23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET HABERLER 31 MART 2000 CUMA DUNYADA BUGUN ALİ StRMEN DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, 1 yıl önceden Demirel'i istediğini açıklamıştı İstikrar Ne Olacak? Demirel'in görev süresini uzatmak için bulunmuş beş artı beş formülünü yaşama geçirecek olan anayasanın 101. madde değişikliği ve onun yanına eklenmiş, biri tüm pariamentoya, öbürü FP'ye nlişvet niteliğini taşıyan 86 ve 69. maddeler değişiklikleri için çarşamba günü yapılan oylamada çıkmaza sapianıldı. Bilindiği gibi, hükümeti oluşturan DSP, MHP ve ANAP Süleyman Demirel'in görev süresini uzatacak formül üzerinde anlaşmışlardı ve bu yöndekı anayasa değişikliği için gerekli oy 367 idi. Üstelık DYP de, bu girişime destek vereceğini açıklamıştı. Parlamentoya sunulacak teklifi de, 407 milletvekili imzalamış bulunuyordu. Ama baştan da biliniyordu ki, imza verenlerin hepsi oylamada "evet" demeyeceklerdi. Bütün sorun, imza verip de oy vermeyenlerin ne oranda olacağıydı. Doğrusu çıkan sonuç, başta Ecevit olmak üzere herkesi şaşırtmıştır. Teklifin tümü oylandığında 104 olan fire, 101. maddenin oylânmasında 154'e yükselmiştir. Gerçi esas sonuç 5 Nisan'dakı ikinci tur oylamadan çıkacaktır, ama şu anda ortaya çıkan sonuç, 5 Nisan'da Demirel'i Çankaya'da tutacak formülün gerçekleşmesinin çok, ama çok çok güç olduğunu gösteriyor. Olanaksız demiyoruz, çünkü siyasetin oynak denizinde bir hafta içinde hangi yeni rüzgâriann eseceğini baştan kesin olarak söylemekyanlıştır. ••• Şimdi herkes aynı soruyu soruyor "Peki Türkiye'nin yakaladığı söylenen istikrar ne olacak?" Bu sorunun sorulmasının müsebbibi, Türkiye'nin istikrannı birtek kişiye, Süleyman Demirel'e bağlamış olan Bülent Ecevit'tir. Tabii bir ülkede sistemin istikrarı tek kişiye bağlı ise oradaki istikrann gerçek bir istikrar olmadığı ortadadır. Anayasada öngörülmüş olan ve daha yedi yıl önceden zamanı bilinen bir değişimi kendi istikrannı bozmadan, kurallar çerçevesinde gerçekleştiremeyen bir rejimdeki dengesizliği görmezden gelmek sanırım çok yanlış olacaktır. Geçenlerde, bir sohbet sırasında bir dostum "Süleyman Demirel'in seçılmemesi olasılığı var mı" sorusuna, "Daha kötüsünü bulurlarsa, hiç kuşku yok ki, onu seçmezler" diye şaka yollu bir yanıt verirken kuşkusuz demokrasimizdeki negatif seleksiyonun da altını çizmek istiyordu. "Şimdi istikrar sağlanacak mı?" Bu sorunun yanıtını yaşayarak alacağız. Ama eğer sağlanamaz ise bunda hiç kuşkusuz, çözümü normalde arama seçeneğini hiç gündeme getirmemiş olan Bülent EcevfFin de sorumluluğu olduğunu görmezden gelemeyiz. Sonuçtan en fazla hoşnut olanın FP olduğu ortada Şimdi bütün ipler Fazilet'in elinde. Her ne kadar Devlet Bahçeli "Fazilet'e ödün yok" diyorsa da, 5 Nisan'a kadar neler olacağını kestirmek güç. Ama, eğer FP'ye ödün vererek 5 Nisan'da Demirel'in önünü açma yolu seçilirse, yanlışların en büyüğü yapılacak ve istikrarsızlık inanılmaz boyutlara ulaşacaktır. Bir an varsayalım ki, Bülent Bey kendi partisi ve koalisyonun öbür partileri içindeki muhaliflere karşı, FP ile ittıfak yapsın. O zaman yalnız 69. maddenin hukuk tekniği bakımından yanlışlarla dolu bugün öngörülen değişikliği ile bile yetinmeyen FP, rejimi yıkma yolunda daha büyük ödünler alacak ve istikrarsızlığı daha da koyulaştıracaktır. Garip bir durumla karşı karşıyayız, istikrar diye diye çağırdık istikrarsızlığı. Demirel ohmısuz etkfledi ANKARA(Cumhuriyet Büsiyle sessiz kaldı. MHP içinde rosu) 10. Cumhurbaşkanı'nın Demirel'e karşı tepkiler, YÖK seçimine ilişkin tartışma 1 yıl Başkanlığı'na Kemal Güönce Başbakan Bülent Ecerüz'ün yeniden atanmasıyla vit'in Süleyman Demirel' in gö arttı. Ancak MHP lideri Bahrev süresini 1 dönem daha çeli, Ecevit'in ısrarlı tutumu uzatma önerisiyle başladı. Hü karşısında "shaa veekonomik kümette görev almayan ANAP istikrann sürmesi" için cumlideri Mesut Yıtanaz'ın bu gö hurbaşkanının görev süresinin reve hazırlandığj savunulurken 5 artı 5 olmasına destek verdi. Demirel'in YOK BaşkanlıBahçeK, "demokrasininönemğı'na yaptığı atama MHP'nin li olduğunu, kişilerin önemsiz tepkisini çekti. DYP Genel olduğu " yönünde açıklama yaBaşkanı Tansu Çiller, Demirel'in yeniden siyasete dönmemesi için Ecevit'in ÎĞNELİ FIRÇA önerisine destek verirken FP, hakkındaki kapatma davası ve yasaklı lider Necmettin Erbakan'a verilen cezayı pazarlık konusu yaptı. Cumhurbaşkanlığı konusunda bir istemi olmadığını, kendisine öneri getirildiğini savunan Demirel'in, milletvekillerine yönelik sert çıkışlan dikkat çekti. Demirel'in yeniden cumhurbaşkanı seçilmesine yönelik ilk tur oylamasında reddedilen anayasa değişikliğine ilişkin süreç şöyle gelişti: Başbakan Ecevit, ilk olarak 1 yıl önce "istikrann ohışması" için Demirel'in görev süresinin 1 dönem daha uzatılmasını gündeme getirdi. Ecevit'in önerisiyle başlayan tarhşmada Demirel, sürekli olarak "hizmete taHp olmadığını, ancak görevden de kaçmayacağını" yineledi. Ecevit, 1. parti olarak çıktığı 18 Nisan seçimlerinden sonra önerisine sadık kalırken Demirel'in seçilememesi durumunda, "siyasi yaşamda çalkannlaryaşanacağmT iddia ettı. Hükümet ortağı MHP başta "seçim için henüz erken olduğu " gerekçeparken partisinden Devlet Bakanı Sadi Somuncuoğlu ve Mılli Savunma Bakanı Sabahattin Çakmakoğlu'nun adlan kulislerde cumhurbaşkanı adayı olarak dile getirildi. ANAP'ta, Mesut Yılmaz'm cumhurbaşkanı olmak istemesi Demirel'e karşı tepki seslerini yükseltti. Koalisyon ortağı parti liderleri yaptıklan 2 zirvede cumhurbaşkanının görev süresinin 5 artı 5 olarak düzenlenmesi konusunda anlaştılar. Yılmaz'ın Demirel'in adayh|ını desteklediğini, ancak grubundan aykırı sesler çıkabileceği yönündeki açıklamalanna tepki Başbakan'dan geldi. Ecevit, ortağını "grubuna hâkim otamamakla" cleştudi. Demirel'in yeniden siyasete dönmesini istemeyen DYP lideri Çiller, önce Demirel'in de savunduğu cumhurbaşkanımn halk tarafindan seçilmesi önerisini getirdi, TBMM'nin ret karannın ardından 5 artı 5 formülünü destekledi. FP hakkındaki kapatma davasının zorlaştınlması için anayasanın 69. maddesinde yeni düzenleme ısteyerek bunu Cumhurbaşkanlığı seçiminde pazarlık konusu olarak kullandı. FP'nin, "odakouna" noktasında hükümetle anlaşılmasına karşın "kapanlan partinin devamıobna" nedeninde uzlaşılamadı. FP, Bingöl'de yaptığı konuşma nedeniyle Türk Ceza Yasası'nm (TCY) 312. maddesinden hüküm giyen yasaklı lider Necmettin Erbakan'ın aldığı 1 yıllık cezayı da pazarlık konusu yapmak istedi. Hükümet, bu İconudaki değişikliğin Cumhurbaşkanlığı seçimınden sonra sınırlı bir şekilde ele alınacağını kaydederek pazarlığa yanaşmadı. ZAFER TEMOÇİN DYP lideri pazarlığı değerlendirdi Çiller: Fazilet'in oylan da yetmez ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, anayasa değişikliği paketinin ilk turda reddedilmesinin sorumluluğunu iktidar kanadına yükledi. Iktıdar partılı milletvekillerinin unzalarma sahip çıkmadığını, oylama sonuçlannm ortaya koyduğunu ifade eden Çiller, iktidar ortaklannın kendi aralannda ikinci tur için tam uzlaşmaya varmalan durumunda FP'yle pazarlığa gerek kalmadân değişikliklerin geçeceğini ifade ettı. FP ile 69. madde pazarlığına gınlmesinı doğru bulmadıklannı, ancak kendilerinin "her şıkta" ikinci turda da desteklerinı sürdüreceklerini kaydeden Çiller, "2. tura pazarhklaıia gkülirse, FP'nin oylannm da anayasa değişikltğini gerçekleştirmeye yetmeyeceği'' uyansında bulundu. DYP lıden Tansu Çiller, dün parlamentoda düzenlediği basın toplantısında, önceki gün yapılan anayasa değişikliği oylamalannda alınan sonuçlan değerlendirdi. Çıkan sonucu hiç kimsenin beklemediğine işaret eden Çiller, iktidar kanadının 351 oya sahip olmasına karşın, anayasa değişikliği görüşmelerinde kabul oylannın 260'lar düzeyine kadar düşmesinin son derece dikkat çekici olduğunu ve büyük fire anlamına geldıgini vurguladı. Oylamalann sonucunun sorumluluğunu tek bir partiye yüklemenin doğru olmayacağını ifade eden Çiller. "Eğer iktidar partileri imzalanna sahip çıkaıiarsa DYP'nin vereceğj 1617oyla bu değişiklik geçer. O\ lamalarda DYP, en az fire veren parti oünuşfur" görüşünü savundu. FP ile pazarlık yapılmasını ve 86. maddeoin de pakette yer aimas'ına karşı olduklannı \ urgulayan Çiller, uBiz 2. tur yapdırsa, her şıkta da destek vereceğiz. Ama bu yöntemi şık bulmuyoruz" dedi. İktidar ortaklannın aralannda kesin uzlaşmaya varmalan durumunda FP desteğıne gerek kalmadân 400*e yakın bir oyla bu değişikîiklerin geçirilebileceğini savunan Çiller, "Aksi takdirde bir partiyle pazarlık yapılsa da FP'nin oylan, değişiklikleri geçirmeye yetmeyecektir" diye konuştu. Kendilerinin destek için herhangi bir istemleri olmadığını belirten Çiller, her durumda da değişiklik paketine destek vereceklerini yineledi. DYP Genel Başkanı Çiller, bir soru üzerine de bu olayuı "stratejik manevra" olarak kullanılmaması gerektiğini söyleyerek "Çünkü 3 lider hür iradeleriyle bunu destekleyeceklerini söjlediler. Ama buna rağmen iktidar büyük fire veriyor. Oysa, iktidardan bir ya da iki partinin lideri açıkça 'Biz bunu desteklemiyoruz, karşıyız' deseydi Meclis'e yönelik güven bunahnu bu kadar pekişmezdi" dedi. • ••• 2. tur öncesi Fazilette kafalar karısık Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk FP'li Şener: Toplum Demireri istemiyor ANKARA (Cumhuriyrt Bürosu) TBMM Genel Kurulu'ndaki oylama sonucu anayasa değişikliği paketi için 5 Nisan'da yapılacak ikinci tur öncesinde pazarlık beklentisi içindeki FP'de kafalar kanş|f. FP lideri Recai Kutan, en rahat durumda olan partinin FP olduğunu belirterek "Kapılan kapatnuş değfliz, bekByonız. Onlann atacağı her adnn uzlaşmaa bir anlayış içerisinde nazan itibara ahiur'" dıyerek pazarlığa açık olduklan mesajuu yineledi. Kutan ve parti yönetiminin bu yöndeki açıklamalanna karşın muhalifler 69. maddenin FP'nin istediği şekilde değiştirilmesi durumunda dahi "5 arO 5" formülünü içeren 101. madde değişikliğine destek vermeyecekleri görüşünü savunuyorlar. Muhalifler, FP'nin 69. maddenin yanı sura TCY'nin 312. maddesiyle ilgili değişiklik için de bastırmasını istiyorlar. Kapatılma riskine karşı güvence arayan FP Genel Başkan Yardımcısı Veysd Candan da, "69. madde Detleştirüdikten sonra 5 aru 5'e oy veririz. Ancak Demirel'e oy vermemiz söz konusu değü" dedi. Candan, bu sonuçlann ardından Demirel'in aday olmadığını açıklaması gerektiğini savundu. Candan, Ecevit'in, Hindistan gezisi öncesinde iktidar ortaklannı tehdit ettiğini savunarak "Istifa imasmda bulunuyor. Istifa ederse etsm. Zaten Türkive'nin artik bu isimlerden kurtutanası gerekjyor. Demirel de Ecevit de çekusin. Birisi Güniz Sokağa diğeri de Oran'a dönsün. Artık tavuk mu beskıier, maydanoz mu yetiştirirkr büemem" dedi. FP'li muhalifler arasında yer alan Grup Başkanvekıli AbdüOatif Şener de düzenlediği basın toplantısında, toplumun Demirel'in yeniden cumhurbaşkanı seçilmesine sıcak bakmadığuu söyledi. Şener "Ortaya çıkan tabio ikinci tura geçmenin gereksiz olduğunu gösterdi7" dedi. 'Meclis'in karanna saygı gösterilmeli' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Bülent Ecevit'in ilk tur sonuçlanna karşın anayasa değişikliği paketınde ısrarlı olması DSP'de rahatsızlık yarattı. DSP kulıslerinde, "Demirel ofanazsa, dışandan bir ismin Çankaya'ya çıkanlacağı" değerlendirmeleri yaygınlaştı. Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk de, "Teküf kabul edilmemiştir, bu MecKs'üı karandır, saygı göstermek gerekü" dedi. DSP yöneticileri, anayasa değişikliği oylamasmda en az fire veren partinin DSP olduğunu savundu. Ancak, kulislerde DSP'nin firesinin 20'yi aştığı yorumlan yapıldı. 101. madde oylamasındaki 17 boş oyun da DSP'lilere ait olduğu, kullanmadıklan oylann toplanmasından çekinen bazı DSP'hîerin boş oy kullandığj öne sürüldü. Bazı DSP milletvekilleri, seçim sonuçlarmın "Başbakan Ecevit açısuıdan da bir güvenoyu anlanuna geldiğini bu nedenle Ecevit'in istüa edebüeceğini'' söyledi. Hükümet ortaklan ise bunu 2. tur oylama öncesinde "tehdit" olarak değerlendirdi. Adalet Bakanı Türk, Meclis'in iradesinin ikinci görüşme bakımından büyük anlam taşıdığuu, ikinci görüşmenin yapıhnasına karar verilirken bu iradenin göz önünde bulundurulması gerektiğini söyledi. Türk, "Tekfif kabul edilmemiştir. Bu karara saygı göstermek gerekir. Fakat ikinci bir görüşme söz konusudur. Bunun yapıbp yapdmaması dün Medis'te ortaya çıkan eğüim ışığında 4 değeriendirümelidir' dedi. Türk, "Adav olacak mısımz" sorusuna da, "Bu sürecin sofluçlanmasını beklemefiyiz* demekle yetindi. Türk, 312. madde konusunda pazariığın söz konusu olmadığını bildirdi. Bu arada, kulislerde "Demirel oimazsa, herhangj bir paıüden aday secDemez. Dışandan bir aday gösteriHr*' yorumu yapıldı. BARSONY; SERBEST B1RAKILSIN Zana için 'Avrupalı çözüm' önerisi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Avrupa Konseyı Parlamenterler Meclisi (AKPM) heyeti başkanı Andras Barsony, cezaevindekı eskı DEP milletvekilı Leyla Zana konusunda Başbakan Bülent Ecevit" i eleştirerek "Hükümet, madem Zana'nın hasta olduğunu biliyor, neden serbest bırakılnıası için onun başvuruda bulunması gerekhor? Neden otomatik olarak serbest bırakılmıyor? Soruna AvrupaJı bir çözüm ancak bu olabilir" dedi. Türkiye"nın demokrasi ve ınsan haklan alanında yükümlülüklerine uyup uymadığı konusunda rapor hazırlamak için incelemelerde bulunan Andras Barsony başkanhğmdaki AKPM heyeti, temaslannı Diyarbakır'ın ardından Ankara'da sürdürdü. Içişleri Bakanı Sadettin Tantan. Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, FP Genel Başkanı Recai Kutan ve DYP Genel Başkanı Tansu Çiller tarafından kabul edilen heyet, öğleden sonra Ankara Ulucanlar Cezaevi'ne giderek Leyla Zana ve eski DEP milletvekillerini ziyaret etti. Barsony, Kutan'ı ziyaretinde de 312. madde ile partilerin kapatılması konulannı görüştüklerini bu konuda hükümete öneri getireceklerini söyledi. Açık mektup Leyla Zana, Başbakan Bülent Ecevit'in AB heyetini kabulü sırasında söylediği "Zana, bapis cezasını sağtık nedenhle kaknrabilir. Ancak amacı kötu olduğu için başvuru yapmıyor" sözleri üzerine Ecevit'e açık mektup gönderdi. Leyla Zana, "Kürt sorununa bağlı olarak benim gibi binleree tutuklu ve hükümlü var. Benden bireysel tercih yapmam beklenmemeü" dedi. Zana, adına "Kürt sorunu" ya daTeodaliteden kaynaklanan ekonomiksosyalsonın" denilse de "bir sorun" bulunduğunu vurguladı. SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com bahanesiyle bilimsel özgürlüğü hedef alan despotik ve baskıcı YÖK bürokrasisinin gelişip yerleşmesinin baş destekçisi oldu. Hemen her alanda 12 Eylülcü sistemin devralıcıst ve devam ettiricisi oldu. Cumhurbaşkanına tanınan yetkilerin sürekli arttınlması talebinde bulundu. Kuran kurslannm büyütücüsü ve geliştiricisi rolünden laikliğin sözcülüğüne, "Oün dündür, bugün bugündür" diyerek rahatça geçiş yaptı. Şimdi de "Beni yeniden seçin" diyerek, hâlâ bu ülkenin tepesinde durmak için oyun üstüne oyun yapıyor. Bu ülkenin Demirel'siz yaşamaya hakkı yok mu? Neden Demirel gidince istikrarsızlık olsun. Demirel gitsin ki, bu ülkenin aksi giden kaderi değişsin. Artık bundan sonraki yaşamımda Demirel'in yönetimde olmadığı bir ülke umut ediyorum. Değişim belkı de onun gitmesiyle başlayacak. Haydi milletvekilleri göreve!.. Çocukluğumuz, ilk gençliğimiz, orta yaşlılığımız Süieyman Demirel'le geçti. Orta yaşlılığımızın devamında Demirel'siz yaşamaya hakkımız yok mu? Demirel'siz yaşamak derken, Demirerin yönetici olmadığı, Türkiye'nin kaderinde rol oynamadığı bir ülkede yaşamak istiyorum. Yeter artık. önceki gece, TBMM oylamalarının sonucunda, milletvekillerinin de bizim gibi düşündüğünü görerek mutlu oldum. Parti liderterinin tepeden pazarlıklarına ve yasalara aykırı imzalar toplamalarına rağmen, milletvekilleri toplumun duygularına tercüman olarak, Demireri yeniden cumhurbaşkanı yapacak değişikliğe yeterince destek vermediler. Bülent Ecevit'in, oyların 340'ın altında olması halinde Demirel ısranndan vazgeçeceği söyleniyordu. Önceki gece, Bülent Ecevit, "Durumu düşünüp kesin karanmı vereceğim" demişti. Geceki haline bakıldığında Ecevit'in artık, Demirel'i bırakacağı Artık Demirel'siz Olsun... sanılıyordu. Dün sabahki basın toplantısında Ecevit, Süleyman Demirel'le telefonla konuştuğunu ve ikinci turu zorlayacaklannı söyledi. Demirel'in koltuğu bırakmak niyetinde olmadığı, Ecevit'in açıklamasından anlaşılıyordu. Belli ki, Ecevit'e "devam" demişti. ••• Demirel yeniden cumhurbaşkanı seçilemezse istikrarsızlık olur türünden propagandalara bazı çevreler hız verdiler. Sanki, Demirel seçilemezse siyasi kriz olacakmış gibi bir hava yayılmak isteniyor. Demirel 40 yıldır bu ülkenin en önemli siyasi sorumluluklartnı üstlendi. Onunla istikrar degil hep istikrarsızlık yaşadık. 12 Mart 1971 askeri darbesi o başbakanken yaşandı. "Bana sağcılar adam öldüruyor dedirtemezsiniz" vecizesini o yıllarda söylemişti. 12 Mart askeri darbesinde kottuğundan oldu ama, sol ve demokrasi karşıtı tutumu sona ermedi. 12 Mart darbecileriyle ittifak halinde, 1961 Anayasası'nın demokratik hükümlerinin kuşa çevrilmesinin başrol oyuncusu Süleyman Demirel'di. Deniz Gezmiş'lerin idamında yine darbecilerle beraberdi. 1974 affının çıkmaması için özel birçabasarf etti. Özellikle 141. madde hükümlülerinin af kapsamı dışında kalması derdindeydi. TCK'nin 141. maddesi solculan mahkum etmişti. 1974'ten sonra yeniden antikomünizmin ve demokrasi karşrtlığının başındaydı. Iç gerilimin artması ve Türkiye'nin askeri darbeye yuvarlanmasında, basiretsiz siyasetlerinin önemli bir etkisi oldu. iç uzlaşmayla askeri darbenin önünün kesilmesi mümkünken tersi bir yol izledi. 12 Eylül askeri darbesinin başarıya ulaşmasının sorumlulanndan birisi de Demirel'di. Ardından siyasi yasaklann kalkmasıyla 1991 yılında yeniden başbakan oldu. İlk gezisini Diyarbakır'a yaptı ve orada "Kürt realites;"ni tanımak gerektiğini halka açıkladı. Sonra ise devletin orada izlediği hatalı siyasetlerin üzerine yattı. Birçok yanlışlığı ya onayladı ya da görmezden geldi. Kürt kimliğine ilişkin sözlerini de unuttu gitti. Cumhurbaşkanı olduktan sonra ise kuvvetler dengesini hesaplamaktan ve ayda dört defa yurtdışı gezisi yapmaktan başka bir konuya kafa yormadı. Neredeyse hemen her hafta çoğunluğu demokrasiyle idare edilmeyen ülkelere geziler yaptı. O ülkelerde kendisine kardeşler edindi. Üniversitede, "şeriatla mücadele"
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle