17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1999ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA 17 Masonlar Masonlann "Büyük Loca"sındaki davette gazeteciler arasındaki en meraklı grup şenatçılardı. Türkiye'deki Masonlann ilk büyük üstadının Talat Paşa olduğunu anımsarsak, şeriatçılann büyük merakı da bugünkü Masonlar arasında yüksek rütbeli subaylann olup olmadığında yoğunlaşıyordu. Sordular, karşılığında "Masonluğa girişte ülke kanunlarına uyulacağı üzerine de yemin edilir. Asker Mason, askeri kanunlara karşı gelemez" yanıtını aldılar. Yanıt "Askerlerden de Mason otanlar var" bilgisini içeriyordu. Uyandılarsa, gazetelerinde ^K bugünkü '<• »S manşetleri 5^=y/ şöyle olabilir: U "Masonlar, orduya sızdı!" Bendenizin merakı ise başka konulardaydı: Tayyip Efendi, bir şiiri uğruna mapus damlarına girdiği Ziya Gökalp'in Mason olduğunu biliyor muydu? Türk-lslam sentezcilerinin peşine takılan vatandaş, padişahlann yanısıra şeyhülislamlann da Mason olduğunu öğrenirse ne der? Elektronik posta: [email protected] Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 - DSP'liler MHP ortaklığını tartışıyormuş... "Koalisvondan döneni vurun!" am adı; Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası Derneği. Kamuoyu onları Masonlar olarak tanıyor. Ve biraz da kuş- kuyla bakıyor. Tabii ki eğer görebilirse. Çün- kü Masonlar ortaya çıkmıyor, hep kapalı kapılar ar- dında kalmayı yeğliyor... Şimdi onlar da kapılarını açtı. Türkiye'de 8 kent- te, 160 locada 12 bin üyesi olan Beyoğlu'ndaki "Bü- yük Loca" önceki gece bir grup gazeteciyi ağırladı. Büyük Üstad Sahir Talat Akev, soruları yanıtladı. Kapıların açılması. Masonluğun Türkiye'deki 90. kuruluş yılına bağlandı. Ancak, şeriatçılann abuk sabuk iddialarına yanıt vermeyi de amaçlıyordu. Bir kere dinsiz olmadıklarını, geleneksel Mason- luğun Tanrı inancını şart koştuğunu açıkladılar. 17. yüzyılda Londra'da kurulan ilk büyük locada Protestanlarla Katoliklerin aynı çatı altında toplan- masına Vatikan'ın büyük tepki gösterdiğini ve Pro- testanların locadan atılmaması üzerine Papa'nın Masonluk Masonları afaroz ettiğini anlattılar. Dinsizlik suçla- malarının hatta Masonluğun bir din gibi algılanma- sının da bu olaydan kaynaklandığını söylediler; Ma- sonluğa kabul edilenlerin locada üzerine yemin et- tiği Tevrat, Incil ve Kuran'ı gösterdiler. Masonluğun, duvarcı ve taş ustalarının meslek bilgilerini korumak için kurduğu bir örgüt olduğu bi- liniyor. Anadolu'daki Ahiler, loncalar gibi... Söylediklerine göre , "hür" olmalan, ortaçağdaki inşaat ustalarının öteki mesleklere göre kralın ya da derebeyinin iznine bağlı kalmadan bir yerden baş- ka bir yere gidip çalışabilmesinden geliyor; sanayi devriminin yarattığı koşullarda taş ustalığının öne- mini yitirmesiyle locaya başka meslek gruplarından kişilerin alınması da Masonluğa "kabul edilmiş"liği getiriyor. * Günümüzde ise Masonlar arasında artık duvarcı ustası bulunmuyor! Daha çok toplumun üst kat- manlanndan kişiler oluşturuyor Masonları... Ama, dı- şanya karşı Masonluklarını gizliyorlar. Yine de gizli olmadıklannı kapalı olduklarını anlatıyorlar. Toplan- tılarındaki kuralları ve aralarındaki ilişkileri duvarcı ustalanndan kalan sembollere dayandırıyor ve do- layısıyla gizemli bir ortam yaratıyorlar. Belki de güç- leri gizemlerinden geliyor. Ülke siyasetine karışma- dıklarını, felsefelerinin hümanizm olduğunu anlatı- yorlar. Türkiye'de Çocuk Esirgeme Kurumu ile Kızı- lay'ın Masonlar tarafından kurulduğunu açıklıyor ve toplumayönelikyardım çalışmalarda alanı "mağdur", vereni "mağrur" etmemek için sessiz kaldıklarını belirtiyorlar. Masonluğa karşı haksız eleştirilerin bil- gi eksikliğinden kaynaklandığını söylüyor ve kapı- larını aralayıp, 2 Mayıs'ta Aya Irini'deki sergi ile hal- kın karşısına çıkmaya hazırlanıyorlar. SESStZ SEDASIZ (!) NURİKURTCEBE Demipel'in adı Masonları bölmüştü Isteyen Mason kimliğini açıklayabi- liyor. Ancak bir Mason'un başka bir Mason'un kimliğini açıklama hakkı bulunmuyor. Siyasete girdiğinde Mason olduğu iddiaedilen Süleyman Demirel'e iliş- kin sorular asla yanıt bulamıyor. Ancak, Süleyman Demirel'in Ma- sonluğuna ilişkin bazı belgelerin tar- tışma konusu olduğu 196O'lı yılların itk yarısında Türkiye'deki Büyük Lo- ca'da bölünme yaşanıyor... Aynlanlaryeni bir "Büyük Loca" ku- ruyor. Atatürk'ün yakın çevresindeki bir çok kişinin Mason olduğu görülüyor ve fakat Meclıs Başkanı, altı bakan ve 60 kadar milletvekilinin Mason oldu- ğu 1935 yılında Atatürk'ün duyduğu bir rahatsızlık üzerine Büyük Loca "uykuya yatıp" 1948 yılına dek faali- yetlerini durduruyor. Büyük Loca, hayatta olmayan ba- zı Masonların adını açıklamakta bir sakınca görmüyor: Namık Kemal, Ziya Paşa, Gazi Osman Paşa, Musta- fa Reşit Paşa, Mithat Paşa, AhmetVefikPaşa, Keçeci- zade Fuat Paşa, Humbaracı Ahmet Paşa, Cemal Paşa, Talat Pa- şa, Rıza Tevfik, Şinasi, Ahmet Ra- sim, Hüseyin Cahit Yalçın, Ahmet Mithat Efendi, Ahmet Emin Yalman, M. Kemal Öke, Agah Sım Levend, EnverZiya Karal, MesutCemil, Re- şat Nuri Güntekin, Kazım Ismail Gürkan, Mümtaz Faik Fenik... PALAS PANDIRAS Bazı sonınlan kaşımak, kaşınmakla eşdeğerdir; türban gibi... MûfitBozacı X AYDINLANMA ATEŞÎ tletişim: Zeynep Eşiyok Faks: 0.212. 513 85 95 'Çarşamba Toplantılan'nda bugün Seçim Ertesi Türkiye' tartışılıyor Karşıyaka Izmir Cumok, Cumhuriyet gazetesinin 75. kuruluş yıldönümünü 7 Mayıs saat 17.30'da Izmir ,Fuar Villa Çay Bahçesi'nde kutluyor. Arzu eden herke*- katılabilir. Bilgi için tel: 0.232.330 57 99 -0.232.368 14 94 'Çarşamba Toplantıları' Tarık Zafer Tunaya"nın anısına düzenlenen ve sekiz yıldır devam eden 'Çarşamba Toplantıları'nın bu ayki konusu *Seçim Ertesi Türkiye'. Cumhuriyet gazetesi yazarlanndan İlhan Selçuk'un konuşmacı olarak katılacağı toplantının sunuşu Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Nur Özmel Akın tarafindan yapılacak. Bugün saat 17.30-19.30 arasında gerçekleşecek toplantanın yeri Tank Zafer Tunaya Kültür Merkezi. Bursa ÇYDD 24 Nisan'da Vakıfköy'de 'Çocuk Kulübü'müzün açılışını yaptık. Amacımız Atatürk'ün düşlediği gençliği yetıştirmek, sanatla, felsefeyle. tiyatro ile buluşturmaktır ' ODTÜ ADT Orta Doğu Teknık Üniversitesi Atatürkçü Düşünce Topluluğu kuruluşunun 10. yıldönümü etkinlikleri çerçevesinde. Cumhuriyetimizin 75. yılı ve Ulusal Kurtuluş Hareketi'nin başlamasının 80. yıldönümü nedeniyle ODTÜ Rektörlüğü ile birlikte 28-30 Nisan arasında ODTÜ Kültür ve Kongre merkezı'nde "Kemalizm ve 21. Yüzyıla Girerken Türkiye" başlıkh bir sempozyum düzenlemektedir. ÇYDD Kırsal Alan Komisyonu Ardahan Valisı'nin başlattığı "Ardahan Kalkınma Projeleri" çalışmalanna destek vermek: kırsal alanın eğitım. sağlık. çevre somnlannın çözümüne katkıda bulunmak için ÇYDD Kırsal Alan Komisyonu Haydarpaşa'dan Kars'a bir tren yolculuğu ve Ardahan'da bir sempozyum gerçekleştırecek. 