19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19 NİSAN 2000 ÇARŞAMBA HABERLER Işıkara: Azar işfttini • ADANA (Cumhuriyet Güney İlleri Bürosu) - Türkiye'de geçmişte yaşa- nan depremlerden ders alınmadığını belirten Prof. Dr. A. Mete Işıkara, "1996 yılında bir televiz- yonda depremi ve Türki- ye'nin durumunu anlattı- gım için yetkililer, 'Nere- den çıktı şimdi bu dep- retn. Halkı korkutup pa- nik yaratacaksın' diyerek tepki gösterdiler" dedi. Hovvard Türkiye'ye geliyor • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Avustralya Başbakanı John Howard, Başbakan Bûlent Ecevit'in davetlisi olarak 22 Nısan Cumartesi günü Türkiye'ye geliyor. Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada; iki ülke başbakanlannın başkanlığında yapılacak resmi görüşmelerde, ikili ilişkilerin geliştirilmesi olanaklan üzerinde durulacağı kaydedildi. Ylüt yine ifade vepmedi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Işadamı Korkmaz Yiğit, Tûrkbank ihalesiyle ilgili iddıalan araştırmak üzere kurulan komisyondan sonra, 'bazı sryasetçilerin çetelerle ilişkisi olduğu' yoiundaki iddialan soruştunnak üzere kurulan komisyon toplantısına da S günlük doktor raporu göndererek katılmadı. MustafaKıM Komisyomı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - SSK'nin 1996 yılında eski hükümlü ve engellilere yönelik personel alımı sınavlannda dönemin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mustafa Kul'un görevini ihmal ettiği ve kötüye kullandığı ıddıasıyla kurulan soruşturma komisyonu, raporunu dün TBMM Başkanlığı'na sundu. Komisyon Başkanı Erdoğan Toprak, Kul'un Yüce Divan'a sevk edilmemesinin oybirliğiyle kararlaştınldığını söyledi. 'Türkiye parti devleti oWu' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Tüm Sivil Emeklileri Derneği 22. Genel Kurulu'nda konuşan Türkiye Kamu-Sentjenel Başkanı Resul Akay, Türkiye'nin 'parti devleti' haline geldiğini savunarak "Hukuk devletlerinde partici anlayış suç sayılır, ancak parti devleti anlayışını bizler de içimize sindirmişiz" dedi. Öncü GençHk'm yıldonumu • tstanbul Haber Servisi - Işçi Partisi Öncü Gençlik'in 6. kuruluş yıldönümü il merkezinde yapılan şenlikle kutlandı. Etkinlikte Öncü Gençliğe son dönemde katılan 100 genç, parti sözü verdi. Sanalmiting • Haber Merkea - Hücre tipi cezaevi dayatmasına karşı yann saat 17.00- 18.00 arasında tnternet'te "sanal miting" düzenlenecek. Mitinge katılmak isteyenler http:/www.adalet.gov.tr adresini kullanabilirler. îşçi örgütleri 1 Mayıs'ta uluslararası saldınya uluslararası eylemleriyle yanıt verecek Küresefleşmeye direnişin günü tstanbul Haber Servisi - Emek örgüt- leri 1 Mayıs'ı "Küreseüeşmeye karşı gü- cümüz biıüğiınizdir'" temasıyla tstan- bul'un yanı sıra en az 20 ilde kutlamak için hazırlıklara başladı. DİSK, Türk-îş, Hak-lş ve KESK başta olmak üzere, çok sayıda meslek örgütü, demokratik kitle örgütleri ile bazı siyasi partilerin katı- lacağı 1 Mayıs kutlamalarının son yü- lann en görkemlisi olacağı beliruliyor. 