Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 7 HAZİRAN 1999 PAZARTESİ
HABERLER
UgurMumcu
Bulvan'nın
adı değiştipildi
• ADANA (Cumhuriyet
Bûrosu)-MHPağırlıklı
Cevhan Belediye Meclisi,
bazı mahallelerin adlannı
degıştirirken "Uğur Mumcu
Bulvan'nın adının da
'Yumurtalık' olmasını
kararlaştırdı. Alınan kararla
Kaltakiye Mahallesi'nin adı
'Ergenekon', Bota
Mahallesi'nin 'Osmangazi',
Türlübas Mahallesi'nin
'Türkyurdu', Emek
Mahallesi'nin adı 'Tekeli'
olarak değiştirildi.
Degışıkliğe bazı DSP'li ve
HADEP'li üyelerin karşı
çıkması üzerine Belediye
Başkanı Hüseyin Sözlü,
"Ne yapalım? Ingilizce
isim mi koyalım" dedi.
Yapılan oylamada DSP'li
fbrahim Yıldınm'ın da
MHP'lilerle birlikte
öneıgeyi kabul etmesı
dikkat çekti.
Muhtarlık
kavgası: 2 öMi
• ARDAHAN(AA)-
Ardahan'ın Yukan
Kurdoğlu köyünde 18
Nisan'da yapılan seçimlerde
muhtar seçilen llkin Gökçe
ile kaybeden aday Cemal
Yılmaz'ın aileleri arasında
seçimden bu yana devam
eden tartışmalar. silahlı ve
taşlı sopalı kavgaya
dönüştü. Çıkan kâvgada
Akın Gökçe ile Suat Gökçe
tabancayla vurularak
öldürüldü. Ağır yaralanan
Dilek Yılmaz, Ömer
Yılmaz, Osman Yılmaz,
Rasim Yılmaz ile tbrahim
Ertürk. Ardahan Devlet
Hastanesi'nde tedavi altına
alındı. Hafif yaralı 3 kişi ise
ayakta tedavi edildikten
sonra taburcu edildi.
Kavgadan sonra jandarma
kuvvetlennin köye giderek
durumu kontrol altına
aldıklan. olayla ilgili 13
kişinin gözaltına alındıgı,
soruşturmanın
sürdürüldüğü bildirildi.
Operasyonlar
sürüyor
• DİYARBAKIR
(Cumhuriyet Bürosu) -
Diyarbakır, Van ve Bingöl
kırsallannda sürdürülen
operasyonlarda 20 terörist
öldürüldü. Çıkan
çatışmalarda 1 güvenlik
görevlisi de şehit oldu.
Olağanüstü Hal Bölge
Valiligı'nden yapılan
açıklamaya göre, Van'ın
Başkale ilçesi Eyvantaşı
Dağı bölgesinde 14,
Diyarbakır'ın Kulp ilçesi
Menditepe bölgesinde 4 ve
Bingöl merkez Aşağıköy
bölgesinde de 2 olmak
üzere topiam 20 terönst
öldürüldü.
Şemdinli'de
maym faciası
• ŞEMDtNLİ(AA)-
Hakkân'nın Şemdinli
ilçesinde teröristlerce
döşenen mayına basan 5'i
korucu 6 kişi hayatını
kaybetti, 5 korucu da
yaralandı. llçenin Konur
köyü yakınlannda mayın
taraması görevine çıkan
korucular. teröristlerin daha
önce yola döşediği
antipersonel tipi mayına
bastı. Mayının infîlak
etmesi sonucu kimlikleri
henüz öğrenilemeyen 5 köy
korucusu ile 1 köylü olay
yerinde öldü, 5 korucu da
yaralandı. Olayda hayatını
kaybedenlerin kimliklerinin
belirlenmesine çahşıldığı,
yaralılann Hakkâri Askeri
Hastanesi'nde tedavi altına
alındıgı öğrenildi.
TKB davası
• ANKARA (AA) - Ankara
Cumhuriyet Başsavcılığı,
iki şirkete usulsüz kredi
vererek Türkiye Kalkınma
Bankası'nı (TKB) zarara
uğrattıklan gerekçesiyle
eski Genel Müdür Niyazi
Eroğlu ile eski Genel
Müdür Yardımcısı Orhan
Merzifonluoğlu hakkında
dava açtı. 23. Asliye Ceza
Mahkemesi'nde 15
Haziran'da başlayacak
davanın iddianamesinde,
sanıklann görevde
bulundugu 1994-19%
yıllannda, DOKAP Altyapı
Elemanlan Sanayi ve
Ticaret Anonim Şirketi ile
YİFAŞ Anonim Şirketi'ne
verilen kredilerin geri
ödemelerinin takip
edilmediği öne sürüldü.
Sanıklardan Eroğlu
hakkında "görevi kötüye
kullanmak' suçundan 3
yıla, Merzifonluoğlu
hakkında ise 'görevi
ihmal'den I yıla kadar hapis
istendi.
Fethullah Gülen, kitabında cemiyet değil, cemaat istediğini belirtiyor
Hedef laik devletSERTAÇEŞ
ANKARA - Ankara Emniyet
Müdürlüğü Istihbarat Şubesi'nin
telefonlan izlediğinin basına sız-
dınlmasının ardından ortaya çı-
kan skandalın, 'teşkilattaki Fet-
huUahçılar hakkında başlaolan
derin araşOrmadan kaynaklaiMb-
ğı' bildirildi. Başbakanlık Teftiş
Kurulu ve Îstihbarat Daire Baş-
kanlığı'nın istemi üzerine incele-
me başlatan Ankara Îstihbarat Şu-
besı, Fethuilah Gulen in kıtapla-
nndakı çelışkılen ortaya koydu.
Hazırlanan raporda, Gülen'in
Cumhuriyet rejimini 'karb-buzhı
mevsiın'e benzettiği ve bunun bir
gün biteceğini ağır, ağdalı bir Os-
manlıca ile dile getirdiğine dikkat
çekildi.
Ankara Îstihbarat Şubesi'nce
yapılan çalışmada Gülen'in tüm ki-
taplan aynntılı bir şekilde incelen-
di. Çalışmada. kitaplardaki çeliş-
kiler ve Türkiye Cumhuriyeti re-
jimini hedef alan bölümler sap-
tandı. Fethullah Gülen yanhlannın
örgüt yapılannın da anlatıldığı ça-
lışmanın satırbaşlan şöyle:
• Gülen, kitabının bir yerinde
medrese hocalanndan birisinin
günde ikı zeytin yiyerek yaşadı-
ğını. başka bir yerinde ise günde
DYP Cenel Baskan Yardımcısı Cihan Pacacı
'Telefon dinleme çığnndan çıktı'
ANKARA (Cıımhariyet Bürosu) - DYP Genel
Baskan Yardımcısı Cihan Paçaa. Başbakanlık ve
GeneDcurmay'a kadar uzanan telefon dinleme ola-
yıylailgili olarak "Telefon dinleme güvenlik gerek-
çes ounaktan çıkmış, maalesef şantaj kaynağı ha-
finegehniştir'n
dedi.
Paçacı, dün düzenlediği basm toplantısmda, dev-
letin gerek iç, gerekse dış güvenlik açısından po-
tansiyel suçlu veya birtakım örgütlerin telefonla-
nnı mahkeme karanyla dinleme yetkisi olduğunu
anımsatarak ortaya çıkan tele kulak skandalının,
bu işin "çtğmndan çdcnğmı'' ortaya koyduğunu
söyledi. Telefon dinlemenin "şantaj kaynağT ola-
rak kullarulmasının derhal önlenmesi için gerekli
düzenlemelerin yapılması gerektiğini aktaran Pa-
çacı. "Bir başbakarun telefonunun dinknmesinin
hiçbir izahi, hakh gerekçesi ofaunaz" diye konuş-
ru.
Paçacı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı V'ural
Savaş'a gönderilen kasetin. FP'nın kapatma dava-
sında delil olarak kullanıldığının anımsatılması
üzerine de "Bu işin çivisi çıkmış. Telefon kayıtian
mahkemeJerde deffl olarak kabul edflmiyor" gö-
rüşünü dile getirdi.
bir zeytin yiyerek yaşadığını söy-
lüyor. Hangisinin dogru olduğu
anlaşılmıyor.
• Kitaplarda cemaat getırilme-
si düşünülen, cemiyet ise Cum-
huriyet rejimi olarak sunuluyor.
Cemiyetin kanunlannın, tüzükle-
rinin yapay olduğu savunuluyor,
eleştiriliyor. Cemaatteki insanla-
nn ise birbirlerine ilahi bir güçle,
duyguyla bağlı olduklan savunu-
larak övülüyor.
• Çocukluğunda Kuran okuma-
nın yasak olduğunu kapalı birdil-
le söylüyor. "Annem beni gece ya-
tarken kakfanp Kuran öğretirdi'"
diyor. Başka bir yerde ise yinean-
nesinin mahalledeki kızlan top-
layarak Kuran dersi verdiğini söy-
lüyor. Yasak olan yerde topluca
Kuran dersi verilemez. İki ifade
arasındaki çelişki dikkat çekiyor.
• Cumhuriyet döneminin so-
ğuk, karlı-buzlu bir mevsim ol-
duğunu. bu dönemın geçecegını di-
le getiriyor. Kendi yandaşlannı ise
karlann-buzlann arasından çıkan
şebnemlere benzetiyor.
• GüJen'ın bütün konuşmalann-
da amaca vanlması için uygulana-
cak yöntem net olarak gösterilir-
ken. hedef devamlı bulanık olarak
sunuluyor.
• Fethullahçılar, Gülen'ı, Isla-
miyete göre çok nadır olarak dün-
yaya gelen mehdı (kurtancı) ola-
rak kabul ediyoriar.
Ankara Emniyeti'nin yaptığt
çalışmada, Gülen cemaatinin ör-
gütlenmesinde yatay ve dikey yön-
temlerin kullanıldığı dile getiril-
di.
Buna göre örgütteki hiyerarşi
şöyle:
Şûra heyeti: 7 kişiden oluşuyor.
lçinde Gülen de var.
Dünya Imamı: Bütün dünyadan
sorumlu. Gülen'in bu görevde ol-
duğu sanılıyor.
Coğrafya tmamı: Dünyanın bel-
li coğrafi bölgesinde bulunan ül-
kelerden sorumlu.
Ülke Imamı: Bulundugu ül-
keden sorumlu.
Bölge îmamı: Bir ülkenin bel-
li bölgesinden sorumlu.
tl îmamı: Bulundugu ilden
sorumlu
llçe Îmamı: Bulundugu ilçeden
sorumlu
Mahalle Îmamı: Bulundugu
mahalleden sorumlu.
Sokak Îmamı: Bulundugu
sokaktan sorumlu.
Ev Îmamı: 4-5 kişinin kaldığı ev-
lerden sorumlu imam.
Her imam çalışmalanyla ilgili
bir üst imama düzenli bir şekilde
rapor sunuyor.
Gülen cemaatinden olan erkek-
lere "şaJdrt" (şükreden öğrenci),
bayanlara "şalrîrde" ve cemaate de
"şaJdrdan" deniliyor.
DYP'de muhalifler ve genel merkez, 'dişe diş' bir kongreye hazırlanıyor
Cevheri kabul etmezse, MenteşeAYŞESAYIN
ANKARA - DYP'de bu hafta toplanma-
sı beklenen genel idare kurulunda, 6. ola-
ğan büyük kongrenin takviminin belirlen-
mesinın ardından muhalifler, Tansu ÇOfcr
yönetimine karşı, ülke genelinde "eylem
planT başlatmaya hazırlanıyor. Çiller'in
eski *sağ kolu" Necmettin Cevberi'yi ara-
lık ayında yapılması beklenen 6. olağan
kongrede tek aday olmaya "ikna etnklerT
belirtilen muhaliflerin, Cevheri'nin vaz-
geçmesi durumunda, "işaret edeceği güve-
nin- birismi" Çiller'in karşısına çıkarma he-
sabı yaptıklan öğrenildi. Cevheri'nin, ken-
disi aday olmazsa yakın arkadaşı, Genel
Baskan Yardımcısı NahitMenteşe'yi aday-
lık için önereceği kulislerde dile getirildi.
DYP'nin yüzde 12 oy aldığı 18 Nisan se-
çimlerinin ardından güçlenen parti içi mu-
halefet, Çîller'le hesaplaşmayı 6. olağan
büyük kongreye bıraktı.
Çiller genel baskan olduktan sonra ilk
kez "sJstemü" bir şekilde hareket eden mu-
halifler. Cevheri'yi lider adaylığına "bü-
yüktüçiide" ikna ettıler. Ancak Cevheri'nin,
yine de "başka bir isim çıkarsa" vazgeçe-
bileceğıni yakın çevresine ilettiği öğrenil-
di.
Cevheri'nin yakın çevresinde yer alan
bir eski millervekiü, "Cevheri baskıianmız
üzerine, öoderliği kabul edeceğinin tşareti-
Tansu Çiller Necmettin Cevheri Nahit Menteşe
m'verdLAncak yinede 'Kesin açıkiama için
zamanı var, bekleyelim" diyor.Cevheri'nin
kamuovıı önüne çıkıp, adayhğuu ilan etme-
si gerekir. Ama kongre takvimi açıklanma-
dan da harekete geçmek jstemh'or" dedi.
Cevheri'nin aday olmaması durumunda
AP geleneğinden gelen Genel Baskan Yar-
dımcısı Nahit Menteşe'yi önerebileceği,
kulislerde dile getirildi. DYP Başkanhk Di-
vanrndaki tek muhalif isim olan Menteşe
ise Cumhuriyet'in konuya ilişkin sorulan
üzerine, şimdıye kadar hiçbir göreve talip
olmadığını söyledi. Menteşe, "13 kez ba-
kanhk yaptım, ama her bakanlar kurulu
listesi açıklanışından önce ortadan kaybol-
dum, hiçbir göreve ben talip ounadun" de-
di.
Menteşe, Cevheri'nin aday olarak çık-
maması durumundaki tavnnın sorulması
üzerine de "Herşeyifinçokerken"demek-
le yetindi.
Muhalif hareket, kongrede Çiller'in kar-
şısına tek aday çıkarmayı planlarken, eski
Bartın Milletvekili KöksalToptan'ın lider-
lik iddiasından vazgeçmemesi sıkıntı yara-
tıyor. Cevheri "ye daha önce de "Eğer aday-
hğınızı ilan etmezseniz, ben aday olacağun "
diyen Toptan'ın, Cevheri dışında bir aday
gösterilmesi durumunda liderlik yanşına
gireceği kaydedildi. Muhaliflerin büyük
bölümü ise Toptan'ın hareketine karşı çı-
kıyorlar.
Bazı partililer, "Eğer bir secimde muh-
tar adayıçokolursaeski muhtarkazanır. DVP
örgütü buna izin vermeyecektir" görüşünü
dile getirdiler.
Kongre takvimini bu hafta içinde kesin-
leştirmesi beklenen DYP'de örgütler de kay-
nıyor. Çiller'in seçimlerden sonra görevden
aldığı eski lzmir, Ankara, Istanbul, Bursa
ve Menin il yöneticileri yargıya giderken,
muhalif örgüt yöneticileri ve partililer de
kongreye dönüîc çalışma başlattılar. Bu çer-
çevede, önseçimi kazandığı halde genel
merkez tarafindan listeye konulmayan mil-
letvekili adaylannın da örgütler ve delege
düzeyinde genel merkeze karşı çalışma baş-
latmaya hazırlandıklan bildirildi. 18 Nisan
seçirrileri öncesinde önseçimi kazandığı
halde liste dışı kalan ya da seçilemeyecek
yerlere konulanlardan, aralannda Fadıl Ün-
ver, Kenan Nohut, Aytun Çıray, Coşkun
Ank'ında bulundugu 40 dolayında millet-
vekili adayı bulunuyor.
Genel merkez yönetiminin ise bu hafta
GfK'yi toplayarak kongre takvimini netleş-
tirmesi bekleniyor. GIK'de sayılan 14'te
kalan, bu nedenle "olağanüstü kongre" gi-
rişiminde başanlı olamayan muhalif üyeler
ise olağan kongreyi öne çekmeye çalışı-
yorlar. Muhalif üyelerden Mustafa Dedeog-
hı, GlK'de çoğunluğu ellerinde bulundura-
madıklan için olağanüstü kongre istemin-
den vazgeçtiklerini belirterek "4 kişi daha
bizden yana olsaydı. olağanüstü kongre ya-
pdabflirdLAnıabuiınJdnşirrKİietirnKdeyx)k.
O nedenleen erken zamandayapüması için
çalışacağız*' dedi.
Cumhurbaskanı Demirel
(
Fukam kahrsak
kapitiUasyvtılam
döneriz'
BAHARTANRISEVER
GAZİANTEP - Cum-
hurbaskanı SüJeyman De-
mirel, ülkenin kaynalda-
nnın yetmeyeceği yerde
dışandaki kaynaklardan
yararlanılması gerektiği-
ni vurgularken "Acaba
Düyun-u Umumiye gün-
lerine mi döneriz? Acaba
kapitülasyvn günlerine mi
döneriz? Bunlar vanasûr.
Hiçbir şeye dönmeyiz.
Eğer fukara kahrsak. Dü-
yun-u Umumiye'yede ka-
pitülasyonlara da döne-
riz''dedi.
Cumhurbaskanı Demi-
rel, dün Birecik Bara-
jı'nda.Fıratnehiryatağı-
nın değiştirilerek baraj
gövdesinden geçirilmesi
törenine kanldı. Tören ala-
nında yurttaşlar "Demi-
rebiz vatan yetün sayıiır"
ve "Toprak suya, biz size
muhtacız" pankartlan aç-
tılar. Demirel, konu^ma-
sında yörede kuraklık ya-
şandıgına işaret ederek
"Su boşuna akıp gidiyor.
Işte bu insanlar, çatlamış
topraklara Fırat'ı çağuv
yoıiar. 'Fırat'ı getirin ki.
biz bu sıkıntılardan kur-
tulalım' diyortar. Bu iş,
onun müjdecisidir. Benhn
vatandaf ım, seni bu sıkın-
tılardan kurtarmak, Tür-
kiye Cumhuriyeti Devle-
. ti'ninnamus,şerefborcu-
dur. tşte bu borç yerine
gelecek" dedi.
Tesise dış ülkelerden
sağlanan 1 miryar200mil-
yon dolarlık bir kaynak
yatınldığma dikkat çeken
DemireL, Avusturyave Al-
man hükümetlerine teşek-
kür ederek tavırlannın
dostane olduğunu söyle-
di. Türkiye 'yi. "bulundu-
gu bölgede istikrar unsu-
ru olan büyük bir devlet"
diye niteleyen Demirel,
"Çünkü künsenin bir tek
kör kuruşunu gasp etme-
miştir, her kuruşunu fa-
iziyleödemiştir.Onun için
Türkiye,güyenh' bir ülke-
dir" dedi. Ülkeye önü-
müzdeki yıUarda daha çok
sermaye ve teknoloji gel-
mesinde yarar olduğunu
belirten Demirel, herkesi
Türkiye'de iş yapmaya ça-
ğjrdı. Demirel, konuşma-
sını şöyle sürdürdü:
"Kendi içimizde huzur
ve sükûn meselemiz var.
Eğer huzur ve sükûnu ko-
rur. biriik ve beraberiik
içinde devam edersek bu
baraj hem elektrik, hem
sulama yapacakür. tşte o
geliyor. Buradan çıkan
etektrikikhertaraftafab-
rikalar yapılacaktır. Daha
çok iş, daha çok aş istiyo-
ruz. Bu ülkede, zengin ül-
kenin fukara çocuklan ol-
mak istemiyoruz. Zengin
bir ülkenin,zengin insan-
lan olarak yasamak isti-
yoruz."
TBMM, bütçe ve güvenoylaması için yoğun mesai yapacak
Hükümet programı görüşülüyor
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- 18 Nisan seçımlerinin ardından.
hükümetin kuruluşu ve başkanhk
divanı oluşumu süreci nedeniyle
"gündemH" toplanamayan
TBMM, bu haftadan başlayarak
yaz aylannı da kapsayacak yoğun
bir çalışma temposuna giriyor.
TBMM genel kurulunda bugün
57. hükümetin programı
üzerindeki görüşmeler yapılacak.
Maliye Bakanı Sümer Oral da,
TBMM Plan ve Bütçe
Komısyonu'nda 1999 Mali Bütçe
Yasa Tasansı'nı sunacak.
Komisyon aynca, hükümetin
öncelikleri arasında yer alan
Bankalar Yasa Tasansı'nı da
bugün görüşmeye başlayacak.
TBMM genel kurulunda
hükümet programı üzerindeki
görüşmeler bugün saat 14.00'te
başlayacak. TBMM Danışma
Kurulu'nda alınan karar uyannca
program üzerinde gruplara 50'şer
dakika konuşma süresı verilecek,
kişisel konuşmalar ise 10"ar
dakika ile sınırlandınlacak.
Hükümet programı uzerinde
sırasıyla MHP, FP, DYP, ANAP
ve DSP grup temsilcileri söz
alacak.
Gfivenoyu 9 Haziran'da
Hükümet programı üzerindeki
görüşmelerin tamamlanmasımn
ardından Anayasa ve içtüzük
uyannca güvenoylaması 1 tam
gün sonra yapılacak. Buna göre
57. hükümet için 9 Haziran
çarşamba günü güvenoyuna
başvurulacak. Parlamentoda 351
miİletvekilıyle çoğunluğu
oluşturan ANAP-DSP-MHP
koalisyonunun güvenoyu sorunu
bulunmuyor. TBMM Plan ve
Bütçe Komisyonu da saat
10.00'da toplanarak Bankalar
Yasa Tasansı'nı görüşmeye
başlayacak. Ancak hükümet
kanadına mensup üyeler tasanyı
alt komisyona havale edecekler.
Alt komisyon, çarşamba günü
yaptığı çalışmalarla ilgili
raporunu üst komisyona sunacak
ve aynı gün görüşmeler bu alt
komisyon raporu üzerinden
yapılacak. Maliye Bakanı Sümer
Oral. 1999 Mali Bütçe Yasa
Tasansı'nı bugün saat 11.00'de
komisyona sunacak. Oral'ın
sunuşunun ardmdan bütçe
görüşmelerine ara verilecek ve
tasannın tümü üzerindeki
görüşmelere de 10 Haziran
perşembe günü başlanacak.
Merkez karar yönetim kurulu bugün toplanıyor
ANAP eskilerle vitrin 'yenileyecek'
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
ANAP Merkez Karar Yönetim Kurulu
(MKYK) bugün toplanarak Başkanlık
Divanı'm yenileyecek. Toplantıda,
Sakarya Milletvekili Ersin
Taranoğlu nun partide ikinci adam
konuznuna getirilmesi bekleniyor.
ANAP Genel Başkanı Mesnt Yrfmaz,
Başkanlık Divanı üyelerinden medya
işlerinden sorumlu genel baskan yardımcısı
Yaşar Okuyan'ı Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı, propagandadan sorumlu genel baskan
yardımcısı Erkan Mumcu'yu Turizm Bakam,
teşkilattan sorumlu genel baskan yardımcısı
Mehmet Keçeciler'i Devlet Bakanı, genel
başkanvekili Cumhur Ersümer'ı Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanı, genel sekreter Röştü
Kazan YüceJen'i de Devlet Bakanı olarak
atadı. Sivil toplum ilişkilerinden
sorumlu genel baskan yardımcısı Nejat
Arseven de TBMM Başkanvekilliği'ne
seçildi MKYK'nin bugün Genel
Baskan Mesut Yılmaz başkanlığında
yapacağı toplantıda, boşalan üyeliklere
Ersin Taranoğlu, Mustafa Taşar, Işm
Çelebi, Cengiz Altmkaya. Salih Yüdınm ve
Ahat Andican'ın seçilmesi bekleniyor.
Taşar'ın genel sekreter olarak
görevlendirilebilecegi, Taranoğlu'nun da
genel başkanvekilliğıne seçüebilecegi
kaydedildi. ANAP'ta Başkanlık Divam üyeliği
devam eden üyeler ise genel baskan
yardımcısı Şadan Tuzcu. yerel yönetımlerden
sorumlu genel baskan yardımcısı AH Dogan ve
sosyal işlerden sorumlu genel baskan
yardımcısı Bûlent Akarcab.
BİZBİZE
ERDAL ATABEK
Çocuklarınızı
Tanıyor musunuz?..
Newsweek dergisinin 10 Mayıs '99 tarihli sayı-
sının kapağındaki soru buydu. Amerikan toplu-
muna sorulan bu soru, "ana babalann çocuklan-
nı ne denli tanıdığını" sorguluyordu. Arnerika'da
yaşanan şiddet olaylannı yaratan çocukların anne
babalan, "onlann böyte birşeyyapacaklannın akıl-
lannın ucundan geçmediğini" söylemişlerdi. Pek
çok anne baba için de durum hemen hemen ay-
nıdır "Benim çocuğum mu yapmış ? Olamaz böy-
te şey. Benim çocuğum bunu yapmış olamaz."
Ergenlerin sorunlannın çogu kez ortaya çıkan bir
olayla patlak verdiğini açıklayan araştırmalar, an-
ne babaların önce bir şok yaşadıklarını da belirti-
yor. O zaman da yukandaki sorunun önemi çok bü-
yük: "Çocuklannızı tanıyor musunuz? Ne ölçüde
tanıyorsunuz? İç dünyalannı biliyor musunuz? Si-
zinle paylaştığı şeyleri var mı? Çocuğunuzun ar-
kadaşlanyla neler konuştuğunu merakediyor mu-
sunuz? Çocuğunuzla arkadaş mısınız?
Bunu sorduğum her anne babanın önce tepkiy-
le karşılayıp, "Bilmezolurmuyum, elbette tanınm,
o benim çocuğum' dedikten sonra düşünmeye baş-
ladıklarını gördüm. Bir süre sonra "Tanıdığımı sa-
nıyorum, ama belki de tam olarak tanımıyorum"
dediklerini duydum. Hepimiz "çocuklanmızı tanı-
dığımızı" sanınz, ama nelerini tanınz, nelerini bili-
riz? Bir anne, çocuğunun hangi yemekleri sevdi-
ğini, hangilerini sevmediğini çok iyi bilir de "çocu-
ğunun hayal kınklıklannı" bilir mi? Bir baba, çocu-
ğunun okuldaki derslerinin hangilerinde daha ba-
şanlı olduğunu bilir, ama gelecekten neler bekle-
diğini bilir mi?
"Çocuklanmtzın nelerini bildiğimizi" şöyle aklı-
mızdan bir bir geçirirsek, "tutkulannı, özlemlerini,
korkulannı, kayğilannı, kendisi hakkında neler his-
settiğini" bilip bilmediğimizi sorgulayabiliriz. Böy-
le bir sorgulamayı gerçekten içtenlikle yaptığımız
zaman, gerçekte çocuğumuzun iç dünyasındaki
çok az şeyi bildiğimizi hayretle görürüz.
Aslında "kendimizi yeterince tanıyıp tanımadı-
ğımızı" sorduğumuz zaman da bizi çok şaşırtan so-
nuçlara varabiliriz.
Bu durumun çok önemli nedenleri var. Özetle gö-
rürsek:
- Yeni teknolojiler ve eğlence endüstrisi aile ya-
pısını değiştiriyor, ergen çağındaki gençler daha çok
yalnızlık içindekalıyor. Evlerimizdeki televizyonlar,
radyolar, bilgisayarlar, internet, giderek "evdeki
konuşma ortamı"r\\ kaldınyor, bunun yerini, herke-
sin kendi algısına, kendi değerlendirmesine daya-
lı "tekil uğraşlar" alıyor. Bu durumun giderek artan
oranda "yalnızlaşma"ya, "birbirine yabancılaş-
ma "yayol açtığı görülmektedir. Artık bir ev içinde-
ki insanlar birbiriyle ancak günlük gereksinmeler
için konuşmakta, duygu ve düşünce paylaşımı or-
tadan kalkmakta, böylece ortak yaşam değerteri
de silinmektedir.
- lletişim ve bilgi teknolojilerinin, yaygınlaşması
yanında "pazar ekonomisi değerierini" oluştur-
makta yaygın biçimde kullanılması da sosyal de-
ğerlerde büyük bir değişime yol açmaktadır. Bu du-
rum "çocuklar üzerindeki aile etkisini azaltmakta",
çevre etkisini arttırmaktadır. Bu çevre etkisinin de
başında "yaşıtlann etkisi "gelmektedir. Pazar eko-
nomisi değerleriise "markadüşkünlüğü"'ile, "mo-
da ilgiler"\ uyanmakla, "araba tutkunluğu" ile, "iyi
yaşamayı harcanan para miktan "yla ölçmeyle ken-
dini göstemnektedir. Bunların ruhsal ve sosyal do-
yum sağlayacak ölçüde elde edilememesi şiddet
davranışları için altyapı oluşturmaktadır.
- Gençlerin "özdeşleşim modelleri" büyük ölçü-
de değişmektedir. Toplumların olumlu örnekleri
olan "bilim öncüleri", "büyük sanatçılar", "adalet
savaşçılan", "güçlü politik liderier" artık özdeşle-
şim örnekleri olmamakta, yeni örnekler "çıkardün-
yasının", "şiddetortamlannın", "hızlızenginlerin"
içinde aranmaktadır.
- Gençlerin sosyal değerierini, inançlarını çev-
releri oluşturmaktadır. Bu yeni çevre de "yakın ar-
kadaşlar", "Internet'ten bulunan gruplar", TV ve
sinemanın imajlan olmaktadır. Buralardan gelen
yoğun etkiler gençlerin "yeni sosyal değerferi"n\
oluşturmaktadır. Bu değerierle ailelerin geçmişten
gelen değerleri arasındaki fark çok büyümektedir.
Geçmişten gelen "arkadaşlık, dostluk, dayanış-
ma" değerleri, günümüzün "rekabetçiyanşmaor-
tamı"nöa yitip gitmekte, yerini, ne yolla olursa ol-
sun "üstün olma" değeri almaktadır. Gene "dürüst
olma, hak ettiğini kazanma, kendi kazandığına sa-
hip olma" değerleri de değişmekte, "neyolla olur-
sa olsun, kimin olursa olsun sahip çıkma" düşün-
cesi yeni fırsatçı yaklaşımın değeri olarak ortaya
çıkmaktadır.
Bütün bu etkenler birlikte düşünüldüğü zaman,
yalnızlık duygusu, bunu gidermek için sanal dün-
yadan arkadaş bulma isteği (ve kolaylığı), bu yol-
la aktanlan yeni dünyadüzeni değerleri, 12-19 yaş
arası gençlerini büyük ölçüde değiştirmektedir.
Peki, durum gerçekten de böyle, ama biz ne ya-
pabiliriz? Bu konuyu da başka bir yazımızda ele
alalım.
Toplanhya türbanla katılmıştı
FP'ü belediye meclisi
üyesinesoruşturma
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-Ankara Cumhu-
riyet Başsavcılığı, Yenima-
halle belediye meclis top-
lantısına türbanla katılan
FP'lı meclis üyesi Halise
Çiftçi ile ilgili soruşturma
başlattı.
Edinilen bilgiye göre,
Yenımahalle Belediye Baş-
kanı Tunca> Alemdaroğ-
hı 'nun geçen hafta beledi-
ye meclis üyesi Çiftçi hak-
kında "karmı kurumveku-
ruluşlarında kılık \e krva-
fet j önetmeligine uymadı-
ğı, dince kutsal sayılan şey-
leri istismar ettigi'' gerek-
çesiyle suç duyurusunda
bulunmasının ardından,
dosya Ankara Cumhuriyet
Savcısı Kasun Hacıkami-
oğlu tarafindan inceleme-
ye alındı. Belediye baş-
kanı Alemdaroğlu, 3 kez
uyanlmasına karşın türba-
nnıı çıkarmayarak toplan-
tıya katıldığı ve böylece
"Anayasanın 24,Kamu Ku-
rum ve Kuruluşlannda Kı-
lık ve Kıyafet Yönetmeli-
ği'nin3.maddelerineaykı-
n davrandığı
r
iddiasıyla
Çiftçi hakkında suç duyu-
rusunda bulunmuştu.
Ankara Cumhuriyet
Başsavcılığı. CHP Altın-
dağ llçe Başkanı'nın suç
duyurusu üzerine Altındağ
belediyesi meclis üyesi
Havva Bektaş hakkında
başlattığı soruşturmada ise
"görevsEİikkaran" vere-
rek dosyayı tl İdare Kuru-
lu'na göndermişti. fl Ida-
re Kurulu'nca hakkında
"lüzum-u muhakeme" ka-
ran verilirse Bektaş'ın bu-
na itiraz etme hakkı bulu-
nuyor.