28 Mayıs saat 09.00'da Haydarpaşa'dan kalkacak olan Yeni Doğu Ekspresi, ÇYDD ve diğer sivil toplum kuruluşlan üyelerım Kars'a götûrecek. Yol boyunca trenin uğrayacağı 69 istasyona ÇYDD, armaganlar bırakacak. Ardahan Valiliği ile işbirliği sonucu gerçekleştinlecek ojan çev re gezisi, "Ardahan* ın Kalkınmasında STK'lerin Rolü" konulu sempozyum. konser ve Ardahan Çıldır'a ÇYDD tarafından armağan edilecek kütüphanenın açıhşından sonra program tamamlanacak. ÇYDD'nin kuruluşunun 10. yılını kutlama programlan içinde yer alan bu proje. ÇYDD üyelerinin güzel ülkemizi bir uçtan bir uca tanımasını sağlayacak. aynca demiryollannın önemini bir kez daha gündeme getirecek. Çıldır'da açılacak çağdaş bir kütüphaneye ve bu projeye katkı ve ilginizi bekliyoruz. Hesap No: Yapı Kredi Bankası Bakırköy Şubesi ÇYDD Hesabı 1005113-6 Tel: 0.212.570 19 08 (Ayşe Yüksel) - 0.532.277 54 59 (Gülsün Özakın) EMO îstanbul Elektrik Mühendisleri Odası îstanbul Şubesi Olağanüstü Genel Kurulu şubat ayında yapıldı. MHP-FP ağırhklı Meslekte Birlige Çagrı grubunun aldığı 1020 oya karşı, Demokrat Mühendisler grubu 1532 oy aldı. Özgür ve aydınlık bir ülke için, enerjide yağmaya dur demek için, enerji ve çevre arasında yaşamdan bir köprü kurabilmek için. resmi yalanlara karşı sivil gerçeklerin savunusu için, nükleer karanlığa karşı, her üyenın oda etkinliklerine somut katılımına açık bir örgüt yapısının oluşumuna katkı sağlayacağı düşüncesiyle başladığımız sosyal etkinlik çalışmalanmızın ilkinde, 18 Mart'ta 'Bir Ölümiin Toplumsal Anatomisi" oyununa gidildi. Üyelerimizden gelen istem üzerine ikinci etkinliğimizde de Devlet Tiyatrosu'nun sahneye koyduğu "Karanhkta Komedi" oyununa dün gittik. Aynca Nükleer Karşıtı etkinlikler çerçevesinde 24- 25 Nisan'da topluca Sinop'a gittik. Çernobil faciasının yıldönümünde yerel yurttaşlarımızla da birlikteliğimiz sağlandı. Ülke gündemine yön verebilmek ve geleceğe dönük atılım projesini örgütlemek için emekten. özgürlükten, banş ve kardeşlikten yana bir EMO için etkinliklerimiz devam edecektir. KlM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behicakCa turk.net ÇİZGİLİK KÂMtL MASARACI HARBİ SEMtH POROY BULUT BEBEK NiRAYÇtFTÇi TARİHTE BUGUN MVMTAZ ARIKAN 28 Nisan OTAHİTE İÇİN HEEY! BUGÜH, DEH/ZCİUK TAeff/MN £N ÜNLÛ AYAKLANMALABINDAN S'fil, fNĞİUz "gOUV7V<SEMİ- SfUPE OLDU. EKMEM ASACI 8/TT&S/ JTtŞtMAK İÇİA1 \ TaHİTİ'YE(ESta API OTA/frTE) 6İOEAJ BOUNTV, DÖNÜŞ \— itfv~\ YOLUNPA 3. &4PTAAJ Ctf&STtAAJ /ZErCf/E/e'İH TAYEA- LAKLA DÛZEMLEOiâi Bİ2 AYAteLAMMAYA &4UA/E OL •U. K4PTAN VV/LLIAM BUGU'IN OESPOTÇA YÖ- ., NETIMİUE BAÇICALOIRAfJLAR, OUU VE 13 SA- ViAoÜ./ PIK. ADAMlA// 8/B KAYfGA KOYUP OKYAA/U TA &lgAK7~/LAR. KÜPTAfJ I/E AMMLARl A4UCİ- ZBVİ ÇEKİLDE KuerULACAtiLARbl AMA TAHi- i - TİYE DÖUÜP OBADA KALAMLAR, fOSA SÜRE ıçiHPE AKALANAISAK CEZACANDmH-ACtKLARI»'• YALAII2, ISS/Z 3İRAPA OLAN PITCAIRN'E YE&LEŞENLER BuLUNAUIYA- CAKTI.. (Hor: 8AÇLIKTAICİ £6z,İ£YAAJaLAI?lH FABCLASIYPlŞ PANO DENtZ KAVUKÇUOĞLU 'Millicilik'mi, 'Milliyetçilik' mi? "Türk milletini insanlık içinde medeniyete yarar, sulha hâdim, mümtaz bir kitle yapmak için ewe- lemirde Türk milletini layık olduğu medeniyet se- viyesine çıkarmak lâzımdır. Bu itibarla, millici ol- mak bizim zaruri şianmızdır. Fakat millici şiarımız dar ve inhisarcı değildir. Bizim milliciliğimiz me- deni dünya içinde, onun esaslı bir unsuru olarak insanlığın yükselmesine, bütün dünyanın refahı ve saadet içinde yaşamasına matuf bir milliyetçilik- tir." Dönemin ıçişleri Bakanı Şükrü Kaya, 5 Şu- bat 1937 günü Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde yaptığı konuşmada "milliyetçilik" ilkesinin Anaya- sa'ya alınmasını bu sözlerie savunuyordu. Emperyalizmin boyunduruğu altındaki dünya halklarına örnek olmuş Ulusal Kurtuluş Savaşı- mızın ilk "yasal belgesi" olan 1921 Anayasası'nda "milliyetçilik" sözcüğüne yer verilmemişti. Bu söz- cük, 1924 Anayasasfna da girmemişti. Fransız Devnmi'nin "cumhun'yetçi" ilkelerinden büyük öl- çüde etkilenmiş olan Mustafa Kemal Atatürk, kurduğu cumhuriyetin baş hedeflerinden biri olan "ulusal egemenlik" ilkesini, "milliyetçilik" kavra- mından uzaktutmaya özen göstermişti. Bu kav- ram, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na, Cum- huriyet Halk Partisi'nin, Avrupa'da esmeye baş- layan "milliyetçi" rüzgârlara kapılıp sağasavrul- maya başladığı, "AlmanseverHğin"yükselişe geç- tiği 1937 yılında girdi. 27 Mayıs 1960 Devrimi sonrası hazırlanan ana- yasa taslağının ilgili 2. maddesi de "milliyetçilik" sözcüğüne yer vermemişti: "Türkiye Cumhuriye- ti, insan haklanna dayanan, milli, demokratik, la- ik ve sosyal bir hukuk devletidir." Saygın hukuk- çulardan oluşan Anayasa Komisyonu, bunun ge- rekçesini şöyle açıklamıştı: "Milli devlet tabiri, Atatürk devriminin anladığı manadaki milliyetçi- lik mefhum ve umdesine milliyetçi devlet tabirin- den çok daha uygun düşmektedir. I Türk devri- minin kasdettiği milliyetçilik, bu kelimeye bilhas- sa bugün umumiyetle verilen ve verilebilen mâ- nadan çok farklıolup, 'milli devlet' esasındames'ut ifadesini bulmaktadır. Anayasa tasarısının 54. maddesinde, Türk devletine vatandaşlık bağı ile bağlı herkesin Türk olması' hükmü ile de mâna- sı belirtilen Atatürk milliyetçiliği, bilhassa İkinci Dünya Harbi'nden sonra, artık 'milliyetçilik' keli- mesiyle ve hele 'milliyetçi devlet' tabiriyle ifade edilmemektedir. Bütün Batı âleminin ve Türk dev- riminin kabul ettiği 'ileri, medeni ve banşçı milli- yetçilik', bugün ilmi tabiriyle 'milli devlet' mefhu- munda tecelliemektedir. Esasen, anayasaya 1937 yılında halkçılık, devletçilik ve devrimcilik gibi um- delerie biriikte girmiş olan bu umdenin, 'milliyet- çilik' ve hele 'milliyetçi devlet' tabirinin bambaş- ka mânalar taşımaya başladığı zamanımızda, yan- lış anlamlara çekilmemesi maksadıyla, gayeye uy- gun olan modem ve ilmi bir tabir ile değiştirilme- s; yoluna gidilmiş ve bundan ötürüdür ki, 'milli- yetçi' yerine 'milli' kelimesi kullanılmıştır." Milliyetçilik, 1961 Anayasası'nın, Türkiye Cum- huriyeti devletinin niteliklerini tanımlayan 2. mad- desine alınmamıştır. Sözcük otarak anayasanın; başlangıç bölümünde geçmiş, 1982 Anayasa- sı'nda ise yerini "Atatürkmilliyetçiliği"ne bırakmış- tır. Emperyalizme teslim olmuş çok uluslu, çok dil- li, çok dinli bir imparatorluğun enkazından yara- tılan "milli cteWef"in, "bağımsızcumhuriyet"\n ku- ruluş anayasalanna alınmayan; 27 Mayıs'ın dev- rimci anayasasının devlet tanımlamasında yer verilmeyen "milliyetçilik" kavramının daha sonra- ki yıllarda önce "Alman", sonra "Amerikan" ya- yılmacılığının güçlenmeye başladığı yıllarda rağ- bet görmeye başlaması düşündürücü değil mi- dir? Anlaşılması belki ilk bakışta zordur, ama cum- huriyet tarihimiz, bir yönüyle, Türkiye'yi aydınlı- ğa kavuşturmak, çağdaş uygarlık düzeyine yük- seltmek, evrenselliği kucaklamak isteyen "milli- ciler" ile kendisinden güçlü olana teslim olmaya her an hazır "milliyetçiler" arasındaki mücadele- lerin tarihidir. Yoksa siz, köy enstitülerini kapatan; şairlerimi- zi, yazarlarımızı, sanatçılarımızı, aydınlanmızı zin- danlarda çürüten; matbaalarımızı yakan milliyet- çi "Almanseverier"de; Türkiye'yi "Küçük Ameri- kayapacağız!" diye ortaya çıkan Cetal Bayar-Ad- nan Menderes "liberalizm[" nin mirasçısı "Ame- rikansever" milliyetçilerde, Özal'larda, Yılmaz'lar- da, Çiller'lerde; milliyetçiliği ağızlarından düşür- meyen 12 Eylül darbecilerinde ya da eski ve ye- ni yüzleriyle "bozkurt milliyetçileri"nde "millici" bir yan görüyor musunuz? Milliyetçilerin iktidara yürüdüğü bugünlerde Türkiye'nin geleceğine sahip çıkmak, "kuvvayı milliye" mirasçısı "milliciler'e, "yürekleri solda atan" yurtsevertere düşmüyor mu? Fax:0216-418 8410 B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 SOLDA.N SAĞA: 1/ Almanca ko- nuşulan ûlkeler- de Büyük Per- hiz'den önce Katolıklerce düzenlenen kar- navaL.Bircet- v el türü. II Ser- best meslek adamlannı için- 6 de toplayan res- j mi birlik... Saç örgüsü. 3/ Zo- 8 runlu gereksin- _ me maddeleri y için devletçe saptanan fıyat... Eski Mısır'da gü- neş tannsı. 4/ Yelkenli bir yanş teknesi. 5/ Bir 2 nota... Atasözlerineda- 3 yanan didaktik Çin şi- iri... Olgun hindistance- vizindenyapılanbirtür tespih. 6/"—Sağdıç": 6 Fotoğraf sanatçımız... Madagaskar'da yaşayan „ bir maymun. II Kolsuz kadmgiysisi.-.Ilkelben- ° lik. 8/Iran'm plaka işareti... Doğu Karadenız'de bir dağ geçidı. 9/ Şarkı, türkü... Eti lezzetli bir balık. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Sesleri inceleyen dilbıl- gisi dalı. II Bir ilimizin merkezi. 3/ Sözleşme maddesi... Bir haber ajansının simgesi. 4/ Sözle ya da bakışla tel- kin yapılarak sağlanan bir çeşit uyku durumu. 5/ Niyob- yum elementinin simgesi... Bir soru eki... Afüka'da bir ırmak. 6/ Araba üzerine gerilerek içine satnan ya da ta- hıl doldurulan büyük kıl çuval... Kuzey gökkürenin en parlak yıldızı. II Bir geminin alabildiği yük mıktan... Gü- müşün simgesi. 8/ Boru sesi... ttalya'da bir kent. 9/ Yan- kı... Bırçok efsaneye konu olmuş ünlü Frigya kralı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle