di-
ie getiriyordu. Küreselleşme-
nin bir sonucu olan iletişim
olanaklan göstericilerin de işi-
ne yaradı. Dünyanın dört bir
yanında yüz milyonlarca in-
san, bu gelişmeye karşı konul-
duğunu ve konulabileceğini
canlı yayınlarda seyretti.
Yani dünyayı haraca kesen
küresel tekeller varsa, onlara
karşı, kapitalizmin merkezin-
de direnenler de var. Son dö-
nemde, gelişmiş ülkelerdeki
işçi hareketinin ve sendikala-
nn da içinde yer aldığı birçok
sivil toplum örgütü, bu denge-
sizliğe karşı eylemler ve dire-
nişler geliştirtyortar. Dünyanın
dört bir yanında sivil toplum
örgütleri, bu direnişlere para-
lel yeni bir rüzgân yaratmaya
gayret ediyorlar.
Gelişen teknoloji, hızlı ileti-
şim, ülkelerin sınıriannı aşıyor.
Ancak bu gelişme, yalnızca te-
kellerin güçlenmesini berabe-
rinde getirmiyor. Bu aynı za-
manda insanlığın yeni evren-
sel değerier yaratmasına da
yol açıyor. Danimarkalı sendi-
kalar, kendi hükümetlerine
baskı yaparak Türkiye'de ço-
cuklann çalıştınlmasını engel-
lemek istiyorlar. Düşük ücret-
lerie ve insanlık dışı koşullaria
çalıştınlan çocuklar Türkiye'de
olduğu sürece, kenditerinin de
sosyal haklannı ve ücretlerini
eskisi gibi koruyamayacakla-
nnı biliyoriar.
Küreselleşme kapitalizmin
bir olgusu. Bu gelişme kapita-
lizmin aşın merkezileşmesine
de yol açıyor. Böyle bir geliş-
menin kaçınılmaz olduğu bel-
liydi. Ezilen halklar ve dünya
emekçileri bu durumda ne ya-
pacaklar? Sorun burada dü-
ğümleniyor. Küreselleşen
dünyada, daha evrensel dire-
niş ve örgütlenme biçimleri de
kaçınılmaz hale geliyor. Önce-
ki gün VVashington'da gösteri
yapan direnişçiler, tüm dünya
halkları adına direniyorlardı.
Bizim burada yürüttüğümüz
demokrasi, özgürlük kavga-
sıyla VVashington direnişçileri-
nin gösterileri aynı amaca hiz-
met ediyor.
Hedef, aşırı tekelleşmenin
yol açtığı haksızlığa, yoksullu-
ğa ve baskıya karşı evrensel
direniş. Kapitalizme karşı, hat-
tı müdafaa değil sathı müda-
faa zamanı. Enternasyonaliz-
min tam zamanı. Manc'ın de-
diği gibi, "Bütün ülkelerin işçi-
leri ve ezilen halklar birieşin!"
Kadıköy Belediyesi paneli
'Enstitülere
bugün de
gerekvar'
tstanbul Haber Servi-
si - Köy Enstitülerinin
Atatürk Devrimi'nin ve
aydınlanmanın kurum-
lan olduğu belirtilerek
bu eğitim kurumlanna
günümüzde de ihtiyaç
duyulduğu vurgulandı.
Kadıköy Belediye
Başkanlığı'nca Köy
Enstitüleri'nin kurulu-
şunun 60. yılı nedeniy-
le Kadıköy Evlendirme
Dairesi'nde Serap Ka-
sıkçı'mn yönetiminde
bir panel düzenlendi.
Panelde konuşan gaze-
temiz Genel Yayın Yö-
netmeni Orhan Erinç,
"Atatürk'ün idealinde-
kiTürkiye, tüm yurttas-
lann okur-yazar oldu-
ğu, gelişmiş bir demok-
rasrye ve adil bir ekono-
mikpaylaşıma sahip bir
ülkevdi. Anadolu aydın-
lanması bu üç ayak üze-
rinde gelisecekti" dedi.
'Haksghkyapıldı'
Erinç, tutucu siyasal
iktidarlann ve köylü-
nün toprak sahibi olma-
sına karşı çıkan güçle-
rin, enstitülere karşı
çıktıklannı belirterek
DP iktidanyla da bu
eğitim kurumlannın ka-
patılıp din eğitimine
ağırlık verildiğini anım-
satü. Köy Enstitülilerin,
kendilerine yapılan tüm
haksızlıklara ve atılan
tüm iftıralara karşın çok
önemli sınavlardan ba-
şanyla geçtiklerini ifa-
de eden Erinç, "Büyük
toprak ağalaruu, otori-
Luleburgaz
tekrinin sarsdmasmdan
korkan bakanlan, vaü-
leri ve yönetkileri, 1917
sonrasmda BolşevikBk
ve komünisüik korkusu
sann. Bu korku ve suç-
lamalara ilk boyun
eğenlerdeCHPTilerol-
du ve ne yazık ki bu ile-
rici, avdınlanmacı eği-
tim kurumlan kapanldı
ve ülkemiz çok şey kay-
betti" diye konuştu.
'Siyasal erkyok'
Erinç, Köy Enstitüle-
rinin bugünkü eğitim
sistemine uygulanıp ge-
liştirilebileceğini ve
köylerdeki açığı kapa-
tabileceklerini vurgula-
yarak "Ama ne yazık ki
bunu yapacak siyasal
erkyok" dedi.
Aksu Köy Enstitüsü
mezunu olan ve halen
MÜ'de öğretim görev-
lisi olarak çalışan Pald-
ze Türkoğlu ise Türki-
ye'nin öğretmen yetiş-
tiraıe birikiminin güçlü
olduğunu ve bu birikim
içinde de herkesin ens-
titüleri saygı ve özlem-
le andığını vurgulaya-
rak bu okullardaki eği-
timin ülke gerçeklerine
göre yapıldığını söyle-
di. Kadıköy Belediye
Başkanı Seiami öztürk
de her şeyin temelinde
eğitimin yattığına dik-
kat çekerek "Köy Ens-
titülerinin aydınlanma-
ya katkısu geüsmekte
olan ülkeler için uygu-
lanabüir bir modeldn-"
dedi.
MehmetBaşaran
paneliynpıldı
tstanbul Haber Servi-
si- Luleburgaz "daki sivil
toplum örgütlerinin kat-
kısıyla düzenlenen Kül-
tür ve Sanat Etkinlikleri
kapsamında, "Mehmet
Başaran ve Köy Enstitü-
leri" konulu bir panel
gerçekleştirildi.
Gazetemizin Olaylar
ve Görüşler bölümü
editörü Sami Kara-
ören'in yönettiği pane-
le konuşmacı olarak
Mehmet Başaran, Cen-
giz Bektas, Celal Llgen,
Kemal Ozer ve Öner
Yağcı katıldı. Sami Ka-
raören yaptığı açılış ko-
nuşmasında, Köy Ensti-
tüsü mezunu Mehmet
Başaran'ın başından
geçenleri anlattı. Kara-
ören'in verdiği bilgiye
göre, Başaran, Kebirte-
pe Köy Enstitüsü mezu-
nu olmanın bedelini ilk
olarak askerlik görevi
sırasında ödedi. Yedek
subay olarak asker olan
Başaran'ın rütbeleri sö-
külerek er yapıldı. As-
kerlikten sonra da Ba-
şaran'ın uzun süre so-
ruşturmalar, kovuştur-
malar ve düzmece tah-
kikatlardan kendisini
kurtaramadığını anlatan
Karaören, Anadolu'da 6
ay saklanmak zorunda
kaldığını söyledi. Tah-
ran Lisesi'nden edebi-
yat öğretmeni olarak
emekli olan Başaran,
dönemin solcu öğret-
menlerinin oluşturduğu
Türkiye Öğretmenler
Birliği Derneği'nde de
(TÖBDER) görev yap-
mıştı.
Aynca Mehmet Ba-
şaran, yaşarken adma
meydan düzenlemesi
yapılan ilk şair oldu.
Luleburgaz Belediye-
si'nin projesini karşılık-
sız olarak mimar Cen-
giz Bektaş'a yaptırdığı
Mehmet Başaran Park
ve Anıtı'nın açılışı ise
çok sayıda yurttaşın ka-
tılımıyla yapıldı.
Köy Enstitülü akademisyenler
Okuüarına
sahip çıfayorlar
tstanbul Haber Servi-
si - Köy Enstitüsü kö-
kenli akademisyenler ve
ressamlar, okullannın
kuruluşunun 60. yılı ne-
deniyle ülkemizin 7.
coğrafı bölgesinde, ens-
titülerin bulunduğu yer-
lerde sergiler açacaİc ve
çeşitli etkinlikler düzen-
leyecekler.
Kadıköy Belediyesi
Evlendirme Daire-
si'nde 25 Nisan tarihine
dek sürecek olan bir re-
sim sergisi açan Köy
Enstitülü 10 ressam, et-
kinliklerinin paneller,
söyleşiler ve konferans-
larla da desteklenerek
yıl boyu süreceğini söy-
ledıler. Etkinliklerin,
Köy Enstitüsü bulunan
21 merkezde yapılaca-
ğını, bu çerçevede çahş-
malara katılacak 21 sa-
natçınm resimlerinin 60
sayfalık bir katalogda
toplanacağıru anlatan
Köy Enstitüliler, çahş-
malanna Kadıköy Bele-
diyesi'nin katkı verece-
ğini söylediler.
Köy Enstitüli res-
samlardan Mehmet
Özet, tsmafl Avcı, Hahs
Biçer, Lütfii Özsoy, AB
Candaş, Sedat Tosun ve
tsa Başüoğhı, mezun ol-
duklan okullara, ilk
günkü coşkuyla gide-
ceklerini, aydınlanma-
yı, mezun olduklan
günkü kararlüık ve bi-
linçle yaymayı sürdüre-
ceklerini anlattılar.