Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 MAYIS 1999 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Namaz çıkışı gösteri yapan grubun polisle çatışması sonucu işyerleri tahrip oldu, 236 kişi gözaltına alındı
Malatya'da şeriatçı kalkışmaSELAHATTİN GÖKATALAY
MALATYA - Inönü Üniversi-
tesı Senatosu'nun önceki hafta
içerisinde yayımladığı kıyafet ge-
nelgesini bahane eden şeriat yan-
lılan cuma namazından sonra yi-
ne gösteri yaptılar. Cuma nama-
zından çıkanlann Akpınar Mey-
danı'nda toplanmasından sonra
başlayan olaylann, hakkında tu-
tuklama karan bulunan ve polis-
çe aranan imam Ramazan Kes-
Idnin telkmleriyle başlatıldığı be-
lirtıldi. Olaylar sırasında çok sayı-
da kişi yaralanırken 236 kışi de
gözaltına alındı. Emniyet Genel
Müdürü Necati BUican. Malat-
ya'da meydana gelen olaylann
"irticai bir hareket" olduğunu
söyledi. Eylem yapılacağı istihba-
ratını daha önceden aldıkiarını
kaydeden Bilican. "Dağıhn" uya-
nsını dinlemeyen 236 gösterici-
nin gözaltında olduğunu açıkladı.
Eylemlenn arkasmda örgüt bulu-
nup bulunmadığı yönündekı so-
rulan da yanıtlayan Bilican şunla-
n söyledi: u
Buirticai hareketi teş-
vik edenlerin ögrencilikle alakası
yok. Eylemlenn ardında bazı der-
nek ve \akıflar var. Ancak herhan-
gi bir siyasi partinin eylernlerle
bağlannsınj tespit edemedik."
Unıversitenin genelgesıne ge-
çen cuma günü camilerden çıka-
rak tepki gösterenler. bu cuma da
yine aynı senaryoyu sergıledıler.
Cuma namazından sonra camiler-
den çıkanlann ayn ayrı gruplar
halinde geldigi Akpınar Meyda-
nı'nı bir anda yaklaşık 2 bın kişi
doldurdu. Gruptakılere çevre il-
lerden gelen şeriatçılann da katıl-
dığı saptandı. Şeriat yanlısı grup.
tnönü Universitesi Rektörii Omer
Şartak'ı tehdit ederek "Rektör is-
tifa", -RektördeğilYahudi-. "Bu-
rası Tûrkiye, İsrail değü", "Koso-
va'da Sırplar, Malatya'da rektör"
\e "Çankaya şişmanı Allah düş-
manT sloganlan attı. Kalabalığa
müdahale etmek isteyen güvenlik
güçlenne gruptan taş atılınca po-
lıs göz yaşartıcı bomba kullandı.
Polisın müdahalesi sonrasında
tekbir getirerek kücük gruplara
bölünen şeriat yanlılanndan iki ki-
şi yaralandı.
Meydanın üzerinde polıs heli-
kopten dolaşırken meydanın çe\ -
resinde önlem alan askerler ıse
olaylara müdahale etmedi. Olay-
lan izleyenlerden bazılan asıl kış-
kırtmayı yapanın daha önce de
verdiği şeriat yanlısı hutbelerle ta-
nınan \e hakkında tutuklama ka-
ran bulunan Ramazan Keskin ol-
duğunu iddia ettiler. Adlarının
açıklanmasını ıstemeyen kışıler,
"Bu imamcamileri kullanarakşe-
riat yannsı söylemleriy le halkı kış-
kırüyor. Arandığı haldc buluna-
mıyor. ama cami \e meseitlerde sık
sık halka hitap ettiğini duyuyoruz.
Böyle adamlar serbest gezerse
Malatya'da daha vahim olaylara
tanık oluruz" dediler.
Malatya'da Akpınar Meyda-
nı'ndakı ızinsız gösterinin ardın-
dan göstericiler sokak aralannda
toplanmaya başladılar. Güvenlik
güçlerinın zamanında müdahale-
si sonucu, Aslantepe. Akpınar.
Halep ve Cezmı Kartay mahalle-
lerindeki ara sokaklarda toplan-
maya çalışan küçük gruplar dağıl-
dı. Müdahale sırasında uyanlara
rağmen dağılmayan 45'i kadın
231 kişi gözaltına alınırken, ko-
valamaca sırasında bazı ışyerleri-
nin de camlanrun kınldığı gözlen-
di. Öte yandan, Akpınar Mahalle-
si'nde Yeni Cami önünde bir grup
göstencı, polise taş atarak camiye
gırmeye çalıştı. Güvenlik güçlen,
söz konusu göstencilen avlu giri-
şınde gözaltına alırken, bu şahıs-
lann "Poliscamiyi basö" dıye ba-
ğırdıklan duyuldu.
Takviye gelfü
Malarya'ya oiası olaylara karşı
Kahramanmaraş, Elazığ ve Adı-
yaman'dan takviye kuvvetler ge-
lirken, Jandarma ll Alay Komu-
tanlığı'na bağlı jandarma birlik-
leri de bir süre şehır merkezınde
alınan güvenlik önlemlenne ka-
tıldılar. Gösteri sırasında askeri bir
helikopter de sürekli olarak bölge-
de uçuş yaptı.
Bılındiği gibi, şeriatçılann tep-
kısıne yol açan Inönü Cnıversıte-
si Senatosu karannda şöyle denil-
Diyarbakır toplantısı
Rektörlerden
geridliğe
sert tepki
• Diyarbakır'da bir araya gelen
65 üniversite rektörii, Inönü
Universitesi Rektörii Şarlak'a
destek verdi. Toplantı sonrası
açıkJanan bildirgede "Türk
milleti, toplumumuzu çağın
gerisine götürmek isteyenlere
asla izin vermeyeceğimizden
emin olmalıdır" denildi.
ENVERSEVİŞ
DİYARBAKIR - Üniversiteler Arası
101. Kurul Toplantısı Diyarbakır Dicle
Universitesi'nde gerçekleştirildi. 65 üni-
versite rektörünün katıldığı toplantı son-
rası açıklanan. "Türk Kamuoyuna ve
TürkMiletine''başlıklı bildirgede, "Türk
milleti. toptumumuzu çağın gerisine gö-
türmek isteyenlere asla izin venneyeceği-
mizden emin olmahdır" denildi. Toplan-
tı sonrasında yayımlanan sonuç bildırge-
sinde de Merve Kavakçı'nın Meclis'teki
türban eyiemine değınilerek "Türk ulu-
sunun temsflcisi olan Tüıidye Büyük Mil-
let Meclisimiz şanlı tarihi boyunca şeriat-
çı eylemcilerin gösteri alanı olmamıştır.
Bundan böy le de olmasına izin \erümeye-
cektir" görüşüne yer verildi.
Üniversite rektörlen Diyarbakır'da dün
toplantı öncesi Yüksek Oğretim Kurulu
Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürüz başkan-
lığında bir dizi ziyaretlerde bulundular.
Zafer Anıtı'na çelenk koyan rektörler Di-
yarbakır Valisi NafîzKayalıileOlağanüs-
tü Hal Bölge Valisi Aydın Arslan ve 7. Ko-
lordu Komutanı Korgeneral Kemal Yıl-
maz'ı makamlannda ziyaret ederek bir
süre görüşrüler.
Şarlak'a destek
Rektörler daha sonra Dicle Universite-
si Rektörlüğü binasında bulunan Senato
Salonu'nda düzenlenen toplantıya katıl-
dılar. Basına kapalı yapılan toplantı son-
rası YÖK Başkanı Prof. Dr. Kemal Gü-
rüz tarafından rektörler komitesi sonuç
bildirgesi okundu. Toplantıda, üniversite-
lerle ilgili ve ülke meseleleri konusunda
görüş ahşverişinde bulunulduğunu belir-
ten Gürüz, Inönü Üniversetisi Rektörii
Prof. Dr. Ömer Şarlak'a yöneltılen tehdit-
lere değinerek. bu konuda şunlan söyle-
di: "tnönü Universitesi Rektörü'ne sade-
ce yasalann emrettiği şekilde görevini yap-
tiğı için bazj çev relerce y öneltilen tehditie-
ri şiddetle kınıyoruz. GÖre\ hepimizindir,
Türkiye Cumhuriyeti ünhersitelerinin
rektörleri olarak bundan sonra da aynı
görev bilind içinde hareket edeceğimiz ve
Inönü Ünherseu"'nin rektörünün yanında
olduğumuz biBnmeli, Türk milleti. toplu-
mumuzu çağın gerisine götürmek isteyen-
lere asla izin vermeyeceğimizden emin ol-
malıdır."
Prof Dr. Şarlak da kendisine verdikle-
n destekten dolayı YÖK Başkanı Prof.
Dr. Gürüz ile rektörlere teşekkür etti.
Toplantı sonrasında yayımlanan sonuç
bıldirgesini Üniversiteler Arası Kurul
Başkanı Prof. Dr. Ayhan Kızı! açıkladı.
Sonuç bildirgesınde şöyle denildi:
"Büyük Atatürk'ün Türk ulusuna ar-
mağanı olan laik cumhuriyete yöneiik sal-
dınlann yüce MecHsimizin çatısı altına ta-
şmması girişimini esefle karşuıyoruz. Türk
uhısunun temsilcisi olan Türkiye Büyük
Miüet Meclisimiz şanlı tarihi boyunca şe-
riatçı eylemcilerin gösteri alanı olmamış-
tır. Bundan böy le de olmasına izin verilme-
yecektir. "\ üce Meclisimiz bu konudaki ka-
rarhiğını ve irticai provokasyonlara geçit
vermeyeceğini en onurlu biçimde ortaya
koymuştur. Ulusal birlik ve bütünlüğümü-
züzedefemeyi, aynmahk varatarak ulusu-
muzu dindar. dinsiz kamplaşmasına sü-
rüklemeyi hedefleyen bu girişimin laiklik
flkesine yöneUk bir saldın anıacı taşımak-
ta olduğu ve halkımızın milli ve manevi
duy gulannı incütmeyi hedef aldığı açıkür.
Kamu hukuku statüsüne tabi kanıu görev-
Bleri olan millersekilkrimizin kılık kıyafet
bakımından ayTjcalıklı bir konumda de-
ğerlendirilemeyeceği gerçeğinden hareket-
le Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin laik-
Bk karşıtı girişimlere firsat vermeyeceğine
olan inancımızı \ ineliyor. Türk ünrversite-
lerinin laik demokraükcumhuriyete sahip
çıkma ve çağ dışı irticai görüşlerk müca-
detedeki kararbhğuıı Türk kamuoyuna bir
kez daha önemle duvururuz."
Göstericiler. "polis (>asrı" yalanıyla halkı emniyet güçierine karşı kışkırtnıaya çalışblar. (Fotograf: AA)
mişti: "Ümversitemiz yönetimL
kılık-kıvafet ileilgili mev'zuann uy-
gulanmasuıda öğrencilerimize, ye-
ni durunıa uyum sağlamalan için
yeterince süre verdiği \e hoşgörü
gösterdiği kanaatine varnuşnr. Bu
konuda küık-layafet mevzuatına
uymayan sınırlı sayida öğrencimi-
zin yönetkileri ile sürekli olarak
davalı olmasının maddi ve manevi
kayıplan getirdiği, açılan müker-
rer soruşturmalara harcanan za-
man ve emeğin asli görev ve so-
rumluluklanmıza aynlması gere-
ken kaynaklardan alındığı değer-
lendiriİmesiile üniversitemiz sena-
tosu kıhk-kıyafet me>zuatına uy-
mayanlann 26.04.1999 tarihinden
itibaren üniversitenıiz kapalı alan-
lanna girişlerinin yasakJanması-
na. görevlikrin bu konudaki çalış-
malanna engel olan veya engeile-
me girişiminde bulunanlara, ey-
lemlerine uyan yaptmmlann
ödünsüz olarak uygulanmasına
oybirUği ile karar vcrUmiştir.'1
Bildiriden sonra karan protesto
etmek isteyen yaklaşık 200 öğren-
ci ve veli, tekbir getirerek rektör
Şarlak'ı istifaya çağırmış, yine
Akpınar Meydanı'nda bir araya
gelen ve uyanlara karşın dağılma-
yan topluluğa müdahale eden po-
lis 5 kişiyi gözaltına almıştı.
tP Genel Başkanvekili Hasan
Yalçın, Merve olayıyla başlatılan
tertibin sürdüğünü belirttı. Batı
destekli irticanın iç savaşı tahrik
ettiğini, Malatya'da yaşanan olay-
lann anlamının bu olduğunu öne
süren Yalçın, yaptığı yazılı açıkia-
mada şu görüşlere yer verdi:
"f rtica, seçün sonuçlanndan ce-
saret almışür. .\BD Türkiye'ye er-
ken seçimi böyle bir istikrarsızhk
tablosu oluşturmak için dayatmış-
ü. Amaçlan, iç kargaşahğa sürük-
leyerek Türkiye'ye, kriz bölgeleri-
ne müdahale gücü misyonunu ka-
bul ettirmektir. Türkiye'yi karga-
şadan kurtarmanın tek yolu. 28
Şubat karaıiannı uygulama ira-
desini canlandırmakür.
7
"
Türbana kınama: Demokrasi, temellerini yıkıcı davranışlara tepkisiz kalamaz
Kavakçı'ya tepld dinmiypr
Haber Merkezi - Yarattığı türban
bunaumı' ile Meclis'in açılışına gölge
düşüren Fazilet Partili (FP) Merve Ka-
vakçı ve destekçisi siyasi partilere yö-
nelik protestolar sürüyor. Hacettepe
Üniversitesi Senatosu'ndan yapılan
açıklamada. TBMM çatısı altında.
inanç özgürlüğü ardına saklanarak la-
ik cumhuriyetin temel değerlerine
meydan okuyan davranış ve bunun ar-
kasındaki çağdışı zihniyet kınandı.
Hacettepe Üniversitesi Senatosu,
kendilerine milletin vekili olma hak-
kını ve onurunu veren demokratik dü-
zenin, kendi temellerini yıkacak dav-
ranışlara hiçbir zaman tepkisiz kala-
mayacağını voırguladı.
Senato karannda şöy-
le denildi:
"Laik ve demokra-
tik Türkiye Cumhuri-
yeti'ne karşı sistemli
olarak yürütülen, ka-
mu kurumlan ve üni-
versitelerden sonra
şimdi de ulusal ege-
menliğin en üst temsil
organı olan parlamen-
to içinde meşruiy et ka-
zanmayı amaçlayan bu
planh ve karanlık ha-
reketi. anayasal hakkın
kullanılması olarak
görmek münıkün de-
gildir. Atatürk devrim-
lerine ve çağdaş cum-
huriyetin 75 yılhk ka-
zanımlanna yürekten
bağlı olan Türk halkı,
bu tür evlemlerin kar-
şısına her zaman olduğu gibi yine aynı
kararüukla çıkacaktır."
Ankara Üniversitesi Türk lnkılap
Tarihi Enstitüsü'nce yapılan yazılı
açıklamada, irticanın çirkin yüzünü
üniversiteler. bağımsız yargı ve diğer
deviet kurumlanndan sonra temelini
Atatürk'ün attığı Meclis'in çatısı altın-
da göstermekten kaçınmadığına dik-
kat çekildi.
Enstitü. Kavakçı'nın kişisel niteli-
ğinden çok ilintili olduğu dış odaklar
ve bunlann iç uzantılanna dikkat edil-
mesi gerektiğini vurguladı.
TESK Genel Başkanı Derviş Gün-
dav da TBMM'de türban bunalımına
yol açan ve destekleyenlerin Türkiye
Cumhuriyeti ile kendi güçlerini sına-
dıklanm belirterek "Dini bahane ede-
rek, türbanı öne plana çıkararak bu-
nun sonuçlarından kâriı çıkmaya çah-
şanlan, bu eylemleri gerçeklestirerileri
ve sessiz kalarak dolay lı da olsa destek
verenleri şiddetle kmıyoruz" dedi.
Günday, "Gerçekleştirilen eylem,
Atatürk, Atatürk ilke ve inkılaplanm,
laik Türkiye Cumhuriyeti"ni hedefle-
miştir. Tüıidye Cumhuriyeti'ni yıkma-
yı, Atatürkçü düşünceyi ve bunlan sa-
vunanlan yok etmeyi kendilerine hedef
seçen bu şer güçler, en az çocuk katili
Apo ve PKK kadar tehlikdidir" diye
'Kadınlar kıdlıığu kabuletmez'Istanbul Barosu Kadın Haklan
Komisyonu adına açıklama yapan
komisyon başkanı Nazan
Moroğlu ise Meclis İçtüzüğü'nde
türbanla ilgili açık bir hükmûn
bulunmamasının yüksek yargı
kararlannın ve yürürlükteki
hukuk kurallarının göz ardı
edilmesini haklı
gösteremeyeceğini kaydetti.
CHP Konak llçe Kadın Kolu
Başkanı Ruldye Acar, TBMM
Başkanı Ali Rİza Septioğlu'na
gönderdiği yazıda, basit bir kılık-
kıyafet gibi sunulan fürbanın.
tarikatların simgesi. gericiliğin
bayrağı olduğunu söyledi.
Cumhuriyet kadınının aydınlık
Türkiye'yi temsil ettiğini,
TBMM'ye giren her
milletvekılınin tarikatlar adına
değü, Türkiye Cumhuriyeti adına
orada olduğunu vurgulayan Acar,
şu görüşlere yer verdi:
"Cumhuriyet devrimi ik kul
olmaktan. çocuk ve deliierie bir
tutuhnaktan kurtularak yurttaş
kimligimizt' ka\Tiştuk. Özgür ve
eşit yıırttaşlık ülküsünden bizi
vazgeçirmeye çalışmak inıkânsızı
denemektir. Türkiye toplumunu
böhneye hizmet eder. Hiçbir
kuv-vet buna yetmez. Mustafa
Kemal'in dediği gibL Türkiye
Cumhuriyeti tarikatlar, şeyhler,
müritler, meczuplar memleketi
olamaz. Bütün kadınlan
Cumhuriyet devrimlerine sahip
çıkmaya ve bu sakhnyı protesto
etnıeye çağırıyoruzJ'
Türk Dişhekimleri Biriiği Genel
Başkanı Celal Yıkünm
TBMM'deki türban krizinin, dini
duygulann bir partinin siyasi
amaçlan için araç edilmesinden
başka bir şey olmadığını
belirterek "Gerek MecBs'e
türbanla ginneran demokrasiye
aykın olacağıru iddia eden anlayış,
gerekse türbana karşı çıkmanuı
antidemokratik olacağuıı iddia
eden anJayış. şimdiye kadar çok
daha acil demokratik sorunlara
bu denli duyariılık göstermiş
obalardı, ülkemizin
demokratiklesmesinde ciddi
adımlar adlnuş olurdu" dedi.
konuştu.
Türkiye Odalar ve Borsalar Biriiği
(TOBB) Başkanı FuatMiras, tüm par-
tilere seslenerek laikliğe, hür parla-
menter sisteme. Atatürk ilke ve inkı-
laplanna sahip çıkacaklannı belirten
bir deklarasyon imzalayarak kamu-
oyvına açıklamalannı istedi.
Pir Sultan Abdal Kültür Derne-
ği'nce yapılan açıklamada, Kavakçı
olayıyla birlikte, teokratik deviet öz-
lemcilerinin cumhuriyet değerleriyle
hesaplaşmalannın TBMM Genel Ku-
rul Salonu'na taşındığı belirtildi.
Açıklamada, "Ortaçağ özlemcilerine
verflecek her ödün, daha büyük talep-
leri doğuracaknr" de-
nildi.
Tüm Emekliler
Sendikası Genel Yü-
rütme Kurulu üyesi
Nurhayat Kalkan da
TBMM çatısı altında
çağdaşlaşmaya karşı
gerici bir tavırla cum-
huriyet kazanımlanna
meydan okunduğuna
dikkat çekti.
ADD Aliağa Şube
Başkanı Hakan Onur
ise Atatürk milliyetçi-
liğinin, ülke sevgisini,
çıkarlannı, onurunu,
saygınhğını korumayı
gerektirdiğini, her fir-
satta şeriatçılara söz
veren ve onlarla ey-
lem biriiği yapanlann
milliyetçi olamayaca-
ğını söyledi.
Dekana saldın
'Aydınlıktan
korkuyorlar'
tstanbul Haber Servisi - tstanbul
Üniversitesi Dişhekimligi Fakülte-
si Dekanı Altan Gültan Ozerkan'a
bombalı saldın gırişımine tepkiler
dün dedevam etti.
Soruşturma ise çok yönlü ola-
rak sürdürülüyor.
Türk Dişhekimleri Biriiği ve Is-
tanbul Dişhekimleri Odası'nın or-
tak açıklamasında, "Karanhkgüç-
lerin, kendilerine hedef olarak bi-
lim adamlan ve aydınlan seçmele-
rinin sebeplerinin aydınlıktan du-
yulan korku olduğu anlaşılmakta-
dır" denildi.
lstanbul Üniversitesi Yönetim
Kurulu'nca yapılan yazılı açıkla-
mada. saldınnın toplumsal huzuru
bozmaya, eğitim-öğretim özgürlü-
ğünü tehdit etmeye yöneiik oldu-
ğu belirtildi.
Cıımhıırivet ve Biliııı TeknikV ödül T™*1
^ Bm
5im Vakfi
* y
^ L i ı ı ı ı ı ı ı l l V ^ l v c u ı t u ı ı H t v ı i u v e u u u ı odülleri '98,düzenlenentörenlesahiplerineve-
rildi. Bilişim teknolojisinde yazılı basında verilen önem dalında gazetemiz adına Genel Yayın Yönetmenimiz Orhan
Erinç'e, Cumhuriyet Bilim Teknik dergisindeyayımlanan "Yıl 2000 Sorunu" haberiyle de Tanol Türkoğlu'na man-
siyon odülleri verildi. Sabancı Center'de düzerilenen törende konuşan TB\' ^ önetim Kurulu Başkanı Faruk Eczacı-
başı. bilişim sektöründeki gelişmeierin yeni olanaklar y arattığını belirterek toplumsal sorumJuluklann insanlan, bu-
günün şekilltndirdiği gelecek vizyonuna toplumu hazıriamay a zorunlu tuttuğunu söyledi. Basından kendilerine yar-
dımcı olmalannı da isteyen Eczacıbaşı, "Anlayarak, eğiterek ve öğreterek. saghklı. sürdürülebüir bir kalitede ve ken-
dini yenileyebilen bir toplumun onurlu üyeleri olaiım" dedi. Törende, 1998 yılında medyada yapüklan çalışmalaria
bilişim alanına katkıda bulunan kişi ve kuruluşlara 4 ayn kategori ve çeşitli dallarda ödüller verildi Törenin sunu-
culuğunu yapan Leyla Tekül'ün orkestra eşliğinde söylediği şarkılar ve çeşitli karakterleri canlandırarak sunduğu
parodiler. davetlilerce Ugiyle izlendl Tekülün Tansu Çiller riplemesi, izleyicilerce uzun süre alkışlandı.
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Yanlı Basın Aldatmacası
Din ağırlıkh hatta "Islam şeriatçısı" diyebilece-
ğimiz kimi yayın organlarında, genellikle "iktibas"
yazılann yayımlandığı sayfalar var. Ve bu sayfala-
nn gediklisi; kimi süper zekâlı, özgüriükçü geçinen
köşe yazariannı zaman zaman ibretle ve zaman
zaman dehşetle okuyoruz.
Başörtülü milletvekili hanımdan sözedecekde-
ğilim. Yeterince reklamı yapıldı. Sayın Ecevrt TB-
MM'de, "Bu hanıma haddini bildirin" dedi ama,
korkanm TBMM içinde DSP'liler dışında, kimse-
nin böyle bir niyeti yok.
Bu arada, dile getirmek istediğim bir konu var.
2 Mayıs akşamüstü Sayın Ecevıt TBMM'de "gür-
leyince"; çok içtenlikiesöylüyorum, "iftiharettim".
1980 öncesinin "Karaoğlan"\nı anımsadım. "Fa-
natik DSP'li" birkaç dostumu arayarak, onlan da
kutladım...
Başörtülü hanımdan bahsedecek değilim ama,
bu yazımda eleştirmek istediğim kimi süper zekâ-
lı köşe yazariannı, bu hanımla ilgili yazdıkları ne-
deniyle eleştiriyorum. Gerçekten çok satan kimi
renkli gazetelerimiz, sanki okurlarıyla alay ediyor-
lar. Manşetleriyle, köşe yazarlannın kaleme aldık-
lan, neredeyse birbirinin tam zıddı.
Kişisel polemiğe girmek istemediğim için, o sü-
per zekâlı köşe yazartarının isimlerini "zikretmek"
durumunda değilim. Fakat Hürriyet, Milliyet, Sa-
bah, Radikal vb. gibi gazeteler, "manşetleriyle", la-
ik cumhuriyete sahip çıkar ve savunurken; içerde-
ki kimi köşeyazarlan, neredeyse "şeriat devleti ku-
rulmasını" demokrasinin gereği sayacaklar.
Bu adamlan ve hanımlan okurken, inanın sinir
basıyor...
Dinci ya da şeriatçı gazetelerin köşe yazarları-
na, bu kadar kızmıyorum. Onlar kendi ideolojileri-
nin gereğini, kumaz bir biçimde yaşama geçiriyor-
lar. Kendi yayın organlannın genel politikasıyla tu-
tarlılar. Başkalannın "yaşamına müdahale" ettik-
leri zaman bunu "inançla" açıklıyorlar. Durumu
lehlerine gördükleri ve kendilerini güçlü hissettik-
leri zaman, "Demokrasi neymiş kardeşim?" di-
yorlar, "Biz çok şükür Müslümanız, demokrat fa-
lan değiliz". Daha sonra sıkıştıkları bir zaman, "Bu
memlekette demokrasi yok mu?" diye ağlaşma-
ya başlıyorlar. Ve bizim süper zekâlılar da, aynı
"koroya" katılıyorlar.
Bazı "keskin " Atatürkçülerimiz, benim "hoşgö-
rü"me çok takılırlar. Ama hoşgörü gösterilecek
durum var, hoşgörü gösterilemeyecek durum var.
Bu insanlarla "biriikte yaşamanın" yollannı ara-
mak gerek, ama bu tuzağa düşmemeli. Bana hoş-
görü gösterılmeyen hususlarda, ben başkalarına
neden hoşgörü göstereyim?
Ama bizim süper zekâlı demokratlanmız, laik
cumhuriyeti korumaya yöneiik her şeyi, "demok-
rasiye tecavüz" olarak değertendiriyor. Sadece bu
son olayda değil, Türkiye'nin içinde bulunduğu
her sorunda Türkiye haksız, Türkiye'nin karşısın-
dakiler haklı. Neredeyse PKK konusunda da hak-
sızız, Kıbns konusunda da haksızız, hatta Ermeni
sorunu konusunda da haksızız...
Değerli bir öğretmenimizin, yurtdışında yaşayan
oğlu da; Türklerin Ermenilere soykınm uyguladığı
iddiasını Almanya'dan sonra Beverly Hills'de yine-
lemiş. Bu soykınm, yüzyılımızın ilk soykınmı imiş.
Bu haberi yayımlayan "LosAngeles 77mes"ın mu-
habiri bile, bizim süper zekâlıdan daha insafla ele
alıyor sorunu.
Bu "süperzekâlı muhteremlere"^sayfalannı açan
gazetelerin manşetlerine bakarsanız, cumhuriyet-
ten yana görünüyortar. Peki bu "zırvaJara" nasıl izin
veriyorlar?
Işte bunu anlamak çok zor.
Bazen bu gazetelerin yöneticisi konumunuda
olan arkadaşlaria konuşuyoruz. "Bu ne biçim bir
anlayıştır'diyesoruyoruz. "Efendim"diyorlar, "Biz
demokrat yayın organıyız, her türiü düşünceye
açığız".
Peki ama o şeriatçı yayın organlan her türiü dü-
şünceye açık değil. Genel politikalanna ve dünya
görüşlerine aykın olan hiçbir kimseye tek satır yaz-
dırmazlar.
"Demokrasi ve özgüriükten yana olmak" hem
kolaydır, hem de keyiflidir. Hele "lafta"...
Şöyle arkanıza doğru bir kaykılırsınız, karşısı-
nızdakine "müstehzi" bir biçimde bakarsınız ve
"efendim" dersiniz, "Ben sizin gibidüşünmesem
bile, sizin düşüncelerinizi dile getirebilmeniz için
canımı bile verebilirim..."
"Bravo adama" derler, "Bakın ne denli demok-
rat..." Ama içlerinden çoğu kez "kıs kıs gülerier"...
(Acaba neden?..)
Ve bu "boyalı" gazeteleri, kuponlan uğruna sa-
tın alan çağdaş ve laik cumhuriyetten yana "va-
tandaşlann", yavaş yavaş kafalarını kanştınrlar. Ve
bu "aldatmaca" sürer gider.
Acaba nereye ve ne zamana kadar?..
Durum normale döndü
Ümraniye Cezaevi'nde
7 saat süren gerginlik
tstanbul Haber Servisi-
Ümraniye Cezaevi'nde si-
yasi tutuklu ve hükümlü-
ler, koğuşlann kalabalık
olması ve bazı tutuklula-
nn açılacak Yakacık Ceza-
evı'ne sevk edilecekleri
haberleri üzerine, cezaevi
görevlilerinin kaldığı bö-
lümün kapılannı kırarak
yedi saat işgal ettiler.
Ümraniye Cezaevi 'ne
dün öğleden sonra görüş
için gelen tutuklu yakınla-
n "tadüat" olduğu gerek-
çesiyle ıçeri alınmazken
görüşteki ziyaretçiler de
süreleri dolmadan ceza-
evinden dışan çıkanldı.
Tutuklu ve hükümlü ya-
kınları cezaevi önünde
beklemeye başlarken
DHKP'C'lilerin yattığı C-
8 koğuşundaki siyasi tu-
tuklu ve hükümlüler, ko-
ğuşlann kalabalık olması
gerekçesiyle cezaevi gö-
revlilerinin kaldıklan bö-
lümün de koğuş olarak
kullanılması talebinde bu-
lundular. Isteklennin ceza-
evi yetkililerince geri çev-
rilmesi üzerine tutuklu ve
hükümlüler bu bölümün
kapılannı kırarak işgal et-
ti.
Bazı tutuklulann Kar-
tal'da açılacak Yakacık Ce-
zaevi'ne nakledileceği ha-
berleri üzerine gerginliğin
daha da tırmandığı ceza-
evine çok sayıdajandarma
sevk edilirken iki itfaiye
aracı ile çevik kuvvet ekip-
leri cezaevi önünde hazır
beklerildi.
Tutuklu ve hükümlüle-
rin işgal eylemi saat 21.30
sıralannda sona ererken
çevik kuvvet ve itfaiye
ekipleri de cezaevi önün-
den aynldı. Eylemle ilgili
resmi bir açıklama yapıl-
mazken siyasi tutuklulann
kaldığı koğuşlarda duru-
mun normale döndüğu bil-
dirildi. Bazı tutuklu yakın-
lan ise cezaevi önündeki
bekleyişlerini gece boyu
sürdürdü.