20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 11 AĞUSTOS 1999 ÇARŞAMBA HABERLER Ş sağlık Yücel'in tfurumu • İZMtR(AA)- Bademcik kanserine karşı yaşam mücadelesi veren şair Can Yücel'in genel sağlık durumunun iötüye gittiği bildirildi. Şairin doktoru Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesi .Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Şen, yaptığı açıklamada. Yücel'in sıkıntılı günler geçirdiğini belirterek "Bugün gördüğüm tablo, genel durumunun biraz daha kötü olduğu yolunda" dedi. Petrol Oflsj'nin damşman • ANKARA(AA)- Petrol Ofısi AŞ'nin özelleştirilmesinde danışmanlık hizmeti verecek firma Deloitte Touche-Türkiye (DRT Denetim Revizyon Tasdik ve YMM AŞ) olarak belirlendi. Tüpraş'ın özelleştirilmesinde aracılık ve danışmanlık hizmetı verecek firma - olarak da Salomon Smith Barney.seçildi. Özelleştirme ldaresi Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada. ihaleyi kazanan teklif sahibi ile sözleşme görüşmelerine başlandığı ve söz konusu şirketin özelleştirilmesi çalışmalanna hızla başlanacağı belirtildi. Epginler'in yakınlarına gözaltı • Istanbul Haber Servisi - Eskişehir Cezaevf nden Kartal özel Tıp Cezaevi'ne nakledilen ve "Karagümrük çetesi" olarak bılinen organize suç örgüt elebaşı Nuri ve Vedat Ergin'i dün ziyaret eden yaklaşık 25 kişi, polis tarafından gözaltına alindı. Polis, gözaltına gerekçe olarak ziyaretçilerin cezaevi önünde kurban keserek basın açıklaması yapmak istemelerini gösterdı. Katorifer yakrtinazam • ANKARA (AA)- Akaryakıtta otomatik fiyatlandırma gerekçesiyle kalorifer yakıtına yüzde 5 oranmda zam yapıldı. Petrol Ofisi AŞ'den yapılan açıklamada, kalori'fer yakıtının kilogram fiyatı Ankara'da 161.300 liraya, Istanbul'da 15&.600 liraya, lzmir'de de 154.400 İiraya çıkanldı. Yeni fiyatlarla satışm bugünden itibaren yapılacağı kaydedilirken diğer petrol ûrünlerinin fiyaü ise değişmedi. findık taban fiyatı açıklandı • GİRESUN(AA)- Fmdık Tarım Satış Kooperatifleri Birliği . (FlSKOBlRLİK) 1999 ürünü findık alım fiyatını açıkladı. FlSKOBlRLİK Genel Müdürü Vefa Erarslan, 1999 ürûnü kabuklu tombul fındığın kjlosunun 1 milyon 20 bin liradan almacağmı belirtti. Üreticilerin acele etmemeleri gerektiğini söyleyen Erarslan "Bu fiyat kampanya süresince yeniden değerlendirilecektir" dedi. Sendikanın ilk kongresinde sendikacılık anlayışınm sorgulanması istendi Türk-Iş'te denge değîşiyor ELHANTAŞÇI ANKARA - Türk-lş"in aralıkta yapılacak genel kurulunda "kişfler değU, sendikal anlayışlann tartışüması" gerektıği vurgulanıyor. Tiirk-lş Genel Sekreten Şemsi Denizer de son dönemlerde genel kurulda aday olacağının sinyallerini vermeye başlamıştı. Ancak Denizer'in 6 Agustos Cuma günü uğradığı silahlı saldın sonucunda yaşamını yitirmesinin ardından Türk-İş'te taşlar yerinden oynadı. Sendikal çevrelerce solun adayı Tûrk-îş Genel Başkanı Ba>Tam Meral olarak değerlendirilirken; aday olabilecekler arasmda adı geçen Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Mustafa Özbek "sağ ve ıhmlı sağuT adayı olarak gösteriliyor. Ancak, birçok sendika genel başkanı arasında "Sağ sol diye aynşttrmak yaıüış. Sendikalar sımf • Sendikal çevrelerce solun adayı Türk-Iş Genel Başkanı Bayram Meral olarak değerlendirilirken aday olabilecekler arasında adı geçen Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Mustafa Özbek "sağ ve ıhmlı sağın" adayı olarak gösteriliyor. örgütleridir ve ideolojilerine bakmaksızuı ortak amaç için mücadele ederler" görüşü ağırlık kazanıyor. Mustafa Ozbek'in "koşullann oluşmasını" ve kendisine "sizi başkan olarak gönnek istiyomz" dileğinin iletilmesi durumunda genel başkan adaylığına sıcak bakabileceği belirtiliyor. Ozbek'in, Denizer'in yasamını yitirmesinden önce yakın çevresine genel başkanlığa aday olabileceğini ve "dayanabildiği kadar dayanıp" ardından Denizer lehine çekilecek şekilde bir strateji izleyeceği öne sürülmüştü. Birçok sendika başkanı, Tûrk-lş'e bağlı büyûk sendikalardan Petrol-lş, Yol-lş, Tek Gıda-Iş gibi sendikalann genel kurullannın henûz yapılmaması nedeniyle dengelerin henüz netlik kazanmadıgını dile getiriyorlar. Aynca, Türk-Iş'in Emek Platformu içinde, özellilde sosyal güvenlik yasa tasansı ile uluslararası tahkim konusunda takınacağı tavra göre de dengelerin oluşabilecegi kaydediliyor. Yani Türk- lş'in, emeklilik yaşının 58-60 olmasına, özelleştirmelere karşı olup olmadığının ve uluslararası tahkime karşı takınacağı tavnn genel kuruldaki dengelerde netleşeceği belirtiliyor. Asıl sorunun, Türk-lş'in kişilerle değerlendirilmesinden kaynaklandığı belırtilırken, "Kişilerin değil, sendikal anlayışlann taröşıtaıası" gerektıği vurgulamyor. Şemsi Denizer de, son dönemlerde genel başkan adayı olacağının sinyallerini veriyor, hatta son dönemde sosyal güvenlik yasa tasansına ve uluslararası tahkime karşı sert çıkışlan, sendikal çevrede, "Arahktaki genel kurul hazu-uklan" olarak değerlendiriliyordu. Denizer, emeklilik yaşının 58-60 olamayacağını vurguluyor, hükümetle yapıldığı söylenen pazarhklan da sert dille eleştiriyordu. Hatta Türk-lş'in yaptığı bu pazarhklardan kendisinin habersiz olduğunu ve "kişiseJ açıklamalann Türk-lş'i bağlajnayacağmı" söylüyordu. Denizer'in bu çıkışlan yönetimde de çatlağa neden olmuş ve rahatsızlık yaratmıştı. İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN KİM5E MERAK ETAIESİK,» tW $HRA Z&AKANİH YASA& W TÎKKO uyesı 1 kışı yakalandı fstanbul Haber Servisi - Çankın Valisi Ayhan Çe- vik'e yapılan bombalı sal- dın olayına katıldığı ileri surülen yasadışı TKP/ML- TlKKO örgütüne üye ol- duğu iddia edilen bir kişi yakalandı. Saldın sırasmda çevre- ye saçılan şarapnel parça- lannda, parmak izine rast- Iandığı belırtılen bu kişi- nin, örgüt üyelerine bomba eğitimi verdiği belirlendi. Istanbul Terörle Müca- dele Şube Müdürlü- ğu'nden yapılan açıklama- ya göre, 3 Ağustos günü yasadışı TKP/ML-TÎKKO örgütüne yönelik başlatı- lan operasyonlarda, örgü- tün "Konferam" grubuna üye 2 kişi yakalandı. Yakalanan 2 kişiden bi- rinin, 5 Mart 1999 tarihin- de Çankın Valisi Ayhan Çevik'e yapılan bombalı saldın olayına katıldığı ve tstanbul'da çeşitli yerlere yapılan molotofkokteylli saldınlara katıldığı ileri sü- rüldü. SPY değişikliği önerisi Anayasa Komisyonu'nda kabul edildi, bugün TBMM Genel Kurulu'nda Siyaset, Erbakan'a koşuüanıyorANKARA (Cumhuriyet Büro- su)-Yasaklı liderNecmettin Erba- kan'a bağımsız adaylık yolunu açan ve partilerin kapatılmasını güçleştiren Siyasal Partiler Yasası (SPY) değişikliği önerisi, dün TB- MM Anayasa Komisyonu'nda jet hızıyla bir saatte kabul edildi. Anayasa Komisyonu'jıun DSP'li üyelerinden Mehmet Ozcan. Ana- yasa Mahkemesi'nin yetkilerinin sınırlandığı gerekçesiyle öneriye karşı oy kullandı. TBMM Genel Kurulu'nda bugün ele alınması beklenen önerinin yasalaşması du- rumunda Erbakan'ın bağımsız a- day olup olmayacağı tartışılırken sonbaharda bir grup FP milletve- kili istifa ettirilerek ara seçimin zorlanacağı ve böylece Erbakan'a TBMM yolunun açılacağı senar- yolan yaygınlaştı. Başbakan Bü- lent Ecevit ve ANAP lideri Mesut Yılmaz, Erbakan'ın aday olama- yacağını söylerken bu yöndeki ha- berleri yalanlayan FP Genel Baş- kanı RecaiKutan. "Değiş.iktikEr- bakan'ı kapsar mı" sorusuna "Ta- bö kapsıvor" yanıtını verdi. Iktidar partileri! "tstifalanTBMM'de ka- bul etmeyiz" derken bazı FP'liler "Meydanlara çıkanz. Meclis'i ü- kanz" görüşünü dile getirdi. Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Tufan Algan, son seçim- ler öncesinde "bazı Idşilerin ba- ğunsız aday olamayacağtna, mev- cut anavasa sistematiği \ e o günkfi SPY'ye göre göre karar verdikle- rini" söyledi. Algan, Erbakan'la ilgili sorulara da "\asanin Mec- Ks'ten geçmesini beklemek lazun" karşılığını verdi. FP'nin "uluslararası tahkim önerisine destefe karşı SPY deği- şikt^j" pazarlığı sonunda vanlan uzlaşma nedeniyle TBMM'nin geçen yasama döneminde oluştu- rulan uyum komisyonunda hazır- lanan ve bu dönemde de DYP'li Ahmetîyimaya taraftndan güncel- leştirilen SPY değişikliği önensi, dün anayasa komisyonunda ele alindı. Komisyonda geçen yasama döneminde kabul edilen metnin e- sas alınması ve sadece üzerinde değişiklik önergesi bulunan mad- delerin görüşülmesi kararlaştınldı. SPY'deki "odakolma" tanımı net- leştirilerek "Bir siyasi partinin anayasarun 68. maddesinin dör- düncü fikrası hükümlerine aykın flillerin işlendiği bir odak haline geldiğinin Anayasa Mahkeme- si'nce tespit edümesi halinde, o si- yasi partinin kapanlmasına karar verilir. Bu, siyasi parti. birinci fik- rada yaalı fiiüer o partinin üyele- rince yoğun bir şekilde işlendiği ve bu durum o partinin büyük kong- re, MKYK vey« TBMM'deki grup genel kurulu veya grup yönetim kurulunca zunnen veya açıkça be- nimsendiği yahut bu fiiller doğru- dan doğruy a anılan parti organla- nnca işlendiği takdirde söz konu- su flillerin odağı haline gehniş sa- MHP ve FP'nin hedefi YÖK ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - MHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Deviet Bahceli ile FP Genel Başkanı Recai Kutan. dünkü grup top- lanülannda YÖK Başkanı Prof. Dr. KemalGüriH'ü hedef aldılar. Bahçeli, YÖK'ün antidemokratik bir tavır sergilediğinı, öğrencilerİEİ ve öğretim üyele- rini de bunaltan bir polıtika izledığini behrterek "TBMM bu poUtikalan ve yolsuzluk iddialannı mutlaka araşOracaknr'" dedi. Kutan da. 'miHete ve mflfctin degerferine savaş açtmş bir kişiyc ünrvenö- teterin tesüm edildiguü. hiçbir demokratik ülkede böyle bir kisinin görevde kalamayacağııu" söyledi. Bahçeli. dünkü grup toplantısında yaptığı ko- nuşmada, son yıîiarda insanyetiştirme sistemi, eği- tün düzeninde ortaya çıkan sorunlann başında YÖK'ün geldiğini \urgulayarak şunlan söyledi: "Büimsei bilginin üretimi, çok özel bir yapılanma- yı, itinayı gerektirir. Özgür büimsel 7İhniyete ihti- yaç\-ardır. Yüksekögretim sKteminde mevcutyooe- timin degiştirilnıeaııin yeterii olmayacağı ortada- dır. Yüksekögretim sistemirnk bilgi üretecek. büm- sel bilgi üretimini kurunısal çerçevede sürdürebfle- cekbiröohvrstteanlayişına yönelmek zonmdaduf FP lideri Kutan da partisinin grup toplantısında YÖK Başkanı Kemal Gürüz'e yüldendi. Hiçbir de- mokratik ülkede bu kadar çok skandala yol açmış birkişinin görevinin başmda kalamayacağını savu- nan Kutan, "Medis bu konuya el kmmah. Ortsya rezaletier çj(a\w. Başbakan, bu bizi aşar, diyx>r. De- mokratik bir ülkede böyle şey olabiMr mi"' dedi. yıhr" ifadesi getirildi DYP'li îyimaya, amaçlarının Anayasa Mahkemesi'nin yetkisini suurlamakolmadığını. "odakkav- ramının beh'rsiz olduğunu. yasada bunu tanımlama yetkisini kullan- dıklanm" söyledi. Erbakan tarüşması Komisyonda, önerinin kapatı- lan partiler ve üyelerinin duru- muyla ilgili 14. maddesi konusun- da hiçbir tartışma olmadı. SPY'nin 95. maddesinde değişik- lik yapıhnasını öngören bu mad- dede "Kapanlan siyasi parti bir başka ad alnnda kurulamaz. Birsi- yasi partinin kapanimasına söz ve eylemleriyle neden olan kurucula- n dahil üyeleri Anayasa Mahke- mesi'nin kapatmaya itişkin kesin karannın Resmi Gazete'de gerek- çeli olarak yayımlanmasının arduı- dan 5yıl süreyie bir başka partinin kurucusu. üyesuy önetkisi veya de- netçisi olamazlar. Siyasi partilerbu kjşileri hiçbir suretie seçiınlerde a- day gösteremezter" deniliyor. FP liden Kutan ise yasanın tüm partilerle ilgili olduğunu söyledi. Kutan. "28 mffletvekili istifa ettiri- lip ara secim zorlanacak" ıddiala- nnın anımsatılması üzenne. "Biz- debununla ilgili ne bir düşüncevar, ne bir tasavvur var" dedi. Siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşlannın uluslararası tahkime tepkileri sürüyor 6 Hükümet ahlaksız uzlaşmadan vazgeçmeli' İstanbul Haber Servisi- Siyasi partiler ve sivil kuruluşlann uluslararası tahkime tep- kısi artarak sürüyor. ÖDP Genel Başkan Yardımcısı AtiHa Ayteımır, uluslararası tah- kimi TBMM'den geçirmek amacıyla hükü- met ortaklan ile FP arasında, vanlan uzlaş- mayı, "ahlaksız uzlaşma" olarak niteledı DİSK hükümeti yeniden uyardı. istanbul Tabip Odası. hekim milletvekilleri ile İstan- bul milletvekıllerine gönderdiğı mektupta, uluslararası sermayenin operasyonuna or- tak olmamalannı diledi. Aytemur yaptığı yazılı açıklamada, hü- kümetin tahkımi TBMM'den geçirmek içın FP ile vardığı uzlaşmanın siyasi yasaklı Nec- mettin Erbakan'ın bağımsız milletvekilı olabilmesi karşılığmda sağlandığmı öne sür- dü. Aytemur, "Ahlaksız uzlaşma bozulmab ve anayasa değişikliği halkın oy una. vani re- feranduma götüriilmelidir"' dedi Iktidan oluşturanlar ile siyasal tslamın bu süreçte birbirlerine aldıklan tavnn unutulmadığını belirten Aytemur şöyle devam etti: "Siyasal Partiler Yasası antidemokratik- tir \e ülkenin kanayan yarasıdır. Secimlerde secmenlerin yüzde lS'inin oyunun heba ol- masına ve iradesinin Meclis'e yansımamasn na yol açmışnr. Parti kapatma ve siyasi ya- saklar Türkiye'nin ayıbıdır, hemen ve her- kes için kaJdınlmalıdır. Siyasi iktidann. Er- bakan ve siyasi İslama rüş\et vermek ama- cıyla baa değişiküklere gitmesi ve FP'nin her zaman olduğu gibi demokrasi ve özgür- lük istemlerini yahuzca kendileri için savun- ması isesiyasalçürümeninen katmerüsidir." Sosyal devlet olmanın ön koşullanndan birinin, elektrik. ulaşım, su dağıtımı ve sağ- lık gibi kamu hizmetleri alanının esas ola- rak halkın çıkannı gözeterek düzenlenmesi olduğunu ifade eden Aytemur, "MecHs'teki 'milliyetçi' 'solcu', 'çağdaş', 'muhafaza- kâr' cüalı partilerin tahkim konusunda Da- mstay'ı devre dışı bırakmaçabalannın ama- cı ise bu alanı tam anlamıyla uluslararası sermayenin av alam haline getirmektir. Bu- nun sonucunda halka \erilen hizmetierin ka- Btesini. fıyaO ve sosyal karakteri uluslarara- sı sermaye taranndan belirlenecek. Türkiye Cumhuriyeti'nin sosyalu'ği ise tayin ettigi ha- kemin terazisi ile tarblacakür" dedi. MiDetveldllcrme mektup tstanbul Tabıp Odası, hekım milletvekil- leri ile İstanbul milletvekillerinden ulusla- rarası tahkime karşı çıkmalannı istedı. İTO tarafından milletvekillerine gönderilen mektupta, tahkim için anayasada yapılmak istenen değişiklenn Sevr Antlaşması'yla ay- n tarihe rastlamasına dikkat çekildi. Ulus- lararası tahkimin kamunun çıkannı koru- yan Danıştay'ı devre dışı bırakarak ülkemi- zin yeraltı ve yerüstü kaynaklanm, toplum sağlığının ve geleceğimizin karartıhnasına neden olacağı savunulan mektupta, ulusla- rarası sermaye temsilcilerinin tahkimle ilgi- li sözlerinden örnekler verilerek milletvekil- lerinden uluslararası sermayenin bu operas- yonuna ortak olmamalan istendi. CHP Silivri tlçe Başkanı Necmi Şimşek de yaptığı açıklamada, hükümetin FP ve DYP ile kirlipazarlıklaryaptığını belirterek uluslararası tahkimin kapitülasyonlann 2000'li yıllarda değişime tabi tutulan yoz- laşmış bir biçimi olduğunu belirtti. Tahkime savunma Izmir Sanayici ve Işadamlan Demeği (ÎZ- StAD) Başkanı trfan Erol, tahkime karşı çıkmanın, tahkimi kapütilasyon olarak gör- menin "cehaletk özdeş" olduğunu savundu. GLOBALPOLİTtKÜLTÜR ERGİN YILD1ZOĞLU 'Yeni Jeopolitik' - II (Çin ve Japonya) Pazartesi günü, uluslararası yeni jeopolitik orta- mın kimi özelliklerini incelerken, ABD'nin küresel hegemonyaanın, Avrupa ve Asya ülkeleriyle ara- sındaki bir seri ilişkinin bu amaca yönelik olarak saptanması ve düzenlenmesine bağlı olacağına değinmiş, bu denklemin en önemli iki ülkesinin Çin ve Japonya olduğuna işaret etmiştim. ABD, Çin'in etkinliğini bölgeyle sınırlamayı, ulus- lararası alana yansımasını önlemeyi, Japonya'nın ise bölgede bir etkinlik geliştirmesini engelleyerek, bu ülkeyi uluslararası platformda yedeğıne alma- yı amaçlıyor. Ancak, son aylardaki gelişmeler her iki ülkenin de ABD'nin hesaplanna uymayan ref- leksler sergilemeye başladıklannı gösteriyor. Üs- telik, Çin ve Japonya'nın bu tür refleksleri, Rusya'yı da denklemin içine çeken dinamiklere sahip. Çin yönetimi, ABD'nin temel amacının Çin'in bü- yük devlet olmasını engellemek, bölgede oluştu- rulan bir seri anlaşmayla çembere almak olduğu- nu düşünüyor. Yan resmi Jiefan Ribao'nun (22/0S/99) yorumuna göre, ABD'nin Asya-Pasifik Stratejisi'nin temel taşını, Japonya ile geliştirme- ye başladığı Güvenlik ve Savunma Işbiriiği Anlaş- ması oluşturuyor. Buna ek olarak ABD-Güney Ko- re, ABD-Filipinler arasında yapılan iki taraflı aske- ri anlaşmalar, Tayvan'ı füze koruma alanı içine al- ma çabalan, Çin'de büyük endişe yaratıyor. Çin yönetimi açısından bu gelişmeler, ABD'nin "insan hakJan" kavramına yüklemeye başladığı siyasi iş- levle birleşince, yeni NATO konseptinin Asya-Pa- sifik bölgesine taşınması anlamına geliyor. Çin yö- netimi, ABD'nin bu yönelimlerini. aynı zamanda küreselleşme (dış piyasaları ABD mallanna, şir- ketlerine açma) sürecinin, üst yapısı, askeri yan- sıması olarak da algılıyor. Diğer taraftan, yeni bir askeri strateji geliştirmek amacıyla hazırlanan "Sınırianmamış Savaş" kita- btnın yazarlan Albay Kiao Liang ve Albay Wang Ziangsui'nin tespit ettikleri gibi, ABD ile doğrudan bir askeri çatışma halinde, Çin'in güçlerinin yeter- siz kalması olasılığı çok yüksek (Intemational He- rald Tribune, 9/08/99). Bu koşullarda Çin, savaşı, terorizmden, mali silahlara, elektronik araçlardan Internet vb. medyaya kadar her türlü aracı kulla- nacak bir şekilde, çok yönlü sürdürmesine olanak verecek bir strateji geliştirmeye çalışıyor. Çin'in, 2 Ağustos'ta, beklenmedik bir şekilde, 5.000 mil menzilli, 750 kilo nükleer başlık taşıma kapasiteli, hareketli platformlu, Dong Feng-30 füzelenni ba- şarıyla denemiş olduğunu, benzer kapasiteli, de- nizaltından atılabilen füzelerin önümüzdeki aylar- da deneneceğini açıklaması (New York Times 3/08/99)) caydırıcı stratejik silahlan da geliştirme- ye özellikle önem verdiğini gösteriyor. Bu iki yö- nelime ek olarak, Çin'in 2 milyar dolar ödeyerek Rusya'dan 60 adet, F-15 muadili, Sukhoi-30 uça- ğı alması, Hong Kong'dan bildiren Sydney Mor- ning Herald muhabirine göre, Çin'in Rusya ile iliş- kilerinın giderek geliştiğini gösteriyor (09/08/99). 1996'da da 22 SU savaş uçağı için 2 milyar dolar ödemiş olan Çin, böylece, Rusya'nın en büyük si- lah müşterisi haline geliyor. Japonya'ya gelince; bu ülke, soğuk savaşın bit- mesinden sonra, Brezesinzki'nin ifadeleriyle "f\- ilen birABD protektorası olma statüsünden gide- rek rahatsız olmaya" (Foreign Affaires, Ekim 97), 1976'dan bu yana geçerli olan savunma strateji- sini yeniden gözden geçirmeye başladı (Japon Economic Institute Report, 7/09/94). Ancak, ge- çen aylarda bu alanda gelişmelerin birdenbiretek- nik ve ideolojik olarak hızlandığı görülüyor. Yukar- da değindiğim Ortak Savunma Işbirfiği Anlaşma- sı Japon ordusunun rolünü, bir kriz anında ABD güçlerine doğrudan yardım etmesine olanak ve- recek şekilde genışletti. Japon hükümeti askeri amaçlı uydu atmaya ılişkin bir karar aldı. Japon De- niz Kuvvetleri ilk kez "şüpheli" bir gemiye ateş aç- tı. Japoya, ABD ile birfikte balistik füze geliştirme- ye karar verdi ve buna yönelik mali kaynak ayırdı- ğını açıkladı (IHT 8/08/99). Stratejik Araştırmalar Ensthüsü'nün Temmuz 1999 tarihli bir raporunun (The Trends in the Asian Military Balance) işaret ettiği gibi, ilk kez geçen sene Japonya'nın askeri harcamalan Çin'i geçti. Tüm bunlann yanı sıra Japon hükümeti, Tokyo Üniversitesi'nden hukuk profesörü (eski general) Tshiyuki Shikata'nın tespit ettiği gibi, II. Dünya Savaşı sırasmda kullanılan, ama sonra yasaklanan bayrağı ve milli marşı yeniden resmileştinme yö- nünde tarihi bir adım attı ve bu adımını 9 Ağus- tos'ta meclise onaylattı QHT10/08). Anayasanın, Japonya'nın uluslararası anlaşmazlıklan çözümle- mek için güç kullanmasını yasaklayan 9. madde- si de resmen tartışmaya açıldı (Far Eastem Eco- nomic Revievv 12/08). Tüm bu gelişmeler, her ne kadar sendikalar, aydınlar tarafından eleştirilse de geneide Japonya kamuoyunun militarizme olan alerjisinin giderek sulanmaya başladığını, yöneti- min de giderek daha sağa kaydığını gösteriyor. ABD, önümüzdeki 25 yıl içinde, uluslararası he- gemonyasına yönelik olası tehditlerin gelişmesini engelleyecek bir uluslararası ortam yaratılmasını amaçlıyor. (Ouadrennial Defense Revievv, 1997). Ancak, son aylarda Asya'da izlenen gelişmeler, Japonya'daki silahianmanın Güney Kore'deyarat- tığı gerginlik (Korean Herald), Tayvvan ile Çin ara- sında bir savaş olasılığının yeniden güçlenmeye başlaması, Kuzey Kore'nin, Japonya'ya yönelik tehditleri, balistik füze denemeleri, bölge giderek istikrarsızlaşırken, Çin ve Japonya'nın da hegemo- nik güç olma potansiyellerine uygun militarist ref- lekslerini güçlendirdiklerini gösteriyor. Prof. Dr. Suat Sinanoğlu öldü Haber Merkezi - Gaze- temizin cuma günleri kül- tür hizmeti olarak okurla- nna sunduğu aydınlanma kitaplan arasında yer alan Türk Hfimanizmi 1-Iim adlı kitaplann yazan Prof. Dr. Suat Sinanoğlu öldü. TRTveUNESCO Tür- kiye Milli Komisyonu es- ki yönetim kurulu baş- kanlanndan, Ankara Üni- versitesi Dil-Tarih ve Coğrafya Fakültesi emek- li öğretim üyelerinden Prof. Dr. Suat Sinanoğlu, daha çok Atatürkçü, dev- rimci, çağdaş ve yönlen- dirici bilimsel çalışmala- nyla tanınmıştı. Prof. Dr. Suat Sinanoğ- lu'nun cenazesi, bugün Ankara Kocatepe Ca- mii'nde kılınacak öğle na- mazından sonra toprağa verilecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle