Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 7 NİSAN 1999 ÇARŞAMBA
S1ÇIMP99
kalesinde soliddialı• DSP'nin Türkiye'de
arkasına aldığı rüzgâr sağın
kalesi Manisa'da da etkisini
gösteriyor. HADEP, bir
zamanlar Refah'a kaptırdığı
oylan geri alacak gibi
görünüyor. DYP ve ANAP'ta
aday belirlemeden
kaynaklanan parti içi
çalkantılar bu seçimde de
sürüyor.
ASUMANABACIOĞLU
MANİSA - Bugüne kadar sağın kalesi
olmayi sürdüren Manisa'da, bu
seçimlerde sol partıler oldukça
iddialı. DSP'nin Türkiye genelinde
arkasına aldığı rüzgâr. Manisa'da da
etkisini gösteriyor. Öte yandan
HADEP'in Refah PartisVne gıden
bazı oylannın, bu dönemde yerini
bulması beklenıyor. DYP ve ANAP
ise geçen dönemde olduğu gibi yine
adaylann belirlenmesinden
kaynaklanan parti içi sıkıntılarla
seçime giriyor. Manisa'da 1995
seçimlerinde milletvekili seçilen
adaylann çoğunun bu seçimde de
listelerde ûst sıralarda yer almalan
dikkat çekiyor. ANAP'tan Ekrem
PakdemirlL Abdullah Akarsu, Tevfik
Diker, DYP'den Raa Akçalı. FP'den
Büknt Annç. yine üst sıralardaki
adaylıklannı koruyorlar. ANAP
Manisa Milletvekili SümerOraTın
ise bu seçimde Manisa'dan değil,
Izmir'den aday olması sürpriz
oluşturdu. DSP, bu seçimlerde
milletvekillen Hasan Gülay ve Cihan
Yazar'ı yine ilk sıralarda aday
gösterdi. 1995 seçimlerinde DYP'den
milletvekili seçilen Ayseii Cöksov ile
CHP'den Erdoğan Yetenç. bu
seçimlerde listelerde yer bulamayan
milietvekillen oldu.
Adaylann kişiliği ön planda
18 Nisan seçimlerinde 10 milletvekili
çıkaracak olan. Manisa'da, geçen
seçimlerden farklı olarak gerek yerel
ve gerekse genel seçimlerde adaylann
kişiliği daha ön planda. Bu durum
özellikle DSP ve CHP adaylannda
daha belırgin gözleniyor. Manisa'da
uzun yıilar eğit\piçiftk yapan, kamu
emekçilerının sendikalaşmasında
.yoğiin mücadelesiyle tanınan ve
Îîğitim-Sen'de yöneticilik görevi
sürdüren CHP 2. sıra milletvekili
adayı Erdoğan Erdem, öğretmen ve
MANİSASeçmen sayısı: 750.373
MiJ)etvekiltssvı$ı.il
RP
DYP
A.NAP
DSP
CHP
HADEP
İP
MHP
MP
VDH
VDP
VT
Bı£ıms.
Paıliltır Pariikıin
piiiT m
dağıtmn vh/dılcri
1
4
3
1
1
.
-
-
-
9M
36J*
ZTJ7
18.1*
».»
-
-
•Somal js*
\ •fcrkaûaç 6*&*V*
7 fAkhsar» Demırcı • ^
Sfoıhanlı Gördes • )>-"
- V . Manisa ^ f
Turgutkt-salıhlı . A i a ^
memur kesiminin desteğini arkasına
almış görünüyor. Erdem, bu
seçimlerde kararsızlann büyük bir
oran oluşturduğuna dikkat çekerek,
özellikle köylerde kime oy vereceğini
bilmeyen insan sayısının çok yûksek
olduğunu söylüyor. CHP'nin, bu
seçime parti içi sorunlanm gidermiş
olarak girmesinin avantaj sağladığını
kaydeden Erdem, DYP ve ANAP'm
yıprandığını, FP'nin oy
kaybedeceğıni, DSP'ye tütün ve
benzın fiyatlan nedeniyle tepkinin
söz konusu olduğunu. MHP'de ise bir
yükseliş olduğunu belirtiyor. Erdem,
DYP ve ANAP'm parti içi sorunlan,
DSP'li milletvekiUerinin bugüne
kadar hizmet vermemeleri gibi
kamuoyundaki yaygın görüşleri de
yineliyor. Erdem, bu seçimde
CHP'nin iki milletvekili çıkaracağını,
üçüncüsünü de zorlayacağını
belirterek sağda bir küçülme, solda
ise büyüme beklediğini sözlerine
ekliyor.
•FP güven Itaybetti'
ANAP tl Başkanı Ahmet Özövgü.
erken seçim karan alıp daha sonra
seçimi erteletme çabasına giren
FP'nin, seçmenlerinde "güven kaybt"
yarattığını vurguluyor. Özövgü,
ANAP'ın Manisa merkezde belediye
başkan adayı Adfl Aygül'ün beş yıldır
gerçekleştirdiği hizmetlerle kendini
kabul ettirdiğini belirterek meclis
üyelerinin sayısını arttıracaklann]
söylüyor. Genel seçimde ise 1995'te
çıkardıklan üç milletvekili sayısını
aşacaklannı savunan ANAP II
Başkanı Özövgü. DYP'nin ön seçim
yapmasına karşın, ikinci sıraya eski
Konya milletvekili Necati
Çetinkaya'nın kontenjan adayı olarak
konmasının bu partiye oy
kaybettireceğini vurguluyor.
Manisa'da daha önce karar
alınmasına karşın önseçim yapmayan
ANAP'tan, aday gösterilmediği için II
Başkanı Erdinç Yumrukaya ve il
örgütü yöneticilerinin ıstifası ise bu
partide sıkıntı yarattı. ANAP tl
Başkanı Özövgü, istifaedenlerin
Hep sağ partilerin kazandığı Manisa'da bu kez Başbakan Ecevit'in partisi DSP iyice kanatianmış durumda.
sadece parti yönetiminden istifa
ettiklerini, ancak partiye karşı bir
çahşma içinde olmadıkJannı
belirterek "En iyi sıralamayı
yapnğımıza inaruyorum" dedi.
Manisa'da kişiliği ön plana çıkan ve
ildeki 50 yıllık sağ yönetimin
kınlmasını zorlayan bir başka aday da
DSP'nin belediye başkan adayı
Abkfin Yatkın Genç ve atak bir
kişiliğe sahip olan Yatkın, yarattığı
dürüst ve çalışkan imajı ile diğer
partililerden de oy alacak gibi
görünüyor. Babadan kalma ahşkanlık
ile hep sağ partiye oy aöna
politikasını kıracaklannı belirten
Yatkjn, insanlann artık "hizmet"
beklediğini söylüyor. Manisa'daki 50
yıllık sağ yönetimde, kentin
altyapısının ihmal edildiğini,
"merkez ve kenar mahaDe"
çelişkisinin derinleştirildiğini
vurgulayan Yatkın. "İnsanlar artık
sosyal demokrasinin insana yaünm
yapan anlayışını görnıek istivorUr"
diyor. Sadece DSP'den değil, yoğun
olarak sağ partilerden de kendilerine
katılım olduğunu savunan Yatkın. dar
bir sıyasetçilik anlayışı
gütmediklerini, insanlara eşit koşullar
sağlamayı vaat ettiklerini, özellikle de
toplumsal bir patlamaya gebe kenar
mahallelere hizmet götüreceklerini
belirtiyor.
Kararsızlar sonucu
bellrleyecek
DYP'nin belediye başkan adayı
Bülent Kar da varoşlardaki hizmet
yetersizliğine ve altyapı sorunlanna
dikkat çekerek kenar mahalle-merkez
aynmımn ortadan kalkması
gerektiğini savunuyor. DYP II
Başkanı Cengiz Yurdabekçi, beş
milletvekili çıkaracaklannı öne
sürerken, kontenjan adayı Necati
Çetinkaya'ya parti teşkilatının tepki
göstermediğini savunuyor.
DYP ve ANAP'hlar. Manisa'da
birinci parti olma yanşında
birbirlerinden başka rakip
tanımıyorlar, ancak DSP'nin özellikle
yerel seçimlerde sağ partileri
zorladığı bir gerçek. MHP'nin
yukselişi ve FP'nin oy kaybı, sağ
kesimde oylann dağılışındaki dengeyi
değiştirebilir. Yüksek orandaki
kararsızlann oylan, seçim
sonuçlannda sürpnz yaratabilir. CHP
yerel seçimde şanslı gözükmese de
güçlü adaylan ile milletvekili
seçimlerinde avantajı bulunuyor.
FP durdu, DSP ve MHP yükseliyor
• Görüştüğümüz partililer
ve yurttaşlar, genel siyasi
durumu, "FP durakladı, MHP
ve DSP yükseliyor. CHP, yok
denecek kadar az. ANAP ve
DYP'nin şansı ise MHP'nin
barajı aşmamasına bağh"
diye özetliyorlar.
AYŞESAYIN
KAYSERİ - "Nazb geün" edasıyla
boy gösteren Erciyes'in eteğindeki
düzlükte kurulmuş, Kaysen. 1950'li
yıllarda dönemin Belediye Başkanı
Emin Motu'nun Alman Profesör
Östner'e yaptırdığı şehir planı büyük
ölçüde korunduğu için Türkiye'nin en
düzenli kentleri arasında yer ahyor.
Pastırması sucuğu kadar. "gözü
açıklan, kurnazlan" ile de ünlü
Kaysen, Anadolu'nun "çok zenginle,
fakirini" birlikte banndıran
kentlerinden biri. Bu nedenle
gelişmişlikte 13. sırada yer almasına
karşın, kişi başına düşen milli gelir
dağılımında 34. sıraya düşüyor. Kent
merkezi "zengjnleri". ilçeler
"fakirteri" temsil ediyor.
Siyasi "nabanı" rutmak için
gittigimız Kayseride alıştığımız
"seçim manzaralan" ile
karşılaşmıyoruz. Siyasi partiler
centilmenlik anlaşması yapıp.
yalnızca parti binalannın önlerini,
bayrak, afiş, flamalarla donatmış.
Kayserili, "çevre ve ses kirlitiğine geçit
yok" sloganında birleşmiş.
FP 'cepten' yiyor
Siyasi yapısı "muhafazakâr" eğilimli
olan Kaysen'de, sağ partiler hep
güçlü olmuş. Ama "yükselen partiyi"
iyi gözleyen Kayserililer, sol partilere
de zaman zaman "tuJum"
çıkarttırmış. Kayseri geçen
seçimlerde kapatılan RP'nin kalesi
olmuş. RP'nin devamı
görünümündeki FP de hâlâ güçlü,
ancak "cepten" yiyor. Görüştüğümüz
partililer ve yurttaşlar, genel siyasi
durumu, "FP durakladı. MHP ve DSP
yükseiiyor. CHP, yok denecek kadar
az, ANAP ve DYP'nin şansı ise
MHP'nîn barajı aşmamasına bağlı"
KAYSERİSeçroen sayısı: 546.349
MUletvekUi sşyjsı: 9
\ ~m
RP
DVT
ANAP
DSP
CHP
HADEP
tP
MHP
MP
VDH
YDP
YP
Bjglms.
Partilere Püitilcrin
ilîirc m
(l;t£iimıı } Ü7,dılcri
4
2
2
1
.
-
-
-
-
UM
1132
22J2
11.11
-
-
-
-
/ I p B O n y a n . p ^ 7
^ ^ ^ ^ ^ ^
diye özetliyorlar.
RP'li eski Büyükşehir Belediye
Başkanı Şükrü Karatepe'nin
"kraatından" memnun görünen
Kayserili. "söyteminden" oldukça
ürkmüş. Diğer siyasi partiler,
özellikle CHP, seçim
propagandalannda sürekli bu durumu
vurguluyor:
"KayserTyi dünyaya ve Türkiye'ye
rezil edenierden kurtaracağız."
Ama asıl aşınmayı, TBMM'de
"kûskünlerle" yapılan
"seçim iptaü-.Necmettin Erbakan'ı
siyasi yasaktan kurtarma" pazarlığı -
getirmiş. FP yönetimi de bunun
farkında. İl Başkanı Ahmet Hasyüncü
ve şimdi Melikgazi Belediyesi başkan
adayı olan Kayseri Milletvekili
Memdırh Büyükkıhç. FP'nin "seçim
iptalini istemed^ini, tutumJannın
yanlış anlaşıknğmı ya da anianJdığmı"
savunuyorlar. Ama yine de
"Erbakan'ı kurtarma manevrasmm
sonuçJaruu" açıklamakta
zorlanıyorlar. FP, kamuoyunda
Erbakan'la yıpranan imajını
düzeltmek için olağanüstü çaba
harcıyor. En organize çalışan parti
konumunda, tek tek mahalleler, evler
geziliyor, belediyenin icraatlan
anlatılıyor. FP Hanımlar Komisyonu
Başkanı Nevin Akyurt, Kayseri'nin
tanınmış ve etkin isimlerinden.
Gönüllü çalışma gruplan oluşturmuş.
Akyurt. "Konferanslar, toplantüar
düzennyoruz, Bu toplantilarda siyasi
parti faaliyetleri örneğin kadıniann
menopoz sorununa, gripal
enfeksiyorüara karşı almacak
önlemJer konusunda doktor
arkadaşlar bilgi veriyor'' diye
aktanyor faaliyetlerini. Çıkaracağı
milletvekili sayısı MHP'nin barajı
aşıp aşmamasına bağh olan ANAP'ın
hedefi ise FP'den oy alabilmek. İl
Başkanı Kemal ErbakırcL Kayseri'de
Turgut Özal'ın "4 eğüJmini"
birleştırdikleri için FP'yi
çökerteceklerini ileri sürüyor. Geçen
seçimlerde Ankara'ya "imal
adaylan" gönderen Kayserililer bu
kez çok tepkili. Genel merkezlerin,
bölge insanı yerine dışandan isimleri
aday yapmasından yakınıyorlar. Bu
konuda "tolerans" gösterilen tek isim
Dışişleri Bakanı İşmail Cem.
DSP'nin 1. sıra adayı olan Cem'i
ikinci sırada Kayseri'nin önde gelen
işadamlanndan Faruk Molu izliyor.
DSP'nin il örgütü "seçimlik" atanmış.
Ecevrt'ln Apo' rüzgin
3 aydır görevde bulunan il başkanı
Seyit Medet, bundan şikâyetçi
görünmüyor. "Biz amatör bir ruhla
caiçıyonız. 3 aydır görevdeyiz ama
tertemiz isûnlerden oluşturduk
örgütferimizi" diyor. DSP Kayseri'de
de Başbakan Bülent Ecevit'in
estirdiği "Iktidar ve Apo" rüzgânna
güveniyor. Bu nedenle de "yükselen
parti" kategorisinde gösteriliyor.
DYP ise Çillerler'in avukatlannı
yanştınyor Kayseri'de. Birinci sıra
adayı Sevgi Esen. Türkiye'nin "ilk
kadın başbakanı" olmakla ö\"ünen
Tansu Çilter gibi, "Kajseri'nin ilk
kadm avukatT olduğunu özellikle
vurguluyor. 30 yıldır mesleğin içinde.
Kamuoyu onu. Tansu Çiller aleyhine
açılan "Şerefsiz onbaşı" davasının
"gönitllü avukaö" olarak tanıyor.
Esen, Kendisine haksıziık edildiğine
inamyor. "Tansu Hanım'ın bu
sözlerinin ardından. Türkiye
genelinde sa>tsız davalar açıkü.
Kayseri'de de açanlar oldu. Ben il
yönetimi üyesiydim, elbette genel
başkanımın vekâietini üstienenek
savunmasını yapbm" diyor. Kadın
haklan konusunda çok duyarlı
olduğunu ve yıllarca Kayseri'de
bunun mücadelesinı verdiğini
vurgulayan Esen, "Arök anneler
'benim bzım milletvekili olacak'
diye övünsünier istiyorum" özlemini
dile getiriyor. DYP'nin 2. sıra adayı
Atilla Özer ise ailenin avukatı.
Çillerler'in avııkatlık bürosunda
görev yapmış, ödül olarak da Kayseri
2. sıradan milletvekili adayı olmuş.
Meslek yaşamı Ankara'da geçen
Özer, yaklaşık 1 aydır Kayseri 'de,
yani o bir "ithal aday". Bu tanımdan
rahatsızlığını dıle getiren Özer,
" Vatandaş inaıun buna bakmıyor, kün
ekmek, iş, aş verebiKr ona bakıyor"
diyor. özer'e. "Özer Çiüer'in avukatı
olarak aday obnak, olumsuz
etkflemedi mi?" diye soruyoruz. Özer,
"Tam tersi" diyor, "Olumlu etkisi
oldu. MiBet, 'Bak bu Özer Çillere
yakın. Belki ileride işime yarar'
diyerek daha fazla ilgi gösteriyor."
MHP-FP ve muhafazakâr partilere
daha çok bağnnı açan Kaysen'de
CHP'nin işi zor görünüyor. Olke
genelinde barajı aşsa da Kayseri'den
milletvekili çıkarması oldukça güç.
Ancak CHP'nin umudu, Kayseri'nin
"aeıum, daha sosyal, daha çağdaş," bir
kent isteyen gençlerinde.
21.00'de ya;am duruyor
Kayseri'de sosyal-kültürel yaşam,
bölge halkının söylediğine göre
"smr" noktasında. "Muhafazakâr"
yapıyı, üniversite gençliği de
değiştiremerniş. Kayserililer bunun
nedenini "Üniversite kent dışında.
Kayseri'de akşam saat 19.00'dan
sonra yaşam durur. L niversiteıün
yakın olduğu Talas'ta ise 24.00'e
kadar sürer" diye açıklıyor.
Kayseri 'ye "konuk" olanlar da bu
"asosyal" kentten sıkmtılannı otel
odalanna kazımışlar: "Saat 9.00'da
(21.00). yaşam duran Kayseri'ye
bıçak zonıyla da oJsa bir daha
geünem". Ona bir de yanıt var: "Ahh
arkadaşım çok hakhsın, sanki
sıkıyönetim var"
Bir başkası daha azimli: "Kayseri'de
48 saatrir doğru dürüst oturup, kafa
çekecek bir yer anyorum, hâlâ
bulamadım, çabşmalarun sürecek._"
CHP'Ii büyükşehir belediye başkan
adayı Mesut Ay, Kayseri'ye
"ay"dmlık günler vaat ediyor.
"Belediyenin miryaıiarca Kra
harcayıp yaptırdığı kaldınmlar"
dışında eğlenecek, oturacak mekân
bulamayan gençlere, Internet kafeler,
çocuklara oyun alanlan, yaşlılara
çağdaş huzurevleri. Kayseri geneline
"çağdaş beJediyecüik" anlayışı vaat
ediyor. Mesut Ay'ın bir başka vaadi
daha var; Kayserispor'u "asansör"
kulübü olmaktan kurtarmak.
Yanımızdaki Kayserili bunun
anlamını açıklıyor: "Yani gelen giden
biniyor da_"
Yarın: Amasya,
çorum. Mufila. Ortiu
GLOBALPOLİTIKÜLTÜR
ERGIN YıLDıZOĞLU
Kosova'ya Bir Başka Bakış
Silah sanayiinin ürünlerine talep, bu savaşla bir-
likte daha da artacak. Kimi yorumculara göre NA-
TO'nun müdahalesine yol açan süreç, ABD eko-
nomisinin devrevi hareketleriyle yakından bağlan-
tılr.
Silah sanayiine gün doğdu, çünkü her şeyden
önce bir süredir ürettikleri mallar, şimdi Kosova'da
tüketiliyor. Üstelik savaş sayesinde, NATO komu-
tanları, Körfez savaşından bu yana geliştirilen tek-
nolojiyi eylem içinde deneme olanağı buluyorlar.
Bu arada NATO üyelerinin eşgüdümlü eylemleri,
ABD ile geri kalanlar arasındaki teknolojik farkın
genişlemekte olduğunu, bu gidişle, yakın gelecek-
te diğer NATO ülkelerinirt ABD ile eşgüdümlü ope-
rasyon yürütmelerinin çok zorlaşacağını gösterdi.
Böylece silah sanayii için yeni bir talep oluşmaya
başlıyor. NATO'ya katılan ülkelerin ordulannın mo-
dernleştirilmesinde olduğu gibi, bundan da, tek-
nolojik üstünlüğünden dolayı, özellikle ABD silah
sanayiinin faydalanması bekleniyor.
"Soğuk savaş" bittikten sonra dünyada silah
harcamalannda önemli gerilemeler yaşandı. Küre-
se) askeri harcamalar 1985'te 1.2 trilyon dolardan,
1997'de 804 mılyar dolara düştü. ABD'nin toplam
harcamalar içindeki payı ise bu dönemde
%30'dan %34'e yükseldi. ABD'nin göreli olarak
payı artmaya devam ederken, mutlak rakam ola-
rak harcamalannın 1998'e kadar gerilediği görü-
lür. Bu arada bir istisna, 1991 -92 dönemidir. Ge-
çenlerde açıklanan, 1999 ve 2005 ytlı bütçe pro-
jeksiyohlanyla birlikte bu gerileme eğilimi tersine
çevrildi. Askeri harcamalar tekrar artacak ve 2005
yılında, tekrar soğuk savaş dönemi ortalamasının
üzerine çıkmış olacak (The Oefense Monitor.
1999, Cilt XXVIII, sayı 1. sf. 3-4).
Clinton'ın bu son bütçe önerisinin temel özel-
liklerine, askeri harcamalar açısından kjsaca bir
bakarsak, 1999 bütçesinde, askeri harcamalannın
payı, 281 milyar dolar, %50'den fazla. Askeri har-
camalardan sonra gelen ilk kalem, eğitim harca-
malan ve yalnızca 35 milyar dolar. Sosyal güven-
lik ve sağlık harcamalarının payı ise 6 milyar dolar.
ABD askeri harcamalarını dünyanın geri kalanıyla
karşılaştırdığımızda da büyük bir dengesizlik gö-
ze çarpıyor. ABD'nin askeri müttefiklerinin (NATO
üyeleri, Japonya ve Güney Kore) toplam harcama-
lan 202 milyar dolar. Rusya'nın askeri harcamala-
n 64 milyar dolar. ABD'nin son yıllarda baş düş-
man ilan ettiği ülkelerin (Irak, Libya, Küba, K. Ko-
re, Iran, Sudan) toplam silah harcamalan yalnızca
16 milyar dolar (a.g.e. sf. 5). Clinton, ABD'nin dün-
yanın geri kalanından bu kadar büyük farkla ileri-
de olmasına karşın, silah harcamalannı 2005 yılı-
na kadar 112 milyar dolar daha arttırmayı planlı-
yor (Wall Street Journal, Jan 41999). Neden? Ve
nasıl?
Askeri harcamalann ekonomik işlevini, askeri-sı-
nai kompleksin siyasi gücünü burada etraflıca in-
celemek mümkün değil. Ancak bir konuya işaret
etmek istiyorum: Işçi ücretlerini, sosyal harcama-
lan vb. arttırmadan, sermayen/n malıyetini yük-
seltmeden ekonomiyi teşvik etmek için askeri har-
camalar çok uygun. Silah sanayii (yüksek tekno-
loji ve ağır silahlan kastediyorum), toplumdaki ta-
lebe, diğer bir deyişle tüketim harcamalanna ge-
reksinimi olmayan bir dal. Diğer taraftan girdi ge-
reksinimleri, burada çalışan işçilerin ücretleri, di-
ğer sanayi dallanna bir talep oluşturuyor. Bu yüz-
den, devletin silah harcamalan, sermayeye top-
lumsal bir yük getirmeden ekonomiyi teşvik ede-
biliyor.
Savaş sanayiinin iki önemli özelliği daha var. Bi-
rincisi, olağanüstü ölçülerde israfkâr bir dal. Ikin-
cisi, hükümetle olan ilişkilerinden dolayı, mallannı
normal ekonomik değerierinin çok üzerinde sata-
biliyor. ABD dünyanın en üstün savaş uçaklanna
sahip, ama önümüzdeki dönemde bir seri Ortak
Vuruş Savaş Uçağı, F-22 ve F/A-18 için toplam
322 milyar dolar harcayacak. Harcama projeksi-
yonlan, Pentagon'un hiç gereksinimi olmayan ve
standartlara da uymadığı bilinen, ancak siyasi ne-
denlerle yapılmaya devam edilen C-130 tipi kar-
go uçaklannı ve LHD amfibik gemileri de içeriyor.
Bu, Pentagon'un nasıl bir siyasi arpalık olduğunun
da göstergesi. Bu örneklerde, arpalıktan yiyenler,
eski Meclis Başkanı Newt Gingrich ve Senato
çoğunluk grup başkanı Trent Lott's. C-130 üreti-
mi için Gingrich'in bölgesine 400 milyon dolar,
LHD için de Trent Lott's'un bölgesine de 1.2 mil-
yar dolaryatırım yapılacak. 1999 bütçesinde bu tür
arpalıkların 5 milyar dolara ulaştığı tahmin ediliyor.
Ocak 1999 tarihli birSavunma Bakanlığı Rapo-
ru'na göre silah imalatçıları Pentagon'a, normal pi-
yasa fiyatının ortalama %618 üstünde fiyatlar ka-
bul ettiriyoriar. Örneğin 75 sentlik bir vida 76 do-
lara satılabiliyor. Pentagon Iç Mali Denetimcile-
ri ise 1.2 trilyon dolarlık bir bütçenın yaklaşık 250
milyar dolannın kayıp olduğunu (iç edildiğini) tes-
pit etmişler. (Peace Action education Fund.
www webcom.com/peaceact/ budget alert.htmO
Görüldüğü gibi silah sanayiine yapılan harcama-
lar yoluyla, halktan alınan vergileri kullanarak, eko-
nomiye, daha doğrusu sermaye kesimine büyük
miktarlarda para transfer etmek mümkün. ABD'nin
1946-2005 dönemi askeri harcamalanna bakınca,
önemli resesyonların olduğu, 1966-69,91 -92 dö-
nemlerinde, ani artışlar, neo liberalizmin çok övün-
düğü (uzun boom) 1983-87 arası dönemde har-
camalann arttığı görülür. Kriz çalışmalanyla da bi-
linen tarihçi A.G. Frank, bu tür verilerden hareket-
le, ABD'nin resesyon dönemlerinde ya da reses-
yona karşı ekonomiyi canlandınrken silah harca-
malanndan ve savaşlardan faydalandığına işaret
ediyor.
İLAN
T.C.
YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ
BAŞKANLIĞI'NDAN
DosyaNo: 1998/11656
Davacı Orman Genel Müdürlüğü tarafından da-
valılar Abdullah Abidınoflu vd. aleyhine açılan
tespite itiraz davasında Espiye Kadastro Mahkeme-
si'nce venlen 4.7.1997 gün ve 1991/38 esas sayılı
hüküm Abdullah Abidinoğlu ve digerleri tarafın-
dan duruşmalı olarak temyiz edilmiştir.
Davalılardan Pervın Abıdinoğlu'na davetıye teb-
liğ edılemedıginden duruşma gününün ilanen teb-
liğine karar verilmiştir.
Bu sebeple 08.06.1999 Salı günü saat 09.00'da
duruşmada bulunması gerekip, gelmediğı takdırde
duruîmanın gıyabında yapılacagı hususu teblıgat
yerine geçerli olmak ûzere ilan olunur.
Basın: 14262