Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1999ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
17
Masonlar
Masonlann "Büyük
Loca"sındaki davette
gazeteciler arasındaki
en meraklı grup
şenatçılardı.
Türkiye'deki
Masonlann ilk büyük
üstadının Talat Paşa
olduğunu anımsarsak,
şeriatçılann büyük
merakı da bugünkü
Masonlar arasında
yüksek rütbeli
subaylann olup
olmadığında
yoğunlaşıyordu.
Sordular, karşılığında
"Masonluğa girişte
ülke kanunlarına
uyulacağı üzerine de
yemin edilir. Asker
Mason, askeri
kanunlara karşı
gelemez" yanıtını
aldılar. Yanıt
"Askerlerden de
Mason otanlar var"
bilgisini içeriyordu.
Uyandılarsa,
gazetelerinde
^K bugünkü
'<• »S manşetleri
5^=y/
şöyle olabilir:
U "Masonlar,
orduya sızdı!"
Bendenizin merakı ise
başka konulardaydı:
Tayyip Efendi, bir şiiri
uğruna mapus
damlarına girdiği Ziya
Gökalp'in Mason
olduğunu biliyor
muydu? Türk-lslam
sentezcilerinin peşine
takılan vatandaş,
padişahlann yanısıra
şeyhülislamlann da
Mason olduğunu
öğrenirse ne der?
Elektronik posta: som@posta.cumhuriyetcom.tr Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97
- DSP'liler MHP ortaklığını
tartışıyormuş...
"Koalisvondan döneni
vurun!"
am adı; Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar
Büyük Locası Derneği. Kamuoyu onları
Masonlar olarak tanıyor. Ve biraz da kuş-
kuyla bakıyor. Tabii ki eğer görebilirse. Çün-
kü Masonlar ortaya çıkmıyor, hep kapalı kapılar ar-
dında kalmayı yeğliyor...
Şimdi onlar da kapılarını açtı. Türkiye'de 8 kent-
te, 160 locada 12 bin üyesi olan Beyoğlu'ndaki "Bü-
yük Loca" önceki gece bir grup gazeteciyi ağırladı.
Büyük Üstad Sahir Talat Akev, soruları yanıtladı.
Kapıların açılması. Masonluğun Türkiye'deki 90.
kuruluş yılına bağlandı. Ancak, şeriatçılann abuk
sabuk iddialarına yanıt vermeyi de amaçlıyordu.
Bir kere dinsiz olmadıklarını, geleneksel Mason-
luğun Tanrı inancını şart koştuğunu açıkladılar.
17. yüzyılda Londra'da kurulan ilk büyük locada
Protestanlarla Katoliklerin aynı çatı altında toplan-
masına Vatikan'ın büyük tepki gösterdiğini ve Pro-
testanların locadan atılmaması üzerine Papa'nın
Masonluk
Masonları afaroz ettiğini anlattılar. Dinsizlik suçla-
malarının hatta Masonluğun bir din gibi algılanma-
sının da bu olaydan kaynaklandığını söylediler; Ma-
sonluğa kabul edilenlerin locada üzerine yemin et-
tiği Tevrat, Incil ve Kuran'ı gösterdiler.
Masonluğun, duvarcı ve taş ustalarının meslek
bilgilerini korumak için kurduğu bir örgüt olduğu bi-
liniyor. Anadolu'daki Ahiler, loncalar gibi...
Söylediklerine göre , "hür" olmalan, ortaçağdaki
inşaat ustalarının öteki mesleklere göre kralın ya da
derebeyinin iznine bağlı kalmadan bir yerden baş-
ka bir yere gidip çalışabilmesinden geliyor; sanayi
devriminin yarattığı koşullarda taş ustalığının öne-
mini yitirmesiyle locaya başka meslek gruplarından
kişilerin alınması da Masonluğa "kabul edilmiş"liği
getiriyor. *
Günümüzde ise Masonlar arasında artık duvarcı
ustası bulunmuyor! Daha çok toplumun üst kat-
manlanndan kişiler oluşturuyor Masonları... Ama, dı-
şanya karşı Masonluklarını gizliyorlar. Yine de gizli
olmadıklannı kapalı olduklarını anlatıyorlar. Toplan-
tılarındaki kuralları ve aralarındaki ilişkileri duvarcı
ustalanndan kalan sembollere dayandırıyor ve do-
layısıyla gizemli bir ortam yaratıyorlar. Belki de güç-
leri gizemlerinden geliyor. Ülke siyasetine karışma-
dıklarını, felsefelerinin hümanizm olduğunu anlatı-
yorlar. Türkiye'de Çocuk Esirgeme Kurumu ile Kızı-
lay'ın Masonlar tarafından kurulduğunu açıklıyor ve
toplumayönelikyardım çalışmalarda alanı "mağdur",
vereni "mağrur" etmemek için sessiz kaldıklarını
belirtiyorlar. Masonluğa karşı haksız eleştirilerin bil-
gi eksikliğinden kaynaklandığını söylüyor ve kapı-
larını aralayıp, 2 Mayıs'ta Aya Irini'deki sergi ile hal-
kın karşısına çıkmaya hazırlanıyorlar.
SESStZ SEDASIZ (!) NURİKURTCEBE Demipel'in adı Masonları bölmüştü
Isteyen Mason kimliğini açıklayabi-
liyor. Ancak bir Mason'un başka bir
Mason'un kimliğini açıklama hakkı
bulunmuyor.
Siyasete girdiğinde Mason olduğu
iddiaedilen Süleyman Demirel'e iliş-
kin sorular asla yanıt bulamıyor.
Ancak, Süleyman Demirel'in Ma-
sonluğuna ilişkin bazı belgelerin tar-
tışma konusu olduğu 196O'lı yılların
itk yarısında Türkiye'deki Büyük Lo-
ca'da bölünme yaşanıyor...
Aynlanlaryeni bir "Büyük Loca" ku-
ruyor.
Atatürk'ün yakın çevresindeki bir
çok kişinin Mason olduğu görülüyor
ve fakat Meclıs Başkanı, altı bakan ve
60 kadar milletvekilinin Mason oldu-
ğu 1935 yılında Atatürk'ün duyduğu
bir rahatsızlık üzerine Büyük Loca
"uykuya yatıp" 1948 yılına dek faali-
yetlerini durduruyor.
Büyük Loca, hayatta olmayan ba-
zı Masonların adını açıklamakta bir
sakınca görmüyor:
Namık Kemal, Ziya Paşa,
Gazi Osman Paşa, Musta-
fa Reşit Paşa, Mithat Paşa,
AhmetVefikPaşa, Keçeci-
zade Fuat Paşa, Humbaracı
Ahmet Paşa, Cemal Paşa, Talat Pa-
şa, Rıza Tevfik, Şinasi, Ahmet Ra-
sim, Hüseyin Cahit Yalçın, Ahmet
Mithat Efendi, Ahmet Emin Yalman,
M. Kemal Öke, Agah Sım Levend,
EnverZiya Karal, MesutCemil, Re-
şat Nuri Güntekin, Kazım Ismail
Gürkan, Mümtaz Faik Fenik...
PALAS PANDIRAS
Bazı sonınlan kaşımak, kaşınmakla
eşdeğerdir; türban gibi... MûfitBozacı
X
AYDINLANMA ATEŞÎ
tletişim: Zeynep Eşiyok Faks: 0.212. 513 85 95
'Çarşamba Toplantılan'nda bugün
Seçim Ertesi Türkiye' tartışılıyor
Karşıyaka Izmir Cumok,
Cumhuriyet gazetesinin 75.
kuruluş yıldönümünü 7
Mayıs saat 17.30'da Izmir
,Fuar Villa Çay Bahçesi'nde
kutluyor. Arzu eden herke*-
katılabilir.
Bilgi için tel: 0.232.330 57 99
-0.232.368 14 94
'Çarşamba
Toplantıları'
Tarık Zafer Tunaya"nın
anısına düzenlenen ve sekiz
yıldır devam eden
'Çarşamba Toplantıları'nın
bu ayki konusu *Seçim Ertesi
Türkiye'. Cumhuriyet
gazetesi yazarlanndan İlhan
Selçuk'un konuşmacı olarak
katılacağı toplantının sunuşu
Boğaziçi Üniversitesi
Öğretim Görevlisi Dr. Nur
Özmel Akın tarafindan
yapılacak.
Bugün saat 17.30-19.30
arasında gerçekleşecek
toplantanın yeri Tank Zafer
Tunaya Kültür Merkezi.
Bursa ÇYDD
24 Nisan'da Vakıfköy'de
'Çocuk Kulübü'müzün
açılışını yaptık. Amacımız
Atatürk'ün düşlediği
gençliği yetıştirmek, sanatla,
felsefeyle. tiyatro ile
buluşturmaktır '
ODTÜ ADT
Orta Doğu Teknık
Üniversitesi Atatürkçü
Düşünce Topluluğu
kuruluşunun 10. yıldönümü
etkinlikleri çerçevesinde.
Cumhuriyetimizin 75. yılı ve
Ulusal Kurtuluş Hareketi'nin
başlamasının 80. yıldönümü
nedeniyle ODTÜ Rektörlüğü
ile birlikte 28-30 Nisan
arasında ODTÜ Kültür ve
Kongre merkezı'nde
"Kemalizm ve 21. Yüzyıla
Girerken Türkiye" başlıkh
bir sempozyum
düzenlemektedir.
ÇYDD Kırsal Alan
Komisyonu
Ardahan Valisı'nin başlattığı
"Ardahan Kalkınma
Projeleri" çalışmalanna
destek vermek: kırsal alanın
eğitım. sağlık. çevre
somnlannın çözümüne
katkıda bulunmak için ÇYDD
Kırsal Alan Komisyonu
Haydarpaşa'dan Kars'a bir
tren yolculuğu ve Ardahan'da
bir sempozyum
gerçekleştırecek.
28 Mayıs saat 09.00'da
Haydarpaşa'dan kalkacak
olan Yeni Doğu Ekspresi,
ÇYDD ve diğer sivil toplum
kuruluşlan üyelerım Kars'a
götûrecek. Yol boyunca trenin
uğrayacağı 69 istasyona
ÇYDD, armaganlar
bırakacak.
Ardahan Valiliği ile işbirliği
sonucu gerçekleştinlecek
ojan çev re gezisi,
"Ardahan* ın
Kalkınmasında STK'lerin
Rolü" konulu sempozyum.
konser ve Ardahan Çıldır'a
ÇYDD tarafından armağan
edilecek kütüphanenın
açıhşından sonra program
tamamlanacak.
ÇYDD'nin kuruluşunun 10.
yılını kutlama programlan
içinde yer alan bu proje.
ÇYDD üyelerinin güzel
ülkemizi bir uçtan bir uca
tanımasını sağlayacak. aynca
demiryollannın önemini bir
kez daha gündeme getirecek.
Çıldır'da açılacak çağdaş bir
kütüphaneye ve bu projeye
katkı ve ilginizi bekliyoruz.
Hesap No: Yapı Kredi
Bankası Bakırköy Şubesi
ÇYDD Hesabı 1005113-6
Tel: 0.212.570 19 08 (Ayşe
Yüksel) - 0.532.277 54 59
(Gülsün Özakın)
EMO îstanbul
Elektrik Mühendisleri Odası
îstanbul Şubesi Olağanüstü
Genel Kurulu şubat ayında
yapıldı. MHP-FP ağırhklı
Meslekte Birlige Çagrı
grubunun aldığı 1020 oya
karşı, Demokrat Mühendisler
grubu 1532 oy aldı.
Özgür ve aydınlık bir ülke
için, enerjide yağmaya dur
demek için, enerji ve çevre
arasında yaşamdan bir köprü
kurabilmek için. resmi
yalanlara karşı sivil
gerçeklerin savunusu için,
nükleer karanlığa karşı, her
üyenın oda etkinliklerine
somut katılımına açık bir
örgüt yapısının oluşumuna
katkı sağlayacağı
düşüncesiyle başladığımız
sosyal etkinlik
çalışmalanmızın ilkinde, 18
Mart'ta 'Bir Ölümiin
Toplumsal Anatomisi"
oyununa gidildi.
Üyelerimizden gelen istem
üzerine ikinci etkinliğimizde
de Devlet Tiyatrosu'nun
sahneye koyduğu
"Karanhkta Komedi"
oyununa dün gittik.
Aynca Nükleer Karşıtı
etkinlikler çerçevesinde 24-
25 Nisan'da topluca Sinop'a
gittik. Çernobil faciasının
yıldönümünde yerel
yurttaşlarımızla da
birlikteliğimiz sağlandı.
Ülke gündemine yön
verebilmek ve geleceğe
dönük atılım projesini
örgütlemek için emekten.
özgürlükten, banş ve
kardeşlikten yana bir EMO
için etkinliklerimiz devam
edecektir.
KlM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behicakCa turk.net
ÇİZGİLİK KÂMtL MASARACI
HARBİ SEMtH POROY
BULUT BEBEK NiRAYÇtFTÇi
TARİHTE BUGUN MVMTAZ ARIKAN 28 Nisan
OTAHİTE İÇİN HEEY!
BUGÜH, DEH/ZCİUK TAeff/MN £N ÜNLÛ
AYAKLANMALABINDAN S'fil, fNĞİUz "gOUV7V<SEMİ-
SfUPE OLDU. EKMEM ASACI 8/TT&S/ JTtŞtMAK İÇİA1
\ TaHİTİ'YE(ESta API OTA/frTE) 6İOEAJ BOUNTV, DÖNÜŞ
\— itfv~\ YOLUNPA 3. &4PTAAJ Ctf&STtAAJ /ZErCf/E/e'İH TAYEA-
LAKLA DÛZEMLEOiâi Bİ2 AYAteLAMMAYA &4UA/E OL
•U. K4PTAN VV/LLIAM BUGU'IN OESPOTÇA YÖ-
., NETIMİUE BAÇICALOIRAfJLAR, OUU VE 13 SA-
ViAoÜ./ PIK. ADAMlA// 8/B KAYfGA KOYUP OKYAA/U
TA &lgAK7~/LAR. KÜPTAfJ I/E AMMLARl A4UCİ-
ZBVİ ÇEKİLDE KuerULACAtiLARbl AMA TAHi-
i - TİYE DÖUÜP OBADA KALAMLAR, fOSA SÜRE ıçiHPE
AKALANAISAK CEZACANDmH-ACtKLARI»'• YALAII2, ISS/Z
3İRAPA OLAN PITCAIRN'E YE&LEŞENLER BuLUNAUIYA-
CAKTI.. (Hor: 8AÇLIKTAICİ £6z,İ£YAAJaLAI?lH FABCLASIYPlŞ
PANO
DENtZ KAVUKÇUOĞLU
'Millicilik'mi,
'Milliyetçilik' mi?
"Türk milletini insanlık içinde medeniyete yarar,
sulha hâdim, mümtaz bir kitle yapmak için ewe-
lemirde Türk milletini layık olduğu medeniyet se-
viyesine çıkarmak lâzımdır. Bu itibarla, millici ol-
mak bizim zaruri şianmızdır. Fakat millici şiarımız
dar ve inhisarcı değildir. Bizim milliciliğimiz me-
deni dünya içinde, onun esaslı bir unsuru olarak
insanlığın yükselmesine, bütün dünyanın refahı ve
saadet içinde yaşamasına matuf bir milliyetçilik-
tir." Dönemin ıçişleri Bakanı Şükrü Kaya, 5 Şu-
bat 1937 günü Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde
yaptığı konuşmada "milliyetçilik" ilkesinin Anaya-
sa'ya alınmasını bu sözlerie savunuyordu.
Emperyalizmin boyunduruğu altındaki dünya
halklarına örnek olmuş Ulusal Kurtuluş Savaşı-
mızın ilk "yasal belgesi" olan 1921 Anayasası'nda
"milliyetçilik" sözcüğüne yer verilmemişti. Bu söz-
cük, 1924 Anayasasfna da girmemişti. Fransız
Devnmi'nin "cumhun'yetçi" ilkelerinden büyük öl-
çüde etkilenmiş olan Mustafa Kemal Atatürk,
kurduğu cumhuriyetin baş hedeflerinden biri olan
"ulusal egemenlik" ilkesini, "milliyetçilik" kavra-
mından uzaktutmaya özen göstermişti. Bu kav-
ram, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na, Cum-
huriyet Halk Partisi'nin, Avrupa'da esmeye baş-
layan "milliyetçi" rüzgârlara kapılıp sağasavrul-
maya başladığı, "AlmanseverHğin"yükselişe geç-
tiği 1937 yılında girdi.
27 Mayıs 1960 Devrimi sonrası hazırlanan ana-
yasa taslağının ilgili 2. maddesi de "milliyetçilik"
sözcüğüne yer vermemişti: "Türkiye Cumhuriye-
ti, insan haklanna dayanan, milli, demokratik, la-
ik ve sosyal bir hukuk devletidir." Saygın hukuk-
çulardan oluşan Anayasa Komisyonu, bunun ge-
rekçesini şöyle açıklamıştı: "Milli devlet tabiri,
Atatürk devriminin anladığı manadaki milliyetçi-
lik mefhum ve umdesine milliyetçi devlet tabirin-
den çok daha uygun düşmektedir. I Türk devri-
minin kasdettiği milliyetçilik, bu kelimeye bilhas-
sa bugün umumiyetle verilen ve verilebilen mâ-
nadan çok farklıolup, 'milli devlet' esasındames'ut
ifadesini bulmaktadır. Anayasa tasarısının 54.
maddesinde, Türk devletine vatandaşlık bağı ile
bağlı herkesin Türk olması' hükmü ile de mâna-
sı belirtilen Atatürk milliyetçiliği, bilhassa İkinci
Dünya Harbi'nden sonra, artık 'milliyetçilik' keli-
mesiyle ve hele 'milliyetçi devlet' tabiriyle ifade
edilmemektedir. Bütün Batı âleminin ve Türk dev-
riminin kabul ettiği 'ileri, medeni ve banşçı milli-
yetçilik', bugün ilmi tabiriyle 'milli devlet' mefhu-
munda tecelliemektedir. Esasen, anayasaya 1937
yılında halkçılık, devletçilik ve devrimcilik gibi um-
delerie biriikte girmiş olan bu umdenin, 'milliyet-
çilik' ve hele 'milliyetçi devlet' tabirinin bambaş-
ka mânalar taşımaya başladığı zamanımızda, yan-
lış anlamlara çekilmemesi maksadıyla, gayeye uy-
gun olan modem ve ilmi bir tabir ile değiştirilme-
s; yoluna gidilmiş ve bundan ötürüdür ki, 'milli-
yetçi' yerine 'milli' kelimesi kullanılmıştır."
Milliyetçilik, 1961 Anayasası'nın, Türkiye Cum-
huriyeti devletinin niteliklerini tanımlayan 2. mad-
desine alınmamıştır. Sözcük otarak anayasanın;
başlangıç bölümünde geçmiş, 1982 Anayasa-
sı'nda ise yerini "Atatürkmilliyetçiliği"ne bırakmış-
tır.
Emperyalizme teslim olmuş çok uluslu, çok dil-
li, çok dinli bir imparatorluğun enkazından yara-
tılan "milli cteWef"in, "bağımsızcumhuriyet"\n ku-
ruluş anayasalanna alınmayan; 27 Mayıs'ın dev-
rimci anayasasının devlet tanımlamasında yer
verilmeyen "milliyetçilik" kavramının daha sonra-
ki yıllarda önce "Alman", sonra "Amerikan" ya-
yılmacılığının güçlenmeye başladığı yıllarda rağ-
bet görmeye başlaması düşündürücü değil mi-
dir? Anlaşılması belki ilk bakışta zordur, ama cum-
huriyet tarihimiz, bir yönüyle, Türkiye'yi aydınlı-
ğa kavuşturmak, çağdaş uygarlık düzeyine yük-
seltmek, evrenselliği kucaklamak isteyen "milli-
ciler" ile kendisinden güçlü olana teslim olmaya
her an hazır "milliyetçiler" arasındaki mücadele-
lerin tarihidir.
Yoksa siz, köy enstitülerini kapatan; şairlerimi-
zi, yazarlarımızı, sanatçılarımızı, aydınlanmızı zin-
danlarda çürüten; matbaalarımızı yakan milliyet-
çi "Almanseverier"de; Türkiye'yi "Küçük Ameri-
kayapacağız!" diye ortaya çıkan Cetal Bayar-Ad-
nan Menderes "liberalizm[" nin mirasçısı "Ame-
rikansever" milliyetçilerde, Özal'larda, Yılmaz'lar-
da, Çiller'lerde; milliyetçiliği ağızlarından düşür-
meyen 12 Eylül darbecilerinde ya da eski ve ye-
ni yüzleriyle "bozkurt milliyetçileri"nde "millici"
bir yan görüyor musunuz?
Milliyetçilerin iktidara yürüdüğü bugünlerde
Türkiye'nin geleceğine sahip çıkmak, "kuvvayı
milliye" mirasçısı "milliciler'e, "yürekleri solda
atan" yurtsevertere düşmüyor mu?
Fax:0216-418 8410
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN
1 2 3 4
SOLDA.N SAĞA:
1/ Almanca ko-
nuşulan ûlkeler-
de Büyük Per-
hiz'den önce
Katolıklerce
düzenlenen kar-
navaL.Bircet-
v el türü. II Ser-
best meslek
adamlannı için- 6
de toplayan res- j
mi birlik... Saç
örgüsü. 3/ Zo- 8
runlu gereksin- _
me maddeleri y
için devletçe saptanan
fıyat... Eski Mısır'da gü-
neş tannsı. 4/ Yelkenli
bir yanş teknesi. 5/ Bir 2
nota... Atasözlerineda- 3
yanan didaktik Çin şi-
iri... Olgun hindistance-
vizindenyapılanbirtür
tespih. 6/"—Sağdıç": 6
Fotoğraf sanatçımız...
Madagaskar'da yaşayan „
bir maymun. II Kolsuz
kadmgiysisi.-.Ilkelben- °
lik. 8/Iran'm plaka işareti... Doğu Karadenız'de bir dağ
geçidı. 9/ Şarkı, türkü... Eti lezzetli bir balık.
YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Sesleri inceleyen dilbıl-
gisi dalı. II Bir ilimizin merkezi. 3/ Sözleşme maddesi...
Bir haber ajansının simgesi. 4/ Sözle ya da bakışla tel-
kin yapılarak sağlanan bir çeşit uyku durumu. 5/ Niyob-
yum elementinin simgesi... Bir soru eki... Afüka'da bir
ırmak. 6/ Araba üzerine gerilerek içine satnan ya da ta-
hıl doldurulan büyük kıl çuval... Kuzey gökkürenin en
parlak yıldızı. II Bir geminin alabildiği yük mıktan... Gü-
müşün simgesi. 8/ Boru sesi... ttalya'da bir kent. 9/ Yan-
kı... Bırçok efsaneye konu olmuş ünlü Frigya kralı.