Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14EYLUL1999SALI CUMHURİYET SAYFA
17
Doç.Dr/
Sami Selçuk
2547 sayıh YÖK
Yasası'nın 29.
maddesinin ikinci
paragrafı,
"Profesöriük,
doçentlik, yardımcı
doçentlik unvanlannı
kazananlar her unvan
dönemi içinde yüksek
öğretim kurumlannda
fiilen iki yıl görev
yapmadıkları takdirde
yüksek öğretim
kurumları dışındaki
çalışmalannda bu
unvanı ku/lanamazlar"
diyor. Madde çök
açık. Derinlemesine
incelemediği
konularda fıkir beyan
etmediğini açıklayan
Yargıtay Birinci
Başkanı Sami
Selçuk'un bile bir
çırpıda
yorumlayabileceği
açık/ıkta. Şeriatçılann
ve ikinci
cumhuriyetçilerin
alkışlanna mazhar
olan Sami
Selçuk'un
kullandığı
"Doç. Dr."
unvanı ise
derinlemesine
inceleme gerektiriyor
gibi... Sami Selçuk
acaba hangi
üniversitede fiilen iki
yıl doçent olarak
görev yaptı da, "Doç.
Dr." unvanını yüksek
öğretim kurumlan
dışında örneğin
Yargıtay'da
kullanabiliyor?
Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97EJektronik posta: someposta.cumhuriyetcom.tr
- Okullar açılmış; Kızılay,
öğrencilerden zarf içinde
para toplayacakmış...
"Baska kapıva!"
iraat Bankası Personel Vakfı, Emirgan'da
Boğaz'a nazır arsasına sanki üzerinde es-
kiden bir yapı varmış gibi Istanbul 3 Numa-
ralı Kültür ve Tabiat Varlıklannı Koruma Ku-
rulu'ndan inşaat izni çıkartıyor. Konu önce Hürriyet'in
Istanbul ekinde haber oluyor, sonra da Fatih Altay-
lı oturup Hürriyet'teki köşesinde bir yazı yazıyor.
Diyor ki:" Kurul üyeleri arasında meşhurOktay Ekin-
ci de var. Rezalet çok boyutlu. Dürüstlük abidesi gi-
bi ortalarda gezinen Oktay Ekinci Bey her nasılsa
bu gayri yasal duruma olur vermiş."
Fatih, teke tek yazdığı için olsa gerek htzını ala-
mıyor bir gün sonra bir daha yazıyor:
"Beni deli eden, bu izni veren 3 Numaralı Kültür
ve Tabiat Varlıklannı Koruma Kurulu. Cumhuriyet'te
acayip çevreci ve kent kültürcü yazılar yazan Oktay
Ekinci'nin de içinde bulunduğu kurul."
Oysa, bu karann alındığı toplantıda Oktay Ekinci
kurul üyesi değil. Çünkü, Ekinci o dönemde Istan-
Rezalet
bul'daki kurul üyeliğinden afınıyor, mahkemeyi ka-
zanıp geri dönmesi gerekirken Antalya'daki koruma
kuruluna gönderiliyor. Çünkü Kültür Bakanı Istemi-
han Talay, selefleri Agah Oktay Güner ve ismail
Kahraman gibi Ekinci'den hoşlanmıyor. Çünkü Ekin-
ci, kurula gelen "hayali restitüsyon" projelerini geri
çeviriyor.
Fatih Altaylı bütün bunları biliyor!
Rezaletin altına kimlerin imza attığını da biliyor:
Semavi Eyice, Haluk Sezgin, Bülent Kurt, Te-
oman Hotin, Raife Kovulmaz.
Kurul üyesi Ismet Oktay'ın, toplantıda bulunma-
dığı için imzasının olmadığını da biliyor.
Kurul başkanı Prof. Dr. Semavi Eyice'nin Taksim'e
cami projesine ilke olarak "evet" dediğini ancak Su-
lar Idaresi arsasını uygun bulmadığı için Refahlılar-
la arasının açıldığını ve Refahlı Kültür Bakanı İsma-
il Kahraman tarafından "kapı önüne" konulduğunu
da biliyor...
Sonra, Demokratik Solcu Kültür Bakanı Istemihan
Talay'ın da Eyice'den "devlet adına özür dileyerek"
tekrar kurula getirdiğini biliyor.
Fatih Altaylı, bütün bunları biliyor ama doğrusu-
nu yazmıyor!
Bu arada, Oktay Ekinci Cumhuriyet'te hemen her-
gün yazarken kendini ilgitendiren bu konuya niye açık-
lık getirmiyor da bunları yazmak neden bendenize
kalıyor?
Fatih Altaylı, Istemihan Talay'ın teke tek uygula-
dığı taktikle kullandığı genelgeyi de biliyor:
"Kurulların görevleri ile ilgili konularda Kültür Ba-
kanı'nın yetkili kılacağı görevli hariç, üyeler kurul
çahşmaları ve kararlan hakkında sözlü ve yazılı açık-
lamadabulunamaz."
SESSİZ SEDASIZ (!) NURİKURTCEBE
&M0&U6 5MÜEP12EMYUZV/UN'Bti&MJk: %LAi£77ff/Z M£ Y
Yüksek Yerilim Hattı
Erdinç UTKU
Ak akçe bedelli askerlik içindir!
Yalova'da bal tutan parmağını yalıyor!
Anavatan Partisi Yalova ll Başka-
nı Özkan Tiryakl..
Anavatanlı Yalova Belediye Mec-
lis üyesi Birol Aslan..
Milliyetçi Hareket Partisi Yalova ll
Başkanı Erol Tatar..
Milliyetçi Hareket Partili Yalova be-
lediye başkan adayı Kazım Karyağ-
dı...
Bu kişiler hem iktidarda ortaklık ya-
pıyorlar hem de ticarette!
Yalova'da depremden zarar gören
sekiz lise ve otuziki ilköğretim okulu-
nun onarım ve bakım ihalesini alıyor-
lar!
Yalova'daki enkazda paylaşılan pas-
ta 2 trilyon lira!
Aralannda Yalova'da enkaz haline
gelen Aydınkent Sitesi'nin müteahhi-
di Cevdet Aydın'ın yeğeni Cemil
Aydın da var.
Yanlannda Yalova Valisi Nihat Öz-
gül'ün oğlu Burak Özgül de bulu-
nuyor.
Aldıkları ihaJe daha doğrusu davet
üzerine kendilerine sunulan ihale tar-
tışma konusu olunca, yeniden kura çe-
kiliyor...
Şu rastlantıya bakın ki, torbadan yi-
ne aynı isimler çıkıyor.
İktidarda Doğru Yol Partisi olsay-
dı...
Yalova'dan Doğru Yol Partisi mil-
letvekili adayı Kenan Baş ve parti-
daşlan torbadan çıkacaktı...
Oysa Baş, Yalova'da yaptığı inşa-
atlar çöktüğü için tutuklandı.
Bal tutan parmağını yalıyor!
AYDINLANMA ATEŞÎ
llptişim: Zeynep Eşiyok Faks: 0.212. 513 85 95
NiksarAtatürkçü Düşünce
Derneği'nden kitap kampanyası
Tekirdağ Cumok
Harf Devrirni'nın 71. yılı ve
Atamızın Tekirdağ'a gelişi ne-
deniyle Tekirdağ Cumhuriyet
Okurları. Atatürkçü Düşünce
Derneği ve Çağdaş Yaşamı Des-
tekleme Derneği bu anlamlı gü-
nü aydınlanma şölenine dönüş-
türüyor.
Çağdaş Yaşamı Destekleme
Derneği Genel Başkanı Tûrkân
Saylan ve gazetemiz yazarla-
nndan Toktamış Ateş, Sadul-
lah lisumi, Alev Coşkun, Işıl
Özgentürk, Üstün Akmen ve
Demirtaş Ceyhun 23 Ağus-
tos'ta. Tekirdağ Halk Eğitim
Merkezi Salonu'nda bizlerle be-
raberolmuşlardır. Söyleşi ve im-
za günü olarak düzenlenen bu an-
lamlı günde bizlerle olan yüre-
ği aydınlanma devrimi için çar-
pan tüm dostlara teşekkür
ediyoruz.
Çağdaş Bale Topluluğu
Çağdaş Bale Topluluğu, kuru-
luşunun 28. yılında da gösteri-
lerinin gelirlerini kamu kuru-
luşlanna bağışlama geleneğini
sürdürüyor. Geçen yıllarda
ÇYDD. ADD, Sokak Çocukla-
n Vakfı. HAB1TAT gibi kuruluş-
lar adına sergiledikleri bale gös-
terilerini, hem değişik halk kit-
lelerine tanıtmak ve sevdirmek
hem de faaliyetlerini maddi açı-
dan az da olsa desteklemek için
sürdürmek istiyorlar.
Çağdaş Bale Topluluğu'nun
bu yılki repertuvannda "Akde-
niz Üçlemesi" yeralıyor. Equ-
inoxe(müzik: Theodorakis): La
Mer (Deniz) (müzik: Claude
Debussy) ve yine müziği The-
odorakis'e ait Yunanlı yazar Ka-
zancakis'ın ünlü romanı 'Zor-
ba'nın bale versiyonunun kore-
ografılerinin tümü topluluğun
kurucusu ve sanat yönetmeni
Cem Ertekin'e ait.
Kadıköy Halk Eğitimi Merke-
zi'nde sahnelenecek olan göste-
riler her ay bir kez olmak üzere
tekrarlanacak.
İlgılenen kuruluşlar Çem Erte-
kın'e 0.216.348 35 07 no'lu te-
lefonla ulaşabilırler.
Lüleburgaz ADD
Gençlik Komisyonu tarafından
8 Eyül'de Dünya Öğretmenler
Günû dolayısıyla o güne özgü
olarak kültür faaliyetleri kapsa-
mında "Köy Enstitüleri Kav-
ramı" konulu bir söyleşi dü-
zenlenmiştir.
Söyleşiye katılan Köy Ensti-
tüsü mezunu öğretmenler Ata-
türk devrimleri etrafında top-
lanan aydın, çahşkan insanlann
ülkesini yaratmayı amaç edinen
ve binlerce köyün uygarlık çe-
kirdeği olan Köy Enstitüleri'ni
gençlere anlatmışlardır.
Söyleşide günümüz eğitim
sistemi. sorunlan ve çözümüne
yönelik görüşlerini açıklayan
Gençlik Komisyonu üyeleri, Köy
Enstitüsü mezunu katılımcılar-
la görüş alışverişinde buluna-
rak eğitim sisteminde bugün va-
nlan noktayı irdelemişlerdir.
Ele alınan bir diğer önemli
konu da Kepirtepe AnadoluÖğ-
retmen Lisesi'nin boşaltmış ol-
duğu alanın en verimli biçimde
değerlendirilmesiydi. Bu konu-
da görüşlerini açıklayan katı-
lımcılar, sorunun ivedi olarak
çözülmesi gerektiğini söylediler.
Gençlik Komisyonu üyeleri,
Atatürkçü Düşünce Derneği'nin
her şeyden önce bir düşünce ku-
rumu olduğunu v e bu yönde ça-
lışmalara ağırlık vermesi gerek-
tiğini vurgulamışlar, katılımcı-
lardan bu yönde destek istemiş-
lerdir.
Düşünce üretmeyen ortamlar-
da Atatürkçü düşünce sistemi-
nin ve devrimlerin korunması-
nınzorluğudilegetirilerekana-
yasanın 2. maddesinde ifade edi-
len hukuk devleti ve hukukun üs-
tünlüğü ilkesinden böyle biror-
tamda söz edilemeyeceğı vur-
gulanmış. hukuksuzluğun bo-
yutlarının endişe verecek dü-
zeylere ulaşacağının altı önem-
le çizilmiştir.
Niksar ADD
Geçen yılın ağustos ayında
yönetimi değişen. Niksar Ata-
türkçü Düşünce Derneği, çalış-
malannı istikrarlı bir şekilde sür-
dürmekte.
29 Ekım 1998'de Niksar il-
köğretim okullannda ve liseler-
de "Cumhuriyetin Getirdik-
leri" konulu resim ve kompo-
zisyon yanşması düzenlemiş ve
dereceye giren öğrenciler cum-
huriyet altını ile ödüllendiril-
miştir. 11 Kasım 1998'de ko-
nuşmacı olarak katılan Dr. Ali
Nejat Ölçenın "Kemalizmin
Ekonomisi" konulu konferan-
sı; 5 Arahk 1998'de kadınlara
seçme ve seçilme hakkının ve-
rilişinın 64. yrlı yemeği, Nik-
sarlılann büyük bir ilgi ve katı-
lımıyla sonuçlanmıştır. 17
Ocak'ta Cumhuriyet fılmini Nik-
sarlılar ile buluşturmuştur.
30 Ağustos Zafer Bayra-
mı'nda Niksar'da bulunan ve
Güneydoğu'da PKK tarafından
şehit askerlerin ailelerine ögle ye-
meği vermiş ve şehit ailelerine
Atatürk rozeti takılmış ve Ata-
türk maskı verilmiştir. Atatürk-
çü Düşünce Derneği Niksar Şu-
besi yönetim kurulu, çalışma
komisyonlannı kurmuş ve eği-
tim komisyonu ilk etkinlik ola-
rak kitap kampanyası başlatmış-
tır.
Kitap kampanyamıza ilgi gös-
termek isteyenler için adresimiz
"Fatih Sultan Mehmet Cadde-
si No: 21/3 50600 Niksar/To-
kat". Bu konuda duyarlıhk gös-
terecek Atatürkçü vatandaşlan-
mızın katkılan, ADD Niksar Şu-
besi'nin kütüphanesinin zengin-
leşmesinde faydalı olacaktır.
KÎM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behicakîa turk.net
• . - • ' . • • ' - •
1 r '
vf -
r—
1
İMı ı l
rm 1 *
f» -^—-w
ÇİZGÎLİK KÂMİL MASARACl
HARBİ SEMİH POROY
BULUT BEBEK NURAYÇIFTÇİ
Ciki C\V-! Y/NE YEI2İ-E2.
1CİMDE...
TARİHTE BUGÜN MVMTAZ ARIKAN UEylül
DANTE'NIN OLÜMU..
at/St/V, ayK//t /TV.YAN O2AHI OANTEAUŞHrEtl,
56 YAŞtMDA BAVENUA'PA ÖLOÜ. 6BNÇ YAŞTA, DO6DUĞU
KENTOLAN FLOgAMSA'Mld PİNF-POL/rİK MÜCADE-
L£Y£ KATfLMIŞri.D££T£Kl£Pİ& BflSlMStZUK »tMJSt
FHKTİNIN, PAPA yAA/Ptff/ PAgTfrE YENİLGİSİYtE 0B
UZUNSÜJZ6ÜN YAŞAMIMA B4ÇLAA4IŞ77. EN 8ÜYVK X*
P(TI '7ANRISAL KCMEPYA'YI YAZMAVA SÛG&ÜHbE
KOYÜLPU. MVTE BU )*f>IT7M, CEAJN£Tf
CSHEHNEM
VE AHAF'A X4PTi£l DÜŞSEL YOLCULUĞU AfJCATtR.
K£MDİSİHE LÂTİN O2W/ VERGİUUS VE BUYÜK AÇ-
Kl SEAmiCS KflAVUZLUK EDERlSe. U2UN giR f/ûf
OLAN TMRISAL KOMECft*, RÖNESAHS'l MÜJDEISYEU
BİR HÜMAHİZMAAIIN , OZANIN YAÇAMĞI DEVtO>£N GE-
UZAMAAI B/'e FBLSEFE İ/B AHlAK AKJLAYfÇ/A//N GOSTEe&EHtil
GÖRÜŞ
MUSTAFA KUL
Eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ' .
Işığa Doğru...
Yeni bir gün, yaşanan kötü günlerin tersine dö-
neceği, güneşin doğuşuyla taze umutlann yeşe-
receği, kalplerin sevgi ve güvenle atacağı beklen-
tileri oluşturur insanda. Belki yılbaşı kutlamaları da
böylesi beklentiler nedeniyle coşkulu olur. Yeni yı-
lın geçmiş yıldaki veya yıllardaki olumsuzluklan
unutturması beklenir. Yeni sözcüğü ve başlangıç
ifade eden rakamlar taze umutlar taşırlar sıkıntı-
lardan bunalmış, huzura kavuşmaya hasret insan-
lara.
Uzun bir zamandır yeni bir güne, mutluluk geti-
recek bir oluşumun beklentisi içinde giremiyoruz.
Ülke olarak Franz Kafka'nın romanlarını aratma-
yacak karabasanlar yaşıyoruz. Bir sabah uyanıyo-
ruz ve öyle bir olayla karşılaşıyoruz ki bir daha as-
la bir önceki güne dönemiyoruz. Bize hazırlanmış
bir karabasanın içinde, ne olduğunu anlama ve
kurtulma mücadelesi verirken arka arkaya gelen
karabasanlar insan olmanın gereklerini, ihtiyaçla-
nmızı, beklentilerimizi neredeyse hayal düzeyine ta-
şımakta. Stresli, yüksek tansiyonlu, korku ve kay-
gı üreten olaylar ipin ucunu kaçınnamıza, ışığı kay-
betmemize neden olmakta. Bütün bu yaşananla-
rın sorumlusunu bulmak, altüst olmuş kimlikleri-
mizle ve uğradığımız manipülasyonun etkisiyle ne-
redeyse olanaksızlaşmakta. Tam bir ipucu yaka-
ladığımızı düşünürken birbakıyoruz izlertamamen
silinmiş ve bütün bunlar aslında gözümüzün önün-
de yapılmış.
Oldukça yoğun ve hızlı değişen bir gündemle kar-
şı karşıyayız. Bu yoğunluk içerisinde kendimize ait
konulan, bizi doğrudan ilgilendiren olayları ayırt
edemiyoruz. Fakat bu olaylann sonuçlarından bi-
rer_yaşam gerçeği olarak hepimiz etkileniyoruz. .
Ülke olarak öyle olaylar yaşadık ki her biri dost-
larımızı, düşmanlanmızı tanımamız konusunda
önemli deneyimlerdi. En ünlülerinden biri Susur-
luk kazasıydı. Bu kaza sonrasında ortaya pek çok
ilişki ve isim çıkmıştı. Ortaya atılan isimlerin çoğu
12 Eylül öncesi pek çok katliama adı kanşmış in-
sanlardı. Bütün bunlann tartışıldığı günlerde top-
lumun büyük bir kesiminin hafızasına kazınmış
olaylar birer birer tartışılmaya, konuşulmaya baş-
landı. 1977 yılının 1 Mayıs ışçi Bayramı'nın kana
bulanması ve 34 kişinin Taksim Alanı'nda yaşamı-
nı yitirmesi. 16 Mart katliamı, Ankara Bahçelievler
katliamı ve 7 TİP'İİ öğrencinin öldürülmesi. Siyasi
suikastlar. savcı Doğan Öz'ün, Kemal Türkler'in,
Abdi Ipekçi'nın öldürülmesi. Maraş ve Çorum
olayları. Bunlar gibi pek çok olay asla unutamaya-
cağımız ve unutmamamız gereken olaylardır. Su-
surluk kazasıyla bu olaylann failleri konuşulmaya
başlanmış, olaylar yeniden hatırlanmış fakat sonuç-
ta ancak kara mizah öykülerine konu olacak şey-
ler yaşanmıştır. Çünkü bu insanlann hepsi aklan-
mış, birer kahraman ve şöhret sahibi insanlar ola-
rak ortalıkta dolaşmaya başlamışlardır. Hepsi de
vatanlannı çok sevdiklerini, yaptıkları herşeyin va-
tanlan için olduğunu söylemiş ve çok da itibar gör-
müşlerdir. Vatanlannı öyle seviyorlar ki bu ülkenin
yetiştirdiği nadide insanlanmızı, aydınlanmızı, sa-
natçılanmızı, demokrat bürokratlarımızı, yazarlan-
mızı gözlerini kırpmadan öldürebilmişler, bu insan-
lan ülke için zararlı görmüşlerdir.
12 Eylül sonrasında da pek çok olay yaşanmış-
tır. Özal dönemınde yaşanan yolsuzluklar unutul-
mamalıdır. Bu yolsuzluklar yeni siyasi anlayışın da
bir sonucu ve göstergesiydi. Ve etkilerini daha da
kötü bir şekilde hâlâ yaşıyoruz. Siyasi cinayetler
devam etmektedir. Aydınlar, yazarlar, gazeteciler
üzerindeki baskılar sürmektedir. Eline silah alma-
mış, hiçbir cinayet işlememiş, bütün suçu ülkesi-
nin bağımsızlığı ve onuru için mücadele etmek
olan aydınlarımız cezaevindeyken, bu katiller, em-
peryalist ülkelere uşaklık etmekten çekinmeyen
bu insanlar, rahatlıkla sokaklarda dolaşabilmekte-
dirler. Büyük provokasyonlar yaşanmıştır. Gazi Ma-
hallesi olayları, Sıvas Madımak Oteli katliamı unu-
tulmamalıdır. Uğur Mumcu, Metin Göktepe, Bah-
riye Üçok, Muammer Aksoy, Çetin Emeç, Mu-
sa Anter, Turan Dursun cinayetleri unutulmama-
lıdır. Isimleri gündeme gelmeyen, getirilmeyen pek
çok gazeteci, örgüt üyesi olmakla suçlanmış, faili
meçhullere kurban gitmiş veya cezaevlerine atıl-
mıştır. Mesut Yılmaz, başbakanlık yaptığı dönem-
de Türkiye'detutuklu gazeteci bulunmadığını, ce-
zaevinde tutuklu olanların terörist olduğunu söy-
lemekle iktidann da bakış açısını çarpıcı bir şekil-
de sergilemiştir.
Bütün bu yaşananlar göstermiştir ki devlet, bü-
tün yurttaşlarına aynı mesafede değildir. Devletin
polis gücü bu konuda en önemli göstergedir. Emek-
çi ve demokrat kesimlerin eylemlerinde polisin
gösterdiği şiddet, şeriatçılann eylemlerinde asla gö-
rülmemektedir. Toplumsal olaylarda ülkücülerin
polisle, polisin ülkücülerle birlikte hareket ettiği bir
sır değildir. Çark ne kadar hızlı dönerse dönsün,
karşımızdaki güçler ne kadar örgütlü olursa olsun
belleğimizi ve benliğimizi yitirmediğimiz şürece
bizden korkmaya devam edeceklerdir. Bizim gü-
cümüz kalplerimızde yatan sevgiden, akıl ve düşün-
ce yeteneğimizden, cesaretimizden ve üretken-
liğimizden doğmaktadır. Yok edici değildir, yaşamak
üzerine kuruludur.
BULMACA SEDAT YAŞAYAN
SOLDANSAĞA:
1/Kötübeslenme-
nin yol açtığı has- 1
talıklan ve yiye- g
ceklerin besin de-
ğerierini inceleyen 3
sağlık bilgisi dalı. .
2/Birgözrengi...
Yüksek bir maka- 5
ma sunulan mek-
tup ya da dilekçe. "
3/ Rodyum ele- 7
mentinin simgesi...
Sûs için yapılmış 8
gjysıkıvnmı...Es- q
kidildesu.4/Or-
taçağda açık denizlerde kul-
lanılmış yelkenli gemi...
"Gelse bir araya saye vü --
- / Olmaz bir arada cehl ile
şiir" (Ziya Paşa). 5/ Belirti. 3
6/ Mercanköjk de denilen 4
gûzelkokulubirbitki... Bir _
spor dalı. 7/ Kendi kendine '
çeşıtli işler yapabilen oto- 6
matık aygıt. 8/ llaç, deva... 7
1 2 3 4 5 6
1 2
Anadolu'nun kırsal kesimın-
de ericekler arasında düzen-
lenen yâren toplantılanna
verilen ad. 91 lzmir'in bir ilçesi.
YUKARIDAN AŞAĞ1YA: 1/ Toplanmak, bir araya gelmek. 2/
III. Selim'in şiırlerinde kullandığı mahlas... Fas'ın plaka ışareti.
3/ Şaşraa belirten bir ünlem... Baş örtüsü olarak kullanılan bir tûr
ıpekli dokuma. 4/ "Bu dûzen böyle mi gidecek,' —'ler filleri yu-
tacak" (Orhan Veli)... Baryum elementinin simgesi. 5/ Kök, sap
ve yaprak şeklinde farklılaşmamış bir bitkınin yaşama ve büyû-
me organı... Tann. 6/ Bir şe)in erebileceğı uzaklık; menzil... Ne-
fesle çalınan perdesiz madeni çalgı. 7/ Tıtan elementinin simge-
si... Hava basınçlan eşit olan yeryûzü noktalan. 8/ Açıklama... Üze-
rinde konuşulan şe>'. 9/ Mezarlık.