1 Mayıs'ın yeniden resmi tatil günü ol- Uluslararası Af Örgütü 6 Ölüm cezaları kaldırılsın' • Af Örgütü, BM însan Haklan Komisyonu'nun Cenevre'de devam eden yıllık toplantılannda idamlann durdurulması için harekete geçilmesini istedi. Af Örgütü, ABD, îran ve Suudi Arabistan'da infazlann arttığına dikkati çekti. BERLİN (AA) - Uluslararası Af Ör- gütü, geçen yıl dünyada sadece bilinen kayıtlara göre 1813 kişinin idam edil- dığıni bildirdi ve bu cezanın kaldınl- ması için bir kez daha çağn yaptı. Dünyadaki idam sayısının yandan çogunun Çin Halk Cumhuriyeti'ne ait olduğunu anımsatan Af Örgütü, 1998 yılında 2258 olan dünya toplamına gö- re 1999'da idamlarda azalma görüldü- ğu halde, ABD, lran ve Suudi Arabis- tan'da infazlann arttığına dikkati çek- ti. Af örgütü, idamlann durdurulması için BM'nin devreye girmesini istedi. BM Însan Haklan Komisyonu'nun Cenevre 'de devam eden yıllık toplanü- lannda idamlann durdurulması için ha- rekete geçilmesini isteyen Af örgütü, 190'dan fazla ülkenin bulunduğu dün- yada 108 ülkede ölüm cezasının bulun- madığını ya da kaldınldığını bildirdi. Af Örgütü, 42 ülkenin, idamın kaldı- nlmasını içeren sözleşmeye imza attı- ğını anımsattı. Af Örgütü, aynca, geçen yıl 63 ülke- de 3857 kişinin idam hükmü giydiğini duyurdu. f | , u . Çin'inhıa Çin'de 1999'da 1077 kişinin idam edildiğinin bilindiğini kaydeden Af Ör- gütü, Pekin hükümetinin infaz açıkJa- malannı sınırlı tutmasından dolayı ger- çek rakamın bunun çok üstünde olma- sı gerektiğini ileri sürdü. Af Örgütü, Çin'deki çok süratli yargılama işlemiy- le adil olmayan cezalar verilebildiğini öne sürdü. Suudi Arabistan'a da değinen Af ör- gütü, bu ülkede insanlann savunma haklannı doğru dürüst kullanamadığı görüşünü savundu. Suudi Arabistan'da, 1998'de 29 olan idam sayısı, 1999'da 103'e çıktı. Af Örgütü, bu ülkede de, gerçek infaz sayısının açüdanmamış olabileceğini belirtti. ABP ABD'de uluslararası hukuk dinlen- meksizin çok sayıda ölüm cezasının in- faz edildiğini belirten Af Örgütü, Ame- rikan eyaletlerinde 18 yaşın altında iş- lenmiş suçlar için de rahatlıkla ölüm cezası verilebildiğini kaydetti. ABD'de 1999'da 98 kişi idam edildi, 1998'de infaz sayısı 68 idi. ABD'de bir yılda in- faz edilen idamlann yansından fazla- sı Teksas eyaletinde yapıldı. Af Örgütü'nün verilerine göre, Iran'da 1998'de 66,1999'da da 165 ki- şi idam edildi. Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nde de askeri mahkeme- ler yaklaşık 100 kişiyi idama mahkûm etti. ması için imza kampanyası başlatan konfederasyonlar, medya kuruluşlanna "1 Mayıs'ta olay çıkacak beklentisrvk değü, gerçek içeriğine uygun yaklaşım" çağnsı yaptı. DİSK, Türk-Iş, Hak-lş ve KESK tem- silcilerinden oluşan 1 Mayıs Düzenle- me Kurulu üyeleri dün DİSK Genel Merkezi'nde düzenledikleri basın top- latısında, 1 Mayıs'ı îstanbuTun yanı sı- ra 19 ilde birlikte kutlayacaklannı açık- ladı. Çok sayıda meslek odası, sivil top- lum örgütü ve bazı siyasi partilerin tem- sılcılennın de katıldığı toplantıda, dü- zenleme kurulu adına açıklama yapan DlSK Genel Sekreteri Murat Tokmak, 1 Mayıs kutlamalannın Istanbul'da Çağlayan Meydanı'nda yapılacağını söyledi. Şu ana kadar 19 ilde daha kut- lamalar için hazırhk yapıldığını söyle- yen Tokmak, bu illerin sayısının artabi- leceğini belirtti. ÎĞNEIİFIRÇA ZAFERTEMOÇİN Sermayenin bütün dünyada hız kaza- nan küresel saldınsına karşı, 2000 yılı 1 Mayısı'nın, emek ve demokrasi güç- lerinin ortak taleplerini dile getirecek- leri, ulusal ve küresel dayanışmanın güç ve eylem birliğinin öne çıkanlacağı bir gün olacağıru anlatan Tokmak, "1 Ma- vıs'ın ana teması, 'Sermayenin küresel saldınlanna karşı gücümüz birliğimiz' olacaktir" dedi. Emekçilere yönelik hak gaspı ve sal- dınlardan örnekler ve- ren Tokmak, başta 12 Eylül Anayasası olmak üzere bütün yasa ve dü- zenlemelerin, demok- ratikleşme perspektifi doğrultusunda tekrar ele alınmasını istedi. Demokratik bir anaya- sanın toplumun geniş kesimlerinin ihtiyaçla- n ve katılımıyla hazır- lanması gerektiğini vurgulayan Tokmak, çok kimlikli, çok kül- türlü bir toplumsal ya- pıya yönelik düzenle- melere uygun demok- ratik adımlann hızla atılması gerektiğini kaydetti. tmza kampanyası Türk-lş 1. Bölge Temsilcisi Faruk Bü- yukkucak. Hak-lş Böl- ge Temsilcisi HaKl Ak- çay ve KESK temsilci- si Ismail Hakkı Orta- köy' ün de katıldığı top- lantı sonrasında konfe- derasyon temsilcileri 1 Mayıs'ın yeniden res- mi tatil günü ilan edil- mesı amacıyla imza kampanyası başlattı. Toplanan imzalan 1 Mayıs'tan önce TB- MM'ye ileteceklerini vurgulayan Tokmak, "1 Mayıs, 12 Eylül 1980 öncesi zaten resmi tatil günüydü. Biz yeni bir hak talebinde bulun- muyoruz, elimizdcn ah- , nan hakkımızı geri isti-. yoruz" dedi. 'Kürt Kimliği Arayışlan' konferansı Washington'da yapıldı ABD: Ayn Kürtdevletine karşiyız VVASHINGTON (AA) - ABD Dışiş- leri Bakanı Madeleine Albright'ın Irak'ta geçiş dönemi özel temsilcisi Frank Ricciardone, ABD'nin ayn bir Kürt devleti oluşturulmasına karşı ol- duğunu söyledi. Kendisini "Kürdistan bölgesel hükümetinin başbakanı" ola- rak tanıtan, Irak Kürdistan Demokrat Partisi'nin (IKDP) üst düzey yetkilile- rinden NeçirvanBarzani, Ortadoğu 'da tam banş için "Kürt meselesi- nin" çözülmesi gerektiğini söyledi. American Üniversitesi'nde "Kürt Kimliği Arayjşlan" ad- lı konferansta konuşan Ricci- ardone, "Kürtkriçinveyaher- hangi bir Irakh etnik topluluk için a\- n devtet kuruhnasma karsryTZ. Irak'm toprakbütünlüğünüvebirü^ini, bölge- sel banş ve istikrar için bir gereklilik olarak destekKyoruz" dedi. Konuşmasmda ABD'nin bir "Kürt poiitikası" olmadığının altını çizen Ricciardone, "Biz, Kürtieri içinde ya- şadıklan devletin herhangi bir vatan- daşı olarak görüyoruz" dedi. Konferansta tartışılan "Kürt Idmli- ği" konusunun karaiaşık ve çok hassas olduğunu belirten Ricciardone, "Bu konulan çözmek ABD'nin sorumlulu- ğunda ya da yerkisinde değüdir" diye konuştu. ABD ile en iyi ve en yakın' ilişkiler içinde olan NATO müttefiki Türkiye'nin, geniş bir Kürt nüfusuna sahip olduğunu belirten Ricciardone şöyle konuştu: "Binkrce Amerikab işadamı, bOim adanu, gazeteci, polhikacu rurist, dip- • Frank Ricciardone, Irak'ın toprak bütünlüğünden yana olduklannı söyledi. Ricciardone, "Kürt kimliği konusunu çözmek ABD'nin yetkisinde değildir" dedi. lomat ve asker, Kürt kökenB Türkler- le her gün iş yapıjor. GeneUikle ve doğal olarak bu Ame- rikablar iş yapbklan kişinin kökenin- den habersiz. Türk parlamentosunda pekçokKürtkökenMüyevarvepek çok bekdhede Kürt betedrjebaşkanı bulu- nuyor. Diplomaâanmız her gün Balkan, Kafkas, Orta Asya ve diğer kökenü Türk shasetçilerie bir araya geliyor. Türkiye'de Amerikan yaünmım, bü- yük bir iş potansıyeh'olduğuna inandı- ğmuz Güneydoğu'yu da içine alacak şekilde desteküyoruz." Irak'taki durumu değerlendiren Ric- ciardone, "mevcut durumda diğer et- nik topluluklarla birlikte Kürtieri de içeren özgür bir Irak ulusal parlamen- tosu ve hükümeti hayal etmenin güç ol- duğunu" vurguladı. Irak'taki değişimin "içerden gelme- si" gerektiğini belirten Ricciar- done, terör örgütü PKK'nin uy- guladığı terorizm ile Iraklı Kürtlerin Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin yönetımıne karşı direnişlerinin bazı Iraklı Kürt gruplann söylediği gibi karşılaştınlamayacağını belirterek, "PKK terorizmini kuuyoruz" dedi. Ricciardone, "özgür Irak için de- mokrasi ve hukuk kuraDannı destek- lemenin ötesinde, çeşitti planlara yeşil ya da kmmzı ışık yakmanın kendi gö- revleri omuHnğmı'' kaydetti. Frank Ricciardone, Kuzey Irak'ta Kürtler ve diğer gruplann Saddam'ın saldınlanndan sadece Türkiye'nin iz- ni sayesinde müttefik güçlerce korun- duğunu vurguladı. SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Seartle'ın ardtndan geçen günlerde VVashington'da ya- pılan küreselleşme karşıtı gösteriler, dünyanın yeni bir döneme girdiğini de gözler önüne seriyor. Teknolojinin gelişmesi, sermayenin yo- ğunlaşmasını ve dünya ölçe- ğinde büyük tekellerin ortaya çıkmasını da hızlandırdı. Bilgi ve iletişim teknolojisindeki olağanüstü sıçrama ise bu te- kelleşmeyi önceden hesapla- nanın çok ötesinde bir nokta- ya taşıdı. Küreselleşme, dünyayı kü- çük bir köy haline getirdi. Ar- tık dünyanın neresinde ne ol- sa, anında görüntülü olarak iz- liyoruz. Internet ise bu büyü- meye daha da hız verdi. Dün- yanın neresinde ne olduğunun bilinmesi, insanlığın önüne ye- ni ufuklar açtı. Haksızlık ve eşitsiziiğe karşı yeni bir bilinç ve direnme birikimi de bu ge- lişme içinde şekillendi. Küreselleşme konusunda çok çeşitti yorumlar yapıldı. Küreselleşmenin insanlığın ilerlemesine katkıda bulundu- Küreselleşme Kendi Karşıtını Yarattı ğu ve demokrasinin gelişme- sinin altyapısını hazırladığı öne sürüldü. Fakat, eldeki veriler, küreselleşmenin zengin ülke- leri daha zengin hale getirdi- ğini, yoksullan da daha yok- sullaştırdığını ortaya koyuyor. Küreselleşme, gelişmiş ülke- lerdeki çalışanlann da aleyhi- ne işliyor. Olağanüstü büyüyen tekel- ler, bütün dünyayı bir sömürü alanı haline getirdiler. Zengin ülkelerdeki yüksek işçi ücret- leri ve gelişmiş sosyal haklar, küreselleşmenin tehdidi altına girdiler. Zengin ülkelerin büyük tekelleri, yatınmlannı üçüncü dünya ülkelerine kaydırarak, ucuz emek alanlannda daha aşın sömürü olanaklan yarat- tılar. Kendi ülkelerindeki işçi sı- nıfını da bu yolla tehdit ederek baskı altına aldılar. • * • Küreselleşme; insanı, doğa- yı hedef alan, yoksulu daha yoksul hale getirmeyi amaçla- yan sonuçlaryarattı. Ancak, bu aynı zamanda kendi zıttını da oluşturdu. Gelişmiş ülkelerin emekçileri, yoksul ülkelerin ça- lışanlan, bu yeni dalgaya karşı, yeni direniş biçimleri örgütle- meye giriştiler. Küresel güçle- rin, hertürlü olanaklarla insan- lığı yönlendirmeye çalışması, bu gelişmeden zarar gören güçleri de harekete geçirdi. önceki gün VVashington'da, küreselleşmenin bir sonucu olarak IMF ve Dünya Bankası kontrolünde toplanan 182 ül- kenin temsilcisinin karşısına dikilen 10 bin gösterici, dün- yada gelişen yeni bir bilinci di- ie getiriyordu. Küreselleşme- nin bir sonucu olan iletişim olanaklan göstericilerin de işi- ne yaradı. Dünyanın dört bir yanında yüz milyonlarca in- san, bu gelişmeye karşı konul- duğunu ve konulabileceğini canlı yayınlarda seyretti. Yani dünyayı haraca kesen küresel tekeller varsa, onlara karşı, kapitalizmin merkezin- de direnenler de var. Son dö- nemde, gelişmiş ülkelerdeki işçi hareketinin ve sendikala- nn da içinde yer aldığı birçok sivil toplum örgütü, bu denge- sizliğe karşı eylemler ve dire- nişler geliştirtyortar. Dünyanın dört bir yanında sivil toplum örgütleri, bu direnişlere para- lel yeni bir rüzgân yaratmaya gayret ediyorlar. Gelişen teknoloji, hızlı ileti- şim, ülkelerin sınıriannı aşıyor. Ancak bu gelişme, yalnızca te- kellerin güçlenmesini berabe- rinde getirmiyor. Bu aynı za- manda insanlığın yeni evren- sel değerier yaratmasına da yol açıyor. Danimarkalı sendi- kalar, kendi hükümetlerine baskı yaparak Türkiye'de ço- cuklann çalıştınlmasını engel- lemek istiyorlar. Düşük ücret- lerie ve insanlık dışı koşullaria çalıştınlan çocuklar Türkiye'de olduğu sürece, kenditerinin de sosyal haklannı ve ücretlerini eskisi gibi koruyamayacakla- nnı biliyoriar. Küreselleşme kapitalizmin bir olgusu. Bu gelişme kapita- lizmin aşın merkezileşmesine de yol açıyor. Böyle bir geliş- menin kaçınılmaz olduğu bel- liydi. Ezilen halklar ve dünya emekçileri bu durumda ne ya- pacaklar? Sorun burada dü- ğümleniyor. Küreselleşen dünyada, daha evrensel dire- niş ve örgütlenme biçimleri de kaçınılmaz hale geliyor. Önce- ki gün VVashington'da gösteri yapan direnişçiler, tüm dünya halkları adına direniyorlardı. Bizim burada yürüttüğümüz demokrasi, özgürlük kavga- sıyla VVashington direnişçileri- nin gösterileri aynı amaca hiz- met ediyor. Hedef, aşırı tekelleşmenin yol açtığı haksızlığa, yoksullu- ğa ve baskıya karşı evrensel direniş. Kapitalizme karşı, hat- tı müdafaa değil sathı müda- faa zamanı. Enternasyonaliz- min tam zamanı. Manc'ın de- diği gibi, "Bütün ülkelerin işçi- leri ve ezilen halklar birieşin!" Kadıköy Belediyesi paneli 'Enstitülere bugün de gerekvar' tstanbul Haber Servi- si - Köy Enstitülerinin Atatürk Devrimi'nin ve aydınlanmanın kurum- lan olduğu belirtilerek bu eğitim kurumlanna günümüzde de ihtiyaç duyulduğu vurgulandı. Kadıköy Belediye Başkanlığı'nca Köy Enstitüleri'nin kurulu- şunun 60. yılı nedeniy- le Kadıköy Evlendirme Dairesi'nde Serap Ka- sıkçı'mn yönetiminde bir panel düzenlendi. Panelde konuşan gaze- temiz Genel Yayın Yö- netmeni Orhan Erinç, "Atatürk'ün idealinde- kiTürkiye, tüm yurttas- lann okur-yazar oldu- ğu, gelişmiş bir demok- rasrye ve adil bir ekono- mikpaylaşıma sahip bir ülkevdi. Anadolu aydın- lanması bu üç ayak üze- rinde gelisecekti" dedi. 'Haksghkyapıldı' Erinç, tutucu siyasal iktidarlann ve köylü- nün toprak sahibi olma- sına karşı çıkan güçle- rin, enstitülere karşı çıktıklannı belirterek DP iktidanyla da bu eğitim kurumlannın ka- patılıp din eğitimine ağırlık verildiğini anım- satü. Köy Enstitülilerin, kendilerine yapılan tüm haksızlıklara ve atılan tüm iftıralara karşın çok önemli sınavlardan ba- şanyla geçtiklerini ifa- de eden Erinç, "Büyük toprak ağalaruu, otori- Luleburgaz tekrinin sarsdmasmdan korkan bakanlan, vaü- leri ve yönetkileri, 1917 sonrasmda BolşevikBk ve komünisüik korkusu sann. Bu korku ve suç- lamalara ilk boyun eğenlerdeCHPTilerol- du ve ne yazık ki bu ile- rici, avdınlanmacı eği- tim kurumlan kapanldı ve ülkemiz çok şey kay- betti" diye konuştu. 'Siyasal erkyok' Erinç, Köy Enstitüle- rinin bugünkü eğitim sistemine uygulanıp ge- liştirilebileceğini ve köylerdeki açığı kapa- tabileceklerini vurgula- yarak "Ama ne yazık ki bunu yapacak siyasal erkyok" dedi. Aksu Köy Enstitüsü mezunu olan ve halen MÜ'de öğretim görev- lisi olarak çalışan Pald- ze Türkoğlu ise Türki- ye'nin öğretmen yetiş- tiraıe birikiminin güçlü olduğunu ve bu birikim içinde de herkesin ens- titüleri saygı ve özlem- le andığını vurgulaya- rak bu okullardaki eği- timin ülke gerçeklerine göre yapıldığını söyle- di. Kadıköy Belediye Başkanı Seiami öztürk de her şeyin temelinde eğitimin yattığına dik- kat çekerek "Köy Ens- titülerinin aydınlanma- ya katkısu geüsmekte olan ülkeler için uygu- lanabüir bir modeldn-" dedi. MehmetBaşaran paneliynpıldı tstanbul Haber Servi- si- Luleburgaz "daki sivil toplum örgütlerinin kat- kısıyla düzenlenen Kül- tür ve Sanat Etkinlikleri kapsamında, "Mehmet Başaran ve Köy Enstitü- leri" konulu bir panel gerçekleştirildi. Gazetemizin Olaylar ve Görüşler bölümü editörü Sami Kara- ören'in yönettiği pane- le konuşmacı olarak Mehmet Başaran, Cen- giz Bektas, Celal Llgen, Kemal Ozer ve Öner Yağcı katıldı. Sami Ka- raören yaptığı açılış ko- nuşmasında, Köy Ensti- tüsü mezunu Mehmet Başaran'ın başından geçenleri anlattı. Kara- ören'in verdiği bilgiye göre, Başaran, Kebirte- pe Köy Enstitüsü mezu- nu olmanın bedelini ilk olarak askerlik görevi sırasında ödedi. Yedek subay olarak asker olan Başaran'ın rütbeleri sö- külerek er yapıldı. As- kerlikten sonra da Ba- şaran'ın uzun süre so- ruşturmalar, kovuştur- malar ve düzmece tah- kikatlardan kendisini kurtaramadığını anlatan Karaören, Anadolu'da 6 ay saklanmak zorunda kaldığını söyledi. Tah- ran Lisesi'nden edebi- yat öğretmeni olarak emekli olan Başaran, dönemin solcu öğret- menlerinin oluşturduğu Türkiye Öğretmenler Birliği Derneği'nde de (TÖBDER) görev yap- mıştı. Aynca Mehmet Ba- şaran, yaşarken adma meydan düzenlemesi yapılan ilk şair oldu. Luleburgaz Belediye- si'nin projesini karşılık- sız olarak mimar Cen- giz Bektaş'a yaptırdığı Mehmet Başaran Park ve Anıtı'nın açılışı ise çok sayıda yurttaşın ka- tılımıyla yapıldı. Köy Enstitülü akademisyenler Okuüarına sahip çıfayorlar tstanbul Haber Servi- si - Köy Enstitüsü kö- kenli akademisyenler ve ressamlar, okullannın kuruluşunun 60. yılı ne- deniyle ülkemizin 7. coğrafı bölgesinde, ens- titülerin bulunduğu yer- lerde sergiler açacaİc ve çeşitli etkinlikler düzen- leyecekler. Kadıköy Belediyesi Evlendirme Daire- si'nde 25 Nisan tarihine dek sürecek olan bir re- sim sergisi açan Köy Enstitülü 10 ressam, et- kinliklerinin paneller, söyleşiler ve konferans- larla da desteklenerek yıl boyu süreceğini söy- ledıler. Etkinliklerin, Köy Enstitüsü bulunan 21 merkezde yapılaca- ğını, bu çerçevede çahş- malara katılacak 21 sa- natçınm resimlerinin 60 sayfalık bir katalogda toplanacağıru anlatan Köy Enstitüliler, çahş- malanna Kadıköy Bele- diyesi'nin katkı verece- ğini söylediler. Köy Enstitüli res- samlardan Mehmet Özet, tsmafl Avcı, Hahs Biçer, Lütfii Özsoy, AB Candaş, Sedat Tosun ve tsa Başüoğhı, mezun ol- duklan okullara, ilk günkü coşkuyla gide- ceklerini, aydınlanma- yı, mezun olduklan günkü kararlüık ve bi- linçle yaymayı sürdüre- ceklerini anlattılar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle