20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 AĞUSTOS 1999 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER "Komutamm sehidim var" Okul tatilinde uzama yok • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu. okullann bu yıl l hafta geç açılacağı haberlerini yalanladı. Milli Eğitim Bakanı Bostancıoğlu. kendilerine bu yönde bir istem gelmedigini kaydetti. Geçen dönem okullann l hafta erken kapatılmasının isteminin reddedildiğini anımsatan Bostancıoğlu. "Okullann programı var. Açılacağı tarih belli, kapanacağı tarihbelli. Bubır temenni. Tuıizmin canlanması için bir temenni olarak görüyorum" diye konuştu. Curnhur Aspanuk M6K Genel Sekreteri • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Orgeneral Ergin Celasin'in Hava Kuvvetleri Komutanlığı'na atanmasıyla boşalan Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Genel Sekreterligi'ne 30 Ağustos'tan geçerli olmak üzere Orgeneral Curnhur Asparuk getirildi. Orgeneral Asparuk'un atanmasına ilişkin Bakanlar Kurulu karan, Resmi Gazete'nin dünkü sayısında yayımlandı. Bingöl'de PKK operasyonu • BİNGÖL(AA)- Bingöl'de 2 polis memurunun şehit edilmesi olayına kanştıgı belirlenen l kişi yakalandı. Bingöl Emniyet Müdürlügü tstihbarat ve Terörle Mücadele Şubesi ekiplerince sürdürülen çalışmalar sonucu, bir süre önce bir grup terörist tarafından 2 polisin şehit edilmesi olayında teröristlere rehberlik ettiği belirlenen "Rızgar" kod adlı Yaşar Bazencir yakalandı. Yetkilıler, yakalanan Bazencir'ın ifadesi doğrultusunda teröristlerin yakalanması için geniş çaplı operasyon başlatıldığını kaydettiler. Orman yangınları • BURSA-ANTALYA (AA) - Bursa bölgesinde 7 ayda çıkan 37 yangında, 34 hektar orman alanının tahrip olduğu bildirildi. Orman Bölge Müdürû Fuat Erdem, Bursa, Bilecik ve Yalova yöresindeki yangınlann daha çok bozuk sahalarda meydana geldiğini söyledi. Antalya bölgesinde de bu sezon 72 orman yangınmda 48 hektar alan yandı. Geçen yıl aynı dönemde meydana gelen 72 yangında 348 hektar orman alanı yanmıştı. Yetkililer, orman yangınlanna karşı etkili mücadele verildiğini ve vatandaşlann konuya çok duyarlı davrandığını söylediler. Özalp'te sel • ÖZALP (AA)- Van'ın Özalp ilçesine bağlı Aşağısağmalı beldesinde ani bastıran yağmur sonucu meydana gelen selde, 70 ev su altında kalırken binlerce dönûm ekili alah zarar gördü. Beldeye ulaşımı sağlayan köprü ve yollarda da tahribat meydana geldi. Antalya'nın Elmalı ilçesinde geçen hafta yaşanan sel felaketi ve 2 gün önce görülen dolunun, yaklaşık 3 trilyon liralık zarara neden olduğu bildirildi. Diyarbakır Valisi Nafiz Kayalı, valilikler emrine ihale mevzuatı dışında kullanabilecekleri maddi kaynak verilmesini istedi Bürokrasi engelcERCAN ÇİTLİOGLU .4. Vali Kayalı'ya "çözüm"ü sorduğumuzda şöyle diyor. - Bölgeve atanan üst >öneticüer befli bir güvence ile gönderilmeli. gü\enilip atandıktan sonra özellikle yerel politikacılar tarafindan haklannda üretilecek senanola- ra ttibaredümemeti. Yönetkfler hakkında An- kara'ya. siyasi kanallardan ilctilcn bilgilerin doğruluğu araşünlmadan.te>idialınmadan. politik baskdara prim verilmemeü. Bölgeye atanacak personel deneyimli. bilgili ldşiler- den seçilmeli ve ait >öneticikr için mutlaka valilik görüşü alınmab" yanıtmı \enyor ve ekliyor: "Valilikler emrine ihale mevzuaOna tabi olmadan harcayabilecekleri bir fon verilme- li. Bazen bir köv ziyaretinde çok basit bir is- tekle karşılaşıyoruz. 20 metre boru ya da bir pan- car motoru gibi. Bunun anındakarşdaıunası, yöre- deki psikolojik koşullar açısından çok önemli. En basit bir isteği dahi bürok- rasinin çarklanndan geçi- rerek karşılamaya kalkn- ğumzda aradan günler ge- çiyorve vatandaşın devie- tebakışındabirzafryetbaş- hyor. Bu zafiyete pannak- lannı sokup kaşıyanlar da olunca zayıf düşüyoruz," Kayalı, yeni yetkilere ge- rek kalmaksızin il siste- minın güçlendırilmesi ile sorunlara daha çabuk, da- ha kalıcı çözümler üret- menin mümkün olduğu- nun ısrarla alhnı çızıyor. Ve görüşme olanağını bula- bildiğinuz diğer tüm yet- kililerin; bölgeye atana- cak kamu görevlilerine, öğretmenler de dahi! ol- mak üzere rotasyon sistemi uygulanması, bölgede görev yapma ve başanlı olmanın, kamu hizmetinde bir yükselme etmeni sa- yılarak özendirici olunması düşüncelerine ay- nen katıhyor. Mardin Valisi Fikret Güven ise "Toprağı vatanlaştırmak gerekir" diyor kı- saca. "Gitmediğiniz yer sizin değüdir" sö- zü ile "Toprak, uğninda ölen varsa vatan- <br* dizesinin bileşkesi olan bu özlü anla- tım, aslında Güneydoğu'ya yönelik uygula- • Diyarbakır Valisi Nafiz Kayalı bürokratik engeller nedeniyle en basit istekleri bile karşılayamadıklannı belirterek "Bazen bir köy ziyaretinde çok basit bir istekle karşılaşıyoruz. 20 metre boru ya da bir pancar motoru gibi. En basit bir isteği dahi bürokrasinin çarklanndan geçirerek karşılamaya kalktığımızda aradan günler geçiyor ve vatandaşın devlete bakışmda bir zafiyet başlıyor" diyor. nacak politikanın bir özeti... OHAL bölgesinde, halkla bütünleşme kavramını "ev ödevT kapsamı dışına çıka- rarak gerçek bir içtenlikle yaşama geçirme- ye çalışan üst yöneticiler var... Kendisi de yö- renin ınsanı olan OHAL Bölge Valisi Aydın Aslan (Elazığ" ın Maden ilçesinden). Diy ar- bakır Valisi Nafiz Kayalı, Mardin'i ve Mar- dinliy1 bir başka şefkati ile bağnna basan Va- li Fikret Güven, Şırnak'la yatıp Şırnak'la kalkan Vali Halil Ulusoy, geçirdiği ağır bir trafik kazasının izlerini üzerinden atmadan suz karşılaşma olanağını bulamadığımız da- ha niceleri... Ancak yörede, "'Deviet burada her şeye hâ- kimdir" gibi doyurucu olmadığı gibi içe- nkten de yoksun söylemlerin ardına sakla- narak klasik devlet memuru davranışı ser- gileyenyöneticiler de var. Buyöneticilere ba- karsanız, yörede rahatsız edici bir sorun ar- tık yoktur. Sorunu yalnızca terör eylemi sa- yısına endeksleyen bu görüşü tartıştığımız bir yetkili. gülümseyerek şu yanıtı veriyor: "O bölgeden ne zaman bir askeri konvoy görevinin başına koşan, Haüde Edip'in ro- manlanndan çıkmış görüntüsü veren Sil- van'ın genç kaymakamı Engin Durmaz Di- yarbakır'ın yürekli ve enerjik Emniyet Mü- dürü Gaffar Özkan. az ama öz konuşan ve de çok çalışan Batman Emniyet Müdürü Öz- türk Şimşek ve her türlü etkinliğin içinde tükenmeyen bir enerji ve inanılmaz bir yurt sevgisi ile yer alan Dicle Üniversitesi Rek- törü Prof. Dr.Mehmet Özaydın. Ve kuşku- operasyonaçıksa telsizlerde çanrûdan geçil- miyor, PKK'cüar kırsala kendi telsizleri ile habergeçiyorlar cünlaL." Güneydoğu'da he- men duyumsadığınız, ancak seslendirilme- sinden özenle kaçınılan bir önemli sorun daha var. HADEP'li beledıye başkanlannın konumlan... HADEP'li bazı belediye başkan- lannın gecmişte PKK ile bağlantılı olarak ge- çirdikleri soruşturma ve birbölümü sürege- len yargılamalannın yarattığı rahatsızlık he- men göze çarpıyor. Bu rahatsızlığın giderilmesindeki en bü- yük görev ise kuşkusuz yine HADEP'li be- lediye başkanlanna düşüyor. Seçibniş yerel yöneticiler olarak, siyasetlerini Türkiye'nin üniter yapısının gereklerine uygun bir te- mele oturtmalan ve geçmiş söylemlerinden uzaklaşmalan, sağlanacak bir güven ortamı- nın ön koşulu olarak orta yerde duruyor. PKK terörünün yığınsal anlamda başla- dığı 1984'lü yıllann altyapı çalışmalan 1975'lere değin uzanıyor. Başlangıçta, bö- lücü terörün boyutlan, hedefı, dış destekle- rini algılamakta yavaş kalan; "federasvonu tartışabiliriz"' ya da "benim de damarlanm- da Kürt kanı dolaşıyor" gibi aynmcılığa prim veren masa altı söylemler nedeniyle son derece ağır bir fatura ödemek zorunda ka- lan Türkiye, "aktif terör sonrası Güneydo- ğu" çalışmalanna zaman yi- tirmeden başlamak, bu sorun- lu bölgede en seçkın eleman- lanndan oluşanbir "beyinşan- tiyea" kurmak durumunda- dir. En önemlisi ise bu şano- yenin, siyasi etki ve baskılar- dan mutlak anlamda anndınl- masıdır... Olağanüstülüğü yıllardır olağan diye yaşamaya alış- mış, değer yargılan bu çar- pıklık üzerinde biçimlenmiş bölge halkırun, "gerçek oiağa- nı" yakalayarak özümsemesi ve tadına varabilmesı için, devletin "öncü-örnekterapi- a"ne gereksinmesi var... Bu terapinin ön koşulu ise devle- tin yörede her açıdan gerçek anlamda öncü ve mükemmel bir ömek oluşturması.. Yörede. devletin gerçek- leştirdiği övgüye değer çalış- malarelbette var. Ancak bu ça- lışmalann hedefıne ukşması, var olan aksaklıklann, açık yüreklilikle, art düşüncesiz ve cesaretle or- taya konulup ivedilikle giderilmesinden ge- çiyor. Güneydogu'ya saltpembe ya da siyah gözlüklerin arkasından bakmak, gerçeklerin renginı değiştirerek kimi zaman yanlış fo- toğraflar verebiliyor. önemli olan; çıplak gerçeği, çıplak gözle görmek ve hemen gör- mek.. toprağı vatanlaştırmak için.. ÎİTTİ Ücretleri a milyarı buluyor Anaokulları bütçeleıisarsıyor tstanbul Haber Senisi - Okul öncesı eğitim, aile bütçelerını felç edıyor. Özellikle çalışan çiftler için zorunlu hale gelen anaokul- lannın ücretlen. îstanbul'da yıllık 550 milyon ile 4 mil- yar lıra arasında değışıyor. Çalışan çiftler yerel yöne- timlerden anaokullarının sayısmı çoğaltarak kapasi- telerinı arttırma talebinde bulundular. Günümüz koşullannda giderek daha fazla önem kazanan ve ailelerin okula hazırlanmalan için çocuk- lannı gönderdıklerı ana- okullannın ücretleri, bu yıl da velilerin ceplerini yaka- cak. Belediyelere bağlı ana- okullanmn en ucuz olduğu Îstanbul'da. özel okullara bağlı anaokullannın ücret- leri milyarlarla ölçülüyor. Kentte yıllık 550 milyon liradan başlayan anaokulu ücretleri, bazılannda 4 mil- yar lirayı aşıyor. Kadıköy Belediyesi'ne bağlı Dursun Demirli ve Bahriye Üçok anaokulla- nnda belediye çalışanlan- na aylık 25 milyon lira iken normal ücret 55 milyon li- ra. Çocukların duygusal. sosyal, fiziksel ve zihinsel gelişımini destekleyen, eği- tim programlan uygulayan ve pedagoglann da görev aldığı anaokullannda. ço- cuklara yabancı dil. mü- zik, folklor. bilgisayar, be- den eğitimi gibi dersler ve- rıliyor. Beceri geliştirıci olanaklann da sunulduğu anaokullannın bazılannda tiyatro, bale ve bazı spor etkinliklerine de yer veri- liyor. Îstanbul'da özel okul- lara bağlı bazı anaokulla- nnın ücretleri (KDV dahil) şöyle: İSTEK Vakfı'na bağlı anaokullan: 1 milyar512 milyon lira. Çavuşoğlu Lı- sesi: 1 milyar 740 milyon lira.OrtadoğuLisesi: 1 mil- yar 571 milyon lira. Istan- bul Erkek Liseliler Vakfı: 4 milyar 89 milyon lira. Anabilim Lisesi: 1 milyar 382 milyon lira. Eyüboğlu Koleji: 2 milyar 821 milyon lira. Bilfen Lisesi: 2milyar 493 milyon lira. Marmara Lisesi: 1 milyar 884 milyon lira. İçiŞten Bakanı Sa^tönTantan'ınkaçakyapdanntâm iBerde ajnmgözcta- meksizinyıkümasıdoğnıltusıındakigBneJgeâ,vallHklerewb^ mi olarak ulaşmadığı" gerekçesiyle uvgulanmazken İstanbuFda Beykoz Bekdiyes, Boğaziçi öngörünümünde SİT kapsamında bulunan Hazine arazisini çevirmek için Yataş firmasuun yapOrdığı saptanan 40 metre uzun- luğunda ve 7-8 metre yfiksekiiğindeki duvan vıkarak işe başladı. Belediye yetkilileri, "GeneJgenin ulaşmama- sı, lmar Yasası'nı uyguiamamak için bahane olamaz" dedOer. (Fotoğraf: UGUR GUNYÜZ) Hköğretimde sınıflar 30 kişi olacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli Eğitim Bakanhğı (MEB), ilköğ- retim okullannda sınıflann öğrenci sa- yısının 10'dan az 30'dan fazla olamaya- cağını hükme bağladı. Buna göre, her sınıf ve şube için bir sınıf öğretmeni norm kadrosu verilebilecek. MEB'e bağlı okul ve kurumlann yö- netimi ve ögretmelerin norm kadrola- nna ilişkin yönetmelik Resmi Gaze- te'nin dünkü sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yönetmeliğin okullar- da yönetim, eğitim ve ögretim hizmet- lerinin gerekli ve yeterli personelce ya- pılmasmı, personelde atıl kapasite ya- ratılmamasını ve var olan atıl kapasite- nin gereksinimi olan okullara yönlen- dirilmesini amaçladığı belirtildi. Yönetmeliğe göre okullann herbiri için bir müdür norm kadrosu verilecek. özel eğitim kurumlan dışında, bünye- sinde 6-8. sınıflan bulunmayan ilköğ- retun okullanndan öğrenci sayısı 150'den az olanlara ve birleştirilmiş sınıfuygu- laması yapılanlara müdür norm kadro- su verilmeyecek. Birden fazla okul ve kurumun tek bünyede toplandığı yerler- de de sadece bir müdür norm kadrosu verilecek. Müdür yardımcılığı kadro- su hiçbir biçimde 5'i geçemeyecek. Çocuk sayısı lO'dan az 20'den fazla olmamak üzere anaokulu, anasınıf ve uy- gulamasınıflannda oluşturulanher grup için bir okulöncesi öğretmeni norm kad- rosu verilebilecek. Tek ana sınıflı okul- larda sayı 25'e kadar çıkanlabilecek. BffiIRMIK/ AYDIN ENGİN [email protected]. Tatildeyediğim hurmalarşimdi kulak- lanmı tırmahyor. Orta kulak iltihaplan- mış. Marmara'nın suyunda saatlerce kalmanın, dalıp dalıp midye çıkarma- nın bedelini ödüyorum ve fena ödüyo- rum. Kulak zonkluyor; beyin pelte gi- bi; ağrı kesici ilaçlardan göz kapakları kurşun; doktorun ağzına bakılırsa an- cak yüzde 10'luk bir işitme yetisi ile idare etmekteyim; ateş otuz dokuz bu- çuk; gözlerimin içi yanıyor; bir yandan da ağustos sıcağında titremecesine üşüyorum ve "uyumak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir ağaç gibi tek ve hür" gibisinden saçma sapan bir dizeyi ka- famın içinde döndürüp duruyorum. Ve yazı yazmak zorundayım. Gerçi bu konu bolluğunda yazı yaz- mak pek zor değil, birini seçip, lafı bi- raz toparlayıp "Bugünlük de bu kadar olsun işte" deyip bir Tırmık çıkarmak mümkün. Mümkün de... Şu telefonlar sussa. Okuyucu değil, her biri genel yayın müdürü. Biri selam cümlelerini bile esirgeyip Ben Uyumaya Gidiyorum doğrudan konuya girdi: - Tahkimiyaz tahkimi... Birsürü tu- zu kuru adam ya da kadın, kaleme sa- nlmış; kapitülasyondu, ulusal egemen- liğin ruhuna fatihaydı, emperyalizmin oyunuydu diye döktürüyorlar... Bak ben sana söyleyeyim, şu tahkim çıktı çıktı; çıkmadı bir ikiyıl sonra Türkiye ka- pı kapı dolanıp enerji dilenecek. Tabii o zamana kadar ekonomi batıp iflas bayrağı çekilmemişse... Yazşu tahki- mi, çıkartannı korumak için önce orta- da birülke olması, bir Türkiye Cumhu- riyeti kalması lazım. Bu ekonomik çö- küşte ortada devlet mevlet kalmayacak ama kimse farkında değil. Bunu yaz işte... Tahkim üstüne yazılması gerektiğine kesinlikle inananlar bir iki değil ki... Oğ- lene doğru çalan telefonda bir kadın okuyucu neredeyse ağlamaklı: - İkiyazı yazıp aklınız sıra sıranızı sav- dınız Engin Bey... Iğrenç pazahıklarla tahkim için anayasa değişikliği oyna- nıyor, açtım gazeteyi baktım, sizden çıt yok... Tahkimi yazın, yazacak baş- ka hiçbir şey yok... lyi mi? "Bugün benim yazı günüm değil efendim" dememe kalmadı telefon ka- pandı... Konu salt tahkimde düğümlense ge- ne kolay, iki "zıt" yaklaşımı savunan okuyucudan hangisininki aklınızayatar- sa, tutar yazarsınız, biri över, öteki sö- ver, olur biter. Açtık telefonu. Eski bir tanıdık, taaa Almanya'dan anyor: - lyi gidiyorsun iyi. Şu PKK mesele- sini herkes bir iki gün yazdı, ucunu bı- raktı. Birsen üstüne üstüne gidiyorsun. Aman şaşma, tahkimdi, Erbakan'/n afhydı, AfYasa Tasansı'ydı, hepsi, hep- si gündemi saptırmak için dolap dü- men... Aman sen yolundan şaşma... Şaşmayacağım da halim yok. Ka- fam kazan, ateş otuz dokuz buçuk... Üstüne üstlük bu hengamede Ece- vit'in "çağdışı solcular" muhabbeti de kaynadı gitti. Memlekette ne kadar çu- vallamış iş varsa vebalini bizcileyin sol- culara yükledi, ellerini yıkadı; artıkTÜ- SlAD'ın gazete ilanları vererek kendi- sini devirmeye kalkmayışının, tersine Ecevit hükümetine övgülerdüzüşünün tadını ve keyfıni çıkanyor. Ona cevap yetiştirmezsem içimde ukde kalacak ama kafam kazan, kulaklar zonkluyor, ateş otuz dokuz buçuk... Bu yetmez- miş gibi "telefon sapığım " gene aradı... Evet, bu arada bir de telefon sapığım oldu. Zavallı birÂdem. Nezaman PKK üstüne bir Tırmık çıksa telefona sanlı- yor. Son günlerde ezberlediği cümle çok kısa, "Haddini bil" deyip panik halin- de telefonu kapatıyor. Ama benim, adamcağızın aşşağılık duygulanyla oya- lanacak halim yok ki... Ben... Ben sa- dece gidip uyumak istiyorum... Bu iyi fikir... Bu yazı burda biter. Ben uyumaya gidiyorum... DUZYAZI ORHAN BtRGtT Güneş'in Tutulduğu An... Güneş bugün öğle saatlerinde tutulacak ve Tür- kiye'nin kuzeyinden güneyine doğru çizilen bir hat üzerindeki beldelerimizde bu tutulma tam olarak izlenebilecek. Yani, oçizgi üzerinde kalan her yer, belirli bir za- man dilimi içinde ve belirli bir zaman süresi için- de tam anlamı ile kapkaranlık olacak. Çizginin do- ğusunda ve batısında ise farklı tonlardaki alaca- karanlık. Ankara, o farklı tonlardaki alacakaranlık görün- tüsünü sergileyen illerimizden. Ama, başkentteki o farklı tonlarda görülen ala- cakaranlık için güneşin tutulacağı 11 Ağustos'u bek- lemeye gerek olmadığı anlaşılıyor. Mesela, hükü- meti oluşturan partilerin belirli bir konuya çözüm otuşturmak amacıyia gerçekteştrmek istedikleri söy- lenilen bir yasanın asıl amacı için, her birisi farklı şeyler söylüyor. Sade yurttaşın "Erbakan ve şürekâsını kurtar- ma operasyonu" olarak gördüğü Siyasi Partiler Ya- sası'ndaki son değişiklik, bu farklı anlatımlar için en son ve en canlı örnek değil mi? Başbakan ve DSP Genel Başkanı Ecevit'in an- layışına göre böyle bir yasa değişimi, "Sayın Nec- mettin Erbakan ve benzer durumdaki kimselerin 5 yıl için siyasi haklardan yoksun olmalan"n\ or- tadan kaldırmıyor. Koalisyonun üçüncü, ama direksiyondaki orta- ğı Anavatan'ın Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın an- layışı, Ecevit'inkinden farklı olmalı ki o topu ken- di mizacına da uygun bir biçimde Yüksek Seçim Kurulu'na atıyor. MHP'nin, altına imzaladığı deği- şiklik önerisinin kapsamı ile ilgili bir yorumu bile bulunmuyor. / Fazilet Partililer iki ayrı tribünden iki ayn değişih düşünceyi paylaşıyorlar: Erbakan Hoca dönecek diye sevinen eskiler ile "Ya dönerse?" kaygısını saklamaya çalışan yenn likçiler. Ve, daha yasa son şeklıni almadan Yüksek S6T çim Kurulu'nun bir sayın üyesinin, hiç de öyle bir kurul üyesine yakışmayacak ölçüde, önüne geh memiş dosya için verilen hüküm: "Yasak getiren maddeler değişirse eski RP li-t derine bağımsız seçilme şansı doğar." Gerçekten öyle midir? Yani Anayasa Mahkemesi'nin 5 yıl sü- re ile siyaset yapmaktan yasakladığı bir kişi, ba- ğımsız milletvekili olmak isterse ona yeşil ışık ya- nacak mıdır? Peki, o kişi diyelim ki bağımsız ola- rak parlamentoya girdikten sonra, kalkıp bir siya- si parti saflannda yer almak isterse, hangi yaptı- rım o isteği engelleyebilecektir? Bunlann doğru dürüst yanıtmı araştıran da ve-> ren de ortalarda gözükmüyor. Çok eski yıllarda güneş tutulmasını dünyanın &> nu gibi gören anlayışlar nedeniyle, gürültü yapa- rak, kap kacak çalarak tutulmayı sona erdirecek- lerini sananların yaptığı gibi siyasetçılerimizin her kafadan bir ses çıkartmalannın nedenini araştır- dınız mı? Neden, aslında çok basit. Başta iktidar partile- ri ve onlann oluşturduğu koalisyon gelmek üzer», hiç birisi bir gün sonra neyi, nasıl yapacağinı bir günlük takvime bağlamamışlar. Bağlasalardı, şu Siyasi Partiler Yasası değişikliğini, yirminci dönem parlamentosunun son dönemlerinde partiler ara- sı bir komisyonda ele aldıklarını ve "Uyum Komis- yonu" denilen o çalışma grubunda tıpkı bugünkü gibi bir sonuca ulaştıklannı, hatta bugün Meclis'te temsil edilen partilerin dışında CHP'nin de o ra- porda imzası bulunduğunu unutmazlardı. Ama bugün, her kafadan ayrı bir ses çıkması- na neden olan bu girişimin yarattığı tepki, ünlü Tah- kim Yasası ile değiş tokuş pazarlığına denk geti- rilmiş olmasındandır Yoksa elli yedinci hükümet, aslında içtenlikli ol- duğuna inandığım demokratikleşme paketini bir tüm olarak ele almış olsaydı ve Siyasi Partiler Ya- sası'nda sadece yasaklı kimselerin süreleri dolma- dan hangi hülle ile parlamentoya dönüp dönme- yecekleri açıklığa kavuşturulmak istenilmesi yeri- ne demokratik ve çoğulcu bir partiler kanunu çı- kartılsaydı, geniş bir kesimin desteği sağlanırdı. Kuzum, gerçekleştirmek istedikleri bir yasa de- ğişikliği için kendi aralannda farklı yorumlaryapan- lar, o değişikliklerin sade vatandaşlann kafasında sadece karışıklık, daha çok kanşıklık yaratacağı- nı hesap etmiyorlar mı? Faks: 0212 677 07 62 " E-Mail:orhan.birgit@ do.nettr. Başvuru 23 Ağustos'ta başlıyor Okul müdürlükleri sınavı 3 Ekim'de tstanbul Haber Senisi- Milli Eğitim Bakanlığı'na (MEB) bağlı okul ve ku- rumlara müdür olarak ata- nacaklar için gerçeklestiri- lecek sınav, 3 Ekim Pazar günü il merkezlerinde ya- pılacak. Seçme sınavı için 23 Ağustos-8 Eylül 1999 tarihleri arasında il milli eğitimmüdürlüklerinebaş- vuru yapılacak. Öğretmenlik mesleğin- de en az 5 yıl hizmeti bu- lunan, yükseköğrenim gör- müş, eğitim ve öğretim sı- nıfmda olan, son 3 yılın si- cil notu ortalaması iyi de- receden aşağıda bulunma- yanlar sınava katılabile- cekler. Seçme sınavı baş- vuru formlan ve sınavla il- gili açıklamalann, Eğitim Teknolojileri Genel Mü- dürlüğü'nce, il milli eği- tim müdürlüklerine gön- derilecek. Başvurular, il milli eğitim müdürlükle- rinin "Başvuru Kabul Bü- rosu"na yapılacak. Sınav- da, "Tûrİdye Cumhuriye- ti inkılap tarihi veAtatürk- çülük"e ilişkin 20. "Türk- çe-kompozisyon~a ilişkin 30, "kamu yönetimi ile il- gili mevzuat, Milli Eğitim Mevzuaü, eğitim yönetimi ve eğitim sistemi"ne iliş- kin 50 sorudanoluşan top- lam 100 soruluk test uy- gulanacak. Sınavda değerlendirme 100 puan üzerinden yapı- lacak ve 70 puan yeterli sa- yılacak. Sonuçlar, 12 Ekim • Salı günü bakanlıkta ve ü r milli eğitim müdürlükle^ J rinde ilan edilecek. ; '; Seçme sınavını kazanarv j lar, başan sırasına göre hiz-, ' met içi eğitime alınacak^ | Öğretmenlik mesleğinde 5 j yıl hizmeti olanlardan, eği-i | tim yönetimi alanında İU j sansüstü öğrenim gören-! t lerle, Türkiye ve Orta Do- i ğu Amme Idaresi Enstitü* ! sü Kamu Yönetimi Lisant ! süstü Uzmanlık Progra- | mı'm bitirenler ise seçme j sınavına ahnmaksızın, hiz- J met içi eğitim programına j alınacak. . ı llk sınav, geçen yıl ! ekimde yapılmış ve başa- I nlı olanlar, 1999 Şubat ayında Ankara'da hizmet j içi eğitime aknmışlardı. tlk ] sınavı kazanarak hizmet içi ı eğitime alınan ve hizmet I içi eğjtimden sonra yapılan ı sınavı da kazanan adayla- ! nn atamalan önümüzdeki günlerde yapılacak. J
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle