22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 MAY1S 1999 CDMARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 •• ^^^ GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK • Baştaraf< 1. Sayfada Şu nedenden: Rakamlarla gelişigüzel oyna- mak hayli ilginç. Ömeğin; CHP'mizde de 9 kişi genel başkan- lığa aday. Giinlerden mayısın 21 'i. 9+9=18. 21 'den 18 çıkınca geriye kahr 3. Gündemden düşmeyen konu, bir değil, iki de- ğil, üç! Sade bireyin fazla işine yaramaz, ama işte, üçün biri: Hükümet! Sanki tükenmez yemeği mübarek. Yaz yaz bitmiyor. Konuş konuş sonu gelmiyor. Her tür- den, rengârenk içerikte. Dram bölümü var, "özür krizi" başlığıyla sahnede. Ülke yararian bölümünde bir acayiplik, bir te- laş var: Var olan hükümetin başkanı, başkanlı- ğında bir hükümet yokmuş, "devlette devamlı- lık esas" değilmiş gibi, üstelik kurulacak olan hü- kümetin de başkanı olarak bir an önce "yeni ko- alisyon çağnsında" bulunuyor. Sanınz, duası kabul edildi. Birden "kuşku" bölümü başa geçiyor. MHP Başkanlık Divanı, Ecevit'in "ısrar ettiği ikili gö- rüşme istemine" olumlu, ancak soğuk içerikli bir yanrt veriyor. Tunca Toskay, genel başkanları Bahçeli'nin, Ecevit'in -tabii MHP için- "taşıdığı kaygılara rağ- men kamuoyundan gelen baskılan dikkate ala- rak mutabık kalınacak saatte (16.00 'da) DSP li- deri ile göriışeceğini" açıklıyor. Ne ki Toskay'ın duyurduğu metni dikkatle ve özenle incelemek gerekiyor. Açıklama, ısrarlı istemin Ecevit'ten geldiğini söyleyerek, MHP'nin bu görüşmenin "hararetli taraftan" olmadığını duyuruyor. Bu, bir. "Taşıdığı kaygılar"dan söz ederek, DSP lide- rinin Rahşan Hanım kanalıyla dile getirdiği öğe- lerden kaynaklanan tepkiyi hâlâ "muhafaza et- tiklerinin" altını çiziyor. Bu da iki. MHP, Ecevit'le hükümet olmanın ateşli bir ta- raftan olmadığını, hatta "müstağni (doygun) kal- dığını" duyuruyor. Böylece, iki parti arasında, özellikle belirli ko- nularda uzlaşma zoriuklan kendini gösteriyor. Bir olasılık akla geliyor: MHP, birkaç gün ön- cesine kadar ödün vermek istemediği kimi ko- nularda "yumuşama" belirtileri gösterirken "özür" krizinden sonra o konularda artık olmaz- sa olmaz direnişine girecek gibi duruyor. Bir değil, iki olasılık Bir-iki gün önceki haberler, Devlet Bahçeli'nin "uzlaşmayı engelleyen taraf olmama stratejisi" uygulayacağını bildiriyordu. Ecevit'ten gelen "ısrarlı görüşme taleplerini 'kerhen' kabul etmesi" bu stratejiyi dogruluyor. Ecevit-Bahçeli arasındaki görüşmeden ne çı- kar? ANAP gibi, Ecevit'in her dediğini yerine geti- ren bir ortak yerine, hayli dirençli, ilkelerinden ödün vermemeyi önplana alan olası bir ortak çı- kabilir. — Ecevit, acaba hangi nedenlerie ikili görüşme- de aceleci oldu ve daha doğrusu "ısrar" etti? İki olasılık var: Birincisi, Ecevit "karşılıklı ödün- ierie" MHP ile koalisyonu "hemen oluşturmak" istiyor. Ikinci olasılık ise MHP ile ortaklığın ger- çekleşmeyecegini "bir an önce saptayarak öte- ki seçenekleh denemeyi" yeğliyor. Demirel güncel konuşmalannın sonuncusun- da "Siyasetçinin görevi birkoyundan ikipost çı- karmaktır" dememiş miydi? Ecevit, bakalım hangi postu yeğleyecek? Izleyip göreceğiz. "öteki cephede" görmemiz olası olaylara ya da sonuca gelince: Tarih yazan dev bir teknenin: CHP'nin... Bay- kal'ın doyumsuz ihtirası ve aralannda uzlaşarak orta yol bulmaktan yoksun 9 insanın partiyi pa- ramparça etmesinden sonra... O görkemli teknenin... Ağır ağır battığını izlemek belki de yazgımız! Fischer Ankara'ya gelmekten vazgeçti OSMANÇUTSAY BONN - Mayıs ayında Türkiye'yi ziyaret et- mesi beklenen Federal Almanya Dışişleri Baka- nı Joschka Fischer'in, önümüzdeki dönemde Türkiye'yi resmen ziyaret etmek istediği belir- tildi. Federal Almanya Dışişleri Bakanhği'nca ga- zetemize yapılan açıklamada, Bakan Fischer'in Türkiye ile Federal Almanya arasındaki ilişki- lerin daha da yoğunlaştınlmasından yana oldu- ğu hatırlatıldı ve yakın bir tarihte bu ziyaretin gerçekleştirilmesi için çalışmalann devam etti- ği bildirildi. Açıklamada, mayıs ayında yapıla- AlmanyaMa • Baştarafi 1. Sayfada eski hükümetin ortağı ve halen muhalefette bu- lunan Hür Demokrat Parti'nin de oylanyla tüm aşamalan geride bırakan tasannm yasalaşma- sıyla, burada doğan yabancı çocuklara otoma- tikman Alman vatandaşlığı verilecek. Ömeğin çifte vatandaş olan Türk çocuklan, en geç 23 ya- şına kadar Alman vatandaşı mı yoksa Türk va- tandaşı mı kalacaklanna karar verecekler. Tasan kamuoyunda sert tartışmalara yol aç- mıştı. Hıristiyan Demokrat Birlik (CDU) ve Hı- ristiyan Sosyal Birlik (CSU) imza kampanya- lan başlatmış ve bu yasaya karşı geniş kesim- len harekete geçirmeyi başarmıştı. Hessen Eya- leti'nde önceki ay yapılan yerel seçimlerde de, bu nedenle, CDU ve FDP, eyalet hükümetini SPD-Yeşiller koalisyonundan devralacak bir ço- ğunluğa ulaşabilmişti. Türk kökenli iki Alman milletvekılı Cem Özdemir ve Ozan Ceyhun. ya- sanın Almanya'da tarihsel bir dönüşüme işaret ettiğini belirtirken, yeni olanaklardan yararlanıl- ması gerektiğine işaret ettiler. Yeşil milletveki- li Özdemir, yeni bir dönemin önemli güçlükler aşılarak açılabildiğine dikkat çekerken, Birlik 90/Yeşiller Avrupa Milletvekili Ozan Ceyhun da, bu yasanın. Türklere karşı bir eğilım taşıma- dığını vurguladı. Ceyhun, u Ban çevreterde bu yasanın Türklere karşı olduğu yolunda iddialar var. Doğru değil. Alman kamuoyunu CDU ve C- SU'nun nasıl kışkırttığını biliyoruz. Bu yasayla gelecek olanakları i\i değerlendirmek gerekir. Karşı çıkmak doğru olmaz" diye konuştu. Ekmekçiyi andık • Baştarafi 1. Sayfada Ekmekçi'nin kendisini yeni yaptırdığı evine götürürken yolu şaşırdığını söyleyen Ünlü, "Haf- tada üç kere yaa yaap insanlara yol gosteriyorsun, ama kendi evinin yolunu bulanuyorsun, dediğim- de atöğı kahkahalan hâlâ haüriarun" dedi. Avukat Halit Çeknk. Ekmekçi'nin insan sevgisi, dostluğu, çelebi kişiliği ve yardımsever- liği ile ken-di heykelini oluşturduğunu vurgula- yarak "Cumhuriyet'teki odaa herkese açıkn, sesi ve kahkahalan köridorlarataşardı" dedı. Çelenk. K.öy Enstitüleri üzerine yazdıklan ile tamnan Ek- mekçi'nin, eğitimin önemine dikkat çeken yazılannı anımsattı.Demirdöğen, bugünkü gelişmeler karşısında Ekmekçi'nin yokluğunun daha çok duyumsandığını vurguladı. Törene İHD Genel Başkanı Akın Birdal da katıldı. Törenin sonunda konuşan eşi AMoğan Ekmekçi, onu unutmayan dostlanna teşekkür et- ti. ÇGD tarafından hazırlanan iki ciltlik *Ek- mekci'yeOzfcm" kitabını alan Aldoğan Ekmekçi, eşinin yokluğundan duyduğu üzüntüyü dile ge- tirdi. Türk Eğitim Derneği Genel Merkezi tarafin- dan gazetemize gönderilen mesajda da "Ülkem- irin içinde buhınduğu şu günJerde.onun yaalanıu, yorumlaruu, degerlendirmelerini ber za- manldnden fazla ödüyoruz. Öiümünün 2. yıhnda değerti yazar, usta kalem Mustafa Elanekçi'yi sevgiyle, saygıyla anıyoruz"* denıldı. ÇGD Lokali'nde akşam yapılan anma prog- ramında da Ekmekçi'nin konuşmalanndan der- lenen bir izlence sunuldu. Gazetemizi arayan Kültür Bakanı tstemihan Talay, üzüntüsünü ve anı mesajını iletti. cağı belırtilen Türkiye ziyaretiyle ilgili olarak bu bilgilerin tersine. kesin bir tarihin daha ön- ce de saptanmadığı kaydedildi. Seçimler sonra- sında Ankara'da yeni hükümetin kurulmasının beklendiği, gelişmeler ışığında bir ziyaret tari- hinin belirleneceği vurgulanan açıklamada, "Ye- şfl" bakanın Türkiye ile Almanya arasındaki iki- li ilişkilerin daha da canlandınlması yolunda bir dışpolitika izleyeceği de kaydedildi. Öte yandan siyasi gözlemciler, Bakan Fisc- her'in mayıs ayında ve 4-5 Haziran'da Köln'de yapılacak AB zirvesi öncesi gerçekleştıreceğı belirtilen resmi gezisinin ertelenmesinin, yal- nızca Türkiye'de hükümetin kurulmamış olma- sına bağlı olmadığını vurguluyorlar. Siyasi göz- lemciler, gezinin ertelenmesini, AB zirvesinde Türkiye konusunda alınacak kararlar ve Türki- ye'nin zirvede nasıl temsil edileceği konusun- da Türkiye ile fıkir birliğine vanlamamış olma- sına bağhyorlar. Türk Dışişleri ile Alman Dışişleri arasındaki görüşmelerde Türkiye'nin zirveye davet edil- mesi konusunun ele alındığını, ancak Türki- ye'nin zirve toplantısında hangi statüde temsil edileceği konusunun açıklık kazanmadığım be- lirten gözlemciler, aday üyeler arasında sayılma- dıkçaTürkiye'nin zirveye katılmaya sıcak bak- mayacağını hatırlatıyorlar. Stvas davasında gıyabi tutuklama ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - 1993 yıhnda Sıvas Madımak Oteli 'nde 37 kışinin yakılarak katledilmesi ile ilgili olarak hak- lannda dava açılan. 33'ü "öKiın'' cezasına mahkûm edilen ve haklanndaki karar Yar- gıtay tarafından usul yönünden bozulan 50 sanıgın yeniden yargılanmasına devam edil- di. Ankara 1 No'lu DGM'de dün görülen da- vanın durusmasına tutuklu 10 sanık, avukat- lan ve çok sayıda müdahil avukatı katıldı. Duruşmaya cumhuriyet savcısı olarak Hamza Keleş çıktı. Mahkeme Başkanı Meh- met Orhan Karadeniz, tutuksuz sanıklar Mustafa Töre ve Engbı Durna'nın adresle- rinde bulunamadıklanndan ifadelennin alı- namadığını, gıyabi tutuklu sanık Haydar Şahin'in de Erzurum'da yakalandığını bil- dırdi. Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin bozma ila- mının okunmasının ardından sanıklann di- yecekleri soruldu. Söz alan avukat Hüseyin Ayan, davanuı genişletıimesi istemleri oldu- ğunu söyledı. Mahkeme Başkanı Karade- niz, avukat Ayan'ın müvekkillerinin savun- ma haklanntn kısıtlandığını ve bu konuda mahkemenin gerekli dikkati göstermediği- ni söylemesi üzerine. "Sözünüzû geri ahn. Mahkeme gerekli dikkati gösteriyor" dedi. Avukat Muhammet Emin Ozkan da, sa- nıklann toplu olarak yaptıklan eylemin, 2911 sayılı Gösteri ve Toplantı Yüriiyüşle- ri Yasası'na muhalefet olduğunu savunarak "MüvekkiHnı isteseydi legal yolla, pasapor- tuyla olaydan sonra yurtdışına çıkabffir, st- vısabUirdi. Ama kaçmadı" diye konuştu. Savcı Hamza Keleş, dosyada yeterli delil bulunması nedeniyle sanık avukatmın dava- nın genişletilmesi istemini içeren isteminin reddine, tutuklu ve gıyabi tutuklu sanıkla- nn tutukluluk hallcnnin devamına karar ve- rilmesini istedi. Mahkeme Başkanı Orhan Karadeniz, sa- nıklar Mustafa Töre ve Engın Durna'mn, adreslerini terk etmeleri nedeniyle Yargı- tay'm ilamına karşı diyeceklerinin sorul- madığmdan CMUK'un 223. ve 229. mad- deleri uyannca gıyaben tutuklanmalanna, bozma ilamına karşı diyecekleri soruldu- ğunda ise serbest bırakılmalanna karar ver- di. Başkan Karadeniz, sanıklar Ahmet Of- laz, Mevtöt Atalay ve Haydar Şahinoğ- lu'nun, Yargıtay'ın karanna karşı diyecek- lerinin sorulması için gelecek celse zorla getirihnelerinin uygun bulunduğunu söyle- di. Ankara 1 No'lu DGM, verdiği son karar- da, 33 sanığı ölüm cezasına mahkûm eder- ken 4 sanığı 20'şer yıl, 1 sanığı 15 yıl, 27 sanığı 7 yıl 6'şar ay, 2 sanığı 5'er yıl ağır, 1 sanığı 2 yıl hapis cezasına mahkûm etmiş- ti. Yargıtay 9. Ceza Dairesi, 33 sanık hak- kındaki idam karannı usul yönünden boz- muştu. Daire, usul eksiklikliği olarak sa- nıklann "nüfus cüzdanlanndaki mühürie- rm okunmaması ve soyadtanndaki çelişkiyp göstermişti. Ütkür TÜBtTAK'tan istifa etti • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Prof. Dr. Dinçer Ülkü, bilim kurulu ile düştüğü anlaşmazlık sonucu TÜBİTAK Başkanhğı görevınden aynldı. 15 Eylül 1997'de TÜBlTAK Başkanhğı görevine getirilen Prof. Ülkü, bilim kurulu üyeleriyle uyumlu çalışma ortamı bulamadığı ve görüş aynlıklan içinde olduğunu belirterek istifa etti. Hacettepe Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Fizik Bölümü öğretun üyeliğine dönen Ülkü, "Bu koşullarda TÜBITAK'ta daha fazla çalışamazdım" dedi. GAP Tren Turu başladı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Turizm Bakanı Ahmet Tan, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin tanıtılması amacıyla düzenlenen GAP Tren Turu'na katılan ODTÜ'lü öğrencileri Ankara Gan'ndan uğurladı. Turizm Bakanı Tan, garda yaptığı konuşmada; bu organizasyonla turizm, yolculuk, yaşama kalıte kazandırmak, ögrenmek, gezmek ve toplumu daha yakından tanımak gibi değerlerin altını çizmek istediklerini söyledi. Renda ve Tözün'e ödül • ANKARA (ANKA) - Hacettepe Üniversitesi Dekanı Prof. Dr. Yavuz Renda ve Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Nurdan Tözün, bilim ve insanlık alanında verdikleri hizmetler dolayısıyla 14 Mayıs 1999 tarihinde Varşova Kraliyet Sarayı'nda yapılan birtörenle Polonya Tıp Akademisi Üyeliği'ne ve Albert Schweitzer Dünya Tıp Akademisi'nin şeref ödülünü almaya hak kazandılar. Çiftlik arazLsiııe înşaata tepki ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) alanı içinde bulunan 10 dönümlük orman- lık alanm özel bir dernek olan Anka- ra Binicilik thtisas Kulübü tarafından tel örgü ile çevrilerek inşaat yapılma- sma karşı, bir grup avukat harekete geçti. Kulüp yöneticilerinin, Beştepe'deki yürüyüş parkunı ile ASKİ Tesisleri arasında kalan ormanlık bölümde, kendi binalanna ulaşmak için çam ağaçlannı tahrip ederek 12 metre ge- nişliğinde yol açtırdıklan, bına girişi- ne de nizamiye ve bekçi kulübesi yap- tırdıklan bildirildi. Ankara Barosu'ndan bir grup avu- kat, AOÇ'nin özel biryasa ile koruma altına alındığını, bu alan içinde deği- şiklik ve inşaat yapmanın çok sıkı ko- şullara bağlandığını anımsatarak ken- tin doğal dokusunu bozan bu tür giri- şimlere karşı Ankara halkını duyarlı olmaya çağırdılar. Avukatlar, herkesin yararlandığı 2 bin 500 metrelik bir yü- rüyüş yolunun inşaatla tamamen kul- lanılamaz hale getirildiğini söylediler. G T J N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada rinci ayda anlaşılmıştı. REFAHYOL'un yaratacağı krizler, Erbakan'ın ilk dış gezisini Iran'a yapıp Tahran'la kurduğu garip ilişkilerden anlaşılmıştı. 55. hükümetin uyumu, daha başlangıçta ANAP'la DSP'nin tek parti gibi hareket etmesiyle anlaşılmış- tı. 56. hükümet seçime kadardı... Şimdi 57. hükümet aranıyor. Birinci partinin lide- ri olarak 3 Mayıs Pazartesi günü hükümeti kurma görevini alan Ecevit çok acele hareket etmedi. ön- ceki dönemlerde, görevi alan liderin birinci haftada sonuca ulaşması beklenirdi. Ulaşamazsa, öteki par- tiler koro oluştururdu: "Kuramıyorsan iade et... Emaneti derhal geri ver..." Şimdi öyle değil. Hükümeti kurma olasılığı olan partiler arasındaki ipler kopsa bile, medya yeni ip- ler anyor. Buzlann çözülmesi için çaba harcıyor. Ayak sürüyen taraf olursa müdahale ediyor. Sonuç olarak Ecevit görevi aldıktan üç hafta son- ra ilk ciddi görüşmesini dün saat 16.00'da yaptı. Ecevit'le Devlet Bahçeli'ninbeklenen görüşmesi için altyapıyı Hüsamettin Özkan yaptı. Ozkan MHP'yle, Ecevit Kıbns'tayken de gizli-izli görüşme- leryapmıştı. Kamuoyunun yanrtını aradığı, iç içe geçmiş soru var: - DSP'yle MHP hükümet kurar mı, kurarsa bu hü- kümet ne kadar yaşar? Sorunun birinci halkasına şu yanrt yakın düşüyor: Kıra döke kurar! Ikinci halka için de şunu söyleyebiliriz: DSP ve MHP züccaciye dükkânındaki iki file ben- ziyor. Sevişseler de çevreye zarar verecekler, kav- ga etseler de! Bu benzetmeye şu soruyla karşılık verilebilir: - Kardeşim bu işin ortası yok mu? llle sevişmek ya da kavga etmek mi gerekiyor, uslu uslu duramaz- larmı? Yanıtı uzatmayalım; zor... Her şey bir yana, MHP'nin alt kadrolan devlet ka- tında "s/ra" bekliyor. MHP'lilerle masaya otururken Hüsamettin Özkan'ın ilk duyduğu tümcelerden bi- ri şu oldu: - Milli Eğitim'de 2 bin 500 okul müdürümüzü sür- dünüz. Onlar gen gelecek! Salt bu istem bile olası bir DSP - MHP hüküme- tinin getirip götüreceklerini göstermeye yetiyor. MHP var gücüyle kadrolaşmaya çalışırken, DSP hiçbir şey yapmasa bile kınlıp dökülme olur. iyi bi- linir ki kavga ortamlannda karşısmdakini sakinleş- tirmeye çalışan kişi de zarar görür. Hatta tek zarar gören de o olabilir! ANAP'ın şansı Üçüncü ortak ANAP'a gelince... 16. kuruluş yıl- dönümlerini önceki gün kutladılar. 16 yılın 10'u ik- tidarda geçmiş. Hükümet ortağı olsalar bile sanınz önümüzdeki dönem de darda geçecek. Geçen dö- nem hükümetlerinin birinci ortağı ANAP'ın üçüncü ortak ya da "takviye" olarak görülmesi, Yılmaz açı- sından hoş bir durum olmasa gerek. ANAP, 55. hükümetin CHP'sine benziyor. Yılmaz, Baykal'ın yaptığını yapmazsa, hükümetin sadece destekçisi değil, ortağı da olursa, bu durumu avan- taja da çevırebilir. Ecevit'le Bahçeli hükümet altyapısı için görüş- meye başladıklarında birbirlerine vermek isteme- dikteribakanlıklarolacaktır. Fazla çaba harcamadan koltuk elde etmekte üzerine olmayan Yılmaz, anlaş- mazlık konusu bakanlıklar için şunu önerecektir: - Kavga etmeyin, bize verin. Bu yolla kimi kritik bakanlıklar ANAP'a gidebilir. Diyelim ki üçlü koalisyon kuruldu, ne kadar da- yanır? Bugünkü güvensizlik ortamı içinde çok uzun ömürlü görünmüyor. TBMM'nin 3 yıl 3 ay 24 gün sü- ren bir önceki döneminde tam dört hükümet kurul- du. Hükümetlerin ortalama ömrü bir yıl bile olma- dı... Benzer döneme hazır olmak gerekiyor... Birinci sorun güvensizlik... Taraflar çok sağlam bir güvensizlik zemini oluşturdular. Bakalım birbirleri- ne ne diyecekler? İki seçenek var: - Güvensizsiniz... - Güven sizsiniz... Cumhuriyef k i t a p 1 a r ı İlhan Selçuk ENEL HAKK'IN HAKKI Alevi - Bektaşi toplumunun kör kuyulardan yükselen çığlığına "PENCERE"sini ardına dek açan tlhan Selçuk'un son yapıtı. Bu kitapta resmi ideolojiyle aynı paralelde debelenen aydın duyarsızlığına yüz verilmiyor. Halk dalkavukluğu da yok. Bu kitap, konuya yakından tutulan bir ışıldak. BÜTÜN KİTAPÇILARDA Çağ Pazarlama A.Ş. Türkocağı Cad. No:39/41 kitap kulûbü (34334)Cağaloğlu-lstanbul Tel: (212)514 01 96 Cumhuriyel k i t a p 1 a r Üstün Akmen BİR GUNLUK DOST "Üstün Akmen'in gezi notlan, izlenimleri; öykü, deneme, günlük türlerinden oluşmuş yepyeni bir türdür ve edebiyatınuzm ilklerindendir." MUZAFFER BUYRUKÇU Cumhurlyef Çağ Pazarlama A.Ş. Türkocağı Cad. No:39/41 kitap kulûbü (34334)Cağaloğlu-lstanbul Tel: (212)514 01 96 Cumhuriyel k i t a p 1 a r ı OktayAkbal SOZCUKLERLE YOLCULUK 173sayfa,1. hamur Havanın esimini, yerin yeşilini, ekinin verimini, suyun kükremesini, denizin şahlanmasını, gökyüzünün pınltısını, yıldızlann ışıltısmı anlatan sözcükler... Kasıp kavuran kasırgayı, yakıp yıkan şimşeği, kayalan döven fırtınayı, ateş kusan dağı, kınp geçiren yersarsıntısını betimleyen sözcükler... Hem de bir sözcük ustasının kaleminden.. BÜTÜN KİTAPÇILARDA Çağ Pazarlama A.Ş. Türkocağı Cad. No:39/41 ^ kitap kulübû (34334)Cağaloğlu-lstanbul Tel: (212)514 01 96
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle