08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 30 MART 2000 PERŞEMBE 14 KULTUR [email protected] IŞILDAK VE YELPAZE ATİLLA BİRKİYE Saim Bugay 'ın sergisindeki ahşap kadın bedenlerinde eller ve ağızlar 'konuşuyor' * Yapıtın kendini anlatması gerek' Şiir Atlası YEŞLMAKYÜZ Saim Bugay'ın Kare Sanat Galerisi'nde düzenledığı heyke! sergisi 'GörüngüJer nature and from'da y er alan başsız kadın bedenlerinın en belırgin yanlan eller ve ağızlar... Bakınn canlılığından dolayı hareketli yaptığı elleri, 'emek'i simgelediği için büyük ve belirgin olarak öne çıkarmış. Ahşap kadın bedenlerindeki ağızlar ise konuşuyor gibi. "Eğer heykellerimde ne demek istediğimi izteyici anlamıyorsa, başansız oJmuşumdur" diyen sanatçı, yapıtın izleyici tarafından algılanabilmesi için, içeriğin doğru biçimle tamamlanması gerektiğini belirtiyor. Türkiye'de he> kel sanaüna farklı bir boyut getiren sanatçılann başında geliyorsunuz. Çalışmalannızın serüvenini anlatır nusınız? SAİM BUGAY Akademi öğrencilıği etüd safhası dışında, heykellerim hep değişik tarzda gerçekleşti. Hatta Hadi Bara hocamız 'herkes fıgürden soyuta geçer, sen soyuttanfigüregeçiyorsun'diyoi'du... Aslında. İlhan Konian, Kuzgun Acar benim ağabeylerim ve heykel sanatının öncülüğünü yapanlar onlar. Ancak, öncülüğe benim de fkatkım oldu. . Bir heykel sanatçısına 'Neden sen .Saim gibi heykel yapmryorsun' jienmiş? O da 4ben heykel yapanm. oyun oynamam' demiş. *K.eşke oynasa... Oyun derken, Jceyfi bir işten söz etmiyo > / ' rum. Yeni biçimler deneme \ jşini kastediyorum. Bunu yaprmak da her babayiğidin harcı değil. Yani, kısır olmamak ger/ekiyor. Yeni biçimler denemek için de 'içeriğeuygun hangi bicçimi yapabilirim, sözuoıü nasıl söyleyebilirim' diye kafa yormah. Hep aynı biçimi yapmıyorum. O anlamda her sergim farkJı oldu. Eğer, içerigi tam kapsayacak yeni bir biçim ^yapılmazsa o kişi marangoz ya da bo.yacı olur. Başkalannın yaptığı işi ya,pan kişi sanatçı; 50 yıl önce geliştiriJen biçimi hâlâ uygulamak da sanat değildir. Sanat, bizim ülkemizde bile bile dehşetle dejenere edilmiştir. Ancak, sa • "Kısır olmamak gerekiyor. Yeni biçimler denemek için de 'içeriğe uygun hangi biçimi yapabilirim, sözümü nasıl söyleyebilirim' diye kafa yormaiı. Ben sergilerimi, hesap vermek için de açıyorum. Kendimi denemek istiyorum. Aynı zamanda, heykellerin ya da resmin altına yazı yazılmasma karşıyım. O yapıtın kendisini anlatması lazım. Benim dediğimi iletebilmeli." yapan el... Ele baktığım zaman insanlığın uygarlık tarihini görüyorum. Aynca, ağız ve dudaklar bir şey söylüyor ya da bağınyor gibi... Bunu özel olarak istedim. 'Görüngüler' yani algılamakla ilgili görüntüler... Bu biçimi algılansın diye yaptım. Örneğin, kafa yapmaya ne gerek var? Daha önceki sergilerimde de ayaklar, eller vardı. Ama kafa ve gövde yoktu. Niçin yapmalı? Adama benzesin diye mi? Ben heykel yapıyorum, simgeleri de kullanıyorum. Tek başma bir kulak ya da göz de olabilir. Ama ağzı bir şey söylesin, bağırsın çağırsın, küfretsin diye kullanıyorum. Edebiyatçı değilim. Biçimlerle söyleyebileceklerim ise çok kısıtlı. 'Heykellerin çoğalolmasından yanayım' Çoğunlukla soyut çahşmayı mı tercih ediyorsunuz? BUGAY Yurtdışındayken burada 'Saim Bugayfigüryapamaz' diye laf çıkartmışlar. Ben gitmeden önce de sergiler açmıştım. Herkesinki gibi klasik değildi...Uzun seneler desen dersi de verdim ve hâlâ veriyorum. Figürü de iyi yapanm, benzetmekse aynısı da yapanm. O söylentinin üzerine Türkiye'ye geldikten sonra, hocam Şadi Çalık'ın heykelini yaptım. Inadına, hem de stilize ederek... Aynca, onun dışında Atatürk, Aziz Nesin, Sedat Simavi ve Nâzun Hikmet'in de heykelini yaptım. Hatta bu heykellenn çoğaltmalannı da gerçekleştirdim. Heykelin çoğaltılmasından yanayım, aynen gravür baskı gibi... Kalıp alınır çoğaltılır. Belli bir köşede bir kişinin malı gibi kalmasın, birçok kişinin olsun. Hatta değişik müzelere bile girebilir. Ama, çoğaltma işi de ayn bir yatınm. Nâzun Hikmet ve Aziz Nesin heykellerini çoğaltılsın diye vakıflanna hediye ettim. Malzeme olarak taşı neden kuUanmıyorsunuz? BUGAY Doğayla uyum halinde, ondan ayn bir şey olmadığımızı söylemek ve insanca yaşamak üzere ahşap ve bakır kullanıyorum. Bunlar doğaldır. Evrim hikâyesini düşünürsek ilk önce bakır ile demir vardı. Ağaç ve tahta onlardan sonra oluştu. Taştan heykel yapmayı sevmiyorum. Toz pislik oluyor. Çamuru da sevmiyorum... Daha doğrusu, ellerim sevmiyor. Aslında, tahta ile çalışmak taş ile heykel yapmaktan daha zor. En azından ağacın suyunun yolunu, damarlannı hesaba katmak gerekir. Her istikamette kıramazsınız. Kesemezsiniz. Oysa, taşı her türlü kırabilirsiniz. nat yapmış olmak için her sergide başka bir biçim kullanmak da doğru değil. Ben sergilerimi, hesap vermek için de açıyorum. Kendimi denemek istiyorum. Aynı zamanda, heykellerin ya da resmin altına yazı yazılmasma karşıyım. O yapıtın kendisini anlatması lazım. Benim dediğimi iletebilmeli. Anlatamıyorsa o iş başanlı değildir, içeriğimle, biçim tutmamıştır. Bu anlamda içeriğe en yakın biçimler 'Görüngüler' sergisinde yer alıyor. Daha önce hayvan heykeüeriniz vardı. Şimdi de başsız kadın bedenleri... İçe riği nasıl oluşturuyorsunuz? BUGAY Insanlar namus, sevgi, ahlak gibi birçok kavTamlar icat ediyorlar. Ama neye yanyor? Halbuki, hayvanlann bir tane bile kavramı bulunmuyor... ahlaksızlıklan, namussuzluklan yok. Aynca, dogayı çok severim. Doğayı koruyalun lafi da gücüme gidiyor. Doğayla birlikte yaşıyoruz, niye ustün olalım ki? Aslında bizim uyum sağlamamız lazım. Hayvan heykellerinin yer aldığı sergi de bu düşünceyle oluştu. 'Görünguler'deki kadın bedenlerindeki eller inadına büyük ve belirgin... Eller özellikle ilgilendiğim bir konu. Çünkü, insanlığın evrimini ilk olarak el gösteriyor. Ilk aleti yapan, insanı insan Açıiış konserinin konuklan Cynthia Utterbach ve Özgür Aydın Festival Gershmn ile açuiyor KüMrServisiAkbankOdaOrkestrası,Akbank Caz Fesrivali 'nin açılış konserinde Amerikalı caz şarkıcısı Cynthia Utterbach ve uluslararası ödüllüpiyanistOzgür Ayduı'ı konuk ediyor. Bu akşam Sabancı Center'da şef CemMansuryönetiminde gerçekleşecek olan konserde Cynthia, Cole Pörter ve George Gershvrin'in şarkılannı yorumlayacak. Sesiyle Sarah Bemhardt'ı anımsatan şariacının, EDaFitzgerald \ e Biffie Holiday'in erken dönem swing jazz'ından bossa nova'nın sound'una doğru bir harman olan son albümü 'Close Your Eyes'piyasaya çıktığında Amerika'da büyük yankı uyandırdı. 1997 yılında Avrupa'nm en saygın yanşmalanndan biri olan '46. Münih Uluslararası ARD Piyano Yanşması'nı kazanan Özgür Aydın, Avrupa ülkeleri, Japonya, ABD ve Türkiye'de birçok festivalde yer aldı. Bayern Radvo Senfoni, Osnabrück Senfoni, Erfiırt FV larmoni. Hof Senfoni. Thüringen Filarmoni, BBC Concert Orkestralan ile birçok konserler veren Aydın, lO.'su düzenlenen caz festivalinin açılış konserinde Gershwin'in 'Rapsody in Blue' adlı eserini seslendirecek. Festival kapsamında konser verecek diğer isimler arasında, 4 Nisan tarihinde CRR'de sahne alacak olan Anouar Brahem Trio.Barbaros Erköse ,James Btood tlmer's Blues Experience Raw bulunuyor. 5 Nisan günü ArtEnsembfeOfChicago'nun devamı niteliğinde yeni bir proje olanArtEnsemble OfAfrika ve Arthur BKthe Septetdınleyicilerle buluşacak yabancı topluluklardan en önemlileri. 6 Nisan Andy Sheppard. 7 Nisan Kip Hanrahan, 8 Nisan Burhan Öçal&Seamus Blake Quartet ve Joachim Kühn&Daniel, CRR'de sahne alacak diğer sanatçılardan. Bu yıl üç ayn mekânda düzenlenen festivalin Babylonve Cafe Gramafonkonserleri bölumünde ise, bugün John Lindberg Ensemble v e Tahsin Ünüvar Qıuntet ve cuma günü Acid Trippin sahneye çıkacak. Aynı tanhte Sibel KöseQuartet, 12 Nisan cumartesi Lawrence 'Butch' Morris, 3 Nisan pazartesi Giorgo Gasfini Globo Quartet bu yılki festivalin konuklan arasında. 4 Nisan salı günü, festivalin ev sahibi olan ve 9 Nisan'da Ankara, 10 Ni san 'da da İzmir'de yer alacakÜhan Erşahin Qıüntet'in yani sıra SeKm Benba Trio, kulüp konserleri çerçevesinde cazseverlerle buluşacak gruplardan birkaçı. 5 Nisan'da Selçuk Sun Trio, 6 Nisan'da Neşet Ruacan & Ayşegül Yeşilnil Sextet, 7 Nisan cuma Aşkm .Arsunan Quintet ve 9 Nisan pazar tarihinde Emin Fındıkboğlu var. 6 Nisan tarihinde Ankara'da da yer alacak olan Emin Fındıkoğlu'nun yani sıra Burhan Öçal&Seamus Blake Andy Sheppard da hem başkent hem de İzmir'de birer konser verecek. Kavram Yayınlan Şiir Atlası'nı yedi cilt olarak yayımladı. Bizim yayıncılar biraz tuhaftır; şimdi nerden çıktı bu yedi ciltlik antoloji? Kim alır, kim okur; niye alınır, niye okunur ki! Şiir Atlası yetmiş yedi milletin şiirinı kapsıyor. Şiir Atlası'nı okurlar izliyoriardır. Cumhuriyet Kitap'ta serüvenini sürdürüyor. Cevat Çapan'ın hazırladığı bu köşe, 1993 yılında yayımlanmaya başladı. Sonunda yedi cilt olarak karşımızda. Cevat Çapan şöyle diyor: "Böyle birgirişim, ancak şiirseven çevirmenlerin katkılanyla gerçekleşebilirdi. Sağ olsunlarbu imeceye yüzden fazla çevirmen gönüllü olarak katıldılar. (...) Böylece Çın 'den Peru 'ya uzanan bu coğrafyada aralarında W. B. Yeats, Apollinaire, VVallace Stevens, Aragon, Pablo Neruda, Yves Bonnefoy, Boris Pasternak, W. H. Auden, Thomas Tranströmer, Seamus Heaney, Fernanda Pessoa ve dana nice önemli ve ünlü şairle birlikte adları ülkemizde henüz duyulmamış birçok değerli şairin yapıtlarının bir bölümünü tanıtmış olduk. Bu arada Fransa'dan, Irlanda'dan, Portekiz'den ve Ispanya'dan Türkiye'ye gelip kolektif çeviri seminerine katılan 10 çağdaş şairle gerçekleşen çalışmaların ürünleri de bu ilginç arrtolojide yer aldı." Çin'den Peru'ya uzanan bir şiir serüveni çıkıyar karşımıza böylece. Büyük bir Dünya Şiir Antolojisi. Cevat Çapan'ın da dediği gibi, bildik bilmedik şairlerin yani sıra romancı, hikâyeci olarak tanır dığımız, okuduğumuz birçok ünlü dünya yazannın da şiirlerini buluyoruz, Şiir Atlası'nda. İlk üç cildi daha önce yayımlanmış olan Şiir Atlası'nda şairlerie ilgili biyografik bilgiler de yer alıyor. Bu da işin bir başka güzel yani. Özellikle araştırma için, bilgilenme için... Şiir Atlası'ndan, yani tek tek şairlerden söz etmeye kalksak, bambaşka bir yazı, uzun bir yazı çıkar ortaya. Ancak gerek hazırlayan, çevirenler ve yayımlayan için ortak birtanım yapmamız olanaklı: Don Kişotça... Şiir Atlası'nda yer alan şiirlerde yitmek, imge dünyalanna yolculuğa çıkmak iyi güzel de, insan kendi kendine soramadan yapamıyor. Bunca emeğin karşılığı var mı? Kısaca söyleyecek olursak, yedi ciltlik Şiir Atlası, satar mı? Şiirokuyan kaç kişi kaldı şunun şurasında. Kaç kişi böylesine kapsamlı bir yapıtı alır? Ister istemez aklımıza gelen sorular. Bana sorarsanız, herevde bulunması gereken bir başyaprt. Şimdi bir şiiri alıntılamak istesek, üç yüze yakın şairden kimin şiirini alıntılamak gerekir, acaba? Birinci ciltte yer alan, Rein Bloem (1932) adlı Hollandalı şair ve eleştirmenin "Kişot" adlı şiiri sanınm en uygunu. Dilimize Olku Tamer çevirmiş:. 'n n'L<n i m'jnnzl î[c">3jf!/. AntJji şövalye ^r° ı<>!'<iıi 'u umn n dimdik durmakta değirmenin önünde ama arkadaş diyor değirmenler değirmeniz biz insan değiliz biliyorum elbet diye yanıtlıyor şövalye ne olursanız olun doğru söylüyorsunuz biliyorum değirmenler gerçeğin ta kendisi bu hadi/davranın İngiliz şarkıcı lan Dury öldü Cynthia, Gerstmin'in şarkılannı yorumlaıacak. 10. Akbank Caz Festivali'nde John Lindberg Ensemble'ın konseri bu akşam 21.30'da Babylon'da yıldızlar geçidi... ZEYNEPÇİFT0ÜN Babylon'un bu akşamki konuğu konuğu John Lindberg Ensemble'ı, basta John Lindberg, saksofonlarda Larry Ochrs, trompette Wadada Leo Smith ve davulda Andrew Cyrille oluşturuyor. 16 Mart 1959 RoyalOaks, Michigan dogumlu Lindberg, 10 yaşında okul bandosunda çeşitli vurmalılar çalmaya başlayarak girmiş müzik yaşamına. 1314 yaşlannda davul öğretmeni aracılığıyla tanıştığı caz serüvenine dalmış, olanca hız ve enerjsiyle. Dinledikçe, ilgisi caz müziğinin temel çalgısı olarak tanımladığı kontrbasa yönelmiş. 16 yaşında lise eğitimini yanm bırakan Lindberg, çeşitli topluluklarla ABD'nin farklı yörelerinde dolaştı, konserler verdi. 1977'de yerleştiği New York'ta ilkin davulcu Charles Bobo Shan'la tanıştı ve Shaw'un Human Art Ensemble adlı topiuluğunda çaldı. New York'taki ilk yıllannda David İzenzon ve DawHoüand'ın yanında bas eğitimi alan Lindberg beste ve doğaçlama anlayışını etkileyen müzisyenler arasında başta izenzon olmak üzere \Vilbur Ware. Paul Chambers, Charles Mingus, Jimmy Garrison'u sayıyor. Lindberg kemancı Billy Bang ve 1970'lerin ortasuıda Woodstock'ta Creative Music Studio'da karşılaştığı gitarcı James Erny ile New York String Trio'yu kurdu. Üçlü, kemancı Bang'ın yerini sırasıyla alan Charles Burnham ve Regina Carter gibi müzisyenlerin de katılımıyla çalışmalannı günümüze dek sürdürdü ve on üç albüm gerçekleştirdi. 19771985 arasında çağdaş cazın kilometre taşlanndan, Anthom Braxtonustanın yanında çalıştı: Basta ünlü dörtlüsü (Marüyn Crispefl ve Gerry Hemingway ile birlikte) olmak üzere. Genç yaşta bu yetkin müzikçiye eşlik ederken gösterdiği başan Lindberg'e özellikle Avrupa'da başkatasanlar gerçekleştirme olanağı sağladı. 1982'depiyanist Eric Watson'la da bir ikili çalışma başlatan Lindberg, ikili, üçlü ya da daha kalabahk çeşitli topluluklarla bugüne dek kendı önderliğinde 22 albüm gerçekleştirdi. John Carter (East Side Suite), Marty Ehrlkh (Relative Reliability, Dimension 5) ve AlbertMangelsdorff (Resurrection Of Adormant Soul, Afterstorm), Dave Douglas (Bounce) bu solo çalışmalarda ona katkıda bulunan müzikçilerin arasında. Lindberg'in beste verimi de seksenin üzerinde. 1983'te Black Saint"den çıkan Give and Take (George Lewis ve Barry Altschul ile) ve 1985 'te yine aynı eft'ketten yayımlanan Trilogy of Works for Eleven Instrumentalists albümlerini oldukça önemsiyor. Lindberg çok çahşkan ve üretken bir müzisyen. aynca eğitim amaçlı atölye ve seminer etkinlikJeri düzenlemekten de geri kalmıyor. John Lindberg Ensemble aslında bir yıldızlar geçidi: Trompetçi Wadada Leo Smith askerliğini yaptıktan sonra yerleştiği Chicago'da müzik kimliğini kazanan, çok verimli AACM tarlasmın has ürünlerinden Anthony Braxton, Leroy Jenkins, Muhal Richard Abrams, Roscoe Mhchefl ilk dönemde çalışnğı müzikçilerden yalnızca birkaçı. Caz ve çoksesli müzik evreni arasında bir köprü kurmaya çalışıyor Smith; bunu yaparken de aynen Braxton gibi, kimselere benzemeyen biçemiyle sivriliyor. Chicago okulunun coşkulu. ateşli çalgıcılannın biraz uzağında bir "Dingin Devrimci'' o. Doksanlı yıllann ürkütücü başyapıtlanndan Prataksis'de Batı Sahili'nin aynksı otu Vinny Golia ile birlikteliği (1997), kişisel doruğu kanımca. Davulcu Andrew Cyrille, Cecil Taylor'dan John Carter'a dek sayısız ustaya eşlik etmiş, geleneklerden kopmasa da özgür bir biçem oluşturmayı bilmiş, yetmişlerin ikinci yansından başlayarak Black Saint/ Soul Note, DIW gibi etiketlere kendi önderliğinde çok başanlı albümler kazandırmış bir dev. Saksofoncu Larry Ochs 1977'den doksanlı yıllann ortalanna dek, kuruculanndan olduğu Rova Saxophone Quartet ile önemli çalışmalara imza attı. Rova Athony Brawton, Steve Lacy gibi yenilikçilerin biçem ve tekniğiyle, çeşitli klasik ve halk müziği örnekJerinden esinlenerek farklı, kalıcı tatlar içeren çalışmalar gerçekleştirdi. Ochs Rova'dan aynldıktan sonra bağımsız ve özgün topluluklarda çalmayı sürdürdü. Black Saint'e ses getiren Secret Magntte albümünü doldurdu. Çağdaş cazın bu "hardcore" kıyılannda dolaşan topluluğunu, Lindberg'in "dinginleşmiş ve rahatianuş bir coşkuyla" tıka basa dolu beste, düzenlemeleri ve doğaçlamalannda zevkle dinleyeceğiz. • LONDRA (AFP) ingiliz şarkıcı ve söz yazan lan Dury, uzun süredir savaştığı karaciğer kanserine yenik düştü. 57 yaşındaki sanatçının 'Hit Me With Your Rhythm Stick' ve 'Sex and Drugs and Rock& Roll' besteleri 1970 ve 1980'li yıllarda en çok sevilen şarkılar arasında yer aldı. Zorlu hastalığına karşın çocuklara yardmı komitelerinde çalışan Dury, son olarak geçen şubat ayında bir konser vermişti. Geçen yıllarda Robbie Williams ile devam eden savaşa karşın Sri Lanka'ya giderek çocuklan kızamığa karşı aşılama kampanyası başlarmıştı. IZDSO'nunsolistiSunaKan ^ • İZMİR (AA) Izmir Devlet Senfoni Orkestrası (IZDSO), bu hafta keman virtüözü Suna Kan'ı ağırlayacak. 31 mart ve 1 nisan tarihlerinde ^., Ismet Inönü Sanat Merkezi'nde gerçekleştirilecek konserlerde, orkestrayı şef Rengim Gökmen yönetecek. • YENt DELHİ (AFP) Hindıstan basını, Manoj Night Shyamalan'ın yönettiği 'Altıncı His' filminin bir ödül bile almamasuıın arkasmda 'ırkçı aynm' olduğunu iddia etti. Hint asılh Amerikalı Shymalan'ın en iyi yönetmen, en iyi fihn, en iyi yardımcı kadın ve erkek oyuncu ve en iyi senaryo ödüllerine aday gösterilmesine karşın hiç ödül alamaması ' x. Hint basınında çok büyük yankı uyandırdı. • '< Akademi'nin bütün ödülleri bir İngiliz asılh Sam Mendes'e vermesini ırkçılık olarak niteleyen basın, Hindistan'daki eğlence sektörünün Amerika'nınkine göre çok daha hızlı bir şekilde gelişmesinin de bir neden olabileceğini iddia ediyor. Htat bastnı Akademfyî suçluyor Genç piyanistter resital veriyor Lindberg çok çahşkan ve üretken bir müzisyen. • Kültür Servisi Rüya Özturna ve llke Aksoy ikilisi, Istanbul Devlet Senfoni Orkestrası ile bir konser veriyor. 1995 yılından bu yana konser serilerine devam eden ikili, yann saat 19.00'da ve cumartesi günü saat 11 .OO'de AKM Büyük Salon'da İngiliz şef Andrevv Greenwod yönetimindeki tstanbul Devlet Senfoni Orkestrası eşliğinde konser verecek. Klasik müzikseverler için ikili, Fransız besteci F. Poulenc'in 'iki piyano için konçerto'sunu seslendirecekler. (251 56 00)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle